26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 4 EylOl 1973 Ağustos 1973 tarihinde TRT Televizyonunda yayınlanan «Müthiş Türk» adlı filmin düşündürdüğü pek çok nokta var. önce şunu beUnelim ki bu film 1968 yılmda da TRT Televizyonuna satılmak istenmiş, lakat içind.eki bazı yanlışlıklardan ötürü geri çevrilmiştir. Filmin reddediliş nedenleri kısa bir raporla da TRT Genel Müdürlüğüne bildirümişti. Bu rapor «Müthiş Türk»ü inceleyen yalnız bir görevli taratmdan hazırlandı. O zamanki TV yönetiminde fcugünkü gibi sayısız şef, müdür ve film denetleme kurulu yoktu. Kaybo'.madıysa bugün da TRT Genel Müdürlüğü dosyalarında bulunması gereken söz konusu rapor, «Müthiş Türk»üh Turkiye Teîevizyonundan yaymlanmasmı önleyecek yeterli nedenleri ve filmdeki yanlışlıklann listesini de kapsıyordu. Aynı filmin bugün ücret karşıhğında TRTden yayın'.anmasını önleyecek bir başka yeterli neden daha var ortada: «Müthiş Türknün saglam bir kopyasının TRT film arşhinde bulunması serekiyor. Çünkü bir raslantı sonucunda bu f:lm TRT Televizyonu tarafından 1969'da ücretsiz olarak elde edilmiş ve 1970te kurulmaya başlanan film arşivine saklanmak üzere gönderilmişti. Bugün de orada olnıası gerekmektedir Arşivirde bulunan bir filmi TRT'nin ücret ödeyerek ayr.ca Amerika'dan getirtmeye kalkmasını acaba nasıl yorumlamak doğru olur? Üstelik ücretsiz olarak sağlanan bu filmden bazı sahneler kopya edilerek almmış ve 1970'e değin TRT Televizyonunda hazırladığımız Atatürke ve ulusal günlere ait programlarımızda da defalarca kullanılmıştır. Daha açıkçası, bu film bugür.e dek televizyonumuzdan hiç gösterümemi? bir film değildir. Dolayısiyle «Müthiş Türknün 26 Ağustos 1973ten önce «JŞimdiye dek hiç gösterilmemiş bir film lzleyecekstaiz» gibl açıklamalarla seyirciye tanıtılması da yanhştır. Olaylar ve görüşler "MÜTHİŞ TÜRK,, MahmutTali ÖNGÖREN TRT Teieviıyonu'nun ilk yöneüciri birini yaparken çekilmişti. Bu filmi çeşitll projframlannuz içinde Ankara'da ve bugünkü İsmir Televizyonu'ndan önce deneme yayınlan yaptığımız zaman da tzmir'de defalarca yayınladjk. Her nedense 1971'den sonra bu film TRT Televizyonu'r.un yayınlarında gözükmez oldu. Oysa onun da arşivde saklanmış olması gerekir. TRT Haber Merkezi de yönetmeye kalkmış ve çeşitli uyarılara ve raporlara ragmen bir türlü düzeltilmeyen bu yönetim biçimi yayınlarda kanşıklıklara ve personel arasında da çatışmalar» yol açrııştır. Şimdi «Müthiş Türk»ün yayuıından sonra, bu kötü yönetim ömeğinin TRTde yapıldıgı ısrarla belirtilen ıslâhata ve yeniden örgütlenmeye rağmen kurumun içinde hâlâ yaşadığını ve işleri yine aksattığını anlıyonız. O halde «Müthiş Türk»ü TV dairesinin mı, yoksa TRT Haber Merkezinin mi yayınlattığtm da bir türlü öğrenemeyeceğiz demektir. Eğer filmin yayın sonımluluğu TV dairesinde bulunuyorsa, o zaman «Müthiş Türk»ün ünlü Film Kurulu taraîından denetlenmiş olması gerekir. Bu nedenle de filmdeki yanlışlıklara bakarak bu kurulun üyelerine Türk Devrim Tarilıi dersleri almalannı salık verebilir miyiz? Yok filmi yayınlayanlar TRT Haber Merkezi yetkjüleri ise elbette aynı noktayj bu kez onlara da salık vermemiz gerekiyor. Hem de çok daha kuvvetle.. Çünkü 50. yıl radyo ve TV programlanrıın büyük bir çoğunluğunu hazırlama görevi TRT'de bunca programcı dururken TRT Haber Merkezine verildl. Eğer «Müthiş Türk» bu görev anlayışı lle TRT Haber Merkezi tarafırdan yayınladıysa, o zaman bu bölümün yetkililerınin Cumhuriyet'te yer alan şu demeçleri üzerinde de durmalıyız. Haber Merkezi yetküileri «Bugüne kadar yapılan ve televizyonda gösterilen senkronlu olmak kaydıyla Atatürkle ilgili tek film budur» diyorlar. Bu yetkililer ya hiç televizyon izlememişler ya da nedense unutkanlık hastalığına tutulmuşlar. Çünkü TRT Televizyonunda Atatürk'le ilgili ilk senkronlu film (yani Atatürk konuşurken sesi ile dudak hareketlerinin birbirine uyması) televizyonumuzun ilk yayın günü olan 31 Ocak 1968'de gösterilmiştir. Âtatürk bu filmde Cumhuriyetimizin 10. yıldönümü nutkunu okurken görünüyordu. TRT Televizyonu'nda Atatürk'le ilgili ikinci senkronlu film ise 10 Kasır.ı 1968'de yer aldı. Türkiye Iş Bankası'nm TRT'ye bir armağanı olan bu 6 dakikalık film, Atatürk Türkiye Büyulc Millet Meclısi'nin açık konuşmalanndan filmcüerdir. Fakat bu fllmciler «Müthiş Türknu >»"'•»•> flzare belgeoel citellktekl eski film ••hnelertnl aramak amacıyla TUrklye'y» geldiktorl xaman, mevcut arşivlerin kapılan ardına değin açılarak buyur edllmişler ve onlar da Rus filminin bizim filmlerimize kopya edilmiş sahnelerinı bilmeden alarak kendi filmlerinde kullanmışlardır. Bugün de «Türkiyenin Kalbi Ankaradır»a ait bazı sahnelerin 50. vıl dolayı.=iyle hazırlanan filmlerde kullanılaeağına emin olabilirsiniz. Çünkü Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki görüntülerin çogunu bu fitmde bulmak mümkündür. 23 sğustos tarihli Cumhuriyerin haberİTiden anla »ıldığma göre TRT'ciler «Müthiş Tıirk.teki montajm harika> olduğunu ileriye sürerek bu fUmin ya yınma özellikle önem vermişlerdir. Fakat acaba 26 Ağustos gioi Büyük Taarruzun ilk srününün yıldönümünie Türkiye Televizyonu yayınlayaca*ı fiimlerin «h&rika montajama mı, yoksa yanlışlıklarla dolu ohıp olmadığîna ve yabancı ülkelerin propagandas;nı yapıp yapmadığma mı daha çok önem vermelidir? «I Cferçi kMOthl» Tttrk»tt yapanîar Amerfkalı I H =1 : i :• CAN B u Can, öğrenci k.lıkh bir gençti. Ne olduysa oldu. Zaman fmnında kültür hamurkârı oldu. Kaşları gürleşti, gözleri korlaştı, saçları aklaştı. Bir baksan devrimci, bir baksan baba erenler, bir baksan ozan; ama her seyden ör.ee insan. Hasan ÂH'nin cğlu. Zenaati Türkçeyi imbikten çekip dizelemek. Bir çesit ilmı simya. Büyüciilük. Bu yetmemiş gibi yabancı dilîerden kitapları dilimize Sevirmek. Bunra suçun cezasız kaiması mümkün mü? Yüruüüü, dediler mapushar.eye... Can, yani Can Yüeel şimdi rüya görür mapushanede: Bi s a | yanıma yattım. eeçti bes yıl, Bi de solnma yattım, ftiim mi on ! «Hadi kalk» dedHer «bitti bn fasıl !» Hay Allah kahretsin, uvanamıyom. Csn, vatan görevindeyken tercümanmıs. Amerikalı uzman sinirlenmis konuşmasma: Bana bak, demiş, Ingilizceyl Amerikan gibi konuşl Can: Konuşamam, Ingiliz mektebinde okudum. Konus! Can bakmış, Amerikah uzman bir doksan. Can'da lse boy noksan. Ama ger.e bildiğinj okumuş. Bar.a sorarsanız o zamandan belliymis Can'ın mapusaneye düşeceği... tnCİlizceyi Amerikan gibi konuçmamak yu7Ünr?en başı derde girmiş, Türkçeyi de Türk pibi konuşmaktan. Şinv dilerde İnsilizceyi de Amerikan aksanıyla konuşacak^ın, Türkçeyi de... Ya konuşamazsan? Hapishaneye girip şiir yazarsın: Dısardan gelen haberler berbat Bir yandan pahalanırken hayat. Fivatlar FİAT. ticTetler PER"\UŞAT. Bir randan da ncnzluyor memat, Bir imzaya bakıyormus kontnr terfllayla Oç avhk kontrat!... Görüşe bir hanım geldi feçen gün, «Tewlll Için sövlemiyonım, vallahi» «Jedl «Dışarıya jföre. emin olun sizin bnrası saltanat, «Meselâ hiç imkân var mı efendim. çu çayı...» Tol örsrüclen süzülen ışığa tuttn bardagı, •Dışarda..» Dayaııanaadık artık. bastık kahkahayı •Canıra biliyoruz» diye üstelcdi, •Biliyoruz. içerde de vaziyet bombok, •Bomhok ama, • Hiç değilse içprde ircH düşme Uhllkesi yok!» Düsfindük sonra arkadaşlarla, Ziyaretçi hanım haklı çok. Öyle güzel şiirleri geliyor ki elime Can'ın ağzımdan yel alsın kimse darılmasın gücenmesin: ülan Can. iyi ki içeri attılar seni» diyeceğim geliyor. Bu ne garip makinedin Önce ozanı mapushaneye atarınn, şiirler yazar demir parmakhk ardmda.™ Sonr» o jiirleri okuyorlar diye baskalannı da mapushaneye atarsın... Onlar da şiirler yazarlar. Sonra onlarm yazdıklannı okuyanları da içeri atarsın.» Nereye dek gider bu Işî Sorunun belli karşılığını insanhk tarlhl vermiîtin Ozanlar kimden yanaysa o kazanır. Geçmişin özeti ve geleceğin yazg:sı budur. Ama ben lâfı kısa kesip Can'dan bir şür daha sunayım: Kaktüsler ki o azman çöl bitkileri Marmaris'te gördüçumüz sabuların kat kat büyükleri... Bitkiden çok tükenip bittiği yerde yeşilin Dikili taşlardır onlar rahmetli yaçraur için... Takılan ağıtlardan zaar, kararmış böyle bazısı... Okunmuyor ld feytan örümceklerinden ustündekl diken yazın, Toksa nasü ateş püskiirüyorlardır kimbilir o ateş püskiircn güneşte Ve »cıjsr.» ediyordur içleri, düşlerine bir bulut düşse... Bir kurtulus •öylentisidir sanki, bekleşirler akşam serinliğini Salmak lçin toprağın derinlerine özlemlerin son kiistehe*ıni .. Kutlu olsun onlara ki o gece, suya erir ayaklan. kökleri, Mevlut gibi bir sevince donanır o kademsiz ve tasır firenk ınciri Blr top ııık patlar dikgtılerin aramndan, bir arayıçı fişeö... Aydınlatır karanlık kum saatlerini o mutsvız bitliinih o " ' '"hîfltln çiçi'cif.' Bu kumıs taşlar, demirler ve dikenli teller arasında SPVçıiim. Böylesine bir umut çiçeği çorak »özlerimde acan ha\alın. «Türkive'nin Kalbi Ankara'dır» Televizyonumuzda Atatürkle ilgili olarak gösterilen tiçüncü senkronlu filmin yayın tarihi ise 10 Kasım 1969'dur. «Türkiyenin Kalbi Ankaradınt adlı bu filmi Ruslar W33'te çekmişti. Gercekte Atatürk'ün sesi ile dudak hareketlerinin birbirine uyuşturulmuş bir şekilde çekiminin yapıldıgı ilk film de budur. Nitekim TRT Televizyonu'nun ilk yann eünü yer verdigimizi \tücarda belirttlğim fiîm sahneleri de «Türkive'nin Kalbi Ankaradır»dan yıllarca önce kopya edilerek 31 Ocak 1968'de Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafındaa TRT'ye verilen bir kordelâ üzerindeydi. «Türkiyenin Kalbi Ankaradır» 10 Kasım 1969'da TRT Televizyonu'nda gösterildiği taman yer yerinden oynamış ve filmin yayın sorumluluğunu üzerinde taşıyan bu satırlann yazarınin başına gelmedik kalmamıştı. Filmin varmı TRT'nin yönetimindekj çeşitli ak<;aklıklan ortaya çıkardıgı ve çeşitli olavlara yol açtığı için hikâvesini de ayrıca anlatmak gerekir. Fakat «Müthi? Türk» adlı filmin geçenlerdeki yaymının varattigı tepkiyle ilgiü olarak «Türkiyenin Kalbi Ankaradır» için şu kadannı söylemekte yarar vardır sanırım. Bu film televizyonda yayınlandıktan sonra olayla uzf.ktan yakından ilgis: olan ve olmayan pek çok komünizrr. tüccan kıyameti koparmıştır ama, bugüne dek TUrkiye'de resmt .nakamlar tarafından hanrlanan tüm Atatürk filmlerinde «Türkiyenin Kalbi Ankaradırıdan doğrudan doğruya alınmış sahnelere yer verildiğinl belirtmek nedense kimsenin işine gelmemiştir. l?In blr başka llginç yönü de Cumhuriyetimizin ilk yıUanna ait bu sahnelerden bazılannın 26 Ağustos 1973'te televizyonda fösterilen «Müthiş Türk»te de bulunma Montaj Meraklıları «Harika montainla ilpill bir bsskn lddia üzerinde daha durmahyız. Busünkü TRT'ciler filmdeki «h3rika montajm Türkiye'de vapacak bir elemanın bulunmadığını ileriye sürüyorlar. Televizyonumuzup ilk vıllanndaki Atatürk pro^ramlarmı bazırlayan gpnç elemanlann eörevine 12 Mart'tan sonra TRT'nin «Yansın YönetTnelisinnd»ki güvenllk konusu ile ilgili bir maddeye dayanılarak *optan son verilmeseydi. TRT yalnız «hariVa raontajcılar»a değü, hem de maksatlı propaganda filmlerini hiçbir zaman yayınlatmayacak bilinçli AU.türkçülere de sahip olurdu. Fakat bugünkü TRT'ciler yine de üzülmesinler. Çünkü bugün bile TRT içinde olumlu Atatürk programlarını hazırlayabilecek yetenekte elemanlar vardır. Ama 30 Ağustos 1973 eünü yapılan TV yayınına bakarsanız. bu gibi elemanlara hiç görev verilıredigipt göreceksiniz. Büvük Taarruzun vıldönümünde TRT Televizyonu'nda geçit töreninin naklen yayınından ve de bir çocuk programından ba?ka hiçbir yayir. yapılmam;$tır. Zafer Bayramı ile ilgili olarak. Demek ki koskoca &>fer Bayramının önemlni ve an'.amını ladece «Müthiş Türk» adlı Amerikan kaynakh bir filmle büyüklere anlatmavı uygun çörüyor TRT'miz Cumhuriyetimizin 50. yılmda! Belki de hakkı var «harika monta]» meraklısa TRTcilerin. Nasü olsa bugünkü btiriiklerlmisüı ço{u bu zaferin anlammı idrak etmiş durumdalar. tam bağımsızlık nedir gayet lyi biliyorlar ve «Müthiş Türkse alkı? tutuyorlar. O halde böyle bir yildönümünde televizyonumurun onlar için syrıca program yapmasma ne gerek var. Işte size bir «harika montaj» daha. TRT İçindeki Karışıklık 28 Ağustos 1973 Salı günü Cumhuriyet'teM olayla ilgili haberden anlayabildiğimia kadar «Müthiş Türk»ün yayınlndan sonra TRT yönetîmi içinde bu filmin yaym sorumluluğunu taşıyan bir görevli ya da makam ortaya çıkmamaktadır. Har.i nerede başarılı yönetim örnekleri veren yöneticiler ve fümleri değerlendirmesinı bilen ünlü film komisyonları? Nerede TV programcılannın Inkantalarda ve kahvelerde neler konuştuklannı günü gününe gereken yerlere ulaştıran görevli muhbirler? Yoksa «Müthis Türknün yayın sorumluluğunu taşıyanlan ortaya çıkarmaya gerek mi görülmüyor? Tine Cumhurlyet'ln haberine göre adı açıklanır.ayan bir TRT yetkilisi «Türkiye Televizyonu lki başlı olduğu için bu durum meydana geldi» demişıir. Gerçekten de ilk yayın gününden itibaren TRT Televizyonunu TV Dairesinin yaıusıra KENDİMİZE Samim KOCAGÖZ ABD ve Avrupa'da Karşılıklı Yatırımlar AMERİKA'NIN «MEYDAN OKUMA» SININ YERİNİ ŞİMDİ AVRUPA'NIN MEYDAN OKUMASI ALIYOR: AMERİKAN ŞİRKETLERİNİ SATIN ALARAK! sık ortaya çıkan himayecilik eğilimleri karşısmda Amerika Birleşik Devletlerine başan lla ihracat yapmamn en emin yolunun Birleşik Devletler pazannın içine girmek oldugunun anla«ıhnasıdır. Amerika Birleşik Devletlerine yatınm konusunda son ramanlarda belirginleşen iki gelişme, yabancıların işine yaramaktadır. Bunlar ABD menkul kıymetler borsasmdaki fiyat düşüşleri ve doların değerinin aşınmasıdır. 1970 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Avrupa'daki toplam dAlaysii^yatmmlarının 25 yar, döjaj^, Avrupanın Btrl«sik r^evletlerindekl dolaj yatırimlarının toplamının İse 10 milyar dolara ulaştıgı tahmln edilmiştir. Dolaysız yatınmlar (Investls•ements directs), yönetimlerinl ele geçirmek üzere iktisadl müesseselerin tamamen ya da kısmen satın alınması yolunda yapılan yatınmlardır. Amerika Birleşik Devletlerinin Avrupaya top lam yatınmlannm 5"üzde 89'unu dolaysız yatırımlar teşkil eder. Buna başka yollarla (menkul kıy metler satın alınmak suretiyle) yapılan yatırımlar eklenince 1970 yılında Avrupadaki toplam Amerikan yatınmlan 28 milyar dolan bulmuştur. «Avnıpalılann Birleşik Devlet lere yaptıklan genellikle mall plasmanlarla, Amerikalılann Avrupada yaptıklan yönetimi ele almağa dönük yatırımlar arasında dikkate deger bir tenazursuzluk vardır». Gerçekten Avrupanın ABD'deki yatınmlaraun yüzde 37si dolaysız yatırımlar şeklindedir. Av rupanın Amerika Birleşik Devletlerindeki toplam yatınmlan ise 1970 yüında 27 milyar dolan aşmıştır. (1) Avnıpalılann Amerika Birleşik Devletlerine yatınmlannın 1970'ten bu yana hızını arttırmakla kalmadıgı aynı zamanda özellikle 1973 yılmda dolaysız ya tırımlar yönUnde gelistiği anlaşümaktadır. Kanadalı yazar Charles Levinson 1975 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin gayn safi millt hasılasının beşte hatta dörtte birine yakm kısmının ABD'de yerleşen Avrupa ve Japon firmalannca gerçekleştirileceğtni tahmin etmektedir. (1) Les Relations Economiques et Financieres Internationale« • Maurice Schlogel • Paris • 1972 ı. 3^9. B izde partiler en azından 1946'dan beri ünlü üç büyük futbcl kulübüne benzer. Tek partili rejimden çok partili rejime geçme nedenlerimiz, ekonomik, sosyal, giderek polltik nedenlerden oidu. CHP'nin köklü bir geçmişi vardı. Atatürk'ün bu parti için saptadığı ilkeler, Devletçilik gibi, layiklik gibi bir başka partinin ortaya çıkma olanağım engelİiyordu. Devletçilik Ribi Ata'nın ortaya koyduğu ilkeler ölümur.rien sonra ileriye götürülecek yerde, kösteklenmek istenince bu parti, yeni partilerın anası oldu. Yeni par»iler de daha birçok partinin anası, yozdurulan CHP'nin torunu oldu. Diyelim ki Halk Parüsir.d'en kopup çıkan parüler. hani kendi kulüplerine, takımlarına, alar.da kötü oynadığı zaman yuh jeken seyircilerin itişiyle ortaya çıktı. Son yıllarda. kepan KoftUJ £cevit, partıyi Alrledi topladı; bir pajti kimjipiçe;ulaşUr,dı,,,Bu kimlik de 3psyal Demokrat'bir gö ler var: AP ve CHP. Birincisi, 1960 Ihtilâline (Deır.okrat Partir.in kapanmasıyle) tepki olarak ortaya çıktı. Sonra yön değiştirdiği iddialarıyle yeni yeni partiler doğurdu. Iklncisi de içindeki tutucuların aynlmasıyle yeni partiler doğurdu. Şimdi «meydanı hamiyet»te bu partiler vardır ieçlmlere gidecek. Öte yandan Cumhuriyetln kuruluşundan beri Türkiye'de azınlıkta da olsa, birtakım taralsız seyirciler vardı. Bu seyirciler amatörce kendüerinin kuramadığı bir takımın özlemini çekiyorlardı. Bu takım sol bir takımdı. Gerek CHP gerekse ondan türeyen partiler, 1946'dan beri tıpkı kulüp tutar pibi halkın tuttusu partiler oidu. Hâlâ da byledir. Yaln:z CHP son üç yılda kırpıla kırpıla yıldız olduktan sonra bilinç'i bir yol tuttu gibi görünür. Ne var ki Cumhuriyetin kuruluşundan beri takım kuramayan sol yaka, 1961 Anayasssının getirdıâi olanaklarla takımını, Türkiye Işçi Partisini kurdu. Bu partiyi kurar.lar, tutanlar, öteki partilerin aksine kulüp. futbol kulübü yöneticileri gibi birtakım çıkarlara dayanmıyorlsrdı. CHP'nin son üç yılda aldığı, gösterdiği kimlik bir yana, hepsi, duygusal nedenlerle, örneğin Fenerbahçeyi tutar gibi yöneticiler degıl bir partiyi tutuyorlardı. Taraftar'arm bu partileri tutuşlarının daha birçok nedeni vardır, bu kısa yazının içine sığdırmak £iiç. 1961'den sonra kurulan TÎP, sosyalist bir partiydi. Belli bir öğretiye dayanıyordu. 1965te ve 1969'da seçimlere katıldı. Büyük Millet Meclisine milletvekilleri soktu. Yine anlatılması burada güc, kısaca, kendi içindeki strateji kavgalanndan ki bu kavgalar günun birinde elbette yazılacaktır büimcilerce ve bazı çevrelerin tutumuyla bu parti kapatıldı. Yaklaşan 14 ekim seçimleri için işte şu son günlerde, bu partinin Üç >üz bin oyunun başında kıyametler kopuyor. Deniliyor ki, üeriye yol açabilecek parti CHP'dir. Bu üç yüz bin yurttaş, oyunu partisi olmacîığına göre CHP'ye versin. Önce yine şu soruyu sormak insanın aklına şeliyor: Siz, kimsiniz versin diyenler? Bir dilek, bir temenniyse o baska. Ancak soldaki bu" oylar öteki partilerin oylan gibi duygusal bir eyleme yatık değildir. Tıpkı sahada maç yapan ikt takımı tutmayan bir seyirciye benzer. Bu seyircilerin iyi oynayan takımı alkışlamak. kötüyü yuhalamak özgürlüğünü kabul etmek zorundayız. Maç sonunda yine de bu bilinçli sevircüer, «Ah bizim de bir takımımız olacaktı ki!» demekten kendilerini al?ma?l?r. Gönülden olmasa da m;.ç süresince bir takımı tutabüirler, çünkü kendi takımları yoktur. Bu oylar için, sevircüer için böylece geçerlidir. Ne var ki, kapatılmış bir takımın oyuncularını. maç sırasında baska bir takımın içine katamazsınız; buna yasalar, tüzüklcr engeldir. Yine son günlerde TÎP'in oylan CHP'ye verilsin mi. verilmesin mi? gibi tartışmalar sürerken. Devrimci Işçi Sendikaları Federasyonu, dergisinde yayımladığı bir yazı ile bu seçimler için CHP'nin desteklenmesi kararını aldığını belirtmis. Bir örgüt olarak, oylarına sahip çıkmak DlSK'in hakkıdır. Ne var ki partisi olmayan oy sahiplerine böylece seslenecek yetki kimsede yoktur deriz. Bu oylar özgürdür. Bu gibi tartısmalarda hedef biraz da eski TİP Başkam sayın Aybar oldu. Öylesine ki, kendisinin Istanbul'dan bağımsız adaylığını koyacağı için TÎP oylarının kurulacak bir sosyalist pcrtiye saklanmasını istemesini, ayıpladılar, suçladılar. Iğneyi önce kendimize, sonra çuvaldızı başkasına batıralım: Kendimizi bir an için Sayın Mehmet Ali Aybar'ın yerine koyalun: Dokuz yıl bir takımın kaptanlığını yapmış, liderliğini yapmıj hatası, günahı, sevabı Ue bir kimseden, bilinçli bir liderdon, «giriin oyunuzu filrn partiye verin!» demesi b<kler,ebilir mi? Arkasında karar alacak bir örgüt yoksa hele... Bir sosyalist milletvekili girebilecekse eğer Meclis'e niçin ayıplanır? Bir sosyalist partiye bunca yıl iyi kötü liderlik etmis bir kisiden nasıl oylarmızı şu partiye verin denmesi beklenir? Sayın Mehmet Ali Ayban savunmak için söylemiyorum bu sözleri: bir yazar, vaktiyle TTP'in yürütme kurulunda bulunmuş bir kişi olarak onun yerine bir an kendimi koydum da bu düşüncelere vardım. ean Jacques Senan Schreiber, 1967 yılında Paris'te yayımlanan ve çok geçmeden dilimize de «Amerika Meydan Okuyor» adiyle çevrilen «le Defi Americainj» adlı yapıtında jöyle diyordu: «Dünyanın Amerika Birlpşik Devletleri ve Sovyetler Birliğinden sonrakl yeri alacak üçüncü sınaî gücil, 15 yıl zarfında, Avrupa değil, fakat Avrupadakl Amerikan sanayii olabilir. Bugün Ortakpazar'ın dokuzuncu yılında bile bu Avrupa pazannın düzeni esas itibariyle Amerikandır.» J.J. Servan Schreiber o tarihte Bat^ Avjupaya yatınlan Amerikah sermayesinin 14 milyar doları buMuğunu, bu raeblâğın aşa*fr ytflHh aynı miktardaki döner sennaya ile birlikte gözönüne alınması gerektiğini belirtiyordu. I Osman Fuat ÖZKILIÇ rek «öyli diyordu: «1950'den 196M kadar Arn^» J v» J^onya *HaÇ" r * ile iralârınjdakl VerİmlilttWPjallğl:v. ^ (nÇMjUCtİvtty. gap) tarihte görülmemlş bir hızla daraltmışlardır. Sputnik'in fırlatılışından beri Amerikamn ödemeler dengesi müzmin olarak zayıllamış, bitik Avrupanın ftdemeler dengesi ise sürekli müsbet baklyeler kaydetmlstir.» çerek o zaman hesaba katılmay «Avruoa'da Uyanış» Kitapta Avrupa'ya gelen Amerikan sermayesinin Jıacminin DÜyüklüğü yanında Avrupa'dakı önemli sanayi kollarını kontrol aıtına almaya dönük stratejisi üzerine de dikkat çekilmekte, dogrudan doğruya sızmayı teşkil eden bu yollar dışında Amerıkanın teknolojisi, yönetim ve pazarlama yöntemleriyle de Avrupadaki ekonomik hayata egemen duruma geldigi belirtümekte. Amerikan askerlerinin Vietnam' dan oekilecegi, fakat Amerikan sanayiinin Avrupa'da iktısadi fstihlerine devam ederek gücünü arttıracağı öne sürülmekte ve dönüşü olmayan noktaya sürüklenmeden Avrupa'nın derlenip toparlanarak bu Amerikan telididine karşı koyma yollan bulması, Özellikle uzay araştırmaları. atom enerjisi, sesten hızlı gidecek uçaklar ve elektronik makinalar alanlannda yerini alması gerektiği ifade edilmekte idi. Tanınmış Amerikalı iktisatçı Paul A. Samuelson bu kitap ile ilgili olarak 22 Temmuz 1968 tarıhli Ne\vsweek dergisinde «Fransız Galbraıth»i başlıklı bir makale yayımlamıştır. Profesör Samuelson, J J . Servan Schreiber'in kitabınm Fransada roman türiindeki yapıtlar da dahü olmak üzere her türlü yayın arasında en çok satılan kıtaplar listesinde yer aldığına ışaretle, bu kitabın bu türlerden hangisine dahil sayılabilecegini kestiremediğüıi kaydederek ve bu nükte ile eserin hayaliliğini ima ederek yazısına başlıyor, O yıllarda bütün Avrupa'nın «teknolojik aralık» <technological gap) kavramından rahatsızlık duvduğunu, oysa vakıaların baska biçimde geliştiğini öne süre Koşullar Değişti «Le Wfi Americainsin ya>inlandığı 1967 yılında J. J. Servan Schreiber'in Avrupanın Amerikan ekonomik gücü tarafından fethedilmek üzere oldugu yolundaki görüşleri bütün dunyada ilgi uyandırmış ve Avrupada tasvipkâr yorumlarla karşılanmısmıştı. Fakat altı yıl sonra bugün, 1967 tezinin dayandığı olaylar çok farklı gelişmelerden ge ka Ü» Avrupa aruiodikl 5carçıv hfelt yatıranların manzara^ de % gişmiştir. «Amerika meydan okuması şimdi bir Avrupa meydan okuroası ile karşı karşıyadır». Avrupa teşebbüslerinin Amerikan şirketlerinl satuıalma suretiyle Amerikan sanayii ne dolavsız yatınm yapma egilimleri artarak, 1973 yılında çok yoğunlaş mışör. Günümüzde Batı Avrupa ülkelerinden çogundaki firmalar ABD pazanna yeni müesseselerle yerleşmek ya da bu pazardaki müesseselerini genisletmek yollan aramaktadırlar. Yabancı sennaye sahiplerini Amerika Birleşik Devletlerine yatınm yapmağa en çok teşvik eden cihet milletlerarası ticaretle ilgili olarak Amerikada sık a gM : Okuyucu Mektupları Ş1MAR1K DAVRA1S1ŞLAR... Bir ülkede losyal ve ekonomik düzen «îirı Slçüd» bozulur ve çok şeye göz yumulursa toplumun dcğer yargılan ve dogru davranışlar anlammı yitirir. Böyle bir ortam içindeyiz simdi. «Türlü çeşitli» bozukluklann, kokuşmuşlukların v« ıımarıklıkların yankılan namuslu basının sütunlarından, sayfalarından taşıyor lecek, cDur!» diyebilecek »e artık. Özel sohbetlerde neler di yasalan uygulayabilecek bir ma le getirilmiyor neler!. kam yok mudur? diye. Ben öylesi büyük »orunlara Kemal ÜSTÜN değil, küçük gibi görünen bir Moda Cad. Sıvsftopol Soîimarıklığa değineceğim ve böy kak No: S, D. 20 le seyler de mi düzeltilemer, di Kadıköy Istanbul ye soracağım; ilgililere, yetkililere.. Bir zamanlar korna yasağı koymuşlar, taksilerde sayaç aç Müslüman, kendi tırmak istemişlerdi «otorite»ler; dinletemediler buyruklannı.» dinini bilmezse, Dileyen dilediğmi yapıyor. «özgurlük» dedikleri bu mudur aMisyonerlere caba? Şimdi yeni bir îimarıklık türe kapılır di: Yüzbinlerce liraya aJınmı? 188.973 tarihli eazetenizin 2. ve sayılan giin geçtikçe artan sahifestnde Adana Vetiştirme özel lüks grabalan kullanan Yurdu veni MUdürü lle ilgili para babalarmın cocukları şe(merdlven ann1> şikaveti okuhir içi yollarda dört dönüyor ve dum. Ertesl eün vanl 19.B973 arabalarının hem gaz. hem fren tarihü Cumhunvet'te de 6. sapedallarını birden işleterek çev hifede Deniz Snm Imzali yaredekilerin vüreklerini ağızlazıda (Amerikan nzlan denızrıns getirmekten sadistçe zevk cilerimizi eglence verıne Riliseahyorlar. Virajları ^yırtılı bir lere EötUrüyori oaslıklı misyos«s ve hızla dönen. ne oldıım deli.'i. bu tür şımanklar, gecele nerlertn pronapandalannı okudum. ri de arabalannm. motosikletle Birind vazıda sanki ayıp ve rinin «stısturucu» cihazlanm çı kararak dolastıklan sokflklsrı. günahmış gibi be'mele Ue Tann adım cocuklara sftvlett.Ji eaddeleri motor homurtularma lçin vurt mUdilrü avıplanıyor. noğııvorlar: hastalan. vorgunla Memleketimiî nüfusunun *fc95'i n ve bebekleri yataklanndan Türk oldu»u kadar tslamdır fırlatıvorlar. da.. Bu davranışlar karşısmda Devlet rettmı laviktlr fakat sagduyu sahipleri birbirine so dînsız deg;lriir ruyor: Bu tnbilere engel olabiMerhum Itatürn çok vUk»ek bir kıımanoan oüvük bir denâ otdu*u kadar tam Dlr müslümantiı Dıne ıtarşı degil hurafeve karsı ıdi Her külturhi ZARURİ Türk gibi. Bir müslüman cocu5u kendi AÇIKLAMA dinini bllmezse mtsvonerlerin Dronagandalanna irapılır ve Cumhuriyet Gazetesinln 14.8. ne'icenin ne oiacagj malum1973 Salı gtinkü sayısında neşdur. redilen «Amerika'da Errr.eni Akst nalde dinin) ve aftkftnnıPropasandası» adîı ya/ı ile hiçnı sîürse kolar ttolar oftvie bir süretle alâkam olmadıgı gimasallara ınanmaî ve vefcten bi ismim maksath olarak kullanılarak hem Cumhuriyet sazetp redderter <%le nvet) mJ* si. hem de s?h"=iTn mağdur eKulaklanmızs geipr nah^rdilmek istenmiştir. lere e«rp eereh tstanhıi' eıhl büvük 5eh1ripnmi7i» Durumun sayın gazeteniz vaAnadomnur en llcra sıtasiyle kamuoyuna açıklanmasmı dilertm. ne kadaT vavılmı? nuliınan hu Saytnlanmla... eibi Hıri«Hvanlık üvcılan paMonterer Ordn5 Lisan rn%n kitap'ar dafıtti»ı pibl Ofcnln Tnrk D !! Şubesi müthls propaganHa vapmaktaöfretmenterinden dırlar. Attüi C»ŞÜR Mehmet Şaldr ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ RERTÖRLÜfiÜNDEN 1. üniversitemiz müstahdemleri için asagıds yazılı giyim etyası 2490 sayüı kanunun 31'inci maddesi «ereğınct kapalı ı ( zarf usulü ile diktirüecektir. Muhammen Cinsi Miktan riatı BedeU Elbise dikimi (Bütün işçilik dahil) 650 Takım 225. 146.250.TL I 2. thale 24.9.1973 Pszartesi ımnü saat 15.'de Atatürk ünlversıtesi Satınalma Komisyonu Başkanlığı odasında yapılacaktır. 3 Bu işe ait şar'name ve lüzumlu evrak her gün satmalma bürosunda görülebilir Toplam muhammen bedeli; 146.250. TL. olup muvakkat teminatı 8562.50 TL.'sıdır. 4. Taliplilerin geçici teminat mektubu veya Üniversltemiz vezne makbuzu ile cari yıla ait Ticaret Odası Vesikası ve ikâmet Umühaberi ve indirim yapacaklan kapalı zarflan Ue ihale saatinden bir saat evvel makbuı mukabiU Komisyon Baçkanlığına vermeleri ilân olunur. Bu saatten sonrakl raüracaatlardan ve postadaki vaki gecikmelerden Idare mesul değüdir. (Basın: 21933) 6952 VEFAT Merhum Abdi Nadir Telci ve merhume Rukiye Telci'nin oğullan, Münevver Telcl'nin cşi, Nadir Ergin Telci, Elçin Öngüt ve Gülçin Telci'nin babalan, Talât Telci'nin kardeşi, Mefra Telci ve İbrahim Öngüt'ün ka3nnpederleri, merhum Abdurrahman Nuri Malta, merhum Yahya Malta, merhume Emine Telci, Ali Malta ve Asaf Malta'mn enişteleri, Alim Telci ve Mehmet Öngüt'ün dedeleri, Telci, Bezmen.Esen ve Edin ailelerinin kuzenleri =.ıi!iuıui!iıııııııi!iıııııııınııııınıuıtıtıııi!iııııııııııiHii!iıınt<ıniıınıııi!iııııııınıııiııııııııııiınııııııtıuiımiâ § | = = = = = = = M = § İLÂN Batman Belediye Baskanlıqından Sanayi Çarşısına 10 (on) adet dükkan vaptmlacaktır. ?490 sayıîı kanun gerefince kapalı zarf ve eksiltme sure> tiyle ihalesi yapılacak olan bu işin keşıl bedeli 520.000. TL. olup geçici teminatı 39550. TL. dır. thale, şaıtnamesi gereğince 20 Eylül 1973 Perşembe günü saat 10.00'da Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. Bu işe ait şartname ve ilgili evraklar her gün mesai saatı içinds Fen tşleri Müdürlüğunde görülebilir. Postada vuku bulacak gecikmeler nazara alınmaz. (Basın: 219S0) 6955 ( | = § ş = İ § İ i = = İBRAHİM NADİR TELCİ Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün (4 Eylül Salı) öğle namazını müteakıp Şişli camiinden kaldırılarak Zincirlikuyu aile kabristanlığında toprağa verüecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Motiî Rekltnıeılık 670CM7 frllinilillllllllllllllllllllllllllllltllllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIMmilllllHiillllll.Hlllllltllllllimilimilllllllllll?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear