Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 14 Ocak 1975 BıfLlnİNAHKÂft. î OMÖAN Ml uf'TÜ.VEDî&EPLÎ E^glTı'. ftfttYt BuNÜ ABDÜLCâ iM SEMi BilîTURHAIM SELÇUKı AŞK DA GEZER 28 8aeld« Mirat asarak >ı«rt ıdıtnlaria kapıra kadar yurudu. Kapının ıçinde geriye dondu: Ajkolsun, gucen<flm sana ' Mskyaj masasınıa aynasında onun odadan çıktıgım goren Serga omuı silktı: Nurıen guldur lyi benzettinl Oyunun ba?1amanns yirmi dsMka Vala ttüetonâan arandîğtni haber verdiler Sevgı've. Gışenın gensmdeki telefona gittl. Rıfat'tı arayan. Oyundan »onra bulusmalarını ıstıjordu. •Tunç da gelıyor mu'» diye sordu. «Tunç burada değü. Acele Aydın'a gıtmek zorunda kaldı.» Kısa bır karartızhk geçirdl «Olur» dedl fcnunda. Rıiat toıdu: «Nerede bekleyeyim?» •Otetin yanında. Ük gece bekiediğm yerde» Soyunma odajtna dönünce konuşmagim Nursen'e uılattı. îyl, dedl Nursen, ben d« erken yatanre bu gece. Daha bunları soylerken uykusu gelmış glblydı. Ecevit Siyasi Hayatını Anlatıyor Röportaj: ALTAN ÖYMEN Yazan: Necati CUMAL1 |iıü. Lekantadan Hatay Caddesind* eturtn F» rıha'lann evırva donduler. Niyetlerl uyumaktı btraz. Ama yatması ıle kalkması bır oldu Belkıs'ın. Çıktüar, Kale'ye gittıler. Kale Gazmosunda kahvelerlni lçerlerker, özer, yanında uzunca boylu, çok duzgun vur ıt lu bir kızla. alt setteki masalardan bırındrn kalktı raasalarının altmdan gecerken onlars «e lim verdı. Ne de olsa bıraz saskın, ikisı de sus muş bakışlannı genç kızdan ayıraraıyorlardı. Perıha: Masallah, becerikli çocuk, dedi, ne de ça buk bulmuş . Becerikliklik ne gezer ond»? O dejil, kız lar onu buluyor.. özer'le genç kız.caddeye inınce, dolmu?laTa, otobus durağına bakmadan yukarı>a, kale kapısına doğru yurüdüler. Donemeçte gbzdea ka> boldular. Feriha taatlne baktı: Bes. Daha erken.. Kalenın ıçıni gpzecekler.. Gezsınler, bana net Aşıkların başbı$» kalmasına uygundur orası. Her haldc! Özer kokusunu alır öyle yer lerin.. Hiç sakınmadan yapıyor yapacağım. Öyleriır Kansınm kulagına gidecejinden korkmaz mı? Karısma ne der bllmem. Ama tlyatroda hakkıyla jon olduğunu tanıtlar gıbi herkese gösterir kadınlarm kızların kendi&inden hojlan dığını. Yakifikh çocuk.. Ö>le olmalı.. Sen yakı;ıklı bulmuyor musun yani? Yıllar var oynadıgım akt8rl*re erkek g8züyle bakmam ben. Acemilik yıllarımda kaldı o türlu enayılikler. Sabj. bakmac muınî NedenT Erkek deyince aradıgım kendi kalması, kendi olmm benim blr erkegin. AktSrler oynadıkları rollerin adamı gibl görünür hep gSrüme. Rolleri nerede bıter, kendileri nerede bajlar, kanşır. Birer clgara yaktılar. Oynanan bıitün oyunları görüyorsun. Ha luk'la, Snim'le. Özer'le, öbür tiyatrolardan çocuklarl» bır arada oldugun zemanlarda dikkat duruslanna, konuşmaların», hepsinde Sahneden oyurüarmdan bır seyler goreceksın.. Ne çıkar bundan? Bir şev çıkmaz belki. Ama böylesl bana Böre değıl. Sahnede rol ovnadığım yeter bana. Sevı»ırken, Hamlet olmadığını bile bile kendimi Hamlefın kolları argsında ganacak kadar roman tık gunlerim çoktan geçti. Saat altıda Dr. Tarık Suer'i Ikınci Beyler Snkağındakı muayyenehanesınden aldılar. Ada Gannoıuna gittiler. Çok geçmeden önce thsan, sonra Haluk ıle Ss:m. saat ytdıyi geçerken Ergun geldı masalarına, (Devamı var) n Feriha Suer, o gun akşama kadar kocasının boj olmadığını büıyordu. Evden çıkmadan önce hastaneve telefon ettı. Kocasma öğleden <onr» Eelkıı'la bırlikte olacaklannı soyledı. Aksam ustu koca«ının muayenehane'inde, olnaz^a Ada Gazino;'jnda buluşmayı kararla^tırd.lar. Kuçuk Volk«wa)renleriylft Belkıs'ı otelden aldı. Akşama kadar tek basına oyalamaya çalıstı. Otelin onUnde arabaya bindik'.eri zaman, veni bır oyunda rol almı? gıbiydller. Yıllarc» once tıyatroda bırlikte çahştıklan günlerdeki ?ıbi Belkıs, nazlı, dediği dedik genç kızdı vi ne. Feriha. onun dert ortağı, sırdaM, bir dediğlni iki etmeyen vefalı oda hfzmetcisivdi Nereve gıdecsklennl kartrla?tırmalan kolay oltnadı. Feriha sağ ell vitr; kolunun üstünde yanın da oturan Belkıs'a dondü: Soyle, nereye gıdelim lster«in' Bılmem. Gidılecek neresj var sankl? înclraltı'na gldellm miî Ne var orada? Kale'ye? Ne yapacsgız Kale'de? Yemek yeriz, dmlenirsin Otomobfl aîtımı?da, Kale'yi canin istemiyorsa caninın ıstediği yerı sovle Oraya gidelim.. Off' Çok soru sorma bana. Nereve gotü recek<:en çek gctur hadl Benım ıçın hepsı bır.. Ferıh» yine de sordu: Nebloğlu'na? Neresi o r m ; ' Denız knısı. turlltlk »lt«» Uzak mı? Otuz bej kilometre. l^tpmez' Daha vakm blr yer olsun . Pckı, >ola çıkslım, dur dedifln yerde dururuz. Guzelvalı'da. eskl vapur i^keleıinden bcıma Madamın lokantasinda yediler ögle yeme Meclis'ın 3.11.iitb8 tarıhlı oturuınunda Demirel konusurken .. "Milletvekillerinin görevi kendi eanlarını korumak için silâh taşımak değil ülkeyi silâhsız yaşanır hale getirmek,, Bıllent Ecevit, 27 Mayıs öncesi olaylarda gençlerin silâh kullanma yoîuna Wç gitmediklerini, hat ta Kendılenne karşı kullamlan sil&hların üstüne sılâhsız olarak vürUdüklennı belırtirken, daha ilendekı olaylara da değındı. « Daha sonra 1968'den itib»ren gıderek artan bir olçude silahlı mucadele başladığı vakit bana çok uzulmustunı. CHP'lı ve Sosyal Demokrat sençler ger çı sonuna kadar silâh kullanmamakta, karşıt mılltan gençlik gruplarının karşısına gerektığinde sıl&hsu çıkmakta direndıler. Fakat onlann silâhsızlığı kan dökülmesıni önlemeye yetmiyordu, bıldıglrıız gıbi bırkaç günde bir veyjı bırkaç haftada bir, bırkaç genç bu oiayl^r yüzünden ölüyordj, şiddet eylemlerının olçü•ü gltgide trtıyordu. O zaman CHP'li ve Sosyal Demokrat genç ler bir silahsızlanma kampanyası açtılar. Ben de büttin inancım la bu silahsızlanma kampanyasının öncüiüjünU yapanlar arasında yer aldtm. Yalnız bildirilerle, demeçlerle degil, memleketl dolaşarak bu kampanyaya katıldım. sil&h ta?ımayı mertli|in sanından bildiğı ıçin değil, can güvenlıgınden yoksun olduğu içindır. Bu kampanyayı Meclis içinden başlattım. En çok agınma giden şey de parlamenterlere özel sıiah tasıma ızni verilmesidir. Hatta o yıllarda Kırıkkale fabrikası «Parlamento tipı tabanca» adını verdığl bır tabanca da imal ederdı. özel olarak milletveklllen ve senatörler için... Bu ta* bır büsbiltün sinirime dokunurdu. Benim görü?üme gbre, mllletvekillerinin görevi kendi eanlarını korumak için silah taşımak değil, memleketi »ilthsız yaaanabilir hale getlrmek olmalıydı. BUyük kentlerde k«nh olayların arttığı dönemde, bu <1Usünceml, silahsızlanmava Meclis ten başlanması gerektigmı, ancak bu sekilde memlekette banşa, parlamentonun ve partıle Çetın Altan, o dönem gezılerınden birınde feonuşufkek." rln öncülük edebilecegını Meclis kursusunden savunduğum vakıt, kendi arkadaşlarımın benı anlayışla karşılamalarına rağmen, karşı psrtılerden buyuk tepkı gordum. Katta bır ara benım de tabanca aldığımı ısbat etme hevesıne kapı'dılar. Onu isbat edemeyince tabanca almak ılzere başvurduğumu ısbat etmek ıstedılar. Bunu şıddetle >a lanladım. Sonradan işın aslını og rendim Meğer bazı ıyınıyet ı me murlar benım tabanca ıçın ba*vurmadığını gbrunce hakkımı kay betmememi sağlamak ıçın beru de muracaat etmiş gibi gostermış ler. Bunu da o vesıleyle öğrenmiş oldum. tdare amirleri bir iki adım atm.sken şıne auralad.lar. Çetin de kursude, olduğu yerda duruyordu Onun üzerıne Ba?kanvekılı «Ama» dedi, cSavın Çetin Altan ıçın ıhbar var. Silâh taşırtı3ına daır thbar var » € Ben de ıhbar ednorum: Mıllptvekıllerınin çogunun üzeıınde ^ılnn var Hepsımn üzerı aransın» riedım. PaskanvpUll niçbir |ev divemenı tdare amırlerl verlerınden kıpırdüvamadılar ve Çttın Altan evrakını topladı. kvir?üden ayrılıp. sslnndan çıktl gittl. Silâh ve can güvenliğl Hatta bazt aydınlarımızın gözUnde TUrk haimnın silâh taşımayı mertiiğm şanından blldiği yolundakı sanının ne kadar yersiz olduğunu da o silahsızlanma kampanyası sırasında yaptıgım gezılerde gördUm. özellıkle Karadeniz bölgeslnde ve GUneydogu'da bu kampanyayı yürUtürken halktan beni bile saşmacak ölçüde anlayı? ve destek gördUm. Ve o raman daha iyi anladım ki o bölgelerde halkın, birçok vatandaşın silâh tafiması, Acı bir olay Bu, tabıi. çok acı bir olaydır. Dedığım jtlbı, parlamenterlerin, memleketi yönetmekle \e huzur ıçınde vasatmakla gorevli msanları. tilâhsn yasamayı evvelâ kervdi ıçlenne sındırmeleri gerekır. Bu zıhnıyette olduğum için de \e bu zıhnıyetın bunca kanıtını jaşamım bo>*u, siyasal yafamun bo>unca vermıs olduğum için de «gerçeklerin ne olduğunu vt oJnıadığını bile bile bazı siyasal çevrelerı bizi şidet olaylarının tah rıkçısı gibı gostermelerlne Içimde daıma isyan etmişimdir. Bîn haksız eleştirilerc bile geneUtJd» katlanırım, fakat bu ithamdaki haksıkhk artık benım taharnjnülürnü bile asıyordu » Ecevıt'e bu kadar karşısınd» olduğu süâhı, kendısinln hiç kullanıp kullanmadığını sordusı: « Kullanmadım» dedl. « Askerlikte talim geregl kul lanılsn silâh dışında ve bir gün de okulca götürüldüğümül atıa polıgonu dısında hiç ailah kullan madım.» Çetin Altan'ı aramak istedilcr Bu tabanca konusuyla ilgili olarak bir de hem tatlı, hem acı, belkl tatlıdan çok, acı bır anım vardır: Bır gün Çetin Altan Meclis kür süsünde konuşuyordu. Bazı mılletvekıllerinden, bazı guruplardan kendisıne sert tepkıler cellyordu. O sırada Başkanhk görevini yat»n Bsjkan veklli, Çetm Altanın sözünü kesti ve dedi ki: t Saym Çetin Altan'm Uzerlnde silâh bulunduguna dair ıhbar aldım. îdare âmirlen gbrevlerini yapsınlar, sayın Altan'ı arasınlar» DiŞi BOND SATIŞ İÇİN REKLAM, REKLAM İÇİN ? TELEFON REHBERİ TiFFANY JONES Ecevit'in müdahalesi ) Bunun Üzerıne bazı Idare âmır lerı SLraianndan kalkajak kürsııye doğru yüruduler. Ben de en o sıradakı yerımde oturuyordum. Yerımden kalktım ve: «Sayın Baş kan lutfen bütrün mılletvekı'Jennın üzenni aratın» dedlm. Benim bıınu söylemem üzerıne ıdare âmırlerı oldukları yerde Kaldılar. Bır ıkı dakıkalık bır sessizllk oldu. Başkanvekih kendıni toparladı, benl hiç duymamış glbl tekrar ıdare âmirlerme dönerek: t Ne duruyorsunuıî Hatibın üstunu arayın dedım sue» dedl. Ben tekrar yerlmden kalktım: « Sayın Baskan, lütfen önce bütun milletvelıİllerinin üze rini srayın» dedim. (Basın 25396) 332 Hurda Telefon Makinaları Satılacaktır 1 Başmüdürlüğümüz Topkapı ambannrfa bulunan takribi 60Wı kilo hurda telefon makiftaları kapah teklıf alma suretiyle satılacaktır. 2 Bu ise aıt şartname Gayrettepe Yıldız Posta cadde=inrteki b.namız 3. katında Malzeme Amirliğimizden temın edılebüır. 3 Muvakkat temınat sartnamesinda yazıh niibetlert gore verılecektır. 4 îstekiı olanlann bu ise ait kapalı teklif mektuplarıri en geç 30/1/1975 Per«embe gunu saat 14'e kadar Mfilzeme Anıirllgimıze tevdı etmelen ılân olunur. Y A R I N : 27 MAY1SI NASIL ÖĞRENDtM? DtŞ TABtBÎ OKHAN TÜZÜN SAMATYA CAD. NO.: 400 TEL: 21 75 82 S A A T i3.3o • 16.30 MiLANO (ltalya) 8 • 12 Şubat 1975 ISTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLtĞÜ MACEF1975 llkbahar Sergisi (Milletlerarası Fuar Sahasında) SERGÎ 8 SİUBAT SAAT 8.30'DA A Ç I L A C A K a tfUBÂT 197&, SAAT 14'DE KAPANACAKTlft. M A C E f ev alstien. krıstai eşya. s*ramU es>a «rütnü» esya, hedıyelik eşya. kalitell ev esyalan türunrten aaamullerde ıhtisaıiaşn»jS önemli ve komple Cnr mtUet erarası tejtıur ve satıs tuan ohıp bu sergl MACEF'in bet vı. ık* kere dUMnledığl sergıierden llkıdır. İlgılı mutefPbblsler ıçın düzenlenen ner ıkı sereide, bu jcol* larda dünva çapındaki bütün mamuUer /e «yeailıidhr» t*»' mr eâilraeictecUr. tŞ DÜNYAN1Z1 ÜKNİ^L£TMEK ICtN MtLANO'UA MACKf J 7 ILKBAHAH ShRLİÎSİNİ /jYAÎîei ItütNİZ. KS l.oui'den tazla tesmrol firma '^ııo.uuu'den rasu» rvı«at cekur. Her türlu bılgl edınmek Ucretsı? «ırıt sarr ve oteilerde yer ayırtmak ;çn mOracaatSJCGRLTKRIA MACEf 25 V'ı» boüerıao UJ MÎLANü (Italıe) (Basın 32497) 323 GARTH H22S (Basın 10073) 331 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığmdan Pakültemİzir» Tıp Tarihi ve Deontolo'i, Ger.el Patoloji ve Patolojik Anatomi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan, Deri Hditalıkları ve Frengi Kursulerinda bircr, Biokımya Kur»üsünde iki açık Profesor kadroau vaf'r. Isteklılerın 17 ücak 1975 Cuma gun Eaat 17.0ü'y* !**• dar üekanliğımız* tnuracaatları. C c (Basın 10231) 330