Catalog

CUMHURÎYET 19 Ağustos 1973 yA2Mi BΣME Alaca Karanlıkta*. AYSEL ALPSAL . 33 Senl bekliyordum dedım y»1 Gel söyle parka doğru gidelım sov leyeceklenm var. Basım dertte Kız mı kaçırdın yoksa7 Dalga geçme. Çığdem, Gündüz'ün adımlanna avak uydurmaya çalışarak yurüyordu Deniz boyunca üerlediler Banklardan bınne oturmadan once Günduz mendllıni çıkarıp yaydı Çiğdem't onım üstüne oturtru Denız hafıf rüzgânn altında ıncecık kınşıklarla uzamp gıdıyordu. Serin ama gtlneşli bır gün baslıyordu Ew! Neymis derdin. Gunduz bır kaşını kaldırarak Çığdemln vüzüne baktı. Kızın sesmdekl alavcı hava hoşıına gıtmemışti «Alınganlığın sırası değıl oğlum, dıye düsundü Bu kendtal befenmiş kıza iyi *örunmen gerek Yoksa vandm. Berrın'e gıdemezsın Yenı tanıstın. Dün bır bugün ikl. Olmaz Sonra, patron olacak katır cin gıbi koca kadını yutmaz Çığdem'e inanır. Zaten kızı gbrunce vumusar Şuna baksana» Çok kotu' dıve soze başladı Gıindüz olgün bir sesle. Gozleri ayakkabılannın ucundaydı. Eyy' SözUmü kesm«. Anlatamam sonra. Har hay' Kısacası yardım etmezsen hapse glreceğlm Her halde yanında su Zeytinbumu ve cezaevi zivaretleri yaptığın herıf kadar degerımız vardır. Vardır diye sana geldım. Çığdem denize, uzaklarda gonlnen gemilere baktı Fıratın yuzü duruvordu karsısında. Tasalı, hüzünHl ve kırgın.. îçl burkuldu Günduz'e dondıi Demek, başı sıkışınca kendisıne kosmustu. Onun Fırat'a gıdışı gibı Bır de uzıırıcasını anlat bu isin. Sana nasıl yardım edecegim? Bızım fabnkanın kafeteryasını üç ki«;i ıdare edıyoruz. Para ve hesap islerine ben bakıvordum Şu kulüp lsi baslavınca kılık falan gerekti Anlavacağın paranın fld bin lırasıru yedim Ben sevmeyen bır tahakkuk <:efi v,ardı O aptal benl gammazlamış. Hemen kasava hesaplara elkoydular. Iki bın ktısur lira açık çıktı. Sankl çok önemll bir olay1 Yer yerlnden ovnadı Tutanaklar tutuldu Savcılığa yazılacak yazıvı bıle haarladılar Benl seven bır müdür vardır Onu bulduın. I>ururau anlattım. O da patrona soylemlş Patron da benı çağırdı Ne >aptın bu paravı dive sordu. Hertfe bak! öfrenlp de ne yapacak? Ben de . Allah kahretsin doğruyu soj'leveceğıme, patronun gözüne gırevinı dlve bır kız arkadaşımın annen hastane\e yatmıştı ona borc olarak verdım, kız güç durumda^dı dedim övle acıklı anlattım ki neredejse kendun bıle ağlayacaktım. Herıf o kız arkadaşınızı getırın konuşayım devınce nutkum tutuldu Başım onutnde dışan çıktım. Neredeyse saçımı başımı yolaeaktım hırsımdan Anlıvorsun durumu değıl mı? Annestnln hastaneve vattığını sö^levecek bır kız arkadaçım, bır de ikı bın lıram oLmah Gıindüz ba$mı ellertnln arasına aldı. Çığdem, Gündüz'e, denize, lskeleve baktı. Daha başmda Gündüz'ün kendısınden bu paraja isteyeceğını anlamıstı. Kendisinin vereceğınl de.. Nasıl vermezlık edebıllrdı' Paravı venrım ama senınle gelemem Günduzun gozleri parladı. Başını doğrulttu. Kıza sanldı Gelmezsen mahrolurum. DUşünsene Adam yalan sovledığıml anlayacak. Zımmete para geçırmekten va da emnjvetı suııst^malden savcılığa verecekler Bır dolu tanık.. TutanaJt. Kurtulanam Ister mısın' Korkanm Utanınm. Senı hıçbın tanımaz, nasıl olsa Yalnızca patron ve Kâmıl Bey gorecek Benı tutan müdur Geleceksm değıl mı* Ayaga kalktı Omuzlan duşmuştü Pekı dedı yavaşça Yanımaa bu kadar para yok gıdıp bankadan çekevım. Benı ı^keletun onunde, ya da burda bekle Ben:m guzeller guzelı, tatlı sevgıllm Çığdem e sanldı Yanağından dptü Kız taş gıbıjdı HıçDir şey soylemeden yürudü. Kurulup jola bırakılmış bır kuklavdı Gunduz un yuzunde butun ışıklar yanmıştı Rahatlamışü Hızlı hızlı uzaklaşan Çığdem m ardından sevgıyle baktı «Gordun mu kızr d'ye duşündü. Yalan sovleyıp kendısını aldatacagım aknna bıle gel medı Başka hıçbır soru sornadı Gıg demeden paravı getırme\e gıttı Insarıiık dedığın brnle olur Oğlum1 Bak da ınsanl'Jc ögren. «Pıs yalancı' Dalaverecı senı1» Bır saat geçmış tıenuz Çığdem gprunnıemışf Gunduz smırlı sınırlı dobyyordu Yureğmde mceden bır sızı başlamı>tı «Ister mısın kız caysın Olur mu' Olur Kadm dedıg'n kalleştır Nıye vereyım elın he r>fıne ane duşunur Az da değıl Jkı bın Ura' Hay Allah' Para bulduğumu Kibul ede^ım Kımı gotururum patron herıfme Hay Allah'» Bırden karşıdan gelen Çığdem'ı gordu Se vıncmden zıplayarak ona dogru koştu Üzerınden kocarran bır da*ı kaldırmışiardı. MersklarTia\a başlamıştım BanVa defterını alabılmek ıçin eve gıttım. Yasa sen' Buru !vç unjtmajacağım Hem en kısa zamanda da odevecögım Goreceksın' artık serserılığe de pajdos! Çığdem hiç sesını çıkarmadı. yanında, ba^ı onde vapura bındı Gunduz'un peşuıe takılıp «üruklenmelt yüreğıne çoreıdenmış kapkara bır yılandı Genç adamın konuştuklarını dınlemıyordu önunde tırmanmaya bıtmeyecek bır yokus vardı. Kendıyse şımdıdsn nefes nefeseycu. Fabnkada uyur gezer gıbıydı . Yan aydmlık korıdorlardan geçtıler Bır odaaa ?ışmanca, uzun boylu, az saçlı, kızda ıslakmıs ızleramı bırakan bır adamla tanıştı Onu alıp çıktılar Asansöre bindıler Adamın gözlerl kızın yuzune yapı$mı$tı sanld. Rahatsu, kıpır kıpırdı asansörün içmde Sonunda bır kapının önıinde durdular. Adam ıçerı glrdi. Gunduz kulagına egıldı Patronun yanına gırecegız deai. Nıye olü gıbısın7 Canlan bıraz Soyledıklenne inan maz adam sonra. Malın gozü zaten. Gündüz'ün Kâmıl Abı dedıgı adam çıkü. Başıyle onları çağırdı. Adaraın euen yanlarına yapışık, orüennde sessız yurüyordu İlkin sek reterın odasına gırdıler. Sonra yıne Kâmıl onde onlar arkada, sessızlık ve saygı ıçınde kapıtone kaplı kapıyı açıp gırdıler Buyük bır salondu Duvann bırı boydan boya kutüphaneydı Guzel dosenmıştı Sağ yanda yuvarlak bır masa ve sundalyeler vardı. Çığdem, Kamıl'ın arkasından saygıyle ıler Ie5 en Gunduz un yanında yurüyordu. Kapının karçısında, bıraz solda, kocaman bır masanın başında renklı gozluk takmış, saçları son moda jtesılmış bır erkek oturuyordu Kâmıl, vanına gıdıp eğıldı So>ledıği soılerın hıç bın Çığdem'in kulagına erişemıjordu Işıtse bıle anlayacak durumda değıldı Sapsan olmuştu Butun vücudu tı'nyordu Ayaklannın bukülüp, yere yığıııvereceğınden korkuyordu JEvet elıne ayağına sarılan korkuydu Utançla kanşık korkuydj Ho? geldınu hanımefendı Şu koltuga oturmaz mısui'z'' Çığdem agzının Içinde, anlasumaz bır <te. şekkur edenm» mınldanarak masanın onündekı koltuğa çoktü Adam gozluklerml çıkarmış, gozlerıni oguşturduktan sonra yenıden takmıştı Zajpf, ınce yuzluydu Lutfen Çığdem Hanımla bızı yalmz bırakın. Kendlsıyle bu konuda konusacağım Çığdem m yureğıne elektrık akımı vermışlerdı sankı Isınmaja ve hızlanmaya başlamıştı. «Ne so^leyecektım adama? Nasıl yalan soyleyecektım?» Gozlerı masanın b r koşesme dıkılı, «keşke Gunduz ü hıç tanımamış olsaydım,» dıye duşundu. Ama Gunduz'ü tanımıştı. Beklıyordu. Demek, annesi hastabaneye yattığı içın Gündtiz'den para alan genç hanım sızsınız'' Ç'ğdem baş nı kaldırdı Adamın ınce çızgill yüzüne baktı Kollarını masaya uzatmış durujordu Ayaga kalktı Gelıp Çığdem'm kar şısına oturdu Genç kızın yureğı bu kez çıkacakmış, goğsü kafesını parçalayacakmışçasına atıyordu Benlm bıldığım m'mar ve ressam Çığdem hanım, hıçbır şekılde borc para almak zorunda kalamaz Ne dersınız'' Çığdem sandalyesınde dıkıldı Gozlerl kocaman kocaman, jirtılacakmışçasına açılmıştı Şaşırmıştı Adamın yuzune dıkkatle baktı Ben sızı tanımıyorum, dıve mınldandı Ojsa ben sızı çok ıyı tanıyoram Evım dekı çalışma odamm duvarmda sızm bır tablonuz asılı Sergınızden almıştım Gemıier Kırmızılı, >eşıllı gemıier . Umutla yuklu gemıler bunlar demıştınız. Hatırladınız mıT Ama sanmı>orum O gun slz pek yere basmı yordunoz Yandakı salonda bir tamdığm sergısının açıhş kokteylme davetlivdım. Zorunlu olarak gıttnıstim. Pek de tutmamı<:tım resımlen Yanda da sızin resımlennız sergılenıvordu Mısafırlerinız arasında uçarrk dolasıyordunuz Bır kelebek, bır bahar dalı dıje auşunmuştum. Resımlerınızı ds sızın kadar beğenmıştım doğrusu îkı tablonuzu almışnm «Dunya kuçuk» dıyerüer dogru sojluyor.armış demek' Kapıdan gırer girmez sızı tanımış'ım Acaba yanılıyor muyum? dıye dusundum Ama bu olanaksızdı Çünkü tablonuza her bakışımda yuzünuzü gorürum. Bır koşesıne resminız yapıştırılmış, sanki Ne var kı o gun yuzunuzde çıçekler açıjordu Bu?ur uzuniu umutsuzluk, pışmanlık akıjor Ne oldun Çığdem adam konuşmasını tanıamlanıadan ağlamaja başlamıştı. Elınde o'madan vaş lar aşağıya suzulüp duruyordu Kendım tutamıyordu Mendilıni çıkardı Çok Uzgünum Ama ağladığ nız ıçın değil, Gündüz'ün yalanına ortak olduğunuz ıçın Çığdem gozlerıni kuruladı Ağıadığı lçm kendısme ışıne karıştıgı içm adama kızıyordu. Kendım toparlamak ıcın kısa bır sure sustu sonra öfkevle konuştu Guç durumda kalan bır arkadaşımı kurtarmava çalışmamı kınamamzı doğru tnılmuionım Ben onun jalanına ortan olmuvor yalnızca kurtarmaya çalışıyorum riunun da kotü bır yanı yok Acaba kurtanlmaya değer nı bu aaam? Bıraz daha fazla eğlenmek ıçın arkadaslannın, kendisıne guvenılerek teslım edılen parasını yemenm haklı gorunecek o r vanı vok' Duygularınızdan sıynlırsanız si7 d° gerce&< gorursünüz. (Devamı var) Bir MareşaFin Ölümü Yazan: V: ALEXANDROV Türkçesi: Em. General Celil GÜRKAN sıni gri elbıseli adam: cRichter» dıverek tamamladı. Radek gulerek. «Sızi tekrar gormekten çok memnunum'» dedı «Ilk goruşmemizden bu ya. na şoyle boyle onbes yıl (teçtl değıl m.'' Ama hayret, hiç değışmemı$sinız » «Doğrusunu istersenus onbes değıl, ondokuz yıl'» dıjerek Radek ın sozlerını duzelttı Alman. Radek gülerek' «Yıne ner zamankl gıbi kesınllkçisıniE dos tum'» dedı «Lenın hakkmda poruşmek üzere benım bulunduğum hucreye gelmiştınız Bana soyledığınız ük soz hâlâ kulakJarımda «Size ayırabüecegim sure sadece yırmi bes dakika otuz sanıje» demıştınız!» Albay, tabıl bır eda Ue söyls karşüık verdı: «İşte o snda Rus janın kaden değışmışti.» «Oysa kı bugun konuşmak ıçın çok daha uzun z&manun» var'» dedı RADEK ve devam ettı: «Memnunlukla belirtmek ıstenm kı bu seferkı konumuz daha da onemlı > Albay, ayaklarını ileri dogru uzatarak sandalyesuıe yaslandı ve «Sızı dınlıyonım!» dedi. RADEK, Albayı, dondurup dolaştırıp Polonya'ya karsı Almanva ıle Rusva arasında bır ıttifa> kın avantajlan Uzerıne getirdı «tçten kanım odur ki» dedi, «Ülkelerimız arasında yapılacak bır antant uzun süre devam edebılır Bunun ıçm de gereklı olan tek şey, ikı tarafın bunu ıstemesınden ıbaret, siyasal inançlınmızda bırazcık yumuşama yeter de artar bı'e.. Polonya sorunu bır kez çozümlendl mı, ülkelerımızın banş ıçınde bırlıkt* yasamasmı engelleyecek hiç bır şey kalmaz ortada1...» «Mümfcün.» dedi Altay NtOO LAI «Rus kanından gelroe bır Alman subayı olarak böyle bır sey benı ancak memnun eder. Bu konuşmamız hakkında vereceğım raporumda da bu esaslan belırteceğımı şımdıden söyhyebılırım Beni tam anlamıyle inandırdınız Şımdi yapılacak tek ıs sızın ordu şeflerın'zden bazılannı ıkna edebılmek» RADEK bir kaşını kaldirarak: «Anlıyamadım iyl soyledıklerinı«'» dedı Nıcolai «Bıına hiç de fazlasıyle şasiııs değüım» dedı «Bılıyorum kı, oldukça uzun sayılabılecek bır sure baskent Moskova'dan uzak kaldınız. Sızin yuk»ek rutbeli subaylannızdan ba(Devamı 7. nyfada) Oliıa'da >a|iılaıı ilgi çekici bir gttriişme açıkça söylemek isterim ki, bu ış ıçın bır başkasını seçsen z çok daha ıvi olur. lnanın ancak şu wn gunlerde bıraz huzur v« sukunete kavuşabılmlş durumdavım > Stalın hafifçe gulümsedı: «Sana verilecek bovle bır ozel g» revde başanlı olursan, Polıtburo tarafından, gorevınm ve ıtı«Sız bılırsınız ama bıraz yürübarının tumu ıle ıarfe olunacasek oaha ıyı olur Koba Ilerıde ğını soyleyebüırım Yapacağ.n oturacak bır yer goruyorum» ış, Albay Nıcolaı'je, Aırranv» Koba gulümsedı «O halde seıle polıtık ve ekonomık sla'da nın dedıgın yere gidelım Anlaanlaşmava hazır olduğumuzu şılıjor kı ısterunejen kulaklarsujlemektea ıbaret > dan uzakta bulunmak ıstıyorsun, Stalın, onerislni bıraz daha ama endışe etmen gereksız. Muhafızlara, bızden uzak durmalaaçıkladı Almanva, herhangi bır r talımatı venldi Kaldı kı bahsavaşa gırdıgı takdlrde Rı;s\ a çede rrukrofon da bulunmaz' » tarafsız ka'.mayı garantı edi\ ordu. Boylehkle Almanva, iki cepBeraberce yuruduler Bu ıki kı hede savasmak durumundan şı, takma adı «Koba» oian Jozef kurtulmuş olacaktı ve bu da STALİN ile Karl Bernardovıçh herhalde Bısmark'ın ızledığı poRADEK ten başkası değıldı Arkalarından ıkı golge kendılenm, lıtıkanın yenı baştan canlanm»savgılı bır mesafeden ve bellı etsı *s«ekti. Ne var ki, Rusya da meden ızliyor ve bu arada kocabura karsılık Almanya'dan sağman bır Alman çoban kopeği de lam guvence ıstıvordu sık sık çalılıklann ıçme dalışlar Bundan sonra konuşma, Rajapıp kayboluyordu dek ın hıç de hazırhklı olmadığı Vaktiyle Karl RADEK ın, Kobir yone saptı. Stalın, Kızılordumünıst Enternasjonalını ıdare nun saciakatınden ve Tuhaçevsettiğı gunlerden bu yana zaman ki'den soz etmeye baslamıstı. çok değısmıştı O kadar kı «Sı1924 yılında Polıtburo, Troçki'yl z nle boyle bır gonişmeye çağrıl Harp Konseyı Başkanlığı'ndan mış olma şerefıni neye borçluazlettığl zaman neler olup bıtvum Koba'» şeklınde bır soru tiğlm Radek'e hatırlattı. sormaya bıle guç hâl ıle cesaret «Bılırsın, o SKalarda baa suedebümıştı. STALÎN, kayıtsız bır eda ıle ba>lar, aralarında toplantılar ya ce\ap verdı «Bılırsın kı Karl pıyorlardı • dedı Stalın ve devam BernardoMch, sana o haın ZI ettı «Hattâ Polıtburo uvelerım tutuklamaktan bıle soz edıyorlar NOVIEVe ve KAMENEV e yadı bu suba>lar Işte o toplantıpılan muameleden bambaşka b.r lar sırasında, Mıkhaıl Tuhaçevskı'muamele japılmışt r O\sa kı ve Troçkı ıle anlaşarak bır darbe Partı, senı çınde bulunauğun durumdan çok daha beter bır dj vapmak gorevı verılmıştı Şımdi ruma pekala sokabılırdı Ama ne kendı kendıme merak eder duruvar kı bız, senın ışledığın hata nın o kadar c.ddi olmadığını duşunduk Hatan jok değıl, ama DİŞİ BOND sadece Troçkının dostu olman Kanımızca sen pekâlâ temıze çı kar ve eskı ıtıbannı vemden kazanma olanagını bulabüırsın \eter kı son derece onemlı bu konuda bız>» yardımcı ol » «Sizi dlnlıyorum STALÎN yoldaş » «Zannedenm Alman Ordusunda Rusya ışlerinde uzman olan Albav NÎCOLAİ'yi tar ' orsun değıl mı'» Stalın, vava<! va\as a«U konuva gırıvordu Almanvada 1918 vılında başarısız bır komunıst avaklanması olmuş ve sonunda aa kalburu<;tu bır ıhtılalcı olan Radek tutuklanıp hapse atılmıştı Fakat bılâhare, Almanva ıle Sov>et Hukumetı arasındaki aracıhk gorevınden oturu serbest birakılmıstı. Bir ara Radek ın, Almanlar hesabına gızli bir « • jan olarak hareket ettiğı yolurTİFFANY JONES da bazı telkinlerde bulunanlar olmuştu «Ben sahsen butun bu ustu kapalı suçlamalara pek fazla inanmış degllim» dıvor Stalın «Ne var kı, Albav Nıcolaı şımdı Hıtler'ın danışnanlığını vapıvor ve bızım içın de en bu\uk sorun Hıtlerın ılk hedefınn ne olduğudur Bız ml, vok«a Fran=a ve FraTa'nın muttefıklerı mı? Takdlr edersın ki •«ovvetİT Bırlıgınin Kaden bu eorunun cevabına bağlı.» «Senın Albav Nıcolaı l'e kMsel ıhşkılerın ne derecede Karl Bernardovich''» • Fena değıl > «^eninle su cunlerrle Tgoruîmeyi 15 i«ter ml. lstemez mi Ne der» sın » • Benımle g5rusmek Istemiyeceğinı sanmam, ama şunu da Yaslı bir sarmaşık bahçe duva nnı tamamıyle kaplamıştı. Golgelik bahçede dut ve yaban enğı fıdanları vardı Yer yer ağaçların japraklan arasmdan sızan gü neş ışığı bahçenm golgelık halı ni daha da koyulaştmyordu. «Şuraya otursak olur Karl Ber Karl RADEK Nazılere jollanan temsilci rum: Acaba Tuhaçevskl, bugün de aynı tutumunu surdurmek ıs ter mı1 Sen ne dusunursun onun hakkmda . > •Ben mı'» dedi Radek, «Benim kanımca Tuhaçevskı, bugunkü sıstemumıze ıçtenlıkle Inanmıs ve seçkın bır subaydır. Eğer sızın huzurunuzda herhangı bır kımse>ı gereğınden fazla ovmenın teh lıkelı bır davranış olacağıni bümesem, Tuhaçevskı'nın. anaiindan Generallık ıçın doğmuj bır kışi olduğunu sojlerdım. Tıpkı bazılarmda da matematığe kar*ı daha doğuştan Tann vergisi bır yatkınlığıa mevcut bulunman gı bı» «SözünO ettiğin son nokta Gze rınde sanırım ki ıkimız de eörüş bırlığındeyiz» dedi Stalin. «Kddı ki boyle dtfiîunınekte yalmz da dcğılız Meaele yok demektir O halae Albay Nicolaı'yi ilcna etme ye çalı; Yarın bu konuda sana gereken ayruıtılı tabmat verilecek » Sovyet bandıralı Vorovsky ee misı, Stettın ve Hamburg'» gı* mek uzere Leningrad'tan hareket etrruşti Gemı Hamburg't^n makine gereçleri yukleyecektı Hareketten kısa bîr süre 5nce Kaptana, gemıve uç volcu atma«ı talımatı verılmıştı Yolcular Dan zig limanmda bırakılacafc ve annu«te aynı lımandan alınıp Lenıngrad'a gerı getırılecekti Bu uç volcudan binncısı Karl Radek'tı. Beraberındekı ikı yol ar kadaşı ise Devlet Guvenlık Ör. gutu tarafından kendisıne e^'ık etmek uzere gorevlendırümıs «Ko Jo«ef STALİN Uzlajma çarelerl arıyordu ruyucu raeleklerNdı. Danzig'e vardıklan gunün aVsamı gızlı polıslerden bın bu telg raf aldı ve Radek'e: Yarın 6ğ!e vemeğını Zoppot'ta yiyeceğız» oedı «Gorusms OLva'da yapüacak'» Gerçekten de bğle yemeğını Zoppot'ta bır lokantada yedıler \e yemekten sonra bır taksıvs bınerek denız kenarında ve Olıva değirmeni yakırundakı bır kahveye gıttıler Bır eylül gunü ldi Balrık denızı üzennden Gundonümü fırtınasınm yaklaşmakta olduğunu haber veren kuvretll bır kara. vel esıyordu Kabaran dalealar kıyıyı dovuyor ve köpük yıgmları halınde yukselerejc gen gıl dıyordu. Bırden gizli poUslerden bin: «Nâ, işte gelryorlar'» dıye haber verdl. «Şu siyah renkli 1 Stoewer marka otomobıldeler! » Az sonra gelen ikl adam masa lanna yaklastı. Koyu grl elbıse gıymış olan yaslıcası. en ufak bir çekinme emaresl gbsterrneden doğru Radek'e yoneldi ve ya nındakı arkadasuu tanıttı: «Dok tor Schwebel'» Radek, Doktora Almanca: «Sprechen Sıe Russisch Herr Doctor (Rusça bilıyor musunuz Bav Doktor)'» dıya sordu. «Jawhol (Bret)!j» «öjle ise arkadaşlarımla birlıkte şu oteki masaya otursanıa çok Iyı olur'. dedı ve arkasından bu sefer nıspeten yaşlıca olana hıtaben «Boyle daha rahat konusuruz değıl ml Bay ?.» Radek'ın yanm kalan dlnıl» ^tıımııuıııi'ii'MMiımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııttıııuııııınııııııııııııiiiıııiK! GARTH | = = = 5 E g İ Ş § Ögretmen Almacaktır İstanbulda İngılız dılıyiff oa e. <r japan bır lisede KİMYA der=ını îngıhzce olarak okutacak fulUm» ögretmene ıhüyaç vardır Durumu S2S sayılı Özel Öire'ın Kurumları Kanununun öngorduğu şartlara u>gıın olan ünıversıte mezunlarının tn geç 28 Ağuıtos 1973 gunune kadar PK 306 Aksaray'a öğrenım du. nımlan ve hal tercumeler.nı belırten bır dılekçe Ue muracaat ları n c a o l u n u r . | 5 ş = Ş = ğ I E = | \C Ögretmen Alınacaktır tstanbulda bır lisede ful tıme veya parttlme çahşabılecek bır MUZİK oğretmenıne ıhtıjaç vardır Durumu 625 savdı Özel Öğretim Kururoları Kanununun ongordugu sartlara uvgun olanların en geç 28 Ağustos 1973 SÜnune kadar PK 306 Aksaraj'a öğreniTi durumları ve hal tercumelerını bellrten bır dılekçe ıle muracaatları rica olunur. (Cumhuriyei 6551) f C u m h u r l y e t 8592' linilllllimillllllllllllllllılllllltllHilıııııııııı.iiıiiiııııııııııiüiııı ı , »ııııııııııımııııııııııııııiiiıımı