Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 13 Haziran 1973 ir ülkenln uygarhğı, her şeyden evvel, yargılamadaki usullerine göre değerlendirilir. Bu nedenle aynı demokratik düzene bağlı ülkelerin birbirlerini, yargılama açısından, denetledikleri görülmektedir. Bizim Anayasamızda da su hüküm yer aür: «Klmseye eziyet ve işkence yapılamaz». Sanıklara cfayak atıldığı, zorla uydurma l'iraf tutanaklannın altına imza attınldığı yaygın bir iddia halindedir. Buna rağmen figili makamlann kimseye lskence edilmediği hakkındaki tekzip yazılanna gazetelerde rastlamaktayız. O halde İlk loru şu olacaktır: Metnleketimizde camklara dayak ve işkence, bir toplum sorunu ve sorumu olarak yaygın bir hale gelmiş durumda mıdır? Şüphe yok ki, her memleketin zabıta uygulamasınd'a bazı olaylara rastlanmış, lıatta bu yüzden yabaneı ban ülkelerde îçişleri Bakanları dahi istifa etmîşlerdir. Fakat mesele uygulamanın yaygın bir hale gelmesinin siyasî ve idarî sorumluluklan getireceği noktasında toplanmaktadır. lkinci soru: Iddia haklı ise «i?kence tatbikatı>m önlemek için ne gibi tedbirler alınabilir? B Olaylar ve görüşler Tedbirler Bu «uretl» sanıklara işkence edildiği sabit kabul edilirse önleme çareleri neler olabilir? Bo konuda diğer ülkelerin kabul ettigi tedbirler şunlardır: Evvelâ, yalnız «hâklm önündekl ikrar, delil sayılmalıdır». Bu kural memleketimiz Usul Kanununda da yer almaktadır. Fakat Czüntü ile söylcmek gerekir ki, önleyici olamamıstır. Zira hazırlık lorusturmasmda tevkif için Sulh Hsklmi önüne götürülen sanık, zabıtanın gözetimi altındadır. Zabıtada ikrar ettiğinin aksine, isnadı reddetferse, başına ne geleeegini bilmektedir. îkincl ve etkili tedbir şudtır: Adli zabıta ld»ri zabıtadan aynlmahdır. Yıllardır bu konu ısrarla kamuoyuna sunuldu. Cumrmrbaşkanı Cevdet Sunay'ın bir demecinde de yer aldı. Bir aralık çalısmalar BOTIUÇ rermek üzere Idl Hatta Adalet Bakanlıgı pek isabetli hiikümleri kapsayan bir tasan hazırîadı. Fakat bir Bakanlıic bu tasannın çıkmasını engelledi. Bu büyük bir hata otmu$tur Davık zoru İle saglanan ikrar lster gerçege uvgun lster aykın olsun, manevî açıdan hiç bir deger tasımaz Buna mukabil vazımızm başında ijaret etüâimiz gibi. toplumumuza, uygarlık vansmasmda. eüç kırtcı tonuçlar doğurur. Hsngisinin faydası daha çoktur? Bunun karşıİ!gınt, herkes kendlsinin insanlık karçısındaki sorum durgusuna göre cevaplayaCaktır. Nihayet, hepsinden de etkili, son çare surfur: EÇer bir sanık, ıkrarda, itlraf anlamına gelecek bir beyanda bulunmak lsterse, derhal avukatı çağınlacaktır. Avukatmın huzunında tutınaja geçirilmeyen itiraf. Adliyerte nazar» alınmaz. SANIKLARA ÎŞKENCE Faruk EREM T. Barolar Birliği Başkam bulunan tablp raporlan ve Adlî Tıp Meclisl raporlanna göre her üç sanığın karakola celp edildilcten sonra dövülmeic suretiyle eza ve cefaya tabi tutulduklan anlaşıldığı gibi bütün aşamalarda olayı ikrar eden (B) dahi karakolda belli istikamette ikrar için dövüldüğünü, diğer sanıklann ö*a aynı surette dövülerek lkrara zorlandıklarını, savcıda. sulh hâkimliğinde ikrara devam etmezlerse bu işkencenin devam edeceğinin kendîlerine söylendiğini, bildirdiği gibi bu İşkence hususu şahit (E) tarafından da açıklanmış bulunmasına, işkence hususunda gösterilen tanıklar bu hususu derece derece teyid1 etmis bulunmalarına göre atfı cürümün de zor ve işkence mahsuîü bulundugu gjbi sar'k (F) nin de hazırlıktaki beyanlarının aynı s etle işkence mahsulü bulundugu, hazırlıktak: ifadesini ağır ceza mahkemesinde reddeden ve bu yüzden hakkında yalan fahadetten dava açılıp mahkumiyetine karar verilen (E) n!n flövülme'k surerlyle tesbit edilen hazırhktaki ifadesinin de dövülme nedeniyle olduğu anlaşılmış bulunmasına göre bu lkrara, atıf ve sahadete dayanılarak mahkümiyet kararı verümesi mümkün bulunmadıgı, dosyaya göre işkence mahsulü olduğu kesin surette ortada bulundugu halde sanık (D) ile (B) nin hazırlıkta işkence mahsulü olarak alınan sahatfetinin yalan olmayıp, duruşmadaki ifadesinin yalan olduğunun kesin delilleri gösterilmeden sanık (E) nin de yalan şahadetten beraatine karar verilecek yerde yazılı sekilde mahkümiyetine karar verilmesl» yolsuz bulunmus ve «Yasaya aykın olan hükmün yukandaki nedenlerîe (BOZULMASINA), sanık (B) iie »anık (D) nin tahüyesine, oybirliği ile karar verilmistir> (Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2.5.1973 tarih v» 1M9/17H aayılı karan). Gerekirse pek çok Yar^tay karan tuaabilecek durumdayız. Istanbul Uçlemesi S Yargıtay kararı Birtnd »oruyu, fizülerek, «Korkunç tskenceler» dönemine girmis bulunduğumuz, yolunda cevaplandıracağız. Blzde bu kanıyı nyandiran mahkemelerin, özellikie Yargıtayımızın kararları olmuşrur. Her halde mahkeme kararı İI« kabul edîlen bir şeyi artık kanıtlanmış kabul etmemiz gereklidir. Sadece bir örnek veriyoruz : «Karakola celp edilen sanıklardan (C) ile (D) bazı hususlarda ikrarda bulunarak öldürme eyleminln (B) ile (D) tarafından işlendiği istikaSMtİBd* ikrarlan tesbit edilrnis ise d*; dosyada GRNEL GÖRÜNÜŞÜMÜZ OKTAY AKBAL Evet Hayır FURGAÇ'IN ARDINDAN B 1973 akjamı, bü. faziletli insan İktisat Dekanı Prof. Dr. Haydar Furgaç hocamızı kaybettik. Bu kayıp onu çok yakından tanıyan, aynı kürsüde uzun bir süre birlikte çalıjma mutluluk ve serefine ermia bizleri, geride doldurulması imkânsu bir boşluk yaratarak sonsuz acılara boğmujtur. Ki?ili|i ve saymakla bitmeyen bütün insan! vasıflan. kendisini etrafına o kadar büyük bağlarla bağlamiî, o derece sevdir mij ve saydırmıştır ki, ölümüne înanmak gerçegi derln acılar yaratmakta. teselli bulma imkânı bı rakmamaktadır. Çok s«viaüi görünüşü »on derece kibar. nazik ve asil tavırlany le kendisiyle tanıjan kimseleri ilk anda etkiler, büyük sempati ve sayffi uysndırırdı. Alçjrfc gönüîlülüğü eşsizdi. Hoîsohbetliği ve genis kültürü daimı takdlr edilen vasıflarındand'ı. Kfîilere verdiji değer büyüktü; herkesin durumuy la ilgilenir, her türlü fedakarlığa katlanmaktan çekinmezdi. lnsanlı gın ıstıraplarına kar?ı son derece hassastı. Bu konularda korusulduğu zaman kendisinin ne derece etkilendiğine nice defalar tanık o'mu^uzdur. Baskılarmtn dusünüs ve davranıslartn» o!an mygi ve ho^göriirliiğü büyüktü. En müteessir snlannda ve camnm «ıkıl dığı nadir hallerde bile tes tonu nun yumuşaklığı bütün nezaket ve »sillijhni muhafaza edifi şaşır tıeı oJbrdu. Câmertli$^ıde smır yokta: kendinden çok baîlrâlan için yatardı. Sanki bugünkü .ağır hayat sartlarmdan tızak bir hay«tta bulunuyormuş «ribl maddl imkânlara hiç bir öneırt vermezdi. Sadece hocalıiın fağladıp bilinen pek sınırlı gelir dısında diğer bütün faaliyetleri tamamiyle karş<lıksızHı. Biraz sonra bahsedeceği miz Üniversitelerarası Giriş îmti hanlannı kış ve bilhassa bütün ilkbahır, yaz ve sonbahar mevsîm lerinde gece gündüz demeden cahsmalarım maddi karsılık olmadan yürütür ve hattâ nice çeşitli piderleri bizzat kendisi karşılardı. Bilhassa bütün bunlan sessizce his settinneden yapmaga çalıaırdı. En dişesi .«adece başkaları içindi, ken disi d*5il onlsnn haklannı koru maya bütün gücüyle gayret ederdi. evlet Başkanını tSu istiyoruz», «Ekmek istiyoruz» diye karşıladılar gittigl yerlerde. Su, ekmek., bir de iş... Halkın ellerindeki panolarda bunlar TardJ. Halkın »eslenjslerinde bunlar vardı. Çünkü gerçek buydu, gerçekleri buydu: Su yoktu, ekmek yoktu, is yoktu... Böyle bir Türkiye'de yaîiyoru*. Siz şimdi fınnltrd» ekmek dolu, arada kesilse de suyumuz akıyor musluklardan, iyi kötü isimiı de var, diyenlere bakmaym. Azınlığın azınlıgı onlar. Mutlunun mutlusu! Büyük kentlerin, kasabaların beş altı milyonu uoğil ki Türk ulusu. kırk milyon insan ya^ıyor bu topraklarda. Yann elli milyon olacak, çığ gibi artıyor nüfu«umuz. On yılda on bes milyon yetlîtirdik 8v0nc0, effi rılda kırk milyon olduk tizüncüne dönecek nerdeyse! Her doğan çocuk yetersiz suyumuza, ekmeğimizı», isimize ortak... Bu yü» den... Oysa kfmin umurunda? Milletvekili aday adavları listelere (reçme yanşınm haarlıklannda.^ TV önünde yığinlar Ajaz oyuncularmın hayranljğuıda, bütün bir geceyi dolduran maçlann. dögüşlerin heyecanlı tartışmalannda... Gazctelerde renk11 ekler, çıplak kadmlar... Avuntu, auntu, avuntn. Uyutma, «yutulma belirtilerl, istekleri, öılemleri... Bakıyorum uyumayı çok seviyoruz. DUslerde btr çok pizelliği \a9amay1. Bir uyautak bajeacagız bir çirkinlik, bir pislik ortasmda kendfanlzden geçmişiı, batmışıı boğaamız» kadar... D MEMLEKETE HİZMET YOLUNDA BULUNANLAR VEYA HİZMET ETTİĞtNt DÜŞÜNENLER, PROF. FURGAÇ'IN HİZMET TARZINI İNCELEME İMKÂNI BÜLÜRLARSA, ŞÜPHESİZ DAHA DA BAŞARILI OLURLAR.. Doç. Dr. Kenan URAL s» bir zamanda sihirli bir elden çıkmıs gibi büyük çahsmılar yapnuş oldugunu görmek saşırtıcı olurdu. Ogrencileri tarafından da her zaman çok sevilir ve takdir edilirdi. Bunun güzel bir örnegini birkaç yıl önce İktisat Fakültesi «Karınca» yıllıgında ögrencllerinin yazdıgı su mısralarda görebiliriz: Hoca talebeye en iyi misaldir. tlim, terbiye beraber kemâldir, Gormeseydik lnanmayaeaktık, Furgaç efendiligi lle timsaldir. devam edecek ve belkt de daha fazla gellşme kaydedecektir. Ancak bunu onun kadar severek hayatı pahasına yapan olamayacaktır; bu bambaşka ve çok farkb bir anlayıstır, lüpheai*. tontılann benzerinl kaç klsi 0zerine alabilir? Memleket» hizmet yolunda bulunanlar veya hizmet ettiklerini düşünenler Prof. Furgaç'ın hismet tanını tnceleme imkânını bulurlarsa şüphesis daha da başanlı olurlar. Memîekete hizmet etmek, vefakâr olmak nedir? Bunu merhumun hayatı çok iyi bir sekilde açıklar. Sonuç Değerli, fistün insan Prof. Dr. Haydar Furgaç hocayı genç denilebilecek bir yaşta, 53 yasmda kaybettik Memleket bu kayıpla çok degerll bir öğretim üye«inden, vatansever, vefıkâr ve cs fakar, »sil bir vatan evlâdınrisn ayrılmış olrfu. Htyatını memleket hirmetlne hasretmlstj. Çok daha büyük hizmetler yapmak emelindeydi. Edlndigi tecrübeler yürüdüğü yolda her zaman daha da başanlı olaogını vtdediyordu. Olgun çağında, arzuladıgı birçok seyleri daha gereeklestiremeden Hakkın rthmetine kıvustu Faziletli, her yönüyle örnek bir insandı. Hatıraıı büyük olacaktır. Yaptıgı hizmetleri bu memleket, bütün Üniversite toplulugu ve Sjtrencilerl saygıyla anacak ve takdir edecektir. Sortımluluk mevkfinde olanlann merhumun devam ettlrmekte olduğu hizmetlerln aynı düjünce ve gıyeyle yürümesi İçin gereken titizliği göstereceklerin* fimit btğlıyoT v» iaanıyoruz. "IÇıytnettf insan Prof. Dr. Hay' (far'Furftaç'ıh »zlz hatırası 6nBnde büyük «aygıyla eğiliyoruz. Bırıktigı boşluk doldurulamayacak ktdar büyük ve »cısı da dln meyecek kadar «mırsıztflr; «.bedl uykusunda rahat uyuıun, ruhu şâd olsun: nur içlnd» yattın. azetede bir fotoğraf. Fotoğrafta iki adam. tki adam öpüşmek için birbirlerine sanlmış, dudaklanm uzatmışlar. İki adam sarmaş dolaş. İkisi de yaşlı başlı. Objektif bu muhabbeti saniyesinde saptapvermiş. Fotografa bakarken iki şev düşündüm: Bir: Gazetelerde sık sık böyle öpüşme resimlert sergilenıjor. Esîetik bakımdan lç açıcı olmayan manzaralar. Yaşlı başlı iki adam Paris'te Son Tango yapamıyacaklarma göre, bir dostluğu açıklayan bu biçim gösterilere ne geTek var? Her ulus kendine özgij geleneklere sahiptir. RusJar erkek erkeğe dudaktan öpüşürlermis, ama Türklerde öpüşme diye birşey var mıydı? Şimdi âdet oldu, kim kime ra»lasa: Cap cup... • ki vanakta iki tükriik izi. *ki: Son aylarda gazetelerde politik öpüşme fotoğraflan çoğaldı. Böyle fotoğraflara en çok poz veren AP Genel Bav kanı Süleyman Bey. Haydi iki pek yakın dost. fki akraba, birbirini uzun süre görmeyen iki arkadaş. ilk görüşmede dayanamayıp kucaklaşsınlar. birbirlerine sanlıp öpüşsünler ama; öpüşmenin politik olanı büsbütün smtryor. Filânca kişi AP'ye girmiş adaylığını koyacakmış. Hemen bir gösteri! Mebusluk üzerin© imza ve törenle capcup öpüşerek dünya âleme reklâm vapmanm içtenlik ve sevgiyle ne ilsisi var? Kurt politikacılarm geçkin sinema artisUeri gibi objektife poz vermeJerinde bir jrüzelliğe raslanmıyor. Süleyman Beyle eski Istanbul Valisi Vefa Poyraz'ın öpüşme fotoğrafını seyrederken. insan muhabbetüün politikaya alet edilmesinde blr aykınlık bulunduğunu dOşündüm. Düsüncelerim bu kadarla kalmadı. Türkiye'nln en bunahmlı dönemlerüıda Istanbul Valisi olan kişinin AP'yB girişindeki anlam nedir? Yalnız Vali Vefa Poyraz mı? Istanbul llinin kilit noktalarında bulunan devlet yöneticüeri AP aday ları olarak ortaya çıkmışlardır. Bir sayalım: Istanbul Valisi Vefa Poyra». Başsavcı Nedim Demirel. Emni>et Müdürü Muzaffer Çağlar TUrklye'nin en 6nemli llidir Istanbul... Buraa» VaH . B*şsavcı Emnivet Müdttrü üçlüsünün APİİ olması ne demek? Bir raslan! mı? Geçmiştcki olaylar düsünüldüğünde raslantıya inanmak zor. Vefa Poyraz, daha önce Bursa Vallsiydi. Bursa'da tşçi Partisinin ugradığı Unlü ve korkunç bir saldın vardır. Gerici ve tutuculann düzenlediği baskıda çoğu Işçl Partili ölümden zor kurtulmuç, kimi yaralanmış, kimlnin çenesi kınlmıs, büyük olaylar çıkmıştı. Vall Poyraz. bundan sonra Istanbul iline terfi etti. Bu »efer Istanbul'da Kanlı Pazar'lar sahneye kondu. Muaffer Çağlar. Istanbul'da Emniyet Müdürüylren İşkence olaylan yoğunlaş. tı. Başsavcı Demirel'in AP. iktidanndan ajdıji emirlerle tutum ve davranışlannı ayarladıgı söylentilen ayjuka çıktı. Geçmişlnde böylesine anılar ni bu üçlünün.» Ve aimdi üçü de AP adayı. Denilebllir ki: Bir stlre devlet hlzmetlnde bulunup, «mr» ptrlamen» toda hizmet etmek devlet memurlannın hakkıdır. Bu «ayın ki?iler. devlet memuru iken yasal ve tarafsız görev yapniıslardır: ama politikada hizmet için bir partiyi seçmlşlerdir. Güzel... Ama koea Istanbul'un Vall • BaşMvcı • Emniyet MfidSH) fiçlemeji'nin hep birden AP'y» girmesine ne buyrulur? Hani ilâç için aralanndan biri baska partiyi »çmemiş de, 37 Mayıs Anaytsasma di» bileyenlerin partlslne transfer «divermiş. Gerçekt» Türkiye'yi 12 Mart'ta götüren nedenler ekon> miktir ama, bazı devlet yöneticilerinln partizanlıgı da bu gidişin hıılanmasına büyük katkı yapmışür. Istanbul'da 13 Mart'tan önc« on'u aşkın Universiteli genç Bldürilldü. Bu olaylar faili meçhul cinayetler olarak kaldı... Ve o dönemdeki Vall Başsavcı • Emniyet MBdftrfl 0çlemesi şimdi AFden aday g<J«teriliyon Bu denli büyük ttfr tdıu İşaretlmn 6m^ İ fcğdinlacâk? ••?*y['i' * jfSf Memleket hizmetindeydi Egitim sahasında memlekete hizmetin en güzel örneklerinl çeşitli çalışmalanyle Prof. Dr. Haydar Furgaç Bey vermisti. ögrencilerin daha iyi yetişmesi, daha iyi sartlara ulaşması, ögretimin geliştlrilmesi konusunda Ustün gayretleri olmus, Dekan olarak bulundugu süreler 1çinde bunlann bir kısmmı gerçekleştirmişti; son ana kadar da gerçekleştirme çabalanna devam ediyordu. Merkezl lmtlhan slsteminden önce öğrendlerin yüksek öğretime girmek ve kaydolmak için çektiği sıkintı v» ızdıraplan gözleı* yasaMrak düe'getirir*. A» macı bütün öğrencl ailelerine en rahat, en uygun bir imtihan v« kayıt sisteminl hazırlamak ve bunu uygulamak sahasına koymağa çalışmak olmuştu. Her yıl bulduğu ilave yeniliklerle bu amaca gittikçe yaklaşmaktaydı. Ünlvesltelerarası Giriş îmtihanlarınm hazırlanmasından öğrencilerin yüksek öğretim müesseselerine kaydına kadar ne büyük hacimde bir iş olduğu dünülürse. memlekete hizmette merhum Prof. Furgaç'ın essiz bir örnek teskil ettigi kolayca anlaşılır. Gece ve gühdüz demeden, şahsl hayatının rahat ve huzuru pahasına hiç bir maddl kar?ıhk beklemeksizin memleketi için bu derece ağır yük ve mesuliyet altına giren kaç klsi gösterilebilir? Ve onun yaptığı fedakirhk, katlandığı bütün «• Acı haberler, üzüctl gerçekler. ayıp içler. yakışıksi» davramışlar gazetelere nerdey» giremeyecek. Bir çok gazete Nur îşıkları altmda, sözde bir «ml'.liyetçilik», bir «bağnazlık» özlemlerinde, geride kalmıs o devrimd atılımlar, jreroek Atatilrk sevgisi! Onun irinde yürümek inantn içi doldurulmaB bir kalrp, o kadar... Bir yanda en akıl almaz şeyler oluyor. bir yanda bu Cidişe sevinenler, oh diyenler... özgürlükçü demokrasi var diye bagıranlar. en küçük yasal haklanmız bile taranmıyor diy» tnleyenler, fikir suçu işledi diye hapislerde yatan aydınlar, hırsızhfı. vurguneuluğu. adam kandırmacıhğı nerdeyse yurtMVeılikîe eş tutacak hale getiren açıkgözler. Bir anababa gUnündeyîz sanki! îyiler ezilmis, kötüler ellerinde karaçı ayakta meydan okur durumda... Seçime gidiyoruz, Kemallst devrimlerden ne kalmışsa or> ları koruyacak tek güçlii bir örgüt var ayakta, henüz ayakta. CHP, CHP'nin genç Genel Baskanı Ecevit... Onun da hızını kesmek çabaları güdülUyor. Dokunulmaıhğı kaldınlıp hesap vermesi... Ne yapmıs? Konuşmuş, birseyler söylemiş. «Hepsini açıklamaya hazırım, ispata hazınm» diyen bir parti genel baskaruna bile çelme takılmak istendikten sonra!... Hem da hangi partinin genel başlcanı? Türkiye devletini kurmus bir parti, Atatilrk'ün partisi, devrimleri gerçekleştirmis, o da devrimlera yenilerini katmak için çalısan bir parti... Yolu kesilmell, sözleri duyuruhnamalı, yurttaşı uykudan Tiyandıracak, bir bilince götürecek politikacnlar, yazarlar, dügünürler, aydmlar kara çalmalarla lekelenmell. sindirilmeli. korkutulmalt. «Bana ne? Bu memlekette bir sey yapılamaz» kanısı .erleşmeli iyiden iyiye. Bir bezginlik. bir bıkkmlik, bir yenilmislik duygusu kaplamalı ortalıjfı. Aeıkgözler vurgunu nırsunlar bu arada, milîiyetçi, kutsalhkcı jSJrünerek, uörünmesini becererek, bilgisiz yığın'an aldatacaklannı sanarak... Etotıek lstiyoruz. su lstfvoruı, 1? İstiyoruz sesleri ortadan kalkmaz, koro haline gelir. Bir ekmek, bir is diye yurt dışın» giden milyonlara milyonlar eklenir, ama dıçarda is olursa, işçi lstenirse! Hem ne olacak, Türk ulusu durmaksızın el kapısından mı bekleyecek geçimini, ekmeğini? Kendi topraklannda yaşayamayacak mı, geçimini sağlayamayacak mı? Sorunlar nasıl ortadan kalkar? Bunu dü$ünme!i önce, gerçekleri söyleyenlere kızmadan halkın acılanm, dertlerini dile getiren yazarlara, düşünürlere ceza vermeden önce... Ecevft'in dediğl gibi «TUrkiye'de güneşll bir geleceğl hazırlamantn» zamanı gelmistir. Hatta geçmistir. ÜGİ'nln kurucusuydu Üniversitelerarası Glrij îmtihanlannın kurucularından olan Prof. Dr. Haydar Bey bu imtihanlan ÜGt İusa adı altında tanıtmıs, her yıl hazırlama ve çalısma sistemlerine yenilikler getirerek geüştirmis ve bugünkü şekllne ulaştırmıştı. ÜGl'ye büttin varlıflyie baelanmı? v e ' çok sNsvmiştf. Gele^ek yıllar" için yapacagı yeniliklerl simdiden zevkle planlıyor, hatta hazırlıklarına, koyuluyordu. Çok küçük bir kadro ü» büyiik hacimll bir işi ele almıs, bu kadronun kendi«ine beslediğl hudutsuz sevgi, saygı ve destek sayesinde her yıl mükemmel bir başanya u!asmıstı. Başta kendisi olmak üze> re bütün kadro elemanlarının böyle bir çalısmaya kar;üık görmeksizin yıllarca baglanması pek normal bir olay sayılmazdı: bu ancak merhumun jüksek insanl vasıflannı bilmekle izah edilebilir. Imtihan öncesi ve sonrası için her yıl gizlilik ve emniyetin büyük titizlikle sağlanmış olması yine aynı sekilde 1 zah edilebilir. ölümünden sonra «Glris lmtihanlan» tabiattyle ne sekilde olursa olsun yapılmağa OKUYUCU MEKTUPLARI Mr E? B: 'nin açıklamaları Gazetenizin 2.3.1973 günlü nüshasuun 3. atyfa, 8. «Utununda yajimianan (öğretnwn!erin kademe ilerlemesi uyjulanrruyor) boslıklı yazı incelenrnist«rr «Kanun hükmUnde kararname» lle getirilen hükümıer çerçevesinde, ek geçici 45. maa'dede sözü edilen yönetmeîik esaslanna göre yapuacak intibaklar sonunda memurlar 'ehine dogan larkiar, ı.«lir.'3 tarihinden ttlbaren telâfl ed'lecektir. BUgilennizl ve açıklamanm buna göre yapılmasmı gaygı ile rica ederim. Orhan DENGtZ Milll Egitim Bakanı II Gazetenizin 265.1973 günlü nüshasının 2. sayfa, 1. sütununda yayımlanan (Buyrun Yarışmaya...) başhklı ve 3/3/ 1973 günlü nüshasının 3. tayfa, 1. sütununda yayımlanan (Bu bir çıkar yanşıdır) başlıklı ya»lar incelenmiştir. Türk Ev Kadınlan Kültür Derneli'nce bir kitabın tanıtılması maksadiyle açılan yansmaya, Bakanlığımızm bir genelgesi geregince, Istanbul Valiliği kolaylık gösterraiş; ancak, yansmanm hizmetten ziyade kitap satışı maksadı güttüğü kanaati hasü olduğundan, yanşma tçılmamaa temm edil miştir. Bilgilerinizi ve açıklamanın buna göre yapılmasuu saygı ile rica ederim. Orhan DENGİZ Milli Egitim Bakanı revden uzaklaftırma) müessese sinin kaim olması vardır. 657 wyül kanunun 140. madd* si, baklarında mahkemelerc» cezal kovuşturma vapılan devlet memurlan için uygulanır. Kemal Kırlangı; hakkmda da cezal kovusturma yapılmakt* olup, gerekçeli karar henüz Bakanlığımıza intikal etmemi?tir. Kat'ileşmedifi için infaı kabili yetl olmayan bir illm» dayanı larak idarl fşlem de yapılamaz. Bilgilerinizi ve açıklamanın buna gör» yapılmısmı saygı Uc rica ederim. Orhan DENGİZ Milll Egitim Bakanı IV Gazetenizin W.3.l973 günlü nüshasının 2. sayfa. 8 sütununda yayımlanan (Milll Egitim Bakanlığrrun) başlıklı yazı in celenmistin Ders noüannın jönderllmediğini Uen süren Nihat Berkün, Mektupla ögretim 1. Sınıf Vetki Belgesi kurru için Araiık 1970 tarihinde parasını yatırmak suretiyle kaydını is temiş olup 18.1.1970 tarihinde kaydı vapüarak ilk ders notu Bakanlıgımıza bildirdiği •APIbadem Sarayardı sckak Ueniz Apt. Istanbul» adresıne gönde riimiştir. Uiğer ders grupları sırasıyle. 1J.1971, 3J.1971, 24. 7.1971 ve ?4.1U971 terihlerinde adresıne oostalanmıştır Mektupla ögretim 1. Snııî Yetkiü Elektrikçi belgesi kurs lanmn bir özelliği clarak, ögrenci bir dnce gönderilen ders notlanmn sorulannı cevaplan dırıp Halk Eğitim Genel Müdürlüğüne incelemeye göndermeden diger notlan efinderilmemeütedir. Nihat Berkün. son gönderilen Kurs notiarını değerlendirip iade etmediği gi bi bugüne kadar niçbir sekilde müracaatta Dulunmamış, ay nca adres değişikligıni de dairemize bildirroemistir. Mektupla ögretim Merkezinda d e n notlan dışında yayirnlanm;s elektrik konusu ile ilgili ba^ka fcirap roktur. Bu nedenJe adı eeçene ne kitap eönderümış, ne de para is tenmiştir. Mektupla ögreUm bir sistem dahilinde ögretim vapmakta, 1. sınıf kurs süresi İS ay olarak Drozramda ver almaktadır. Kursiver verü adre si bildirip devam etmek isıedigi takdirde dersleri gönderileeektfr ve açıkJaıaanın buna göre yapılmasmı saygı ile rica ederım Orhan DENGtZ Milll Egitim Bakanı V Gazetenizin 13.5.1973 günlil nüshasının 3. sayta, 8. sütununda yayımlanan (Çukurca İlkokulu ötretmeniennin bir dil«ği var) başlıklı yazı incelenmış ve adı geçen okula J6 parça kitap gönderilraiştir. Aynı günlü eazetenlzin 2. s»y fa, 5. sütununda jrayunJanan (Kitaplığımıza katkmız olsun) başlıklı yaadak! adres »etersiı olduğundan nerhangl bir islem yapılamamıştiT. Bilgilerinizi »e açıklamanın buna göre vapıımasını saygı ile nca edprım Orhan DENGtZ Milll Egitim Bakan, Bilim adamıydı Aynı Üniversiteden bizden yaklasık olarak 15 yıl kadar önce mezun olan rahmetli hocamız ile ilgili bir arumdan bahsetmek isterim. Yeni taruştıtim îsviçreli bir proftsör bir gün bana son Osmanlı Sadrazamlarından bir paşa oglunun kendi bfrencisı oldugunu, çok zeki ve kabiliyetli oldugunu »öyleyerek kendini taruyıp tanımadığımı sor mustu. Verdiğim cevap hayır ldi. Fakat talihe bakıniz ki yıllar sonra tktisat Fakültesi tstatistik Enstitüsüne asistan olarak girdikten kosa bir süre sonra Prof. Haydar Furgaç Beyin o Isviçreli profesörle haberleşmek te oldugunu ögrenmiş ve dolayısiyle büyük övgüyle bahsettigi kimsenin «Haydar Hoca» oldugunu anlamıstım. Zekisı yanında çok kuvvetli bir hafızaya sahip oluşu ayn bir niteîiğiydi. Sağlam bir mantıfı ile ileriyi görme kabiliyeti herkesçe takdir edilirdı. Bu vasıflar onun istatistik sahasında çok iyi bir araştırıcı ve hoca olmasmı temin etmis ve hattâ meraleketi • mizda en sağlam istatistik bilgisine sahip bir kimse haline getirmisti. Meseleleri ele alış tarn analizi, basitten başlıyarak girifte fridişi. sentez kabiliyeti tak dir ve hayranhkla karsılanırdı. Üniversitemizde Gcnel tstatistik teknigi öfretimini eski seklinden kurtanp bupünkü modem denilebilecek sekil altında İlk başlatan o olmuştur. Sondaj tekniginin bssîıbasma bir ders olarsk öğretime konması vıne onun gayret ve önderliğiyle olmuştur. Araştırma ve kitaplarında kııllandıgı ifadeler çok sade. açık VK seçkindi: tatlı ve akıcı bir üslubu vardı. Tanıyanlann bildiği gibi bir konuyu gayet sakin ve rahatlıkla ele alır. hiçbir telâj ve acele eastermeden incelemeye başlardı. Başlansnçta farla bir ilerleme olmiyacagı zannedillrse de k* Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünden Ünlrersitemiz Mşheiümliğl Palrilltesinin cerrahl, protez, oral diagnoz, pedodonti, Eczacılık Fakültesinio biyokimya, hastane eczacılığı v e farmakognozi bölümlerine. Sosyal ve 1darl Bilimler ve Saghk Büimleri Fakülteleri lle ilşüi yUksek okoıüann çeşitli dallarına, Kütüphanecilik Enstitüsüne 28.6. 1973 Persembe günü yapılacak sınavla asistan alınacaktır. Sınava katılmak lsteyenlerin ilgili Faktllte. Yüksek Okul Sekreterliklerinden ve Enstitü Müdtirlügünden alarak dolduracaklan müracaat formlanyle aym yere başvurmalan gerekmekt«dir. Duyurulur. (Baan: 170804523) TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASINDAN DUYURULMUŞTUR Bankarmzın Utanbu] Vatan Caddednde inşa •ttirmıs oldugu dairelerin tatıtı dolayuıyl» pefinat kabulün* baslanmıştır. Satıslarımız. tamamı pesin veya */o251 peşin, kalanı 30 yılda Bdenmek fizer* kredUl olarak yapıUcaktır. Peşin kabulünde Istanbul Vatan Caddesi Şubemı» eörevlendirilmistir. Bılgi için bütün Subelerimiz emrinizdedir. PAHALIUK VE ALANYA BELEDİYESf Hula artan hıyat pahalılijı karşısıoda beledıyclerin gevseic tutumlan ve batırtUizliŞi, muhakkak olan bir gerçektir. Buna örnek olarak Alanya Belediyesıni gösterebiliriı. Çarşı ve pazardı kontrol yapümamakta, zabıta memurlan mavi giysılert içinde çaiımlı çahmlı gezmekten baska 1« gör mezler. Burasının bir turızm kenti olmasiyle dar gelirlı ınemur ve vatandaım vaşaması, eeçirmesi artık iyiden lyiye zorlaşmıştır BeİPdlye Baskanı 8 jrıldıı bu eörevrteflir Baskanı olduğu ;ehirde. esnaf ve tüecann neyi kaça satrıgını bir kere olsun, kontrol etmemıştir. Alanya'da vasfı olmaytn (iğır eti 25. kıymalar 30 Uraya kadar «atılmaktadır Uçüncü sınıt sayılabılecek Mr balık ise 15 liradaa «»»2ı Mtılmtz. Por takal. muz llmnn ve tebzeler, yeti$me »en olmısına r»2* men, lıtanbul fivatına tatılmaktadır Beledlye hazine malı fgyılan kum«Hİrt» bol bol ruhsat vermisttr Hundan t>»jk« bir İs vaDtıfi voktur belediyentn. Alanva. Du durumdın kurta* rılmalıdır. MDstxfa Kızıltoprak Alanya. Atatiirk Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversitemiz, Fakültelerinin asağıda yazılı bölümlerine imtihan ve mülâkatla asistan ve uzman alınacaktır. Tıp Fakültesi ile Yüksek Hemşire Okulunun imtihan'arı 27.6.1973'de, Ziraat Fakültesininki S.7.1973'de ve diğer Fakültelerin imtihanîarı da 18.7.1973 tarihinde Erzurum'da ilgili Fakültelerde yapılacaktır. Tıp ve Diş Hekimligi Fakültelerinde her branşa birden fazia asistan alınacakUr. îsteklilerin, 4S36 sayılı kanunun 39. maddesinde yazılı belgelerini dilekçelerine eklemek ve Zat îşleri Müdürlüğünden alacaklan formları doldurarak; referans verecekleri üç şahsm açık sdreslerini bildinneleri ve en geç imtihandsn bir hafta öncesine kadar Rektörlüğümüze müracaat etmeleri duyurulur. Tıp Fakültesi: Anatomi. Histoloji. Fizyoloji, Farmakoloji, Halk Sağhğı. Biokimya. Mikrobiyoloji. Gögüs Hastahklan ve Patoloji Dİ5 Hekimligi Fakülteoi: Tedsvi, Protez, Cerrahi. Ortodonti, Anatomi. His*oloji Embriyoloji. Fanr.akolnji ve Fizyoloji. Fen Fakültesi: Mstematik, Astronomi. Bo'aniV, Zooloii, Kimya ve Flzik. Jecloji. Ziraat Fs'cültcsi: Zootekni Toprak tlmi. Ziraat Teknolojisi. Tarla Bitkileri, Kültörteknik Ziraat Alet ve Makinaları Bölümü ile Süt Teknoloiisi, Mikrobiyoloji. Bitki Koruma W5p=îîlerl. İşletme FakGJtesi: Hukuk (Doktorasmı yapmış olanUr tercih eclUir.) fBa»ın: 17113) 4519 nı. Gazetenizin 29J.19Î3 günlü nüshasının 2. sayfa. 7. sütununda yayımlanan (tster üıan..) ba; lıklı yazı incelenmiştir: Yazıda sözü edilen Kemal Kulangıç, T.C.K. 141. maddesine gö re sanık olarak yargllanmakta iken konu, Bakaniığımız Müfettişince tahkik edilmis ve Müdür ler Komisyonu karan Ue Bakan iık emrine ahnmıstır. Bilâhare, Bakanlığımız tasarrufu aleyhîne Danıştay'da dava açılmış; Danıştay 1973/52 karar sayısı fle <W35 sayıh kanunl» ihdas olunan Bakanlık «nri tnii essesesinin 657 «ayılı Devlet Me murları Ranuna öe yflrOrifıkten ka"<mas» sebebiylel tehiri icra karün vermijfir. GBrülm''» tedir ki Danı?tay'ın gerekçesinde 643S sayılı kanun yerine, 657 sayılı kanunla getirilen (Gö (Basm: 161154517) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Oekanlığından Fakültemizde Dekaniık emrinde çai.şit»mmaj? fJzere İş tecrübesı bulunan bir Yüksek Mimar Münendi* almacaknr 657 sayılı Devlet Memuriarı Kanumıiıa göıe iütıi,danı edilecek olan elemana maaşı dışında iş eüclüğO zamm' verilecektir. Îsteklilerin 20 6.1973 günü tnesai saatı sor:jr,8 "tadar kıss hal tercümeleri ile birlikte bir dilekçe iı« Dekın'jfa müracaatiarı. (Basm: 17072) 4523 DtŞ TABtBt Orhan TÜZÜN Saat 13.30 19.30 . Samatya Cad No: 400 TEL: 21 75 h2 Cumhuriyet 4530