26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET 13 Ağustos 1973 ksayılı Sosyal Sigortalar Yasasının fclen Isigortalıların hak sahiplerinin durumu "ile ilgili 23, 68 ve 71 inci tnaddelerir.de bazı cfeğişiklikler getiren 1753 sayılı Yasa, 2/7/ 1973 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıs bulunmaktadır. 30/6/1973 tarihli Cumhuriyet'te, deği?ikliğirı amacı hakkında genel bilgiler vermiş, Yasa yayımlandıktan sonra uygulamanın detayları hakkında daha geniş bilgiler vereceğirnizi belirtmis idik. Bu yazımızda, 2/7/1973 tarihintfe yürürlüğe girmiş bulunan 1753 sayılı Yasanın kimlere, haııfCİ koşullarla yararlar sağladığını açıklarken, bir makale boyutunda tekrardan kaçınmak icin. degerli okurİarımızdan, 21/3/1972 ve 30/6/1973 tarihlerinde, «Ölüm Sigortası» hakkında yayımlarıan yazılarımızı da hatırlamalannı veya gözorıünde bulundurmalarım rica edeceğiz. 1 Eski Yasaya aöre: ölen sigortalılann kız çocuklan. kaç yaşında olurlarsa olsunlar, evlen» dikleri takdirde. sigortalı ana veya babalanndan kalmış bulunan yetim gelir • aylıkları kesilmekte, sonradan herhangi bir nedenle dul kalm;ş ve muhtaç durumda olsalar dahi. bu eelir ayhktan ömürleri boyunc» yoksun kalmakta idiler. Değisikliğe göre, kız çocuklârı, sonradan bosanmıs veya dul kalmış iseler. Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte ealışmamaları. yahut bu sosyal Büvenlik müesseselerinden gelir avlık almamaları knşulu iie. evvelce ke?ilmiş bulunan gelir aylıklan tekrar ödenmeye başlayacaktır. Yani, evlenmemis veya tful kalmış kız çocukl?r:nm, yetim gelir aylıklarırtm, memur olmarralan veya sigorfalı bir işe girmemeleri yahut Sigorta veya Sandıklardan emekli, malul, dul, yetim avlığı almamalan kosulu ile, ömürleri boyunca ödenraesine devam edilecektir. Burada bazı durumlar üzerlnde düsünmekte yarar vardır. Yasada, «gelir» deyimi, is kazası ile meslek hastalığı sonucu bağlanmış yardımı. «avl:k» deyiml cfe, uzun vadeli sigorta kolunun ölüra Bolümünden bağlanmış olan yardımı anlatmaktadır. O haide, sfgortahnm evlenmemis kızı, flçürcü büyük sosya! güvenlik kuruluşu olan BaSKur'a tabi olarak çalışıyorsa, yetim aylığı kesilmeyecektir... Örneğin, dul kız, kocasından 20 daireli bir apartman veya bir çiftlik kalmış, bunun kira geliri ile geçinmekte veya mühendis, mimar, terzi, dfsçi, eczacı, doktor v.s. gibi serbest meslek sa Olaylar ve görüşter Bir Yasa, Dul ve Yetimler Selâhattin TURLA SSK GENEL MÜDÜRLÜK MÜŞAVtRİ hibl olup BağKur'a prim ödemekte ise, serbest meslek kazancı ile birlikte, sigortalı babasmdan kalan yetim aylığını da alabileceği halde, Belediyede 600, lira aylıkla daktilo olarak veya filân mağazada 750, lira aylıkla Sigortaya tabi tezgâhtar olarak çalışan, kıt kanaat geçinen kız çocuğunun, ücret alıyor gerekçesiyle babasından kalan aylığı geliri kesilecektir. kesilmez 25 yaşını dolduruneaya kadaT devam eder de, aym yaş ve öğretimdeki kız çocuğu evlenirse aylık • geliri, evlendiği tarihi takibeden dönem başından İtibaren kesilmektedir. Hakça bir gerekçe bulmak kolay değildir... Yine, orta • yüksek öğrenim yapmakta olan (18 20 25 yaşîara kadar) kız çocuğunun, Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklanna tabi işlerde çalışması halinde aylık geliri kesilmektedir de, aynı durumdaki erkek çocuğunun bahse konu işlerde çalışması halinde ayhk • geliri kesilmez. Nedendir bilinmez... 4 1/3/1965 tarihinde yürürlüğe giren 506 sayılı Yasadan önceki mevzuatta, dul karımn, 1/3/1965 tarihinden önce yeniden evlenmesi halinde. birinci kocasından kalan dul aylığının kesileceği emredilmekte, ikinci kocadan da dul kalırsa. kesilmiş eski d\ıl aylığı hakkında herhangt bir hükme rastlanmamakta İdi. Bu Yasa ile, 1/3/1965 tarihinden önce bu şekilde aylıklan kesilmiş bulunan dul kadmların da aylıklarımn ödenmesina devam edilebüecektir. Ancak gerek bu, gerekse 2. bölümde belirtilen hususlar için, Yasa, 21/6/1973 tarihinden sonra, yazıh talepte bulunulmayı öngörmüstür. Aylıklan, bu bölümde belirtilen nedenlerle kesilen dul karı veya çocukların. hemen bir pulsuz dilekçe ile Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurmalan gerekmektedir. 5 Sigortalının ölümü tarihinde, çocuklar, anasız ve babasız kalmış iseler, her çocuğun aylık • gelir hissesi ^25 iken. ^50'ye çıkarılıyor, sonradan bu duruma düşerlerse bu yükseltme yapılmıyor idi. Bu Yasa ile, sigortalı babasının ölümü tarihinde Tc2S aylığa hak kazanan çocuğun, birkaç tyi Bir Düzeltme 2 Eski Yasaya göre, sigortalırın ölüm tarihinde hak sahipleri kimlerse bunlara yardımlar yapılıyor, sonradan hak sahibi dunımuna girenler bu yardımlann dışmda bırakıhyorlardı. Yani, ölüm tarihinde, aile bireylerinin dondurulmuş fotoğraf gcrünümü esas ahnıyor. sonraki durum değisiküklerine önem verilmiyordu. Örneğin, sigortalı babanın ölüm tarihinde, Iiseyi bitirmis ama, yüksek öğrenim smavlarında başan gösterememis ve ölüm tarihinde açıkta bulunan kız veya erkek çocuk. ertesi yıl, o pek de koiay olmayan giriş smavını kazanabilme şansına kavuşmuş olsa dahi, ölüm tarihinde açıkta olduğu ve öğrenime ara verdiği için, bu aylıktan yararlanamıyor idi. Bu kez, çocuklar, sigortalı ana veya babalannın ölümünden son raki bir tarihte, yüksek öğrenime devam clanağma kavuşsalar veya çalışamayacak durumda malul sayılsalar yahut sigortalı veya emekli sandıklanna tabi isten aynlsalar tfahi. kendilerine gelir sylık bağlanacak veya evvelce kesilmiş olanlann ödenmesine devam edilecektir. 3 Bu Yasada cinsiyet ayncalığı yine giderilememiştir. örnelin, 22 yasmda yüksek öğrenim öğrendsi erkek çocuk evlendiği zaman aylık • geliri yıl sonra anası da ölürse, aylığın • gelirln %50'ye yükseltilmesi sağlanmıştır. 6 Anılan yasada, 2/7/1973 tarihinden önce ölen sigortalının gelir • aylıklan kesilmiş veya hiç gelir • aylık bağlanmamış kimseleri dahi düîünüldüğü halde; her nedense, 506 sayılı Yasanın sigortalının ana ve babasına aylık bağlanmasını öngören 24 ve 69 uncu madd'elerinin de değiştirilmesi unutulduğu için, kişisel kanımıza göre, sigortalının ölüm tarihinden sonra, eş ve çocukların durumlannda bir degişiklik meydar.a eehe ve sonuetında ana babaya da hisse trtsa dahi, ana • babaya maalesef bir sey ödenemiyecektir. örneŞin. ölüm tarihinde, geride bir kansı i'e hak sahibi durumund'a 2 cocusu bulunan sigortalımn, dul ve yetim aylığı alan çocuklarmdan birisi, 2 yıl sonra, yaş haddl veya sair rsdenlerle hak sahibi vasfım kaybetse, sigortalınm saglıjında eerirr.ini saSladıgı »nnesi veya babasır.ın, aylıktan diişen bu çosulun yerine fka1m olma«O geçirilmesi yani aylık • gelir bağlanması mümkün olamavacaktır. 7 Eş ve cocuklara. evvelce bağlanmış veya yukanda açıkladıSımır esa?!arla ventden baîlanacak aylık gelirleri. çon kez uyeulanan Yasalar çereği ayîık gelirler seviyesine getirilecektir. 8 Bu deŞisikliklerin bir kısmırdan, 1^8/ 1?68 tarihinde 9P1 sayılı Ya«aya cöre Sosyal SIportalar Kurumura (fevreriilmis bulunan A^keri Fabrikalar Tpkaüt Sanriıgı ile Demirynlla'ı Emekli SandıSı emeklilerinin dul ve yetimlerl de yararlanmaktadırlar. Haf tanın raporu KuYunun Dibi. TÜKETİM TOPLUMU, TÜKETÎM SANAYİtNtN KAZDIĞ1 KUYUNUN DÎBİNDE, HOMURDAN1P DÜRMAKTAD1R. ÇALIŞANLARLA ÇAU?rmAN LAR ARASINDAKt KAVGAYI SONA ERDÎRMEK ÇOK ÖZLENSK BtLE, KOLAY DEĞÎLDÎH SADUN TANJU "şçiler, bir inşaatm beton dökme işi için kalf» ile P» ediyorlardı. TO'den asağı olmaz diyorlardı. Sonunda 65 | lira yevmiye üzerine anlaştılar. En kaba işçılığın gunlugu 65 lira idi. Otomobi] ve demir çelik fabrikalannda kıyametin neden koptuğu anlasılıyor. Tüketim toplumu, tüketim sanayünin kazdıgı kuyunun dibinde homurdanıp durmaktadır. Çok mal üreteçeksın, bun Ura ihtîyaç var diye yeri gölü inleteceksın, alsınlar dıye ın«anlan ömürboyu taksit rincirine bağlıyacaksın, yeni modeller yeni kaliteler, yenl marifetler yaratacaksm ama, sonunda çalışanlar da baaıracaklar: Hay«t pahalılasıyor! Ücretler yetismiyor! Zam isterfcl Ve kısır döngü. patronun gözünü faltası gibi açtinyor. Zammı vereceksin. piyasada alışveri? artacak. fiyatlar yukan • ftr layacak. maliyeüer artacak, sen de zammı basacaksın, ym« feryat kopacak: . Hayat pahalılagti! AldiğiniB zam eridl! Eskıdcn kotti durama düştiik. Amao tam! Arkasmdan gelsin grevler, gelsin lokavtlar.. Ikhdar patrona sempati gösteriyor, gos+ermiyor tartışmalan.. Kamuoyu, kendi yaşantısındaki zorluklarla biliyor gelirlerin ^derlere yetmezliğinl ama, «eyrediyor uzaktan, bakarjn» ıjın ipnde anarsist parmağı vardır Yine Muhtar Yerıi Yasanın islerliginin ssglanması için, yetimlerin Sosyal Sigortaya veva 13mekli Sandıklarma tabi bir işte çalısmadıklannm veya bu sosya! güvenlik kurumlarından emekli, malul, dul veya yetim aylığı aİTnadıklannın veya evlenmediklerinin (kızlar için) kanıtlanması gerekmektedir. Uygularoaya, bu durumu hak sahiplerine beyan ettirmek, bu beyanın doğruluğunu da «Muhtar» a onaylatmak ve bu voltfa alınacak llmühaberin Sosval Siçortalar Kurumur.a gönderilmesi suretivle yön verilmiştir... Her şeye rağmen, 1973 sayılı Yasa, sosyal güvenlik anlayışında bir aşamadır. Gönlümüz her seyin «dört başı mamur» olmasmı dilerse de, Sosyal Sigortalar Kurumu üzerine umutsuz konuşmalardan usanmış kamuoyuna, böylesine insan sevgisl ile dolu bir Yasanın getirdiklerinl açıklamanın sevincinden kendimizi alamadık. BABALAR VE OĞULLAR.: Sadece bizde defil. bütün dünyada «ücretlerte azman> hastahgı herkesi kar» kara düşündürtüyor. Nereye vanr bunun sonu? Bir kuşak önce 60 kuru«a çalışan işçi şimdi 60 lıraya, 80 liraya burun kıvınyor ama. kendinl bir türlü daha mutlu hissetmiyor ki.. Artan ücretlerle paralel ırid'en bir mutsuzluk.. Hani sosyal adalet. sosyal güvenlik, refah devleti falan filân topyekun mutluluçumuzu arttıracaktı? Babamın kazancı ile ölçersem elime bir servet geçiyor, fakat babamdan daha mutlu olduğumu «öyliyemiyorum Neden? REFAHIN HIZI SEÇİM DEOİL HALK ÖYLAMASI OKTAY AKBAL Evet Hayır Tartışma PARTİLER ÜSTÜ POLİTİKA VE ÎŞÇl Seçim Yaklaşırken İşçi sorunlan HUZURLU BİR DÜZEN ÎÇtrT, BİLİNÇLE OY KULL,\NMAK GEREKLÎ... Bugün Türklş'in partiler üstil politikasının öncülüğünü yapan saym Seyfi Demirsoy ve Sayın Halü Tunç 26 yıldır isçiUk haya tııu sürdürdüğü gıda işkolunun üyesidir. Birisi Istanbul Tekel Bira Fabrjkasının öb,UrU de An , kara BiraFabrika«mm tşçısi idi. • KesimiDiiz, Türkiytşun en güç lü işkolu olup, 160 bin kişi i$çiyi kapsamaktadır. 1leri sosyal güç lerin bu öncü topluluğunu, Balkanlann en büyük öreütü diye anılan TEKGIDAÎŞ SENDÎKASI temsil etmektedir. TÜKKİŞ partiler üstü politika sını, 3 büyük sendikal direkten en çok işçi sayısına sahip bulunan Tekgıdatş'e yaslamaktadır. Partiler üstü politika ömrünün, belirli bir süre de olsa uzamasına, önemli bir oy oranı ile katılan Tekgıdalş sendikasının yap tığı sözleşmelere. eylemlerine ve temsil ettiği işçilerin işyerinde karsıt kaldığı uygulamalara bir göz atmak icabederse: 5 dönemdir Tekel Genel Müdürlügü ile 70 bin Tekel işçisi adına yapılan toplu ış sözleşmesi, işçi pazarhk komitesi başkanlığuıı sürekli olarak sayın Halil Tunç yapmaktadır. Ancak; 70 bin Tekel işçisi hâlâ yönetimde bir tek işçi ile bile. temsil edilememekte dir. Tekel işçisi, sendikal ve sosyal egittmden tamamen yoksundur. Emeğin sermasreden gerçek hak lannı nasü alacağı bilinci, henüz kendisine verilmemistir. Eğer bu tip eğitmeler temeldeki işçiye yansısa irti, ne yapılan sözleşme ler tasvip görür, ne de çatıda sürdürülmek istenen partiler üstü politikadan eser kalırdı. ör neğin: bugün işçi çofunlukça ürç tim artığından pay almanın anla mını, bir işyerine hissedar olma nın manâsını, işçinin yönetime katılmasmın kendisine neler ka zrndıracağını ve genel grev hakkının Türk seçmenine. Türk Ulu suna sağlayacağı yaran çoğunluk ça bilememektedir. Tabii ki bu nun da sorumlusu halâ partiler üstü politikayı sürdürmek iste yen yönetici kadronundur. 14 Ekim 1973'te seçim değil, halkoylaması yapılacaktır. Konuyu böyle belirlemeli... Türk ulusu ya evet, ya hayır diyecek bugünkü gidişe. Evet dedi mi, tamam, yıllarca saplanıp kaldık demektir bir çıkmazın, bir batağm içinde. Halkın gerçek çıkarlan unutulmuş, aydın gücü ayaklar altında çiğnenmiş... Kuşkulu, korkulu, bir dönem başlamış olacak. «Evet» kazanırsa bu ülke özgürlükçü demokrasinin koşullanna dönecek. Solda olmafc, sola açık olmak, sol partiler kunnak, onlara oy vermek, kitap okıunak, aydın olmak, halk yararına çalısmak suç sayılma\acak... Bütün iş 14 Ekimde evet'in mi, hayır'ın mi kazanacağı... Evet ja da hayır demek, bir sorumlıüuktur. öyle bir an gelir ki «hayır» demeniz, ille de hayır demeniz gerekir. Yaşamanızı bile vermeye hanrsınız o «hayını için. Bazen de «evet» demek önemüdir, gereklidir. Herkes «hayır» derken siz «evet» demelisiniz, Ayıplamalar. yergiler dursun rjir yerde. Siz kendl başjna düşünen, karar veren, yönünü seçen bir kişi bilinçll bir varlıksınız. Evet'i ya da hayır'ı zarnanında, yerinde lcuîlanmayj "bjteceksiniz öyleyse. Bilmek zormyiasııju^ Tartışmalar yapılıyor, 14 Ekimde sol oylar ne olacık diye. Kimi, bu oylar CHP'de toplanmah diyor. Kimi de sol ovlar CHPye gitmemeli, gerçek sosyalist adaylara verilmeli görüşünü savunujor. Yüzde üç ya da en çok yüzde beş, bu sol ovlar dediğimiz! Büyük bir anlamı yok, ama bir dengenin kurulmasında. halk yaranna bir politikanın ağır basmasında etkenliğini duyurabilir. CHP, ortanın solu programıyle açık bir davranışa, bir tutuma, bir ki$iliğe ulaşmıştır. Başında Ecevit g:bi içtenliğine herkesin inandığı bir lider vardır. önümüzdekl seçimlerde halkın karsısma çıkan partiler arasında çağdaş u'garlık, Kernalist devrim, sosyal adalet, gerçek yurtseverlik, milliyetçilik ilkelerini içtenlikle temsi! eden tek siyasal örgüttür. Türk topKım va$amını geriye değil, ileriye doğru çevirtetek hir güctür. Kısacası seçimlere katılan partilerin hepsi saga açık, sa*cı, aşın sağcı, sola karşı oîduklannı gururla, oransrek söylerken, CHP sola açık olmanın. solcu olmanın gerçek milliyetçilik sayılacağını savunmaktadır. 14 Ekimrie bir halkovlaması yapılacak bence Şu parti bu parti değil söz konusu. Yolumuz, yönümüz sola mı. sağa mı, buna karar verilecek ulusça. Bütün güçler, örgütler sağın elinde. emrinde. Bir tophımun bütün kavşak noktaiarı. bütün kumanda yerleri bütün önemli noktaiarı sağın elinde bugün. Her şeye onlar karar veriyor, onlar uyguluyor. toplumda tam egemenligi elde etmisler. Bir noktadan sonra birbirlerine düsecekler belki, şeriatçı sağ ile kapitalist sağın çıkarları, dünya gorüşleri ters birbirine, bakmayın ona siz, ergeç anlaşırlar. kar sılıklı ödünlerle... Ama sola karşı en güçlü bir cephe halindfe birleşmekten, solu yerden yere vurmaktan bir türlü vazgeçmezler. Önem vermemeli onların seçim öncesi kavgalarına. Seçîmden sonra ortaklıklar kurarak toplumun yönetimini istedikleri ters yöne çevirirler, bugünleri de arayacak bir hale getirirler bizleri. Baksanıza gazetelerine, baksanıza örgütlenmis güçlerine .. Bugün Türkiye'de eıkan gündelik gazetelerin yüzrie doksanı sağcı görüşlerin. çıkarlann savunucusu, Sola açık. solcu görüşlerden jana, hatta gerçek liberal fikirli kaç gazete var. bir elin parmak sansı kadar ancak... Bu kez bir halkovlaman yapılacak. Türkiye'nin yörrtl sağa mı, daha daha sağa doğru mtı çevTihneli. yoksa sola acık mı olmalı? Bunun yanıtıdır 14 Ekimde verilecek olan... Bu girtisi begeniyor musunuz siz? 1965'ten. 1969'dan, 12 Mart 1970'in bir haftalık iki haftalık umutlu günlerinden hemen sonra başlavan. durmadan sağa, hep sağa doğru kayan tutumundan. anlayısından hoşnut musunuz? Bütün bu olup bitenleri yurt BRleceği ulus yaran açısından lyi. doğru buluyor musunuz? Karsımızdaki sağcı partilerin içinden çıkılması zor sorunlan ortadan kaldıracağı inancmda mısınız? O zaman halkoylamasmda «evet» dersiniz. Karşıysanız. sağa doğru kosmayı bir uçuruma doğru gitmek kabul etmişseniz. gerçek Kemalist ilkelerin solda olduğuna inanm^sanız içinde bulunduğumuz siyasal baskı havasma, görüşüne. inanışına kesinlikle «hayır» yanıtını verirsiniz. Bunu siz bilirsiniz... îşte bu ^üzden sola acık oylar. sol oylar dağılmamalı, de> rim ben. Su anda en güçlü örgüt hangisi? Solcu sörüsleri kim savunuyor? Çağdas uygarlık ilkelerini uygulayacağırıı kim sövlüyor? CHP nıi, Ecevit mi? Ör.ümüzdeki seçimde CHP ne kadar kazançlı çıkarsa ulus o kadar yararlı mı çıkacak? övleyse CHP'li olun olmayın, ojunuzu bu partiye vereceksiniz. Başka yolu yok. Dah^. sonra gönlünüzün bcgendiği bir parti kurulur or.un saflarınd8 yer alırsınız. 14 Ekim bir genel seçim değil. halk cylamasıdır. Gerive mi (tidilecek. ileriye mi? Karşı devrim mi ağır basıacak. Kemalist devrim mi? İşte buna evet ya da hayır diyeceğiz. Sorun budur. İŞÇİ LİDERLERİNİN TUTUMUNDAN PARTİ LİDERLERİNE BOĞAZLARDA ÖZEL KILAVUZLUK ÜCRET TARİFESİNİ DEVLET YAPAR DİL DEVRİMİNDE DEVLET DESTEĞİ ZORUNLUDUR. limsel yönleriyle saptanan, Sayın Bülent Ecevit'in son Ankara konuşmasmda «işçilere toplu söz alınan haklar bir sene kalmaktadır» ifadesiyle ğ yansıtan ve Süleyman Dernirerin İsparta konuşmasmda «1972'ye göre 1973 senesinde hayat şartları •• 15 artmıştır» de * mesiyle açıklanan fiyat artışlarına. taşınrnası güç hayat koşul larına hükümetlerine dahi çaresiz kaldığı dönemlerde Türk Ulu su adına dur diyecek Reçerli tek çare işçiye verilmesi zorunlu de mokratik genel grev hakkıdır. Ancak işçi kendi sosyal kuruluşu olan Türklş'ten öncü hareket beklemektedir. Gerçekte işçi, bu seçimlerde bi lincinin işığında oy kullanıp, halk çı bir lideri işbaşına getirme ama cındadır. O zaman bozuk düzenin yerini adaletli, huzurlu bir sosyal düzen alacak isçj de işveren de rahata kavu«acaktır. Irfan GÖKALP Kontenjan Belediye Meclis t'yesi gu karşısmda bir devlet görevlisi nin bu duruma düşürulmemesi grekirdi: «Devlet çalışanlarm, yaptıklan İse uygun ve insanlık haysiyetine yarasır bir yaşayış seviyasi sağlamalanna elverişli adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alır.» Kılavuz kaptanlann aylık ü o retleri çok düsük tutulduğundan, lazla mesai ücretleri. yıllık ikramiye ve diğer ek ödenekleri da aynı oranda düşmekte ve yıllarca yüksek prim ödedikleri Sosyal Sigorta Kurumu tarafmdan bağlanacak olan emekli aylıklan da çok azalmakta. Kılavuzlarrn çektiği sıkıntılan gören bazı işbilir (!) kişiler. ken dilerine de iyi bir kazanç sağlamak amacıyla özel kılavuzluk şir keti kurmayı planladılar. Kılavuzluk Ücreti: Montreux uyaruıca ücret tarifelerini hazırlamak ve sık s:k duyurmak «Türk makamatısnın görevidir. Bu tarifelere göre, Çanakkale'den kılavuz alan 10.000 gros tonluk bir gemı yalnız «Kılavuz Ücreti» olarak 900 TL. 100 bin gros ton luk bir gemi ise 5400 TL. öder. lstanbul Bogazı için de yaklaşık olarak bu değerlerin yansı öde neceğine göre 100 bin gros tonluk bir geminin boğazlardan tek bir geçiş için 8100 TL. ödediği saptanabiiir. Ne tatlı para değil mi?.. Bu para, Bogazlan elinde bulunduran Türkiye'ye ödenen bir vergidir aslında. Bunun böyle olduğu Montreux antlasmasında açıkça vardır. Aynca. Montreuz Antlaşmasına göre, banş durumunda kılavuz almak «ihtiyari» olduğu halde, savas durumunda ve savas tehükesi karşısmda «Kılavuzluk bu takdirde mecburl kılınabilecek, ancak ücrete tâbi olmayacaktır» dendiğine göre Boğazlardaki kıla vuzluk örgütünün devlet elinde bulunması zorunludur. Milli hukukumuza gelince: 5842 sayılı «Denizcilik Bsnkası TAO Kuruluş Kanunu» 8'inci madde «f» fıkrası ile «tstanbul, tzmir. Trabzon. Giresun Limanlan ve Bakanlar Kurulu fcaran ile kendi lerine tevdi edileeek diğer liman larda tekel seklinde kılavuzluk yapmakla görevlidir» der. Görül("iğü gibi îstanbul Boğazi'nm ta mamı Dz. Bankası'nın tekel alan] kaosamma girmektedir. Uluslararası Montreux Antla* ması ve \iiriirlukte bulunan milli hukukumuza rağmen 7/4591 sa vıu yetki kararnamesinin nasıl çılranldığını biz anlayamadık doğTUsu... Ücret tarifesi de serbest. Acaba bu yetkt. Anayasa'run 40'mcı maddesine ııvularak mı ve rildl dersiniz . Rani o madde «Herkes. dilediti alanda calısma ve sSzle5me hürriyetine sahiptir. ö?el tesebbüsler kurmak serbest tir» der. Biz sanmıvoruz... tTzun Yol Kaptanı Çayırbası Cad. No: 119/4 Büyükdere tSTANBUL Yanşma.M'nın ödül alan kisileri. çalışmalarında toplum ve dil ilişkilerinin birbirlerine sıkı sıkıya bağlılıklarını göstermiş olmaları bakımmdan, büyük değer kazanmış bulunmaktadırlar. Ben, her yurt sorununda ay» dınların birbirlerini güçlendirmeleri gerektiğine inandığım icin, Cç değerli yarışmacının dil özleşmesi konusundaki görüşlerinin önemli biriki tümcesini bir kez daha gözlerinizin önüne sermeyi uygun buldum. Cumhuriyetimtzin 50. yıh çlbi önemli bir dönemde, kişilere böyle değerli yapıtlar orta^C koydurmuş olan CumhuriyetGazeiesi'hi cândan kutlarız B V rinciligi kazanan Bay Haldun DERÎN, «Latin harflerinin kabulünden sonra, Arapça ve Fars ça öğretimi kaldırıldı. Öyle olunca, bizim kullandığımız sözcüklerln kökenlerini yeni kuşak lar anlayamıyorlar. Dili yenilemek zorunluydu. öte yandan, bir kapitülasyonlar evresinden geçmişiz. Ekonomik alanöTaki kapitülasyonlann yani sıra, dil de Arapça ve Farsçanm egemenliği alt'.na girmiş. Özleşmede. bu gerçege karsı bir tepki de var». «Türk dili her yönü ile, geniş ufuklara doğru yol almaktadır. Bu kaçınılmaz gidişe ayak uydurarak yardımcı olabilenlere ne mutlu» diyor. Ikinciliği kazanan Bayan Dr. Aykut IRMAK da «Gerek toplumumuz, gerekse dilimiz Cumhuriyetle birlikte uluslaşma sureci içine girmişlerdir. Ve herüz bu sürecin içinde gelişmelerini sürtfürüyorlar». «Aydınlara düsen görev, toplumumuzun ve dilimizin, içinde bulunduğu uluslaşma sürecini desteklemek ve hızlandırmaktır». «Anlaşma, halktan kopmuş bir dil yaratma degil, dilin yaratıcılık kaynaklannın canlandınlmasıdır ve uydurmacıhkla bir ilgisl yoktur» diyor. ÜçüncülüBfl kazanan Bayan Kâmile tMER ise «Dil Devrimi, uluslaşma hareketiyle başbaşa giden bir çabadır. Uluslaşma, bir ulusun kendî benlîğini kazanmasıysa, bununla beraber bir dil devrimi de çok olaBandır. Uluslaşmayı gerçekleştiren, kolaylaştıran bir BBedir». «... Ancak bu işi yaparken Devletin desteBi şarttır. Kişisel çabalar hiç bir zaman Dil Devrinü o t muyor» diyor. Bizlere çok yararîar saglayan bu güzel. degerli çalışmalann ilk Ikisi yavımlandı. Sevinerek ckuduk. Bu sevinç yazımı. Bayan îmer'in «Devlet desteSl zorunludur» dîlegine somut bir örnekle katılarak bitireceğim: Ataturk devTİmierJyle 8Wmıîen kurtarılan Türk toplumuna. nluslaşma oTöneminde çok venilikler getirilmistir. Bence bunlardan en önemlisl 25B0 «avılı Yasa ile. hanım. bev. Iıanımefendi. bevefendi sözcfiklerinin kaidınlmasi ve verlerine uvear Pstı toplnmlannda oMugıı sibl Bavan. Bav., v.b. sozeüklerin Snerilmir olmasıdır Ama ne yazık. Devlet bu konuda titizlik göstetmediginden, okullarda, radyo • televizyon yavınlannda, yasaklanan sözcükler kullanılmakta. uluslaşma. lstenilen amaca kolay ula?amamaktadır. Bizim, torunumuza, bîrkaç yakımmıza Bayan, Bay sözcüklerinl kuliandırmarmzm, Devrim bakımmdan. Snemi olmamaktidır. Bu bainmdan Sayın Imer*ln Devlet destegini isteyen uyansi pek verindedir. Böyle olursa nasıl olsa ulaşılacak olan amaca çok kısa zamanda ulaşmış oluruz. Çsfımırn masal Clkelerinden Wr! olan AmeriVim *knTi<»miV yapısını inceleyen FeHlnand Lnndberg'in PARA BABALABrnı okumuşsanız. bu rtteden?» in eevabmdaH karrnasıle lıgi daha \y{ »nltyorsunuz. Yüz yıldır Amerikada lenrnler daha zengin olurken. ealmnların milli gelirden aldıklan pay ortalaması da bürun dünyanın ağzmı sulandır«e»k düzeyde artîyor. Fakat btmlann rüzde 70'inin. üikenin artan zeneinliJHnden rahat nefrs aldıncı bir pay'a sahip olduklsn söylenemez. Çalıssnlar. Ccretlere psraleî olarak artan vergîl«rin ve hayat T)=ıhalıİT?ınm yükü altmd» eziklik duvmsk»»dırlar ve bir rüriO. refahm her seyden hıriı büvüdügünü *Sr me mutluluğuna erisememektedirler. MUTLU AİLELER Oysa refah büvumektedir çagımızds. Lundberg^n Incelemesinde. Du PontTann 7.5 milvar dolarlık servetlerinin yp<îi Böbektir durmadan büvüyerek bu hal» geldiBinî ötrenîyonız MellonHar ve Rockefeller'in beser milyar dolarhk servetleri de asrın nasından beri çıS (rihi yuvarlanarak bflyümüst'ir. Ford ailesinin oğulisn ve «orunlan baba Ford'un servetini 2.5 milvar doiara ulaştırmıslnrdır. Zenpin daha zengin ohnaicta, 187menle sayılan ancak 25 bine varan milyonerler sOnümüzde yüî bini geçmektedirler. Çalışan mifuiın yürde 1fi'sıiilkedeki tüm servet değerlerinin yüzde 32"sini ellerind* bulunduruvorlar. ZITLARIN OLUŞUMU Demek ki. bir olay var. Gelisen ekonominin sikmtılanni çeken bir ço&unlukla, bu «ıkınhlardan hiç a|:k(b>nmiy«rv b«T ı, azınlık vanyana oiusuyor. Lundberg, bn çelişkinln elegtiricî' nin aydinlara düjföŞünü, sanavi toplumlannda hükürnetlerle sanayl soylulannın aydınlan bir çatışma unsuru saydıklnrmı bu ^zden zenjrinlerle avdınlar arasmdaki uçurumun büyüdüğünü söylüvor. Varlıklı smıf. kendi elitini, kendi »ydmlarını da yarattıfına göre, orta zamanda kilisenin halk adın» snvlular ve Taç'a karsı verdiSi mücadele. şimdi. sanayi **lit'i nin dışında ka'an aydmlar tarafından nenimsenivnr. Daha doğruru. benimsenmelidir diyor Lundberg. GÜÇ DENGE.: Sorun budur. Zenginlerin gücü artıyor. Şrrlcetler yoitıvl» eVonomi ve politika üzerindeki kontrol artıyor. Diğer yandan çalışanlann, yükselen fiyatlar karşısmda istekleri ve ihtiyaclan büyüyor. Demokratik düzen içlnde çogunlufun istek ve ihtiyaçlan unur'ilamaz, uyutulamaz. Bu çoğunluğun »ydınlan susturulamaz. Dengeyi sağlamak güç olacaktır. Boğazlarda Öze! Kılavuzluk ~Okuyucu Mektupları Öğretmen böyle mi davranmalı? Yurdumuz günlerdir çeşitli buhranlann içinde çırpınıp durmaktadır. Elbette ki bunun belli siyasal, sosyal ve ekonomilc sebeplen var. Ne idi? Nelerdi? Bu sebeplerin çözüm yolları nelerdıV. Memleket sathındaki yurtBu rihniyetteM 8|retmenleseverlerden, aydmlardan, dere »imdi soruyoruz: Gerçek mokratik hür düşünceli İnaanbir Türk öğretmenl böyle mi lardan, milliyetçilerden bekleolmalı? Aynı çatı altında topnen çok şey varch bu dönemlanan masum yavrulanmız «de. rasında «en • ben, bls • ciz, bizimkiler • lizinkiler farkı Bir hakem olmalı ortada: gözetmek bir aydınla bağdaOlayların doğruluğunu, gerşır mı? Bu anarşi değil de ne! çekliğini. önleme yollanm biOkulda ıımfta toplanan öjlen. Başta öğretmen gelir şüphesiz. Çünkü en doğru yargırendler gizlere hakkın ve «ya o vanr. En iyisini o düşüdaletin, doğruhığun, eşitliğin, nür de ondan. Uyanıktır, bübilimin timsali olarak bakmıtün olaylan akıl ve mantık yorlar mı? Bunun «orumluluölçüleriyle değerlendirir. Elinğunu duymuyor musunuz hiç? de, beyninde bilim denen rehYakasına bozkurt rozetinl takber var. MilU birlik ve beramayan genç, Türk değil midir berlik ruhu ile hareket eder. acaba? Eğitimde fırsat eşitligl öğretmen hiç bir sınıfın veya dive bir şey biliyor musunuzî kitlenin uşaklığını vapamaz. Biraz insai, biraz anlayıs.. O, milletin, yani çoğunluğun ÖSretnıen yanmdadır. Bütun olay ve siM. K. DAO yasî ekollere gözü kapalı girADANA mez. Tarafsızlık içindedir. Öğretmenin görevi 6ğreticiliktir. Bunu yaparken de elbette en doiruyu. en güzeli, en yararlısını seçmeli. Vur Asil öğretmeniik dum duymazlıkla değil uyanıkîıkla yapmalı bunlan. Hiç istiyoruz bir zaman gerceklere ter» düşBlzler, lise mezunu, bu yu memeli ogretmen. Maalesei şahit olduüumuz vekil öğretrnenlik yapan genç» leriz. bazı olaylar bizi istemiyerek Millî Eğitim Bakanhjnıın üzüntüye sevkediyor. Milliyetbiraz da bizler Uzerinde durçilik kisvesine bürünen birtakim tutucu ögretmenler, okul masını memleketimiz için. bizda ve çevrede hiç de iç açıeı lerin de faydalı olacağtnı düolmayan olaylara sebep olmak şünmesl lâzım gelmiyor mu? Bugün liselerin hiçbir değeri tadırlar. fcalmamış. Bir Sanat Okulu meBir ortaoku! edebiyat ögret zunu. bfr îmam Hatip Okulu meni. «bizim gençler» diye mezunu, bir öğretmen Okulu nitelendirtfiği yakasırda boz mezunu dısardan liseyi bitirdikurt rozeti tasıyan öğrencile ği halde bizler ise dısardan hiçre diger öŞrencilerden ayn bir bir okul bîtiremiyoruz. gözle bakmakta, onlara çok Camilerdekf miiezzinlerde d»yönlerivle fmtivazlar tanımakhi asll tmamhlt tanındığı halde, tadır. Bu öğretmen «Bir Türbizler de vekil öfretmenleriz, kün Türkçesi muhakkak ki bizlere de asil öğretmenliğin çok iyi O0> olur» diverek. b»7 tanınmasını Cumhuriyetin 50* ktırtçu eençlere 10 verip de nci yılı dolayısiyle bizlerin da diğer eençlere daha dîişük artık yürek acılannm dindiriînot verirken hangi tnsanlık mesini, Cumhurivetin Sfi'nci yıölçülerivle hsreke* ettlîine »a!ına aydın bir öîretmen oladece şasıvoru7 Ömekler bir rak katilırmmrzi istiyoruz. veya birkaç değil, oldukça Hain AKMAN Cok. ANTALYA • • • • • *• • • • • • • • • • • • • • •( • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • «, İst. Dz: Tek: Sat. Al. Kom: J • Başkanlığından t Kapalı tarf usulO İle Istanbul Dz. tkmal Grup K.I1S1 ısıtma sistemi onanmı vaptınlaeafctır Keşlt oedelı 79.97750 tira olup eeeic.1 temtnao 5249 iıradır Keşil ve şartnamesı Komisyonumuzda Ankara ve tzmlı Levazım Âmirliklerinde eörülebillr. 2 Eksütmest 27/B/1973 eüntl saat 11.30M» Ka.nmrjasadakl Komîsyonumuzda vapıiacağından tsteKlilertn M90 «»vıh kanuna eöre nazırlavacaKian tekiıf rrM»nnırjiannı eksiltme gününden en aî Uç srün evvel İst Dz İn». Eml. ve t* K.lığına müracaatla alacaklan yeterlifc be»gesi ile birlikte. en geç eksiltme günü saat 10.30'a k» dar Komisyonumuza vermelerinl. fBasin: 20040) 6431 *••••••••••••••••••••••••••»•••••••••••••• YETKİ IC\RARNAMESt. KASIL ÇIKTI ANLAYAMADIK.. Anaparasının tümü 1.5 milyar TL. devlete ait olan Dz. Bankası TAO tarafından, «Tekel» şeklinde yürütülen Boğaz Kılavuzluğu bir kararname ile özel sektöre de açıldı. Her yıl bilançosunu önemli zararlarla kapatan bir devlet kuru luşunun, elince bulundurduğu kâr eden iki işkölundan birinüı özel sektöre ikram edilmiş olma sı, zarannı büyük ölçüde artıracaktır kuşkusuz. Cumhuriyet Gazetesl öncülüğünde yapılan uyarılar ve TBMM Bugün Türkls vürütme kuru ne verilen bir «soru önergesi» lu. yolluklar hariç ayda 10 bin bile konuya olumlu bir çözüm lira maaş ahrken 25 senelik bir getiremedi. Bir meslek adamı ola Tekel işçisi sabah saat 7.30'dan rak bu tartışmaya bir de katılakşam saat 20.00'ye kadar çalış mak gereğini duyduk: tı»ı halde 2000. lira bile maas Özellikle Boğaz ve Marmara alamamaktadır. Oysaki. 5 nüfus Kılavuzluğu. çok güç ve tehlîkelu bir ailenin asgari koşullarla lidir. fBu görevde sakatiaian ve geçinebllmesi için ayda net 2550 ölen arkadaslanmız çoktur..."» lira kazanması iktisat uzmanlan Her türlü kötü hava kosullannnın kesin raporudur. da. küçücük bir pilot botu ile. Bu arada yapılan sözleşmelerde semilere aborda olacak ve «Sevişçinin iş şüvenliği tamamen or tançarmjhm adı verilen lrj merd^ tadan kaldırılmakta. sözleşmenin venlerden tırmanarak dev jfemi disiplin hükünleri vüzde vüz İş lere cıkacaksımz. Huvunu. siıvu çinin aieyhine düzenlenmekte nu bilmediğiniz çeşitli nitelikler dir. Örneâin. ariaba muğayir ha deki semileri. sisli. puslu. tirjil! rekette bulunmanın karşılığı i? havalarda vöneterek, hem nilotaktinin feshidir gibl hükümler ladığınız gemilere ?arar vermevar. Oysa. vere tükürmek veya mek. hetı dp tstanbul Limam'nı inşanın gayri iradi bir yerini tehlikeve snkmamak İçin çırpitopluluk içinde kaşıması haliyle nacaksınız... Bu güç ve tehlikel) adaba muğayirdir. Eğer isveren isin karşılıJı olarak avda. 1100 vekilleri iyi niyetli degillerse iş TL. Ucret. 45 hafta tatllt ve geçiyi işten atamayacağı madde nel tatil eündeliği, 120 saat fazla yoktur. Sendika tarafmdan eli mesai ücreti. yılda iki maas tune verilen vetkililerde lşveren tanndi ikramive ve her gün 10 vekillert istese gözünti veva ka TL. «taçe bedeli» alacaksınız... sını bp^enmediği Işçiyi işten at Yüksek öşrenim. en az bir yaban rrmlc suretivle Isverlertnde yarı cı dil. elde vakmvo! veya uzak Cumhuriyet yanva l«x;i çıkanmi vapabilir. Ov vol karjtani ehliyerl ve vıllarcs sa. Türkivede islenen en aftir su PTI büvük tiearet ^emilerinde ran Döneminde cun karşılığı nasil ki. Idam eezası İse. bu bozutc ekonomik ve tıSınız «Kantanlık» hizmetleri de Türk Dili sosyal diiüevde bir Isçive de veEvet. Kılavuzluk vapmak H> rilecek en aSır ceza ts aktinin ULUSLAŞMA DÖNTIMtMİZsona erdirilmesHir Bir 1dam ka runda kalan meslekds«İ8nmızin r durumu budur ve vıllardır bu DE TOPLUMUMUZ BÜYÜK ran alınn ormus eibi cok tnce koyulların defistlrilme«1 tcin (tös YENlLtKLEFE ULAŞTI. düsünülmesi zonınludur. terilerı cabalar olumlu hiçbir soCumhuriyet Gazetesi'nin düîktisat otoriteleri tarafmdan nuç vermemistir. Anavasamızın " 1974te daha d* artacağı bi •> inci maddesinin şu açık buyru ter.leml» olduğu Yunus Nadi Dr. Rüştü ERGTJN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear