26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 CUMHURÎYET 3 Ağustos 1973 HM.KA qKiyu(LDA Mf OLUYujlİ BcVlc öü ^,AMV£MEKTB/ıt«. HAKîM îM 8i l T£KWVP»YLE KAV/AN8Z PA$A ÎL£ Alaca Karanlıkta.. AYSELALPSAL18 Ancak dorduncu yılda ahçabilmiştl I«tanbul a Savcı olan Nılufer'm e?ı işınden ayrılıp Istanbul'da akrabası olan unlu bır avukatla bırlikte çalışmaya baslamış, Çıgdem'ı de yanlarına almıslardı O yıl uğurluydu Resıra oğretmem de onu bulmu?, kendısinin Akademıden arkadajı olan bir res«amın atelvesıne göturmü'tu Dunyası yemden renklenmışti. Ama jıne ıçıne kapanık, kendlne fazla guvenı olmajan, topluluklardan kaçan çok okuyan, çocukluğundaki kadar değılse blle jine de duşler lçinde va;ayan, babası gıbl kılı kırk yaran, kolay beğenmeyen ve henuz kendinı bulamamı; genç bir kızdı. Hey' Gunduz1 Kural'ın sesı, Çığdem'i eski günlerin karanlığından çekıp, Günduz'un faşkın, suçlu bakı;Uunı fırlatıp atıverdl. Gunduz, yanınrfakl kumral, uzun dalgalı saçlı, orta boylu, bıraz topluca, guzel yuzlu kıza belirlı bir sekllde arkasını donerek ellerıni tuttu Bîr jandan da kendısınt sıtem eden Nural'a soz > etiştirıyordu. Kuralcığıra gormedim Gorsem durmaz tnıydım» Telâjhvdım da ontfan goremedım. Haa! Nesrin Hanımı tanıçtırmayı unuttum. Bu(Un Ahmet'e gıtmıgtim. Nesrin Hanım onun yanında çahşıvor Çok disl ağnyormuj. Ben bizim Faruk'a gçtureyim de . Çlğdem, eli çantasında, dudaklannda bellisız bir gulumseviş, cumleleri blrbıri ardına sırala>an, kekeleyen Gunduz'u leyrediyordu. Önunde canlanan elele tutuşup hora tepmeve başla%an sozcuklerın çabalan boşunaydı. Seslen Çığdem'ın be\nine ulaşmıvordu Nuralcığım' dedı gulumseyerek, Çlğdem Gunduz Besle arkadaşını yollanndan alıkovmaymlun . Bızlm de işimlz var. Biliyonun bemm jolum da uzak îzm ıstejelim îyı gıl"ler . Doğru! tyı gunler çocuklarl Blza uğra Gunduz Beklerız' Bugunlerde gelirım. Erol'a cok »elim! îyl gunler1 Çığdem'le Kuıal bir sure konujmadan yürud"uler O geceden sonra Gunduzle karşılaşmadınız mı? di>e, sesslzliğl bozan Nural'ın gozlennde merak pusuya jatmış, smsice beklı\Ordu. Hayır' dedi, Çiğdem ya^a?ça Bır ıkı keı çıkalım dıve telefon ettı ama ben istemedlm Pek tutmadım dj cYalancı' Hanı valan korkaklann s ğınağıvdı* Sen yalan so>lemezdin' Korkuvorsun' Niçln* Kımö"en' Nural'dan mı» Gunduzle ıliçkim bılmesin ıstiyorsun. Utandığından mı? Korktugundan mı? Belki ıkisi de Belki de demınkı kız juzünden Ha' Ne dersin» B05 ver'> Ama o gece Iyl\ dinlz defü mi' diyen Nural kolunu sıkmıştı Unutmadık cıci' O gece içkıhjdım Üstelik ilk lçışlmdl de Cengız, Guntfuzie üijkin var sanıyor. Çok da bozulu\or . Kendısi büir . Bak su ayakkabı fena degll Bakahm îçeri gırdıler Çlğdem, genç tezjâhtara ayakkabıyı gostenp Nural'ın yanına oturdu. «Acaba kıskandım mı? Vureğımde hlç bir kıpırdanı? >ok' Onlara rastlamadan onceki boşlufu tajıyorutn Yoksa kendımi ml aldatıyorum? Belki de bu, şaşkınlığın verdıği bır durgunluk . Bo>le bır kar;ıla$mayı bcklemiyorrfu Sıcakken kurjun \arasının acısı duyulmazmı? derler .. Ne güluncum! Kız guzel miydı'7 Boş ver'» Mağazadan çıkarlarken Nural kızdı. Ne kızsın be! Beğendım dedın girdık. Nıçın almıvorsun? Bir ayakkabı almak içın butun Istanbul'u mu dolaşacaksın' Neden evlenmedijinı şımdi ar.ladım. Adamı once beğeni>or. sonra da kusur ustune kusur buluyorsun1 Evde kaldın cicı, evde kaldın Huyunu duzelt' Ben hayatundan memnunum Sen ıaine bak' Nural omuz sılkti. YıirUduler. Nural o kızgirüıkla bır ayaJckabı almı^ı ama, butun caddevl bojdan boya gezdıklerı halde Çiğdem hlç birini b*ğenmemışti. Taksitnde dolnm$a ell boç bindi. Karakord« dobnuştan indl Tatlıcılann onunden tuzlı hızlı geçerken adınm çağnldıgını duydu Döndu Günduzdu On dakkadır senı bekiıyorurn Yine de geçerlten yakalayamadım Niçın bekledin' N« laman doneceğıml bilmıyordun ki Gunduz cerap Termeden ktf.n elinl tutup yürudu Vapurda dışard» oturdular Hava serinceydı Bırbırlertae lyice sokulmuşlardı Çığdem, omuzuna sarık kola, guzel yuze baktı Senın ne kadar dujgulu olduğunu bıl'yorum, dedı, Guoduz Nesrınle arkadaşlı* n 1 janhş yorumlayıp tizulme dıye geldım Nesrra, ravalhrun bırı . Sen de gordun Onunla aramiüda en ufak bir ibşkı yok Çiğdem gözlerıni kapattı Yanındaki \ixc\ıdun sıcaklığını daha çok du>du Gunduzun sesı kulagının dbınde usul usul akan mcecık bır dereydi. (Devanu var) LOZAN'A DOCRU Ingiltere sağlam bir cephe kurduğunu sanıyordu ama Türkler ne düşünüyordu acaba? 14 Kasjm 1B22 tarthll Ingüiz muutıraaımn bırincı bolumunun esaslan konusunda Lord Curzon, Muttefıkler arasında mutlak bır anlaşma\a varılmasında ısrar edıjordu Dikkatı çeken bır nokta şuvdu kı, Ingıltere, Turkıve n^n Mısak 1 Mılll ılkelenne karşı adeta madde madde plan hazırlamıştı. Bu planın ote kı Muttefıklerce de kabuiü, Lo zanda TUrk heyetinin isıni adamakıllı guçle;tireeekti Loıan'da dıplomatık sa\a?m pek çetin o lacağı sımdi daha açık olarak »nlaşılıyordu. Ingılız muhtırasınin bır bölıi mu daha vardı Nıspeten kısa olan bu bolum uzerınde Lord Curzon, pek fazla ısrar etmeva cek gıbı gorunuyordu Bu bolumdekı maddeler uzennde Mut tefıklerin onceden anlaşmalarının «pek arzu edildiğını» behrtıvor, fakat bunlan vazgeçilmez şartlar sayiııjordu Muhtıranm lkinci bölümündeki maddeler sfiyle sıralanmıştı (I) Azınlıklann korunmaları (II) Turk askerl kunetı, (III) Mal! huktımler, ve (IV) Iktısadı huku huku'tı'er. 18 Kasım gunu Lord Curzon Parıs e geldı \ e onceden gönder mış olduğu muhtıravı madde mad de M Poıcare ıle goruştü Cur zan once Fransa nın Istanbul a takvne aske gondermesını ı^tedı Fran^a Başbakanı bunu kabul etmedı Ama, Istanbul'da Müttefık askerlenne saldınhrsa buna s lâhla karşı koj raayı kabul ettı Batı Trakya'da Turklerin pl«bısıt ısteginin reddedılmesi g o rusunü Fransa da pa^ laşıyordu. Yalnız, Trakya sınınnın her iki tarafının askerden arındınlması m savunmordu Trakja aınırı o > larak 1915 sınınm esas almayı Fransa da kabul edıyordu An^ cak M Poıncare Karaagaç 1»tasv onu konusunda TUrklerın aon derece dıreneceklerinı sojledı 6u dırenış karşısında Karaagaçın Turkıjeve bırakılmasın» Pransa nın razı olabileceti sezıldı Boğaılar'n serbestısı konusunda Pransa bır proıe hazırla mıştl. Buna gore (I) Turkıye sa vas halinde ıken tıcaret gemıleri serbevtç» Boğazlardan geçebıleceklerdı (II) Savaş gemilerı, bans halinde serbestçe geçebılecekler, sava? haiınde Turkı\e tarafsız bulunursa kısıtlanarak geçebıleceklerdı Türkljre sa\ aş halinde bulunuısa tarafsıı ulkelerın gemıleri yıne geçebıleceklerdı Bu formulu Lord Curzon Ingılız teklıflennden daha aşın buldu ve kabul etti Bogazlar boljesinin »ilâhtan anndı rılması konusunda da Fransa ile Ingiltere kolayca anlaştılar. Kapıtulasyonlar konusunda Fransa nın tutumu tngıltere'den daha aşınjdı Toplantı sırasirc da M Poıncare, Ismet Paşanın kapıtulasyonların kaldırılmasını elzem saydıgmı açıkiadı Turklerle bu konuda savaşabılmek ıçın, Muttefıklerm kendı araianndakı dayanışmalanndan başka tarafsız ulkelerm desteğırın de sağlanması kararlaştırıldı. Ispanya, Hollanda, Norveç, Portokız, Danımarka gıbi ulkelerin de Konferansta temsılcı bulundurmalarının Muttefıklere destek kazandıracağı dusünulayordu. Ege adaian konusunda Fransa, Ingiltere'nın gbrüşunü prpnsıp ıtıbariyle kabuı ettı M Poın care yaJmz tmroz ve Bozcaada' nın sılâhsızl&ndınlmak şartıyls ve bır tâvız olarak Türklere bırakılabfleceğinl belirtti Suriye ve Irak tmırlariyle, Sariye, Irak ve Fılıstın'ın statulen konula'ın da da Fransa ıle Ing Itere ayni Rörüslerl pavlasıyorlard]. Fransa, Musul \ılâjetı konusunda Ingiltere yl destekleyecekti. Ttlrkıye' deki müttefık mezarlıklan konusunda Fransa \e Ingiltere ayr.ı görüsteydiler. Tasminst isinda Fransa, Ingıltere den bıraz ayrümıştı Turkıye nın \unanistan' dan tazmınat ıstemesıne enyl olunamayacağını, buna karşılık Yunanıstanın da Turkıjeden taa mınat ısteyebılecegını \e sonuııda bu ıkı ısteğ n bırbınnı dengeleyeceğuu savundu Yanı bu konuda da sonunca tngıltere'nın ıstedigi olacak, Turkıye'> a tazrnınat verılmeyecekti. Mudanya mütarekesının ujgulanması, jenl barış andlasmasının onaylanmasına kadar Istanbul'un bosaltümaması, azmlıkların korunmalan, Turfave'nın asken kuvvetı, malî ve ıktısadi hukumler hak kındakı Ingılız goruşlerıni de Fransa pajlaşıjordu Kısacası, pek az farkla Lord Curzon'un ıstedigi olmuş banş konferansı arıfesınde Pransa ıla îngıltere Türklere karşı bır an la,«maya varmışlardı Konferans boyunca da bu davanışmanm muhafaza edıleceği belırtildı TLr kıve'ye karşı Ingüız Fransız cephesı kurulmus demektı. Konferansm geri bırakilmaması konusunda IngiltereHe karşı kuvvetle dırenmi; olan Fransa, asıl Ineılir goruşlrnnı kabulde hrmen hemen hıç dırenıs gostenne mıştı Son bır vıldan berl Ankar» Hükumetine sempati besle Yazan: Bilal N: ŞİMŞİR Mussolini ile Curzon cephesı tamamlanıj orda mış olan Fransa, banş konferansınd* Ingiltere'nın jınında yer alıyor ve Turkiye'ninj karsısuu dlkitivontn. t Fransız politikasındaki bu uü doneklıkte Inguız baskısımn şüp hesız payı vardı. Lord Curzon, konferans arıleslnde Fransa"5a çok şıddetlı baskı \apmıştı Bundan başka Fransa'nın başka alan larda, ozellıkle Almanyadan istedıgı *azmmat konusunda Ingiltere nın desteğıne ıhtıyacı vardı. Ingıltere'nın desteğını kazanabılmek lçtn, Lozan'da tngiltere'yi desfklemek, îngıltere'in yanmda jer aımak Fransız çıkarlarına uygun diısUyordu Fakat büyıik zaferden ben Ttirkiye'nın ve özel lıkle îstanbul'da Refet Pasa'run tutumu da Fransız pohtıkasını azçok etkılemiştır, demek pek vanhş olmaz. Fransa, Turkıjenin tum kapitulâsyonlan kaldıracağuu anlsmış, Turkıve'de yuzyıllardan oeri kök salmış Fransız çıkarlaıına sünger geçlleceğınden adamaJalh telâşlanmıştı Yunan veniVgtslni ve Turk zafennı alkişlamış o an Fransız basını, Lotan öncesı gunlarde genellıklo Türk.ye'ye karşı donmuştü. Turkıye'<i3 Fransız okuliannın, Fransız bankalannin, Fransız şırketlerinın vs haklamun çıgnenmekte olduğu, Kemalıstlenn «Yabancı du? manlığı polıtıkası» güttUğü ymy garasıru koparmıştı Bu ha\ a, M. Poincare Hukumetınm TurMye' ye karşı donmesınde rol o\namış tır Fransızlar ramansız ürkilttılmeseydı, Istanbul'da Refet Paşa' nın >erıne daha ılımlı bır kımsa bulunsaydı acaba Fransa'nın Tlirkıjeye sempatısı devam ettırilemez raıydı» sorusu akla gehr. Fakat, Turkıye kapıtulasvonlan kaldırmayı isteyeceğı içın barış Konferansında Fransızlar ytne TürkJye'nın karşısında yer alacaklardı Başka türlü sovleınek gerekırse, çatışma kaçınılamazdı. Lord Curzon, Fransa'yr kasandıktan sonra, sıra ttalya'nın ka MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE saaılmasına geldi. M. Poincari ile Lord Curzon, Paris'ten beraberce Lozan'a gittiler. 19 kasun ajcşamı. Lozan yakımnda, Terrltet de Mussolini ile buluştular. Uçlü bır goruşme yapıldı Y»n8 Ingıliz muhtırasındakl esaslar madde maada gorüşuldü. Venı iktıdara gelmış olan Mussolını, meselelen derınlıgıne pek Dılmıyordu. Onikl ada \e Manda konusunda ihtirazi kayıttan oaska üemen hemen hiçbır liklr ılen surmedı ve maddeleri olduğu gıbl kabul etti Lord Curzon, «(Mussolini) meseleleri hemen hemen hıç bilmlyordu ve onun muvafakatınl pek az gılçlUkle etde ettık» dlyor ve böylece «sapsağlam bir cephe» kunıldugunu belirtlyor. Müttefıklerin tam blr anlasmv va vardıklan basına acıKlatıca. Curzon Pomcare gflnlşmesinden sonra basına venlen bildiride, bu gCrUşme sırasında, «Lozan'da görtişülecek bütUn meseleler Uzerinde münefiklerîn tam blr anlaşma halinde olduklan U> mamen teyıt edlldl» deniyordu. Mussolini ıle vapılan görüîtned"n sonra vayımlanan bıldirlds de «Lozan Konferansında görtısü lecek butün meselelen (Muttefik ler arasında) en samımî dostlule esprlsl ile halletmek hususunda* kı ortak azmin açıkça teyit edll» digı» söyleniTOrdu MUttefiklenn, konferans trıfesinde tam bir anlaşmaya vardıklan, Turklerin ksx şısına sapsağlam bır cephe halinde çıkacaklan, basında oüyük başlıklarla ve alkıslarla llen edıldl. Bu yaygarah yayınlar arasmda Paris'ın agırbaşlı ve ünlU Le Temps gazetesi. basyazısında şunlan yaEivordu* «Bu an» laşmanm, Ttirklere empoze edılecek bir rnetm ohnaması tabıidir. öyle olursa, Sevr andlasmasımn kaleme almışmda lslenen ajmı hataya düşülür Derhal Turklerin direnisı tahrık « • dılmış olur kl, bu da müzakerelen kolaylasürmaz Cünku soz konusu olan dikte etmek değıl, müzakere etmektır Tdrkler ise bunlara inanmamak sağ duyusunu gösteriyorlar Onlara nıhaî şartlann sunulmasına hazırlanıîdığı ve baskı yapılaeağı yolunda, sbzde onları korkut» mak amacı gUden aslında lsa onlan kışkırtmaktan başka İse yaramayan sahte haberler» TUrkler inanmayı reddediyorlar » Lozan'da TUrk heyett, batıh müttefıkler arasmdaki son ge(Devamı 7. Ssyfada) DISI BOND TIFFANY JONES GARTH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear