Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 21 Ekim 1973 ükürler olsun, seçimlerr bitti. Artık radyolarda, meydanlarda seçim nutuklanndan, afişlerden, gazetelerde seçim haberleriıöen kurtulduk. Dinlesen olmuyor, dinlemeseı olmuyor. Mademki demokrasiye inanmısız, bu ulkerıin, bu halkın yazgısıyle ilgtiiyiz, dinleyecektik sabına bütün söylenenleri. Anlamak, öğrenmek. bilnr=k gerekiyordu, Ulkeyi yönetmek için seçim ar:nasmda yarısan. daha doğrusu çarpışan ve hepsi de tasa güresmek sevdasmda bulunan partilerin durumlannı. Oy kullanacaktık çünkü. Demnkraside önyargılarla ov kullanılmaz. bilinçle kullanılır Neler söylemediler. iktidar karasevdasına ugramış sözcüler, liderler, lidercikler, «Karlı daglan ben yarattım» iddiası ile halk karşısına çıkan cüceler, neler. neler vaadetmediler! Tonlarca suçlama, yalan. iftira hatta küfür biîe dinled: kulaklarımız. Pikir yoksunlarından yüce düsünceler, özdeyişler, felsefeler (!), disipİinsiz kafa'.ardan plân ve programlar (!). S Olaylar ve görüşler SEÇİMLER VE SABIR TAŞI Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU hepten yofc etmek içın pusu kuranları ulusumuz çoğunlukla açık seçik görmüş, ya da sezmiş, kimin kime çalıştığını anlamıştır. Demek halkın önemli bir bölümu uyanmıs ve uyanmaktadır artık. # Türk halkı ilk kez bu seçimlerde ciddî doktrin partilerine itibar göstermiş, CHP ile MSP'ye yöneimiştir. Öbür partiler birtakım yuvarlak lâ{ edebiyatı içinde yüzerken, bu iki parti seçim bildirgelerinde halka dönük ve rfolayısiyle «sol» iktisadi programlarını açık seçik gözönüne serdiler. Kişisel olarak biz MSP'nir» lâyiklikle bağdaşmayan düşüncelerini çağ dışı bulurken, iktisadi programını çağdaş ve ilerici bulduk. Hele düşünce özgürlüğü alanındaki «kaviMeri ile «amel» ederlerse. çok mutlu olacağız. Fikirden dolayı zindana girme ve kitapları yasaklama dönemi, bir daha geri gelmemecesine kapanmah artık, güzel Türkiyemizde. # 36 milyonluk büyük bir ülkedeki seçim mücadelesinde çıkması doğal oîan çatışmalarm 14 Ekim seçiralerinde ancak bölgesel birkaç claydan ibaret kalması da, halkımmn siyasal terbiye bakımmdan oldukça ileri bir asamaya ulaşmış hulur.duğunu gösteren tevindlrici bir gözlemdlr. ri bir aşamasını yansıtan bu halkçı Anayasaya saygı gösterip onu, sorumlu hükümet başı olarak, gereği gibi uygulayacak yerde, sayılı çevrelerin çıkarlarına göre uygulamak ve ona uydurmak istiyordu. Bu nedenle idareyi tarafsızlıktan çıkararak partizanlaştırma çabasmdaydı. Ülkenin dört bir yanında yurttaşm yurttasa saldırması sonucunda meydana gelen kar»!ı olaylar ve verilen kurbanlar bu çabanın doğal ürünleriydi. Nitekirn o zamanlar d'evlet makinesinin türlü raakamlarında bulunanlarından bu çabayı destekleyen kişiler, 14 Ekim seçimlerinde AP listelerinin ön sıralarına konularak Parl&mento üyeliğiyle mükâfatlandınlmışlardır. Istanbul'un eski sıkıyönetim komutanının AP' den adaylık kabul etmemesi, Atatürkçü ordunun şerefini kurtardı. Zira politika ordu sermaye bütünlesmesinin oluşturulduğu ülkelercîe demokrasinin (D) sinin bile mevcut olamayacağı kesin bir gerçektir. Güney Amerika kıta?ı ile kimi Ortadoğu ve Doğu ülkeleri bu gerçeğin türlü örnekleriyle doludur. Işte Türk halkının sağduyusu 14 Ekimde bu doğrultuda geli$en eğilime «dur!« demesini bilmiş, ülkemizi korkunç bir fasizmin uçurumuna düsmekten kurtarmıstır. Bu, mutlu bir tarihsel aşamadır. Yukarıda belirtildiği gibi, halk uyanmağa ba?lamıştır artık Türkiye'de. Eğer biz CHP ve MSP gibi doktrin partilerinin yöneticilerinden biri olsaydık, hemen şimdiden işe başlayıp elektronik beyin ile mi, yoksa bir hesap makirtesi ile mi olur aylarca çalışarak, 14 Ekim seçimlerindeki bütün oy sandıklannın ayrıntıh dökümünü yapar ve kendi partimizln hangi yerlerde, hangi çevrelerden daha çok oy aldığını ve bunun nedeninl araştırır, aynca kayıpları da saptar ve gelecek seçimlere, bu bilimsel metotla şimdiden elde edüecek verilerin ısığmda hazırlamrdık. Böyie bilimsel bir analiz, uyanan halk çevrelerini ve onlann sosyal ve ikti«adi çıkarlarını da açıkça gözönüne sererdl. Demokrasiye Alışmak Bütün bunları okur veya dinlerken pek bunaldığım zamanlar, odama yenl astı&ım «YA SABÜR» levhasına bakarak ruhumu yatıştırmağa çalıştım hep (1). Ve kendi kendime: «Hele sonucu bekleyelim. galiba böyle ahşacağız demokrasiye» dedim. Taşıt beklerken kendiligimizden sıraya girmeyi, dağıtılan ucuz bir madde için kendiliğimizden kuyruk olmayı öğreneli, 1015 yıl ya oldu ya olmadı. Tramvaylar kalkmadan önce halkın yıfeın halinde kapılara nasıl saldınp içine tıkıldığını. dolu araca salkım saçak nasıl asıldığını unutmadık henüz. Bugiin ise. herkes kendi sırasma razı oluyor ve klmse kimseye sırasını kaptırmıyor artık. Halkın her ferdinin kendi oy hakkına da bu denll titizlikle ve bilinçli olarak sahip çıktığı ve hakkını. menfaat ya da hile karşısmda kimseye kaprjrmadığı gün, Ulkede demokrasinin artık yerleşmiş olduğuna Inanabiliriz. Orman yangtnlan üzerine çıkan bir yazım dolayısıyle 3 Ekim 1973 tarihli Yenigün'de yayımladığı «Evet, Sayın Velidedeoflu» baslıkh, biraz karamsar fıkrasınm sonunda Sayın HUseyin: «Sizin uyancı, aydınlatıcı yazJ&rınızm etkileyici olması için yazdığınız gazetenin SUleyman Demirel'in ve T u r h a n Fevzâoglu'nun mahallelerinde o k u n m a s ı gerekir, Sayın Velidedeoğlu, oralarda okunuyor mu Cumhuriyetler?» diye hayıflamyordu ve genet olarak hakhydı. Ama bu ülke sadece sözünü ettigi mahallelerden oluşmuyor kl. 14 Ekim seçimlerinde CHP'nin Millet Meclisi'ndeki san. dalye sayısını 86'dan 186"ya ve senato kısmi seçtmlerindeki sandalye sayısmı da 4'ten 24'e çıkaran Türk insanının hepsi de «Cunıhuriyet» leri okuyan halk mıdır? Elbettb değil. rakat bu halkın sağduyusu ve gittikçe oluşan ve olgunlasan bilinci koyu sis tabakasını deltrek yoIu aydınlık gösteren özel sis lâmbaları sçibi ona önderlik etti. 14 Ekim seçimleri cu yolda şasmaz bir gösterge ve büyük bir aşama oldu. li Husnmet Andı»nı hatırlayıp, nusumet ve Kın doğrultusunda eyleme geçmenin, kendilerinin mizacı gereği olduğunu düşünerek bu tutumunu doğal bulduk. Bununla birlikte kendisinin bu seçimlerde CHP'yl ilk kez Mecliste en çok üy»li parti durumuna getiren Sayın Ecevit'i kutlaması, Bayar'ın, gerçek rfemokrasilerde ahsılmış medenî davranışı göstermesi bakımından bizi teselli etti. • Sayın Bölükbaşı, hiç telâşlanmamah ve konuşmamah idi, bu seçimlerde; zira konuşma«aydı da, eski partisinde sonuç yine böyle olacaktı. Görünen köy kılavuz istemiyordu. • Öbür lider ve liderciklerin konuşmalan konusunda bir diyeceğimiz yok. Yalnız Demokratik Parti üzerind'e duracağız biraz. Bu partinin, bükümet kurma konusunda başta yıllardanberi yolsuzluklarla suçladığı AP olmak üzere. bütün sağ partilere kucak açtığını söyleyen liderine şaştık kaldık. AP'nin programını reddeden bir doktrin ve programa sehip olmadığına göre, DP'nin böyle bir koalisyona kollannı açacak yerde, yeniden Kır Atın terkisine atlayarak onun süvarisiyle birleşmesi daha yerinJe olmaz mı? Hem kaleyi içinden fethedip, son seçimlerde itibarını ve gücünü bir hayli yitirmiş olan AP liderini attan düşürerek Kır Atın tek süvarisi olma olanaklan da belirdi ufuklarda! Akgiray ile Demirel Y Bir Nokta Daha Seçim öncesinin ve sonrasının kimi olayiarını kus bakışı olarak gözden feçiren bu yazıyı bitirirken, bir noktaya daha değinmeden geçemiyeceğiz: AP organının 17 Ekim tarihli sayısının ilk sayfasındaki iki büyük manşet şöy. leydi: 1) «Koalisyona talip değillz», 2) «Türkiye yeni bnhrsnlar arifesinde*. Haydi, koalisyona talip olmamayı anladık. Halkın 14 Ekimdeki tercihi karşısında bu. akıllıca bir karar. Ama şu «Türkiye yeni buhranlar arifesinde»ye ne diyelim? Hani sizîn vatan ve millet severliğiniz? Demek ki siz, özlediğiniz 310 üye ile iktidara gelşeydiruz ülkemiz banş ve sükuna kavuşacaktı. 148'rfe kaldıgınız için Türkiye yeni buhranlara sürüklenecek, öyle mi? Seçim öncesi konuşmalarınıza «sabır taşı» dayandı ama, bu manşet onu çatlattı. Hayır, Türkiye'miz yeni buhranlara sürüklenmeyecektir. Aradaki dü?ünce ayrılıklarına rağmen, bu ülkede yeni buhranları istemeyen vatanseverler çoğunluktadır. Ne var kl, halkımız dolmus kuyruğuna girmeyi yıllardır öğrendiği halds sizler demokrasi kuyruguna girmeyi öğrenememişsiniz bir türlü. Eski buhranların nereden doğcFuğunu simdi anladınız mı? Türkiye'nln ikind büyük partisine yakışmıyor bu davranış. (1) AJnstosta çıkan «Tasam Üzerine Bir Söyleşi» başlıklı yazımın bir yerinde babamın Abdülhamit dönemindeki 5£retmenük sür?ünlerinde odasının dnvann» astığı «Ya Sabur» ve «Bu da Geçer Yahu» levhalannın kayboldngnn. dan doğan nzüntfimfl dile Kttirmistim. Oknrlarımdan 75 yasında amatSr bir hattât oldtıgiına ve bu yazımdan çok dnyçnlandıgını bildiren Sayın Naci Akvcrdi ba iki levhayı mükemmel bir biçimde yazıp çerçeveletmiş. Geçen ay bnnUrı b»na armafan etti. Bnnca yıl sonra babamın mnısını canlandıran ve hiç de 73 yafinda Kösterneyen bu mfikemmel ve aydın gönül adamının benlm gönlOmde ne derin bir şfikran daygnsn nrandırdıfinı buraeıf» kıvançl» not etmekten kendiml alamadım DflnrHe: Geçen haftak var'mdı bir rakam yaul.» dlzilmlş. tkinci ıuunun yirmiyedinci satınndaki 1914 raVar'i 1»11 olımktı. Bozulan Oyun 14 Ekim seçimlerlnde AP'nin ve onun ardındaki güçlerin tezgihladıklan oyun Türk ulusu tarafından borulmuştur. ttiraf edeyim ki, 1957 seçimleri aynk olmak üzere, hiç bir seçimi bu denli bir dikkat ve heyeeanla izlememistim. Seçim günü sabahında oyumu kullandıktan sonra Ankara'ya gittim. Kara yolculuğunun yorgunhığuna rağmen. sabaha dek televizyon başından ayrılamadım. Çünkü AP lideri seçim konuşmalarında öyle şeyler söylemişti kl. bunlan dinleyen «sabır taşı» bile olsa, masallardaki gibi «çat» diye çatlardı. Gerçeğe ve eski davranışlanna uymayan, halka karsı seyleri halk yaranna imis gibi sunan sözlerini bir y»na bırakıyorum. Ama 12 Mart'tan sonra Kamu Hukuku eski profesörü Bay Nihat Erim tarafından Türk Ulusu için «lüks» sayılan ve onun himmet ve öncülüğü İle zaten kusa döndürülmüs bulunan 1961 Anayasasını yeniden değistirip büsbütün tamnmaz duruma koyarak düşünce özgürlüğünü hepten yok etmek isteyen Sayın Demirel'in partisi, onun özlediği oranda bir çoğunluk elde etseydi, «milli irade» perdesinin ardından gelecek uygulamanın, geçirdiğimiz son iki yıldaki acı uygulamayı da araUcağını görür gibt olarak, ülkemiz hesabına çok üzürvtü duyuyorduk. AP licTert ta başından beri «Bu Anayasa ile ülke yönetileraez» kanısınd» ldi. Biz ise yıllardan beri bu düşünceyle savasıyorduk. Bu Anayasa ile ülke pek güzel yöneUlirdi. ama onun istedigi doğrultuda yönetilemezdi. Çünku Sayın Demire' A''»>irkrt^\»rimin1nile Liderlerin Tutumu 14 Ekim seçimlerinde büyük liderlerin tutumu da üginç oldu: # Sayın înönü'nün «CHP'ye oy vermeyiniz> anlamına gelen konuşması önce blzi saşırttı. Onun ihüyath ve tecrübeli kişiliğinden ummuyorduk bunu. Ama sonradan sayın eski liderin bu konuşmayı eski partisi CHP'ye hizm^t için yapmış olabileceğini düşünerek teselli bulduk. Çünkü kendisi ne söylerse halkın tersir.i yapacagını, 1950 seçimlerintfen beri biliyordu Sayın înönü. • Sayın Celil Bayar'ın, doktrinden degil, tandalye kavgası yüzünden çıkan kişisel anla;mazlık ve kinlerden doğmuş olan Demokratik Partinin «ağır topu» olarak bu seçimlerde görev almasını da önce çok yadirgadık. Fakat onun DP liderliBI ı»m»nında kBKui etfllen .**' Gözlemler • Bu seçimlerde 'bütün oylarını AP'ye vermis olmakla övünen bir tslâmköj'ün karşısına, bilinçli olarak hiç oy kullanmayan dört Türli köyü çıkmıştır. • <Kal3» sanılan nice seçim böıgesi fethe. dilmiştir. • îftiralar sökmemiş, «solcuıuk» suçlamslan geri tepmiş, Türk halkı gerçeV: özgürlüğü savunanlan tutmuştur. Çünkü •özgürlük» paravanası» arkasında insan hak ve özgürlüklerini ÜÇ BEŞLİK, BİR ONLUK. OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardından DAYANABİLEN KAZAN1YOR Yıpratma Savaşı Yıldırıtn n v ı s ı olan 1967 ta* vaşından farkh olarak, 1973, yıpratma lavaşı olmustur. Yıp» ratanların kendileri de yıpranır ve bu çeçit savaşta dayanan üstünlük sağlar. Böyle uzun •»vaşın üç çesit «malzeme» si vırdır: 1 Para, 2 Silah, 3 Asker. tsrail para yönünden sıkıntı içinde değildir. (akat Maliye Bakanı Pinhas Saplr de savaşın tsrail'e saatte 100 milyon dolara malolduğunu söyledi. Petrol zengini Araplar da paraca zorluk karşısında saytlamaz. lsrail silahı Amerlka'dan, Araplar da Sovyetlerden alıyorUr. Kayıplar agırdır, takat Israilli* ler silahlarını daha iyi kullandıklanndan, her halde havada üstünlügü koruyorlar. lsrail için büyük kaygı, asker, yani insan yönündendir. Üç milyon nüfus karşısında 60 milyon Arap vardır. Arapların asker deposu da 20 misli fazla demektir. Bu bakımdan uzun süreli bir «yıt>ratma» savaşında, tsrail daha önce yıpranır. tsrail, i!k hamlerfe Suriye'de işgal ettiği toprakları elinde tutuyor, Mısır da Kanalın dogusunda yerleşivor, fıkat tarafların daha ilerilere büyük adım atması «imdilik o* lağan gorünmüyor. azırr.ızm başh|mdakı Demirel, Süleyman Demirel cJeğil, Nedim Demirel'dir. Bu iktncil Demirel, birinciıi kadar olmamakla beraber, gene de meşhurdur. Çünkü 12 Mart'a doğru yaşanan kıyamet yıllarmda Istanbul Başsavcısıydı ikincil Demirel. Adı gazetelerin siyaset, adliye, sosyete köşelerinde sık sık okunurdu. Istanbul Başsavcılığı ülke çapında önem tasıdığından. Nedim Demirel' in tanınması doğal sayılmalıd'ır. Eski payitaht, ülkenin basın ve kültür odağıdır. Şair Nedim efendir Bu sehri Stanbol ki.. demiş. Evet, bu şehri Stanbul'da bir üniversiteli genç. ya da bir gazeteci, AP eliyle çizilmiş bir üçgenin köşeleri arasında kalırdı vaktiyle... Vali Vefa Poyraz, Emniyet Miidürü Muzaffer Çaiİar. ve Başsavcı Nedim Demirel. Bu APIi iiçgeni çizen eller vaman ellerdi dogrusu... Ve bu nedenle rahatça dolaşırken şehrin hırsızı uğrusu, aydınların adliyeye düşmekti korkusu... Ve işte gene bu şehri Stanbul'öa, Savcı Yardımcıları arasında bir de Hasan Basri Akgiray vardı. Hasan. Basri Akgiray, siyasetle adaletin, politikayla devlet memurluğunun içlidışlı ıliskilerini bir türlü benimseyemediğinden. savcı yardımcılığını gösterişsiz bir görev duygusuyia yürütürtîü. Gazetelerin siyaset, adliye ve sosyete köşelerinde adı duyulmaz, bazen bir incelemenin veya bir makalenin altında imzası okunurdu 12 Mart'tan sonra üç gencin idamım durdurmak için imza toplanırken, Hasan Basri atıvermişti imzasını pervasız... Idamı istenen gençlerle aynı fikirde olduğundan mıî Yok canım, ne gezer.. Hasan Basri gençlerle aynı fikirde değildi: ama hanpi suçtan ötürü olursa olsun, insanların ölJürülmesine karşıydı; çagdas dünya uygarlığının artık benimsediği bu ilkeye gönülden bağlıydı. Ama imzasını atar atmaz mimlenmisti Hasan Basri. • işte size Istanbul Adliyesinden iki tavcı. Bunlardan Nedim Demirel, bu seçimlerde AP'den, Hasan Basri CHP'den koydu adaylığını. 14 Ekim'cTen önce seçimlerin favorisi AP idi. Gümbür gümbür gelecekti iktidara... Bürokrasinin üst katında bulunup AP'ye yakınlığı bilinen yüksek memurlar, AP'nin llstelerinde boy gösteriyorlardı. Istanbul Valisi bunlardan biriydi, tzmir Sıkıyönetim eski Kumandanı bunlardan biriydi, Yargıtay eski Başkanı bunlardan biriydi, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı bunlard'an biriydi, Istanbul Emniyet Müdürü bunlardan biriydi. Bürokrat kesimin üst derecelerinden AP'ye ejilimin çeşitli nedenleri vardı. Bu nedenlerden başheılarıtun özeti: Egemenlerin tofrası zengindir. Seçim adaylannın listelerine dikkat buyrulursa görülür ki, kodaman devlet memurlan AP'ye ysslanmıslardıı ama, alt kademedeki rfevlet raemurUrı da CHP'nin kad> rolarına girmişlerdir. Çünkü bürokrasinin alt kesiml eıilmekte, üst kesimi egemen sınıf iktidarının rnutemet adamları olarak nimetlerden nasiplenmektedir. Zaten bürokraside üst kademelere doğru yükselmek, »imdiye dek sermaye sınıfı iktidannın fltifatına mazhar olmak demektl. Terfi ve tayinler bu kurala göre yapıldığından, valilikler, genel müdürlükler, ancak AP iktidanna göz kırpanlara ihsan olunurdu. Bu kuralın dışında kalabllmiş bir avuç yüksek memur da zar zor tutunuyordu yerinde... 14 Ekim seçimleri bir sürpriz oldu. Başsavcı Nedim Demirel açıkta kaldl. Savcı Yardımcısı Akgiray kazandı. Çok iyi oldu. Yalnız Akgiray tfegll, bürokrasinin alt merdlvenlerinde bulunup partlzan siyasi iktidarın hısmın» ugramış nlceleri, Kaymakam Mehmet Can'dan çileke» öğretmenlere ve Savcı Feyyat'a dek bir dlzl aydın, bu seçimle umulmadık biçimde parlamentova girmişlerdir. AP listesinden koltuk savullayan nic« yükıek memur da barajı aşamamıştır. Dünya bu! Yalnız papaz mı her zaman pilâv yemezî Bazen de halk yemez, ve ayıklıtır pirincin taşını bir koltuktan bir koltuğa transfer hesaplarında yasamını düzenleyenlere... •^i^ü arfı yırttım. İçinden üç beş, bir de on lira çıktı. Yıprannıış paralar, yüzbinlerce kez el değiştirmiş kâğıtlar. Bir de mektup... Yoldaydım, yagmur yagıyordu, çekildim bir saçak altma. okudum hemen: Z «... devrimci, dürüst yazarlar giDi yurtsever, halkçı yurdumuzun kalkınması için var gücü ile fikir işçiliği yapmış olan. fakat şimdi hiç hak etmediği bir yerde tutulan; beni ve benim gibi nice kişiyi yıllarca bilinçlendiren, aydınlatan, Türkije'de ve dünyada olup bitenleri öğrenmemize >rardım eden büyük Türk yazan Çetin Altan'm sağ gözünde meydana gelen hastalığı açıklıyordunuz. Sizin de çeşitli yazılarınızda belirttiğiniz gibi Türk halkınm mutlulugu için kişisel çıkarını bir yana iten, hatta hayatını. sağllğını tehlikeye atarak halkma mutluluk getirebilme umudu ile uğrasan böyle temiz yürekli bir insana yardım etmek Türk halkının boynunun borcudur. Ç. Altan'ın yazdığı yazılarla geçimini sağladığını hepimiz biliyoruz. Fakat simdi bu imkftn eünden alınmıstır. Bu yüzden belki de gözünün tedavisini gerektiren maddl imkAndan yoksundur. Şimdi size danışarak bir teklif yapmak istiyorum. Acaba razacağıruz birkaç yazıyle ön ayalc olarak ona bir yardrm kampanyası açmanız rnümkün müdür?.. Ben bu teşebbüsün istenen arnaca ulasabilecegini düsündüğtim için bu mektupla birlikte 25 TL. gönderiyomm, aynea tedavi stiresince her ay 25 lira gönderebilirim. Benim madH! olanafrm bu kadar, çünkü ( ) atölyesinde çalışan 900 lira maaslı bir memurum.» Bir aydınlık dcldu içime. Yağmur damlalan ılık ılıktı. Tirmi beş lira avucumu yakıyordu. Gözümün öntinden nice nice şeyler geçti. Çetin'i düşündüm, böyle okurlan olan bir yazarm mutlulugunu... Görevini yapmıştı!* Türk halkınm biİinçlendirilmesinde, iyinin kötünün nerde olduğunu görmesinde sonra da hakları için gerekli çabayı görmesinde büyük katkısı vardı. Yıllardır yazdığı yazılar bir birikim jaratînıştı. Bu yolda çileler çekilse de, hapislere düsülse de. sağlık yitirilse de değmez miydi? Bir ulusu uyandırmak, bir ulusıı bilinçe kavuşturmak, bu çabada en büyük etken olmak... Çetin Altan yakında tutuklarevtnden çıkacaktır. Hem cezası do'.du dolacak, hem de Türk ulusu oylariyle iktidara «halkın dostu» kişileri getirdi. ondan. Cumhuriyetin ellinci yıimda bu halk dostları, halkla bütünleşmis politikacılar genel bir af çıkaracaklar ilk is olarak... Aldıkları milyonlarca oy biraz da bu yüzden verildi onlara. Seçmen çoğunluğu düşür.ce suçu diye bir «suç» kabul etmiyor. Yanlış buluyor böyle bir «tcezanyı. Fikri olan. topluma sunacaktır kaiastndakini. Her görüş, her diişünüş saygıyla karşılanacaktır. Halkımız en ivisini seçecektir, bu düzeye gelmişür. işte ispaü, 14 Ekim seçimleri... Dokuz yüz liralık maaşından her ay yirrnl bes. lirayı tutuklu bir yazara göndermeyi düsünen okurumun adını yazmak isterdim. size. Hoşlanmaz adınm açıkianmasından diye düşündüm. Kimbilir daha nice okur var, onun gibi. Böyle bir kampanya açsak vurdun dört bir yanından para yağacak demek! Kimlerden? Böyle ayda dokuz yüz, bin lirayla geçinmeye çalışan'.ardar.. Ayıracaklar yirmi otuz liralannı sevdikleri vazarlara. insanlara gönderecek;er. Bir katkılan olsun dive. bir borcu ödercesine. yıllarca yazılarını okudukları, yararlandıklan bir yazarın sağlığını kurtannak için... İste budur bilinçlenme. Budur karşıhkh anlayış, dostluk bir yazarla okuru arasmda... Ne mutlu Çetin'e ki İzmir'in Bornova'sında bu az maaslı memur gibi bir okuru var. Daha başka binlerce, on binlerce okuru... tnanıyorum, böyle bir yardım kampanyası açsak on liralar yirmi beş liralar akıp gelecek... Ama simdilik böyle bir seye gerek var mı? Bilmem. Sizler, en büyük yardımı yaptınız ojlannızla. Ecevit gibi gerçek bir aydını, gerçek bir yurtsevere iktidar yolunu açarak, ona ve partisine Meclis'te en büyük ağırhğı saglayarak... Şimdi halk yaranna işler bekliyoruz ondan. Halk yararına çalışmıs, ömrünü. sağlığını bu yolda tüketmiş insanlara elini uzatmasmı bekliyoruz. Basta Çetin Altan gibi tek suçu. bu halkı, bu insanlan sevmek olan vazarlara, aydınlara, yurtsever kisilere... O yirmi beş lirayı, o güzel mektupla birlikte Çetin Altan'» götürecegim bugünlerde. Bir yazarın en büjiik ödülü. su ya da bu armağanı almak değildir. Dokuz vüx lira aylıklı bir okurunun böyle bir davranıst. böyle bir önerisi. böyle bir dostluğu ile karşılasmaktır. Ne mutlu Çetin'», Çetin gibi olabüenlere, o'abileceklere!. ARAP İSRAİL SAVAŞINDA, «DAYANMA» YI KİM BAŞARABİLECEK? ARAPLARIN PETROL SİLÂHI! BÜYÜKLER ARASINDA SERTLEŞME TÜRKİYEDEKİ SEÇİMLER TAKDİR TOPLADI. Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER kalmak efıliminde görünüyordu, fakat Sovyetler, Araplara karsı gıriştikleri vecibeden kaçınamaı lardı. Kaybedılen silâhlann yerıne yenisint yollamaya başladıUr ve sevkiyat gittikçe hızlandı. Asluıda silâh üstünlügü anlamı olan sözde «dengeyi» korumak bahaneslyle Amerika da silâh, malzeme yollamaya başladı. Yüz lerce uçak Amerika ile îsraii arasında köprü kurraus, silâh taşıyor. Nixon 6. Filoyu da Doğu Akdenize yollamıştır. Bu konuda söylediği nutukta Nixon'ın 1958 Lübnan ve 1970 Ürdün hareketlerinden »öz etmesi, kaygı uyandırmıştır; zira bu olaylarda Amerika asker de yollamıştı. Fak»t her iki tarafın da sert gibi görünen bu tutumlarında bir yumusakUk vardır. Birbirini suçlımıyorlar. anlayış gösteriyorlar, her ikisi de değer verdiği yumuşamanm zedelenmesini istemiyor. Son günlerde Araplarca da, Israilce de kabul edilebilecek bir formül buimak için aralannda görüştükleri bil dirilmektedir. lerinin satın alınmaaında yolsuzluklar gibi seylerin şüphesi altında ldi ve yardımcısı Spiro'nun arkasından giderek, Niıon'un da istifaaını istiyenler çojalıyor. Tayland İki yıl kadar önc« vaadettiji Anayasayı yürürlüge koymadığı gerekçesiyle üniversit* ögrencile ri tarafından yapüan gösteriler sonuncu Tayland'da 1971'den beri otoriter bir rejim kuran Marvş*\ Kitükaçorn istiia etznis ve ülkeden uzaklafarak Amerika'ya gitmisti. Mareaal'in afin Amerikancı dif politikası da «leftiriliyordu. Amerika'ya ayak uyduran Kitükaçorn Çin'e sırt çevirmis, füney Vietnam'a asker yoUamı;, Amerika'ya üsler vermls, 50 bin Amerikan aıkerini topraklannds barındırmifbr. Sonra bir gün Nixon, pekin'e gidip Çin İle barısmca, Tayland »asırmıjtır. Aslında bütün Güney A»ya ve P»si fik bölgesi, Nixon'un «ntıztn Çin ile banşmasından meydana gelen yeni dengeye göre ayarlanmaktadır. Japonya da bu deneyden geçiyor ve Tayland'da olan bitenler bu açıdan değerlendirilmelidir. Kıral (Süsten ibarettir), y»mi hükümeti kurmak görevini Bangkok Üniversitesi Rektörü Dr. Sanya Tamassok'a vertniş v» kurulan yeni hükümet 6 ay içinde Anaya tayı yürürlüge koymayı vaadetmi?tir. Hükümet aakerlerdta aivil lere geçiyor. CUMHURİYETİN yılında ÖZEL 20yaşındayız. Sınavımız Türkiye'nin geçen Paar günü yapılan seçimde basanlı blı sınav verdiği noktasında dünyada gorüşbirligi vardır. Dünya radyo ları ve basını bu görüşbirliğini, hafta boyunca belirtmişler, halkımızm ve politika adamlanmızın olgunluklannı övmüşlerdir. Bu arada, 197l'de müdahale ettikten sonra, sırası gelince arkaya çekilmeleri dolayısiyle askerlerimize de öveü payı verilmiştir. Fakat çoğunluk, seçimin böyle bir sonuç vereceğini umnıuyordu. Seçim günü B.B.C. Radyosunda yorum yapan «Türlciye mütehassısı» Andrew Mango, Türk halkı tutucu olduğundan, tutucu partilerin kazanacağını söylemişti. Ortanın solunda bir partinin basan kazanması, seçimden sonra yaptığı yoruma göre, Mango için de sürpriz olmuş tur. Yazarlar ve yorumcular bu sonucu, dünyanm gidişine uygun görüyorlar. Bir mesele, tek partili hükümet kurulamayacagına göre, nasıl bir koalisyonun yapılacagı ve bunun yürütUlüp yürütülemiyeceğidir. Türk politika adamlan bu ikinci smavı da geçirirlerse, Türkiye büyüi itibar kazanacaktır. FOIMO metodu ı!e Turkiyenin he* Ç>?'ıde kendi kendınize >' \ ' İNGILİZCE • ALMANCA FRANSIZCAMUHASEBE STENO ve DAKTİLO öğrenebilirsiniz. Hemen bugün broşür isteyiniz Araplar kımıldıyor Bu arada Arap Olkeleri kımıldamaya başlamışlardır. Tunus, Fas, Cezayir ve Surfan sembolik kuvvetler yollamışlardır. Coğrafi bakımdm daha büyük kuvvetler yollamalan kolıy değildir. Irak'ın 15 bin »sker yolladığı bildirilmistir. Bunlar Suriye bölgesinde Israillllerle savaştılar. En önemli katkıda bulunabilecek durumda olan Ürdün ise, üçüncü bir cephe açmaktan çekinmiş ve sadece bir alay asker yollamıştır. Crdun' ün Israil'de kendi toprak istekleri vardır, fakat 1967 savaşındaki »cı deney karşısınd» tereddüt ediyor. Libya'nm Fransa' dan satın ıldıjı Mirage uçıklarını savaşa soktuğu lsrail tarafından iddia edilmiş i«e de, yalanlanmıştır. Böyle bir o*avranıs. Fransa ile vanlan satış anlaşmasına aykın olurdu. Fakat ilginç olay Arapların nihayet ünlü petrol silihını lcullanmaya başlamalarıdır. Kuveytte toplanan üretici Arap ülkeleri, IsraU 1967'de i»gal ettigi toprakUrdan çekilmediji lüreee her ay petrol ihracım %5 oranında eksiltmeye karar vermlsler, fakat dostları bunun dısınd» bırakmışlardır. Asıl hedet, tüphesiz Amerika'dır. Korkunç «ilah nihayet indi, (akat bakalım korkutacak mı? FONO Mektupla Oğretim Kurumu Halâskârgazı cad. 207 Şışliİstanbul 46 67 1346 31 8 6 4 0 14 65 Arjantin Onsekiz yıl önce ülkesinden uzaklaştınlan Juan Peron geçen ay yapılan seçimi efi ile birlikte kazanmış. Juan Peron. e»i îsabella ile birlikte ant içerek görevine başiamıştır. Ant içerken Peron aj lıyordu, heyecandan mı, yoksa kendisini bekliyen işleri nasıl gö receğini düîündüğünden mi; bel li değildir. Ülkenin ekonomik düzeni ve hattâ asayişl bozulmui tur. Birlik kurmak için geri gel diğini söylerken, kendi partisinin birliği bile bozulmuş. sol kanat kopmuş, »yrılmıştır. Muhalefette iken Peron, partisini destekliyea şehir gerillalan faaliyete geçmişIer, Peron döndükten sonra, yakm dostu olan 4 sendika liderini öldürmüşler. yabancı iş adamlarını fidye için kaçırmışlardır. Peron gerillâ örgütlerini kanun dışı ilân etmistlr, fikat gücü yeteeek mi? Peron şimdi Arjantinlilerin tek umudu. Gariptir ki kendiaini 1? yıl önce ülkeden sürenler şimdi Peron'a kurtarıcı olarak sarılmif lardır. Askerler d* tetikt» bekliyor. Reklâmcıllk: 331&«512 Ya Türkiye? Gerginleşen yumuşama Savaşm sürüp gitmesi, Amerika ve Sovyetler arasmdaki 11 işkilerdeki yumusamayı etkilemeye başiamıştır. önceleri her 1 W devlet de yeni gavastan uzakt» Savasın uzaması bu kez Türki ye için de problemler doğurmuş tur. Araplara yardım yetistiren Sovyetler, TUrk havalanndan uç mak için yoklamalar yaptılar. îsrail'e yarthm yetistiren Amerika da, topraklarrauzdaki tisler Vergi kaçakçılığından hüküm ve tesislerden vararlanmak isgiyen Spiro Agnew'nun yerine tiyebilir. Hele Amerika'nın 1958'de Lübnan'a asker yollar Nixon Başkan Yardımcılıgına ken, Inoirük üssüntt kuUanma Temsildler Meclisi Cumhuriyetçi sı. 1M0 yılında U2 casusluk u Parti Grup Başkanı Gerald çağını da bu Usten havalandır Ford'u atamış, fakat bu atamaması hatırlanırken, Nixon'ın nın her iki yasama organınca tekrar 1958 olaymdan söz etme ayn ayn onaylanması gerekmeksi, füpheler uyandJrmıs, Dışis tedir. 1976 Başkanlık Seçimire girecek bir kimse için Başkan lerl Bakanlığımjz, topraklarımız dakl NATO üslerinln baska mak Yardımcıhğmda bulunmak avantaj sagladığından Nixon (kendisatlarla kuUanılamayacağını be si aday olamaz) Başkanhkta helirtmistir. Amerika ile aramtzda vesi olan Rockefeller veya Conki lkflı anlasmalar da bunu ge nally eibi birini tayin ermeyi ter rektirmektedir, fakat tnçirlik cıh ederdi, fakat yasama organÜssü Amerikahlann kontrollert lannda çogunlugu ellerinde tualtındadır ve o'upbittiye geti tan Demokratlar, bu atamalan rebilirler. Bu nedenledir ki, son onaylamazlardı. 1976'da Baskanlık aamanlarda başka Ulkeler gibi seçimi için aday o!mayac«6ını Türkiye de üslerin kendi dcne» söyleyen Ford. atanmıştır ve ya timine bırakılmasını istemeü sama organlan da onavladir. CHP'nin seçim bildirgesinde yacaktır. Bu arada, rembu konuda deniüvor ki: «Toprak yiz mahkemesi ses bantlanlanmızdaki ortak savunma üs nın Federal Yargıç Sirlcaye tesleri ve tesisleri. savaş araçlan limine karar verdiSinden Ntxr>n' ve gereçleri Türk Devletinin de ın durumu daha da sarsılmıştır netimi altınd» bulundurulmalı Ashnda Kongreden gizli olarak dır.» Bunalım, bunu eerçekleş Kamboç'ta savas açmnktan ve tirmek Için bir fırsattır. Vv'atergate skandallnden başka ev Nixon da gidiyor mu? İstanbul Bakırköy kazasına bağlı Bahçelievler ve civ ı r l ı r ı ile Haznedar, Siyavujpaşa ve Soğanlı Mevkilerinden Kocasinan, Yenibosnı, KiraziıGüneşü, Bağcılar, Gilngören, Esenler.Safra. Ktiçükçekmece, Avcılar Anbarlı köyleri ile bu köylere bağlı mevkilerden, AlIınsehir ve 5irinevler ve Kuleli çiftliğinden Toplu büyük, küçük arsalar Araziler alınacaktır. Aynca Kooperatif içinde isîanbul'un muhtelif semtlerinden uygun ve elverişli arazi de aranmaktadır. MÜRACAAT: Bakırköy Bahçelievler. Çafışlar caddesi No. 63/8 (Lokmatı Laboratuvarı Karşısı) ARSJIIRANIYBR HİLMİ ERTOK TeUfon : 71 37 33 Reklamcılık: 23148513 Makina, Cihaz ve Muhtelif Malzeme Satın Alınacak Boğaziçı Cniversitesi'nin elektrik laboratuvarındı dcrt aracı olırak kullanılacak makine, rihaz ve malztm* kapalı zarfla «atın nlınacalctır Bu ise »it Sartnamf. Üniversitemiı S«tın»lm« Amirüğinden 75, TL. bedel mukabilınd* temin edilir. Son teklif verme günü. 7 K»«ım 1973 S»at lU'dur. ÜnivtrHtemİz ihaleyi yapıp v»i'm»m»ki» «erbesttlr. BOO*rlÇİ CNİVfcRSlTKSİ TELEFüN: P K. 2 BEBEK «3 58 S0 223 63 35 50 131 (Basın: 7162/8537) DOKTOR Tarık Z. Kırbakan Derl. Saç ve Zührevl Hastalıkiar Mütehutısı İJtiklal Cad. Parmaklcapı NO. 66 TEL: 44 10 73 ii!