Catalog

CUMHURtYET 1 Ekiın 1973 lltRAKlN ÖENi! J Toz Duman Içinde TAÜPAPAYDIN10 (Kria herlf, na ya H*. ÜMUIUB Oağd ml? O Aznaa da çalAa, dly*c*IQ#r. Çatttfc MUys lCutagmdan tenek* tabakayı çıkardı, sigara »annağa ba*iadı. Elleri titriyor, tutünler yers dökülüyordu. Yetun All Kmse görmesln dlye sap harmaaının arkasına gıtmıs, apış arasını ka$ı>ordu Ononbes (fündur durmadan kasınıyordu böyte. Her yerl cılu yara olmuştu Kimseve Böstertruyordu. önce bltten s&ndı. Temizlendı, yıkandı, geçmedl. Elleri, parmak aralan kızıl yara oldu. Densl döküldü. fyuz dediler. Ama çaresini büen yoktu. Gıtti îmam Ziver efendiye anlattı. «Allahtan, dedl Zıver «fendı Apdestsız namaz Taiztaşna, ondan. Dua et, AN laha yalvar, geçer...» Ama geçmıyordu bir turlu. Gereği gıbi çalışamıyordu. îşl herkesten ger! kaidı. Daba döjen «ürmey» baclayamamı$fa. Kımın bu harman'' diye b!r aes duydu. Eğüıp baktı, tanıraadıgı adamlardı. Ama duruşlarından, gıysılennden anladı, multezbndl bu Ikı yana bakındı. N« yapmalı, dıye dU. sündu. Kaçıp gıtse, birme aonra görUrlerdi. Usulca saplan açtı, içıne gırdı. Sonra ustünü örttü, gozlerinı kapadı. Hıç lamıldamadan durdu dyle. Ortalığı dınledi. Sana drvorum, kimfn bu harm*nT Komsulardan ağzı açığm HalıT» soruyordn. AUiıln efendi. T«Um AU derler, onun. Nerde bu adam? Bılmıyorum. Simdi buradaydı «mme ev# pti! herhalde. Ha, hımm Kaç donüm yer ekti bu herlf, büıyor musun' Az ektı efendi, fakırın bırl. Bırak fakırı makın! Soruma oevap ver, kaç dönum yer ekti' On ddnüm kadar bir şey. Mültenm kalıph fmıni tenye İt4p abnn» kafidı. Yuzü sıkmtılıydı. Ulen ne mal henflersıniB be? dedl. On dönüm kadar bir»ey... N» demtk bu? On dönüm mü ekti? He. Öyle desene be adam' Baska harmanı var an*» Yok Tarlada daha sapı var mı7 Belkl « r , bümiyorum. Peld, ya» otu* sinik. Yetim AU aaklandıgı yerde «hık> yaptı. Saplar kımıldadı. Harmaıun arkasınd&n çıkıp geldl. YaİTarmaya bajladı: Yok enrnıl, elınl sysjHU öpeyün enıınl. Bafıca harmAtum yot, hepsl bu. Onbe» finllc blle selmez. 7 Klm bu Nerden çıktın tılen» Şey emmı, hastayım. Şurada yatıyordum. Sesıni duyunca Hey durzü' Saklandın değıl ml' Yok saklanmadun. V»Ua ha^Uyvm. On beş «ınık bıle gelmez. Multezım bırden kızdı. Bir tekme attı dlzıne. Çızmenın ucu kemikte t&k diye bir sea çıkardı. Oy anam anam . dlye uzandı All. Dlzlnl tutup kıvranmaja ba?ladı. MUletsun bir de »rkasına vurdu. Hınzır oğlu hınzırlar sizi. Allahtan kork niâzlar! Ulen devJeto verecek»in, n* it!. Vallahi sa]ü*madun etcml. Elınl nı opevım emml . Sus! Bir daha konuşunan kemljml kj. rarım! Ustüne ynrudü. All ellerini kaldırıp öylece kaldı. Yuzünde buyuk bir korku vardı. Harmanı kfildırınca tahılı içeri almıyacaksın. Bız gelıp devlet hakkını ajiracagıa. Olur emml, peki emmı... Sesı ağlamaklı çıkıyordu. Gel, dedı Halıl'e. Onun harmânına do(ru yuruduler. Molla Mahmut çejmeden domnUttü. Çrrresıne bakındı, ırrultezımle adamlarını föremedı Gıttıler herhalde dlye dujündü Atı kağnının golge vuran tarafına tısjladı. önune xkı avuç arpa samanı verdl. Hadı ye bakalım, dedi. Serinledın h»dl. Sağrısına bir tokat vurdu Hayvan kulaklarını kısıp golgeye yınaştı. Samanlars ejıldl Ökuzlerı göturup boyunduruğa koftu. İıteksızdıler. Zorla yuruyorlardı. Döğer» çıkb, ovendıreyı uzattı Dâh badı" . ' Yürumek istemiyoriardı. Stkiftırdı: Hadi ojhım, bis surecefır bu îiârntfnı. Baçka kımse telıp ymrdım etmes. Yürujrun hadi! Döğen ağır ağır dönmefe başladı Altmdaki çıtırtılar hep ayru seslerla yenıden başladı. Usandıncı havası ıle sürdu Mahmut başını e^ıp kendını bıraktı. Hava iyıce sıcaktı. Bunaltıcı bir çalışmaydı ama katlanıyordu Bir »ey düçılnmemeğe çalıjıyor, yan uykulu bir karanlıkta sallanıyordu. Göı kapaklan afırİMtı. A* sonrm bırjey duynuu oldu 1973 SEÇİMLERİ ESİGİNDE Araştırma Röportaj: GUnaydm ERDOGMUŞ İcen BÖRTÜCENE Karikatürler: Turhan SELÇUK Parti liderleri ğiti eğitim sorunu konusunda neler düşünüyorlar? TOPLUMUN İHTİYAÇLABI VE EKONOMÎNÎN TALEP ETTÎĞI EGlTlM İLE MEVCUT EGÎTİM DUZENt ARASINDA TUTARSIZLIKLAR OLDUGTJ ÎLERİ SÜRÜLMEK TEDtB. BUNUN TEMEL NEDENLERI VE PARTİNİZİN ÇÖZÜM YOLU OLARAK GETtRECECt TEDBÎRLER NELERDÎB? S O R U 0 Ç «BİR EGİTİM SİSTEMİNİN DAYANMASI GEREKLİ TEMEL FELSEFE, BİREY VE TOPLUMUN ÇEVREhlViJS EKO^OMİK. SOSYAL KÜLTÜREL VE SİYASAL İLlgKİLERİNİN MTELİK VE MCiLIĞINÎ DEGİŞTİKMEKTİR. BİH BAŞKA DEYÎŞLE TOPLUMUN VE BİREYİN DüGA VE ÇEVRESİ ÜZERtNDEKİ KONTROLUNUN NİTELÎGİNİ DEGİ4.TIhLL'hK VE GÎDEREK İYtLEŞTIR£CEK BİLGİ BlRİKİMt VE D t G f R LENDtRME OLANAGIM VEREBILLCJİK BÎR StSTEMİN YARA.TILMASIDIR BU TUK YAKLAŞ1M İÇİ.NDE ÖRÜÜTLÜ BILGÎ URETIMİ VE BU BİLGİLERİN ÜRETİM SÜRECİYLE BÜTÜNLEŞMES1 GEREKLtDİR TOPLUMUN EVRİMİ EKONOMtK, SOSYAL VE KÜLTÜREL ÛZGURLUK, GÜVENLlK VE HERŞEYE KATILMA ÜÜZEYLERİNİ YUKShLTECEK OINAMIKLERİ OLUŞTURACAK BtÇÎMDE BİR EGİTİM SİSTEMt YARATMAY1 ZOKUNLU KILAR OYSA MLVCUT ÜRETÎM İLIŞKİLERİ VE BU İLİŞKfLERİN DI">A BAGlMLl OLMASI BÖYLE BİR EGEMENLIGî SINIRLAMAKTADIR BU NEDENLE EĞİTİM btSTEMİ DE TOPLUMUN ÖTEKt SlSTEMLERÎ GÎBİ GERÇEK VE TOPLUMSAL VERİMLILİGE YÖNELEN NİTELİGİNE KAVUîjAMAZ.» elıt yetiştirilir. Bu elit devletln, rmllljetçıulkücü ara$t!rmacı ve bılımci kadrosudur. Bu kadroya «beyın kadro» veya «yöneticl kadro» da diyebilırız. Avrupa ulke lert. Amerika ve hatta Rusya kalkınırken once milll elitim yetijtırmi» ve halen de yetıştırmej e devam etmektedir. Mılhyetçi Hareket dıkey eğitim yanında yatay eğitime de onem verır. Yatay eğitiın halk eğıtimıdır. Bu eğitimle miUetımiz, bütun köylıimüz işçimız, esnafımız, i;veren ve serbest çahşanlarımız milll ülküyle bütıinleşmı» olur. Burada TUrk mıllıyet«ıligi üjfcüsü Jçüıd•" genel teknik ve meslekl etıtim yapılır. meslekî ve teknik öğretlme kay mayı sağlayabilecek bır reform bajlangıcı Türkıye'de yapümiftır Ikincı dnemll nokta, ilkokuldan ün»versıteye kadar mezuniaruı okulda edındıklerl bılgı ıle hayatta ihtıyaç duşdugu bılgiler arasmda bır ılışkı bulunmadıgını gorursünüz MESLEKÎ VE TEKNİK ÖĞRETIMIN, BÜGUNKÜ TEKNOLOJIK GEUŞMB ÇERÇEVESİNDE, ÎSTIHDA.M OLANAKLARI BULUNDUGU TAKDİRDE GETIRISt OLAN BİR YATIRIM OLMAKTADIR AYRICA BATI İLE ÜLKEMÎZ ARASINDA YAŞA^.I DÜZEYİ VE GELIR FARKLARI SÜRDUKÇE IŞ GÜCÜNUN SEYYALÎYETİ HER AN BtJ YATIRIMLARI GETÎRİSIZ BIRAKACAKTIR. ÖZELLİKLE TURKİYE BATI AVRUPAYA VASIFLI İŞÇÎ İHRAÇ ETMEKTEDÎR. YARATILAN İSTÎHDAM OLANAKLARI SINIRLIDIR. BU NEDENL1S TURKİYE GETİRİSINİ ALAMADIGI BÎR YATIRIM YAPMAKTADIR GÖRÜŞÜ İLERÎ SÜRÜLMEKTEDİR. BU İKt YÖNLÜ SORUN NASIL DENGELENEBİLİR? Şuphesız sdyledığıniz »ey son derece haklı. Turkıye'de yaratılan ış olanaklarına uygun olara's kışüeri teçhiz etmek lâzımdır. Çok büvuk masraflarla büyüic iddıalarla ve çok uzun süreleri kapsayan eğıtım yapmamak, bunun yerıne yaygın egıtuo yapmak gereklıdır. Şuphesız sanayi kesıminin yetişmi? insan gUcüne ihtıyara vardır. Hangi sanayıoı ıle konuşsanız bırtakım vaslfiı usta ve ışçı ihtiyacı çektığım duyarsınız. Almanya'ya vasıflı ışçı kaçmasından şıkâyetçi olmayan sanayicı de gormedım. YALNIZ EKONOMİNİN İH TİYAÇLARI AÇISINDAN DEGIL, EGİTİM FELSEFESÎ AÇISINDAN DA EGİTÎM SİSTEMİNİN HANGI TIP INSAN YETlŞTİRMESÎNt ONERIYORSUNUZ? Yetıştıreceğımiz İnsan, mensup bu!unduğu mıllete onun mıl lî ve manevı değerlenne bağlı, koklennı mılletın tanhınin dermlıklerınde bulan fakat kafası çağdaş teknolojınm, çağdaş ılmın sevıyesıne yükselmış, bur demokratık rejıme inanan ve onun gerektirdıği davranışa ve (Deramı 6. sarfada) DP: Bozbeyli . . Ben 1920'den bu yana sljasî çâlkantıların okumuş ınsanlar arasmda olduğuna ınamyorum. Yanl, TUrlüye'de okumuş insanlar birblrleriyle tartıjma t*mlni kurarnamışlardır, okumamış insanlar değıl. Bakın, Yassıadaya gıdenlerın hepsı okumuştur. 12 Mart olayı da okumu; ınsaolar arasındadır. Demek kl okumak yalnız başma yetmiyor. Bir de okumuşlugu bır iş% yaratmak melekesını vermemiz lâzımdır. Kalkınmamış veya kalkınamamakta olan mem leket nedir? sorusunun çeşıtlı cevaplan vardır. Fakat bence en manalısı «kalkınmamn gerefline ve ona varacak usullen iyi bllen yetişmi; insanları az olan memleketler» tarifıdır. Eğıtım sıstemımısde nızamlara »aygı fikrt ve mancı yerleşmemlîtlr. Nizama saygı şuuru yer leşmemişse, onun okumuşlugu kendl katandıgı imkânlan kendı şahs! islerine teksıf edebılmek gibi bir maharet kazandınyor. Böylece okumuş, daha usta uaullerle dövüşme yetenegi kazanıyor. ıft CGP: TÎMİN BU YÖNDEN BİR İLİŞKISI YOK MU? Bu problemı doğuran muvazene«ız devletçılık sektorü ıle muvazenesız lıberalızm gorüşune gore yapılan tatbıkattır. Yurdun muhtelıf bolgelerını yahut vatandaş kıtlesının buyuk kısmını sız fakır ve mall guçten mahrum bırakırsanız, elbette bununla alAkalı olarak yalnız eğitim sahasında değıl bırçok me^ularda adalete aykırı sonuçlar dofacaktır. olamaz. Bugun ülkemızde yururlukte bulunan eğıtım sistemi maalesef bovledır. Eğıtimden beklenen şudur Bır iılke içınde yasayan genç dımağlan bırbınyle kavnaştırmak, onlara tarıhlerinı ulke şartlarım oğretmek ve mıllı kalkınmada personel sermayesının fajdalı bır bıçımde yetışmesuıe dikkat etmektir. Baska bir deyımle eğitımin ikı göre\l vardır: Binncı görevi mllll kültur ve mılll şuuru yaratmak, ıkincı gorevl ıse bu kultür vs şuur içınde ekonomık kalkınmaja, çevre kalkııımaMna, mılll kalkınmara katkıda bulunmakta dır. MılUyetçl Hareket, eğitim polltıkasında dıkey ve %atay eğıtımi savunur. Dıkey eğitimle yetışkın Feyzioğlu (Deramı w ) MALKOCOĞLU yazan ve çizen.Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELt ZAFER MHP: Türkeş Mılll olmajan, milll kültür, mıllı karakter ve mılll şuuru yaratamajan bır eğıtım sistemi, çağdışı zararlı, iflâs etmış bır eğıtım duzenmden başka bırşej Eğıtım pohtlkası topyekun kalkınma politıkasının bır bölümü olarak ve kalkınma planının dıger jönlen ile ahenkll btr bütun teşkıl edecek şekılde tesbit edılmelıdır. Sanayıleşmek ısteyen bır toplumuz meslekî ve teknik oğretıme daha çok onem vermelıjız. Halbukı Turkıye'de bınncl plan donemmden bu yana bunun üzerinde durulduğu halde ne yazıkkıbualana yetennce öğrenci kaydırılamamıstır. YUksek öğretımde bu nısbet biraz iyıye doğru yöneldı. Orta oğreümde bu k o nuda beklenen gelışme sağlanamadı. Bunun için ne yapmak lâ> ztn' gelır? Uzennde yanlış yapım vuzunden fırtınalar kopanlan aon Mılll Egıtlm Temel Kanunu sanıyorum ki, bu soruna getırılmeye çaüşılan çozüm yollarrnın en ıyısıni getırmeye çalışıyor. Yani MSP: Emre DİŞİ BOND Kalkınmamız için gerekl! olan elemanlar, bazı sektorlerde de fazlasıyla mevcuttur. Bu yuzden yetijtirdijimlt gençlerımız ışsiı kaimaktadır. Yurdumuzun az geUçmij bolgelerinde açmış oldugumuz liseler, ortaokullar ve beneeri teknik okullar dığer bol gelerdekı maarıl müesseselenmız le kuvvet bakımından aynı derecede degıldlr. Gençlerımıze ıdeal ve ruh anlanmamakta. daha çok rahat şehlrlerde yaşajacak ve rahat ömür geçırecek bir felsefe lçerislnde yetıştınlmektedir. Maanf poUtikasını daha ılyade nasari ve nakıs bır poütıka şeklinde yürutmuşlerdır. Ayrıca ünıversitelen yurdun kalkınmasında karşılaştıgımız meseleleri çözmek ıçın vazi felendirmek ve devreye sokmak liEimdır. Yurt kalkınmasında unıversite bir nevi, bır makınamn elektronık beyni gıbı çalıştırılacaktır Bizim partimizın temel gonışlerinden bir tanesi ahlâkçı olmasıdır Biz, bu gorüşun Anavasada da cıddı $ekıide ıfade edlldlglne kanlyia Anajasa, dev letin ferdın hem maddı hem mansvı varlıgının gelışmesını hMirlayacak şartlan ortaya koy makla devletl mtlkellef kılmıştır. Spritüahst felsefenın egıtimimizde yeri yoktur seklınde bir yanlı? görüşten hareket edıl miştir. Bunun yanlışlığı ıkı nok tadadır Muspet ilfmlere donılk bır eğıtlm, başansız bır eğıtım politikası olmuştur. Tercumecılifc ve taklitçıhk muspet üımalik yapıimau değildır. EGtTtM StSTEMt ÇARPIK DA OLSA, BOZUK DA OLSA BUNDAN HALKIMIZIN YARARLANMASI SINIRLrDIR. BUNUN DA BÎREYLERIN EKONOMİK GUÇSUZLUÛU İLE IL&tLt OLDUGU lLERt SÜRÜLÜYOR. EGİTIM SISTEMÎNÎ ÎSTENtLEN YÖNE ÇEVIBSENIZ BILE EKONa MIK GÜÇSÜZLÜK SURECEGÎNDEN EGÎTÎM OLANANAKLABINDAN BÜYÜK ÖLÇÜDE YARAELANMAMA TEHLÎKESİ VAR. ACABA EKONOMİK SİSTEMLE EÛI TİFFANY JONES ÛJ2JtCAOtAvA MAZ y^ \ ı X HA>. FAIT GARTH