17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUEÎYET 4 Şubat 1973 TETTAH iföjj 7ApftNLA*lk|PAr£?tiANyAN0nLt VOfc &ELU E7MfDES îTMFNDA ?fWAHE < ı ı M « . , TÎKATMVu *c*/MEM 0A ty titöî. 3A^LA*iNI>Avi ArrTıLAhi BEMv • MĞİME $ ZE?AWİSÎNE" J l M ZATErt D #KOVIUM HE N\fv HE N\fvt>WZ,HE CI OLDU&UN}/,., AMA J N T . K A M I M I ALplM 0 frOZÜJÜ4AMİ ?£NEtf ? Û SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI • 24 ama kendinco sorunu, çıkmazlan var. O da be«Ben, yararsız tartışmalardan fiiân bıkmış bir insanım. Aynca kimse kimseyi dinlemeden nimle onun arasındakı bir sonın.» konuşuyor. Hele kimi safsatalan urun süre «Ben de een üzuleceksto diye üzültiyorura hlç dinleyemem.» da» «Işte onlar da bunu söylüyorlar. Blze ozak «Boşver. Ben üzülmemeye çalışırım. Bellı kalıyor dıyorlar.» etmemeye çalışmm. Yalnız, şimdilik Sevil'e «Düşüncelerimden yararlandırma, kitap saduyunnayalun. Üzülür.» lık verme işine gelınce; pek yanaşmam böyle «Olur.» şeylere. Bu konularda dilim çok yandı. Hele «Sen yönetici olarak bir şey söyliyecek mide kimi ard niyetlllerden çok sarar gördüm. sin?» Yarar değil zarar getirecek davıanışlardan «Benim söylıyecek bir şeyim yok. Yolunu, elimden geldigince uzak kalmaya çalışıyorum kendin benden daaa lyi çızersin elbette.» şimdilik. Biraz başımı dinllyeyim diyorum.» • Şu halde ıkimiz arasında hoşa gitmiyecek «Ders yılı başladığı zaman ne güzel konubir durum yok demek.» suyordu. güldürüyordu dıyorlar.» «Elbet» «Konuşmalanmızı başka anlama çektıler, «Ben de «eni Uzecek bir durum olsun isteesprüerimızi, mızahlanmızı da yalancılık diye mem.» nitelendirdıler, ben de artık oralı olmadım.» «Doğru.» «Sağol.» «Sonra, kitap salık verme meseıesinin alBesim. dersaneye girdi. öğleye değin, eksiktında da bazı şeyler yatar. Bugüne değm bu lerini tamamlcimakla uğraştı. öğle yemeğini yikonuda epey deneylmler geçirdim. Adam gene Sevil'le birhkte yediler. Ur yanına, bir kitap salık ver der veya bır kiYağmur dinmişti.... tap ister; verirsiniz, çok geçtnez aradan bir sotkisi de düşünüyordu. ruşturma başlar. Efendun falancaya şu tutabı «Niçin konuîtnuyorsun?» diye sordu Sevil. vermişsiniz. Sizin vermediğiniz kitapların da «Bilmem.» adı geçer bu arada. Artık uzar gıder soruşrur«Yemekten sonra ağırbk çöktü galiba.» malar. Kitabın suçlandığı, düşuncelerin tutsak «Değil canım.» edildiği bir ortamda, ben, şuna buna kitap sa«Sukür yağmur dindi.» lüc veremem...» «Rüzgâr da ese ese yoruldu.» «Doğru.» «Yağmur dindi, rüzgâr yoruldu, sen de sustun.» «Şu halde?» «Ben mi? Ben susar mıyan hlç!» «Daha çok, Sevilie beraber hep • diyorlar,» «E konuş.» dedi gülerek MUdUr. «Konuşalım. Ne var ne yok?» «Desinler canım. Desinleıi Ben özgürUm Sevil, bir kabkaha attı, sonra: bu konuda hiç olmazsa. Destnler v&rsınlar... «O da ne?» dedi. Rahat etsinler, desinler de... Ben hlç klrasenin «Konuşmak için...» hakkında kötü şey düçünmüyorum KUnseya .Sermayeyi tüketmisler giblsin.» da besap vermek zorunluğunda değıUm Bızim «Öyle mi canım?» hakkımızda ne düşünürlerse düşunsünler. U«Öyle canım.» murumda bile değil.» Sevil, sandalyadan kalkü, masanın SnündeU € Doğru.» nranın üzerine oturdu. «Sonra. okul açılalı beri bir gün olsun göBesim, sandalyasmda oturuyordu. Çekmecesin revimi aksaünadım. Sevil de öyle. Arkada>larden bir edebiyat dergisi çıkanp uzattt Sevil'e. Ve: dap gpri değil, ilerl çabamız var diyebılırim •Bu sayıdan bende ikijane var. Çantana koy, bu konuda. Üstelik böyle olmasa da orüarı jl, evde okursun,» dedi. gilendirmez. Böyle konuşmalar, üzertnde durul r. . *lyi oldu. Okuyacak Miifr da kalmamıjtj.» <,, mayacak denli düzeysiz..» «Haa, Beyaz Gemi'yi de getirdim.» deyip, çan«Doğru.» tasından romanı çıkardı verdi. «Yanı, Sevil'e arkadaşhğımız, görevimiri Sevil, kitabın kapağma bakıyordu. Sıramn üzeaksatmıvor.» rinde oturduğundan, Besim'e göre yüksekçe kal«Elbette canım.» mıştı. Biraz da bacakları, etefini yukanya sıyır«Nesrin'e gelince; tyi kadın, çalıçkan kadın. mış ve germişti. Besim, ister istemez Sevil'in bacaklanna bakti. Ve: (Devamı pera sanatçısı, bariton, »arkı sözü yazan, besteci, füm mUzikçisi, senaryocu, yönetmen gibı çok yönlü bir aa•natçı olan, Sanat Film, An Film, Bronz Pilm ve onbeş yü önce de Saner Fılm'i kurarak 100 e yakın film yapan, modern bir stüdyo açan, sınemaya yenı üpler kazandıran. Arap ülkeleriyle ortak yapımlara gırişen Hulki Saner. Türk Sineması"nda bunalım degil de sıkıntılar olduğunu söylemektwlir: « Türk Sinrm»sı bir bnnaInn geçiriyor mu? GeçiriyorM nedenleri?» « Türk Sineması bugün bir bunalım geçirmiyor. Sadece sinemanın sıkıntıları var. Bunlan da normal ve güdümlü sıkıntılar olarak ikiye ayırabiliriz. Normal sıkıntılar Sinemanın gelişiminin doğal sonuçlan olan sılontılardır örneğin her gelişen sinemada starlar yetisir ve yapımcılar için zaman zaman bir sıkıntı vesilesi olur. Ama starlann, bir sinemanın kaçıralmaz unsurlan olduğu unutulmamalıdır. Bilhassa Türkiye'de dünya sineması ile savaşa koşu lan Türk Sineması, bu savaşı starlar yoluyle yapabilir. Yani yerli starlar, halk taraîından sevildiği için yabancı starlara tercih edUir. Böylece Türk filmciliği de, yabancı fılmlerle rekabet edebilir. Bu nedenle Türk filmciliRiıü yıkmak isteyen yabana lilm temsilcileri, Türkiye' de her zaman starlar aleyhinde kampanya açarlar. Starlann yük sek Ucret alması, yapımcılan guç durumda bırakmaktadır. Fakat bu bir sinema sorunundan çok, prodüktörUn kisisel ticarî görüşüyle ilçilidir. örnefin herhangi bır stan yetiştirmeden önce onunla uzun vadeli btr sözleşme yapmak ve kendisine ait olmayan starlan desteklememek gibi basit tedbirler, star sorununu halleder. Saner Film bu yolu denemiş ve çoğunlukla olum.u sonuçlar almıştır. O Türk Sineması nereye gidiyor?,, HCLKt SANER Holkl Saner'ln yönettiği «Fıstıi Gibi Masallah» filminden bir sahnc Hulki Saner: "Türk Sineması normal ve güdümlü sıkıntılar içindedir^ '. üzerinde önemle durmak gerekir.» « Tfirk Sineması Teterll ml, değil mi?» « Turk Sineması yeterli cteğildir. Pazar küçüktür. Bu küçük pazar içinde, bundan iyisi yapılamaz. Teknik eksiklikler ve Sinema Kanunu eksikliği var.dır. Buna ragmen Ortadoğu ve BelkanTarda en iyi fiimciUk biz dedır. Yılda 300 film yapa yapa öğrenmışiz. Filmcıliğimızın daha ileri gitmesi için en başta Hukütnet yardımı gelir. Bugüne kadar Hükümet, stnemays hiç bır yardımda bulunmamıştır. Pazan genişletmek için HukUmet dırekt para yardımı yapma h, iyl ülm çevtrtmelidir. Yardunsız'ıktan yapımcı kUçük kal mış, filmcilik tsterdlen düzey» erişememiştir. Devlet, hıç d«ğilse stüdyo kurmalı, ihtlyacı olan filmcilere kiralamalıdır. Sokak aralannda, yıkık dokük krnt evlennde film çevrilmekt« dir. Böyle, Uk«J koşullar altında filmcılik artık, hlç bır yerde kalmanuştır. Bir sinema Ens titusü, ya da Akademisi kurulmasında yarar vardır.» 4 0 Yıl Önce Cumhuriyet "4.2.1934 îtv.t MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU KILIÇ Güdümlü sıkıntılara gelince: Bunlann en Onemlisi rtlsum s o nınuyle ilgilidir. Belediye rüsumlan arasında yerli filmciligin lehine küçük bir fark vardır. Yıllardan beri yabancı film temsilcileri, bu farkı kaldırmak için uğraşmaktadırlar. Nitekim birkaç kez Meclis'e yollanan Belediye Gelirleri Kanunu'nda yabancı film rüsumu ayni bırakılmış, fakat yerli film rüsumu yükseltilmiştir Böyle bir kanun çıkarsa, blrçok slnema, yabancı film oynatmayı tercih edecek, böylece zaten yeterli olmayan yapıracının gelirl azalacaktır. Geliri azalan yapımcı da, ıyi film yapımından vazgeçeoek ve Türk Sineması, bugün ka durumunu bile saklayamayacaktır Sonuç olarak. ihraç im«.ânı kalmadığı için Türkiye'ye bir sürü kötü film dolup, yerU film geri plana itilecektir. Bugünkü Türk Sıneması'nın esas sorunu budur. Bence bu sorun W ASHİNGTON. 3. ( Senato Meclisi, harp sıra^ sında veya harpten sonra Amerıka hazınesir.den borç almış ve fakat borcunu zamanında muntazam ödememis olan memleketler yararına Amerika piyasasına istikraz tahvilleri çıkarmasını yasaklayan kanun tasarısını bazı değişikliklerle kabul etmiştir. Bu tasannın Almanya ve Güney Amerika hükümetlen gibi devlet veya özel müesseselerinin Amerika piyasasına ihraç edilmiş eshama aıt ödemeleri yapmış olan devletlerle ilgisi yoktur. Tasan on sekiz devletle ilgilidir. Bunlann arasında kıs BORÇIAR. MESELESİ : men ödeme yapmıs olan devletlerle harpten sonra Amerika hazinesinin kendisine kredi açmış olduğu Avusturya da vardır. Kongre tarafından kabul # erfıleceğı de muhakkak olan bu kanun bir süre Amerika piyasasını yalnız Fransa hükümetine değil her hangi hususi Fransız şirketine' karşı da kapalı bulunduracaktır. ÎARIN: ÖZDEMİR BİRSEL Dünkü yanmızda ' Halit Refiğ'in fotoğrafı yerine Hulki Saner'ln fotoğrafı yayınlanmıs. Yazının bashğı da «Halit Re» fiğ, devletin, ilgislzliğlnden sikâyetçi» olacakken «Halit Eefiğ seyircilerin ilgisizlitindea şikftyetci» olarak çıkmıştır. Düzeltir.'Özür dileriz. • SÜMERBANK'IN Defterdardaki Feshane Mensucat Fabrikası için arteziyen kuyusu açılırken 46 metre kadar derınlikte su yerine neft kokulu bir sıvı çıkmıştı. Bu su hakkında fennı tetkikat yapılmaktadır. # ŞEHRtMtZDEKl hastanelere gecelerı müracaat edenlerin mutjaka kabul edilerek mütehassıs tarafından muayene edilinceye kadar alıkonulması için Sıhhiye Vekâletınden tebligat yapılmıştır. Bu suretle mütehassıs olmayan bir doktor tarafından yanlış te'şhis konulması ihtimalinin de önüne geçilmiş olacakfır. ÖZÜR DİŞİ BOND MOPESTY TOULOSI'A TAD02. VE İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden 1 istanbul Tıp Fakülte si Psıkıyatrı Klinığının hasta insan ve yemek asansörlerinm 151.80B lira keşif bedellı onarım işinın eksıltmesı 6.2.1973 günü, saat 15. OO'de Rektörlüğümüz Alım ve Satım Komisyonunda kapalı zarf usulü ile yapılacak Ur. 2 Geçıcı teminatı 8841.liradır. 3 Sözleşme ve Şartname sı Rektörlukte gorülebılır. 4 Talıp olanlann iştirak belgesını almak üzere ihale dosyasında istenen belgeleri ekleyeceklerı dılekçelerinı 5. 2. 1973 günu, saat 16.00'ya kadar Rektörluk Inşaat ve Muamelat Müdürlüğüne ver meleri, yeterlik belgesi alan lann bu belge ile birlikte 2490 Sayilı Kanunun 3'üncü maddesinin (A) bendi uyann ca 11 an tarihinden sonraki bir günü taşıyan ve Ticaret Odasından Sicilli ticarete kayıtlı olup halen faaliyette bu lunduğunu tevsik eden veslka :1e kanunı teminatını Uni versitemız Saymanlık MUdürlüğüne yatırdığına dair belgeleri havi ve yıne aynı Sayilı Kanuna göre hazırlayacakları teklif mektuplarinı eksıltme saatinden 1 saat ev vel Rektörlüğe venneleri gerektir. 5 Postada vaki gecikmeler nazara alınmaz. Basın: 10627 694 TİFFANY JONES . GARTH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear