28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 24 Ekim 1973 Ekim seçimlerinin Türk demokrasi tarihinde birkaç bakımdan özel bir anlamı ve kendine özgü bir yeri vardır. Bırincisi, bu seçimler genç Türk demokrasiainin kritik ve karanlık bir aşamadan geçerek bir varlık savaşından çıktığı ve ağır darbe ve baskılar altında büyük bir sınav vererek yasama aansını kazandığı bir dönemin başlangıcıdır. tkincisi, 14 Ekim seçimleri Türk siyasal tarihir, n uzun yıllardan beri süregelen geleneksel tal losunu önemli bir şekilde değiştirmiştir. Başka bir deyimle bu seçimler. 1950'den bu yana Türk siyasal hayatma damgasını basan ve siyasal iktidan belirleyen bir itufakın sona ermesinin ifadesi olmuştur. M Olaylar ve göiföşler BİR İTTİFAKIN SONU Dr. Muzaffer SENCER gelleri tasfiye ederek ulusal bir toplum ve ekonomi yaratmak istemiştir. İste 1945lere kadar süregelen bu politika sonunda, tarım kesiminde başlamıs olan toprak birikimi süreci hızlanarak yeni mülkiyet ilişkileri, hukuksal bir temele dayandırılmıştır. Endüstride, müdahaleci ve koruyucu bir sistem ve ulusal ekonominin gelişmesini sağlayan dış ticaret politikasıyle olağanüstü ayrıcahklar kazanan yerli sanayiciler oluşmaya başlarmş, öte yandan ozellikle savaş döneminin ö'zel koşullarından yararlanarak en hızlı gelişme gösteren kategorinin tüccarlar olduğu görülmüştür. enflâsyonist politika jrüzünden frvat artıslan v« tüketim maddeleri skıntısı, başta sabit gelirli bürokrat kadroları etkilemiş ve özellikle jelişmeden yeterince pay almak şöyle dursun uygulanan politikayla güç duruma düşen bir zümre de büyük tüccar ve sanayiciler olmustur. Bu yüzdendir ki 1950 1960 dönemi, çıkarları D.P. politikasıyle çatışan sosyal zümrelerin 2 Mayıs'ta ik7 tidan ele geçirmeleriyle son bulmustur. Bu bakımdan, 1960 sonrası planlı ekonomi döneminin en belirgin özelliği öncelikle, doğrudan kontrol mekanizmasından kurtulmus ve özendirici tedbirlerle donatılmıj kent sanayici ve tüccarlarının hızlı felişmesı olmuı ve bu gelismc politik ifadesıni, tecrübeli bir ij »damm'.n genel baskanhğında ve büyük özel eiriskenliğe öncelik ve ağırlık tamyacak bir par \dalet Partisi'nin iktıdarında bulmuştur. Büyük bürokrasinin de ulusal gelirdeki paymın arttığı 1960'tan sonraki dönemde önemli gelişmeler gösteren büyük tüccar ve sanayiciler kategorisi. objektif bakımdan olduğu kadar sübjektif bakımdan da, yani siyasal ideoloji ve örgütlenme alanında karşıtlarını bulmuftur. Böylelıkl», bir yandan kır kesiminde giderek güçlejen maddi koşullar altında ve her türlü füvenlikten yoksun olan küçük ve yoksul köylü ve tarım ifÇ'lerinin. bir yandan da demokratik haklar ihtiyaC! içinde bulunan işçilerin sözcülüğünü yapan siyasal kuruluşlar doğmuştur. Bunlar. sosyalist ideolojiyle isçi smıfının örgütü olarak TİP ve ortanın solu politikMO'le geleneksel kişüiğinde köklü değisiklikler yaparak türa yoksul halkın savunucusu olan yeni CHP'dir. Öte yandan. AP iktıdarında *omutl**an büyük sermayenin egemenliği, bir sür» ortak ve yak'.n çıkarlar adm> bütünlesrnis olan burjuvasinin çeşitli kesimleriyle küçük üreticilik arasında gidtrek çelişmelerin doğmasiyle sonuçlanmıştır. Gerçekten, Türkıye. özellikle 1960lardan sonra izlenen ekonomi politikasiyle büyük sernıayenin hızlı gelismesine sahne elmuf, buna bağlı olarak ulusal gelirin bölüsümünden aldığj payla tüccar ve sanayiciler kategorisi giderek etkinlik kazaomıstır. Ancak siyasal planda bü* " k ser< mayenin çesitli kesimleriyle küçük üreticiliiin isbirlifini ifade eden AP. iktidarının kontrolunu elinde bulunduran ve olajanüıtü bir büyüme gös teren bu zümre öbürleri ve küçük sermay* arasında çıkar çatıjkanhğı belirmiı ve böylelikle ittifakın temelleri sarsümiftır. Söz konusu ittifak. önce büyük toprak sahir : eri, sonra da büyük tüccar ve sanayicilerin ör ilüfu ve egemenliği altında, büyük sermayen; çeşitli kesimleriyle küçük köylii ve esnaf V sanatkârlar arasındaki güçbirliğidir. € Bu ittifakın çözülmesi, 1960'tan başlayarak büyük kent sanayici ve tüccarının sözcüsü olan AP. saflarında bütünleşmiş bulunan oylann parçalanması ve büyük toprak sahiplerinin siyasal orgütü olarak D. P. ile küçük üreticiliğin temsilcisi olarak M.S.P. arasında bölüşülmesi jeklinde beiirmiştir. Üçüncüsü, yine bu seçimler, CHP'nin isçi, köylü, küçük memur ve küçük esnaf ve sanatkârın, kısası tüm yoksul ve dar gelirli halkın siyasal örgütü olarak ilk kez geleneksel ve donmuş oy potansiyelinin çerçevesini kırarak gösterdiği önemli gelişraelere tanık olmuştur. Siyasal tablodaki bu yeniliği şaşırtıcı bir sonuç veya sürpriz olarak yorumlamaya kalkışmak, sosyal değişme ve bunların ifadesi olan politik gelişmelerın toplumların evrim kanunsalüğının kaçınılmaz ürünleri olduğıınun bilincine varmamış olmak demektir Başka bir deyimle, toplumların tarihinde siyasal gelişmeîerin, tevdüfi etmen ve koşulların sonucu olarak değil, tersine sosyal yapıdaki değişmelerin zorunlu ifadesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Kısacası, 1973 seçimleri. Türk toplumunun ev rim sürecinde belli değişmelerin ürünü olarak beüren gelişmeîerin hazırladığı bir asamadır. Bu bakımdan, bu aşamayı yeterince çözümleyebilmek için, tarihsel bir yaklaşımla Türkiyede siya sal geîişme sürecine eğilmeye ve çok partili demokrasinin başlangıcına kadar inmeye ihtiyaç vardjr. Türk siyasal tarihinin, 1945lere. yani çok par tili demokrasinin başlangıcına kadarki dönemde de sahne olduğu bir ittifak vardjr. Bu ittifak, ulu sal mücadelenin öncülüğünü elinde bulunduran «Inkılâpçı. bürokratlarla eşraf arasuıdaki işbirli ğıne dayanan CHP iküdarında karsıhğım bulmuştur. Gerçekten, emperyalizme karşı oldugu kadar, geleneksel toplumun temel nitelığı olan prekapıtalist ilişki ve ideolojiye karşı girişilen ulusal hareketin ana dayanağı. zorunlu olarak büyük top rak sahipleri ve yerli tüccar, yani eşraf olmuştur. Ulusal ideolojiyi benimsemiş burokratlann dene timindeki bu güçbirliğinden kaynağını olan eski CHP iktıdarı, izlediği politikayla geleneksel en Büyfik kent endüstri ve ticaret kesiminln öncülüğündeki bu işbirliğine karşı ilk muhalefet büyük ve tekelci sermayenin zorlayıcı etkileri al tında bunalan küçük işletmecilikten gelmiştıı Böylelikle kasaba eşrafının önderliğinde küçük imalâtçı, esnaf ve sanatkârlarm siyasal amaçla örgütlenmesi anlamında Mülî Kizam Partisi kurulmuştur. M.N.P. tarafından en aşırı şekliyle temsil edilen ve ideolojik ifadesi dincilik şeklinde beliren küçük sermayenin muhslefeti yan;nda A.P. iktidan bir baska tepkiyi de güç birliğine katüan ancak geüşmeden yeteri kadar pay alamayan büyük toprak sahiplerinden görmüştür. Bu zümrenin öncülüğünde yine küçük kasaba ve köy işletmeciliğinin muhalefet hareketi olarak yeni bir siyasal kuruluş, Demokratik Parti ortaya çıkmıştır. Ancak sınıfsal bir muhalefetle karşılaşmaya başlayan büyük sermaye, aşırı siyasal karşıtlarını. kapitalist gelişmeyi engelleyici prekapitalist ilişki ve irieolojiyi savunan. ysni küçük işletmcciliğin temsücisi ve dinci MXP ile, antikapitalst bir program v? sosyalist bir ideolojiyi savunan TİP'te bulmuştur. Başka bir deyimle kapitalist iliskilerin özgürce yaygınlaşmasını önleyen koşulların, yani tarımda geleneksel ağalık ve küçük üreticilik; kentlerde küçük işletmeciliğin kösteklcrinden kurtulmak ve kır ve kent işçilerinm demokratik t»'plerinin baskısını azaltmak üzere siyasal tal; 'da değisiklikler yapılmijtır. Sorum Dönemi sonuçlan CHP'ye İktidar yolunu açtı. \ e var ki bu sonucun parti smırlarına Kigmayaoak boyutları da vardır. Büient Ecevit: Ortanın solu hareketi, beni de, CHP'yi de a?mıstırderkea neyi söylemek istiyordu? Her parti, küçük bir bölümü su yüzünde göriinen bir buzdagı gibidir. CHP'ye oy verenler arasında kimler bulunmuyordu ki? Faşizmi engellernek isteyenler. fi&ir özgürlügüne susayanlar. baskı rejimini protesto edenıer. sömürüye karşı direnenler, topraksızlar. fabrika ışçiıeri. ırgatlar. gecekonduda vs ap^ırtımanda vaşayanlar. sosyalistler, liberalleı, radikallsr, ılımlılar, insanca yaşamak özlemini çekenler... 1960'tan bu yana ekilen tohumlann güzel bir hasadını CHP. Lkim I97jte yaptı. Ama sonuç, CHP'nin sorumunu afırlaştırdı. Sandıklara yıfılsn bunca umudu lesa sürede bosa çıkarmak ve eskisinden daha beter bir ıktidara olaııak hanrlamak tehlıkesi de bu defterda yazıhdır. Bunun için sade CHP'ye de»il, tüm ilerici aydmlara ve güçlere sorumlar duşmektedjr. Dereyi görmeden paçalan sıvamak gibi CHP HUkümetı kurmadan bu konuya dalmak yersiz görülebiUr. Arr.a daha koalisyon çabaları başlamadan ülkede bıı vılgınlılc ortamı hazırlamak isteyenlerin çabaları da meydanda Bu karanlik gayretlere, 1 Mart'ın ardmdan geıen baskJ yö2 netimi elverışli bir ortamı miras bırakmıştır. Türkiye gibi önemli stratejik noktalaıda bulunan mazlum ülkelerde ilerici siyasi iktidarlann yaşayamıyacağma deggin dünya tecrübeleri bazı aydın çevrelerini kuşkulandırmaktadır. Bir çeyrek yüzyıldır, sömürü, avanta, çıkarcılik üstüne kurulu düzenin şartlandırdıtı güçlerin kuvveti abartılmaktadır. Dışanya baSımlı sermaye sınıfımn desteğıru ardına alan sağcı partilerın kısa sürede ilerici iktidarı yıpratıp yıkacağı kaygısı gönülierde yatmaktadır. Ülkenin başına belâ edilmiş sorunların çözürr.U olanaksız sayılmakta ve tereddütlert CHP muhalefette kalsa daha iyi diye dile Keltıektedir. İlerici iktidar, daha Hükümetl kurmadan bu havayj dağıtmak zorundadır. Halk kitlelerinde yeni bir riizgâra öslem «eçimlerle belirmiştir. CHP'nin genç kadroları da iktidara susamışlardır. Bu eksende kurulacak yeni iktidarın ıradesıni ş:mdiden topluma serpmek, kuşkulu havayı dağıtmak için gereklidir. örtülü fasizmin yüreksiz cellâtlan, son üç yüd« öüjmanlık tohurolarını alabildiğine serpmişlerdir UJkeye... Alabıldiklerince hınç almışlar, küçüiclüklere yöneimisler. Karanlığı yayabilmişlerdir. «Hükümet karnıak> ile «gerçeirten iktidara recmek» arasındaki uzun ve çetin mesafe artık iyıce bılmmektedir CHP'nin bunları bile bile cesur bir tutum ve aavranış içine girmesi, ülkenin bütün kurum ve ttunıllarındata ilerici ve aydınlık güçleri kımıldatacaktır. Buna yönelmek, bazı tuzaklan da başından etkisu nale getirmek için lüzumludur. Bus^in. tutucu kesiırun Babıali temsilcilerinde bir veraltı çabası görülmektedın Sol iktidara vöneldi. anarşi başlayacak.. fıkrıru Işlemeye oaşlayanlar ve çençler arasında bırtakım veni heresleri pompalan.aya çalişanlar duyulmaktadır. Ülkemızin genç nüfusu başka ulusiarda çok az ?örülür bir orana yükselmiştir. Secmen yaşı 18'e ındirilseydi, sol oy sayısmı artırabilecekti. Devleti vıkma suçuyle bir ömür boyu hapsedebildıgimiz gencin oy vemîesine nza göstereınedik. Gençligine düşman bir toplum yönetiml basan kaza.namaz. Ama taze kuvvet. taze bir İktidarın seferberlifıne katılabilir. Sorum dönemi başlamıştır. Hangi vasta ve basta olursa olsunlar Türkiys'nin aydınlan ve gençlen taşizmin isine >arayacak davranışlard..n kaçmmalıdırlar. Çünkü sorum, CHP'nin de »ınırları asmaktadır. Yeni Koşulların Partisi Ancak CHP içinde öncülüğü elinde bulunduran burokratlann. sınıisal yapı ve çatışkınhğın belirginleşmesi üıerine tkinei Dünya Savaşı'nm sonlarına kadar sürdürdüğü bu poiitikayı reformcu bir davranısla son vermesi. yeni bir donemin bas langıcı olmuştur. İktidarın Varhk Vergisi. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu vb. gibi uygulamalarla burjuvazinin gelişraesini sınırlandırmaya ça lışmasıyle ittifak bozulmus ve böylelikle çok par tili siyasal dönemin maddi koşullan hazırlanrruş Ur. CHP'ne karşı bü>ük toprak sahiplerinin öneülüğünde sanayici ve tüccarların giriştiği ve küçük üreticilık tarafından da desteklenen bu muhalefet. 1950 yılmdaki Demokrat Parti iktidarınm kaynağı olmuştur Bu tarihten başlayarak 19fiO'a kadar siyasal iktidan kontrol eden sosyal zümrenin. yani büyük toprak sahiplerinin çıkarları gereği yeni kaynaklarla artan yatırım potansiyeli öncelik'.e ve büyük bir ağırlıkla tarıma yönelmiştir. Bunun sonucu olarak bir yandan toprak birikimi ve teknolojik değişmelerle geleneksel üretim ilişkilerinin tasfiye edilmeye baslaması üzerine tarım burjuvazisi giderek füçlenmis, bir yandan da henüı varlığını konıyan daha küçük boyutlu Urım isletmeleri, feçimlik olmaktan çıkarak pazara açılmıstır. Tarımsal ürünlerin pazarlanması olanajh yaratarak köylülük alanında DJVnin gördüğü desteğin kaynağı olmakla bırlikte bu uygulamalarla, bütün yatırımlara rağmen bir tarımsal kalkınma sağlanamadığı fibi, ekonominin öbür kesünleri de genis ölçüde ihmal •dilmiftir. îzlenen Halkın Yeni Temsilcisi Ancak objektif koşullarm gereği olarak yeniden işlerlik kazanan demokratik ortamda Türk siyasal hayatına 1960'tan beri ağırlığını koyan lümrenin yeniden iktidar olma talebi karşısında, karsıt siyasal kuruluşlar yeniden örgütlenmis veya etkinliklerini arttırmışlardır. Gerçekten 1973 seçimlerine, geleneksel ilişki ve ldeolojinin temsilcisi Milli Selâmet Partisinin kurulması ve tarımda çağdaş gelişmeîerin siyasal ürünü olan Demokratik Partinin gelişmesiyle eski ittifakın öğeleri ayrı partiler olarak girerken, işçi, köylü. küçük esnaf ve sanatkâr. küçük memur ve dar gelirli serbes: meslek sahipleri, kısası büyiik halk kütlesi sadece CHP'nin kişüiğinde temsücisini bulmuştur. Bu bakımdan, 14 Ekim scçimlerinde, gelenek»el olarak AP'ne yönelen oylar belli bir sosyal zümrenin sözcüsü olamayan öbür partiler bir yana bırakılırsa eski bir ittifakın kanatları olan DP ile MSP arasında bölüşülmüş, demokratik güçlerin oylanysa CHP'ye toplanmıştır. Kısası, siyasal bilincin çok yo£un olduğu 14 Ekim seçim sonuçları, sosyal karşıhğı olmayan partileri tasfiye ederken. bir yandan sağ iktidarlarm kaynağı olan tarıhsel bir güçbirliğine son vermis, bir yandan da demokratik güçlerin iktidara ağırlığını koyacak derecede gelistiğini ilân •üniltir. Bu yeni siyasal tablonur., sayısal veya nicel bakımdan çöıümlenmesi, ayrı bir yazı konusudur. NOBEL'İ KAZANMAK... OKTAY AKBAL Evet Hayır UNIVERSITELERICIN YETERU PUAN ALAMAYAN VEYA BEKLEMEU OGRENOLER! MUtOT DERSANES NIN BİR DERSYIU SÜREU ÜNÎVERStTEYE HAZIRUMA FEN SHMIF1 FENDERSLERU TEST TB<NGl VE TATBİKAT1 • HARAUK TEST r O * T « X SNWIAF» • tOJTÜPHANEKITAP» H ep duyarsınız: Nobel Barıj Ödülünü falanca aldı! Nobel Edebiyat ödülünü bilmem kim alacak! İkide bir garetelere yansır bu ç«it söylentiler, sonra haber olur, yazılar yarılır, yorumlar yapüır. Bu yıl da Türk kamuoyu iki kez ılgilendi bu ödülle, biri Kissinger Barış ödülünü aldığınrian, öbürii de Yasar Kemal'in bir kez daha bu ödüle aday olduğu açıklandığında... Nedir.'kimdir bu îîobel? İs\eç^T*bir lîîmyacı. İSJS'de'Söj^uS^ 1896'd«T ölmüş. NîtrSfciiserirı denen madâeyi bulan adam. Insanlığa tfüyük bir kötülük ettiğini düşunmüj bu bulusu yapmaklı .. Gelecek kuşaklar önünde kendini bağıslatmak için kazandığı büyük serveti bir ödüle yatırmış. Otuz bir milyon tsveç kuronu tutarındaki serveüni vasiyetnamesiyle kurduğu bir örgüte bırakmıs. Buna göre, her yıl «insanlık yaranna» yapıt vermis, i» görmüs kişilere beş ayrı ödül verilecek. Ulus ayrımı yapılmadan... Bu, biraz sözde kalmış. çünkü ulus aynmı yapılıyor, yapılacak da!. Geçmiş Nobel ödüllerini kazananlann Üstesine bir bakın, anlarsınız bu ayrımı. Beş dalda ödül dağıtılıyor her yıl. lsveç Kralı her 10 aralıkta bu ödülleri sahiplerine veriyor bir törenle. Hangi ödüller bunlar? Önce bar:ş ödülü, bunu Norveç Parlamentosu veriyor o yıl dünya barışı için en yararlı i; yapana... Bu yıl Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger ile Kuzey Vietnamlı Le Duc Tho'ya verdiler bu ödülü. Kissinger'in barış ödülü alması epey saşırtıcı oldu. Çeyrek yüzyıldır Vietnam'ı kana bulamıs bir devletin Dışişleri Bakanı nasıl barış. ödülü alır? Arkadaşım Barlas geçen gün bu konuyu ele aldığ: için üzerinde durmaya gerek yok... Öteki ödüller arasındaki fizik ve kimya ödülünü îsveç Bilimler Akademisi, Tıp ödülünü Stockholm'deki Caroline Enstitüsü veriyor. Edebiyst ödülünü ise İsveç Akademisi.. İlk ödüller 1901"de dağıtıldı, o gün bugündür sürüp gidiyor bu ödül dağıtımı... Dünyanın en tanmmış edebiyat ödülü Nobel adını tasıyor hâlâ. Birçok uluslararası edebiyat ödülleri var, ama en tanınmışı bu, en çok para vereni bu... Nobel alan bir yazann kıtapları bir anda milyonlarca tiraja çıkıyor. Ama çoğunlukla zaten kendini tanıtmış, uluslararası bir üne ulaşmış yazarlara verilir bu ödül. Kimi zaman yerini bulur, kimi zaman pek de değerli olmayan birine gider. Genellikle dünya politikasının esintilerinin etkisinde kalır. Politika dışı r e kaimıs, kalabilmis ki Nobel Ödülü kendini kurtarsın bundan! Elimde hir liste var. bakıyorum Romain Rolland 1915'te almış Nobel ödülünü. Işte politikanın etkisiyle verilmiş bir ödül daha! Rolland 1914 savaşını insanlığm zararına bir eylem saymıs, Fransa'yı bırakıp Isviçre'ye yerleşmişti. oradan dünya uluslannı banşmaya çağırmıştı bu konuda kitaplar yazmış, kendini böyle kanh çekişmelerin dışmda görerek <Karışıkhğm Üstünde» adlı bir de kitap yaymlamıştı. İste İsveç Akademisi biraz da bu tutumunu değerlendirerek ödülünü verdi ona.. Politikanın ağır bastığını gösteren örnekler arasında Sovyetler Birliğinden kaçmi] beyaz Rus İvan Bunin'e, yakm yıllarda Pasternak'a, Solzenitzin'e verilen ödüller de gösterilebilir. Elbette değerli yazarlar bunlar, ama ödül dağıtımmda yazarlık değerleri kadar politikadaki tutumları da etkisini duyurmuştur, bunu yadsımak ZOT. Daha nıce ömek var, Churchill'e kadar!.. Bu 5 1 Yaşar Kemal'in adı çok geçti. Gerçi, hemen her ^ yıl gazetelerde okuj'oruz Yaşar Kemal'in ödüle aday olduğunu, djyeceksiniz. Geçen yıllannki bizim bir dileğimiz, Yaşar'ı sevenlerin özlemiydi, ama bu yıl isveç PEN Kulübünün Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterdigi üçbeş dünya yazan arasmdaydı Yaşar Kemal... Birçok romanı dünya dillerine çevrilmiş, özellikle İsveç dilinde romanları basümış Yaşar Kemal in bu ödülü kazanması olanağı gerçekten vardı. Ayrıca Türkiye'deki son değişimler. yeniden parlamenter demokrasiye dönüş, sola açıljş, Ecevit gibi sosya. demotaasiden yana bir liderin iktidar adayı olması, bütün ou feor.ularm dünya basınında övgüyle anılması da bir Türk yazarının şansını arttıran etkenlerdi. Olmadı, olamadı, İsveç Akaaemisi ödülü Avustralyah bir yazara, altmış yaşındnki Patrick •RTıite'a verdi. Bu White'ı hiç birimiz tanımıyoruz, ıjrikötü bir şey söyleyecek durumda değiiiz. Fakat Alfred Nobel'in vasiyetnamesindeki dilek, yani «ulus ayrımı» yapılmamas: isteği bir kez daha havada kalmıştır. Banşçı, insanlara yararlı nitelikler taşıyan güçlü yapıtlara ödül vermekse amaç bu yalnız Anglo Amerikan, Frar.sız. Alman, ttalyan ya da Rus dilinde yazılmış yapılları ödüllendirmekle gerçekleştirilmez İsveç Akademisi her zaman «yan» tutucu olmuştur, kendine yakın olanları yeğlemiştir... Hem Nobel kazanmak büyük, ölümsüz, vazgeçilmez bir yazar olarak tarihte yer almak da defildir Nice yazar var tl daha bu ödülü aldığı yıl unutulup gitmiş, kendi üıkesinin edebiyatında bile önemini yitirmiş: Sully Prudhomme, Mistral, Spitteler, Benavente, Eucken, Hyse v.b... Listeyi geregl gibi incelerseniz burada yer alan edebiyatçılardan çok daha iistün şairler, yazarlar yetiştirmiş oldufumuzu görürsünüz. Geçmişte bir Sait Faik. bir Nâzım Hikmet. bir Halikarnas Baiıkçısı anılabilir. Bugün de uluslararası değer çizgısüıe ulaşmış nice şairlerimiz, yazarlanmız var. Yaşar Kemal gelecek yıllarda belk de bu ödülü alacalt Ya da başka bir şairimiz, yazarımız bu sonuca ulaşacak .. Edebiyatımız birbirinden üstün, değerli ürünler verdikçe çağdaş dünya kayıtsız kalamaz. gözlerini kapatamaz. Atatürk Tüıkiye'sinin en bü>öik başanlarından biri. çağdaş edebiyatıdır. Bunu bir gün uygar dünya da onaylayacak... Darsancmizfn yayınları: CEBİR • TEST • 300 Sayfa 30 TL SOSYAL: TEST • 700 Sayfa. 50 TL FORMÜLLER • 1 M Sayfa 15 TL. öflrancilarimizc ücratiîz daflıtıhr. Kuralarımıza katılmayanlar: Lütfan kitapçtlarda araytnız. 6KASIM1973» urat dersanesi DERSLBÎE BAŞUYOR f TEŞEKKÜR Yaptığı başarılı sezeryan ameiiyatı ile bizlere MURAT'ımızı bağışlayan Sayın Hocam 2735 0b26.54 0/ Motif Reklâmcıük: 7978623 Op. Dr. N E Z İ H İ ORHON'a Op, Dr. Hadi Sııngun Op. Dr. Şenay Canatar'a servis asistan Doktorlarından : İLKNUR MISIRCI. TÜLÎN YÜKSEL, LÜTFÎ BİLDÎRİCÎ, TURGUT GENÇ'e. Narkoz ekibinden: HATlCE SAGLAM. YUSUF DERİNÖZ, ORHAN EKŞİOĞLU, Ahmet CEYLAN. Ahmet BAĞIRAX'a. ebe Kadriye ESKİGÜLEK, ebe Ayten TEZOGLU'na, Hemşire ZEKÎYE OLCAY . GÜN'ER BAKAK, Hemşire yardımcısı MESERRET CEBECt'ye ve de diğer servis personeline. candan teşekkürlerimizi borç biliriz. DR. GÜLTEN GÜNERAL ve E5İ (Berk Ajans 400) 8648 Topkıkonut yapımının öncüsu Simitaş'tan bildirilmişfir •• •• IstanbulTeknik Ünivesitesi RektörJüğünden 1973 197* ögretim yılı İçin Üniversitemizirı değişik fakülte ve bölümlerine T.C. uyruklu Lise Fen kolu mezuBU öğrencilerden 1973 Üniversitelerarası Gıriş Imtihanında (ÜGİ), ağırlık fen puanı 310 ve daha fazla almıs olanlardan kontenjanlarımıza göre öğrenci alınacaktır. Bu gibi oğrencıîerlD: a ADAY KAYIT SÜRESl 31 Ekim 1973 saat 9.00'dan 14 Kasım 1973 saat liM'ye kadardır. b Î.T.Ü. aday sıra numarası İle belirtilen her bir grubun kesin kayıt yaptırmak üzere kayıt bürosuna basvurması gereken gün ve saatleri ilân tarihi 21 Kasım 1973 saat 10.00'dadır. e Kesin kayıt 26 Kasım 1973 saat 9.00'da başlayacaktır. d Gerekli bilgi ve müracaat belgeleri lise ve Milll Eğitim Mürfürlüklerine evvelce gooderilmiş olan Î.T.Ü. Yazılma Kılavuzunda mevcuttur. Müracaatlar posta lle f.T.Ü. Kayıt Bflrosn Taskışla Binası Teknik Oniversite•i ISTANBTJL adresina yapılmalıdır. (Basın: 26148) 8631 jı V EF A T Selânik eşrafından merhum Hafız Ali beyin oğlu, merbum II. Kolortfu Kumandanı Abdülkerim Paşa'nın yeğeni, Nimet Seydolun eşi, Perran Akgöze ve Aytaç Demirsoy'un babası, Merkez Bankası Mudürlerinder» Nurdoğan Akgöze ve Y. Müh. Rasin Demirsoy'un kayınpederi, Gültekin Akıncı ve Melkan Eldesin rfayıları, Türk Yükseltme Cemiyeti Erenler Kolu Kurucularından, Türk Eğitimciliğinin milmtaz siması, EMEKLİ ÖĞRETMEN VE MUHARRİR Satış bürolarımızın çaIışma saatleri mevsim nedeniyle tatilgünleri de dahil hergün saat 918 arasına indirilmiştîr. Saym halkımıza saygı ile duyururuz. tbrahim Memduh SEYDOL 23.10.1973 günü vefat etmiştir Cenazesi 24.10.1973 Perşembe günü öğle namazını müteakip, Şişli Camünden alınarak, Zincirlikuyu mezarlığındaki kabrinde toprağa verilecektir. (Cumhuriyet: 8651) j.'İİTmiMlmtllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIHIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIHIIIİIIIIIUIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIinTi ^SİMİTAŞ Çiçek Reklam: 13478633 I Başbakanlık Kültür Müsteşarlığından | | KARAGÖZ KURSUNA ÇAĞRI | Cunüıuriyetimizln S0. yılında geleneksel TUrk fölge oyunu Karagöz'ü yeni kuşaklara tanıtaıak ve oynatılışını öğretmek »macıyla Müsteşarlığımızca, 1 Kasım 1973 tarlhtnden itibaren îstanbul Atatürk Kültür Merkezinde Dev let Konservaruvsn Tiyatro Bölümtl eski şefl Nurettln Sevin'in Tönetiminde 6 ay sürell Ucretsiz bir kurs açılacakö r Kursa katılmak lsteyenlertn 26 Ekim 1973 tarthine kadar îstanbul'da Atatürk Kültür Merkezl (Kültür Sarayı) Idare Mtldürlüğüne müracaatlan duyurulur. (Basın: 251138634) = ^ ş I = = = = I = | \£JJS) £3 AKÜMÜLATÖR.PLASTİKve ISI SANAYİI ANONİM ŞİRKETİ YSE 1. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN Memur Alınacaktır Bölge Müdürlüğümüze aşağıda nitelikleri belirtilen kadrolarda istihdam edilmek üzere 9/11/1973 Cuma günü saat 9.30'da yapılacak sınavla erkek memur alınacaktır. Sınıfı K a d r o n n n Derecesi 10 11 13 Adedl 2 1 1 Şirketimiz 1972 yılı kârları dağıtılacaktır. Hisse senetleri hamillerinin 1/11/1973 gününden itibaren Sirket merkezine müracaatlan rica olunur. İDARE ÎHECLtSl (Reklâmcıhk 2519) U> 2 t4 •• • Gn. îd. Hiz. Hacettepe Universitesi Hastane Idaresi Enstitüsü Müdürlüpüne 1) îsteklilerin 657 gayılı yssanm 48 maddesindeki «artları tasıması, askerliğinl yapmıs olması ve 30 yasını doldurmamış bulunmaları aynca; 10. derece için yükstk okul, 11. derece için devlet hlzmeti bulunan lise, dengi veya orta okulö*an 13. derece için lise veya muadill okullardan mezun olmaları. 2) Yazılı sınavda başarı gösterenler gerektiji tıkdirde seçim gayesi ile ayrıca sözlü sınava tabi tutulacaklardır. 3 Sınava istirak etmek isteyenlerln dilekçelerine ekleyecekleri 2 adet fotoğraf, askerlik ve öğrenim belgelerl ile bırlikte en geç 8/11/1973 Perşembe günü mesai sonuna kadar YSE. 1. Bölge Müdürlügü Çırağan Caddesi No: 75/8 Beşiktas adresindeki Personel Şefliğine sahsen müracaat ederek sınava giris belgelerini almalan gerekmektedlr. (Basın 25146) 8038 ELEMAN ALINACAKTIR Enstitürnüz Tizik Tedavi Bölümüne Protez ve Yardımeı Cihazlar Teknlsyenl yetijtiriLmek Ozere asa?ıda niteli|l belirtilen kadrolara • 7 sayılı Devlet Memurlan Kanununa göre eleman alınacaktır. 5 13 Kasım 1973 Salı günü saat 9.00'da seçim yapılacağından, Uteklilerin en geç 12 Kasım 1J73 mesal bitimine kadar Enstitü Personel Müdürlüğüae sahsen müracaat etmeleri duyurulur. Smıb Teknik Hîsnetler Teknik Hijmetle? Cnvanı Protez ve Yardıma Cihazlar Teknisyenl Proteı ve Yardımeı Cihazlar Teknisyenl Oerecesi 10 H tazminatı Sdenir. Adet Araoan Nltelikler Erkek Sanat zunu olmak bidir.» Erkek Sanst zunu olmak bidlrj Enstitüsü Torna Tesfiye Bölümü me(Askerlik yapmıs olması tercib sebeEnstitüsü Torna Tesfiye Bölümü me(Askerlik yapmıs olması tercib sebe HOT: Bu förevler İçin 657 «ayılı kanuna göre pylık v« 1; güçlülü fBasın: 25012 R52S)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear