26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ıı ili'de az gelişrnişlerin kaderiyle ilgili çok önemli bir olay oldu. Bu olayı iyi anlarnamız, onun azgelişmiş ülkeler ortamındaki Biteliğini iyl kavramamız gerekir. Bu olay «modemleşme» olgusu içinde, bir model seçme zorunluğunun yarattığı dramatik bir serüven olarak ortaya çıkmıştır. Azgelişmiş ülkelerdeki modemleşmede, ülkeye uygun bir model seçme zorlugu iç Ilişkiler alanmda bir ateş yaratır. Ya da var olan ateşi yükseltir ve «delirium»a kayarak iilkeyi yıkımlara sürükler. ŞilTde de bir modemleşme vardır. Bu ülkedeki tiirlü sosyal siyasal • kültürel odaklar, Icurumlar ve kuvvet akımlan, modernleşmenin modelinin «kendi tercihlerine göre» olmasını isiemişlerdir. Bunlann içinde Allende'nin modeii resmilik kazanmıştır. Fakat bunu, öteki etkenler ve odaklar kabul etmemişlerdir. Ve su>un üstürıe çıkarak, dramatik bir oluşum yaratmışlardır. Bunu anlamak için duruma su geuel kural açısından bakmak gerekir: S Olaylar ve gorîişler İYÎ KAVRAMALIYIZ Prof. Bahri SAVCI yet Rusya, Marksizmln, şiddet eylemierine kadar uzanmayan bir yol bulması yanlıaıdır bu ülkede. . Birleşik Amerika, bu ülkede, Amerikan sosyal ve ekonomik görüşü ve tutumu ile büttinleşmiş bir kapitalist modelden ötesini istemez. Ama Çin'in burasuu dlrekt kontrol altına alması olanakları bugünkü uluslararası durura içinde pek zayıftır. Sovyet Rusya kendi İç problemlerini, ve Çin'e karşı daha sağlam bir durum elde edebilme politikasının problemlerini çözebilecek bir olanak kazanmak için, Amerika'yla açüğı yumuşama • gevşeme politikasım sürdürme gereksinmesi içindedir. Bu nedenle Şiü'de, Amerika'nın inatla güdeceği bir kapitalist model yerleştirme isteği ile çatışma durumuna gelmek istemez. Bu kadar ileri gidemez. öyle ise Birleşik Amerika'nın ideolojik çünkü ekonomik modelinin bu ülkeyi zorlaması şansı, Şili'nin serüveninde belirgin, egemen bir etmen olarak ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, ülkenin tarihi de, yabancı sermayeye dayalı bir oligarsi egemenliğini getirmiştir. Endüstri, büyük ölçüde bu oügarşi yoluyle dış sermayeye baglanmıştır. Demek ki bu ülkede, yabancı sermaye ile bütünleşerek, içte bir oligarsi siyasası kurmayı dürtecek, ve bunun herşeyin üstüne çıkmasını sağlamaya ugrasacak bir ortam vardır. Bu ortamı degiştirecek girişimlere, ortamın içinde beslenmekte olan kuvvet merkezleri direnmemezlik etmez. Şimdl burada, tüm Güney Amerika gerçeğini arayan bütün araştırmalann buldugu bir birleşik noktayı ele alalım: Ordu ve Kilisenin durumu.. Ordu ve Kilise, Otedenberi Güney Amerika ülkelerinin Urihlerini belirleyen güçlerin sahiplerinden olmuşlardır. Ordu, temelde refonnculuga ve teknik geiişmeciliğe yatkındır. Fakat, özellikle deniz kuvvetleri ile bava kuvvetleri. tarih içinde, eğitim kanaüyle. gittikçe Btrleşik Amerika'ya yakın ve yatkın bir atmosfere kavuşmuştur. Bu demektir ki, Güney Amerika ordulan; reformculuk ile gelişmecilik konusunda, ülkelerini, Amerika ile derin bir anîasmazhk çizgisi üzerinde karşı karşıya getirecek bir gidişi, tereddütle süzmeye yöneliktir. Güney Amerika Kiliseleri de ülkelerinde olan değişiklik olgularını umursamazlığa almazlar, alamazlar. Çünkü bu kıt'ada Katolikliğin dışındaki dinler. tarih içinde yasak edilmi;ti. Bu yüzden Kilise. çok zenginleşmisti. Böylece de sosyal siyasa! güç kazanmıştı. Bu yüzden Kiliseler, kendi ülkelerinde olan değişiklik olgu'.arııu, kendi durumları açısından tereddütlerle, kuşkularla karşılayacak bir duyarlıhk içindedirler. a) Büyük ve kalkınmıs ülkelerin ideolojik açıdan biçimlenen modelleri, kendilerini modernleşmek isteyen küçük ülkeye zorlarlar. Bunlar orada bir yanşma savaşına girerler. Bunda gösterilen üerleme, o ülkenin kaderini etkiler. b) Geri kalmış ülkenin tarihi de kendine bzgü zümre egemenlikleri yaratır. Bunlar, giderek bir oügarşi haline geîirler; yönetim tekeü fcurmaya ugraşırlar. Bu oluçum da ülkenin modemleşme sürecini etkiler. c> Aynca din odaklan ordu üniversiteler re eğitim merkezleri gibi kaynakîar da, bu etkileme işine ortak olarak modernleşme modelini geliştirir ya da durdurur. ç) Toprak düzeninin, bellî başh zenginlik kaynaklarınra, kırsal bölgelerde nüfus patlamasınm, kentleşme akımınm bir düzene ve merkezsel bir plan içinde bir gözetime ve denetime hağlanıp bağlanamarnası da modernlesmeyi olumlu ya da olumsuz yolda etkiler. Etki olumsua ybnde olursa yıkıntı olasılıklarını doğurur. İşte modernleşme yolunda olan ülkelerdeki siyasal serüveni belirleyen etmenlerin başlıcaları bunlar olabilir. Bunlann su, ya da bu üslubu yaratması ülkenin iç poUtikasmı kiml kea yıkıntılara götürebilir. Şimdi Şili'ye bakalım ve bilimsel bir analizin elverdiği kadanyla söyleyelim. Büyük ülkelerin Şili'nin bu kaderini etkiledifi bir gerçektir. Burada zaten öteden beri böyle bir etkileme ilişkileri vardı. Şöyie ki: Çin, burada, siddet eylemierine dayalı tam bir Marksizm istar. Sov lan btınalımma pahalılığa, döviz sıkıntısma, enflasyon çarkma kapılmayacaksmız. Oluşumun tüm olumsuz yönlerini bir plan içinde denetime ve gözetime bağlayacaksınız. İşte Şîli'de, öyle gözüküyor M, bu olumsuz yönleri gözetim ve denetim altına alarak mutlu sonuçlara gidilememiştir. Böyle olunca da. var olan yönetimin rakibl olarak tarihin yarattığı oligarşiler izlenmekte oian modernleşme modeline direnç gösterir. Bu direnç. giderek kemikleşir ve vabancı etkisini de, içtekj belli kuvvet odaklarını da, kendi yanında bulur. Böyle bir ortam içinde ordu, tereddüdünü; kamuoyundan gelse de. gerekli denetim ve gözetimden uzak düşüşü sonucu kamuoyu fle kopuk duruma düsen yönetim alevhmde bir çözüm yolunda siderme yolunu seçer. İşte, Şüide, azgelişmişligin bu sonuçlan olmuştur. Bü\ük ülkeler arasındakl hayat pörüşü ve ekonomik füreç fe'.sefesindeki ^rışma, Amerika'ya daha elverişü oîduğundan, Amerika Şili bakınna kolaylıkla boykot açabilmiştir. Aynca