26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 16 Ekim 1973 Edefcıyat söhbetlerl BİR DOST ANISI «Kendısıni merdivenlerin üstünde bulduğumu, donabileceğmi anlattım. Ses çıkarmıyordu. Üzgün üzgun beni dınlıyordu. Çok içtığı için kendisine çatıyordum. Dirüedi, dinledi. Duygularını pei az aniarında ortaya vurmağa raH clurdu. Gerçek düşüncesmı. duygusunu karşısındakınden saklardı çok defa. O aksamkı gıbi kor.uştuğu çok azdır. «Içmek lâzım, içmem lâzım» dıye başlad:. «Dayanamazsın buna» diye diretecek oidum. Susturdu beni. «Anlaman lâzım. B:r şaıro yakışan yavas yavaş intıhar etmekt.r. Bak Orhan'a!» Dalgın, üzgun bır edayla bana, başka türiü siir yazılamayacaŞını; şaire, şiire yer vermeyen bir toplumda başka türiü sair kalınamıyacağım anlatmava çalıştı. B;r şaıre yakışan yavas yavaş intihar etmektır cüm lesini tekrarladı kor.uşması arsBinda bir defa daha. Ben şaırım diyordu, miitercim değılim, Orhan da memur olamaz. Böyle oldupımuz gibi, yaptığımız işle yaşamamıza yer vermeyen lere karşı başka şey gelmez ehmızden; yapaeağunız en iyi şey yavas yavaş intıhar etmektir. «Bu güzel, bu âşık olduğumuz, deiice sevdıgımız, herkese sevdırır.eye çahştığımız; güzelleştirmege, kötülüklerlnden annması içm grüıellıkierini belirtmeğe çalıştıgımız; en yararlı, en güzel işi yaptığımız bu dünyada bizlere yer olmayışı kahredıyordu onu. «Haksizlıklarm, zulümlerin, mer'narnetsizhklerin karşılıgınm zengınük, rahatlık, mutlulukla ödenciiği bu dünyada, devrana uymak, gününü gün etmeğe çalışır.ak değıl, yavaş yavaş intıhar etmek düşer dıyordu çaire ..» (Necati Cumalı, Nıçin Ask, 1971, 49 50). BAŞKENTTE SANAT OLAYLAR1 uyum var; inançlanyla davranışları tutmuş birbirini; ezilme miş, yalnız bırakılmamı:?, /azdıklan örienmıj bir yerde, zaman gereği. EKİM ÖLÜLERİ madı, denenmedi bu güç. Radyodan bir çarkı dızesi: cGel bak ne g'jzel bir gün doğuyor ufuktan... Yaşamak hey, en güzel şey..> Yarın seçim var. Degişir mi dersi niz sabahlar? Daha haklı, daha insa.nca b:r düzen: şairleri yavaş yavaş intihar etmekten vazgeçiren daha guzel bir gun gelir mi ufuk tan? Herhalde bu umuttan da yoksun kalmaınalıyız. Pandora'nın kutusu gibi seçim sandıldarın dan da hep yanîış. çıkacak değü ya.. Umut da çıkar, aydınlık da. GERCEK ŞİİR PAHAU ŞEYDİR ASLINDA. EN KÜÇÜK BİR SADAKATSIZLİGÎ AFFETMEZ.. HER İYİ ŞAİR ŞİİRIN DİYETİNI ÖDER. AMA TÜRLÜ TURLÜ ÖDER. KİMİ TAVAN ARALARINDA AC. SEFİL. KİMİ SÜRGUNLERD2, MAHPUSLARDA. KİMİ, EN BUDALALARA BİLE TÜRLÜ NİMETLERİN ZAHMETSİZ NASIP OLDUĞU BU DÜNYADA, BAĞLI KALDIÖI MANEVÎ DEĞERLER UĞRÜNA. KENDİNI KORKUNÇ BİR YALNIZLIĞA MAHKÛM EDEREK... CAHİT GİBİ, İÇE İÇE, ÖLE ÖLE... (NECATt CUMAIJ) Tosca'sız Tosca.. Engin KARADENİZ Rauf MUTLUAY radelerinin kaygısız ömrunden baska sorumluJuk taşımadıkları, Saıranelerle şiir çoğaltuklan için. Zaman aldanrr.az. 6 Ekim 1968, Sabri Esat Siyavuşgil'in ölüm günü. Ömrunun son otuz altı yüuıda üniversite öğretim üyesi idi. Yirraı yaşında başladığı şiiri tek kitaplıktı; \e ortaokul öğrenciliğimin Vahit Pa şa kitaplığına devam eden yaz tatülerinde o küçük derlemeyi bir kaç kez okuyup biürmiştim. Son ra şiiri büsbütün bıraktı Siyavuşgil. Hocahğınm gerektirdiği bılimsel araştırmalar, toplum incelemeleri, çevirüer, gazete fıkracıhğı yapü. Şiirine adanmadı, emeğini o türe ayınnadı, kendısi eskitti eserinin yapısını; o alan da artık çaba harcamadığı, sanatını ilk gençlik yaşamının bakım sız iirünü olarak bıraktığı için. Pek çoktur böyle yarım uğraşlar, inkârlar. vazgeçişler bizim edebiJ'aUmızda. EDEBİYAT TAKVİMİ Ölüm gunlerıne göre düzenlenm:ş ekim listesine bakıyonım. 1 Ekim 1950'de Faik Ali Ozansoy öl nuç. Paşazado bir Serveli funun Fccri Ati yeteneği. Valilikler. tçişieri müsteşarlıgı, Mülkiye hoca lığı yapmış, ama zamanının dü» ve edebiyata getirdiği yalınlıkla özü vakîinde görememiş bir eski edebiyat heveslisi. Bazı akranlart nın «dahii edeb» diye tsnımladık ları gucünden bize ne kaldı? «Yıl dızlı semalardaki haşmet ne güzel şey.Mehtaba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey Dünyamızın üstünde bütun ruhlar uyurken / Yıldızlarm alünda ibadet ne güzel şey...> Şüphesiz Ulıhsiz bir kuşaktır söz konusu olan. Yazdık ları bütün eserler heraen hemen ancak çevrildıkten sonra yaşayabilecek biçimde eski Osmanlıcada kaldığı \<;',n: co5u, tstanbul bey ESERLERİYLE ANILANLAR Eraeklerini bir e«er biçiminde toplamış bıle olsalar yazdıklarıyla yaşayanlar yok değıl. Bir Ege kasaba'ina «ıkışıp kalmış Mustafa Seyit Sutuven'i (1908 14 ekim 1969) gpr.e de şiirieriyle anıyoruz: «B:?leri ba?ka gorme sen / Hüs nü Huda kadar seven / Gönlü temiz sdamlanz / Hep'ini at da bir yana / Bari o gunlerin bana / Şı'rini söyle tatlı su! / Şi'rini gpldiğin verin / Şi'rini eski gunlerin / Sövle köpük ka nath su!». Uzun bir dergi taramasıyla eld'e edilmiş hazır bir külhyat var elimizde; sanınm umarım bir gün kitapîaşır. 15 ekim, Asaf Hâlet Çelebi'nin ölum günü (1907 1958). «Om Mani Padme Hum»da (1953) bir araya getirilmiş yalnızca 56 küçük şiir, bir ömrün toplamı. Küçük mahkeme memurluklarında, kitaphk ?orumluluklannda bırakılmış buyük bir yetenek, araştırma gucil. Sonradan dergüerde rastlaran, vaktind? yayımlanmamış siırlerinden bir örnek: «Ömrunce hayaller kurdu, hayaller geçti / Binlerce ma sallarla tnisaller geçti / Çırpındığı uğrunda vi=aller geçti / En son tükenip ömrü bu haller geçti.» Aruz hece aruz arasında gi dip gelen, son yıllarınd'a medyumluk yaparken Çedikçi Süleyman Çelebi'nın ruhundan ilhamlar getiren Enis Behiç Koryürek (189118 ekim 1949); bütün ömrünu Cumhuriyet Türkiye=ınin coşkusuyla Atatürk sevgisine adavan Behçet Kemal ÇaJlar (1908 24 ekim 1969): düşüncelerini. makale konularını man zum biçimlerde de sunmayı görev bılen Ziya Gökalp (1876 25 ekim 1924); «lirinin yanına sayısız işe ayrılmış büyük bir yazı birikimi koyan İbrahim Alâettin Govsa (1889 29 ekim 1949)... Ekim ölüleri arasında Ne var ki yaşamlannda büyük düğümler ve dramlar yok. Bir yerde sanatlarının yararını görmüs, yetenekleri yüzünden deJerlendirilmiş, rfüzene »ereğince uyabildikleri için vüks»>k roaa^larla önemli memurluklara atanmış kişiler. Yaşamlanyla' esrrlerı arasında kar^ıtlık değıl TARANCI VE «BİR ŞEY». CUMARTESİ UMUDU Vaktinde dizilip sayfası bağlanabilsin, çeşitli zorluklara karşın giınunde okuru karşısma çıksın diye bu yazıyı Cumartesi günü ha zırlıyorum. Yarm yeni bir seçım var. 1950'de kimse farkında olmamıştı önceden, ben de bilememistim oyla iktidar değişebilecegini. O günden sonra da hiç tekrarlan BEYOĞLU ATLAS (.44 08 35) Robinson Çıplaklar Adasında / 3. FUles Auesdan Iile Robinson: DÜNYA (49 93 61) Beru Seveceksın / L'ours et la Poupee: Brigıtte Bardot Jean FİTAS (49 83 61) Kara Silih / Black Gunn: Jim Brou n EMEK (44 84 39) Siyah Ayakkabılı Sarışm / La Grande Blonde avec une chaussure Noıre: Pierra Richard. RÜTA (44 54 57) 1 Güney Ölüm Saçıyor: Yılmaz Güney. 2 Hazreti İbrahim. SARAY (44 16 56) Bltirim Kardeşler Sosyetede: KartaJ Tibet Kadır lnanır. TENt MELEK (44 42 89) Beş Deli Askerde / Leı Bidasseı en Folie. SES (45 24 16) Adsu Kalıraman / The Flyıng Dagger : Cheng Pei. • rim Kardeşler Sosyetede Kartal Tıbet Kadır lnanır AKSARAY • • • • Nâzım Hikmet Fransa'da ders kitaplarında PARİS, (Ozel Muhablrüniıden) Fransıa Mılli Eğitim Bakanlığının ortaokullarda ders kitabı olarak kabul ettığı Fransızca ders kitabında Nazım HikmefIn bir şiirine de yer verilmıştir. Kıtabm yedinci böiümünde yer ftlan «Modem Şiirler» başlığı altındaki «Yirminci YUzyil» adlı çüri Fransızcaya Hasan GUreh çevirmişür, Aynı bölümde tlnlü Fransız şairt Louls Aragon ve Salnt John Perse (Nobel)'in d» şiirleri vardır. «Uzun zaman hapiste kalmış Türk şairi» olarak tanıtılan Nanm Hikmet1 in bu sıirinin »ıtında öğrencılerden «Şiirde belirtilen duygulan ve sarsılmaz inancı 8çıkJaraaları» istenmektedir. Bilindiği gibi, Nazım Hikmet bu şiirinde yüz yıl sonrasından yirminci yüzyıla bskmakta, bu yüzyılda yaşamış olmaktan gurur duyduğunu ve herşeye ragmen yirminci yüzyılın bir güneş gıbi pariayacağını işlemektedir. • • • BULVAR (21 35 78) Uzay Yolu • Sadri Alısık GÜNEŞ (21 61 40) Kara Silâh Black Gunn: Jim Brown KRİSTAL (21 57 66) 002 Beraber Askerlik Yapalım YILDIZ (21 11 37) Adsız Kah raman The Flying Dagger CHer.K Pei >IAR3IARA (23 38 60 Beyazıt) Siyah Ayakkabıh Sarışın Le Grande Blond Avec une Chaussure Noire • Pierre Richarri MURAT (24 05 56 Şehremini) Uzay Yolu • Sadri Alışık İPEK (22 S5 13 Çemberlitaş> Beni Seveceksin L'Ours et la Pnupee Brigitte Barâo'. Jcan Pierre Cassel ŞAFAK (22 25 13 Cemberlitaş) Kara Silâh Black Gunn Jim Brnwr, Martln Iindau E^saraçın Internatıonal Oftricatur» Museumia aünan karlkatUrü: «Anaiık». m İbrahim Ersaraç'ın Analık, karikatürü, İnternationale Caricature Museuma alındı Sennur SEZER YüzyıTlık bir geçmlşl olan Türk kankaturü, 1957'den bu yar»a yurt dısında yançmalara karılmaya baslamıstı. Her yıl yuz ağartıcı, levindirlci haberler geliyor bu yarışmalardan. Bugünlerde bir yenisi katıldı bu ra. 230 eylül tarihleri arasında 7. Tolentino Karikatür Biennali ns üç karikatürle katılan îbr» hlm Ersaraç'm karikatürlerinden «Analık» (Maternlty) Inter nationale Caricature Museum 1 çin istendi. Köy Öğretmenleri Derneğinin yarışması sonuçlandı Köy Öğretmenleri tle Haberleşme ve Yarcîımlaşma Derneğinin açmış olduğu «Cumhuriyetin Türk Köyune Getirdikleri» konulu yanşma sonuçlanmıştu:. Cavit Orhan Tütengil, Rauf Muîluay, Selâhattin Demirkan, Nail Demirkan ve Enver Erbil'den kurulu jüri, gönderilen 68 yazı içinden birinciliğe Avsel Çokmez.'i seçmiş'.ir. Hasan Seçkin ıkincilığe, Ahmet Körhasan ise üçüncülüğe lâyık göriilmüşlerdir. Jüri, aynca 8 yazıyı da mansiyon vererek değerlendirmiştır. Birinciye 3.C00, 2. 2.000, iiciincüye de 1.000 T.L. ödül verilen yaıışmada mansiyonla değerlendirilen eserlerın yaz?rları i.«e T. Ali Cülük, Erdoğan Kantürer. Selâhatti.ı Olcay, Senel Tüleoslu, Medeni Akgul, Mustafa Alkan. J'ehmet Çelikbaş ve Bekir Koçsk'tır {umlu olan Ersaraç, 1945 yılınj dan bu yana karikatür yayımla ı maktadır. Daha önce de çeşitli ı yurt dışı yarışmalara katılan Er j saraç, resim sanat tarihi öğrct menidir. I 1928 Mustafa Kemalpaşa do K£NT (47 77 82) Siyah Ayakkabıh Sarışın / La Grande Blond avec une Chaussure Noıre: Pierre Richard. KONAK (48 26 06) Beni Se~ veceksin / L'Ourse et la Pouppe: Brigitte Bardot Jean Pierre Cassel. SİTE (47 69 47) Robinson Çıp laklar Adasında / 3. Fılles .\u esdan I'ile Robinson: Yuda Barkan Anne Libert. I.NCİ (40 45 95 Pangaltı) Uzay Yolu: Sadri Alışık. TAN (48 07 40 Pangaltu Korkusua Silâhsör Japon filmi. AS (47 63 15 Harbiye) Kara Sılâh / Black Gunn: Jim Brown Martin Landau. SAN (40 67 92 Eimadagj Uzay Yolu: Sadri Alışıic Dreıı/T*C İNCtRLt (71 07 25) Ben! ."•rereksin L'Our« et la Pouppe • Bripitte Bardot. • TINAZTEPK (71 65 18) Aşk Booegi Afrikada Lov Bug Rally Jim Brcrwn. • PINAR (21 35 70 Merter) Dışi Kasırga Angeie May BAKIRKÖY giysüerıal de aradım durdum Ekim ayının birind gecesi Ankara Devlet Operası'nın bir kez hep... Ya «Scarpıa»nın çızmeleri? daha seslendırdığı «Tosca»>a Kocamanoğlu'r.un «Zangoçnunun giderken bir raslantı iki giysisinden öte giysıler gerçekçi Ama on yedi yıl önce bugün, gün önce Soprano Zinka Mıladegıldi. «Klasık»te yenı yorum 13 Kasım lE56'da ölen Cahit Sı:nov ve tenor Jussi Bjoerung'i getiremezsen, «eskinye bağnazca kı Tarancı öyle değil. Sanatıyle > dinlemiştim! Roma Opera Orbaflı kalmak gerek. Dekorunda yalnız kalmış toplum içinde; yekestra ve Korosu'nun seslendirda böyle, giysisinde de.. Mizanteneğinden ayırdığı bir parçayı diği plak. İtalya'da 1957'lerde seninde de! anlamsız i'lere bağlamak, küdoldurulmuş bır ABD yapımıyçük maaşlann gereksinimi içındı... de mutluluğunu yitirmek zoruŞımdi, oturup da Puccım'nın na düşmüş. Kendini harcayarak Yıldız Tumbul, «Aida»daki çiz«tanınmış opera şark.cısı Floria yaşayan «Altuı Beyinli Adamlar» gisinden çok otelerdeydı, u:ak Tosca» figuninü başkenîte ses ın talihine yargılı: üzüntülerinı, mı uzak! Birraci perdede Ask lendıren Soprano Yıldız TumbuJ acılarını bile geregince dile geDüetnmde (Non la sospırı !a ile Zinka Milanov'u karşüaştırtirememış. Örneğin 1947'lerde ' mak yersiz olacak. Hele «Ressam nostra casette), ılmık ılmık, bobir ba;ka sairin kaderine ağlaya1 Cavaradossi» figürünün ba^kentgum bosunı. soluksuz bır naaçern . Bir de Yalçın Davran'ın rak şöyle demış: «Benerci, Jo' te kbtü bir örneğini veren Tenor müzıkalitesı olmayan, gırtlakta kond, Varan Uç, Bedrettin / Hey Yalçın Davran ile Jussı Bjoertakla atarak yırtılan volünısuz kahpe felek ne oyunlar ettin / ling'ı hıç mi hiç terazilemeğe tizlen buna ekienince, «Tosca» En yavuz evlâdı bu memleketin ' kalknııyacağım. sız Tosc3 baslayıverdi! Daha on/ Nâzım Ağabey hapislerde çü1 Demem o ki, güz'e dek kulak ceki «Recondıta Armonia» kcsirür.» pasmı bu denli iyi yapım plak minde de Yaîcın Davran kötu bir laria silmek, ardından mevsimin «Bir Şey» adlı bu sevgi şiirilirik tenör ömeği verdi. İkinci ilk galasında kötü sesler dinlenin ilk yarısı basılabilmiş 1947' perdede Yüdız Tumbul'un pes mek serçekten üzücü! de; tamamı ilkın Yaprak'ta yaseslerdeki bozuk entonasyonuna ttalyan besteci Giacomo Pucyımlanmış (25. 1 Ma^s 1950); ö(Vıssı d'arte, vıssi d'amore) bir cini, «verismo» denen gerçekçılümünden sonra derlenen şiirde kötü sahnesı eklendi. Hele lık akımma ayak uyduranlardan. leri kitaplasırken almmamı? «Ayın çatlatırocasına zoriama «Tosca», tiyatro ile opera arasm(Sonrası, 1957;. Bir antolojiye prozodi ve diksıyonu. vapmank daki dramatik ajnlığı, izleyene konulmuşken, yaşanan günler sahnesi ile «Tosca» daha bır açıkseçik mesajı ile veren bir gereğı, 1973'de bile yaymevince çekilmez oldu. klasîk.. Puccini, nota dıli ile çıkarmak gereği duyulmuf. böylesine çetin bir cevizın üste«Roma Polıs Müdürii Baron Şımdi dogduğu ev. Diyarbakır sinden gelen kişi.. Scarpıa» figiirünü seslendıren Belediyesinre bir Tarancı müzeSeyit Ahmet Yıldız ise ses: renksi olarak düzenleniyor. Sanatına siz bir bariton bence... Hele, iki adar.an ömürlerin, zamanı yegece önce dinlediğım Leonaıd nen zaferidır bu: «Anıtlara ihtiWarren'in ardından, çekemedim yacı olmayanlar, anıîlarımn didoğrusu... kılmesmı hak etmiFİerdir.» öyle ise, konuk Romen rejisör Barbu Dumıtrescu, nasü olur da böylesine kahplaşmış, tıku, Rüdük mizansen ile «Tosca» sergiler, yorum getirmeksizin? Özgeçmişine bakıhrsa yetenekli ki«Tosca»dan arda kalan, altşi olması gerek.. Mizansene bafiffürler de bir yana bırakıhrsa, kılırsa, sanki reji onun işi değil! ttalyan Koro Şefi Anrirea Gıorbet Kadır lnanır ı Sanki bir «okul müsameresi» gigi'nin hazırladığı «Koronydul • KADIKOY (37 15 97) Beyaz bi «dar kalıp»hydı «Tosca»run Koea «Tosca»nm altfigürleri için Dunya / The Ski Raıders: Je«Romence mizansen»i! söylenecek tek şey, zaman zaman an Ciaude Killy Dekor ve giysilerle sürdlireabartılı sahneleri ve sessizteat• KAF'KAS (37 43 68) Uzay Yolim, «Tosca» üzerine düşünceleral gösterileriydi! Gerek Alikoç, lu: Sadri Alışık Gürkoç, serpk Nuri Turkan ve • KENT (36 96 12) Monte Kar I rimizi: Birinci perdede Sant' Andrea della Valle Kjlisesı'nm gerekse Ferîdun Ertünin. sözümlo 1904 , Those Dsrıng Young içi, doyurucu muydu dersiniz? ona, «Tosca'da söylemiş oldular» Men ın theır Jaunty Jalopies: Roma'da Barok mimarısının, öryalnızca!.. Orkestra Şefi SabaTony Curtis Mıreılle Darc negin, solunda üzeri örtülü bühattin Kalender'ın yaylı ve ne• OPERA (36 08 21) Dişi Kasıryük tuval, sağındaysa Attavanti fesll çalgılan ile adeta bo»uştusa: Angele May özel tapınağı bu denli yalın, bu gu Ankara Devlet Opera ve Ba• OCAK (36 37 71) Insanlık Öl derıli yavan mı yansıtılraalıydı? le Orkostrası'nın sahne çukurunmedıkçe: Serdar GdkJıan Ya ikinci perdedeki «Roma da olup bitcnlerden habersiz, • REKS (36 Cl 12) Kadın KasaPolis Müdürii Baron Scarpia»başkentli sanatseverler, çokluk bı / Seven Murder For Scotbirinci perdede uyurken, ikinci land Yard: Paul Naschy i nın o «muhteşem» odası? Hele perde başı ve sonunda salonu • SI.REYYA (36 06 82) Monte f son perdedeki Sant'Angelo Kalesı'ni, Baber Kocamanoğlu bir boşaltmayı yeğ tuttular. XIX. Karlo 1904 / Those Daring meydanlık olarak mı, yoksa kayüz vıi İtalyasında, Roma Polis Young Mcn in their Jaunty lenin terası olarak nru düîündü Müdürü Baron Scarpia'nın, özJallopias: Tony Curtis acep? gürlük yanlısı eski konsül Anee• ATLANTİK (55 43 70 • Suadi«Bu denli tantanalı dekora gelotti'yi cezaevinden kaçırması ile ye) Bitirim Kardeşler Sosyerek vsr mı?» derseniz, «Sahnelebaşlayan entrikalar dizisinde tede: Kartal Tıbet nen. Puccini'nin Tosca'sı» derim! «Tosca»nın sevgilist «Ressatn • SİNEMA 63 (55 10 M K. YaModem. çagdas opera ömeklerl Cavaradossi»ye yapılan ışkencelıl Şampiyon Karateci / Duel «ham» dekor kaldırdığı ölçüde, ler baçkent sahnelerinde yanmrof Fısts: David Chiang ken, tiç perde bovunca bu kla• SUADİYE (55 28 66 Suadl «klasiknlerde çırpıştırma olanajf yok! Kaidı ki, 1800'ler Roma'sısik ask öyküsü operaseverlere ye) Uzay Yolu: Sadri Alışık nın «Gsrdiyan» •• «Jsndanna» de işkenre oldu adeta. Ya Sesler? Yorum Getirmeksizin Sadece Söylemiş Olmak ÜSKÜDAR • FATİH • RE\K (21 15 25) Beni 5eveeeksin • L'Ours er la Poupee Bnsı'te Bardot • HAKAV (23 42 33 • K. Günv rük> Bitirim Ksrde^ler Sosvpf»de Kar f al T.bet, • SVR (23 en 12 Topkspı) Vahşi Karate • The Duel • Darid rhiane ARZU (33 13 88) Kırmm Dudaklar / Les Levres Rougers: Dnphın Seyrig • SUNAR (33 0 18> Kadın KaR sabı ,' Seven Murder For Scot 1înd Yard: Paul Naschy • VSKLDAR (33 24 75) Beyaı Dtinva / The Ski Raiders: Jean Claude Killy Karalar'ın Memetleri, «Pusuda», «Sultan Gelin», «Kırlangıçlar» adlı oyunların da yazarı Cahit Atay'ın «Karaiar'ın Memetleri»ni Küçük Hyatro'da lzleyenler arasında, samnm, «1963 baskısınnı görenler azınlıktaydı. On yü önce bir kez daha sahnelenen «Karalar'uı Memetleri»ni «olağan» sayılabilcek bir sahne düzenı ile Saım Alpago sahneye koyarken Erkan Kırtunç'un giydirdıklerı, dekorundan daha bir gerçekçiydi. Üç ayn oyumı lçeren «Karalar'm Memetleri» Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosundan bir örnek.. «Köy oyunlan» başlığı altında toplayabüeceklerimızden. «Karalar» adlı bir Anadolu köyünün kırsal yasammdan üç kesit verüiyor. «Karalar» köyünden üç «Memet», «Ermiş Memet», «Yangın Memet» re «Kerpiç Memet», Uç ayn oyunda işlenlyor. Birinci oyunda sunulan «Ernüş Memet» fıgüründe, dinsel inençları «boşuıan» ve büyü ile jozlastıran, olumsuz, çıkarcı dın sdamlan, şeyh, hoca tipi yeriliyor. «Ermiş Memet» bu denli «densiz» kişilerin etkisi altuıda kalmış bir kişi olarak çizıliyor. Ergun Uçucu'nun oynadıgı «Ermis Memet», gericüıği, geleneksel baskıları, dinbüyü gibi ;atışan değerleri, önceleyin bır toplumsal kesımin bir başka kesimi, ardından kişinin kişiyi zedelemesini ve buna ilişkin olum 6uz etkileri yansıtıyor. Sahne eğinlmini gözetmeksizin Erkan Kırtunç'un dekor diye yerleştirdiklerinin yakın perspektifte gö ze batmasına karşm Ergun üçucu, «kurbanoı Bozkurt Kuruç (Ali) ile başan çizgisl yük sek bir «Ermiş Memet» carüandınyor. Olayın geçtiği tepeye otaü elişi dersinde yapılmışçasın> bir ağaç yerleştiren Erkan Kırtunç, ikinci oyunda da köy evindeki ocağa adeta «şömine» görüntüsü vermiş her nedense1 Ama Kırtunçun kasket altına ter lçto «terlik» yerleştirmesi gibi «Dudusnun, «Ayşe»nin, «Orakçı»laruı ve «Jandarma»ların gıydikleri, mizansene koşut yararlı ö > geler oluyor gene de... İkinci oyunda Cahit Atay'ın söylediklennı aradım durdum! Şöyle diyor Cahit Atay, «Yangın Memet» içın: «Saçma ve sudan bır neden üzerine kurulmuş, jillardır sürüp giden bır kan davasının kurbanı bir başka Memet'ın öyküsü...» Hani ya? Nerde «vandetta» denen kan davası sorunu? Böylesine pınl pınl bir mesaj venmiş yutuhnuş sanki! Kırsalın kan davası sorununa «saçma ve sudan neden»lerle yaklaşmak bir ölçüde «bağnaz» yazarların bakışı olmazı mı dersiniz? İkincı oyun, altfigürleri ve yan tem len ile «Yangın Memetsı sıldl supürdü! «İlyansı Bozkurt Kuruç, «Yanguı Memet»ı Ejder Akışık çızerken, Türk tiyatrosunda seyırci sorununun, giderek, daha bir çıkmaza gırdigını düşü nebildim. Alkısların hıç degilse büyük kentlerde, hele hels başkentte bilînçlı degerlendınlmesini mi bekledim boşuna? Belki de! Gelelim üçüncü oyunun «Kerpiç Memet»ine: Anadolu'nun büyük sorunu «eşkıyahk» kurumunu «ozenti» ya da yalnızca «çaresızlik» diye nıtelemek, «kuru ve güçsüz», adeta «kerpıç'j tıbi bır «Memet» düşünmek ne derece yeterli olur? «Halkın kafasmda Kerpiç Memet gıbılerının büj.aijüp gıtmesı» böyle sımpelenirse. sömürü düzpnî, yoksuıluk, kaçakçıhk zıb\ toplurosal ve ekonomık gtıvensızlıgi yaratan etmenler yadsınır durıır hep... Denızlı ajzı ile konuşan «uzatmali') olma sevdasındakı Kj^n^îır ma En Recep» Eıder Akışıfc ve saf «köyl'j» Eraun Uçucu'nun başan çizcisi çok yiksek sahnesıne kar?m, nKerp'Ç Mpmptj ile «eşkiyalık» sorunu da yıtırı'di «Karaiar'ın Memetlpri» ndei BUtün bunlar bır yana. gpne de 20rülebılecek bir oyun «Karaiar'm Memetleri...» Şehir Tirntroları • • ISTANBUL DEVLET OPERA ve BALESÎ (44 31 34) J. Mane Darre / Konser: 2OJ0 da HARBlYE (40 77 30) BİZANS UÜŞTÜ Oyun 3 perde: Pa7artesi hanç her gün 21, Pazar 15,30'da. Perşemb» günu halkt ve öfirencıy» tenzılâtlı YENt KUMEOİ (44 05 09) YAPRAK DÖKÜMÜ Oyun 3 perde: Sah hartç her gün | 21,00. Pazar 15,30'da. Perşembe günü halk v« öğrenciy» tenzilâth. rsKf'DAR (33 03 97) KÖRDÜGÜŞÜ Oyun 3 perde, ! Cuma hariç her gün 21.00, Pazar 15,30'd», Perşembe gü ' nü halk ve öğrenciya tenzilâth. KADIKÖY (38 31 21) KÖPRÜNÜN HİKÂYESİ Oyun 3 perrie: Pazartesl, Sah harlç, her gün 21,00, Pazar 15.30'da. Perşembe günü halk v» ÖJrencıve tenzilâth. tSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESt (44 31 34): Don Pasquale / Opera: 20.3O*d» KADIKÖY AS '36 00 50) Korkusus Silâhşor Japon Filmi • EFES (36 37 63) Korkunç Oda ,' Fear Chamber: Boris Karîoff • FEZA (36 37 63) Bitirim Kardeşler Sosyetede: Kartal Ti• • BEŞIKTAŞ « MISTIK (46 15 14) 1 Dişi Kasır^a Angele May, 2 Monte Kristo'nun İzinde Paul Burge • 1XMURC*K (40 22 27) Biti • Günün kitaplan istinye sulan İLKOKULLAR akba(. • • İNGİLİZCE İÇİN Sander Yayınları TÜRKTARİHIDİZİSI 5 • Kurt Steinhaus K N • «First Steps in Fnglish» •Book One • Book Two • Book Threa "5 KOLEJİ İLK KltlU MÜOÜRIÜM) 8AHÇEIİEVLIR İ I T . TCl: 71 31 95K SANDER VAYIWLAR( DEVRiM! SOSYOLOJISI Regis Debray ile son konuşma ATATÜRK •; ; Özel Tiyatrolar m NİHAT ERBAS (38 18TO• Kadıköy) MCHÜR GÖZLÜM Müzıkal komedi: Sah hariç, her gün 21.30'da. Çarsamba, Cumarte1:!, Pazar 15^0"d». Çarşamba matine, suare, P»r«embe suare, halk günü. SALAK APTÎ Çocuk oyunu 3 perde: Çarşamba, Cumartesı ve Pazar 11.00, HJ0V te. • GENAR (44 74 93 • AlkaMT* da) RASTIKL1 RAZİYE j Müzikal komedi 3 perde: S«ü hariç her gün 21.S0'da. Çar> jamba, Cumartesi. Pazar 15.15'te ve 18.30'd«. Per?«mb« halk günf.. • KKNAN BÜKE (38 06 83 Kadıköy) BELAL1 GELtN MUzıkal komedi 3 perde; Sah hanç her gün 21,30'da Cu! martest. Pazar 18,00'de Matios. Perşembe suam; Cumarteal matine halk günü, talebeye her eün tenzılâtü. • TEVFİK GELENBE (33 0618Osküdsr) BACIM BENÎ KUBTARSANA) Komedi 3 perde: Salı hariç her gün 21,15 de. Cumartesi, Pazar 18J5'de; Çarşamba hali v» Ogrenciy* tenzilftta. • ULVİ URAZ (21 76 83 Fındıkzade Bulvar Tlyatrosunda) EVLÂTÇIKLAR Komedi: Salı hariç her gece 21.15'de, Çarşamba, Cumartesi, Vazar 18,15'de. Çarşamba öğrend ve halk günüdür. • KOMEDÎ (71 83 72 • Bakırköy) HÜLLECİ Müzikal komedi 3 perde: Salı hariç hergUn. 21.30'da, Pa*a r 15Ü0 da. Çar$aznb, teosilttU balk fe. rflnfldür. «İSTİNYE SULAR!» YAYÎNLANDI Oktay Akbal'ın bır çoğu ga?etemî.:de cıkmış oykücuklerı «tstnve Sulp.n» adıyla bir kitapta top'anmıştır. Sander Kıtabevınm c<p ki*3plan dizisinde yer alan «Is'ınya Sularıonda Akbal'ın elli öykücüğü bulunmaktadır. «I'iitıye Suları^nm kapağı ressam Yurdaer AHıntaş tarafından çiılnı;;*ır. Samim Kocagö» IZMİR'İN İÇİNDE 20 TL. Sinan Yayuılanlst. Ararat Yayınevi sunar OYGUN Hitcâyeler • ^slaz^m SÖKMEN : ALLEISDE ANLATIYOR Demokratlk sosyalizmln zorluklan ve çözüm yollan CIA ve tröstlerin azgelişmi? Ulkelerde tezgahlad;k!arı oyunlar. m a T y a y ı n l s r ı Cafialoglu Ist. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr, Hidrorrafi CI Oşinosrafi Daire Bildirilmijtir. TA KVİ M 16 Ekim Ramazan 19 Günes ÖSle îklndi Aksam Yatsı İmsak 710 12 59 16 04 18.28 19.58 5 29 12.41 630 9.34 12.00 1.31 1100 Rumî 1389 Ektm S Hîcri 13M Şinasi özdenoğlu A L T 1N Cumhuriyet Hamit Na^obon Î4 Ayar 12 Ayar VATANIM BENİM E ROĞL U Y A Y I N L A R I mn İlki olarak çıktı. Butün kitapç:!arda. ö ARAR4T TAYINEVİ SUNAR Oktay VEREL ASLAN GİBt EŞEKLER 15 lira Basm Kanunu • Matbaalar Kanunu Basınla llgiü BUtün Kanurüar Kirarlar • Yönetmelikler Gazete r» D»rgiler rsklam Flrmaları • Reklftmcılık. DENJZCİLERE VE HAVACILARA 131 SAYILI BİLDİRİ 23 ne 27 Ekim 1973 tajrhlerıncıe Ü <ıc ile VIMÜ »a^tJan H arasında sşağıdak) noktalarm bırieşttgı satıs ciroe sevretme, demirleme. avlanma ve bu sahan'n SBIJ metrsvt KI.. dar olan vüksekliğl can ve mal emntvetı nasimmaan 'eb llkelidır. EGE DEMİZt SAROS RORKEZİ KlVty 1 inci nokta: Enleml 4Ü derece 43 aaKika ıcuzev Boylamı 2b derece 10 dakma aotu I n ö nokta: Enlemı 4U derece ii laKjtca KUZ+V Boylamı 2b derece U ÖÎ1KIK8 0O?U o Enlemı s UncU nosta: Boylamı 4(1 derece Tl aaKikH «uzev 2« derece \b dHkiKa zviu 4 UncU nokta: Enlemı 41) derece 41 daKikn *uzev Boylamı 26 derene 2? rtaKika cogu OBISİZCtLERE VE HAVACILAKA ÖNKMıE Aziı 3?0 350 325 325 4«M 4210 • 325 335 3M 338 • 4«2S 4223 Bu. aiisılmıs mlzah romanlanndan çok ayndjr. ölçüsüyle, hatta kahmanl&rıvla çok daha baskadır... Dünyanm her tarafuıda eze^ier var ezilenler var. Iste Verel bu son kitabında, ne ezen ne ezilen insanca bir düzen lstiyor. Verelin yayınevimlzde çıkan kitap.'an Maksat Vatan Kurtulsun 10.00 Kuklalar 2. Baskı 20.00 Şimdi Tasa Anayasa 10.00 t Basın Rehberi'nde 3. Baskı 30 TL. ödemell isteyinlz. Adres: Yusuf Tavus, P.K. 236 • Osmanbey/tstanbul ı '. * Genel Dağıtım: Inan dagıtım îstanbui. Ankara: ODAK, tzmir: DATİÇ. Tek kitaplar için yeteri kadar pul gönderil DimJRULUR. (Basın: 2442ü) 8358
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear