02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET \ üjünüyordum bu »on günlerde: Poütikadan bir şey anlamaz oldum, diyordum kendi kendıme. Oysa anlamam geıek, eski Yunan kültürü ile beslendim, Platonun tDevlet.ini okudutn, insanın insan olmak için en başta •poütık bir variık. oln.ası gerektiğini ileri süren Aristoteles'ın bu düşüncesini benimsedim. Peki, niçin anlamıyorum bugünün politika oyunlarını, daha doğıusu niçin katılamıyorum bir türlü politikanın bir kurnazhk yarışması olduğu görüsüne; cın fiXirlilerin, akıl ve erderne dayanmayıp da, günün geçerli çıkarlarını savunan kişilerin, yani çirkin politikacıların akıllı, kültürlü, namuslu ve erdemli kişileıi ait edeceklerine neden inanmak istemiyorum? Bugün yenilir görünseler de, yenilgıleri sürmez, sonunda akıl, erdem, insanhğın ve uygarlığın değişmez değerleri nasıl olsa tistün gelır ve politika alanında da söz geçirır diye direniyorum taş çatlasa. Deği§mez sanciiğım değerler değişti mi yoksa? ?R Kasım 1973 D Olaylar ve göiİişİİİ DEGİŞMÜYEN DEĞERLER Azra ERHAT mek isteyen keskin zekâlara. Uyanış Çağı buniann parlak ömekler;ni vermişti. Yeni çsglar da ı bn önerileri iyice benmueyerek ve klâsik demok rasi ıİKclerine bir de «ekonomi» diye bir kavranım güçlü etkisini ka'arak sınıfların dofmasıni yol açtı. Sınıf kavgasında Heğer mi gozetilir? Gcrçekler üstün geldi. değerler de alt üst o!du. §u değişen yirminci yüzyılımızda değişmez değerler. insan değerleri kalmadı raı. diye düşünüyordum • kara kara. Ve soruyordum kendi kendime: Demokrasi .iıyoruz madem. ükeleriyle. inançlarıyle sağlam çıkmış gerçckçi önerileriyle nerde anlatılır bu riiizen? Onu bulup okuyayım da bakayım dile getir.Ien demokrasi değerleri uygulanabilir mi. uygulanamaz mı günümüzde? Yanılıyorsam. yanılriıeımı anlayayım da çirkîn politikacıdan ya na çıkayım ben de, gülünç olmaktan kurtulayım. dros HacopulO5''ıı. e*ki Istanhul Milletvekili (1). Renklı ve siyah heyaz resimli. birir.ci hamur kâçjıda guzelce basılmış ve içiride yalnız Thukydides'in değil, Mııştafa Kemal'in de Nutkundan parçalar ve bir de İr.san Hakları Bevanr.amesinJ?n al'.ntılar da bulunan kitabı elime geçince pözlerimden yaşlar bosandı. Bir vatandsşımıı tüm olanaklarmı ortaya koyarak sunuyordu bu kitabı Cumhuriyetimizin 50. yılında. Atatürk'ü yitİTdiğimizin 35. yılınria. Bu vatanda?ımız Rumdur, yeni ve eski Yunanc^ bilgileriyle kendine özcü bir düçünce yöntemi izleyerek bir köprü kurmaktaydı Atina demokr.isisir.in büyük yöne ticisi Perikles ile Türkiye Cumhuriveti'nin Büyük KıırucıiFU Atatürk ara.=ıncTa, clmez bir Yunanra ile dile getîrilen Atina demokrasisinin değerleri. ilkeleri. kavramlan ile bugün dünya uluslarının şaçmaz kural diye benimsediklerî İnsan hakları arasında. Ne güzel iş! KutlaVım bunu düşünen ve cömertçe yayımlayan Alek sandros Hacopulos'u. Eski Yunanca guzelın güzeü bir dildir, bugünun Rumcası biraz dçgişmiş, kimi yerde biraz yozlasmış olsa da güçlü ve güzelriir*. Yunar.canın dile gelme hakkı vardır Türkiye'de, çünkii Anadolu'da doğmus. bizlm de nimetlerini payIaştıSıırız bu topraklar östünde yaşayıp geli»nıiştir. Homeros gibi bir şairimizi vermiştir uygarlı;a. Üütelık de. inanır rr.ı^ınız, Homeros'u çevirirken kardeş diller gibi gelrfi bana Yunan ea İle Türkçe, birlnden öbürüne aktarma 5y!esine kolay vr'doğal oluyrrdu. Yunanek güçlüdür, girmediğl, etkilemediği alan yoktur, bugün de yeni bir hastalığa, bir ilâca, bir kavram ya da bir buluşa ad mı ararsınız, başka kaynak bu. lamaz, Yuriancaya baş vurmak zorunda kalırsm;z. Ay'a, uzay'a ne fırlatsak Yunanca adlarla fırlatırız. Batı uvgarlıü'.nın hiç tükenmeyen bir kaynağıdır bu dil, hele canım Türkçe ile işbirliği yapınca öyle elveriçlicfir ki düşünceye! Gönül ister ki, topraklarımızrian nice nice taşların üstünde Yunanca yazılar çıkan Türkiye'de da ha çoklarımız bu dili öğrenelim. eskisini ki'ap larda okuyup, yenisini. dillerde duyup anlaya lım. Ve hele Atatürk'ıin öneri ve istcklerine tam uyarak, Rum asılh vurttaslarımızla aramızda hiç bir ayncahk gözetmeyelim. Atatürk ve Sağ Koalisyon Mart'tajı sonraki olağanüstü dönemd? lürK nalkı Ata^ürke değgin bir edebiyatı, boı bcl ninıedı. 12 Mart Muhurasmda «Atatürkçü bu ';örüş»cn söz açıhyordu. Daha sonra çeşitli oildirilerae. çeşitli konuşmalarda Atatürkçülüklen başka Isf edilnıedı VetK li ve sorunılu kişiler ağızlarını açtıklannda Atatüi''ten dem vurduiar. Bu içi t>os lâf kalabalığı bıktırıcı bir teoki yarattı. Atatür'.c, Mılü Kurtuluş Savaşının önderi, Cumhuriyetin kurucusu, ulusai bağımsızlığın f5ayrağı: rievrimciliğin sımgesidir elbet. . Anadolu halkı Gazi Pa?»'y. sever.. Ama Atatürkçülükie uzaktan, yakmdan ilgisi olmayanların günde beş kere Atatürkçülükten söz açması hr ımansız politikacmtn halktan oy toplamak için günde beş vakit namaz kılmasından farklı mı? Atatürk'ü tutuculann özendiklen tasizme bavrak yapmak isteyenler epey çabaladılar bu yolda... • Şimdi de işbirlikçi sermayenin politikacılan, yazarları, sola karşı sağın koalisyonu için çırpmır dururken ne yapıyorlar? Atatürkçülük mü? Eusün parlamentoda sağcı partilerin sürüsüne ber«ket... DP AP CGP... Hem sağda, hem solua cınt atmaya cabalayan MSP ile bu partilerin çevreö.naekı bir l sürü yaran ve kalem erbabı: Millet oyunu sağa vermiştir, sağ Jıoalisvon kurulmalıdır.. diye barbar bağırıyorlar. Ne demek sağcılık? Belki yüz kere yazdık. bir daha yazalım: Sağcılık t n . tuculuk demektir. Hangı ansiklopediyi, hansl •jilim Kitabını. nangı sözlüğii açsamz, aynı tanımla karjılaşırsınız Fransız devrinünde kıralcılar parlamentonun sağında cumhuriyetçiler solunda otıırduklan şründen bu yana politika ciünyasına yayılan bn kavTP.m, her ülkede aynı anlama geJir Çok partili demokrasilerde tutucular ve £«riciler. meclis başkanmın sağında. ilericiler ve devrimciler solunda yer alırlar Sağcılık yenıleşmeye karşı olanlarriır, toplumun ilerlemesıni durdurmak isteyenlerdir. es'kıye bağlı oulunanJardır Sağcılığın bir başka tanımı yok. . Peki Atatürk ne du^ünüyordu sağcılara değgin?. Bunu Atatürk'ıin kcndisinden öğrenelim: ' İş Bankasi Kiiltür Yay'ınlan Atatürk Dizisi 20 Numaralısı yeni yaymlandı Kitabın adı: Ellinci Yılda Tarihtcn Gelcceğe. Yazarı: Prcf Dr. Âfet İnan Prof. Dr. Âfec inan. Atatürk'ün defterine sağcılara değgin düşüncelerini yazdığını kaydetmıs. «Sayfa 45) Diyor ki Mustafa JCemal: ; Konscnatör (lutucu) o adamlardır ki. nehrln'suynna elleri içinde muhafaza etmck islerler. onların parmaklarında bir parça çamurdan başka birşcy kalmaz.» İste Atatürk'ün için düşündüğii budur. Simdi: Sağ koalisyon yapalım.. diye çırpınan adamlar Atatürk'ün tanımına göre kimlerdir? O adamlardır ki. nehrin suyunu elleri içinde muhafaza etmek isterler. onlann parmaklarında bir parça çamurdan başka bir ;ey kalmaz ' Buna karşıhk Prof. Âiet İnan. Atatürk'ün devrimcilik (ki solculuktur» için şunları yazdığını 'sayfa 17) belirtiyor: • Devrim hareketlerinde dikkat cdilecek nokta. insan topluluklannui emellerini. fikirleriııi teşhis cttiktcıı sonra, onlara ycnilikleri kabul ettirebilmektir.» 14 ekim seçinılerınde insanımızm emelleri belli oldu; Türk ulusunun yenileşmeye özlemi belirginleşti. Şimdi bunu bastırıp. sağcılar koalisyonu yaparak mı Atatürkçülük taslayacağız? Bunu isteyenler nehrin suyunu elleri arasında tutabilecekler mi? n Dile Getirilen.. Yerim ol=a, Sayın Hacnpulos'un kitabmı baştan sona izleyerek ahntılarla tanıtmak isterdim bu yazınıda Kitap özgün bir görüşle Thukydides'ten, Sophokles'in «Antisone» sinrien, Platon'un Kritcîn» uncîan çevirilerle ve belli kavramlar üstünde eski Yunan düşünürleri ile Atatürk, Mithat Pasa, Namık Kernal. Ebüzziya Tevfik ve Ziya Gökalp gibi Türk düçünürlerini . karşılastırarak, zaman ve mekân ayrılıklarma karşın, bu riüşünürlerin miUet. devlet. demokrasi, özgürlük, uygarlık, külhir, dil ve riın, insancılık. halkçılık görüş ve anlayışlannda benzerlikler. vakınhklar oldugunu açığa vurmaktadir. Hele Perikles'in Psloponez Savaşında riüşen Atinahlara okuriugu Ağıt Nutuk'ta riile cetirilen demokrasi ilkeleri h:ç ama hiç değişmemiştir. Sayın Hacopulos'un bu kitsbını. in?an.hüı*ı değişmez değer ölçüleri üştünde benım gibi kııya knpılabilecek olanlara salık veririm. AltÜst Olan Değerler 1 Tokluyorum tarih bilgüerimi, evet, demnk rasihin .bize ilk örneeini vermekle özlü ilkelerir.i de ışık çizgileri ile çizen Atina kent toplumıından bu yana çok zatnan geçti. dcmokrasi Kİenilen ve bir halk topluluğunun özgüriüğünü, mutluluğunu, insan onumna yakışır yaşaınmı sağlanıaya en elverişli görünen bu düren biçiminin bugün uygar dünyaca yeniden benimssnmesi dönemine geimeden büyök çalkaııtılsr geçirdi toplumlar. Tek kişilerin boyunduruju aîtında inim inim inleyerek kapkara yeryüzu, 'r.s>ranlıkîarında kör değnekleri ile ilerledi halkUr bilince götüren yollardan yüzyıllar boyunca. Sonra uyanış adı verilen bir çağ geldi. iste o çayda kurnariar türedi, iyi'nin değil de. kötü'nün gücanü övcn Machiavelli'ler poiitikanm. yani in5an yöneümırfin o güne kadar olduğu gibi kaba güce değilse de, zekâ güeüne dayanacağım savunan lar. Ne yapsmlar bu adamlat ki, koyu bir zorbalık döneminden çıkmış, onun zeh"ir zemberek özüyle bcslenmi? idiler. inançlan kalmamıştı insanların köle sürüsü gibi kamçı altmda yürüm» yip de. bir gün eşitlik güneşine doğru kanat açabi'.eceklerinc. Onun için hile, yalan, kııınazlık, ne varsa onu öneriyorlardı yöneü'mi ele geçîr» İnsanlık Değerleri Böyle düsünürken aklıma Thukydides eeldi. Atina Sparta savaşlarının büyük tarihçisi, o Thukydides ki P»ıikles'in ağzından Atina demok rasisinin bir övgüsünii vermişti, her dem geçrrli rieğerler sayılıp dökülüyordu orada. ThukvCÎİCÎPS de kendi deyimiyle bir «ktema es aei», yani her zaman için geçerli bir variık, ölümsüz bir ,escr vermiş olmakla övünürdü. Ben böyle düşünurken. gözum bir gazete İlâmna ili'ti: Thukydides'in bu AqıtNutuk'unu Türkçeve çevirmış, yay.ımlıyordu biri. Bu kişi de Aleksan (1) Thukydides Tarihinden Perikles'in Ajfıt Nntkn • tklibaslar. Mukaveseler. Tercümeyi ve Makayeselerı Yapan ve Yazan: Aleksandros Hacopulos. Istanbal 1973. EL KAPISI KAPANMADAN... OKTAY AKBAL Evet Hayır Memur işçi Emeklisi Ayırımı t S en petrolü keser misin? Ben de işçi trafiğini rfurdururum! Oıtakpazar ülkeleri petrol boykotu yüzünde.n blrbirine girdi, her şey altüst oldu. Bu denli bir silâhı niye kullanmamış Araplar şimdiye kadar? Bakalım kim dayanacak sonur.a dek?.. Bu arada olan bize olacak. Almanya, Hollanda, Belçika ve Avusturya'daki işçilerimiz, bir mılyon. Bir anda bunların yurda dör.düklerini düşünün, ne olur halımiz? Pamuk ipliğine bağlı bir rr.utluluk içindeyiz hepimiz! Bol döviz geliyor, işsizler ordumuz iş bulayor, daha bır milyon insan «biz de gideriz el kapısında çalışmaya» diye, umut içinde zaman öidurüyor. Birden koparsa bu hayal, bu düş, bu olanak, ne olur o milyonlar, ne olur toplum düzeni?.. Açık afik söylemiş Alman Çalısma Bakanı: «Almanya Jöçmenler ülkesi cfeğildir. Halen altı mılyona yskın yabancı her tarafa dağ:!mıştır. Avrupa Birliği dışındaki meml^ketlerden işçı getirmemeye hükümetçe karar aldık ve derhal uygularcaya başladık.» Bu, bizi şimdiiik ilgilendirmiyor, çünkü biz 'Avrupa Birliği üyesiyiz, bu daha çok Cezayir, Fas, Arap, Afrika ulkeleri ins?nlarını ilgilendiriyor. Mademki petrolü kestiniz, alın bizder» de karşıhğını! demek istiycr Avrupalılar. Bizi zor rfuruma şokar mısınız, siz de girir. de çıkmaza, •klınız başur.za gelsin! Bjzim Ç^lışma Bakanı, h»ni Almanya'ya gidip de toplantt salorüarı. larmızı badanayla bq^Bİı Mjlduğy. için «%ni öldüreceklcr1» diye sbluğu Ankara'da aıân Bav Erdem isV ralıat bu konudâ: «Bu olağan bir durdurmadır. Bu durumuıv. özellikle Türk işçilerini olumsur yönde etkiieyeceği söz konusu dcğıldtr» diyor. Oysa Türk1? Genel Sekreteri Tunç «Federal Almanya'nın işçi alımını geçici bir süre için de durdurması Türkiye için tehlîke belirtisi olarak dikkate alınmalıdır» diyerek sorunun önernini belirtiyor. Tunç'a göre, «Yurdumuzun selâmeti tehlike kapıyı çalmca değil, çimcîilerden tedbır alınmasına bağlıdır. Başta, hâlâ Başkanını seçememiş Mecli» ve hükümet kuramayan partiler olmak üzere bütün yetkilileri ciddiyetle uyarıyoruz, tehlike yakın ve tahmin edüenden çok daha büyüktür». SözleşmeU işçilerimiz için şimdilik sorun yok. Bir gün, ilerde bir gün, onların da durumu bozulur. Bu gıdişle Almanya ve öteki devletler yabancı işçileri azaltabilirler, giderek sözleşmeli işçilerin de işine son verilebilir. Şu anda tehlike kaçak çalışan kimselerin üzçrindedir. Bir de yurt dısında çalışmak isteyen bir milyona yakın insanımızm... Kaçak işçiler, yani çağımızın parayla satm âhnan köleleri! Hiç bir hakları, hiç bir garantileri olmayanlar, ordan oraya kaçarak gidenler, gizli gizli çalışanlar, her an yakalanmak. her an smır dı§ı edilmek korkusu içindeki insanlar!.. Yeniden başları derde giriyor böylelerinin... Ingiltere'nin Sunday Times gazetesi «Köle ticareti» diyor buna. Almanya'aa yasa dışı, sözleşmesiz, günü gününe çalışan işçilerin sayısı 250 binmiş. Bunlar çofunlukla Türk. Faslı, Yugoslav... Almanya'ya kaçak olarak girmişler, daha doğrusu çağdaş köle tüccarları tarafından getirilmiş, oraya buraya satılmışlar, kiralanmışlar. Böyleleri çok az para alır, yetersiz beslenir, sürekli polis korkusu içinde yaşar. Kenclilerini getirip birtakım kuruluşlara kiralayan köle tüccarları karşısında boyunlan büküktür, hiç bir hak iddia edemezler, hEttâ kazandıklarının bir böliimünü onlara vermek zorundadırlar. Sunday Times, böyle yasa dışı çalışan işçileri, satan örgütlerin sayısı bin kadardır, diyor. Köl© tıiccan yüzlük, binlik siparişler alıyor. Türkiye'den, Fas'tan, Yugoslavya'cten herçeye razı, her sıluntıya ^öğüs germeye hazır insanları köîe süıiileir gibi otobüslerle Almanya'ya getiriyor. Keadilerine karşı koyanları, çevirdikleri dolaplan açıklamak isteyenleri ölümle korkutmak, gerekirse onadan kaldırmak da.bu yeni köl etüccarlarınm marifetleri arasındadır. Evet, gerçekler acıdır. Bir milyon lşçimiz yurt dışında, kimbilir o ikiyüz elli bin kaçak işçinin ne kadan bizım yurttaşımız? bilmiyoruz. Sahipsiz insanlarımızı yazgılanna bırakmışız. Bir milyon kişı daha bekliyor sınır kapılarının açılmasını. Yasa yoluyle. yasa dışı yollarla anayurttan gîttnek, yabancı ülkelerde ekmegini kazanmak, para birikürmek. bol para kazanmak, bütün hayal bu... Almanya'da ve öteki Avrupa ülkelerinde alınan son kararlar büyük bir tehlikenin öncüsüdür. Bakarumız böyle bir tehlike yok der. Türklş Genel Sekreteri var, hem de yakın, çok büyük bir tehlike var, der.. Herkes görüyor geleceği, Türkiye ınsanlanna sahıp olmalı, olabiimeli. ulüsumuz bu topraklarda kazanmalı ekmeğini. El kapılarından gelen ekmek bir gün bitecsktir, ergeç bitecektir. emur emeklileri ile aile kişileri. dul ve yetimleri son günlerde mutlu bir sosyal güvenlik olayının sevinci içinde bulunuyorlar. 8 Temmuz 1971 tarihinde kabul edilmiş olan 1425 sayılı yasanm geçici 7. maddesi geregince Maliye Bakanlığtnca hazırlanması öngörülen Tüzük, 16 Temmuz 1973 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve 1 Kasım 1973 perşembe gününden itibaren de uygulamaya konulmuş bulunmaktadır. Bu tüzüğe göre T.C. Emekli Sandıgı'nca emekli adi malüllük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanlarla, bunların kanunen bakmakla yükümlü bulunduklan aile kişilerinin ve dulyetim aylığı alanlann (genel saglık sigortasının bir yasa ile düzenleneceği tarihe kadar) hastalanmalan halinde, resmi sağlık kurumlannda muayene ve tedavi ettirilmeleri öngönilmüştür. M SOSYAL GÜVEMLİĞE KAVUŞMAK, YURTTAŞLARIN ANAYASAL HAKLARIDIR. NE YAZIK Kİ, BU HAKLARDAxN YARARLANMADA EŞİTLİK ZEDELENİYOR. SON ÖRNEK İŞÇİMEMUR EMEKLİSİ AYIRIMI. Ancak..., işçi emeklisinin, yılla boyu sevınçli, kederü. kıvançU, tasalı yaşamma ortaklık etmis. onunla gülmüş. onunla ağlamış, eve getirilen kıt kanaat para ile eiegüne muhtaç olmadan aybaşının nasıl getirileceği gıb: çok karmaşık ve zor olan bır hesabı yapmaktan türlü hastalıklar edinmiş eşceğizı. hastalandığı anda. Sigorta Hastaneleri yüzüne kapanmakta. çaresizliğ: ile başbasa bırakılmaktadır. Kırk yıl saçını süpürge etmis haremine kısır bütçesi içinde derman bulamayan bu emeklinin, sigortadan kpndısi için sağladığı ilâç ve sıhhi ihtimam da boğazına dizilmekte. erkekliğıne halel getirmemek için buharlı gözlerini herkesten bucak bucak kaçırmaktadır. Hele dullar, hele yetimler... Yürürlükte olan yasalara göre, sigortalının. geride bıraktığı dul ve yetimleri de sağlık yardımlarından yararlanamamakta. eşinin veya babastnın yıllar boyu ödediği primlerle katkıda bulunduğu dev gibi yükselmiş Sosyal Sigortalar Hastanelerine, ne derece muhtaç durumda kalırsa kalsınlar, uzaktan sadece buruk bir acılıkla bakmaktadırlar. Bu durum, modern sosyal güvenlik, hatta insanlık anlayışına yakışmadığı gibi, matematik kurallara da aykındır. Oldum olası nerede cömert, nerede he^aplı olacağunızı kestirmek güçtür. hiç gereği olmayan yerlerde impar2torluk mirası hovardalıg'.mızı savurur iken, hesaba dökülmcsine dahı lüzum kalma^'acak denli bir avuç insan için, içinden g'kılamaz aktüaryel hesaplarla olumsuz lâfazan gerekçeler hazırlar dururuz. Selâhattin TURLA SSK GN. MD. MÜŞAVİKt Geçici 7. madde anlamı içindeki muayene ve tedavi: . A Hekıme muayene ettirilmeV si, hekjmin gösterece^i lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve lâboratuver muayenelerinin yaptırılması, B) Gerekirse sağlık kurumuna yatırılması, C) Tedavi süresince gerekli ilâç ve iyileştirme araçlarının sağlanması, hallerini kapsayacaktır. Muayene ve tedavi giderleri T.C. Emekli Sandığı tarafından karşılanacaktır. Ve yine her zaman olduğu gibi. bir yığın işlem, protokol, formüller, onay, mucip, imza. havale. vs. engellemeleri içinde bile olsa, Devletin memur kullannın, sosyal güvenliğin en önemli bölüniü olan Hastalık yardımlarmdan. aynca bir prim katkısmda bulunmaksızın, yararlanmalan dumanı üstünde sevindirici bir haberdir. Üstüne üstlük, bu yardımlarm; gidişdönüş yolluklan, yemekli yemeksiz içmece veya kaphca tedavileri, diş çekimi, tedavisi, doldurulması, plastik diş protezi yapımı, gözlük camı ve çerç»veleri sağlanması. yenilenmesi, işitme cihazı temini, onarımı ve yenilenmesi, vücut organ protezleri (yurt içinden ve dışından) sağlanması veya yenilenmesi, reçetelerinde yazılı ilâçlann sağlanması, vs. gibi çeşitlerini, Tüzüğün 1925. maddelerinde okuduktan sonra, bu nimetlerden yoksun vergi mükellefi olan veya olmavan önemli sayıdaki öbür vatandaşlarımızın ağızlarının suyu akmaması mümkün değildir. Öte yandan şunu da belirt mek gerekir ki, bu kısa vâdeli sağlık yardımlan. memurlarm, T. C. Emekli Sandığının kurulduğu 1 Ocak 1950 tarihinden beri hasretle bekledikleri ve Sosyal Güvenlik anlamı içersinde sıralanan Anayasal hakiarından biridir. Maliye Bakanlığının ve T. C. Emekli Sandığının, 24 yıl sonra da olsa, bu noksanüğı tamarnlaınış bulunmasını ciddiye almak gerekir» Mevcut Sosyal Güvenlik Kuruluşlan mevzuatında, çeşitli baskı unsurlarına şırm görünmek düşüncesi ile yapılacak tavizli ilavelerin, gün geçtikçe kaza nılmış (müktesep) hak pazarlığını daha yokuşa koşmaktan, sosyal güvenlikte birlik (vahdet) çalışmalarını biraz daha hırçmlaştırmâk ve kanserleştirmekten öte bır yarar sağlamayacağı arHk anlaşılnh? balunrna^tatîır. «Sosyal Giivenlikde Birlik» ilksleri üzerindeki görüşlerimizi başka bir yazımıza bırakarak, bu yazıda, ayrıcahklı sosyal güvenlik uygulamalarından dem vuracağız. Sosyal Sigortalarda 506 Sayıh Sosyal Sigortalar Yasası'nın 36. maddesine göre, iş kazası veya meslek hastalığı gelır; yahut maluliük veya jaşlılık aylığı almakta olanların, 1 Mart 1965 tarihinden beri, ilâç bede linın •o2O'sini kendileri ödemeleri kaydı ile, sadece ayaktan tedavi ieri, 3 Kasım 1969 tarihmde getirilen bir değişiklik ile de, hiç bir masraf ödemeksizin süresiz bir şekılde ayaktan veya yatınlarak muayene ve tedavileri sağlanmaya başlamıştır. Sosyal Sıgortalardan Maluliük veya Emeklilik (Yaşlılık aylığı almakta olanların kendilerine yapılan Sağlık Yardımlan: A) Hekime muayene ettirılmesi, hekimin göstereceği lüzum Uzerine teşhıs için gereken klınik lâboratuvar muayenelerinin yaptırıfması ve tedavisinin sağlanması, B) Teşhis ve tedavi için gerekirse sağlık müessesesıne yatırılması, ~.~ı Tedavi süresince gerekli llâc ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması, haüerini, bir siireyle kısıtlı olmaksızın, kapsamak tadır. Buraya kadar eklenecek bir husus yoktur. Okuyucu Mektuplan Usak %T«/«> Efendi , . An a Okulu'nun Halh Uşak'ta 19671968 öğretim yılından beri faaliyettP bulunan Türk Millî Eğitimine bağlı, adını halen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Orhan Dengiz'in rahmetli babasından alan merkez Bir Eylul Ilkokuiu Müdürlüğüne bağlı bir ana okulu vardır. Okulun gayesi 37 ya'ş arası MüdOrluğü, m i z M i u i E ğ ü i m çocuklara ilkokul öncesi eğiVali, ve hatta 14 Ekim seçimtiıni vermek, ailede anne V3 lerinden önce seçim bölgesi obabanın çalışmasiyle hissedilan üşak'ta bulunan Milll Eğilen çocuk bakımınm daha emin tim Bakanına bu aksaklığı deellerden ve külfetsiz olarak taylanyla anlattığımız halde giderilmesini sağlamaktır. Okul bugüne kadar derdimizle kimda 2 öğretmen bulunmaktadır se ilgilenrhemiştir. Üstelik birisi 34 yaşlarındaki çocukOkul Müdürünün Okul Koruların diğeri 56 yaşlarındaki ma Derneği Başkanı olan ve çocuklara terbiye ve eğitimiyle politika ile uğraşan bir kişi görevlidir. Okul ücretlidir. Açıtarafından desteklendiği açıklışmdan 19731974 ders yılı balıkla bilinmektedir. şına kadar velilerden alınan Cumhuriyetimizin 50. yılında aidat 100 TL. iken bu ders yıAtatürk ilkelerine göre eğitim lı başiüda aidatlar 150 TL. sına yapan bir rtıüessesenin bu şeçıkarılmıştır. kilde politik ve maddi menOkul yönetmellğine göre velaatlere âlet edilmesi ve az da lilerden toplanan bu paranın olsa bu okulu bu hale getiren beslAıme, temızlik ve eğitim bu kişilere acaba kim ne zaaraçiarına harcanarak çocuklaman dur diyecektir. ra geri döndürülmesı gerekBiz veliler sesleniyoruz. Ey mektedir. Ancak biz velıler oSayın Milli Eğitim Müdürü, kulun yönetiminden kati suEy Sayın Uşak Valisi ve de rette memnun degiliz! Şöyle Ey Sayın Milli Eğitim Bakanki! Bizden toplanan bu paralığı bu konu üzerine kısa za•Jarm yukanda belirttiğimiz şemanda eğiimenizi içtenlikie iskilde harcanılmadıgı gSbı okul ter saygılanmızı sunarız. müdürü tarafından keyfi harcaÇocuk velilerj adına nıldığı ve söylentilerı velıler bir veli UŞAK • ve halk arasında yoğunluk kazanmıjtır. Okulun hali içler acısı durumdadıı, çok eski olan okul binasına senelerden be ' ri bir boya bir badaha "bils yaptınlmamıştır. Biz veliler olatak çocuklarımızın hastalanmasmdan ve bu mağdur olmalarından huzursuz olmaktayız. Uzun'süreden beri durumu intikal etürdiği BağKur Transıstör Satınalmacaktır PTT Fabrika Müdürlüğünden Idari va teknik çartnamesine göre, 2000 adct AD1Î9 Transıstör, kapaU yazılı teklii alma usulü ile satın almacaktır Bu ışe ait şartnameler normaı çalışma gün ve saatlerinde tstanbul / Ümraniye'de bulunan Müdürlüğümüa Malzeme Amirliginden 25. TL. rnukabilinde ahnabilir. Teklif mektuplan en geç 14.12 1973 tarihine rastlayan Cuma günü saat 15'e kadar Malzeme Amtrliğimize makbuz mukabili teslim edilmeli veya aynı gün ve saatte Malzeme Amirliğimizde bulunacak şeülde posta ile gönderilmeudir. (Basın: 26793) »799 Çiçegi burnunda taze bir Sos, yal Güvenlik Kuruluşumuz daha var. o da «Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sos yal Sigortalar Kurumu»dur. Bu kuruluşta sadece uzun vat*eh (Maluliük, Yaşlılık ve ölüm) sigorta kollan ele alınmış, Hastalık Sigortası yardımlan ön görülmemiştir. 1479 sayıh BafKur 4YaSası'nın bu güdük yapısınm, planın öngördüğü tedbirlerden önce, tamamlanması sağlandıktan so^ra, Sosyal Güvenlik kuruluşlan ara, sında norm' ve mevzuat paralelliği yönünden insan onuruna yakışan bir asgarî müşterekte birleşme olanaklan ancak o takdir de araştınlabilecektir. Oysa ki, BagK.ur'da hiç yer almamış bir sigorta sisteminin, T.C. Emekli Sandığı veya Sosyfcl Sigortalar statüsüne göre standart yaklaştırmasını yapmak bugün için olanaksızdır. Boğaziçi Köprüsünün mühim eksikliği Yerjüzünrieki bütün büyüh köprüler, akarsuların, göllerir. ye hattâ denizlerin iki yakası nı birleştiren, dağlar arasında ki uçurumlardan, yârlardangeÇit sağlayan,. ınsanoğlu elinder çıkma, yapımi hesaba ve fenne •dayanan eserlerdir. Amma, onlann içinde hiç bir tânesi daha yoktur ki, bizim Boğaziçi köprüsü cibi. dünyanın iki kıtasını birbirine kenetlemek' görevi> ni üzerine almış olsun... Bu' itibarla, bu büyük eserimizin, dünya köprülerine üstünlüğü, bu özelüğmden doğmaktadır. Amma, gelin görün ki, şu günkü hâlde. biz bu köprünün özeyiğini yabancı gözler, de uyaracak, turistik ilgiyi arttıracak hiç bir Ukaz işareti) ne sahip değiliz. Bu ki, gâyet kolay uygulanacak bir kaç büyük boyda tabelâ ile mümkün ' olabilir. Köprünün her iki yakası giriş ve.çıkış mevkileririe, yolcunun ayak bastığı fkıt'a) nın muhtelif batı dillerindekl adı yazılı büyük boy tabelâlar dikilmek suretiyle. Örneğin, Ortaköy ciheti yakasına; ok işareti ile 'European Continent • Con tinent ^uropeen) ve Anadolu yakasına da (Asiatic Continent Asia Minor Continen Asiatique, Asie Mineur) veya Anatolie gibi... Kendimizi yabancı gözü ile görmekle. noksanlıkve kusurlanmızı daha kolay gidermek fırsatmı elde etmiş olmaz mıyız? Derin saygılarımla, ' Hsldıın Çalıkoğla İstanbul Sonuç Kalkınma çabası içindeki her ülkede olduğu gibi yurdumuzda da Sosyal Güvenlik alamnda ivedilikle çözüm bekleyen pek çok sorunlar vardır. S&nmlanmızı, güler yüzlü, huzurlu yurt&ş sayısmın çoğalması hedefine döntik bir seleksiyondan (önemine göre seçrne) geçirmek zorunlıîluğundayız. Ayni ülkenini millî gelirine yülarboyu katkîda bulunmak için çırpırtnış insanlara sosyal refah hizmeti dağatılırken, raemur emeklisi, banka emeklisi, işçi emeklisi. BağKur emeklisi, dulu, yetirai gibi, sonucu küskünlüğe dönük. imrenme verici ayn calıklar yaratmamak, çeşitîi nedenlerle ortaya çıkmış bulunan ayncalıklan da hiç vakit kaybet , meden ortadan kaldırmak için harcanacak çabalan sokak huzurunu, tarla huzurunu, işj'eri hu zurunu, fabrika huzurunu, okul huzurunu topyekun toplum huzu runu sağfayacak kutsal çabalar olacaktır. Büyük Atamızın, enerjl dolu sözlerinin. Daslanmış kulaklanrnızda derin izjer bıraktığı şu son günlerin hqyecanı içinde bile olsa, Türk çahşkanlıgının, Türk şefkatinin bütün bunlan başarmaya yeterli Olduğu lnancımızı ulusça değerlendirmek İçin, tö renlik «iöylevlerimize ^adakati mlzi sık gık hatırlamamız gerek mektedir. BELGELİ ÖĞRENCİLER „ 20 Kasım 1973 tarihinde üniversitelerimizde derslere başlanacağı Ijalde 2. ve 3. sınıfa gel miş puân durumlan dolayısıyle bu kadar sen» emek verdikten sonra belgeli' duruma düşürülen tbinierce öğrenci kol lanndan tutularak sokağa anl, mak tehlikesiyle fcarşı karşıyadır. Bu vazi$et 'karşısında öğrenc::er şaşkın, veliler de perişan durumdadır. Bir tara'f tan liselerde belge kaldınlır* ken fakültelerimizin. bazıjannda'ders gecme usulü tatbik ediliyor, bazılarında ise sınıf geçme usulü uygulanmaktadır. Bu keşmekeş devam edip gidiyor. Ayn ayn tatbik vlilen yö netmejikler Üniversitelerarası Kurul Yönetmenlikleri birlcştirilerek bu arada öğrencıleri bu müşkü] durumdcn kurtarması icap ederkeo bugüne kadar hernângi bir*çahşma yapılmamıştır. Bu arada öğrenciler heder olmaktadir. Öğrenciler perişan, .veliler de ıstırap içmdedir. Cumhuriyetimizin 50. yı:ında bu durumdaki gençlerimizin kurtanlması için Milli Eğıtim Bakanlığının ve Üniver s:telerarası Kurulun alâkasını 'bekliyoruz. Saygılar. <t«lm TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'dan Ortaklığımız ıhtiyacı olarak 21 kalem etiket bastınlacaktır. Muhammen bedel 476.800, TL.'dır. Geçici teminat 14304, TL.'chr. Kapalı zarfla teklu* mektuplan 8/Aralık/1973 Perşembe günü saat 15.00'e kadar Gümüşsuyu Caddesi Dersan Han Ko: 90 daki Ortaklığıraız Malzeme MüdurlüSü'ne verilecektir. Şartnsmeler avnı adresten temin olunur. Ortaklıfımız 2490 sayılı Kanun'a tabi değildir. 4 Plan Üçüncü Beş Yıllık Kalkmma Planı 1973 yüı programının «Sos yal güvenlik» ile ilgili kısmmın 3, 4, 5 ve 6 sayılı tedbirleri; Sosyjl Güvenlik kuruluşlarının uygulamalan arasındaki norm denfesizliklerinin (riderilmesini, bnnlar arasında mevzuat yaklaştırmalannın sağlanmasım ve bu kuruluşlann mali bünyesinin düzeltilmesini öngörmektedir. Bu tedbir, Birinci, Ikinci ve Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planlarmın Sosyal Güvenlik Bö lümlerinde ısrarla ve önemle yer almış olup, dağınık Sosyal Güvenlik Kurumlarının; Banka ve reasürans şirketlerinin Sosyal Sigorta sandıklan (26 adet), Bağ Kur, T. C. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumunun birleşUrilrnesi amacına yöneltilmi; bulunduğundan, bu vadideki çalışmalann yapılması emredilen ortamda, yukanda sıralanan Sos yal Güvenlik Kuruluşlarının mev zu&t yaklastınlmasını güçleştiren ayncahklann ivedilikle giderilmesinin lorunlu olduğu kanı İLÂN DSİ XIV Bölge Müdürlüğü Ömerll Barajı İnşaatı Başmühendisliğinden 1 ömerll Pompa îstasyonlan Enerjl Besleme Merkezi için, ilgili emanet komisyonunca teklu* alma usulü ile 1 adet disjontör satın almacaktır. 2 Ihale 14.12.1973 günü saat 14.00 de Başmühendisllgimlz (Cevizli Tugay Yolu No: 67 Kartal • Istanbul) adresinde yapılacaktır. 3 Işin geçici teminaü 21.950^)0 TL.'<Jır. 4 thaleye girecekler en geç 7.12.1973 günü mesa! saatl sonuna kadar iştirak belgesi almak için Başmühendisliğimize müracaat edeceklerdir. Durumu uygun görülenlere. iştirak belgesi ne birllkte ihale dosyası 100.00 TL. mukabili verilir. 5 îştirak belgesi alabilmek için lştirakçiîerln: a) Bankadan alınmış malî yeterlilik beıgesl b) 1973 yılı vizesini taşıyan Ticaret Odası vesucssı, ibraz etmeleri gerekir. 6 Teklif zarflan ihale günü saat «.Offye kadar BaşmUhendisliğimiz tdari tşler Şeflifine teslim edilecektir. Postadakl secikmeler göz önünde tutulmaz. 7 Komisyonumuz 2490 sayılı kanuna tAbl olmadıgından ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (Basın: 26447) 9803 tındayız. CBactn: 2665» 9802
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear