28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 8 Haziran 1973 KALP1EP ULK8İNİM TlMül.Bü ZiM» H£MEti ^ İ * AMUİUMM1 OlMuMÜ...fffKAlAJ>E .'... 5ılE /r iW İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 52 Bütün synnhlanna kadar hatırlıyarsun, değıl mı' dedl. Evet, dedim. Bu sırada uzun pannaklılard&n blrl olta•un oynatn. Bunu gören Başkau, basını salladı belll beltrslz. Ama o dort kâğıdın Içlnda ne ysab Oldugumı hatırlamıyorsun, dedi. Okumadım ki, dedım. Hangislnı7 dıya K>rdu. îngüizce ol&nım nn, Italyanca oîanını mı? Yoksa . Karun da ne çok sorardı ban*. Soylemistım y», dedim, bumeın yabana dll. HangİBİnl bilmiyorsun? diye aordu. tngilizceyı mı, îtalyancayı mı, yoksa . Hıç blrıni, dedim. Gorecegız, dedl. Sonra burad» bülbUl gibl Ingılızce konusmaya baslarsan karışmam. Btras durduktan sonra Ne ıçersın? dıye sordu. Teşekkür ederım, şımdı btr şey içmem, dedım. Başkan bağırdı: Şımdı değıl, dedl Kendınft gel! O gün miı' dedım O gün bira ıçmiştım. E sonra nereye gıttın? diye sordu. Kanm daha çok odamdakı böoekleri sorardı. Taşlardan, yapraklardan, hattâ kıtaplardan çıkan böcekleri. Benim onıan bilmedığımi gorunce de kızardı. Ama onun da bocelc fılân gördüğu yoktu Bunun boyle olmasmı ıstlyor, isteğıni gerçek verine koyup bana da kabul ettırmeye uğraşıyordu. Ben, «Bocek yok» dedıkçe, «Kahrol inşallah'» dıye bağınyordu Terziye glttlm, dedim. Kanmın tuvaleUni Başkan t Kannın tuvaletinl bırak slmdl, dedl. Haftada kaç gün yatıyorsun terzı ile? BeUı olmaz, dedim. Her gklişimde ya., S«nde seker $ok muT >diye, bagırdı Bılmıyorum, dedim. Mer seyı gızliyorsun bizden, dedi Bildıfım kadarı ıle yok, dedim. Baktırmadım fekerıme. Dün de yattm m ı ' diye sordu Uzun parmaklılar yerlerınden doğrulur glbi oldular. Evet, dedim. Okudugun kâgıtlan ona yatmadan önce ml söyledın, yattıktan sonra nu T diye sordu. O konu hıç açılmadı, aedim. Demek kendınl tuttun, dedl. Aferinl Kendimi tutmadım, dedım. Aklıma gelmedl. Aklına gelseydi söyliyecek miydinT dlye sordu. Ah benım aklım! BLLmlyorlardı ki benim aklımı Bır gün öncesi tle o günü kanstınmstım. Yanlış »Öyledim, dedım. Ben o kâğıtlan dün değıl, bugün buldum efcndim. Ertesl gun bulacağım kâğıtlardan dün akşam soz açmam ıse, kabul edersırüz kı, olacak şey degildır. Evet, insan erken darranabılir, ama bakalım ertesi gün böyle kâğıtlar bulacağım nerden belliydı' BelÛ olmadıgma göre de, mahçup duşmeyi gOze alarak, sanki bulacagım yuzde yıizmuı gibl konuşmak yanlış olurdu. Başkan, yanındaki uzun parmaklılarla blr süre konuştu, sonra tekerleklı iskemlede oturan maakelly* bakb. Maakell n&ftfç* bsfim 6alladı. Ikl gündtlr hiçbır memurla karşılaşmamıs tım orada. hep yuksek memurlara, mlldütlere goturuluyordum Demek burada çalışılmıyor, yalnızca soruluyor, dıye duşundüm. Bır tıtreme geçıren Baskan, tavus gibl sil kelendıkten sonra: Unutma ki eezan git fide krtıyor, dedl Durumu terziden öğreneceğj elbet. GereKirse terzi İle karşılastıraca£ıs fleai Tamrsm kendısıni degtl ml gorsen' Evet, dedım Ta öğrencllljimaen. Ama rica edenm, ona bundan sbz açmayın. Bizden blr şey smklayabıleceginl sanıyorsan çok aptallık etmls olursun. Biz sımdlden her şeyi büiyoruz, ona gore konuş. ÖnemII olan, bızım bılmemız değıl, senın bılmendir. Sorula sorula öğreneceksın. Ve ne kadar baBit olduğunu sonunda goreceksin Başkan, önundekl kâğıtlara baktıktan sonra : Nerde kslmıştık? dlye sordu. Kağıtlann kopyesini çikardı, cık*raıkt&n sonra da terzıye gıttın »nce. Buraya jcadar tanıam. Sonra pereyş pttm? Kanmın bateristi se7dığıne lnanıyordum. Onu ıçkıden kurtarmak tutkusu da Dunu göstenvordu. Ama mutsuz bır sevda ıdı bu. Çünku baterıst kendısıne hem âşık, hem de askın üstunda savan adamlardandı. Belki karımla bırlıkte başkalannı da sevınıştı Hattâ benımle konuşurken karımı başka kaduüarls kwıf< tırmıstı, yınılîrîyoTttm. Olab.Ur. «111115811 deyıp isln içınden ç'.kllamaz. Ama kantu dâ d U t f gerekmez miydı? (Dttnam ru) Kalkmma Yarışmda Türkiye ve Çevresi Dr. Melih TÜME1 "Silkiniş,, için tekrar durum muhakemesi yapmalıyız.. ürkıye>1 çevreleyen «ektı fllkenın durunıu »zetle »oyledır: Bu ulkelerden 1971 yılı toplam nufusları 31 5 miljon olan üç ülke (Iran. Yunanıstan ve îsraıl» ozel sektöre ağırlık tanıyarak kal kmma j olundadırlar. Bunlardan bır tanesi (tran) petrol gelırlerine guvenırken; ıki tanesi (İsrail ve Yunaniıtan) dıç k»yn»kl«râ dayanmaku ve buna guvenmekte devam etmektedırler. (19601969 donemınde toplam ya tırım ıçinde dıj kaynakların payı Israil'de yüzd» C5, Yunaniitanda >uzde S2,8, Türkıye'de ls« yiızd» 13.5'dur). Sovyetler Bırliği hariç tutulur sa, toplam nufusları 65 5 mılyon dolavlannda olan bej ulke ism devlet scktorune ağırlık ve Oncüluk tanıvan bır kalkınma yolu uzerındedırler (Irak, Surıye, Bul garıstan, Romanya ve Yugoslavya). fin tekrtil sanayiinde Porteklzle, kimyasal ürünler sanayılerinde Yugoslavya ile mukavese edıleml yecek kadar xayıl bir dunımdadır (4) En zayıf ülke SanjMimızin yapınna Dıracat açısmdan daha yakından bmktıgı mız zaman, yukandaki yargüar daha »omut bir nıtelık kazanmak tadır Sınat ürünler ihracatında 19671969 donemınde komjulanndan Yunanıstan ve Yugoslar\a'ya gore en zavıf durumd» olan ülke Turkıye'dır. Şöyle kü Makıne ve ulastıma araçlan + dığer lmalat sanayii urunlerl toplamının ıhraç değerlerl içindekl oranı Yunanistan'da >uzde 17: Yugoslavya'da yuzde 59 3, Turkıye'de ise yahjızca yuzde 3 5 dur. (5) T alınmt, Türkire'nin en tlımlj blr tanm reformunu bıle bugune kadar, aradan ikı vü geçuğı baiae, henur yururluğe koyamaması, gor çekten üzerinde ciddi olarak dütunulecek bır tutumdur. Blzde geri ttnm teknltine karçın Israil'de ç81 teknoloji çagıdir. Dinıel egitlm, Büyuk Atatürk'ün önerdigl gibl, devletin degil kifilerin eonımlulu ğunu ılgılendirır. Hıç bır ulkede arastırmaya ve gelişmeye açık bıl gı birıkıml klıa dönemler içinde olmamaktadır. Bilgı, araştırma ve hosgorü (tolerans) ortamı içinde nazlı büyfiyen bir bitkidir. Bu bitkiyi kırmak kolay, gellttirmek pahalı ve guçtür. Tersi doğru olsa ıdi bu yargının, o zaman ülke ler arasında «teknolojik açıklar» dedığımız farklılıklar behrmezdi. Turkıye gıbi batı ile bütunlesmek isteyen bır ülkenin, birçok komsusundan çok daha farklı olarak bu konuya çoktan gereken ağırlı ğı vermesi gerekirdı. (5) 22 yıl aonra Türkiye aneak komşularınuı bugünkü «konomik yapısına zar zor ulafacak bir gö« runum içındedır. Bu yaa dizisindeki bütün Sıtatıstiklerin yaa lıs olmasmı dilemekten baska bir çare yoktur. Çünkü Türkiye, he nuz ne tanm reformunu gerçeklef tırmıı, ne Uühdam sorununu çös muş, ne de sanayılesmeaımn yön lerıni uluslararası düzey ölçü. sunde saptayabılmiftır. (7) Komfularunıza baktığımız zaman, klasik «Devlet yapamaz» an layısmın ne kadar hatalı oldugu gorülmektedir. tlletme yötıetımi anlayııımızı bu bakımdan yenldea ve gerçekçi olarak düzeltmeye ib tıyacımız oldugu anlafilmaktadır. UİUMİ ekonoml polltlkamuun k« rarlaştırılmasmda. yonetımınde *• elettırilmetinde gdrev alanlar, çev remlzle içinde bulundugumus eko nomık kalkınma yanftnda, çoll büyük gorumlulııklar taşımaktadırlar. Türkiye'nJn «sÛkini*» gücü, onların sorumluluk duygulan nı değerlendlrmelerine ve «durum muhakemesitnl bir kez daha yap molartna bailıdır. Tarihsel sorum luluk, yalnız, geçmisle ilgfll olarak değerlendlrilmemektedir. (1) Btn. CtıetMrr. H. B. «Crotfr sance et Changement Strne* tnrel» a.g.e. «ah. 21.21 (2) •Economlc Bulletln for Carope», Tol. 23 no. 2, Unlted Nations, New York, 1972 (3) •Economic Bnlletin (or Eur»> pe» belirtilen y»yın tah. 4«54 (4) «Eeonomic Ballettn for Europe> betlrtilen yayın »ah. İTtt (5) «Eeonomic Bnllerln for Euro* pe» belirtilen yayın sah. 4$ (S) «Economic Bulletln for Earop o belirtilen yayın »ah. 70. Dağınıklık Türkıye'de sanayıın yapıa yal nız ıthal ıkamesın* dönuk, yuksek malıyetli küçuk marjınal ure tım birimlerınden ıbaret olmakla kalmamakta, aynı zamanda, butun leşmek ıstediği Batı A\rupa ulke lerındcn de, onlarla kıvaslanamı Nacak kadar. bır dağınıklık ıçındo buluimaktadır Bırleşmış Mılletle rın 1972 yılında yayımladığı b r etud'te bu konuda çok ılgınç anahzler vardır. (2) Bu etud'te It381969 donemınde gelışmış ıki Batı Avrupa ulkesının (îngıltere \e Batı Almansa) Güney Avrupa ul kelerı üe (Ispanya. Portekız, Yunanıstan, Yugoslavya ve Turkı; e) ımalât sanayılerının yapılan mu kajese edılmekte aradaki «ılgınç» benzerhkler belırtJırken devamlı olarak «Turkı\e bır istısnadır» denmektedır (3) Gerçekten sanavıleşmesını bu kadar «jonsuz» gehştırmıs bır ulke bulmak gahba çok guçtur Bugun dahı Turkı\e, yurtıçı malıvetler ve dov z kurlan verı olarak alındığı takdırde urunlen ıhraç bakınvndan cn EZ tesvık ve vergi ıadesı ıste >en tanayilerıni saptamış ve gelıştinneye yöneltmU değıldır Han gı ianayı'erin mukayesclı avantajlar bakımından gehştınlmefi gcrektıgi, belki kâğıt üzerinde bıle saptannuş dtırumda değıldır Ben malımı ıhraç etmek ıstıyorum dıyen sanayılere yuzde 50'den fazla kamu fonlanndan trans fer yapılmaktadır Bu ölçuler, sıh hatsız bır sanavıleşme üzerinde, ne hıkmetse, ısrar edıldığıcı orta ya koymaktadır Bu tutumun bır sonucu olarak Turkıye uluslarara (ı uzmanlaşma bakımından orne Yabancı sermaye Maalesef Turkıje, siyah beyaz zıtlaşması ve ayrımının fanatık tutumu içınde , jabancı sermaj eden de en olumsuz lstıfadevi sağlavan bır ulke olmuştur. Bu konuda olumlu elestımler yapanlar devamlı olarak karalanmava çalışılmıştır. Fakat >abancı sermaya ve onun teknoloji transferinden yararlanmak bakımından, orneğın, 19591967 donemınde durum, yapılan bılımsel araştırmalara goreşoyledırBırleşmiş Mılletlerin yabancı sermaye yatırımları ve teknoloji transferını uç grup altmda sınıfla >arak yaptığı araştırmada; (T) Araş tırma yoğun teknolojilerı ongd rer» yabanoı yatırımlar grubunda, Yunamstan'da toplam yabancı ser ma\e yatırımlarının yüzde 44,8'i \arken Turkiye'de bu oran yuzde 29,6'dır (2) daha az araştırma yoğun teknıklerı ongoren yabancı sermave yatırımlan Yunanistan'da toplamm >uzde 48,3'unü teşkıl ederken Türkıye'de oran yuzde 38.6'dır. (5) Geleneksel yanı yalnız kâr ga>eli yabancı yat» nmlar Yunamstan'da toplamm yuzde 6,9'unu temsıl ederlerken avnı oran Türkıye'de yuzde 31,8 dır. (6) Sonuç Sonuç olarak; goelerimızi ttalya gıbı bıraz utopik uzaklıUara aşırmadan önce çevremıze baktığımız zaman, yenmkı ve yönumuzü tekrar değerlendîrmek ihti yact bütün açıklığı ile ortaya çık maktadır. Şöyle kl: (T) Çevremizde hedefleri belirll, bugünkünden çok farklı bir formasyonda yenl bir gençlik yetij mektedir. Yakın bir gelecekte bugunku gençlik her ulkede iktida ra gelecektir. Bu gençlik, daha dinamlk, topluma çok farklı bakan, yeni teknolojllere çok daha açık blr yonetlm aniayışını da blr. likte getirecektir. Bugün için Tür kiye, bu açıdan, geri kalmiftır. (2) Yatırım oranı ve finansman kaynakları bakımından, komçuları içinde Turkıye, en gerçekçi bır ü'.ke olarak gözükmemektedir. Çevresmdekı her ülke \uksek bır yatınm oramnı guvendığl finans man kaynaklanna dayandınrken Türkiye, kalkmmannın malıyetıni kime ve natıl ödcteceginl ve bundan ne elde edeceğinl gerçekçi olarak tartmif degildir. tans. Başkan: Tirrkîye'nln yeri içınde nufusunun kaynaklar uze rındekı baskısı bızımkı kadar onemlı olan başka bır ulke yoktur Bu bakımdan komşularm y« tırım guçlerı, kalkmmaları bakımından onemlı olmakla beraber; bu önem. Turkıje de ayrı bır ozal îik gostermektedır Türkıye'n'n nufus sorunu; palvatif ledbirlerle değ.l } a tırım oram fibi koklü eko nomık tedbirlerl* duzenlenebılır. Bu açıdan, Prot Chenery'nin bul gulannı kullanarak, çevre içinde Türkiye'nın yer.ne baktlğımıc t* man durum şoyle olmaktadır: 19501955 donemınde yatırım gfl cune gore, Turkıye altı ülke ar» sında altıncı durumdadır. (T) Yugotlavya jruzde 38, (2) Îsraıl yuzde Sl, (5) Yunanıstan yuzde 1?, (T) Bulgariıtan yuzde 17, (Ş) l.ak yüzde 18, (t) Türklye yuzde 13. 1960 1969 doneminde Ue Tür. kıye yedı ulke •rasında befinci tıradadır. ((T) Yugoslavya yuıd» 32. (?) BulgarisUn yüzd» 30, (3) YunnnısUn yuzde 27, (!) î*r»il ytizde 24, (S) Türklye yuzde İT, (S) Iran >uzde 16 (T) Irak yuzde 15). (D MALKOÇOĞLU yazan veçizenrAyhan BAŞOĞLU lfOt Oer/lP4NÎ BEYAZ İLÂHE Yanlış eğitim Bugun Turkıye, mesleksel v» teknık oğretım ve eğıtım bakımın dan, bunlara çok az onem veren, buna karşılık dınsel ve genel öğ retıme çok fazla ağırlık tanıyan janlıs bır tutum içınde gözukmek tedır. Çağımız, teolojı eağı değıl, B İTTİ DİŞİ BOND Kritik durum Üçuncu Beş Yıllık Kalkınma PUnı (ÜBYKP), 19721977 donemlnda Türkıya'nin yatınm or«runın o'talama yüzde 2 ^ olnıaünı 4Z ongbrmektedir. Bu, YunanisUn ve tıraıl'in bugünkü g«llsmi« durumiarı ve fıüi yatınm oranlan dıkkate alınırsa, bırakalım llaıja'ii, komşulara gore bıle ytter•lz blr orandır. Yatınmlann finant manında lte ÜBYKP, di| kayiMklara gittıkçe azalan blr önem ver dtjine ve kalkınmamızın hem fl nanıman. hem de yatınm âlanian b*kımınd«n jürükleylcl *ektorü< nü ytrll dzel «ektor olırak taptm dığınt (ore; Turkıye'nln, Yunani» tan ve tıraıl'den de farklt bir g» llfme modeli kurdugu anlafilmak tadır. Türkiye. gelecek bakımından, komıu ülkeler arasında hem yatı rım oranı hem de yatırtmların fi nansman olanaklan bakımından en krıtık durumd» olan bır ül'<» olarak gotükmektedır. TİFFANY JONES Plan gerl ÜBYKP, 22 yıl ıonra 1995'de Türkıyenin ekonomik yapıtının foyle deglşmesıni istemektedin Ça liHn nü/usun yuzde 25'ı tarun tek tdründe, yuzde 22'si sanayi «ektö runde ve yuzde 53'u hizmetlrr «ektorlerind» bulunacakbr. Oyu, Yunanistan'da sanayid» UUhdjm edılenlerın oranı 1969'da yüzde 22, l*raü'de 1970'de yüzde 243 ve Yugoslavya'da 196t'da yüzde 46^'dir. Demek oluyor ki Plan, 22 yıl glbi gerçekten uzun bır ddnemde ekonomik yapımızın komıu lanmmıt bugünkü durumuna bile getıreml vecek bir geliymeyl öngbrmekte. dır. GARTH Gecikme Tanm sektorune baktığımız taman Iran'da hızlı bır kooper»tıf le«meye yonelındıği. Irak ve Surı^e'de tanmsal Uretımde Bneülü ğun kamu sektorune varıhneye başlandığı, Bulgarıstan, Romanya, Yugoflavya gibl Ulkelerde taten, rejımlerı gereğı, tanmsal yapının düzenlendigi. lsrailMe Ise tanmm onemlı olçude kollektıvıst bır yapı içınde bulunduğu dıkkate
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear