26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 10 Eylül 197*. i,.. BEM'M $ M <ÜJUIMJ>£N t)ME Wfl KKAMIZI.İJİZı Alaca Karanlıkta.. AYSEL ALPSAL • 55 Çok Uzgünüm însnın sizt çok sevtyonım. Bir dost olar&k Benlm içın çok degerlisini2 . Bence dostluk kutsal btr duygu. Sevgıden de üstün. Araya hıç kımse giremez. Oyıa ievgiye blr ÜçUncüsü girebilir. Sevgi eskır Bıtebilir. Dostluksa eskidikçe degerlenlr. Eevgıyse .. Sözilnu tamamlayamadı Demek Fırat'a •ergisi eskidikçe azalacaktı. «Yo! Yoo! Bu olanaksız . Onu yasadıgım sürece seveceğım . Rer saman. O benım yalnaea •evdlgim degil ld... Dostum, arkadasım . • Dostluk ıçın soyledıklerine katılryorum. Benlm içın de senın dostluğua degerlı. . Ama yine beni sevmeni ısterdim... Yank' Bınsinın blzi sevmesını istememıı yeterll degil... Sevgl nin lstekle ilgısl yok .. Pekali! Ayağa kalktı. Ellerl ceblnde kıaa blr stire durdu. çığdem'e baitı. Yıne Gundüz mü* çtgdem dislerinl aıktj •Kusmamahyım. Ben olsaydım yerinde aynı biçimde davranırdım» dlye düşlindü. Hayır. Fırat. Fırat mı? Demek seçiml rırat kuandı. Seçlm degll bu. Onu slsden Cnce . Niçın sustun? Benlm içln Urülmenl ls Yool Slsln İçln da Urülec«k blr *ey yok ortada. Turgut gülümsedl. Gıtsem iyl olacak. Durdukça laler kanjacak anlaşüan. lyl günler. Bıhyor musun? Erenköydekı e n onarmak İçın ustalarla konuf tmtştum. Bu lşten caydıfımı hemen bildirejim . Uzaklaşan ayak aealerlnl duydu. Omuzlan düamüş, yerıne oturdu. Basını raasaya koydu. «Sevgısini omuzlanma atıp gitti »ankı'» dlye dtı$ündU. Omuzlannda. yüreglnln Ustünde btr agırlık vardı Kendısl olsaydı onun yennde . Fırat ona sevmedığını soyleseydı . Elleriyla ba?uu tuttu. Odaya baktL Sıkınü bir duman gıbi basmıştı odayı . Bırden Fırat gelip duruvermlştl önünde . KDeri cebinde. ba?ı arkaya dogru, dimdlk bakıyordu « Yalnız defiiliz1 lnsanlan sevdıkçe, el ele verdıkç» yalnız değüız' Kendı yaşantına gömulup, kendmden başka kımseyi dusunmezsen yalnızsın'» Çığdem gülümse41. Fırat'ı yalnız yureğınd* değıl kafasının ıçınde de taşıyordu. Önce kafasına yerleşmiştl ya! O da arada bır kafa•ımn ıçınden atlayıp karşiisında duruverıyordu böyle. Ayaga kalktı. Burada oturup eskısi glbl sıkıntısının nedenlennı araştırıp, yasamak T« blmek üstüne sonuçlar çıkaramazdı. Şımdi do ğumla ölüm arasında geçen bu koşunun bir anlarru vardı Dığer ınsanlarla paylaşılan bir anlam' Aşağıda, kızlarla bırllkte bır vazoyu içlerken bir panayu hazırlarken, avucunda çaır.urun yumuşakhğını duyarken yaşamak aptalca gelmiyordu. Ona anlam veren ellerl ve diger ınsanlardı. Kapıya dognı yurudu. «Artık alaca karanlıkta değılım1» Evet artık alaca karanlıkta degıldl Kafa8i dupdunı, aydınlık gozlerlyse esklden oldugu gıbi kendına degll, çevreslne, lnsanlara dönüktü Hava karanrken evin Onüne gebnl^a. E . llnde yeni aldıgı ayakkabısının torbası, dudaklannda kısık bır turkü, merdlvenleri çıkarken, ıcvinçle «artık korkmuyorum» dıye dU. jündü. Bu sevlncın gillünç bir yanı vardı belkı ama ona şimdı apayduüık gelıyordu. GUven&ızlıgı, ürkeklıgi kaybolmuştu. Karanlık au lar, usul usul çekılmıştı yureğınden O kendıne güvendıkçe, sağlamlaştıkça, annesi babası ona çocukmu» gıbi davranmaktan gıderek uzakla?ıyorlardî Bunu hatırlamak kızı daha da devındırmıştı Anahtannı çıkardı. Kılıte sokmadan kapı açılıverdl. Annesinın, soluk, asık, karmakarıçık çizgılerle dolu yüzü bnundeydı. Dımdık baktı Çigdem'e. Nerede kaldın' dedi sert »ert Ne oldu' dedı Çığdem şaşkınlıkla. Ayakkabı almak ıçın Beyogluna çıkacatımı löylemiştim Ancak donebüdım Ba$ını sallayarak yuruyen annesınin arkaBindan bakakaldı. Yıne neden kanşmaya bajlamışlardı'1 Hemen annesinin yanına gltti. Neden merak ettiruz beni' Baban bastalandı . Doktor getirdlk.. Çok korktum! Neden acaba? Hiçblr şeyl yoktu. Yedlk. lert ml dokundu' Hayır. Eenın yüzünden hastalandı. Benım yuzümden ml? dıye kekeledi ÇiJ dem. Na yaptım Jd? Daha ne yapacaksmî Annest sözünü bitirmeden ağlamaya başlanustı. Çıgdem donup kalmiftı. Beynı kocaman bır an kovanıydı. Anlar da bınlerce neden Ağlayarak oturma odasına gıren annesınin ardından bır ıkı adım attı. Durdu Dontlp kendı odasma g'tti Bır sure karyolasmın ustunde oturdu. Sonra kalkıp annesınin yanına gıtu. Şaşkmlığı geçmemıştı. Anlar vızıldayıp duruyorlardı. ALAMANYA BEYLERÎ Yazan: Nevzat ÜSTÜN Fotoğraflar: Kenan ORMANLAR Para içln katlamlaR zor bir lıayat Bir polis raporunda, bir parça et için arkadaşını oldurmeğe kalkan işçiden söz ediliyordu. Bir ranzada yatıyorlar, yiyeceklerinin çoğunu kuru olarak memleketten getiriyorlar ve sağlıklannı bile tehlikeye atarak para Diriktiriyorlar... Çağ, ne kadar tuhaflıklar çıkarıyor ortaya Çok gelısnus ulkeler emek satın almak istıyorlar, ısgücu satın almak iatıyorl&r alıyorlar da. Almanya su kadar ışgucü ıstıyor Fransa bu ka dar. Hollanda, Danımarka, îsveç, Ingıltere her bın gereksınme duyduklan oranda ısgiicu ı s . tıyorlar Gehşmış ulkelere isgucu gonderen ulkelenn basında Turkıye gelıyor. Ardından Yuçoslavlar, Yunanlılar, tspanyollar, Italyanlar Gellsmis Ulkelere ısçi (rönderen ulkelenn kımılerı ışgucü ko nusunda kendılen de sıkıntıya duşüyorlar Yunanıstan bunun bır örnegıdır. Yunanistan, $imdı, daha az ge lismış olan ülkelerden ısgucU «aglıyor. Yani kendi ısçisini pahalıya satarak yerine daha ucuz ışçı alarak. Ispanyollar da aynı yönteme basvurma>a baslamışlar. Afrtka'dan isçı alarak «Mark» tır. Dıjardan elden geldığınce az bteberı alınır. Et ıfr mezler. Erzaklarının büyuk bır bolumü Türkıje'den gelir. Bulgur ve fasulya. Sağlıklan pahasına para sahıbi olurlar. Ayda ellerıne bın mark kadar geçer Bu bin mark' ın altı yedl yüz markı bırıkır. Genellikle en zor ışlerde çalışırlar Çahşmalan yaşamak ıçın degıldır. ÇaUsabilmek içın' yajamak zorunda olduklann* ınanmışlardır. Bın yıllık bır omurleri \ardır sankl, yollan dolduranların, olenlerın buyuk bır çoğunlugu bunlardır. Turkıye bankalaruun kasalarma gıren marklar, bu insanlann gonderdigi marklardır Verem olurlar, aldırmazlar. Kanlı cigerlenyle komur madenlerine inenler bunlardır Inanüraaz bır tutkuyla çalısırlar. Bütün amaçları geldıklen ye. re, zengın olarak donmektır. Tek ölçü, marklann sa ısıdır. Bır tek düşlerı vardır. Köylerine altlannda bır otomobille donebılmek ve en kısa yoldan sıraf deglştırebılme olanaklarını elde etmek . tşçıliKten kurtulabılmek İçın lşçıdırler Cehennemle cennet arasındakı yolu en kısa bır zaman suresl içınde almak isterler. Çalışmak İçin ya«adıklanna lnanıyorlar genellikle... Develili Mehmet Develıll bir Hçi bilhorum. On Iki yıldır Belçika'da komur ocauc lannda çalışır. Adı: Mehmet Ünüvar. Dışarda yaşayamıyor artık. Bılmem kaç metre derinlıktekı komur yıgınlarımn arasında yasamak, gün ışıgında yaşamaktan daha kolay gelıyor o'na. îîverenlenn doktorlan bıle, artık ocaklara inmemesinl söyledller. Ücretınden az bır eksıltme vaparak yukarda bır iş vermeyi onerdıler. Dort kez hastahaneye kaldınlmış olan Mehmet ustunde bıle durmadı bu onerlnin .. (Derun MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELt ZAFER Kaybolan çizgi Bir bakıma emekçilerin çalıstırdıklan emekçıler, bir başka deyimle de, venmsıs isl ya da daha az verimlı ışı başkasına bı rakan kişı Teknolojı gelıştıkçe, bellı ulkelerde alabıldıgıne çoğaldıkça, onlann çe\relennde, onların etkılerınde bulunan ulkeler, ustalarının yaptıklarmı bır başka yonde uygulayacaklardır. Temel sorun değışmıyor. Ba•amaklı da olsa surdUruyor ken dınl. tspanya'da çopçUlUk yapmak istemıyen. daha doğrusu Almanjadakı çopçülUgü daha kârlı bu lan îîçının yenne Madnd sokak lannı supüren Alrikalı isçinln durumu nedir? Bu bir olçuler ıllsilesidir. Sonunda Afrika'nın ortasında kaybolup gıden bır çızgıdır. Çızgının sonunda oldurulen çocuklar vardır Butun yaşamalan bo jTinca, tek bır bıskuvı, tek bır çorek gormemış çocuklar. Şlmdi oradadır. Yılda blr kez Aşırdındı, aşırmadımdı derken mektup yazar Hınl hırıl oten cıgerlerinın çıkardıgı sesi bura kavga başlamış. Gurültujni duyan dan bile du\ar gibiylm... Üç ço Almanlar, polıse telefon etmışcuğun babası re Şerıfe'nın kt> ler. casıdır Mehmet. Osman sekls ay hapis yedl. Evet. dönelim polU tutanağuv Ya et yıyecekaın ya hapıa. İUdaki olaya. sı bır yerde bulunmuyorl. nıyorlarmıj .. Canlanna tak demış bu durum. Aralannda anlasmışlar, bır koyun «atın almıslar ve pazar günü hayvanı yakmdakl ormana, götünip kesmışler .. Ormanda koyun kesmenın yasak olduğunu bıldıklerinden, bir bölümu hay\*anı kesıp çabuk çabuk yuzerken otekı bolümü de gbzculük ederlermış. Yakalanmadan koyunu «Yurtn» getrrmjgler. Doldurmuşl'ar tencerelere, pışırmışler. Orası senın, burası benım derken koyun bitmıs. Bıtmis ama, Osman da yerınden fırlamıs. Kendı onundekı parça yokmuş. Yanında oturan Alı nın etinı aşırdığını sanıyormus. Et kavgası Osman bıçagı ha indirdi, ha ındirecek. Pohsler girmışler ıçeyabancı rı. Neden mı? . Nedenl çok onemh Yırmi üç Turk, bır yıldır et Alrnanya'daki Işçılerı beüi bir yemezlermış Çünkü, domuzu tıp olarak duşünmek, hepsinın kestıkleri bıçakla, yânı aynı bı davranış bırlığl içuıde bulundukçakla koyunu da kestıklerme ina lannı sanmak, yanhslann en bü Bİrbirlerine de yügü olur. Kıml Varto'dan, klml Izmır'den, kıml Guneydogu'dan, kımı Istanbulun klyısmdan gelmışlerdır. Bu kadar ayn bölgelerden gelmış olan ınsanlan Turkıye'de de bır araya getırsenız yığmla sorun çıkar ortaya. Aralannda bır kültur bırlıgi, gelenek bırlıgi bulunmayan bu insanlann Dünya'ya bekışlan da ayrı ayn olacaktır. Karadenızlı ınsanla, Güney Doğulu adamı bır ara>a getırmek ve kolayca anlaşmalannı beklemek zordur. Ne ekonomık yapıları ne de ıç dünyalan buna elverışlı değıldır. Et yuzunden kavga etmezlermls gıbi gelıyor ınsana. Edıyorlar. O comert ınsanlar beş fenık ıçıa b> çak da çekebılıyorlar. Almanya'dakı polıs tutanaklv nnı bır araya getırmek olanailan bulunsa neler çıkar ortaya. Onda da dıkkatlı olmak gerek. Çünku, polıs her yerde polıstır ve kolayına geldıği gıbi yazma hastalıgı lçındedir. Y A R I N : BÜYÜK BİR DEVLET DİŞİ BOND B) AKJUAT/VIAN 6 E . OSBfi 37 numaralı tutanak «Yanar sesim sılaya sılaya Tükenmiyor bi turlü Cumle alem aldı bizi alaya.» T. Pamrkmy» Ulm yakınlanndakı kuçuk bır yerde, Alman polıs gorevlıslnin >azdıgı tutanak: 23 Türk'ün ya. şadığı «yurt.ta kavga çıktıgı bü dırıldı. Hemen gıdıldı. Bır Turk un, (adı Osman) elınde bır bıçakla otekl Türk'ün (adı: Salıh) gogsüne oturmus oldugunu gördük. Arkadasını tehdıt edıjordu » Izın venrseruz tutanagı bura, da kesevım ben Uzun bır tutanak çunku ve dunyanın herhangı bır yenndekı polıs tutanaklarmdan bujuk bır ayrımı yok. Kâ ğıdı guzel, jalnızca'.. Alman aydınlan, yabancı işçiIerın yaşadığı «yurt»ları gettolara benzetıyorlar Çok bujnlklerl varmış, goremedim onlan. Demır kapılar akşam üstlerı kapanırmış. Yurtlara konuk almak, özellıkle kadın konuk almak kesınlikle yasakmıs . Stuttgart yakınlannda, küçük bır «Yurt» gordüm. Kırk altı kışı yaşıynrdu. Demır ranzalar içınde yasayan insanlar. Sankl, Almanya'dan çıkıp bır başka ul. ke>e gıtmıs gıbi oluyorsunuz he TİFFANY JONES O SIBAOA AHTIKA PAZAR ıNPA.. GARTH &v N » r / , ş Dönmeye kararlı olanlar : ş BILE Ten SUVENLIICÜ %&.oeSiDıQsu> Bunlar blr başka lsçilerdir. Kesmlıkle Ulkelenn« dönmeye kararlı, yalnızca para biriktırmek amacında olan kişiler. Her ranzanın karşılıgı günde blr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear