Catalog

Tarım kesiminde çalışan 8,5 milyon insan sosyal güvenlikten yoksun durumda Her kırk Türk vatandaşından biri yurt dışında çalışıyor; 1974 yılında işçirimizin tasarrufu 1,5 milyar dolara ulaştı. olduğu betirtildi. Yurdumuzda 220 bin korunmaya muhtaç çocuk var; sosyal yardımlardan ise sadece 122 bin kişinin yararlanmakta Tarımîş yasasının hazırlandığı açıklandı TBMM Bütçe Karma Komlsyotmnda öun Çalışma Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Bakanlıgı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgı ile KUltür Bakanlığının bütçelerı görüşülerek kabul edilmiştir. Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Şide, bütçe eleştirilerı dolayısiyle yaptığı konuşmada «Top lumun temel güvencesini daha yaygın, daha etken ve sosyal ada lete en uygun biçimde sürdürülmesi amacıyle» 1975 yılında iki ana ilkeden hareket edileceğini belirtmiştir. Bu ilkelerden birini sosyal sigorta ve sosyal yardım programlannın tek bir sısteme bağlanması olarak niteleyen Bakan Şıde, «tkinci ilkenin Sos yal Sıgortalar Kıırumu ile BagKur'un daha etken düzeye ulaş tmlması olduğunu» söylemiştir. Belgrad'ın silâhlanma girişimleri Balkanlar'da dikkatle izleniyor ABD"NtN BELGRAD'A MODERN SİLÂHLAR GÖNDERME NİYETÎNDE OLMASIN1 DA GOZONÜNDE TUTAN GÖZUEMCtLER, BELGRAD'IN SON K.ARAR1YLA BALKANLARDA SİLÂH DENGESİNİN DEĞİŞECEĞİNE İŞARET EDİYORLAR. Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Tito, Batı ıl c bov>etler Birliği arasında uzun yıllar bajarılı bir denge politikasının yürütücüsudur. 1971'de Sovyetler iliskileri yumuşatmaya başladı. Ancak bu ilişkiler I974'de Tito'yu devirmeyi amaçladığı öne süriilen Moskova yanlısı bir örgütun ortaya çıkarılruasıyla yeniden gerginieşti. Tito, simdi Başkan Ford'u Belgrad'da ağırlamaya hazırlanıyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) miştir. Çalışma Bakanı Esener, Türkıye ıçinde ve djşında tstıhdam, çalışma koşulları ve bunlara ılişkin tedbırlerden söz etmış ve ougün Türkıye'de bir milyon 760 bin ışgücu fazlası bulur.dugunu açıklayarak. «Bu rakama açık ve gizlı ışsizlerin dahil olduğunu» behrtmıştır. Her kırk vatandaşimızdan bı rinin yurt dışına çalışmaya gittiğını sdyleyen Çalışma Bakanı Esener, 1974 yılında tşçı tasarruflanmn 1,5 milyar dolara ulaştığını açıklamış ve «Almanya' da ışçılerimız arasındakı işsizlik oranı yüzde 7, Hollanda'da ise yüzde 4.2'dir» demiştir. Sosyal güvenlige kavuşturulan nüfusun toplam nüfusa oranının yaklasık yüzde 35.9, toplam yurt ıçi slgort&lı sayısının iktisaden faal nüfusa oranının yüzde 22.6 olduğunu açıklavan Bakan Şide «tktisaden faal nüfusun büyük bir bölümünü oluş turan tanm kesiminde çalışan 8.5 milyonu aşkın nüfusun sosyal güvenlik sistemı ıçine alınmarrus olması. sosyal güvenliğin toplumun bütününe yaygınlaştınlmasını önemlı ölçüde sınırlayan bir unsurdur» demiştir 220 bin çocuk Sosyal yardımdan saaece 122 bin kişinin vararlandıfını açıklayan Sosynl GUvenlik Bakam «Sosyal yardım bütünüyle çok dağinık bir durumdadır» demiş ve Ulkemizde 22ü bin korunmaya muhtaç çocuk olduğunun saptandıjhnı belırtmiştir. Yugoslavya hükümetinin geçen haita ulusal savunma gıderlennı yüzde 50 oranuıda arttıracağıru açıklaması, birkaç yıldanberi askeri giderlerinı azaltmak Eleştiriler Çalışma Bakanlıgı fle Sosyal Güvenlik Bakanlıgı bütçelerinin ortak görüsüldüğü dünkü bütçe komisyon toplantısında EÖZ alan mılletvekillerı sosyal güvenlık ve iş güvenliğı çalışmalarının yetersiz olduğunu, yurttaşlarm tüm nüfusa göre yüzde 6065 dolayında bu güvencelerden voksun bulunctuğu nu vurt dışınriakl tşçilerin başıboş bırakıldıgım, yurt dışında tasarruf edılen paranın çok az bir miktannın vurda Cönderildiginı belirterek bu konularda tedbır alınmasını ıstemişlerdir. Ayrıca sendıkaların dav ranışlarına değinilerek, sendikalann ve kooperatiflerin ortaklaşa emekçileri sömürdiiklerinden yakınılmış, memurlara sendika kurma hakkının tanınması ıstenmiştir. Bunun dışında emeklilik ıslemlerinin çok yavaş yürüdüjîü elestlrilmiş, yılda 118 eün tatil vapıldıgı bildirilerek buna çözüm getirilmesı gerektigi anla<nlmıştır. 'The New Republican, dergisine göre, üç Amerikan komando tümeni Ortadoğu'ya her an müdahale için alarm halinde B'ASHİNGTON Başkan Gerald Ford, üç Amerikan komando tumeninin Ortadoğu'daki petrol kuyulanna muhtemel bir müdahele ıçın hazırlandığı yolundaki haberlen yalanlamaktan kaçınmıştır. «NBC» televızyonuna verdiğl mülâkatta çeşitU dünya sorunlan üzerinde görüşlerinı açıklayan Ford, askeri âcil durum planları üzerinde konuşmamayı tercih ettığini belirtmiştir. Bir Pentagon sözcüsü ise, Amerika'nın. ürtadoğu'ya asker göndermek için hıçbir planı olmadığını belirtraiştir. Savunma Bakanı James Scblesınger de askeri bir müdahaleye gerek olacağını sanmadığını sövlemistir Üç Amerikan lumeninin alârm halinde olduğu yolundaki haber «The New Republican» dergisinde çıkmıştır. NBC televizyonu muhabiri John Chenceller, bu haberi Pentagon'dan araştırmıs ve kendi ifadesıne gore doğrulatmıştır. Yabancı petrol uretıcilerının. yeni bir petrol ambargosu ile Amerika'yı «ölüme zorlamalarına» Amerika'nın hiçbır biçimde izin vermeyeceğıni tekrarlayan Başkan Ford, Ortadoğu'da ciddi bir savaş tehlikesı mevcut olduğunu kabul etmiş, ancak gene de, Dışişlerı Bakanı Henry Kjssınger'ın Araplar ile Israillileri uzlaşmaya yanaştıracağı umudunda olduğunu kavdetmiştır. Ford, Amerika'nın «Ekonomık bakımdan bir boğazlanma» ile karşı karsna kalması halinde «Ülkenın, kendl başının çaresine bakması ıçın hazırlıklı olması gerektigini» anlattıktan sonra şunlan soylemıştır: «Bir insanın bofazlanmak istenmesl, bir ölümkalım meselesidlr. Amenkan halkı, Amerika'nın boğazlanmasına müsaade edilmeyeceğınden emın olmahdır • Kıssinger'in vakında OrtddoÇu'ya yapacağı gezl üzerınde duran Ford, temasların basarısızlıkla sonuçlanması halinde Genevre'dekı Ortadoğu ban* görusmelerinin yeniden başlayabilecefini bildirmiştır Amerıka ve lsraıl'in Cenevre konferansına karşı olduklan bilinmektedır, zıra böyle bir konferans, mutlak surette Filıstın Kurtuluş Örgütunun de maa başına oturmasırvı saglayacaktır. Ford bir soru üzerıne tsratl'in Amerika'rfan «varlıgı için resmi bir temınat iştcmeriiğin;». askeri ve ekonomik bakımdan güçlu bir lsraıl'in, böyle bir temınata gerek gostereceğım sanmadığını so>lemıştir. (a a ) ta olan Avrupa ülkelerl arasında şaşkınlık yaratmıştır. Bu arada sıyasaı gözlemcıler arasmda da çeşitli yorumlar yapılmaya baslanmıştır. Bu karardan sonra savunma bütçesinin. federal bütçedekl yerı yüzde 44'ten, yuzde 51'e fırlamıştır. Gerçı Yugoslav yetkiüleri bu karara neden olarak her hangı bir dış tehlıkenın bulunmadıgını Uerı sürmektedırler. Ancak, siyasal gözlemcıler. bu kararın ABD Dışişlen Bakanı Henry Kıssınger'in geçen yıl Belgrad ı ziyaretinden sonra almmış olduğuna dıkkatı çekmektedırler. Ford'un ziyaretiÖte yandan karann açıklanması da, Başkan Ford'un bu n l Romanya üe Yugoslavya'yı ziyaret edeceğinı açıklaması ile aynı zamana rastlamıştır Baikanlar, Sovyet Rusya'nın Orta Avrupa, Akdenız ve Ortadogu'ya çıkış yollan üzenndo bulundugur.dan ıkı süper devlet arasındakı ilişkilerde dünyanın en nazık bölgelennden bındır. Bu bakımdan sözlemcılere göre, Kissınger Belgrad zıvaretinde Tito'ya ordusunu güçlendirmesi için telkmde bulunmuş olabılır. Nıtekım Kıssinger'in geçen vil kasım ayında Belgrad'a yaptığı ziyaretın hemen ertesınde Amenkalılar Yugoslavya'ya, füzeler de dahıl olmak üzere. modern silâhlar göndermek niyetınde olduklarını açıklamışlardır. Derleyen: Meral TAMER Bakanlar Bu ortak eleştınlere iki Bakan ayn ayn cevap vermiş ve birer konuşma yapmışlardır Sözü önce Çalışma Bakanı Turhan Esener almış ve toplu iı sözleşmelerinâen dogan sendi ' kalararası uyuşmazlığa değine ı rek, «Gerekirse 275 sayılı yasa I nin aksaklıklan giderilerek refe j randum adı altındakl uyeulamalan, isabetli çözüm yolu olduğu kanısına vanlırsa toplu sözleşme hukukumuz yönünden ele alır ve bu yönteme ılişkin yasal değışiklikler yapanz.» de Sosyal Güven'ik Bakanlığının adı var, bütçesi yok ANKARA, (ANKA) Sosyal Güvenlik Bakanlıgı kurulduğundan bu yana «Büro» niteliğinden kurtulamamış, kendi bünyesi içinde gösterilen Emekli Sandığını Maliye Bakanlığından koparamadığı gibi bütçeye tahsisat da koyduramamıştır. Bakanhğm tahsisatsız bütçesi Karma Komisyonda bir formalite olarak görüşulmüstür. Asıl mali ve hizmet işlerliği, bütçe meclislerden geçtıkten sonra dört Bakanlık arasında yapılacak protokol ile sağlanacaktır. Sosiral Güvenlik Bakanlıgı için Maliye, Çalışma ve Sağlık Bakanhklan arasmda protokol yapılacaktır. Patlamaya hazır bir barut fıçısı: Basra Körfezi Batı Avrupa ve Japonya, petrol ünün % 8o'ini körfezden sağlıyor (AFGANİSTAN 1973 Ekim Savası'nö*an bu yana Arap devletlerinin dunja politikasındakı yerı, büyuk değişiklikler gosterdi. Petrolun gücü ve bir yıl içinde fiyatlarmdakı % 400'e varan artışlar, düne değin hiç önemsenmeyen ülkelerı, goz açıp kapayıncaya kadar kısa bir süre içinde görul memiş derecede zengmleştırdi. Ve petrol, Basra Körfezi çevresine dizilen ülkelere zenginlığin yanı sıra, genellıkle parayla gelen bir kavramı da beraberinde getirdi: Saygmlık... On yıl orıcesinde goçebe çadırlannda, kerpiç evlerde yaşayan şeyhler, şimdi boy boy fotoğrafları ve posterleriyle, Batı basınının baş köşelerine yerleşiverdiler. Örneğin Katar Emırl dokuz karısı ile birlikte Paris'e gidip, onlara beşer çıft ayakkabı mı satın almış, hemen aynı gun Amenkan, Alman ya da Fransız gazetelerinden öğrenebüirsınız. Birbirinden farklı siyasal rejimlerin egemen olduğu Basra Körfezindeki ulkeler, ellennde bıriken ve giderek bu birıkımin daha fazla arttığı petrol dolarlarını nasıl barcayacaklarını bilemiyorlar. Dünyanın her yerinde yaptıkları çeşitli yatırımlara rağmen, OPEC ulkelerinm elinde 1974 yılında harcayamadıkları 70 milyar dolar (980 mil yar lira) birıkmış durumda. Petrolcu Arap ülkelerı, önümüzdekı üç yıl içmde dünyanın butün merkez bankalarındaki altın rezervlerinı satın alabilecek güçte olacaklar. Yine aynı ulkeler, onbeş yıl içinde dünyanın seçkin borsalarında ışlem gören en büyük firmaların tüm hisse senetlerıni satın alabılecekler. Denge politikasi Mareşal Tito, Batı ile Sovyet Rusya arasında uzun yıllardır başanh bir denge politıkası yürutmüştüj. 1971 yılında ise Tito'nun, Sov yetler Birlığı ne yaklaşmaya baş ladığı göze çarpmişîır. Bu tarihte Tito, Leorüd Brejnev'i Belgrad'ta ağırlamış ve 1973 yılmda da kendisı Kıev'e giderek Brejnev'in zıyaretını ıade etmıştir. Böylece ıkı Ulke arasında Çekoslovakya'nın 1968'de işgali ile bozulan ılişkiler tekrar düzelmıştır. Yeniden gerginlik Ne var ki, 1974 yılında ülkenın güneymde Tito'yu devırmeyi amaçlayan Moskova taraltarı bir örgütun ortaya çıkarilması ile ıkı ülke arasındakı ilişkıler yenıden sogumuştur. Bundaı. sonra ABD Yugoslav ya ıhşkilennın sıklaştığı ve Yugoslavya'nın ABD'ye yaklaşmaya başladığı görülmüştür Kıssınger'in ziyaretinden sonra Yugoslavya'nın savunma giderlerinı arttırmaya karar vermesı ve ABD'run de bu ülkeye modem silâhlar göndermeyi kabul etmesı. ıki ülke arasındaki yaklaşmanın somut belirtilen olarak kabul edilmektedir. (DIŞ HABERLEK SEKVİSt) SUUDI AKABİSTAN • BASRA KÖRFEZtNİ ÇEVRELEYEN Birlesik Arap Emirlikleri ÜLKELERİN 1974'DE PETROLDEN ELDE ETTİKLERÎ GELİR 85 MÎLYAR DOLAR ^ f Hint Okyanusu 1980 YILINDA İSE KÖRFEZ BİRÎKÎMİNİN 500 MİLYAR ÜLKELEDOLARA BASRA KÖRFEZİ, Batı kapitalizminin can daman niteliğinde. Körfeze giristeki stratejik nitelikteki üç ada. İran'ın isgali altmda Mesire adasındaki lngiliz üssüne ABD talip durumda. Sattülarap. iran ve irak arasında bir diğer anlaşmazlık noktası. lrak, Şattülarap'ta Sovyetlere lıman kolaylıklan tanımış durumda İran, Umman Sultanı Kabus'a yardım ediyor. Emıı liklerde İngıliz danışmaalan çalifiyor™ ABD donanması zaman zaman Körfezde boy gösterebilıyor. milyon ton, lrak 70 milyon ton, lar, Katar'm ise 2^ milyar dolarAbu Dabi 50 milyon ton ve Katar dır. '25 miiycn ton petrol ihraç etmişRakamlann dökümü yapıldığın tir. da, 1974 yılı sonunda Basra KörYine aynı istatistiklere göre, fezi çevresındekı ülkelenn petSuudi Arabistan. Batı dUnyasının rolden 85 mılyar dolar elde etuk tükettiği petrolun hemen hemen len ortaya çıkmaktadır. beşte birinı ihraç ederek, 1974 Ne var kı Basra Körfezrnın yılında petrolden 28^ milyar d> Baüsındakı büyük yanmadada lar elde etmistir. İran'm geçen yaşayan halkın nufusu (lrak tıayılki petrol gelirı 20,9 milyar do riç) 10 milyonu bile bulmaz ve lar, Abu Dabi'nin 5 milyar do bu insanlann çoğunlugu, hıç okul ve hastane yüzü görmeden, çağdışı koşullar altında yaşamla nnı sürdürürler. Orneğın Kuveyt' te kişi başına düşen 13 bin dolarlık, Katar'da 14 bin, ya da Abu Dabi'dekı 23 bin dolarlık mıllî gelırler, balklann yasam düzeylerine yansımamıştır. Öte yandan, bu ülkelerin ellnde, yalnızca 1974 yılında, narcayamadıklan 50 milyar dolar KaJmış ve petrol tüketıcisi ekonomilerin ödemeler dengesınde ilk Kez astrononuk rakamlarla ifade edilen açık meydana gelmıştır. 1Ü80 yılında ise Basra Körfezi ülkelennin elindeki petrol dolan bınkiminin 500 milyar dolan bulacağı ifade edilmektedir. Amerika, Japonya ve Avrupa Ekonomik Toplulugu'nu oluşturan sanayı ulkeleri, yarım milyara yaklaşan nüfusları, jgayri safî milü nasılalarına her jnl yaptıklan 30 milyar liralık ılâve ve silâb altında bulunan dört milyon kadar askerlerıyle, yakın geç mişe değin göçebe çadırlarında ya şayan Basra Şeyhliklerinın önünde dıze gelmiş gibi bir görünüro ıçindedirler. Ancak kapııalıst blok bu denli bır bagımlıiığa bagüne değin alışık olmadığından kısa süre içinde sert çıkışlarda bulunmuş, Batı dUnyasının Uderliğını üstlenen ABD Dışişleri Bakanı Kissınger ve hatta Başkan Ford, bölgeye askeri müdaihale yapılabileceği tehditleriyle ortaya çıkmışlardır. Amerika'nın son günlerde bölgede girişüği eylemler de, oaşkanlarınm sözlerinı kamtlar niteliktedir. Bilindiğı gibi, güveniUr kaynaklann haberlerıne göre, A merika Umman Sultanlığma t»tg İı Mesire Adasında lngılizlere aıt buiunan askerî üssü ele geçırmeK çabasındadır. Özetle, Basra Körfezi belki de dünyanın halen en «sıcak noktası»dır. RİNİN ELLERİNDEKİ PETROL DOLARI ULAŞACAĞI BİLDÎRİLİYOR. da yer alan Ulkeleri, lrak, Küvejt, Suudî Arabıstan, Bahreyn, Katar, Birlesik Arap Emiriiklen ve Umman olarak sıralayabıliriz. Birlesik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ile Umman arasındaki yeri Arap Emirliği'nin (Abu Dabi, Dubaı, Ras el Kayma, Acman, El Füceyra, Umm ve Ayvah) bir federasyon halinde birleşmelerinden oluşmaktadır. Ve Suudılerin tutucu Kralı Paysalıyla, Irak'taM sosyalist Baas iktidanyla, Umman'ın uzerine kâbus gibi çöken Sultan Kâbus, para içinde yüzen Kuveyt Emiri Sabbah ve diğerlerini oanndıran Basra Körfezi çevresınden, Batı Avrupa'nın ve Japonya' nm tükettiği petrolun °,o 7080 kadarı ihraç edilir 1974 yılı istatistıklenne göıo, Suudî Arabıstan 300 milyon ton, lran 250 milyon ton, Kuveyt 15ü tran'ın emelleri Her geçen gün artan petrol gelırlerinin sonucu olarak bölgede güçlenmekte olan ülkelerin başında İran gelmektedir. Basra Körfezi'ne en fazla kıyısı bulunan bu ülke ünlü Amerikan gazetesi Washington Post'a göre Ortadoğu'da en büyük emperyalist güç olmuştur bile. Bölgedeki tutucu rejimlerin bayraktarlığını üstlenen * îran'ın 33 yıldır tek hâkımi Şehinşah Rıza Pehlevi, ardl ardına bu hecfefe yönelik girişımlerde bulunuyor. İran sudan bahaneler göstenp, Hürmuz Boğazı yakınlarınd'aki Keıs, Kişm ve Hurmüz Adalarını ısgal etmıs durumdadır. Hatırlanacağl gıbı i?ah, daha önceleri ae Basra Korfezı ve çevresıne mudahalelerde bulun muştur Irak'la aralarında anlaş maz!lk konusu olan Şattularap sorunu ve İran'ın Barzani'ye yaptığı yardımlar da bu arada sayılabılir. Avrıca !ran, Umman Sultanı Kabus'u da desteklemektedır. Ancak İran'ın gırısımlerı yalnızca Basra Kdrfezı'nde sınırh kalmamakta. Hınt Okvanusu'na da taşmaktadır. Şah. 1974 yılının ilk altl ayıncia çoğunlujunu Asya ülkelerınin oluşturduğu azgelişmışlere 50 milyar lira borç rfağıtarak, Hınt ükyanusu' nu egemenliğı altına almak emelinde görülmekteoır. Bütçe K a n u n u n d a bir madde Bütçe kanun tasarısında Sosyal Güvenlik Bakanlıgı üe ilgiü 107'inci maddede 4951 sayılı yasaya dayanılarak kurulmuş bulunan bu Bakanhğm, kunıluş kanunu ve bütçesi çıkıncaya kadar göreceği hizmetlerin yürütülebilmesi için bu Bakanlıkla Çalışma Bakanlıgı veya diğer Bakanlıklar arasında yapılacak protokollarla, bu Bakanüğa geçecek program, alt program, faaliyet ve projeler ve bunlara ilişkin ödenekler belli edilecegi ifaöe edilmektedir. Madde şöyle devam etmektedir: «Bu ödeneklerden yapılacak harcamalarda amiri ita Sosyal Güvenlik Bakamdır. Yapılacak protokollarla Sosyal Güvenlik Bakanlığına geçen program, alt program, faaliyet ve projelerde çalışan devlet memurlan kadrolan ile birlikte Sosyal Güvenlik Bakanlığına devredilir.» Çekoslovakya'dan çıkarılmaktan kaygı duyan 30 Kürt öğrenci Prag'daki isveç elçiliğine sığındı • KENDtLERİNE GARANTÎ VERİLEN KÜRT ÖGRENCİLER DAHA SONRA ELÇILİKTEN ÇIKTILAR PRAG Çekoslovakya'da öğrenım gören 30 kadar Kürt öğrenci, ülkeden çıkarılma kaygısı Ue İsveç Büyükelçıliğine sığmmişlar, daiıa sonra kendi lenne garanti verılmesi üzerine bınadan çıkarak yurtlarına gıtmışlerdır. Olay. Fadü Raş ısımli Barzanı taraftan bır Kürt öğrencınin 2 ocakta Çekoslovak polısi U tarafından tutuklanması üzerine gelışmiş ve Kürt öğrencilere, polisın kendilenne karşı harekete geçeceğı ihbar edılmıştir. Oğrencıler önce tuttıklanan arkadaşlan ile temas etmek istemişler. bu konuda bir sonuç alamayınca, İsveç Büyükelçiliğıne sığınarak kendi leri ve arkadaşları için yardım ıstemışlerdir. Bunun Uzenne Çekoslovak Dışişlerı Bakanlığıyla temasa geçen İsveç Büyükelçisıne, Fadıl Raş'm kendı ısteğıyle Berlin'e gideceğı, diğer Kürt ög.' rencılere ise bi r şey yapilmıycağı bildırilmıştır. Kürt ögrenciler. kendilenne bu garantinın verılmesi üzerine, elçilik binasım terketmişlerdir (Dış Uaberler Senrlsl) Amerikalı Senatör Fulbright: "îsrail, bu tutumuyla ABD'yi de yıkıma sürüklüyor,, Amerikalı ünlü senatör Fulbright, VVestminster College'de yap tığı bir konusmasında îsraıl'ın Amerika'p yıkıma surüklediğını one sürmüştur. Bir süre Amenkan Senatosu Dışişlerı Komısyonunun başkanlığını yapan ancak son seçimde ayni mevkıye geıemeyen Amerikan politıkacısının konuşması ozetle şöyledir: «Ortadoğu'da şu sırada olup bıtenler güçler dengesinin tarihsel bir biçimde ve uzun vadeli kopuşundan ibarettir.. «Israillılerdekı miyopluk, kendilerine özgü düşünüşleri goz onünde bulundurulursa belkı anlaşılabılecek bir durumdur. Fukat ayni tavır Amerika daki Israıl taraftarları için de söz konusu olduğunda bu çok daha güç anlaşılır bir nitelik kazanmaktadır. Hele Amerika dakı Israıl yan daşlarının lsraıl'in uzlaşmaz tavrını destekleyerek Israillileri ülkelerını yok olmaya sürükleyecek bir yola gitmekte devam etmeye teşvık ediyorlarsa ve hele bu tavir Amerıka'yı dahı yokolma ya götürecek gibi görünüyorsa .. «îsraihilerin, eski Kudüs ve Filistin'in Batı yakası da dahıl olmak üzere Arap topraklarını işgal etmeyi sürdürmelen karşısında onları desteklemek zorunda değilız. Filistin halkının da en az Yahudi halkı kadar bir ülkeye sahıp olmaya hakkı vardır. «Ote yandan sırf Rus Yahudılerinin Sovyetler Birliği'nı terk etmelerini sağlamak için Sovyetler Birliği ile aramızdaki «detant» ın zedelenmesine yol açtık. Oysa bu sorun Sovyetler Birliğı'nde in&an haJıları gibi bır sorunia sınırlı bır şekilde llgilı olmakla bırlikte Amenkanın hayati çıkarlanna aykırı bır şeydı. «Sorunu çok daha ıçtenlikle koy mam gerekirse, Amerika Bırieşık Devletlerı Israil için bır üluenın bir diğeri için yapabıleceğimn tümünü yapmıştır. İsrail'ın bır devlet olarak varolabılmesıni biz ve yalnız bız mümkün kıldık. Tabiı kı bunun üzerıne, İsraıl'den Dogu • Kudüsten ve Filistin'in batı yakasından vaz geçmesını istemek çok aşın bir istek olmayacaktır. Hele bunun hepımizıc bir yıkıma doğru gitmemizı engelleyebilecek bir feragat olacağı göz önünde bulundurulursa..» (DIŞ HABERLER SERVİSİ) •İsrail'in Kudüs ve Filistin'in batı ys.kası da dalıil Neden böyle oldu? Maliye Bakanlıgı BUtçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Nihat Tezer bu konuda, bütçenin hazırlıklan sırasında bu Bakanlığın kurulmadığını belirtmiş, «Bu Bakanlık bütçelerin kesin hazırlıkları bittıkten sonra kurulduğu için bütçesinin hazarlanarak yasama organına sunulması fiilen mümkün olamadı. Ancak 107. madde gereğince yıl içinde protokollar yapılarak, Ba ikanlığm kurulması sağlanacaktır» demiştir. Ve diğerleri Iran'ın Arap olrr.ayan müslüman halkına karşılık. Basra Kurfezi'nin çevresindeki diğer bütıın ülkelerde müslüman Arap halk yaşar. Basra Körfezi'nin baüsın olmak uzere Arap topraklarını ijgal altında tutma.M sıırdürmesini destekleınek zorunda