Şili ekonomisini bir ııluslararası kredi ile pompalama da Amerika tarafından bir başka boykota uğraölmıştır. Böylece yıkıntı hazırlanmış ve oluşturulmuştur. îşte bütün azgelişmiş ülkeler bu durumu çok iyi anlamalıdır; bu durumun altında «modernleşme modeli seçme smvaşı»nın vattığını çok iyi görmelidir. Bu savaşta. ülkenin. olumsuz etmenlerl gözetim altında tutması başanlamazsa, yıkmtuun şu va da bu yönden geleceğini iyi bilmeleri gerekir. Türkiyemiz modernleşme süreçlerinin nerelerde. hangi etmenlerle. ne gibi başansızhklara ve bu yilzden yıkmtılara ulaşma olasıhklan kazanabileceğini iyi arastırmalıdır. Bunun için de uluslararası ilişkiler durumunu iyi sezip, türlii uluslarara?ı kuvvetlerin ne zaman. nasıl kend ; aleyhine birer ağırlık teşkil edebileceğini iyl hesaplamalıdır. Ayrıca adı gecen tekellerin iç ilişkiler ve sınıflararası dengeleri nasıl olumsuza döndürebileceğtni iyi kavramalıdır. Din Ordueğitim sistemlerinin düşebileceği tereddütleri ne zaman. nerede, nasıl kanalize edecegjnin kurallannı da iyi bulmalıdır. Bunlar yapılamazsa yönetim modeli ne olursa olsun bunahmlar hazırdır.. Bunalımlann şu ya da bu yönden gelecek bir şiddetle siyasa pl«nına çıkmasını önlemenin tek yolu Şili olaymdan anlasıldığı üzere modernleşmeyi özellikle yabancı etkilerin zayiflatmasından koruyacak bir birliğe kavuşmaktır. Bunun için de, önce modernleşmeyi, bir yabancı etkinin kuyruguna baglı kılmayan modelleri aramak gerekir. (PENCERE Ustün ve Düşkün H Tekeller Elinde.. Güney Amerika ülkelerinin hemen hiçblrisi, ve bu arada Şili, kısıtlı bir toprak rejimi içinde olmamıştır. Buralarda belli baslı renginlils kaynakları, hep tekeller elinde kalmıştır. Buna karşüık kırsal • tanmsal bölgelerde nüfus artıjı ciddi bir kontrol altına alınamamıştır. Bu da kentleşmeyi kontrol ve duzen dıjına atmıştır. Bu nedenlerle Şill yöneticileri, Ulkedeld tüm kurumlan modernize ederken söyle bir zorun karşısında kalmıştır: Hem toprak relormu yapacaksınız, hem de tanmsal üretimi düşürmeyecek, tersine vükselteceksinlz. Hem zenginlik kaynaklannı tekellerden kurtaracaksımz, hem de onlann getirdigi ve getireceğl gelir ile dövizden yoksun kalmayacaksınız. Hem kırsal yapıdan sanayilesmeye ve kentleşmeye dönüşümü basaracaksınız, hem de issizliğe, tüketim mal CUMHURİYET BAYRAĞI OKTAY AKBAL Evet Hayır eyhun Atuf Kansu'nun «Cumhuriyet Bayrağı Altında» adh yeni kitabını okuyorum. Cumhuriyet'in ellinci yılrfönilmü dolayısıyle pek çok kitap yayımlandı, kitaphklar dolusu... Hepsi bir toplamı vermek istiyor bize. Elli yılda çu konuda neler oldu, şu alanda neler yapıldı, nerden kalkıp nereye geldik gibilerden. Okullar bile «elli yılda mezunlanmız» çesidinden gerekli gereksiz kitaplar çıkanyorUr. Basımevleri işten ba$ alamıyor. ortada kâğıt, kapak kartonu kalmıyor... C Semih Büyük Cumhuriyet BALCIOGLU Bayramı PlYANGOSUNDA 1 1 3 15 50 150 684 Adet 3 milyon lira « 1 « « î « 500 Bin «200 « « « 100 « « « 50 « « «10 « « Bunca yapıt arasında şimdilik bir kitabı öğütlemek isterim size: Kansu'nun «Cumhuriyet Bayrağı Altında» sını. Mustafa Kemal'in 30 Ağustos 1924'te Oumlupınar'da söyledigi şu sözlerle başlıyor kitap: «Bu kadar y&slara katlanıp yıkımlara uğradıktan sonra Türk hiç kuşkusuz öğrenmiştir ki, yurdu yeniden yapmak ve orada rnutlu ve özgür yaşayabilmek için egemenliği hiç elden bırakmama.k ve cumhuriyet bayrağı altında bütün çocuklarını toplu ve dikkatli bulundurmak gerektir.» Kansu, sayılı Atatürk devrimcilerind'en blridir. Gerçek bir Kemalist devrimci... Birçoklanna göre «modası geçmis» bir eylemdir. bir düşüncedir AtatürkçülCk. Kemalist devrimleri bu ülkede her atılımın temeli, çıkış noktası saymak birtakım ilericüere göre «bagımsız olmamak, içinde bulunduğu toplumun temel yapısında yatan yabancılaşmalan algılamatnak. Iır. Örnek olarak da beni gösterenler çıkar buna. Hem de akh başında saydıgım kimselerjir bunlar. Bizim düşüncelerimiz Atatürkçü tasarıya bağıtlıdır, yabancılaşmaların mantığı üzerine kurulmuştur! Demek isterler ki, böyle yazarlar bağımsız saymasmlar kendilerini!.. Biz bağıtlıyız, bize böyle garip suçlandırmalar yapanîar bağımsız! Kendilerini belirli inançlara, görüslere kesinlikle bağıth sayanlar ise bağımsız! Bu çelişmenin içinden çıkmak zordur. Kızmıyorum böylelerine, kendilerini aldatmanın yolunu bulmuşlar, hiç bir olumlu eylemde bulunmadan, oturduklan yerde onu bunu küçümsemek, hatta kentfilerine yetişmek. düşünmek, yaratmak olanağını veren Kemalist devrirai bile suçlandırmak... Evet, Ceyhun Atuf Kansu, Kemalist Devrimin savunucusu bir şairimiz. Bütün yapıtlanyla gönülden bağlanmış bu ülküye. Kısacası Atatürkçülüğe bağıth bir yazar. Bundan da socunmuyor hiç, tam tersine övünç duyuyor: «Seviyorum nasıl sevdirdinse hürriyeti / Yaşamak inanmak düşünmek hürriyeti / Hâlâ kalbimdedir Türkiye Cumhuriyeti* diyen, açıkça Atatürkçü olduğunu söyleyen bir şair... Kemalist Devrime bağlı, ama körcesine değil. Bir aşama olduğunu bilerek. bu aşamanın yantfa kaldığını, hatta tam ters bir yola dönüldüğünü de duşünerek. Bundan üzünç duyarık... Benim fiibi... .Cumhuriyet Bayrağı Altında» da, bir cumhuriyet çocuğunun, yani Cumhuriyet ilân edildiği zaman dört beş yaşlannda bir çocuğun elli yıllık yaşam serüvenini buluyoruz. «Yaşam öykümde devrim. adını veriyor bu kitabm içinde yer alanlara. Hacıbayramdaki evini anlatarak giriyor konuya, Nafi Atıfın evidir bu. Sonra Istanbul'dan nasıl Ankara'ya geldiklerini, bu kentteki ortaçağ havasmı. Saman Paıannı, Atatürk'ün büyük Söylev'ini, bağ evindeki çocukluk anlannı... Yavaş yavaş Kansu yetijmekte, çevrede olup bitenleri sezinlemekte. algılamakta. Atatürk devriminin ne olup. ne olmadığını anlamaktadır. Kubilay olayını, Onuncu yıl coşkusuna katılan bir küçük izcinin izlenimlerini, Atatürk yıllarının atüımlannı... •Onlar bir savaş veriyorUrdı. Bu savaşm ortaçağla, bu ça, ğın derebeylik kalıntılarıyle verildigini şimdi anlıyorum» diyor bir yerde. Sonra ekliyor: «Mustafa Kemal kesin olarak cumhuriyetin ortaçağla savaj vermesini istiyor. bir düzenin yıkılmasım istiyor. Ötekiler, ortaçağın tozlu sırüm okşuyorlar. Böylece, yol aynmında biri cumhuriyetin devrimci gücünü. ötekisi, halkm geleneksel bir düzene slışkanhğını, bağlılığını kullanmak istiyor.» «Ötekiler» bugün de »yakta. Ne yazık ki ayakta! Cumhuriyetin devrimci gücü hranı yiürmiş, halkın geleneksel bir düzene baglılığı bütün politikaaîarm sarıldığı bir silâh! Bir yandan kendilerini bağıtiı saymayan bir takım ilericiler, bir yandan devrimci atıhmlara karşı çıkan tutucu güçler... H ele hepsi, elli yıllık cumhuriyetin, Atatürk Cumhuriyetinin son dayanaklannı da ortadao kaldırmak hevesınde... Ceyhun Atuf Kansu daha sonraki olaylan da kendi yaşantısının içinden anlaüyor bize. Ata'nm ölümü, Köy Enstitüleri atüımı. Ülkü dergisi çevresinde toplanış, Halkevleri, Demokrasi günleri. kasabanın bir cvunhurivet aydınındaki etkisi, oy sandığı denen gücün ortaya çıkışı Sevgiyle, ilgiyle okunuyor «Cumhuriyet Bayrağı Altmda». Duygulandırarak, düşündürerek, üzülerek, heyecanlandırarak... Okunması gereken bir kitap. Özellikle bugünlerde... <Cumhuriyetçi otaıak, Cumhuriyetten söz etmek degüdir sadece, bir Cumhuriyetçi gibi yaîamaktur, varlığmı cumhuriyetin halkçı devrimci özüne katoıaktır» diyor Kansu. Cumhuriyet bayrağı altında yetiçmiş kuşaklara ilie olacak bir yorum bu: Cumhuriyetin halkçı devrimci özüne katmak kendi varhğını. 12 MAUI "I' «İ Semih Balcıoğlu, bu albümünde 150 Karikatüriyle birdönemi çizgileriyle anlatıyor. Dağıtım BATEŞ Fiatı 10 lira Bütün kitapçılarda (Cumhuriyet 8181) • er savaşın bir adı vardır. 1967 Yahudi Arap çatışmasının adı «Altı Gün Savaşı» diye kondu. Yahudiler bir haftadan bir eksiğine darmadağın ettiler Arapları. Hitler ordulannın yıldırım savaşlarına benzer bir «eydi bu. Dünyanın gözleri faltası gibi açıldı. «Korkak Yahudi» simgesi çoktan yıpranırnştı ama, bu lcez de Yahudileri efsaneleştiren bir baska dalga Ortadoğudan dünyaya yayı'.maSa basladı. Eski Yunan Mltologyasından çağımıza aktarılmış bir devdi tek gözlü Mose Day»n. Siklops'un mirasını yemişti sanki. Yahudi insanı üstün insan mıydı? Bir vuruşta koca orduları çökertiyordu. bir sıçrayıjta Süveyş'in batı yakafina geçiyor. koskoca ratfan Mısır üssünden söküp götürüyordu Bir baska gün Beyrut sokaklarına dalıyor. fedai kamplarına baskınla «dam kaldırıyordu. Cümlenin dudağında bir küçümseme çizgileşiyordu: Arap işte ne olacak! Birinci Dünya Savaşından kalma kötü anılanmız vardı Araplara değ'gin. Bu hafta piyasaya çıkaeak olan «Yüzbaşı Selâhattin'in Romanı»nda anlatılır: Irak Cephesınde Ingiliz uçaklan Arap mevzileri üzerine büyük temel çıvılerini serpermiş. Ne zaman uçaklar ufuktan göriilse, Araplarda bir vılgınlık, bir dagılma. kaçışma... Türk askerlne aynı yöntemi uyçulamak istemis tnfriliz pilotlan. Mehmetçik hemen elindeki gaz tenekeleriyle korunma çareleri bularak uçaklara ateşe baslamış. tngilizler bu dırenme karsısında şasırmıslar. uzaklaşmışlar. Birinci P u n > a Savaşınd» Arap ve Kürt alaylarmın, en küçük bir düşman saldınsı ya ds direnmesi karşısında darmadagm kaçışması korkaklıktan degil. egiams!zliktend*r. Kisi veya birlik hazırlıksız vakalandı mı. par.ik vazgılasır. Ne var ki mazlum halklann çoğu. Batı insanımn üstünlügüne inanrms, ya da inandınlmışlardır. Afrika kabileleri. gökten inen «bevaz adam»ın birtakım ilâçlaria nice hastalıkları iyileştirmesine yüzvıllar boyu sihir gibi bak mıstır. Afrika'nın biraz daha ötesinde Asya'nm mazlum uluslan yaşıyor. Bunlar da vüzyıllar bovunca Düvel1 Muazzama'nın yenllmezliğine inanmışlardı. Ü^tün kuvvetin karşısmda boyon eime terbiyesi Asralmm vüregine valnız propagandayla değil. acı deneylerle de aşılanmistır Oysa bilim dışı boş inançlardır bunlar... Yahudi ne korkaktır ne vtirekli. Ya da bir yerde korkaktır. bir yerde yürekli. Çünkü tnsandır. Arap ne korkaktır. ne yürekli. Ya da bir zamanda korkaktır, bir zamanda yürekli. Çünkü insandır. tnsan davranışları, zamanına ve yerine göre değişir. biçimlenir. Ortadoğu'da 1973 Ekim savasının nasıl biteceği bilüımiyor. Savaşın ardındaki temel nedenleri gazetelerimizde çeşitli yorumlarda buluyorsunuz. Ne var ki bu savaşm en önemli gerçeği. Arabın heyecandan tıp tıp eden yüreğiyle baskına kalktnası ve Süveyş'in dogusuna köprübaşlannı kurabilmesldir. Şimdl tabanı yank fell&h: Demek olabiliyormuş.. kanısına ulasacaktır. Bir dönüm noktasıdır bu. İnsanların yenilginin kahnnda sindikleri ve umutlannı yıtirdlkleri zamanlar vardır. Balkan Savaşındaki bozgun. bıçak yarası gibiyd; yürefimizde. . Büyük savaştaki kahramanlık, bozgunun tepkisiyle sağlanmıştır. Milli Kurtuluş Savasının jrururu, güven duygulanmızı yenilemiçtir. «Küçük ulusiann, geri kalmış toolumların üstün füçler karşısında hiçbir sözii olamaz» iddiasım insanların beynine nakış gibi işleyen bir rjropaganda vardır. tnanmayınız buna!.. Türkiye'de bugün bu propaganda revaçtadır. Türk aydını. baskı, zulüm, işkence ve hapishane uygulamasınden geçirildikten sonra bazı adamlar diyorlar ki; Biz aize demedik mi? Türkiye için ya Amerika, ya Avrupal Amerika egemen olursa işkence hapishane; Avrupa gelirse bir nefes aydınlara... Güncel olaylar böyle diyenlere çanak tutuyor, zulmün yılgınlığı yüreklere işliyor. Ama geçicidir bu. Geleceğin dünyası ulusların. aınıllann ve insanların asağılanması üzerine kurulamaz. Or. tadoğu dünyasmm üstün Yahudi ve düskun Arnp dengesl üstüne kurulamıyacağı gibi Simdi Ortadoğu'da kim kazanacak büemeyiz. Ama kazanan şimdiden Araplardır Dokunulmaza dolrurmrtru1. tabu yıkıldı. bir karizma o»tırdadı artık. Tanhr*u. jBsa.tte«3ine kuruludur ve bu yasa Üzerine yürür. TÜRKİYE BİRLİK PARTİSİ BAĞIMSIZ ADAYI VE 168.054 Adet 4000, 2000,1000, > 200,100 Lira dağıtılacaktır. BİR Istanbul Vilâyeti Daimi Encümeninden 1 Üsküdar'da Ahçıbası mahallesinin Ahçıbaşı sokağında 26 26/1 kapı numarail 254,21 M2 sahalı arsa 101.684, lira Inymet Uzerinden satılacaktır. llk teminaü 7.628. liradır. 2 ~ Eminönü Binbirdirek mahallesinin Dizdariye vokuşunda Ozel İdare binasının 63.965.89 lira çevresinde tamiri. tlk terainaü 4.449, Uradır. 3 Özel idsre demirbaşında kayıtlı olup ise yaramaz hale gelen 22 kalemde 550 oarça köhne esyanın 20,550, lira kıymet üzerlnden sfttışı. îlk teminatı 1542, Hradır. Takdir ve keşif bedelleri ile ilk temtnatlan vukanda yazalı i?ler 23 Ekim 1973 Salı günü s»at 15.00 de Sultanahmet Yerebatan Caddesindeki özel tdare btnasmda toplanan Dalmi Encümen'de ayn ayn kapah zarf suretiyle ıhale edilecektir. Şartnameleri Dalml Encümen Kaleminden alınacaktır. tsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu yalnız tamirat için 1973 yılı Tlearet Odası vesikasıyla şartnamesinde yazılı bayıtlara uygun olarak alınmış yeterlik belgelerini havi olarak hazırlaj'acakları kapalı zarflannı ıhale eünü saat 14.00 de kadar Daiml Eneömen'e vermelert lftzımdır. (Basın 2J928) 8166 » Mefımet Âli Aybar ECEVİT VE DEMİREL'e CEVAP VERİYOR 11 EKİM 1973 PERŞEMBE SAAT 15,00 DE Milli Piyango TAKSIM'DE (Cumhuriyet 8179) \\ \ \ BİLETİYLE i ŞANSINIZA YARDIMCI OLUNUZ: (Bann: 24171) 817S <\ İLÂN tSTANBUL DEVLET MÜHENDİSLİK ve MİMARL1K AKADEMİSİ BAŞKA1SL1Ğ11SDA1S: 1973 1974 ögretim yılı için Akademimiz Mimarlık Bölümü; Hizmet Yapılan Plânlaması Sağlık Yapılan Plânlaması Eğitim ve Arastııma Yapılan Plânlaması Konut Yapılan Plânlaması Şehtr PlSrüaması dallartnda Lisans üstü ögrencisi alınacaktır. Aday kayıtları 13 ekim 1973 günü saat 17.00'ye kadar Akademide vapılacaktır. Pazla bilgi için Akndemi Kayıt Bürosuna bajvurulması duyurulur. ıBasır 24438) . 8161 SÜMERBANK ıBASMA SANAYtİ ESKÎŞEHİR MÜESSESESİ' 1 İLÂN | Ipsala Sağlık Ocağı Tabihliginden% 1 M = i 1 g H s ş § g g s = 1 s ş ş 1 ş ğ g = 1 j| ğ = 1 tpsala Sağbk Merkezl kalorifer tesisatı ilâvesl tşi 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi gereğince kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Işin keşif bedeli ?4.26u. liradır. 3 Eteriltme Ipsal» Sağlık Ocağı TabipüğJ dairesinde ve ihale komisyonu marifetiyle 25.10J.973 günü saat 14.00'de yapüacakür. 4 Eksiltme «artnamesi ve diğet evraklat tpsala Sağlık Ocağı labipliğinde mesai saatleri dahilinde görülebilir. S Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin: a) 5569 J0 lira geçici teminatını yaürdıgın» daiı maktraİ s g g = ğ ğ g ş ğ Ş MÜDÜRLÜĞÜJSDE1S 1 Müessesemizin 27 kalem madenî yağ ihtiyacı 19. ekim. 1973 curaa günü saat 15.00'de kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuş bulunmaktadır. 2 Teminatı 12.500. TL.'dır. 3 Şartnamesi Müessesemiz Ticaret Servisinden bedelsiz olarak temin edilebilir. 4 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. îlân olunur. fBasm 23d42) 81676 • ş Davutpaşa Lisesi MEMUR ALIN Müdüriüğünden ACAKTIR Okulumuzda açık bulunan 13 derecenın 1. icauemesin de çahştınlmak üzere 657 1327 sayılı kanunlarda vazıü hususlan taşıyan lise meeunu. askerliğini yapnuş. daktiıo bılen bir memur sınavla almacaktır. Isteklilerin tercümei hallerini bildiren Dir dılekct ile sınavın yapılacagı 23 Ekım 1973 Salı günü saat 10.00'a kadaı müracaatlan ilin olunur. .iuhasebe bilenler tercih sebebidir. (Basın 6868) 8174 ınııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııımmıııııııııımmıııııııııııifliıııııııuıııll bı 1973 yıLna ait Tlearet ve Sanayi Odası belgesini, g c) Bayındırlık Bakaniığtndan <cl grubundan en az lsin ğ ke$ii bedeli kadar tşin ekıiltmesine girebilecekleri&t görterir s (Müteahhitlik Kamesini) veya en «2 ısin ke^U bedeli kadar § benzeri i« yaptığın» dair belgeyi mall dunım belgestnı oittra % caat dilekçeierine ekliyerek ibraz suretiyle tpsal» Sağlık Oca = ğl Tabipliğî yeterlik belgesi komisyonundsn alacaklan yeterlik p b'lgesüıi teklif mokiuplan il« birlikte zarfa koymalan lâ g zımdır. || 6 tstekliler teklif mektuplanm 25.10.1973 sah günü saat 1 14.00'de kadar makbuz karjıhğında ihalc komisyonuna vere = ceklerdir M 7 YeterliJt belgesi «Imak için son müracaat tarihi 24. 10. ğ 1973 gfinO mesai saati somma kadardır ğ 8 TeİRrpfla müracaatlar v« postada gecikmeler kabul % edilmes. KeyGyet ilân olunur. (Basın 2396V) 8160ğ zunu. g ERZURUM BELEDİYESİ E.S.O: İSLETME MÜDÜRLÜĞtJVDEiy 1 Şehir içi seferlerinde çalıştırılan 714 Maguris otobüslerinin târairlerinde kullanılmak üzere 29 kalem orijinal parça 2490 sayılı kanunun 31'inci maddesi uyarınca kapalı zarf usulü üe satm alınacaktır. 2 thalesi 23.10.1973 perşembe günü saat 15*de tşletme Komisyonunda yapılacaktır. 3 Talipler 1973 Vizeli Ticaret Odası vesikası ile birlikte hazırlayacakları zarflannı ihale günü saat 14'de kadar Komisyon Başkanlığına vermif olacaklar, postada vSki gecikmeler kabul edilmez. 4 Bu ihaleye ait parça listesiyle şartname mesai saatlan icerisinde Malzeme Ikmal Şefliğinde görülebillr. (Basın 23632) 8162 • • Boyabat Asliye Ceza Hakimliğinden Esas: 1971/91 Karar: 1973/107 Karar günü: 29/6/1972 Suç: Memura gıyapta nakaret. Sanık: HÜSEYÎN AVNÎ TOKATLIOĞLU Mahmut ve Sultan oglu. 1928 D. Sivas ili Alibaba manal'esı 16o sayılı hanede kayıtlı. Halen Ankara Belediyesı Vetprider M'idurü. Hüküm Özeti: Saruğın TCK 482/1 273 485/1 Maddele ri uyarınca n gün napis 38 lira Hi Kurus ağır p&ra je».s]v. ( le tecziyesine. 100(1 lira manevı tazminatın i'K) ır» malcTj ve 10!) lira nisbı ücretı vekâletin sanıktar »jnır müaahlle verilmesine. 331 lira 10 kuruş mahueme masrafinaı 20 lira nisbi harcın sanıktan tahsiliyle Hazineve tevdüne Verilen oezanın 647 sayıh Kanunun 6 madriesi uyannca TfiCÎLlNE. Kev^ivetln TCK 487/2 maddesi uvannoa Istarbulda münteşir CUMHURİYET ve Boyabatta müBtesir BOYABAT SESt Gazetesi üe bir defa ilânına. »»•»••••»••»•••»»»»••»»»•»»»•••»•••»••».' {Basın 24474) 8170 • • • • •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear