26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHTJRTVET 25 TTartran 1973 Seçim Rüzgârı dîna. demokrasi dedigimiz tfevlet nİ7ammda, en yuksek organ, elbette kı Parlamentodur Parlamento, tek meclısli vcya tki meclıslı olabiür. Ama her ıkı sekılde de aslolatı, bu meclı» ve meclislerde. halkın dıle «elebilmesıdır Halk bu meclislerde ne kadar dıle gelebüirse, o Clkede demokraM, o kadar koklesı>or dpmektır Şımdi Türkjye'de de yent seçimler. vani mecli'lenn venilenme«i giinleri yaklaşmaktadır Seçimler: ılk harekethlıgıni btr vandan basta si.asî parti baskanları olmak uzere, partıli profes\onel polıtıkacılar'n halk ıçıne dajHmaları ıle go«tenr. Öte yandar, yerı mp> lıMerde ver alabılmek ümidi ile, bzellıkie bürokrat zumreler saflarından, eeçıcı de olsa, i'tıfalar baslar: Valı'er polis mudurleri, ka>ırakpmlar, icfare gorevlilen. kanurun şekıllerıne uvarak, istifalannı sunarlar. S]va"=î Dartilerle. zaten onceden sozlesılmıstir Hemen bu partılerın kapılarına başvurulur Gelen ısteklinın derecesıne gbre. torenli ve\a tören'iz kayıt işlemleri vapılır Eller sikılır. Ba«anlar dilenir Halbuki, bır bakısta guler \uzle yurütülen bu »ahnelerden, hlçbir partj memnun değildır. Çur.kü, haskentte, Ulerde, llçelerde, su veva bu sıyasi partımn dumen su>unda gıden, buçunlen bekleven. bugunler için, bir yandan gelene gidenlere, öte yandan oylarım alacağını Cmıd ettıSİ çevre insanlanna vaktım, i«lnl, parasını, hatta biraz rfa sahsiyet ve gururunu leda ederek, kaç yıldan beri dıl doken, ter döken nice verli adaylar vardır Ümıtleri, heo bugun içindır. Ama ne var ki şimdi, yanı tam »eçım vakti gelınce, şağdan soldan tureyen parti merkezlennde guleryuzle torenlerle karjılanan bu yenl partihler elbette ki, o umutlu «davlann yerlerini a^ak için bu kapılan çalmaktadırlar. Kaltfı ki, bu yerH adaylardan da, milletvekllhğı için başvuranların o gune kadar alınteri dökenlenn, sayılan da, zaten defterler dolduracak kadar çoktur. O halde, bu kıran kırana gureşte mavi boncugun kimın olacaîı raten belli değildir. Bu da uykulan kaçıran bir meseledır. Fakat, ts bununla da bitmez: Memlekette •iyasi partller, neredevse yerden mantar gıbl fışkırmaktacfır. Hepsınin de programlannda yazılanlar avnıdır ama, bayraklannda vazılanlar ayn! Hatta, nutuklann ba«. cumleleri bıle, bırdlr Ama, sbzlerin arkası haşka gelır. Ko. »usmalara hep: Mıllet bizlmledir, tnıllet btzdendir, var«a yoksa Mllli irade... diye başlanır ama, arkasından, nabza gore şrebet verılir. Ve bu şerbetin lçinde, ne katkılar yoktur kl?... Halbukl, gerçek bir demokrasıde gerçek meclıs, halkın dile geldiği mecliı olmahdır. Bakınız niçin? .. A Olaylar ve gösüşler Halkın Konuşacağı Meclis Şevket Süreyya AYDEMİR Organik Bütünlük Mıllet rfedığımu, yahut topluın dediğimt» varlık, hepstnin de işi. gucü, menfaatı, dilegi, davalan bır olan bırbirinın a\nı olan msanlardan ıbaret değildir. Fabrikadan çekılmis gıbı, bırbırlerlne benzeyen varatıklardan kurulmus olamaz. Ve boyle standart mahlukattan kurulmuş bır ulke veya toplum, dünya yuzunde de \oktur Hatta daha ıleriye gıderek şunu da kaydedelım kl, bövle robot ve standart yaratıklardan kurulu toplumların, varın doğacağını haber veren bir filorof, bilgin veya dusünur de, henuz dunvava gelmiş değıldir. öyle gorunuyor ki Tanrı, ilerde de yme, daha anadan dogarken birbirmln tıpatıp kopva«ı olan yaratiklar yaratmamaya devam edecektır. Ve toplumlar. bu blrblrlnin esı ve kopia<ı olmayan yaratıklara. ne kadar fırsat eşıtliâi sağlarlarsa sağlasınlar, toplumur. yapiMr.da yıne de, ısleri, istıdatlan, kabiliyetlerl birblrlerinden ayn ınsanlar bulunacaktır. Şımdi içinde yajanılan sosyal yapılara gelınce? Bunlar nice «o«voekonOrmk tabakalar çeklinde kademelenmıstir Meselâ Türkive'ds, çıftçıler vardır. tsçıler vardır. Esnaflar, i?adamları gerbest meslek sahıpleri, devlet va ozel işletmeler gSrevlilerl, çeşitli hiırnetliler ve askerler vardır. 5u halde Türkiye bir demokrasi nlzamı ile ldare edıliyorsa ve bu demokras'.nin organik butunlüğu ve sosyal temelde verlesmesi istenuorsa, $u halde, bu devlet nizatnının en buruk organı o'an parlamentoda, bütun bu tabakaların davalan, kendi öx temsilcılerinin leslerı ile dıle gelmelidir. Halbuki bugunkü parlamentomuz. daha Uk Buyuk Mıllet Mecllsi'mlzden berl, halkın geniş kitlelerinin, kendl davalarım, kendilerinın dıle getirdıklen bır gelişmeve. henuz kavuşmamıstır. Meselâ halkın •'•6070'lni teskıl eden toprak adaralan ile, ülkenın en tejkilâth üretld kadrosu olan İ5Çİ zümreleri, gittikçe bılinçli bir Srgutlenmeye yönelen esnaf ve benzeri unsurlann, parlamentoda, kendi lçlerlnden gelen, yani fülen çiftçl, l?çl, esnaf olan temsilcfleri yoktur. Blrlnd Biivük Millet Meelisinden beri süregelen bu durum. o zamandan beri mılli yapımızda me^dan alan sosyal bilir.çlenme ve gehşmelerle de çelışmektedir Bu lîava, banal manasiyle. bir sınıf davası da değildir Çunkü, yaygın anlamda 'ınıf mucadelesı, sınıfların bir arada idareve ıstiraki değıl, tersıne olarak, bır sınıfm, dijer sınıflar uzennde hâkımiveti mucadelesi demektır Kısacası bizım parlamentomuı, daha ilk Meclis'te, bürokratlar, vahut. slvil • asker devlet gorevlılen kadro«n •? işe başlamıştır. O ! ;artlarda bu tabıı ıdi. 8u kadYoda zaman İle, bır de serbest meslek sahipleri yer almıstır. Ama, halkın kendi içinden gelecek temsildlere, yani halkın, vekilleri marıfeti ıle değıl de, kendi dıleklermi kendilennin dile getireceğı bır Meclis yapı«ına henuz gıdılememıştır. jrandan s»nkh hocalar veya dln gSrevHlerl İle seyhler ve asiret beylerı, ağaları Meclısten silindi. Bunlann yerlerinı serbest meslek adamları (Mühendis doktor Hııkukcu ve isadamlan) almıştır ts âleminin zirveierinde yeralan sermaye ve tesebbus sahıpleri i^e. Mecliste ancak ikincı elden temsil edilmışler dır Daha «onrakl MeclUlere gelince"> Bunlarır mesleki terkibı malumdur. Ama bu sutun lar, bu avrıntılara cırme\e mu^alt ieğıldır Fakat, arada şu da nlmu^ur Halk PartİM meslekleri. artık sadece sıyasetçılık olan b:? profesyonel polıtikacılar zumresı varatmıstn Sonra partller çoğalmca b:r vandan bu prf fesjonel polıtikacılar, her ıs'erıne geldıkçe partı değistırmekle beraoer, hep mecliste ka larak rnilletın ^ozcüsü olmayı s?nat edınm's lerdir. Öte vandan da her kurıılan par'ı, venı profesyoneller ^aratarak. bunlar Mecli^lerde ayn bir lutırt te«kıl edecek kadar çoSalmış lardır Nitelcim merkez ve tasralardan Meclis lere yeni eırmek 1<=tevenlenn ılk ensdlerı. bu profesvonplleşmıs ve Meclislere yerleşmiş. po lltıkacılardır. Çunku ilk yerler, daıma bunlarındır. Hâftatım raporu ÇALINM1Ş ZAMANLAR.. ORTALAMA YAŞIN NERDEYSE 80 E ULAŞT1Û1 UYGAR BÎR DüNYADA, BİZİM İNSANLAR1MIZ ALTM1SINA ULASAMADAN TOPRAĞA DÜŞÜYüRLAR EN DEGKRLİ ÇOCUKLARIM1ZI KURTARAMIYORLZ ÖLÜMÜN PUSULARINDAN. NASIL BİR YIPRANMA İÇİNDE OLDUĞUMUZA BAŞKA KAN1T ÎSTEMEZ. SADUN TANJU ahir Alansu, ülkücü bır yazarın, Omer Seyfettln'ın romanını 25 vılda yazdı. çalınmış zaman.arda .. öğretmendl Anadulu'da dolasıyordu, sonra lstanbul'a geldı ve onun srıbı tıtız bır ogretıcınin bütün zamanlannı dolduracak kadar ugrası varken yaşamından saatler çalarak Omer Se\fettin bıvosrafı romanını ya7dı. Cnmhuriyetten Sonra Hikâve ve Roman'ı vazdı. tercümeler vapu, gazetelerde edebıvat eleştınlen yazd» ve oldu iste bir eli opulesl actam daha .. Dostumdu Tahır Alanfru ömer Sevfettin bıvografi romanının kapak lçlndeM «unus vazısı bana ondan blr hatıradır: «Aman ne zor imis Bnrçak yolmast / Burçak tarlasında Tanjn, adam olması.» Millî Yetiskinlik özet olarak, eğer Türk demokrasisi, bugünkü Anayasa anlayısmda tam ayına oturtulmalt istenlvorsa, parlamentonun vapı=ını mılletın so;>al yapısma uydurmak parlamento'.a, rfaha gerçek bır çuç ve ustunluk verecekür Bu yapı değisıkhğı ıse, blr taraftan Profesyonel Polıtıkacıhk denilen slvaset e'nafliEinı oldukça ta'îfıve edecektır öte yandan, sıyaset ust tabaka veva orta sımJm tekelinden çıkarak, daha gerçek anlamda halka inecektır Halkın içinden gelen ve nalkın sesını dıle getıren Mılletvekıllerinin ise, Parlamento nizamına, ıçerıde ve dı«arıda daha genış bır ltıbar <ağla\acaâına. e'bette kı suphe yoktur. Halkın içinden ge!enler. orneğın ciftçiler işçıler, esnaf. hizmetlîler. Meclis kürsü'iinden ne konuşabilirler gıbl bir «oru ıse. ancak mânasızdır Ve halkın mesleki gelı<:mısliRini lnkâr eden bır zıhnivetin eseri olabihr Halktan gelerlerin nasıl ve neler konuşabıleceklerıni ve konuşulanların. gerçeklen dıle getırmek bakımından sasılacak deSerini anlamak için, l»e meselâ çiftçt birliklen, sendıkalar toplulugu. kooperatıfler yıllık toplantılan, esnaf tesekkullen ve dığer meslekl örgütler alanlanna gozatmak kâfidır. Yetişen halk so7cu!enni ve lıderlerıni, mümkün olduju kadar izlemek, hazırlanan. vavmlanan raporlan okumak, «anıyoruro ki profesyonel polıtikacılan biraz mahcup bırakacaktır. Ama gorvilecek mılll >etışklnlik, sağduyulu insanlan sevindirecekür Evet, millt T« metlekl yetiskinlik dlyoruz Çunkü bunu seziyor, görüyor ve varılan aşamalara inanıyoruz... Î İlk Meclisin Yapısı Meselâ, ilk Büyuk Mıllet Meclisimizin yapı<ına bakalım. 23 Ntean 192O'de ilk Meclis Ankara'da 115 ırılletvekili ile açıldı. Ama Meclı<te 380 MılletvekılİBİn bulunma^ı lizımttı Bunlann buyuk kısmı, zamanla Meeüse katıldıIar. Mebuslann Bosyal sahsiyet veya meslekleri şövleydl: 116 Mernur, •mekli, bürokrat 51 Asker (Kumandan, subay, asker görevli) Rl Dm gorevllsi (Hoca, muftü, imam.) 29 Hukukçu, avukat. * lo Doktor (Çogu maaslı) 46 Büyük Çtftçi. 10 Asiret beyi. aga. 36 Tuccar, 8 Tarıkat Seyhl, 6 Gazeteci, 2 Mühendi*. 380 Toplam. Bu tablo, devrln losyal yspısını da aksettirlr. özellıkle, ierbest meslek adamlarının azlığı bakımmdan. Ondan sonraki yıllarda, bır ÜSkücülerin Cilesi Nasıl da bilırdl bu filkede halk yaranna is yapanlann, ülkuculenn çılesini... Cnmhnrivetten Senra HiVije ve Rotnan adını taşıvan üç ciltlık antolojisinin Bnsbzune «5yle yazmıştır: «Haklannda ne hüküm veriiirse verilsın. eserlerini, yasama sartlannın çrtinHÜ pahaflna vermek zorunda kalanlara karsı duvduHım havranlıtı ifade etmek ısterimjı Turkıve'de vazann iklnci bir İs yapmadan sanatı tle geçınme olanagım bulamadıîını lvl bılirdl Bılırdı ki. lvi, güzel, çagda?, ülkücü. halk yaranna. halkı vüceiten ne varsa sanatta. edeblvatta; hepsl de çalmmıs zamanlar ürünüdür. Bir taraftan kendi yasamlannı sürdürmek. 6bur yandan toplumal hayatı güzelleştirmek için gosterdikleri caba Tahır Alangu'vu. tüm yazarlara. sanatçılara, kültür işçllerine kar?ı savgı borcu altına tokuvordu Onlan tanıtmak. eelecek kusaklara bir toplu eser içinde «untnak görevini. üç ciltlık antolojtslne İki cılt daha ekleyerek tamamlamak istlyordu. İçlerinde Cezaevleri... Çok d a zaman var sanıvordu Cnünde. 57 yasındaydı. " Emekh olacak tüm zamanlannı bu islere avıracaktı. Nas ! da düsüverivoruz ölümün pusulanna Kemal Tahlr'ler, Orhan Kemal'ler, Sabahattin Eyuboglular, Ha*an Ali Ediz'ler, Selâhattin BatuMar su «on yıllarda kurşunlandılar bırer bırer; hep Snlerinde va'anacak, çalısılacak, eser veriVcek uzun vıllar havâl erterek... Ortalama vasın nerdeyse 80'e ulaştığı uyjar blr dünyada, bızım gıbl ülkelerin insanı altmışına ulaşamadan topraga düşüvor Nasıl bir yıpranma İçinde olduBumuza başka kanıt istemez Ta çocukluktan başlıyarak en olgun en verimlı vasa vanncaya kadar acımasız bir gözaltı hayatı sürtfugümüz, korkunun iskence kı^kscı ile burulduğumuz, ÇeMn Altan'ın dediSl eibt İçlerinde eezaevleri tasıvanlarla beraber vasadıSımız lcin. vıpranıvoruz. Azîz Ne«m, kendi yasamının bir bölümünü anlattıgı Blr Siirgünfin Anılan kltabında. «Bana acı rfinleri vasatanlara «imdi hiç kiTmıvomm. onlara tesekkur bile borçluvnm, bnrtnkü kisiliiimde. olnvnmnmda o aeı «Bnlerin büvük pavı, biiyök etkisi \ardır» dlyor. Çetın Altan'a sorarsanız. •Kırkaltı vasma kadar onca basıns celen sevlerden sonra reniden dünvava eflsen tıpatıp avni hsvatı blr kes dahs yasamak lster miydin?» dlye, «evet» dlyecektlr. "SURIN, Evet HESAP VEREYİM,, Hayır OKTAY AKBAL •flff aldırın dokunulmazügımı» diyor Ecevıt. .Soz konusıı I I H dava dosyalarıyle ılgıh olarak dokanulmazııgımın bır ••II an once kaldırılmasını ve hakiıradakı ıddıa.ann mahkemede sonuçlanraasıra zonmlu gormekteyım. Ancak bana bu olanak venlraeden Mıllet Mechsırun tatıle ^ıreceğınden kaygu duyuyorum » Ilk kez boyle bir durumla karşılaşıyoruz. Bır mılletveKiu, b'.r partı genel başkanı hesap vermek istıyor. Şundiye dec gormedığımu bir ,*ey bu. Hesap vermekten kaçınan politikacılar gorduk! Dokunulmazlığın kaldınlmsması için ellnden gelan butun çabayı harcayanlar göTdük! Komısyorlarda bir ov farkla durumu Irurtardjğına sevınenler gördiık! Ama «Kaldırın şu dokunulmazlığımı, istedıglnıa şeyı benden »orun. diyenıni hıç gormedik . Yenı yenı durumlar ortaya çıtayor Türkıye'de Alışılm»dık ışler öluyor. Umut verıci, urnut kıncı.. Ama baçka, bambaska şejler. Bunca yıl yaşadınız, türlü kotü, çırkin islere tanık oldunuz, dujdunuz. okudunuz, ama çu son ıkj yıl yasadıkîarırnıza, duyduklarımıza benzer şeylen hatırlayabılır misınız' Ne kıtap toplatma d;ye bır şey vardı, ne elektnk ı s kencesı soylentısı, ne düşunce suçu' Ir.celdı bu isler de!.. Nerdevse makine yapacaklar bllınçaltında seçenlerı saptayıp «Işte bır bılınçaltı suçlusu» d\ye yakava yapışmak için' Kuçucuk, hatta ımzasız b:r ıhbar mektubuyla nıoe ürüu Unsüz, deferlı değersiz, suçlu suçsuz kısınin özel yaşarnı didik dıdık edlıdı huzuru bozuldu. acilara itıldi... Evet, zaman yenılıklerle dolu . Hep kbtü, hep acı, hep umut kıncı «yeni» durumlarla karşılayıcsk degıl:z ya, umut verenîen de var içlennde. CHP Genel Başkanının davranışı bunlann başmda gelıyor. Mademki Basbakanlık Ecevıt'ın bazı polıtık konusmalan yuzundpn dokunulmazlığın kaldırılması ıcın Meclis Başkanlıtma bır yazı göndermıştır, oyleyse bır an once kaldırma ıstenv ılgılı komısyonıarda gorusulüp tatılden cnce karara baglanmalıdır. Alnı ak, >ure4ı açık, dürust bır polıtıkacı ancak boyle davranır. Ecevıt ın na<eketı otekl politıkacılara ömek olmalıdır. Ne ısterler Ecevıt'ten? Doğrulan soyledıği ıçın... Suçu dogruları dıle getinnektır geruş yığınlann karşısınüa. Ne demış? Bır takım haksız, yanlış ışlemlerı belırtmiş. kışkırtıcılıgın çırkin oldugunu soylemiş, işkencenın Anayasa'da cyasak» landığını, Turkıye'de Batı demokrasılerıne benzer bır duzen kurulması gerektıgıni, uygar dunyada çağdışı vcntemlere uyuIarak b;r ülkeyi yonstmenin olanak dışı olduğunu . Bütun bunlar yanlışsa, yalansa sorsunlar hesabmı: Nıye gecıktirilsın, niye boşuna zaman geçirılsuıî Yülardır görmedığunıa bır açık davranış. bır yurekli tutum . Seçıme gıdıyoruz. CHP bu seçimde b:rincı pla.ıda etkendır. Ataturk de\Timleri yaşayaeak mı, sürdurülecek mi, yoksa yavaş yavaş ortadan mı kalkacak, ya da yozJaştırılıp. anlanu değıştırılıp tanınmaz bır hale mı retınlecek'' 1973 yılının 14 Ekımınden sonra, yani Cumhunyefın eıiıncı yıldönümu günlerinde işte bu büyük donemeçten geçecegız bırlikte. Bu Cumhuriyct Atatürk'ün temelmi attıgı. /olunu çızdıgi, anlamını verdığı halk yaranna bır Cumhurıyet mıdır yoksa çıkar ortaklıklannın, gızlı hesapların ağırUğmı tovdugu sağa doğru hızla kayan bir ybnetım m:dır, gorulecek ar.lasılacak. CHP lidennl lekelemeye, suçlamaya, kor!:utmaya, ^ldırmaya çalışanlar butun bunları bızım kacar D'en Kimseler Bır engel sayıyorlar Ecevıt'ın varlağını Koskoca bır partımn lıden hesap vermekten korkmaz. Ecevıt, herş<»yı apaçık bir lıderdır bır avdın kışidır. Zaman zaman bszı yanlışlıklara itılmışse de butun bunlann yorumunu açıklamasırı yerı gelınce yapmasını bılmıstır. K;taplar yazmıştır yazılar yayımlamışt;r, soylevler vermiştır, gızlı. karanlık bır yanı kalmamıştır duşuncelsrının Ecevit'»n özlemı, TurK halkmuı. Atatürk'e ınanan devrımcı aydınlarıa, cmekçılenn, koylülerJi, tum ulusun özledığı bır halkçı demokrasınm kurulmasıdır. Gerçek ozgurlükleıın egemen olduğu bır ulke bu duzenin yaratılrnasıdır. Bunun hesabmı vermek başta Ecevıt'e, sonra Kemalist devrim ükelerine ınananlara du^en b j gorevdır. «Eorun hesabı vereyim» dıyor Ecevıt An.an ne siz sorun, ne ben yarjt vereyım diyerek ov çcğunlugunıjn ardına saklanan bazı polıtikacılar duysunlar da biramk sıkılsınlar bu yüreklı, bu uygar davranıştan. Böyıe tır duygu nedır biliyorlarsa!. Petrolcü Islâm Ülkeleri ve Türkiye eçen ay Batı Avrupa'da bulunduğum nrada, arastırdıgım birçok konular arasmda, petrol Ureten tslâm Ulkele> rtaın durumlarını da yab&ncı kaynaklara giıı» bir ölçude lnceleme olanağını buldum. Bugün petrol. îslam ülkelerinin elınde, politik olduğu kadar mall bır gll&h haüne gelmistir. Nltekim dünyadaki son para bunalınunda, Ortadoğu feyhlenmn aJttn satın almak veya D. Mark Ue E. Dolar (Avrupa Dolan> üzennde spe.külasyon yapmak suretiyle ornamıs oldUlclan rol henils sihinlerden tlllamemistir. Gerçek olan sudur kl, son olarak, petrol ureten tslâm ülkelerinln altın ve döviı rezervlerl bünlk rakamlara erismektedir: Yaklaşık olarak tibya ve Suudi Arabıstan'ın her biri için 3 mılyar dolar, Kuveyt için 2 milvar, Umman Ulkelen (Abu Dabl) içta 1 milyar 500 milyon. tan lçin 968 miljtın ve Irak için de 786 milvon. 1980 yıhnda İse. Libya'mn dıçuıda, sadece Arabi<tan varımadası ülkeleri ıçın, bu rezervlerın 44 ıla 95 milyar dolar arasında bır defere yükselecefl bngonilmektedır. Bu da. vabancı petrol kumpanyalarımn tum aktifini satınaltıak lçm veter bır miktar olacağı tleri «ürülmektedir. Son yıllarda bu ülkelerin AET ile olan ticaretlennde de geüsmeler olmustur. Aşagıdaki tablo geni«letılmi? «9'lar» AET ile yapılar. dış ttcareti göstermektedir: G TURKIYE, PETROL URETEN İSLÂM ÜLKELERİNDEKİ GERÇEKLERE GÖRE TUTUMUNU YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİDİR. ÇIKARLARIMIZ BUNU GEREKTİRMEKTEDİR. Melih KÖKNEL Yüksek gal ettiği topraklan iad* «tmesi için Isıaıl'e baskı yapmadığı takdirde petrol flıracatını kısıtlayacağını bıldırmesi, bu ayrımın kesın olarak sınırlanamıyacajını göstermektedir. S S C.B. ve Çin Halk Cumhuriveü önündeki tutumlan, lslim ülkelerinden herhangi birinl «dev rimci» veya «tutucu» gruba bağlamak için yeter ölçüt olamaz. Nitekim Suriye ve Irak, gerçekte S S C . BirlijKnden büyük yardım görür ve Çin ile bnemli alışverişlerde bulunurken. buna karsılık Kaddafi, S5.C. Birligvle olan niskilerinde son derece ihtiyatlı davranmakta: l.an Sahı ise. S S.C. Birliğine Isfahan'da bir demirçelik tesid Vurdurmakta ve Sahbanu'yu Pekin'e göndermektedır. Bütün bunlara rağmen petrol ihraç eden yabancı ülkelerin mer kez organizajyonunun tslam ülkelerini iki gruba ayırdıklan da inkâr edilmez bir gerçektir. Bu a\Timı meydana getiren esas ölçüt ise, kalkmma planlan ve petrole ikame edileeek geleceğin projeleridir. Mühendis lerin tukeneceğinden endişe eden ler, kazanmif oldukları kalkmma hamlesini sürdürebilmek için «irn diden çesitli endüstrılerin tem«lıni atmaktadırlar. Libya gibl zengin rezervlerc «a. hip olanlar, «Malthüsien» bir eğilim içinde olup, «kara altın>m uzun bir süre vsrhklannı garanti edeceği düşünü ile kalkınmalarını nnırlamakta ve daha çok Uman. yol, hava alanı gıbi alt yatumnlara ve çimento, gübre, insaat malzemesi, dokuma gibi iç ihtiyaçlara cevap veren endüftrilere önem vermektedırler. Îran ve Suudi Arabistan'da ise durum tamamen aksi olup, kalkınjna çesitli cephelere yönelmiîtir. Suudi Arabistanda Fatima vadisindeki demir yataklarının isletilmesi (bilinen rezerv 50 milyon ton) gelecekte Djeddah haddehanesinin ham maddesini sağlayacak bugünkü yıllık 45 bin tonluk kapasiteyi 100 bin tona yük»eltecektir. Ayrıca gübre üretimini gelistirmenin dısmda. tamamen petrole dayalı olmayan bir kimya endüstrisintn temellerini teşkil edecek olan asit lülfürik üretimint güç kazandınlacaktır. îran'da ise, 1962 yüından bu yana, yavas da olsa, uygnlanan toprak reformu, köyluleri toprak ağalannın v* tefecilerin baskısından kurtararak, yenl bir »atınalma gücü yarstmıstır. Bu arada, petrolün dısmdaki madenler için de büyük umutlar beslenmektedir: Kerman'ın yakınında Çesraeh Sar yatağında birkaç 300 milvon ton bakır rezervi bulunmaktadır. tran hükümeti 1980 yıhnda bakırdan elde edecegî gelirin. petrolden elde edilene eşit olacağmı büyük bir iylmserlikle şımdiden öngSrmektedir. Son olarak. tran ile uluslararası petrol kumpanvalan Konsorsium'ıı arasmda. 20 yıl eecerli olnr* üzere. 24 mayn 1973 tarihinde bir anlasma imzalanmış ve hövlece Ho»al Vaynaklsr tamamen tran'm kontrolüne geçmistir. Bu ise, Batı ülkeleri önünde îran'a dıs politikasında belirli bir açık!ık ve Jstikrar kazandırmıstır. Otuz milvondan fazla bir nüfusa sahip olan tran, bu anlasmanm ; verd ei mall güçle. Basrs körfezi üzerinde ekonomik, politîk ve a«kerî hegemonvasmı kurabilecektir Esasen Sah. Amerika Birlcşik Devletleri ve Büvük Britanyanm destezi île bölgenin jandarmalık Eörevin' vüklendiğini Bİz'emeniektpdir. Bu nedenle Amerika. Suudi Arabktanla birtikte tran'a vaklaşık olarak 60 milvar TfirV T,ira«m» vakm silâh vardımmda bulunmaktadır. Büyük Britanvanın vardımlan ise 10 milvar Türk Lirasına yakl»«maktadır Iraktaki duruma gelince, kalOtS TABtBt 1 kınmasında ikı alternatıf arasında bocalamaktadır Zaman zaman Lıb"a gıbi petrol ü^timini sınırlama kararı almakta; bazen de, îran ve Suudi Arabıstanda olduğıt gibi petrol gelirlerini endüstrileşmenin ve kuraklık nedeniyle randımanı azalan tanmın hizmetine tahsis edecek sekilde ortaya çıkmaktadır. Bu da, Irak Petrol Kumpanyası ile arasmda »nlasmszlıklann çıkmasına ve bundan doğacak duruma gore de Sovyet yardunının ülke üzerinde. ki basarısma veya baçarısızlıgrna yakından etken olmaktadır. Sadece milH tüketimi için gerekli olanın dışında, pek az petrol üreten Sunye ıse, sadece politik nedenlerle değil. fakat uluslararası petrol kumpanyalan ile olan anlaşmalarmda daha az bağımlı olduğundan, S.S.C. Birligi ıle olan ili^kılerinde istikrar gostermekte ve varlığrnı bu spkilde sUrdurmeye çalışmaktadır. SOIIUÇ Ortadoğu'da, petrol üreten tslâm ülkeleri ile tüm bu gerçekler karsısında, Türkiye aktif bir duruma geçerek, ekonomik pohtıkasını, dış ilişkilerini ve askerl stratejısini gbzden geçirerek, çıkarlanna en uvgun dusecek sekilde yeniden diızenlemek zorundadır. Ülkeji çöküntüye gö tliren bugunkü iç çekışmeleri bır yana iterefc, ulusu varlıgını korumak ve gelışmek amacında bırbirıne kenetliyecek, dışa dönük bılinçli bir eylem içine gırmek zorundayıs. Yine de Evet! Evet der bunlar, gencecik yasta, en verlmll çagda ölürler, dlri din gömülürler, duvarların arkasında ya da gözaltında tutulurlar, yasam bir tür lskence kesihr onlar Içın, ama yıne de evet derler. Severler çünkü dünvavı, insanîarı, topragı. havayı, denizl, vaşamı Azlz Ne"=ın, «En acı gfinler bfle, nliar ceçince, dalında ballanan mevvalar gibi tatlılasır» dıyor. Sürgunde geçen gunlerınl kahkahalarla anlatıyor ve okutuvor: «€zerinde vasavanların hepsfnin tflldfiklfrt, rflürtökleri btr dünvava içimde «onsnz bir özlem var. Yasamınu kendi gücümce boyle bir ise harcamaktan sevinc dnvnyommjı Ne Kadar da Genç... Ve çalmmıs lamanlarda oluşan bu büyük sevgilere, tutkulara, hayata asıl anlamını veren çabalara hayran yaşatfı Tahir Alangu. Onu toprağa verdiğimır gunün gecesınde, Istanbul Festivalınln açılıs töreninde. Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryosunu dinlerken, tenur Kevork Bovacı tatlı sesın) yükseltiyordu: «Yalancı dünyaya konap göcenler / Ne söylerler ne bir haber verirler / Üıerinde türlü otlar bıtenler / Ne sövlerler ne bir haber verirlerj O>sa söyluyor işte bizim sanatçımız, haber de verıyor, suskunlugun mezan olup uzerınl ot burüsun lstemiyor; bır görevi oldugunu, hayatı herkes tçın raşanır sevilir hale getirmek gerektıglnı bilıyor Çalınmıs zamsnlara sığdırdıklan altın emekleriyle, bizim ve ge!ecekteki çocuklanmızm hayranlıklanm hak'etmişlerdır onlar. Fakat, ne kadar da genç, Blüyorlar... Dıa Tlearei (AET1 den 235 340 » 6 367 lthalat (AET1v» 1668 1812 2173 2953 ihraeat Kflvevt 971 912 Suudi Arabistan •71 972 Irak Uby* tran 971 972 »71 «72 •71 •72 190 243 800 11M 434 734 892 761 1372 1871 2268 1735 TURIZM BANKASI A ; Ş IŞLETMELERI ÇEŞME OTBU OTELİ TenlkSy İSTANBCL ' Bogazın essiz manzaraıını ayak altına «eren odalar» ' Restoran • Bar . Pla] • Yuzme havuzu • Szuck BarDiskotek™. tkl ki$l lcin 180. TU'dan baslavan oda fiyatları ifu 12 10 a tZMtB • Çeşme'nln netia kumsallnda 124 oda.. • Restoran • Bar • Pl*l • Olakotek • Tüınj» havusu. tkl kl«l lçin ]00< TL'dan baslaran oda fiyatlanRcm. Hf. Ilıeaı m İLÂN BAKIRKÖY İLÇESİ SAFRA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Belediyemizce Yeşilova, Söğütlü Çeşme, Gultepe, Te\fikbey. Kartaltepe Mahallelerinde olmak uzere 7 adet caddenin asfaltlanması encümence haddı layik görülmemesi üzerine: 1 2490 sayılı kanun gereğınce kapalı zarf usulü ile soğuk asfalt yaptınlacaktır 2 Muhammen bedelı 1 7P" S05.10 TL olup, geçıci teminatı 57 538.15 TL dır 3 Eksiltme Safra Beledı>e Encümeninde 117.1973 tarihlne rastlayan Carşamba günu saat 15 OO'de yapılacaktır 4 Eksiltrneye ait idarl, fenni şartname Safra Beledıyesi Fen tşlerınde her gun mesai saatınde gorülebilir. Süphesiz, petrol tüm ülkelerin kendilerine özgü kalkmma planPetrol üreten îslâm ülkelerinl ları vardır. Fakat bu planlarm iki gruba ayırmak, geleneksel o anlamında dahi buyük farklüıklarak aliFilagelmiştir: «Devrimci lar jröze çarpmaktadır: bunlann ler» ve «Tutucular> Ayrımm da bır kısmı tümü ile petrol gelirleyanağı, bunlann îsrail'e karşı o rine dayanmakta, diğer bir kwlan tutumlan ve sıyasal reiimle mı ise perrolün üstün bir rol oyridir Nitekim «Devrimciler». cum nadığını kabul ehnekle beraber huriyetle idare edilen ve Filistın baska kaynaklann da. «kara alfedailerini destekleyen îslâm ül tm«ın yedeğinde yer alacağını 5n keleridir; «Tutucular» ise feodal sörmektedirler. Bu tercih de. elbir yapıya sahip olan ve tsrail deki petrol rezervlerinin lengindevletinin varhgına daha az şid liğine bağlı olup, bir gun rezervde'le karsı koyanlardır. Ancak şunu da önceden söylemek gerekir ki, Suudi Arabistan Kralı TESEKKÜR İ Faysal'm sosyal ve kalkmma politikasmı aynetı devTİroci KaddaOğlum VOLKAN'ın gözün • fi ve Iraklı Cumhuriyetçi El deki rahatsızlıfı Isabetli tes • Bakr gibi, Kur'an'ın prensiplerihisi ve daha sonra başarül ; ne davadıgı düşünülürse. bu ayameliyati ile düzelten fazıl • nm kesinliğini fitirmekfedir lsinsan, müşfık doktor, başa 2 rail devletine karsı olan cepheve rılı Operatör ; ve Fılistinlilere. .Turucu» olarak nitelenenlerin mal! vardımlan da, bu aynmı büviik ölçüde geçersız FAZIL SEZEN'e hale pp*i'>Tektedir. Yardımlannı ve ilgilerinl hiç Ş bir zaman unutamıyacağımız Ş tsrail'e karsı kovan Mısır'a. ür! değerli Hoca. yakın Dost dün'e ve Filistinlilere sürekli olarak Favpal her vıl 150 milvon Prol. Or. dolardan fazla malî yardımda bulunmustur. CEMAL ÖNER'e ; Kuc 'V'..»üne TaSm<»n feodal Ku Ameliyat ve »onrasınd» çok veyt de. Sııriye've 33 milvon doyakın ilgi gösteren Dr Tnnju lar vardmda ve Irak'a da önemAkalın. Anesteziolon Dr F a . li baSıs'arda buiımmaV suretivle rak Çimen, Dr Turan Sea\Ti sekilde malî gayret göster«en T GÖnöl özkııl'a: Nurmi«tir ten Görjrün Merai Parlavan: Bu arad? s vah Afnk» mSslüdemir, Melih» Ertun». Gül manlsnnı îsrsil diolomssi'ine kar Bahar H»msire!ere baıi» S e «ı har^kete eecirmek eerekHJinrap Anıl olmak fizere bütön de. «übvansivorlarda Lfnya ve Çapa Gör KliniSi oer^onetin» Stıudi Arabi*tsn dipiomatlan biryürekten ••»•kkSrler. lık olmak+adırlar. ERDOĞAN SERMtT AVTTC» Knıl raysal'ın «on Pa Gereksiz Ayırım DİL50N Takstm İSTANBUL • lstanbul'un merkezl TaksbD' de tclefonlu. banyolu 89 od« • Rotoraa • Lobby • Amenkaa Baı Toplantı talonu. • tki kUİ lçin 155^. TL'dan baslarao oda fiyatlanRet. nf.: 45 «0 00 mnmnnRis TAHL KÖYC Marmarlı NtlĞLA Çam ormanlan «rasmd» genls blr Dlaj' 134 modem ve drin öunsalowd« 370 vatak.. ' Spor teslsleri tki klsi lcin 135. TL/dan baslayan Um r.i«<yon flvatları Ret f f . Marmarlı • 200 201 201! TATtL KOTÜ EDREMİT TURlSTtR TESİSLERJ KUyoi İSTANBUL • Altın renkll senlt btı kum«al 34 odalı »lrlB btr motel. M pla) «vi ve kamplnü^ tkl klsi lçln 232. TL.'dan baslayan tam panslyoa (!• yatları. Rem. TU.: O « 88 (Cumhuriyet: 4963> Kura, tun*t> d«tu», mOzUc •Alene*. ÇesitU spor t*»İJİerl tkl klsi 120. TU'dan DMUyan tam panstron «yatlan. Res. Tlf. Akc*» Tstfl Köyü Bdremit Orhan TÜZÜN Saat 13^0 1930 Samatva Cad No: 400 TEL: 2175R2 SAVAŞI KAZANMAK İÇİN, KENDÎ UÇAĞINI KENDİNYAP. T0WK M*VA KUVVETLCRtNl OUÇLENOlRMItVAKFI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear