Catalog

CUMHURÎYET 6 Ekim 1973 İ l }AM| VuiE VElfNÎMETf PİKlHNETİMÎZ, ftmTLÎi PAt>«$AHlMlZ EFEUtMİZ. AUVfliNPE T A K I M I M I ,flip&ızKuM W 8 1 KoNU5,uyufUJM. (ruCJ Toz Duman îçinde TALİP APAYDIN15 Kitapta yeri v»r, böyük saygısı o!mayan adam muslıiman bile sayılmaz. Hazreti Muhammet aleyhis»elâm dedi M, «bir gün küçük olan, bir gün böyük olanın elinı opecek. Ve her sözünü dinleyecek. Çünkü boyüktür. Böyük ergindir. Küçük cahıldir.» Bu Molla Mamıt dediğiniz tüysüz de kim oluyor? Onun bildigi kadar benim unuttuğum var. O öyle degilmiş de bu bdyleymiş .. Ulen o serun dediklerinl ben yirmi yıl önce söylüyordum. Tee o zaman bilıyordum ben onlan. O günden bu güne geldim. Sen daha dur bakalım, çok ekmek yiyeceksin daha... Altı ay askerlik yapmakla, ıkl yıl medrese temiztemekle adam, adam mı olur? öbürleri kafalan tndirmiş, dinliyorlardı. ZaU her fun söyledigi sözlerdi bunlar. Neyse hoca efendı, dedı Kadlr Ağa, kızma sen, boşver. ît ürür, kervan yürür. Ateş olsa düştugü yerı yakar. Düştügü yerl de yakamaz, dedl Kır AH. Molla Mamıt da kim oluyor be? Dünkü çocuk. Şunun sozünU etmeyin allahaskına. Işiniz mi yok, bırakm gltsin. Yoo öyle deme Ali. Kanlanmadan ibiğini kesmek lâzım kardasım. Yarın bütlin kdyün başma belâ olur. Bakın, demedi demeyin, bu oğlanın gozu gdz degil. Şlmdiden dersi venlmezse, çook işler çıkanr başımıza. Onun içın bütıin köylu el birligi edlp, önüne geçmek lâzım. Değilse yann başkalannı da yanına çeker. Bir çürük elma koca sepeti cürütür. Yok be hoca, dedl Kadir Aga. Kim gidecek onun pesinden. DUnkU çocuk, önem ver me. Ziver Hoca iyice kamıstı. Bası haflf tltriyordu: He, öyle dersiniz. Emme yann pişman olursunuz. Benden soylemesi. Şımdiden kımseyi beğenmıyor baksanıza. Burnu kal dağında gezıyor. Padişah efendımize bıle dll uzatıyor. Boyle nankor adam görülmemiştir. Ulen padişah efendimız olmasa sen ne edersin a dürzü? Şaşkın ördeğe dönersin. Gene onun sayesinde yaşıyoruz. Ne kötü gıinler gbrdü bu millet. Ne dar geçitlerden geçti. Bundaa da kurtulacağız ınşallah. Padişah efendimiz bir yolunu bulup gâvurlan gerl yoHayacak, göreceksıniz. Güzellikle halledecek. Lakin ?u karıştıncılar olmasa... Işi onlar bozuyorlar. Vatanımızı kurtaracağız filAn diyerek, yılanın deligıne çomak sokuyorlar. Yahu akıl lşi mi? Herif gelmış topuyla tüfegiyle, askeriyle.. Senden güçlü. Güzel karşüayıp, sırtını sıvazlayıp, geri yollamak varken, «defol git yurdumdan, ağzını yırtanm, kafaru kırannı!» denir mi? Olur mu? Ulen gitmez be. İyice yerleşir. Topun yok, ttifeğin yok, askerta yorpm. Ne halt edeceksin? Neyıne güvenıyorsun? Savaşa girecek hâl mi kaldı bızde? Kırıldı bitti mıllet. Ben bildim büeli savaş yaparız. Balkan, Yeıoen, Kafkas, Çanakkale .. Baksanıza erkek yok şu koyde. Daha ne savaş ister bu dürzüler? Kimle savaşacaksın? Yok canım, akıl ısi degil bu. Padişah eîendimizin yolundan başk^ yol yok. O ne derse dogrudur. Duşıin taşın eaman anlarsn. Ne diyor padişah efendimiz, «bu gelen yabanclar bıze düşman değil, dosttur. Misafirimiz olarak gelmişlerdir. Bize bir kötüluklerl olmayacaktır.» Bak bak, K.aç çeşit siyaset var içınde. Kotıilük yapmak ısteseler bile yapamazlar gayri. Çünkü ince sözlerle onlar bağlıyor. Emme bizim hödükler bunu anlamazlar. Tutturmuşlar, «Yurda duşmanlar girdi, onlan kovacağız!> Ulen neyile kovuyorsun arslanım? Gücün ne, varlığm ne? Gâvurların elinde bugün öyle toplar var ki, bir salladı mı Istanbul'u yerle bir eder. Cyle makineli ttifekler var ki, tetiğe bir dokundu mu, gır gır gır... bir tümeni yere yatınr. Sen onu biliyor musun? Hesaba kattın mı? Yoo, nerden bileceksin? Emme padişah efendimiz biliyor. Her şeyi ince ince hesaplıyor. Çıkar yol nerede, nasıl kurtuluruz, hep dlişUnUyor. Sen burada dolma tüfekle, nişangâtısız kurusıkı atar gıbi... Bir araba sesl duyuldu. Hep o tarafa baktılar. Kökezii Hacı Nuri Efendinin yaylısı evin köşesinden çıkıtıış geliyordu. Bazan öğle namazını gelir burada kılardı. Çıftliği Kökez'Ie Tacım köyünün arasında olduğu içln komşuydular. Kendini hem Kökezli, hem Tacımlı sayardı. Selâmünâleyküm, djyerek lndi yaylıdan. Karasakallı, kırmızı yuzlü, şişmanca bir adamdı. Arabacrja, «Golgeye çek oğlum, orada bekle. Hayvanlara torba tak» emrini verdi. Sonra gümuş saplı bastonunu yere vura vura geldi. Tacımhlar syağa kalkıp yer gosterdiler. Buyur Hact efendi, buyur. Buyur Nuri efendi. Buyurduk, dedi. Oturun hele. Oturdular. Hoş geldin Hacı Nuri efendi, Hoş geldın Hacı efendi. Hoş gördük. Nasılsınız, ne var, ne yokT lyilik sağlık. Konuşuyorduk şdyle. Hee, iyi ettinla. Gümuş köstekli saatinl çıkarıp baktı. Namaz vaktl gelmedi daha, degil mlT Gelmedi Hacı efendi. Ac kaldı. (Deramı rsr) 1973 SEÇÎMLERl EŞİGlNDE Araştırma Röportaj: Günaydın ERDOĞMUŞ lcen BÖRTÜCENE Karikatürler: Turhan SELÇUK Ortakpazar çerçevesinde Türkiye'nin sanayileşme biçimini nasıl buluyorsunuz? ORTAKPAZAR ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE'NİN SANAYİLEŞMESİ, SANAYİLEŞME BİÇİMİ VE TAM İSTÎHDAMA ERİSME SORUNUNU VE ŞANSINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ? BU KONUDA PARTİNİZİN UYGULAMAYI DUSÜNDÜGÜ YOL NE OLACAKTIR? faydalıdır. Ortakpazar Ulkelerl ile yapacağunız kültür münasebetlerinın bu hukukl çerçeve içınde olması esastır. Fakat Tür kıye'nin sanayide çok ileri gîtmiş ülkelerle Ortakpazar ıtatü8ü içerisinde gümrükleri gi^ tikçe hafifleterek veya tamamen kaldırarak sanayileşmesi mtlmkun değildir. Efendim bizim sanayiimız 22 senelik verilmış muhlet içinde Avrupa sanayıine zaten yetişecektır. Onlarla tam rekabet lartları içinde çalısacak kapasiteye gelecektir. Oy leyse Ortakpazar'a Türkiye'nin girmesınde sanayileşme bakımından bir mahzur dogmftyacaktır şeklindeki görüşlenn ger çekle, realiteyle zerre kadar alâkası yoktur. Türkiye, neticede onların mallannı sattıklan bir pazardan ibaret kalacak ve başka bir şansa ds sahip olmayBcaktor. Ayrıca bir nevl hammadde sahaaı sayılaoaktır. însan giicü bakımından da amele kaynağı olacaktır. Bizim sanayüeşmemiz bu şartlar al» tında mümkün değildir. Biz, onun için Ortakpazara girmeye karşıyız. Zaten Ortakpazar sta tusü içinde bizim görüşlerimizi ele aldığımız takdırde bu görüşlenn tatbikine de imkân bu lunamıyacaktır. Aynca, Ortakpazarın sıyasi bakımdan da mahzurlu buldugumuz taraflan vardır. Bu neticesi tek devlet olmaya gidiştir ki, yeryü zünde mevcut müstakil tek Turk devletınin boyle birleşik ORTAKPAZARA KATILMA OLÂYI DIŞA BAĞIMLI İÇ ÇEVRELERCE BATI AVRUPA ÜLKELERİNİN SANAYt YAP1SINA BAGlNLAŞMIŞ BİR ÜKONOMİ YARATACAK AKILCILIĞA DAYANDIRILMAKTADIR. BÜYÜK KENTLERDE Y Ü G U N L A Ş A N 7İCARE1 KAPITALİZMİNİN DENETİM GÜÇLERİNİN EGEMENLİĞ1 YAVAŞ GELİŞMEKTE OLAN ULUSAL SANAYİ KAPlTALÎZMiNE KARŞI GÜÇ KAYNAĞI OLARAK AET İLE BÜTÜNLtŞMEYİ UYGUN BULMAKTAD1R. ORTAKPAZARA GİRİŞ SADECE SANAYİLESMEDEN DEGÎL, AYN1 ZAMANDA PLANLAMAUAN DA VAZGEÇMEK DEMEKTİR. ORTAKPAZAR BUGUNKÜ PLANLAMA ÖRGÜTÜNE BİLE TAHAMMÜL EDEMEMEKTEDİR. ORTAKPAZARA GİRÎLDlGlNDh EKONOMİK POLİTİKALAR BİRLEŞTİRİLECfcKTÎR. BUNUN SONUCUNDA, PLAKLAMANIN ELİNDE SADECE BATI ÜLKELfcKINuE KULLANILAN ALETLER KALACAKTIR. BUNLARI BİLE ÇEKİNGENLİKLE KULLANMAK GEREKECEKTİR... konfederasyon giM »iymsl formül altında peyk veya eyalet haline gelmetine partimiz mühaliftir. Bu gayrimilli bir bir leşmedir. Gerek ekonomik yö nüyle ele aundıgında gayrimıllidir, gerekse ideolojik mıl'.iyetçilik açısından milli rnanevi degerler açısından alındığı tak dırde gayrimilli bir gorüştür. Bu itibarla biz şahsen Ortak pazara cevet» diyen partileri gerçek manasıyla milli partiler gozüyle görmüyoruz. MHP: Türkeş Geçen Iktidarlar korkaklık vs basiretsizlikleriyle Türk devletini 1995 yıhnda bir uçuruma ıtmek üzers hazırlamaktadırlar. Bu uçurum Ortakpazar denilen Avrupa Birliğidir. MiUiyetçl Hareket bu Birlige şiddetle aieyhtardır. Bu hayatî mevzuu ana hat lariyle açıklamak isteriz. Ortakpazar Bırligi Türk kamu Oyuna duyurulmak lstendiğl gibi sırf iktısadi bir hareket degil Avrupa'nın içtimai, iktisadt ve sıyasî bütünleşme hareketinin ger çeklesme formülüdür. Bu TUrk sanayıinın doğmadan ölmesı demektır. Bugün Türkıye temel sanayiden mahrumdur. Ve birçok kalkınmış ülkeler bile hâlâ milU gelirlerinin •/• 20 sini temel sanayi yatınmlanna ayınr ken Turkiye'de bu nispet ancak •/'• 4'e ulaşabllmektedir. Türfcye' nin temel sanayii, yatınm mallan ve ara mallar sanayii yok denecek kadar zayıftır. Ve Türkiye'de yapılan yatınmlann lse yukarıda söylendiği gibl çok az bir kısmı bu sanayi kısımlarma düş mektedır. Türkiye'de yaönmlar bilhassa istihlâk mallan sanayiine yapılmaktadır kl bunlarm ekonomik bunyemlzın kuvvetlen mesi bakımından ciddî bir ilâveleri yoktur. Ortakpazara girildiği takdirde fktisadi hayatımız Avrupa iktisadiyatmın bir parçası haline gelecektir. Avrupa iktisadiyab ls« temel sanayiinin her DP: Bozheyli Bu soru ile her halde Ortakpazan kastedıyorsunuz? Ben do bu konuya Ortakpazarla birlikte cevap vermek istiyorum. ŞUp hesız çok akıllı davranmak zorundayız. Çunkü, büyük devletler ister sanayii, ister silâh, ister parft gücünü ellerinde tutsunlar akılsızca hareket ederlerse bunu kuvvetleriyle telâfi ediyorlar. Fakat küçük devletler, asnn gerekleri dışına bir çıktı mı bunu telâfi edecek kuvveti yok. Onun için bu büyük kuvvetler karşısında akıllı olmak, milli menfaatleri titizlikle korumak zaruretine inanmaktayız. Bu goru^le Ortalîp<iz3r, Avruya ülkelerinın Amerika ve Rusya gibı buyuk devletler karşısında güçlerinl derleyip toparladıklan bir tedbırdır. Boyle bir tedbirln içindeyiı biz de. DP olarak da Ortakpazar konusunda ona aykın düsunenlerden cfeğiliz. Elbette Ortak pazar içinde olmalıyız diye dıışunüyoruz. Fakat Ortakpazara giriş şartlan, beklediğimiz ve bekledıkleri meseleler iyı tyarlanamıyor. Bilhassa bizim Ortakpazardan beklediğimiz mesel»lere öncelik vermekle işe başlamak yanlıştır. Çünkü onların da bizden beklediğl bir ?ey vardır. Dıvor ki, sanayınizı çu zamana kadar çu sevjyeye çıkarınız. Biz bunu yapamadık. Bir AET'nin birden bekledîklenni yapamadık. Onun istediği seviyeye çıkamadık. Kimse babamıza burada hayır okumaz. Herkes kendı menfaatlerıni koruyor. Biz de kendi menfaatimizi hesaplayarak mumkün mertebe daha ıyi şartlarla bir ortaklık tesıs etmeliyiz. Bunun bir bsşka yolu da müzakere masasına otururken ekonomik güçlülüğe davanan bir diplomatik güç kullanmaktır. ITLUSLARARASI MASALARDA GUÇLÜ OTURMANIN EKONOMİK GUÇLüLÜKLE İLİŞKİSt VAR. DIR, FAKAT BU BAKIMDAN GÜÇLÜ OLUNSA DA ORTAKPAZARIN İHTİSASA DAYANAN VE SERBEST TİCARET SİSTEMİNl ÖNEREN BİR EKONOMİK TOPLULUK OLDUGUNA GÖRE, SANAYİMİZİN YATIRIM MALI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI SANAYİLERİ OLARAK İÇ BAĞINLAŞMASI VE TAM İSTİHDAMA ULAŞMA ŞAN SINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ? Suphesiz efendim, Ortakpazar meselesl Turkiye'de ballı börek değıldîr. Oldukça zor bir şeydir. Bu kadar kudretli, yetijmis metnleketlerle ortak olmak kolay bir i? değildir. Ama bizim ıçin de başkt yol yoktur! Biz, Ortakpazar'a mümkün olan en iyi «artUrla iştirak etm»nin gayretini göstermeye inanıyoruz. Yoksa, bu mukayeseler yapıldıgı zaman birçok mahzurlar C"k»cıktır ortaya. MALKOÇOĞLU yazan veçizen.AyKan BAŞOGLU ŞÜPHELİ ZAFER türlüsünü ktıvvetU bir şekude kurmuş olduğu için onun bir parçası durumuna gelen TUrk ekonomisinin temel sanayi kurması imkânsız hale gelecek, hatta lüzumsuz telâkki edilecektır. Nitekim Ortakpazar protokollerinde Türkiye tamamen bir ham madde ve ziraat ülkesi olarak düsünülmektedir. Türkiye mü» takil bir sanayiden mahrum olarak diger Avrupa Ulkelerinin sanayi mamullerinden istifade edecek ve o ülkeleri zirai istihsâll ile beslemeye çalışacaktır. mlş topluluk arasındaki nişkflerin toplulugun artan önem v« ağırlığı göz önünde tutularak düzenlenmesi gerekügine inanmaktayız. Bu çerçevede gerekll tedblrler alınarak AET ile ortaklık kurulabilir. MP: Tural Butun mesele gene AtatürkçS yolu kaybetmemlzden doğmu»» tur. Atatürk, her aahada kendi kendımizl hatın fayılır bir devlet haline getlrraediğimlz müdtfetce dışardan medenl bir muamele beklemememizl hatırlatmıştır. Biz AET'ye girmede tcele etmışizdır. Bundan sonra da kendimızl kurtamamayız. ÇekecekUr kendisine bizi elbette. Dönme lmkânı yok. O htlda yeni bir çare düşünmek gereke(Deramt 6. sayfada) CGP: Feyzioğlu Güven Partisl Avrupa B3conomik Toplulufunun, yalnız çok büyük bir ekonomik gtiç olmakla kalmayıp, hür Avrupa'nın sıyasal bütünleşmesine doğru atılmış ciddî bir adun teşkil ettigl inanendadır. Türklye ile genişletil DİŞİ BOND fi\ TİFFANY JONES GARTH C C t f ^ U ÇEBÇŞSİ «JCÜNUN SASUOCIKIN? ^JJüPf MSP: Emre Partimiz, ülkemizin Ortakpar zara gırmesine karçıdır. Ortakpazarla iki devlet arasındaki ticarî münasebetlere benzer tnünasebetlerın kurulması elbette