Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 23 Kasım 1973 Mğ ltabı, kimi satırlann altını çirerek, isaret• ler koyarak, notlar aiarak mı okumalı, • • yoksa tertemiz, el değmemişçesine yeni tutmaya çalışarak mı? Orta yolu yeğleyip, kitsp okurken yanlarmda kâğıt ka'.tm bulunduranların durumu elbette sorunun en uygun çözücıünü getirir, ama böylesi bir tutum da okumaya gereğinden çok, heves kırıcı bir cidtiivct getireceği için, kitapla aramızdaki ijtenliği, dostluğu bozabiiir. Geçen gün evde bir kitap ararken, elime «Fransa Üstline Deneme» adlı, Erhest Robert Curtius'un yaztfığı, rahmetli Sabahattin Eyub oğlu'rmn dilimize çevirdiği. 1953 yılında I=tanbul Ür.iversitesi Ed»biyat Fakültesi yayınları ar<isında basılmış olan kitap geçti. Baktım, üle eî.uyuşumda (kimbilir hangi yıl?) bir çok satırlann altını çizmişim, ama neden çizdıeimi iki iiç sözcükle olsun. sayfa yanlarında belirtmediğim için, o satırlann o zaman bende ne gibi düşünceler uyandırdığını, bir çok yerde, bulup çıkaramad"ım. Kimj yerde ise yakalayabildim bunu ve ipin ucunu kaçırmamak, ba?ka bir deyişîe. geçmişteki düşüncelerimle bugürıkuler arasında baglantılar kurmak, kuramEriıâım zaman yeni düşünceler ardına düşüp kendimi sorguya çekerek, kitabı yenidert canlı kılmak için baştan b.aşladım okumaya. Bir kitabı okumak, onur.la aramızda karşılıklı bir alış veriş, heyecanh bir didişmeye varmadıktan sonra ncye yarar! Fransa'yı bir yabancı gözü ile ve böyle olduğu için de onu daha iyi görme. daha nesnsl biçirade anlama olanağını kullanarak inceleyen E. R. Curtius, uygarhk, kültür, uiusçuluk. evrenselük gibi konuiarda. s:k sık Alman düşüncesi ile Fransız düşCncesi arasında karşılaştırmalara yöneliyor, böylece ineelemesini hom kendi için, hem okur için daha üginç, daha canlı kılmış oluyord"u. Iste ben rîe oruın yörıtemine kapılarak, bu karşılaştırma işine kendimizi de kattım ycr yer. Okurlarıma, bu yazımda bur.lardan bir •kaçını verrr.ek istiyonım. Tann ve Hıristiyanlık için savaşan, Tannnm şövalyesl Charlemagne'cian söz ederken yazar: «îşte Fransız ulusal bilincirvin kendi kendine ilk verdiöi biçirr.in en karakteristik yanını bu snlayışta gorüyoruz. Ulusal amaç ayrtı zamanda insan; bir amaç oluyor. Fransa bütim Hıristiyanlık âlemi için savaşıyor.» demektedir. Osmanh Türklerinde do böyle İç içe girmiş iki amaçtan niçin söz edilmesin? Müslü Olaylar ve gorüşler dar onîara da düşer; onlsrı» bana karşı nanlıları tutuyorlar.» Yu KARŞILAŞTIRMALAR Melih Cevdet ANDAY manlık ve Osmanhlık için savas, birbirinden ayırt ediiemeyecek iki yanh bir savaş değil miydi? Ancak bir Müslümanlıkta gerçi kavmimize bu anlamda insansal, evrensel blr amaç bulmuçuz, ama dini ulusa'.laştıramadıgımız için sonunda Tann için savaşmaktan vâz geçtik. Ba=ka bir deyişle, tarih bize ulusa! adımızı çok daha geç verdiği için. dinsel anlamdaki bir evrensel atılım, ulusal karakterimizin oiuşumunda, uygarlığımızın kurulmasmda. bizi boyuna açık verir bir duruma düşürmüştür. TJygarlığımlzın tarihini, Batı iilkelerinin tarihi ile karşılaştınrken, her iki yanda dmin oynadtğı faıklı rol üzerinde durulması gerekeceği knnı?ındayım. Bir bakıma Batı uygarlıgı, kilise i'e savaş'.m sürecine indirgenebilir, ama bıı sava.şım. Curtius'un da anlattıâı gibi. ulusalhkların doğuşunu da içermektedir. Bizd'e ise ulusal biüncin ilk ve seçik anlatımı ancak layik dönemimizde ortaya cıkıyor. karşısxnda. Aya=ofya'mn kubbesinden başk» bir şey yoktu görünürrie. Hani Bizans'ın sanatçıları, nerde Italya'daki yeni düşünceler? Bundan ötürü d'eğil midir Fatih'în Italya'dan ressamlar getittmeH? Osmanlı. yarışacak bir şey bulamadan koydu kendini ortaya, Istanbul'da. Burada. yine bizi çok ilgilendirmesi gereken blr konu Ue karşılaşıyoruz. Şöyle yazıyor Curtius: «Fransız, Italyan'ı geçmek isterken, bir yar.dan da antikitenin eğemenliginden sıyrılmaya çalışmaktadır. Ulusal gururunu, Roma"dan miras kalmış bir kültür doyuramıyor. Bunun sonucu olarak tarih stkı bir teftişten geçiriliyor. Deniyor ki... ta eskilerden Fransa • çok ileri bir kültür içinoTe yaşıyordu. Hattâ YunarJılar onların okulunda okumağa gelmişlerdi. Bu iddia bir Galya efsanesini, Yunan ve Roma tarihinin yerine koyuyor. Hektor'un oilu Francuî'un, Capet hanedanının atası ve Paris'in kurucusu oldugu ileri sürülüyor. Fransızlar Hektor'un nesli olmak itibari ile kendilerini iosınlığın beyradesl sayıyorlar.. Gelin de Montaigne'in II. Mehmet için yaıdıgı şu sözleri arumsamayın: cTroya, Helena ve javaşları bclki de olmuş şeyler değildir: ama onları bildiğimiz kadar neyi bilebiliriz. Çocuklanmıza hâlâ Homcros'un üç bin yıl önce uyrfurmus olduğu adlan veriyoruz. Hektor'ur., Akhilleus'un adını kim bilmez? Yalnız birkaç sov değil. ujusların bir çoğu ksyr.aklannı bu masallardan arıyor. Türklerin padi^ahı II. Mehmet, Papa II. Pius'a sunları yazrn:ş: Italyanlarm bana düşman olmalarına jasıyortım; biz de ltalyanlar gibi Troyalıların soyundaniî. Yunanlılardan Hektor'un öcünü almak benim ka Giysi Devrimi Filân.:: Doğrusu. aranırsa, II. Mehmet ile Hektor arasında böyîe bir tarihsel bağ kurmak, Hek'or ile Capet arasında ilişki kurmaktan çok diha kolay ve çök daha oygundur. Ama bugün bile Anadolu nun esk: tarihine boş verenlerin, bunun ne demek olduğunu anlamayanların durumu, bizi yalnız yurdumuzun toprağında tarihsiz bırakmakla kalmıyor. ister istemez mirasçısı olduğumuz eskı Anadolu uygarlıklarınm. söz gelişi Fransa'da kendisine kök arayan bir ulusal düşünüş tarafmdan nasü kapışıldiğını göstermekle, ibret verici bir karşılaştırır.aya da yol açıyor. Konu genişt'.r Şuncasını ekleyivereyim: Türkiye Sanatı Tarihi adlı yapıtında Yüksek Mimar Doğan Kubaa, bugün Orta Anadolu köy konutu min.arisinın tıpkı Hitit m:marisi olduğunu yazmaktadır. Daha sonra çok geleceğiz bu konuya. • Fransa Üstüne Dencme» adlı kitabjn sayfalarından birinde. 1831 yıllarının Fransa'sı anlatılırken şu satırlar beni durdurdu: «Nihayet bu devir SaintSimon'un nıanevî vasi\"etinden hızını al»n bir fikir hareketi içinde, bir takım gelişi güzel felsefe spekülasyonlarının çok derin bazı iktisadi sezişlerle garip bir şeküde birleştiği devirdlr. Bizzat SaintSimonizm rir bir dindir: yeni bir Hıristiyanlığın başladığını ilân ediyor. Bu dinin okunduğu kitapta, vücudun haklarınm iadesi, elbise inkılâbı ve ayrı zamanda banka tcşfciiâtı ve demiryolları projesi jazı4ıdır.> Bizdeki bir takım hareketleri «Gıysi devrimi filân.... diye küçümseyerek karşılayanları anımsattığı için, fcu •atırları okurken. Fransa'nm niçin övülılüğünü •nlatmakta tereddüde kapıldım once Sonra düfündüm ki, daha tarihimizin nereden be;ladığını »çık, seçik olarak bilmeden, geçirdiğimiz çeşitli uygarhk döncmlcrini kavramdan, günümüzü «nlamak elbette güç olacak'ir. Yazımı bitirirken, uygarlık ve, kültür konu5una da kısaca dokunrtjaktan kendimi alamsyacağım. Bızde, kültür ulusaldır, uygarlık evrenseldir denilerek bir ikilik. bir karşıtlık biçiminde ele alınmış olan bu iki kavram. Curtius'un kitabmda, tam tersine, birbirini tümleyen iki öga olarak anlatılmaktadır: Uygarlık ın^anlığın. toplumun yükrelmesidir, küitür ona bilin^.i ve sanatı katar. Hatîâ evrensel olan uygarlA, ulusal kühürü hem yaratır, hem de onun tarafından aşıhr. Üzerinde dur'ulacak bambaşka bir konu. Kırk Yıl Ara İle Fransız Rönesansının. Sekizinci Charles'in îtalya seferine giristiği 1494'yılmda başladığınt ileri süren yazar, bu dönemde de evrensel bir düşünüşün nasıl ulusallaştırıldısını şösteriyor, «Rönesansın dehası ile temas eder etmez Fransız diişüncesi, ltalyan sanat ve kültürüne daha yüksek bir kültürle karyılık vermek isteğini duymuştur,» diyor. Burada da ister istemez II. Mehmefin Istanbulu aldığı 1453 yılını dü.şünmemek elde değüdir. Ancak Fatih Sultan Mfh' met, Bizans'a girdigi zaman yıkık, yoksul, yarısılacak bir küîtürü olmayan bir kent buldu SUÇ MU GENÇ OLMAK ? OKTAY AKBAL Evet Hayır Enerji Sorunu ve Fransa'daki Kurum Türkiye'ds enerji, özellikle elektnk bir büyük sorun olarak ortada ik?n. KDF'nin (Fransız Elcktrik Kurumununt konu edilmesı anlamsız görünmekle beraber, TEK'in (Türkiye Elektrik Kurumunun) sorunun çörül mesine dair girişimleri arasında EDF ile işbirliğine uzun yıllar yer veHldiği için enerji ve elektrik bunalımı ile her gün daha yoğun ılgıîenmekte olan kamu o>una, bu konuda bilgi vermenin yararlı olacağmı düşündük. Türkiye'ye kredı veren uluslararası kuruluşların, enerji ya tırım projelerınin finansmanı için öne sürdüğü koşullar arasında TEKnun reorganizasyonu da yer aldı ve 1970 yillarında Avrupa Yatırım Bankası, TEK'in reorganizasyonu için bir hibe ayirarak Türkiye'nın de üzerinde mutabık kaldığı EDF idari ve teknik yer.ileştirme k da projeci olarak görevlendırdi. EDF, Etibank'ın talebi ile Tür kiye'nin enerji kaynakları ve Tiİrkiye elektrifikasyonuna dair yirmi yıl kadar önce geniş bir inceleme yapmış, önemli öneri leri içeren büyük hacimll rapor vermişlerdi. Burada, kanuni içe rlği, idarenin geleneksel anato misini, idarecilerin düşüncelerini, duygusal savlannı, yeniles tirmeye yetenek ve olanaklarını analiz ettiler: ve Türkiye koşul lan ile mümkün olan ö!çüd« tu tarlı teknik ve idari bir yeni yapıyı öneren bizce degerli, 6nemli bir rapor verdiler. önerilen yapının geçerliüğini, yararlılıgmı, ulusal şartlarla tu tarlılıgını, buna yakın ve ben zer EDF b'rgütünü, çalısma metod ve tekniklerinl, konularını, elde ettiklerı sonuçları göster mek ve yeni yapının bu suretle uygulanmasını kolaylaştırmak amacı ile hibeden karşılan rr.ak üzere 100 Adam/ay bir eği tim öngörüldü ve 1972 kasımından baslanarak anlaşmanın sonu olan 1973 haziranına kadar 60 Adam/ay kontenjan eğitim olanağı kullanıldı. Bu yazı, söz konusu egitimde, EDF kuruluşlan, teknik ve idarî elemanları ve ulusal heyecan motifi açıkça görülen basanlı çalısmalan ile yüx yüze yapılan gözlem ve izlenimlerin bir kısmını içine al maktadır. EDF'e dair bilgi verilirken TEK ile bazı karşılastırmalann yapüması olağandır. 6 er.ç olmak bir suç mudur? Öyle galiba!.. Kuşkular yaratan. güven uyanciırmayan, nerdeyse •cıüşman» sayılan bir yurtta.ş «genç» adam... Yannjrnızı o kurmay8CEk, geleceğimizi o yapmayacak', bu yurt sanki onun değü, bu ulusun yazgısmdan o sorumlu değil!.. Üniversıteli gençlerle konuşuyonım. Istanbul Üniversitesinuı Beyazıftaki giriş kapısında hâlâ sivil resmi polisler bekiijoımuş,, kimiık kartı gösterılmeden içeri gecilmiyonnuş, koskoca üniversitenin dört giriş kapısından üçü hâiâ kapalıymış. Sıkıyönetim kslktı, olağanüstü yönetim bitti. genel seçimler yapıldı, çok partili demokratik yaşama dör.dük, parIament:ı düzeni, czgürlökçü demokrasi dedikleri bir diizenin içindejiz. Basın czgürlüğü '•ar, üniversite özerkliği var kişi özgürîüğü var, >r.ayasa güvencesi altındayız... Övleyse niye sıkıyönetin altırüaymışız gibi baskılar altında yaşatmalc yüksek öğrenii gençdğini? ' • Hukuic Fafcuaesi son sııuiındayım» dedi genç sdam. «En kiiçük bir iş :çin koca bahçeyi baştanbaşa geçip Hürriyet Alanı'na açılai kipıöan çıkmak, ordan geri dönmek zorundayız. Kapıdaki Mvıllerin kuşkuiu bakışları altından geçerek, girişte çıkışla k'.mlik belgesi göstererek.» Hiç işiniz düştü ınü bilmğm. O kcra kapıdan geçmek ajTi bir törenle o ! ^ g | Kuşkulu gözlerle bakarlar size. SanKi bir Ghetto'nun giriş kapısı' Bir arkadaşımzı görraej'e gidiyorsunuz, oğ'unuzu a n yorsunnz. Kontroldan geçerek, kimlik göstererek... Niye? Yersiz birtakım kuşkular hâlâ silinmeraiş diye... Ne oluyoruz? Olağanüsrü dönemi, sıkıyönetiıni sürdürecek miyiz htp? Türkiye bir «polis devleti» olarak mı görü. necek dünyaya? Yarının hukukçulan, iktisatçıları, doktorları sürekli olaai gözlenecek, izlenecek, kapı önlerinde sıkı kontroldan mı gectceic durmadan? Bitmeyecek mi bu «Istersek Üniversitenin temeline bile gireriz» anlayışı, bilim adamlan. nı «kara cüppeliler» saymak anlayışı? Gençleri bu yuraun en değerli varlıkİEn olarak bagrımıza basacağımıza, sorunlanra, dertlerini benimseyeceğinsize, onları acılara, üzüntülere, ıstıraplara ıteîemek, elimizden gelen bu mu yalnız'' Gençlik siyasal yönetimde söz sahibi olmak istiyorsa, mitinglerle, gösterilerle sokaklarda huzursuzluğuna çare arıyorsa bunu önlemenin çaresi baskıya girişmek midir, irili ufaklı cezalarla onları susturmak mıdır? Hem niye genç yurttaşlar siyasal yönetim sorumluluğundan uzaklaştınlsm? 18, 1920 yaşındakilere seçmek, yirmi beş yaşından yukarı olanlara seçılmek oîanağı tamnmasın? Genç bir ulusuz biz, nüfus çogunluğu gençlerde. Ama yaşlıların sözü geçiyor yalnız Gençleri istedikleri biçime sokmak, istedikleri anlamı vermek çabasmdalar. Yaşlı, genci anlayamadı mı, suç gençtedir! Ille de babanın, dedenin benzeri olacaktır genç adam! Bir gün gençler de yaşlanacak, yönetme sırası onlara da gelecek deyip kendimizi avutuyoruz, genç yurttaşları susturmaya kalkışıyoruz. Büyük haksızlık bütün bu yapjlanlar. Genç, üniversiteye giremez, yığılır kalır kapılarda, sınavların sorulafinı çaldırıTÎZ, tekrar tekrar heyecanlı sınavlar vermek zorunda kalır, en küçük yakmmasını en haklı bir tepkisini ezeriz sopalarla, coplarla, daha beter yöntemlerle... «Üniversite özerktir, bilim özgürlüğü vardır, işkence Anayasa'ya göre yasaktır, okumak her yurttaşın hakkıdır» diye yazılar yazarız, yasalara maddeler koyanz, söylevler çekeriz bu konuiarda... Sonra bir genç arayıp da bulamazsa bunları, köpürürüz kızgınlıktan! Nedir o üniversitelerin, yüksek okullann kapılanndald nöbetçüer, kontrolcular? Kimin gençliği bu, hangi ulusun yüksek ögrenim gençüği? Niçin bu güvensizlik, kendi aydın gençliğimize karşı beslediğimiz bu kuşku? Özgürlükçü demokrasi denen bir düzende üniversite kapılarına çifter çifter nöbetçi dîkilmez... Türkiye'mizin geleceğini ellerine bırakacağunız genç yurttaşlarımiza karşı yanlış, çirkin bir işlemdir bu... Genç yurttaşlannuzın da en az bizler kadar bu ülkenin, bu ulusun, bu cumhuriyetin bekçileri. sahipleri, korujnıculan, yaşatıcıları olduğunu düşünmeliyiz... En az yaşlılar kaâar, en az!.» ENERJİ SORUNUNÜN HALLÎ İÇİN ALINACAK TEDBİRLER YANINDA TEK'NA İŞ YAPMA OLANAĞINI AJRTTIRMA YOLUNDA DAHA ÖZGÜR STATÜ DE SAĞLANMALIDIR tır. Bugün TEK'in planlaması hidrolik kaynaklara öncelik ver mpk, zengin linyit rezervlerıni değerlendirmek yönünde oluştu : rulmıktadır. Yatırımları EDF, 1971 yılında 6 milyar TL. üretim: 1,8 milyar TL. lletirtı; 4,5 milyar TL. dağıtım tesislerine: i milyar TL. araştırmalara olmak üzere toplam 15 milyar TL. yatırım yapmıs ve sadece 1971 yılında 1570 MW ter; mik ve 200 MW hidrolik olmak üzere nerede ise. Türkiye'nin 50 yılda eriştifii güce yakın, ilâve üretim gücünü işletmeye açmışlardır. 150 milyar TL.'yi geçen varlığı ile beraber EDF'in bütçesi 200 milyar TL. civarındadır. Yatırım için yabancı memielfct kredisi kullanmamıştır. Yatırımın %60 kendi bütçesinden 0 (i40'ı memleket içi istikrazdan karşılanmıştır. Yatırım çalışmalan uzun ve ekonomik etüdlere dayandınlmakta, iyi planlanmakta ve termin programı çok disiplmli yürütülmektedir. TEK, 20 milyar TL. varlıga sahiptir. 1972 yılı bütçesi 20 milyar TL. sermayenin ödenmiş kısmı ile beraber (yaklaşık 3 milyar) 1972 yılı bütçesi 9 milyar TL. görünmektedir. 1972 yılında 560 milyon TL. üretim; 495 müyon TL. şebeke, 41 milyon TL. öbür tesislere olmak üzere tiili 1 milyar TL. civarında yatınm yapmış, bunun 403 milyon TL.'sını yabancı krediler den, 60 milyon TL.'sını memleket içi istikrazdan karşılamıştır. Üçüncü Beş Yıllık Planda, 25 yıl sonra, 65 milyon nüfuılu Tür kiye için 1990'da hedefler, 20.000 MW. kurulu. güce, 125 milyar Kwh. üretime ve 1900 Kwh kisi tüketime ulaşılması oiarak saptanmıştır. Fakat yine de yirmi beş yıl gonra kişi başına 1900 Kwh tüketim, bugünkü 3.000 Kwh Avrupa ortalaması tüketiminin 1.000 Kwh altında olacaktır. Üçüncü Beş Yıllık Planda toplam tabit termaye yatırımının ancak %8'inin elektrik enerjisi yatınmlarına (23 milyar TL.) aynlabildigi kaydedilmektedir. Üçüncü beş yıl tonvnda bugünkü gücün %70 artısı ile 3600 Mw güce ulasacağı hesap «dUmektedir. Sadi BAYPAR TEK PAZARLAMA ŞB. MÜDÜBÜ netleme, yönetme ve ölçme için matematik metodlar, karşılıklı güven, beşeri ılişkılerdeki ölçü ve nezaket. yabancı toplumlarla ve teknolojilerle geleceği iyi planlanmış iliskiler, kendilerine güvenli bağımsız poiitika, ulu sal onur, gıpta ile dikkatimizi çekmistir. TEKte 2.000 MW gücü, 20.000 km. şebeke örgüsünü 10.000 kisi işletir. Işletme EDF'e nazaran »o 100 pahahdır. Vasıflı kjdroda istikrar yoktur, üçret kifajetsizligi dolayısı ile ıhtisas ve ileri teknoloji yerleştirilememekte, eleman temininde güçlük çekilmektedir. Bu, stratejik ve teknik bir kurum olan TEK için hayatî sorundur. mı bes yıl önceki 8.000 MW gücü 40.000 MW'«, 20 mılyar kwh yıllık üretimi 150 milyar kuh'a ulastırarak ener.îiyi Fransanın gücü ve güvenliğı halinp getir n^^rdij^^^^ . Blrıncılenerjî ka>Tialcları iti ' ban ile dışa bağımlılık konusıında titiz bir strateji izlemek tedirler. Hidrolik potansıyelin lımıtini kullanmışlardır, tabiî gaz, katı yatat öz kaynaklarını zorlamakta, nükleer enerjiye ağırlık vermektedirler. TEK'e ve Türkiye'ye gelince 2.000 ?.IW civannda kurulu güce, yılda 11 milyar kwh üretime mâliktir. Bu üretimin 3 mil yan hidrolik, 8 milyarı termik kaynakîardan sağlanmıştır. Tür kiye yılda fiO müya r kwh elektrik üretebilecek teslslendirilebılir hidrolik potansiyele, 5,3 miljar ton ekonomik kullanılabilir. kalorili linyit rezervlerin» sahip ise de, bugün için 1600 MW'a yaklaşan termik gücün 1100 MWu, ıthal yakıt (Fuel Oil ve gaz) ile beslenmektedir. Planlamada ve yatırım politikasını saptamakta geç kaldığı için endüstrinin iyi hesaplanmayan anî büyumesinden doğan büyük talep tazyiki ve millî doğal kaj'nakların kısa sürede harekete getirilmeyişi nedeniyle yabancı politik ve speküler güç ler karşısında Türkiye daha verimli ve bağımsız baska alternatüler arama olanağı bulamamış ürkıye'de er.erji poliîikasmın «ş.ptınlmasr nasıl oldu? î) Önce miDi petraj dav'asj ballalandı. Petrol konılsunda 'dışarıya hnğımlılık arttır'.ldı. 2) Akarsuiarrtan enerji üretimi tesisleri çeşitli nedenlerle geciktirildi. 3) Petrolcıen enerji üreten tesislere gidilmesi için .hükümetlere b"ask! yapıldı. . Üçür.cü Beş Yılltkc Planlama kîtabının Enerji Sektörü böl'ümünde şu yaryıl'ara rastlanıyor: . 617'nci sayfa: • ' ' ' «Ham pctrol ürrtiminin Kirinci Plari dünemindeki önemli artısa raSmen tkinci Plan dönemindeki dnraUIa' ma nedeniyle'talehin (enerji talebinin) karşıVanmasında dış enerji kaynaklarına bajŞlıhk astmıştır.» 613'uncu sayfa: «Havasazı üretimindeki artış «ınırlı kalmış, buna karşılık petrol kaynaklı fueloil ve/LPG kullanımı hüyük ölçüde artmıştır.» . «Elektrik encrjisin'in iirftim kavnaklarına göre dagılımı yıldan yıla büyük deçismeler şöstermiş. ancak toplam üretim içindeki hidrolik enerji payı planlı dönemin başınd3 ve sonnnd.i aynı kalmış. bu alandaki plan hedefleri gerçekleşememiştir.» «Enerji sektöründe iiretim tesisleri zamanında bitirilememis "ve bu tlurum plan dönemi başında dikkate alınmayan pahai'ı. dısa hatlı üretim kaynaklarını kullîınan nispeten kısa ömürlü bazı yeni tesislerin ele ahnmasım gerektirmistir.» • Durum, Üçüncü Bes Yıllık Planlama kitabında bile apaçık gözler önüne serilidir. Oysa enerji politika?'. ülkenin yalrız kalkınmasmı riegil, dış politıkasını, baiımsızlık ilkesini birimlendiren rieğer!er taşırriaktadır. Son Ortadoîu olayların'la bıır.un kanıtları göıülmüştür Türkiye enerji politikasında bagımlr kaJdıkça. hem yabancı .istemlerine bcıyun ejmek, hem c?e tehlikenin göbegine sürüklenme'k çaresizliöinrie kalafaktır. '. Batı." Avrupa. tükcttısi pe'rnlün yÜ7de yetmişire yakın bölümünü Ortadoöu riati !«;ı8lHmaktartır. Japonys'ds fcu oran yüzde sekseni' seçmekteriir.. Ne var fti. Türkiye' ninkosulları baskariır. Biz hera elimtzdeki petrol olanak, lannı kujlanamıyoruz, hem rie enerji politikamızı petrole • bsjhyoruz. Bb'ylece irademizin dısında bir «neni poütikasına. sürükleniy'oruz. Türkiye'de yabancı petrol sirkcîleri iç petrol piyasasını elleıinde tu'tmaktarfırlar. Arama. üretim. antım. daçıtım işlerinde nlusal denetleme. siyas: kararlara bağlı kalmakta, siyast kararl»r ise yabancı petrolcülere yakın siyast iktidarlar elinde bulunmaktdır. Bu açmar, sonunda TürMyVnin ««mürülmesi demektir. Tür . kiye'nin ^enerji politikasmı etkileyen de aynı mekaniz' mariır. . . ' . ' Türkiye'80 milyar kilovat saatlik bir hidrolik potansiyelle Avrupa'da ön sıradadır. Bunun anlamı ^udur: Ülkemiz skarsulsrında saklı enpfjiyi ku!lan£bildi5i gün dünypda söz «aFıibi placsktır. Oysa bu potansiyelden fgizilgüç'ten) elektrik enerjisi •alanında yararlanma oranı 1972 yılında yüzde 4 ten »şa&dadır. İçin dsha acı yanı da vardır. Türkiye," öncelikle Elbistan dolaylarındaki linyitlerden ki bu yataklar 5 milyar ton dolaylanhdadır elektrik enerjisi üretecek bir 4 tasdn bulunmak'adır. 78 milyirküovatsaat enerii üretecek Elbistan ProJMİÜçüncİi Beş Ynlık P'.âna alınmamıştır.Döraiincü Beş Yıllık Plâtıa '»ılınması için Dünya Bankasının vereceii kredi de teHikeye düşürülmüştür. Oysa Linyit ya. Dıkları ulusal kayinnktır. Buna karşılık enevji üretiminde petrol kavnakh vatırımlar artınlmıştır. 1962 1972 yılları arasında linyillerimizden enerji flretlmi oranı yüzde lB'dan yüzde \Xe düşcYken, petrolün enerjide küİlanma ocanıyüzde Tden yüzde ,40'a çıkarılmı«tır. ' Görüldügü gibi hem petrol politikamızı gayri milli niteliğe dönü.ştürmüsüz; hem de enerii politikamızı petrole bağmıh bir yola sokmuşuz. Dünya petrol fijatlan arttıkça da b«ı yoldan ağır yükler altında kalacağımız açıktır. Bunun adına sönıüriilme defıir. Aynı zamanda bir ulusal tehllke gününde dışarıya bağımlı' enerji çaıkının felce uğratılması kolaylaşr maktadır. . .•i ı ı i ' n : ' ' ! , " ı Ûlkemizde elektrik enerjisinin yüzde 63,2'si sanayi, yüzde 22'si aydınlatmaya harcanmaktadır. 36 milyondan ancsk 13 milyon kisi elektrik ışıgı frörmektedir. Her elektxilt JtcsilijüjdB "âcV gerçekletı Bîr"daha anaiun. r Yine enerji üstüne.. İLÂN TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN . Dış memleketlerden 1X150 M.W. jfücünde Seyit3mer •Santralı 3'üncü ünitesine ait takriben 15000 ton malzeme ve. • teçhizatın nakliye ve fnımrüklenmeai yaptırılacakür. 1 Bu ij« 'istekli olanlann Kurumumuz îicaret Dairesi Başkanlığma (BaTindır Sokak No: 3 A^'KARA) dilekçe üe müracaatla «yeterİik belgesi »onı formu» almaları gereklidir. 2 Yeterlılt belge») soru formlarmın doiduruiarak en geç 5.12.1973 jrünü saat 17.00'ye kadar 1 ind trftddedeki adreste Muhaberat servisınde bulunacak lekilde göndermeleri veya vermeleri şarttır ^ T Bu.işe istekli olan firmalardsn ancak Kurumtımuzca yeterli görülenlerden teklif istenecektir. \ 4 Kurumumuz 249(1 «ayılı kanuns tâb) 'îeğildtr. . ' (Basm: A. 17975 lst. 264239666) Teknik Gücü 50 milyona yaklaşan nüfusu ile Fransa 40.000 MW kurulu güce, yılda 147 150 milyar kwh yıllık uretime malıktır. Üretimin 50 milyar kwh. ı, hidrolik kaynaklarclan 100 milyar k'.vhı teknik kayr.aklardan sağ lanmıştır Yirmi beş yıl önce, kaynak ve olanaklan ve organizasyon problemleri ile TEK'in bugünkü durumunu yansıtmakta olan EDF, planlı, disiplinli ulusal bir heyecan ve Fransız olmak onuru ile, bilim, teknik ve eğitimi ön planda tutarak büyük aşa malar gerçekleştinnişler, yir» TÜRKİYE HALK BANKASI A. Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Memur Alınacaktır 1 Bölgemiz tnerkezlerinde açık ve bundan çonra «çılacak kadrolara tayih edilmek üzere yeteri kadar memur alınacaktır. Bu U İçin 7 araiık 1973 cuma günü saat 14.30'da îstanbul'd» Sirkeci Büyük Postahane binasmdaki kantin salpnunda sınav yapüscaktır. 2 Sınava fireeekierln en az ortaokul meranu ounaları 18 yasını tamamlamış, 35 yajını geçmemia erkek isteklilerin askerlik hizmetini yapmış bulunmaları «arttır. 3 Atanmsda lisan bilenler tercih edilir. 4 Tamamlayıc) bilgi almak isteyenlerin PTT Bölge Basmüdürlüfü personel servisine veya Başmüdürlügümüze bağlı PTT Merkez Müdüriüklerüıe müracaatlan duyurulur. vvl . * .. «•.'. EDF'in Yönetsel Yapısı Fransız Elektrik Kurumu fEDF), büvük şantiye ve amenajman yerleri ile 9 büyük bölge halinde tesis; 8 büyük işlet .:ı« bölgesi ve 5 büjük mill! yük tevzi bölgesi halinde üretim, iletim; 17 büyük bölge 91 merke z 300 alt bölge olarak, 20 mil yon müşteri ile çalışan dagıtım dairelerinden örgütlü ulusal temsil ve yetkiye sahip Avrupa'mn en modern kuruluşudur. EDFin önerdiği yeni yapıyı henüz ele almaya fırsat bula mayan TEK'in sürdürdügü bugünkü organizmasmda belli bir bölgelendirme, 3.000 gibi az müs terisine rağmen tam bir dağı tım hizmetleri sistemi henüz oluşmamıştır. Fransa'da, 40.000 MW gücü, 1 milyon km. şebeke örgüsünü 10 bin mühendis ve 110 bin çeşitli vasıfta teknisyen ve idareci işletir. Elemanlannın % 80 ini, lise, enstitü ve ortaokullardan memleket çapında sınavla aiarak, kendi bünyesinde kurdu gu çagın endüstriyel eğitimine model teşkil eden ileri teknisyenlik ve mühendislik okullann da k. idisi eğitir. En düşük ücret 2.000 TL., en yüksek ücret 20.000 TL. dır Mühendislerin bas langıç ücretleri 810 bin TL. dır. Elemanların % 80'inin EDF içindeki kıdemi 10 yıldan faz ladır. EDF içinde özellikle ulusal heyecan, disiplin, işlerine sevgi ile tutkunluk, tetnizlik in tizam, planlı, programlı kollektif koordine çahşma, yetki ve sorumluluk dengesi, etkili de Teknik Eleman Alınacaktır 1 Küçük Sanayi KredileH MüdürlügümUîce yürütülen Sanayi Kredilerlnin inceleme ve kontrol hlzmetlerinde çahştınlmak üzere; Mülfikatla 1 Makine YUks«k MUhendisi veya MUhendisi Smavla 3 MaMne YUksek Teknlkerı reya Teknikeri înşaat v e Eml&k Müdürlüğümüzde çalıştınlmak üzere mülâkatla; 1 Yüksek Mimar veya Mimar 1 Yüksek Înşaat MUhendisi veya înşaat Muhendlsl 1 Yüksek Elektrik MUhendisi veya Elektrik Mühendisi 1 Yüksek Makine Mühendisi veya Makine Mühendisi 2 Elektrik YUksek Teknikeri 1 tnşaat Yüksek Teknikeri 1 Makine Yüksek Teknikeri (Soeutma sistemlerinde tecrübeli) alınacaktır. 2 îsteklilerin; a) 657 sayıh Devlet Memurlan Kanununun 48. maddesinde yazılı genel ve özel sartlan tasımaları, b) Askerlik hizmetini bitirmls olmalan, c) Küçük Sanayi Krediler Müdürlügü için müracaat edeceklerin 35 yaşından büyük olmamalan. d) Înşaat ve Emlftk Müdürlügü için müracaat edeceklerin en az 5 yıl Devlet veya îktisad! Devlet Kuruluşlannda meslegi ile ilgili hizmet görmtla bulunmalan, gerekmektedir. Küçük Sanayi Krediler Müdürlügü İçin göreve atanacak Yüksek Mühendis veya Mühendise 700. Yüksek Tekniker veya Teknikerlere 450, Înşaat ve Emlâk MUdürlüğünde gBreve atanacak Yüksek Mühendis. Yüksek Mimar, MUhendis veya Mimarlara 700, YUksek Tekninikerlere 400. TL. îş GUçlüğü zammı verilebilecektlr. Küçük Sanayi Krediler Müdürlügündeki görevleı İçin müracaat edeceklerde; takım tezgâhlan ve imalâta llişkir. meslek tecrübesi bulunmak. Ingilizce veya Almanca diüerinden birini bilmek tercih sebebidir. 3 Îsteklilerin kısa hâl tercümelerl ile birükte 3 Aralık 1973 tarihine kadar TUrkiye Halk Bankası A.Ş. Personel MUdürlüğüne bas vurmaîan ve 4 Aralık 1973 günü saat 9.30'da mülâkat veya smava katılmak üzere Ankara'daki ilgili MüdUrlüklerde buJunmalan gerekir. Sonuç Türkiye'rfe bu büyük sorunup halli EDF model ve atılımı gözö nünde tutulursa imkânsır değildir. 1312 «ayılı Kanunla enerji tesis, üretim, iletim dağıtım hizmetlerinin kendisine tevdi edUdiği TEK (Türkiye Elektrik Kurumu) torunun çözülmesinden sorumlu kuruluştur. İçinde ümit verici lekâ, bilgi, tecrübe, atılım istek ve potansiyeli ve yeterli heyecan vardır. Bugünkü anl ve anormal dar bogazlan gidererek, gelecegin Türkiyesinde en büyük etken enerji sorununu çözecek, enerjiyi ulusal güven ve onur tfüzeyine ç> karacak «Dinamik ve desantralize (ademi merkeziyetçi). örgütlenmeyi; planlama hedeflerini büyütme, yaratıcı tedbirlerle sermaye kaynaklannı arttırmayı, elektrik üretimine dlrekt etken birincü enerji kaynaklanaı dtvletleştirmeyl; tesis, imal ve araştırmada eğltimlerini ve tecrübelerini «istemli şekilde biriktirerek, teknolojik, bağımsızlık kazanmayı amaçlayan kısa, orta ve uzun vadeli planlar ortaya koyacağından umitliyiz. Fakat bu umudu gerçekleştirecek TEK içindeki potansiyele i? yapm» lmkSnı vermek için, TEK'e çağın teknolojik, endüstriyel ve ekonomik kıvrakltgı karşmnda statik kalmış 440 tayilı Kanun dışmda, yüklenecejH gorumluluk ve taahhütleri ile dengell daha fizgfir »tatü vermek gerekmektedir. >»•••••••••••••••••»•• •• • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • Millî Eğitim • • Meslekî ve Teknik öğretimin geliştirilmesl amacı ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Hükümetimize değişik para cinslerinde kredi açmıştır. Bu kredinin 9550,000 Amerikan Dolan karşıhgında Meslekî ve Teknik Ögretim Kurumlan için Gluslararası teklif alma yolu ile makina. motor, kimya, elektrik, elektronik atelye ve lâboratuvar teçhizatı, görsel ve işitsel araçlar satın alınacaktır. Satmalma işlerı 1973 1974 yıllan içinde çeşitli gruplar halinde ve deği?ik zamanlarda yapılacak, her teklifin baslangıç ve bitiş tarihleri. bu ilân tizerine Bakanlığımıza kaydmı yaptırmış firmalara duyurulacak, ilgili şartnameler kendilerine gönderilecektir. Uluslararası tmar ve Kalkınma Bankasına üye olan ülkelerle (Türkiye dahil), tsviçre'deki imalfitçı ve saticüardan teklif vereceklerin. bu ilânm yayırm tarihinden itibaren. «Milil Eğitim Bakanlıgı Meslekl ve Teknik ögretim Müsteşarhğı Teknik Eğiüm Finansman Projesi MUdürlüğil Ankara», adresine müracaat ederek 45 gün içinde kayıtlannı yaptırmalan ve bu maksatla kayıt formu istemeleri gerekmektadir. (Basm: 246649664) • • • • • • • ISTANBUL FTT BÖLGE BAŞ»rijDÜRtCĞÜ (Basm: 262749665) g.ııııııııııııııııııııııııııııtııııııiHiiHfinıııımmıımııııııııınnıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııi' ( 1 İ İ İLÂN Istanbul Asİlye 5'inci Hukuk Mahkemesinden 970/666 j I i İ v >••«••••••••••»••••••••••••••••••••••••••« HEDEF • DEV BİR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE MLAŞABİLİRİZ.. î • (Sum: 363729663) = Tebliğ olunaeak taraf: Kadinko: Arnavutköy Boyalı Köşk = = Caddesinde Girgin Sokak 104 ada, 1 parsel sayıh gayrimen= g kulün 3/9 hisse sahibi. ' = H Davacı Vakıflar Başmüdürlüğü taraimdan Kadinko aleyğ g hine açılan davanın icra kılınan duruşınası sonunda: H ^ ^ Adı geçen davalıdan uzun zama.ndan beri haber alınama= = dığı, yapılan bir senelik ilâna rağmen de kimsenin müracaat = ş etmedifi anlaşılmakla T.M.K.'nun 530. 31 ve müteak'ip madŞ ş deleri gereğinee Kadinko'run gaipliğıne. gayrimenküldeki pa= ş ymın satış bedeli olr>rak Emlâk Kredı Bankası Eminönü Su| = besine 26.4.1963 ve 6134 numara ile gaip 4 T olarak ve İ2'nci 9 = ^ Sulh Hukuk Hâkimliğınin 958/455 nıımarası ile yatırılmış buş ş lunan 8990.99 liranm Vakıflar Başmüdürlüğüneait bulunduğu1 = na 14.5.1973 tarihinde karar verilmistir. • = = Işbu karar. kanuni süresinde temyiı edilmedigi takdirde = = kesinlesecektir. § § Keyfîyet davalı Kadinko'nun şahsına tebliğ edildiği yerin» = ş sayılmak üzere 15 gün müddetle ilân ve febliğ olunur. ' = SllimiimittıııiHlllimitlllııınmımıııiHiıııırıiHiııııııııııııırıııııııııııııııınııııniMiııniıMiııııııu'Mi'iıııııır fB^'ün T>m 0668