Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 12 Ocak 1975 oplumun gelişmesi, bilinçll oiı ortamın oluş masıyle başlar. Bu bilinçli ortamın olnşmasında ise öncü kafaların etk'si büvüktür. Elli beş yüdan beri yurdumuzda •îüregelen siyasal toplumsal, hukuksal, ekonomik ve kültilreı fırtınaları biimçli ortam beUrtilerı dıye nitelersek yar.ılmamış olmayız sanıyorum. Bu demektir ki, öncü ktfalar da ışbasmdadır. Hemen ekleyelîm: Fırtınaları saglam ölçülerle tarunaaa. aüzen altına almada, yönlendirmede •iahi bu kaiaıara büyük görev düşer. T Olaylar vc görüşler Velidedeoglu'nun Son Kitab Ömer Asım AKSOY rak yaprak, yazar.n mikroskobu altma glrmektedir. «Türkiye'de Üç Devır.in ;lk cıldinde CHP iktidan, DP Iküdarı, koalisyonlar ve AP İktidarı, »esnel yönü ağır basan incelemelere konu olmuştur. tTürkiye'tfe Üç Devir>in ikincl cildinde bu üç devre, daha çok özne] açıdan bakılmıştır. Üç kıtaptan oluşacagı anlaşılan bu cildin yayımlanınış bulunan birind kitabında CHP iktidan ile ilgili cizlenlmler. anılar» vardır. «Sağsız Solsuz Demokrasi«de, 1972, 1973 yülannda ülkemizin çeçitli sorunları üzerine Cumhuriyet gazetesinde çıkmıs olan yazılanndan •eçmeler yer almıstır Son kitap: Yeni çıkmıs olan «Devirden Devire 1» kitabı. niteügl bakımından «TUrklye'de Üç Devir* ciltlerinden büsbütün »yrdır. O ciltlerdeki yazılar. ilişkin olduklan «Iktldarlar»a göre sınıflandırılmıştır. Son yapıtta ise «ulusal esemenlik 5üreci»ne göre bir düzenlema vardır. Yazar, daha önceki kitaplannın hiçbirine girmemlş yazllannı bu yapıtta dört bölüm içir.de vermektedir. Birinci Bölüm: Ulusal EgFmenlik ve tlk Meclis (Ulusal Kurtuluş Savaşı, ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kuruluju ve bu meclisin ilgirıç vo^leri. ilk kabine) îkinci Bölüm: Cumhuriyete Varıç (Millî Hükümet döneminden CumhuriyeOn ilftmna vanşın türlü aşamalan. Cumhuriyetin ll&nı ve ilk Cumhuriyet kabinesi) Üçüncü Bolüm: Cumhuriyetin yıldöntlmlerinde türlü konular (Siyasal, toplumsal, bukuksal çeşitli sorunlar). Dördünctl Bölüm: AtaMlrkün Ardmdan CAtatürk"ün öllimünden sonraki evre ile Ugilı konular). Sayın prolesör, kapsamı bölUm başhklarından açıkça anlasılan kitabının önsözünde, yazılaruım hangi tarihsel sürece dayandığını şu sözlerle betiralemektedir. «DevinJe Devire. krndl Taşadı^ımıı, çocukInğumnzdan beri sanki törünmer bir knridordan geçer eibi Içinden tccti^fmiı zaraan parçalanndan oluşan ve Mrinden öhürfine atlayan devir lerdir. Baska bir devtmle bunlar kronolo.irk, sistemattk re kapah tarih dBnemleri olmayıp kendi Mşisel yavnnımızın. çözlemlerlf dola geçen devlrteridiT. Konuyıı kronoloji ve cenel tarih açısmdan ele alırsak. özel yaşannmızda Osmanlı devrlni, Osmanlı devletinin vıkıhşını. Ulusal Kurtnln? Savasını ve yeni hir devlettn doçaşıınu yani Milli Hâklmtret ve Cnrnhariyet devfrlerinl re bunun içlndr Atatürk'ün ve tnönfi'nun tek partill otoriter yönetimlni, çok partill demokrasiye geçişl ve «dcraokratik retkflerin kStüve kullanılması sonncnnda celm 27 Mayn Î960 Oevrimlni ve bunu izleven 22 ?obat ve 21 mart I9ff2 ölü dalgalannı. 77 Mayıs Anayasssının açtıjh ve eko. nomlk «orunlann artık rahatça tartışılabildifi özgfirtfik devrinl, bunun ardmdan Relen ıniya parlamentoya. aslında askeri diktaya dayanan 1! Mart dönemlnde «liiks» sayılan 27 Mayıs 1961 Anayasasının olumsuz vönde cieti»tirilmesinl ve nihayet 14 ekim 1973 seçimleriyle açılan yeni demokratik devri yaşadık ve yaşıyoruz.» Evet, bu olaylan yaşamış ve yaşamakta olanlar çoktur. Ancak, onları gelecek kusaklara «Devirden Devire> de olduğu gibi tanıklığa dayanan sağiamlıkla. alımlıhkla ulaşürabilmek için Velidedeoğlu bilgisi, Velidedeoğlu gözlemi, Velidedeoğlu değerlendirmesı gerektir. Bu kitap, yeni bir dsvletin nasıl kurulup geliştiğıni. gerçek tablolarla, tarihsel belgelerle can'.andırmakta, merakla izlenen bir roman gibi anlatmakta ve bizi 1920'lerden bugünlere getirmektedir. Harcama M Bilgin Toplum ilişkisi Arapca ünlü bir sör, «rtltbetüiümi âle'r rütbe, 'rütbelerin en ytlcesi billra rutbesidlr)» der. Bu sözün, büim; rütbe ile değerlendvmesinde topîurnsal bir anlam vardır: Bilim kişinin ıçinde kaldıkça, etkin olır.adıkça, yararlarularnayan bir gömü (define) düı Gerçeıt degerini topluma mal olnıasıyle buiur. Başk3 bir deyiçle, bilim adamlan, bilgılerini tODİuma yaychklan ölçüde vükselirler tşte Ord. Prot. Hıfeı Veldet Vejıdeaeoglu, bu rautluluğa erişmis bir bilgisdir. tTniversitede ögretün üyesi olarak kırk yıl beyin ve ruh mimarhgı yapmak, on binlerce genci ge.eceğır, bilgini, yasa koyucusu, yargıa vöneticis; isaaamı olrna nitelikleriyle donatmaS, on!3rın kişiliklerinin. gelişmesinde en önemll âğe alan tllkü ve özveri tohumlannı füızlendirmek. bir oilim adammın adını sonsuzlaştırır.aya yttip arnıği halde o, bu etkinliğini üniversıte rtuvarları arasmda bırakmamış, vurdıın »n ücra bucaklaıına dek ulaştırmıştır. Özgün Anlatım Şiir için bir «özgün deylş» tanımı vardır. Bence düzyazının kahcı olmasj da bu tanuna uygun nitelik tasımasma bağlıdır. Velidedeoğlu'nun biçemi (üs'ubu) böyledir. Değerli yazar, bu temiz Türkçeli ve zarnan zaman jiirleşen özgün anLatımı ile en çapraşık sorunlara kolay anlaşılır bir biçim vermekte, bilgi dağarcığımızı zenginlestirirken ruhumuzu da kanatlandırmaktadır. (Geçen hafta Curahuriyet'te çıkan «Menekîeler ve însanlar» yazısı baştan aşağı jiirdi). Minnet borcu: Su yetmiş ya;ında, otuzluk genç leri imrendirecek yoğun çaliîmalarıyle ulusal tari. himiıin son elli yülık kesimini kılı kırk yararcasına inceleyip değerlendiren ü?tada uzun ömürler dilerken, içinde bizım ve gelecek kuşakların alacağı pek çok dcrs bulunan bu kitap dolayısiyle de minnetler "sunanm. CTJMHlfBİYEItN NOTU: Hocamız ve yazarımız sayuı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, uğradığı acı kayıp dolayısiyle yazılanna bir süre ara verecektir. Okurlanmıza üzülerek duyururuz. (1) Türk Medenl Kanunu: Ankara 19T«, TDK yaymlan. 560 a, M Ura (tl Borçlar Kanunu: Ankara M70, TDK yayınl»n. 5G1 W3 5. 15 lira. (3) Türkiyede Cç Devir1: lstanbnl 1972, Slnan ynyınlan, 4 . s. 20 Ura %î (l) TürHycde Üç Devir2: btaabol 1973, Slnan ynyuıları, 383 s. 20 lira (S) Sagsn Stılsuz Demokrast: Istanbnl 1973, Çagda; yaymları. 284 s. 15 lira (C) Devlrden Devire1: Ankara 1974 BUgi Taymevi yaymlan, 319 s. 25 lira. anav, dükkânın önündeki sergjde elmalan ovup parlatıyor, çürük yanlarını gizleyip üstüste diziyordu. İki püsküllü belânın golgesi vurdu yamacuuu. SelâTnünaleyküm dayu. Aleykümselam.. Hani bizim harçbkî Gidin evlâdım ifflnize, ben fatdr blr •damnn, Wmsey« harçhk verecek halim yok. Ayıbettin dayı! Biz senin dükk&nını g8zetme«ek ?u karışık tstanbul'da jiradiye dek yüz kere soyulurdu. tte köpeğe kar?ı polis mi senin malını, mülkünü konıyacak? Gidin uian işinize... Bau, bak ihtiyar bizden löylemesi; bu gidigl* harcanacsksın. Herii «alonun loş bir köşesinde anlatıyordu: Gazetelerde gördüğün o artistler var ya, esasnnda hlçbiri senin eline su dökemez. Çoğu Beyoğlu'nun yan sokaklarmda sürterdL Hepsi de elime geçtikten sonra adam oldular. Sen i?i bana bırak. Bak ben seni ne yapacağım! Büyük jildız olacaksanl Hem daha vaktin var. Yaşın küçük. yetişmelisin.. Kızı harcaraây» kararhydı heri£ " • ' * • i • , Inson Gücünü Aşan Birçok kimsede yaş Üerledikçe eahşma hın szalır. Sayın Velidedeoğlu'nda bunun tersinl gorüvoruz. Son yıliarda insan gücünü aşan bir verimlılikle arka arkaya birbirirvden degerli kitap'ar yayımladı: 1970"te Türkçeleştirdiği «Türk Meieni Kanunu» (1) ile «Borçlar Kanunu» (2), 1972de, «Türktye'de Üç Devir 1» (3), 1973'te • Türkiye'de Üç Devir • 2» (4) ve «Sagsız Solsuı DemokrasN (5), 1974 sonlannda da, yazımıza konu olan son kitabı «Devirden Devire 1» (6) çıktı Son dört kitabında, elll yıllık siyasal ve toplumsal yaşamımızın çeşitli sorunları, yap "Sana neden yaptındiyemem,. OKTAY AKBAL Evet Hayır KUŞKUUMUT İKİLİSI ürldye'ye, üç önemli bUdiri ile geldi 1975'in çizgisi: Koru türk'un, Sancar'ın, Ecevit'in jilbaşı mesajlan... Biz bunlann tiçünde da tasa ve kuşkunun umutla iç içelijini gördük. Fakat umudun yojunluğu, bir üstünlük de kazanmıştı bu bildirilerde önce Sayuı Korutürk'e eğilelim: Devlet Başkammran mizacı, geleneksel devlet anlayışının etkisindedir. Bu ne demektir? Şu demektir: Bagımsızlığı ile, tüm ulusal birliğiyle, Dofululuktan Çikıp Çağdaşlaşma bekleyişleri ile bir devlet toplumu, bir devlet yasamı vardır. Bu, yasadüzende mokratik yapı «josyal gelişlm dörtlüsU Uzerinde büyüyecektir. Yani, sosyoekonomik ve ktiltüıel duruna, toplumun fiziksel büyiimesine uygunluk gösterecek yol da, ve çafdaş degerler ve ölçüler yönünde doğal gelişmesini izleye cektir: Fakat büyük çalkantılar olmadan, tatsızrahatsız açılmalar, toplanmalar olmadan.. Var olan durumun cerçeveleri zedelenmeden, zorlanmadan.. Bunun guncel zonınlu istemlerini göster mede. Devlet Başkanının roltl ve etldsi olacaktır, olmalıdır Dev let Baskanı, böylece, hem rejiml geüştiricilik özgörevinl yerine ge tirmiş olur; hem de, Ulkeyt, top lumu, onun siyasal ve tarihsel deyirni olan devleti, bagımsızlığı ile tüm ulusal birligi Ue uygarlaşma istemleri ve bekleyiçle ri ile korumus ve dokunulmaılıkta tutmuş olur. T «Asla BldUrmeyeceksin» der Tevrat. «Onlar Tannnm yolrındadır, onlar kurtulurlar» der Kuran. Din kitaplan, Peygamberler «öldürmeyeceksin» der. Öldürmeyeceksin... Yaşatacaksın. insanları seveceksin, demektir bu. «Sana btr tokat ptani öteki yanağını da çevir» demiş Hazreti lsa. Ama dinleyen var mı? Aldıran, uyan Yok! tstediği kadar dinime, peyssmberims bağlıyım desin, gerektiftinde din adma, peygaır.^er adma bıçaftı çekmiş öldürmüş düşman saydıği kişiyil Necati Cumalı'nın «Ceylftn Agıdı» adlı yeni şiir kitabmı ok'iyomm. «öldürmeyeceksinıı adlı bir şür var: «Dinlerin buynt*uydu öldürmeyeceksin Tapınaklarda çaktılar çarmıhı Elleri kanlı camilerden çıktılar Kalem tardılar yargı yerlerinde Peygamberleriri dinlemBdilem... Gelin de ansımayın yakın olaylan. daha dünkü cinayetleri: Camilerde toplu namaz kılıyorlar, sonra yüksek okullan basıyorlar. tabancalar: çekip. tnç^kları kmlanndan sıvınp «vur Allah vur» hem de Tann adıra! Neydi o Kanlı PBzar. neydi o Yıldız Okulu cinayetleri! Bırakın yakan geçmişi. daha geçenlerde yine böyîe bir kutsal bir yerde buluşup cinayet işlemek için yola çıkmadılar rm, devrimci ögTencileTden Şahln Aydın'ı bıçakla vurmadılar ^ıı okul kapısında? îşte gazete önümde: îktisat Fakültesi Defauı Yardımcıslyls gfirüşmeye giden sekiz devrimci öfrenci bir de bakmışlar komando adı verilen yirmi otuz başka oğrenci koridorda yollannı bekler. Sığınmışlar Tıp Pakültesi Dekanıntn odasına. Sonra kaçmılmaz çatışma, tabanca, bıçek. yumruk. Sonuç, üç yaralı... Ikisi devrimcilerden biri komandolardan. Sekize otm, blre Uç, bire dört. Yumruja karşı tabanca. bıçak . Aydınhga karşı karanlık. . llerilife karşı gerilik.. Atatürk'e karşı Kızıl Sultan, Vahdettbı... Halkın, ulusun iktidanna karçı dı?a bağımlı aşın sagcı güçler, çıkarlar ortakhgı .. cö'.dürmeyeceksin»... Böyle der dinler, peygamberler, ermişler. fel^eîeciler, yazarlar, şairler. duygu adamlan, büyük tnsancıMar: Öldürmeyeceksin... öldürmeyeceksin demek İHe de sen öleceksin demek midir?... Her peypunber böyle davranmarnış zaten. örr.eğin Muhamnjet Peygamber giriîtigi devrim ugruna. düşüncesi. inancı uğruna çekmiş kılıcı savaşlara girişmiş, bir vurana bir daha vur dememis. Böylesine gerçekçl. böylestne güçlü bir ömek vermis btelere... Demek ki. «öldürmeyeceksin» buyruSunu dinleyen yok yeryüzünde. Sırası gelince herkes öldürüyor. bir yolunu bulup, bir biçimine getirip. bir gerekçe yaratıp... Sorun öldürülmemekte, ucuza gitmemekte. Karşma kâlabalık halinde tabancah, bıçaklı znrbalar çıkacak sen de «al beni öldür arkadaşsmı diyeceksin! Kirase yapama^ bunu, insan olmak. insanlan sevmek, insancıl da^Tanmak deHldir bu boyun egerlik. Korkaklıktır, kacakhktır... Yüksek okullanmızda. Ur.iversitelerimizde bir tatam zorbal'.k örîrütlari meydanı bos bulduk sanıyor. îşledigi suçlar cezalsrdınlmıyor ondan mı? Baksamza Yıldız'da Şahin Aydm'a saldıranlann elindekl çanteyı kapıp kaçaran ve Emniyete teslim eden öğrenci Salman haftalardır gözaltmda. SanW suçlu oymuş gibi. sanld suç kanıtı olabilecek bir çantayı (tetiriv vermekle en büyük suçu işlemiş gibü... «Ceylân Agıdı»nı okuyorum: «öt sen, öt, kardeş sesln Sulara rü^şârlara karıssın Zalim ürksün, sagır işitsin öldurmeyeceksin». Kim ister ölmeyi öldürmeyi? Ama suç kimtîe genç insanlar birbirleri üstüne itiliyorsa, birbirine kıydınlîyorS3?... «Gün bizim günümüz deÇilse Suç bizim suçumuz değil Yangınlar bulduk önümüzde Alevlerin küllerinde yürüdük Yaş göriinmedi gözlerimizde Ölülerimizi törensiz gömdük» diyor Cumalı. Yangınlar almıs basını. her yan alevlerin külü... Biri bitiyor biri baslıyor yançının. Üç beş yılda bir, başlıyor bu yangmlar, başîatılıyor. Bir ölürsun, iki ölürsün, sonra «gayrik yeter» diye bağıracaksm çaresizlikle. Sen de kendini savıınacaksın. yıımrukla, Kerektiittnd'e sllfthla... Denecek ki. istenen de budur zaten. Devrimci gençlik silâhı eUne aldı mı, o da karşı yandakilere yumruğu bastı mı hazır manşetler, kliçeler, çıSHklar: «Anarsistler evleme geçti». O zaır.an uyanır yasal güçler o zaman yetkililer demeç üstüne derr.eç verir. köprüler kalkar. yollar kesilir, coplar işler, tutuklamalar başlar. O îaman büyük yetkililer «Onlar ülkticti, milliyetçi, öbürîeri solcu, anarşist» diye buyruklar verir. O zaman, o zaman! . O zamana dek hep ölen, öldürülen, ezilen aydmhktan ysma gencler. devrimden. ilerici dtistinceden, Kemal Ataturk'ün temcl ilkelerlne bRğWi>rtan yana gençler olacak... «Ah ceylân Dişlerin kuzu disi Bacaklann ince Kaçsan kurt izi Kalsan sırtlan kokusu Dogrulup baksan Namlular üzerinde Ah ceylfin Güçsüz sana dost Güçlüler düsman.» «Öldürmeyeceksin» buyrugunu dinleyenler, kuzu dişli ceylftnlar, en iyi niyetli İnsancıl kişiler de bir ke* «gayrik yeter» diye baş kaldırmasın... O zaman bir sey diyemeyiz onlara, niye böyle yaptın. neydi bu cılgınlıgın, diye soramayız Cum'ah gibi biz de katılınz onlara, onlann eylemine, hiç degilse şiirlerimizîe. yazılanmızla. öykümü*. romnmmtt, oyunumuz, sanaîımızla... «Sana ne yaptın Neden yapnn diyemem çocuk O gtinler Dışe diş Bıçağa bıçak Sokaklarda kurşun sesleri.» ULUS, DEVLET BAŞKANIYLE, ORDUSU, DEMOKRATİK SİYASAL PARTİLERİYLE GEREKLi TEDBiRLERi UYDURMA CEPHELERDE DEĞİL, AÇIK TARTIŞMALARDA BULUR Prof. Bahri SAVCI I|te Sayın Devlet Başkanı bundan üzgündür. Bu üzgünlük, ken dilerini 1975 çizgisinin başında, ta salarla birlikte kujlrulara da düşürmüştür. Şöyle ki: Sistem, koalisyonlarla yönetimi zorunlu kılıyor. Bu da, ülkenin kaderini: kı sır salt coğunluklar, yüzen oylar, ?"T^in olmaya elverişli oylan alo çalmalara bağlayan bir sis. ae bırakıyor. Bundan da. elbet te tasa ve kusku doğar. Sayın Devlet Baskanı. yeni yıl bildirisinde, bu tasa ve kuskudan kurtulmanın somut çaresini söylemiyor. Daha önceki nıtumlanna, kımi sözleri.ıe bakarsak. şunu söylemek ıstediKie.rtni ,fğer yanlıs tahmln etnüyorsak sezinleyebiliriz. Seçım sistemi Uzerinde bir yeni ayarlama, onu demokrasi mantıgına uyarlama, bu arada Parlamentoyu hükümet kurmaga ya da secime gitmeğe zorlamada Devlet Baskanına yetlc taruma... Sayın Sancar ın oıldırısıne gelince: Kendileri. silâhlı kuvvetlerin başıdır. Buraya. önce, uzun bir askerlik kariyennin kendisine sağladıgı bir lormasyon gücü ile gelmiştir. Fakat buraya, 1971'de patlayan bir rejim bunalımınm lçinden yürüyerek gelmiştir. Demokratik ilkelere degerlere, kun:mlara, mekanizmaiara ınanç çitgisine sadakat gösterenlerin yamna katılmıstır. Böylece demokratik siyasal vasam canlılıjhnın kefili olan bir kurumun (orcunun) en yüksek basamağında kendlni sürdürme olanagını bul muştur. Elbette, m«nmiı»n gerektirdıği formasyondan gelen bir algı (idrak) ile herşeyden önce, «yasa duzen» ikili Ukesine bağlıdır. Fakat burada çakılıp kalarak. ülke sorunlanna yabancılaşmaya düsmeme; bu sorunlarla ilgilenerek ordusunu modern çağın bir kurumu düzeyinde mtma istegindedir. Fakat kurunıunun, toplucnun dengesi içındekı nazik rolü dolayısıyle, her çeşit akımlann üs tünde kaima ilkesine de sadıktır Kendileri için, ulıısal bütünlük savsaklanamaz bir temelcür. Bu nedenle, ulusal bütünlüge sıgdıraınadıgı ceski Rilnleri canlandırma» çabaiarmdan dogan sorun ları önleyicî ve olumlu gelismeIferfgetiricl tedbtrıerden yanauır. Cyaa Ugiil kumluslar cyani çok partili bir rejimin hükümetlen) kişisel ya da grupsal çıkarlan daha ustün tutmaktadırlar. Bu nedenle, gereklı tedbırler alınamamaktadır. Ve bundan da, kendileri btr kaygı duvmaktadıriar. Ama silâhlı kuvvetlerin picü ve bilinci eeleceıîin de umududur. Sayın Sancar da tedbirleri somutlamıyor. Zaten gerekmez de.. Bunu asıl sorumlu siyasal kadroların bulması gerekir. Yal nız bu arada, tüm demokratik gönişlerin ve kuruluşlann tasvip etmedigi yeni 12 Mart hukuklannın, bundan yarar uman çıkar gruplan olan partiler ve çevrelerce akla getirilmemesl gerektiğimn de akıldan çıkarılmaması gerekir. minln yapısından felen €İşlemezlikler> dolayısiyle bir tasa bir üzüntü ve korku yoktur. Çünkü demokratik sistemın içindeki «seçim yolu ile beliren demokrasi inancı» gelecekte daha sağlıklı bir siyasal ortam, daha güçlü bir halk, daha özgür bir insan yaratacaktır Ve bunlar da, kendilerini yaratan kurumu ve süreö (demokrasiyi v« onun içlemesini) daha kolaylastıracaktır. Ecevit'te Genelkurmay Baskanımızı kaygılandıran olurasul gelişme isUdadının karsı reçetesı de vardır: 1971 bunalımında bile yıkılmamıı olan demokrasi inancı ile, onun seçim sürecinin yaratacağı sağhklı siyasal ortam halkın güçlenmesi özgür insanın yaratılması, demokrasi rfışı gelişmelerin öalenmesinin, en saglıkh tedblrt dir. özetlersek; Sayın Korutürk İle Sayın Sancar, aemokratik kural ve kurumculuguınuzdaki noksan ltirla, politikacılanmızın onu lş•letnfcdekl çıkarcılıklartîan yakını yorlar. Onlann bu yatanmalarını gldermek için. Türk uiusunun bu üç yeni yıl bildirisinin ulusla diyaloglaşmasını sağhıması (jerekir. Böyle bir diyalog içinde, DU üç bildirinin içeriğlne imza sahlplerinin kişiliKİenni. yerleriru. görevlerini, agırlıklannı da gözden uzak tutmadan irdelemed bir vaklasım göstermelidir. örgüt baskanı: . . . . Tecrit edln o halni! dedi. Aman yapmayahm, o daha el kadar kız..; örgüt baskanı hesaplamıştı Zaten onalti ki?i kslmıştı çevresinde... Bir çözülme daha olursa lpi kopmus tesbih gibi dökülürdü taneler... Ve liderlik elden giderrfi. Bunun için çok, ama çok «ert olmak gerekti. Gereğini yapın! Disiplin esastır. Harcâmışta blr insanı daha... * Kumandaa çadu"inda bir aşağı, bir yukan dolaj^yordu »inirli... Yukarıyls pek iyi değildi arası. BaşkumandanlıkU kendisini harcamnya çalışıyorlardı. Hele birkaç sınrf arkada?ı vardı ki. yerine göz dikmijlerdi. Allahın belân düşman da karşı dağlara kene gibi yapışmı?; siperlerini sağlamlaştırmiî; doğa'yı yanına almıştı. Aylardan beri bekliyorlar; bir adım atamıyorlardı. Bu dunımda üstün düşmans saldınya geçmek deliliktl Ne yapsındı? Hakkmda çıkanlan dedikodıılan düşündü: Beceriksiz, korkak, kumanda yeteneği kısır, pısıntc. Bu gidisle yerinden olacakü.. Karannı verdi. Emir subayını çağırdı: Yazın, dedi, yann salakla taarruza geçilecek, her ne pahasına olursa olsun fiğleye kadar karjıdaki bütün tepeler düşıntjıdan alınacak! Genç subayın gözlerinden blr gölge geçti: Fsiat. Yazın dlyorum, Bgleye kadar hor »ey bltml» ol«eak, karfidakl topeleri lsterim. Hareamıştı kumandan onblnlerl. • Kansık bir oda. Tablalarda slgara lztnaritlert yıgıu, Beş genç. Beşi de öğrenci. Ne yapalım? Gitmiyelim okula... Meydan fasistlere ml kalsınT Biz de dövüşürüz. tçlerinden biri: Yapmayın, dedi, onlann Utedigi oyuna Bellyoruı. ülan sen zaten burjuv» tohumusunl Aramızda paılfistlere yer yok! Ben demek istemiştim ki... Kısa kes! Hazır mısın goreveî.^ Hazırım. , . • Barcanmıstı çocuk... Ulan kanl Ylrmi yıl önce firtmda basm» ent»ri, ayağmda donla aldım seni. Yirmi yıldır bakıyorum. Sokağa atsam, «ç kalırsın. Bir de bana surat ediyorsun Dök bakayım suyu yavas yavaşl.. Hayat mı bu be!> Kacfın elindeki lbrikten sıcak suyu yavas yavas leğene döküyor, adamın ayaklarını yıkıyordu. Su fctrleniyor, adam harcıyordu kadmcagızı... Evrende sömüru vardır, ama haream» da vardır; intanlan yalnız sömürmezler; harcarUr d«^. Kimseyi harcamayın, ve harcatmayın kendinizl^, ^. • Türkiye Jeofizikçiler Derneğînden 3/1/19T5 tarihinde gerekli çogunluk sağlanmadıftmdan yapılamıyan XIV. olağan genal kurul 23 ocak 19*75 persembe saat 13.30'da DSt Gn. Md. lügü konlerans salonund» toplanacaktır Üyelere duyurulur. GÜNDEM: 1 Açılış ve baskanlık dlvanı seçimi, 3 Baporlann okunması, 3 Eleştiriler, • Aklanma, 5 öneriler, 6 Seçimler 11 Cumhuriyet 803 tşte Devlet Başkanırrm Sayın Korutürk, bu ömekte bir anlayışın incelmi?. geliçmi?, kıvama varmi] bir olgun tipidir. Uluıu için, gönlü, içtenlikle çarpar. Bilinci de, tarih kaynaklaıından beslenmij bir gürlükle, ülkesinin yasadüzendemokratik yapısosyal geli şim dörtlüsü üzerinde büyümesinin aydmhğı ile doludur. Onun gönlünü. bir bajkaca duygulandırma; bilLncini. bir ba«jkaca düşünlendirme olanağı yoktur. Ülkenin en yüce siyasal kürsüsünden yeminini etnüştir. Hiç bir dünya koşulu, ihtirası ve zorlama sı, onu artık bu yeminine hanis (sadakatsiz) duruma getiremez. Şimdi, kendüeri böyle bir olu§muşluk sçısından duruma bakıyor lan Ülke bir 12 Mart berzahını atlatmıştır. Atlatır da.. Çünkü artık, Cumhuriyetin, Devletin hem geniş bir aydmlar kadrosu vardır, hem de, Türkiye'de, artık. ülke sorunlanna ilgisi ve etkisi artmış yurttaş kiîlelerinin rejime ornuz desteği, algı (idrak) de^teği. kısacası stıhipHği vardır. Gördüklerimiz ve Sonuç Demokrasi Dışüığı Önlemeli Sayın Ecevif» gelınce, onda Devlet Baskınımuda olduğu gibi, demokratik sistemimizdeki boşluktan, Szellikle seçim sıste Biz, böyle bir yaklasım ile Dlrdirilere baktıÇımız zaman şunları göriiyoruz: • Sayın Cumhurbaşkanıntn, ı» jimi, geniş bir aydın kadronun varlığından gelen bir kefalet« bağlamasının boyutlannı iyi saptamalıyız. Bunu iyi saptayamazsak, politikadaki seçkinci (elitist) göruşlere kayabiliriz. Bu bizi, de mokrasiyı yukardan getinne he vest içinde tutar ki, bu da ancak yeni bunalımlara kaynak olur. • Aynca hükümet kurma kom binezonlanndald hesaplardan da fazla ürkmemek gerekir. Siyaseti, aslında, sosyal dinamikler belirler. Sosyal dinamifin neyi belirtip ortaya çıkardığmı da, ktaıl zaman, bu gibi hesaplar belirtlr. Bir iktidar, aslında ona rızayı be Urten bir Consensus'ün tlrünüdür. Consensusün nerede olduğu da. kimi hesaplarla belirir. • Duruma trdeleyici ve elestl rel bir açıdan baJonca, Sayın Sancar'a şu garantiyi verebiliriz: Adı geçen sosyal dinamik, esasın da, tethiş yöntemleri yaratmaz. Eski günleri hatırlatacak örnekler, yöneticilerin savsaklamalann dan beslenir. Böyle olunca sayın baskanın asıl görevi olmadığı için dokunmadıklan tedbir de, açıkça şurada toplanır: Sosyal dinamiği kendi demokratik gelişim çizgisinde tutma... • En son belirecek gerçek de suradadır: Türk ulusu; Devlet Baçkanı ile, ordusu ile, demok ratik siyasal partilert ile, tedbir lert uydurma cephelerde degil, açık toplum kurallan içindeki tartısma!arda bulacaktır. TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASINA ILAN Samsun Gelemen Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden: 1 Çtftüğinıizin 1»75 yılında Istihsal edecegi. ihtiyaç fazlası Jersey ve Holştayn inek sütlerinden aksam ve sabah sağunı olmak üzere tahminen 450 ton süt, üönci de£a açık artırma ile satılacaktır. 2 Satış 21/1/1975 tarihine rastlayan salı günü saat 14'de çittlik ıdare binasında Alım Satım Komisyonu huzurunda yapılacaktır. 3 Geçici teminatı (57.625.00) elliyedibinaltıyüzyirmibeş 11radır. Alıcılar ihale saatinden önce teminatlarını Çif^ lik veznesine veya Çiftüğin Samsun Ziraat Bankasındaki 160 No ln cari besabına yatîrarak alacakları makbuzlan komisyona ibraz etmeleri şarttır. 4 Şartnamesi îstanbul'da Teknik Ziraat Müdürlüfunde, Samsun'da Teknik Ziraat Müdürlügü ve Ticaret • Sanayi Odasında. Ankara'da Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdilrlügünde ve Çiftl;kte her sün mesai saatleri d&hilinde görülebilir. (Basın: 10260/304) Ekonomik Araştırmacı Almacaktır 1 Bankarruı Ekonomik Arastarmalar BaşmüşaTİrliginde ekonomik ve mall konularda araşürma lşlerinde çalıştınlmak uzere tktisat, Hukuk. îşletme, Siyasal Bılgiler, Ortadogu Teknik Üniversitest Idari îlimler Pakültelert. Hace^ tepe ve Boğaziçi Üniversiteleri Sosyal ve îdarî Bilimîer Fakülteleri Ekonoml *e tşletmecilik Bölumleri i!e tktisadî ve Tlcarî llimler AkBdemileri veya bunlara denkiigi fcabul olunan TUrk veya yabancı üniversıte veya ytiksek okullar mezunlan arasından sınavla veterl kadar Araştırmacı alınacaktır. 2 Müracaat sahiplerinin; a) 35 yaşından büyük olmamalan. askerliginl yapmış veya erteletmiş bulunmalan ve TUrkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Memurlan Yönetmeliğinin 2 maddesinde vazılı dlğer koşullan haiz olmalan lâzımdır. b) tngiiizce. Pransızca, Aîmanca. ttatyanca veya Rusça dillerinden en az birim, çok iyi bilmesi gereklidir. Yabancı dil smavında basan eösteremevenlar mesleö sınava kabuı edilmiyeceklerdir 3 Adaylann vabancı dtı sınavian tngnızce ve ttalyanca'dan 2728 ocak 1975, Almanca ve Rusça'dan 27 ocak 1975 ve Fransızca'dan da 2829 ocak 1975 tarıhiennde Ankara ÜniVBrsitesi Dil ve TarihCografva FalrUltesinde yapılacaktır 4 Yabancı dil sınavında başarı gösterenler 4 ve S mart 1975 tarihlerinde EKONOMt. MALtYE. PARA BANÎCA ve ÎSTATÎSTÎK konulanndan vazılı mesieki sınava tfebl tutulacaklardır. 5 Tazaü mesleld sınavlarda başan gösterenler aynca mUlâkata tabi tutulacaklardır. 6 Arastırmaeılıga taytne hak kazanaruara ilk tayınlerinde 6. derece aylıgı geçmemek ve banka içtnae öaska bir göreve nakillerind^ müktesep hak sayılmamak üzere aynı tahsil derecesindekl oanka memuruna tlk tayinınde venlen Jerecenin btr Ust derecesi aylık ve araştırmacı ödenegi ile banka memurlanna ööenen vabancı di) rtdenejı verılecektir. Araştırmacı olarak banlcaya alınacaklardan Daşan gostererek Ekonomist Yardımcısı olanlar en az bir nl süre ile yabancı memleketlere ineeleme vapmp.k Uzere eftnderileceklerdir. 7 Bllgi almak ve sınavlara gınnek ısteyenlerın Ankara'da îdare Merkezı (Personel Müdürlügü)ne veya Ankaradan başka yerlerdekl şubelerimize müracaatla alacaklan lş talepnamesini, bütün sorulan açık olarak ve eı vazılan ile bizzat doldurup ögrenim belgelerinın noterdor onanmış örnegi ve 4,5x6 boyutunda iki fotoprarian ile birlikte smava gireceklert yabancı dil veva dilleri belirtsn biT dilekçeye efcli olarak en geç 17 ocak 1975 tarihinde tdare Merkezimıze (Personel Müdürlügünel tevdi eylemelen veya en geç 17 ocak 1975 tarihinde tdare Merkezımizde bulunacak şeküde postalamalan l&zımdır Postadaki gecikmeler nazara alın maz. TÜRKtYE Cl'VHl'HtYET MERKEZ bA>KAsl tdare Merkezl (Basın: 10019/300) Tasalar, Kuşkular Fakat seçün sistemi, 1973 seçimlerinden bir istikrariı hükümet çı karmaya elvermemistir. Elvermez de... Çünkü bu konuda, demokra tik yapunızda boşluklar vardır. Bu boşluklar yıizunden. taribin kendi omuzlarına yüklediğı cre.ii mi geliştirmeı, devletimizi de ulu sal birliği ve çağdaşlaşma istemle rinin gerekleri içinde dokunulmazlıkta tutma özgörevi, yerine getirilemez oluyor. BUYUK BİR SINAI KURULUŞ Üst Kademede Yönetici Sekreteri Arıyor tngiiizce dilinl ana dili aeviyesinde bUmek, aynca Fransizcayı kullanabilmek 2. En az lise mezunu olmak 3. Yönetici sekreteri olarak en az 5 yıllık tecrübest olmak 4. Ingüizce steno bilmek, bu olmadığa takdirde Türkçe steno bümek 5. Gündelik muhaberatı ve büro iîlerini yönetecek insiyatife sahip olmak gerekiidir. Yukarıda belirtilen vasıfları haiz adayların en geç 24 ocak 1975 tarihine kadar el yazüarı ile özgeçmişlerini, referanslannı ve bir fotoğraflarmı P.K. 16 Levent adresine yollamaları rica olunur. Bütün müracaailar gizli tutulacak v« seçimi müteakıp müracaatçının talebi hs'.inde iade olunacaktır. Ücret adayın vasıfların» göre tesbit olunacaktır. 1. VEFAT Merhum Mustafa ve Patma Bostanoğlu kızı, merhum Fuat Tokad'm eşi, Yıldız özgürel, Yılmaz, Yavuz ve YUksel Tokad'ın anneleri, llhan özgürel, Resan ve ŞUkran Tokad'ın kaym valdeleri, Engin, Müge, Puad, Nevhiz ve Mehm^t'in büyükanneleri, HAIİME TOKAD 11 ocak 1975 cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 12 ocak 1975 pazar günü Sultanahmet Camlinde kılmacak ikindi namazını müteakip Topkapı Dedeler mezarlığındaki yerine defnedilecektir. .Uevlâ Eahmet Eyleye. EVLÂTLARI KAYIP ögrenci karnemi kaybettim. HUkümsüzdür. ABDÜUL\H ÇOBAN Cumhuriyet 307 Edebiyat Fakültesi Dekanlığından Fakulterruz Umumi Coğrafya Kürsüsünde açık bulunan Asistanlık kadrosuna aynı kürsüde doktora yapan öfrenciler arasından imtihanla btr eleman almacaktır. îsteklilerin gırecekleri yabancı dib belirten bir dilskçe ile 27 ocak 1975 tarihine kadar Dekanlığa ba?vurmalan rtca olunur. İmtihan 30 ocak 1975 persembe günü saat 9.00'da Faktlltemiı Coğrafyn Erıstitüsünde fKlimatoloJi ve Bitkiler Coğrafyası konj'arından) yapılacaktır. (Basm: 10273/305) IL (Yeni Ajaos: 1» 230