24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 4 Eylül 1973 Dünyada Bugün lurkıye göçmenlere yardım etmeli! üttin uluslararası tepkilere ve tngiliz hükümetinin var gücü ile uğraşmasma rağmen, Uganda Devlet Başkanı Idi Amin, karannı değiştlrmemiştfr. İngiliz pasaportlu Asyalılann Uganda'dan çıkartılması işlemine geçert hafta başlanmış, bunların ilk grubu îngiltere'ye. varmıştır. . • Gerçi bu Asyalılann sorumluluğu Ingiltere'nin Uzerindedlr. Büyük bir tmparatorluğun mirası tasfiye edillrken, aktifin yanında pasif malvarlıklan ile de karşılaşılabilir. Bu bakımdan îngiltere çaresiz kalmış ve gerek mahalli, gerekse gönüllü kuruluşlar, Ugan da'dan atılan zoraki göçmenlerin iskftnı yolunda çalışmaya başlamışlardır. Ancak, Ikl ya da üç kuşak öncesinden Uganda'ya yerleşen ve şimdi vatansız kalmak durumu ile karşılaşan bu insanlann prob lemi, bütün dünyayı ilgilendirmelidir. Prensip olarak Uganda Devlet Başkanı Idi Amin'in karannı tartışmayı gereksiz buluyoruz. Bir lider, kendl ülkesinin uyruğu olmak yerine yabancı pasaportunu tercih eden geniş kitlenin kaderi hakkında böyle bir karâr alabilir. Aynca iç siyasî dengenin lehinde kurulması için, ilkel şövenist duygularrn istismanna da gitmiş olabilir Idi Azniiı... Fakat artık sorun Uganda dışına çıknuş ve uluslararası topluIuğu meydana getiren devlatlere intikal etmiştir. Bu artık insanî bir sorun halindedir. Kırk bin kişilik bu ortada kalmış topluluk, hayata sifırdan başlayacaktır. Zaten ırk ayırımının toplumun çeşitli kesimlerinde his sedildiği Ingiltere, bunlara Uganda'da kurduklan hayatı belki de veremiyecektir. Mutlak olan, bu zavallı Insanlara bütün dünyanın ve bu arada Türkiye'nin de yardım elini uzatmasıdır. Nitekim îngiltere Dışişleri Bakanı Alec Douglas Home, geçen hafta bütün dünyadan yardım çağnsında bulunmuştur. Home, bütün dünya hükümetlerinden bu göçmenlerin bir kısmının kabulünü istemiştir. Türkiye bu gibi güç durumlann benzeıtne yakın geçmişte rastlamış ve yardım elini uzatmıç bir Münih'te savaş aleyhtarı gösteriler OLİMPİYATŞEHRİNDE POİİS VE GÖSTERİCİLER ÇATIŞTI Ç A T I Ş M A SIRASINDA BİRÇOK KİŞİ YARALANDI • , MÜNtH Olimpiyat kentf MünİK'te, sayürüyüşü yapanlardan 500'ünün, «Faşizm Kurvaş aleyhtarı göstericilerle polis , arasında banları» anısına dikilmiş okın anıta varmadan kentin merkezinde meydana gelen çatışma soaynlarak Stachus bölgesinde yayalara açık nucu 4 polis hastaneye kaldırılmış, çok sayıNeuhase caddesine girmeye teşebbüs etmeleri da gosterici yaralanmıştır. • sırasında çıkmıştır. Bavyera Eyaleti Içişleri Bakanı, gösterir Polis sözcüsü, altı polisin ağır yarah olacilerin polise balta sapları, tahta kürekler, de.1 rak hastaneye kaldırıldığını, 52 polisin yaramir çubuklarla, içi kurşundoldurulmuş lâsİarının ise daha hafif olduğunu söylemiştir. tik borularla saldırdıklarını, hattâ süngü bile kullandıklarını açıklamıştır. • • Göstericilerden de birçok yaralanan oîmuş, Olaylarm yatıştırılmasından sonra gece fakat bunlardan çoğu arkadaşları tarafından geç vakitlere kadar kentte münferit olayların olay yerind'en uzaklaştınldığı için göstericiler ve huzursuzluğun devam ettiği bildirilmiştir. arasındaki yarah şayısıhı tespit etmek mümGöstericilerle polis arasındaki çatışma, kün dlamamıştır. • tsrairin Mısır'a gizli bir barış plânı teklif ettiği NEW TORK Birleşik Amerika'da yayıplanan lıaftalık •'«Time» dergisinin bildİrdiğine göre, Israil, .Mısır'a gizli bir ba rış planı teklif etmiştir. Plana göre îsrail, Altı Gün Savaşı sırasında ele geçirdiği Sına Yarımadasınrh üçte ikisinden fazlaşını Mısır'a <?eri vermeyi teklif etmekteci " Time, teklifin iki hafta önce Amerikalrarabulucular tarafın» dan Mısır'a ulaştınldığını ve gizli görüşmelerin derhal başlamasını öngördüğünü bildirmiştir. Dergi, îsrail'ih teklifinin, işgali altında bulunan Mısır topraklannm büyük bir kısmından çekilmesini sağlamakta olduğunu belirtmiş ve îsrail'in bu topraklardan vazgeçmek arzusunun herzamankinden fazla olduğuna değinmiştir. Time, buna karşılık îsrail'in <îazze şeridi ile dağhk Güney Sina'nın büyük bir kısmını muhafaza edeceğini ve îsrail'in bun ları muhafaza etmekle Akabe KÖrfezi ile Elat Limamndan Şarm El Şeyh'e kadar sınırlayan bir üçgen çeklinde muhafaza etmeyl öngördüğünü belirtmiştir. Dergi, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'm bugüne kadar teklife cevap vermeyişinin, Mısır'm teklifi ciddî bir şekilde incelediğine işaret olJuğunu belirtmiştir. Ptş basından Suriye ve Baasçılar aşkan Enver Sedat'ın, Mısır'daki Sovyet uzmanlan ile' flgili kararını açıkladığı günlerde, en sinirli sesler Suriye' den yükselmiş ve Suriyeli yetkililer, Sovyetler Birliği il« aralarındaki dostluğu güçlendirmeğe devam edeceklerini açıklamak gereğini duymuşlardı. Suriyeli yöneticiler gerçekten de bu politikayı izlemekte, Mısır'm tutumunu eleştirmekte ve Moskova ile ilişkilerini güçlendirmeğe uğraşmaktadırlar. Buna karşılık, Şam'da bulunan yabancı diplomatik gözlemciler, kesin bir yargıya varmak için vaktin henüz erken olduğunu, Sovyet uzmanlarımn Mısır'dan çıkarılışlarının, sonunda Suriye'yi de etkileyeceğini iddia etmektedirler. Gene bu çevreierin görüşürie göre, Suriye'deki Baasçı rejimi tehdit eden etken•lerden biri, Başkan Sedat'm Sovyet uzmanlan ile ügili kararı ise, diğeri bundan bir süre önce Lübnan'da General Mu. hammed OmVan'ın öldürülüşüdür. Suriye'nin eski Savunma Bakanlarmdan olan ve Baas Partisinin ileri gelen üyelerinden biri bulunan General Omran, geçen Nisan aymda evine zorla giren iki suikastçi tarafından dört kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Omran, Baas Partisinin iktidara geçişinde önemli rol oy• nadıktan sonra, ordunun poütikaya karışmasınm sakmcalarını görmüş ve Baas Partisini ağır şekilde eleştirerek görevinden ayrılmıştı.. Şam'daki yabancı diplomatik gözlemciler, General Omran'm ölüsünün şu anda daha da büyük bir tehlike haline geldiğinde birleşmektedirler. B B Hafız Esat'ın tutumu Suriye'nin kuvvetli adamı General Hafız Esat ise, iktidara geçtiği 1970 yıundan bu yana kendi durumunu sürekli biçimde kuvvetlendirmişti. Halk kitleleri Esat'ı Baas Partisinden ayırıyor ve partinin hatalarından dolayı kendisinin sorumlu tutulamıyacağma inamyordu. General Hafız Esat da, halkm desteğini sağlamak için, belli gruplarm temsilcisi gibi değil de, bütün Suriye halkmın temsilcisi gibi davranıyor ve seçimle işbaşma gekniş bir Cumhurbaşkam olduğunu ileri sürüyordu. DEMOKRATLARIN SEÇİM KARARGÂHININ TELEFONLARIM DİNLEYENLER HAKKINDA SORUŞTÜRMA AÇILDI Olaya Beyaz Saray'ın iki eskî memurunun adları da karıştı WASHINGTON Amerikan Adalet Bakanı Richard G. Kleindienst, Demokrat Parti seçim karargâhınm telefonlarmın dinlenilmesi nedeniyle Bakanlık tarafmdan açılan tahkikatın ciddi şekilde yürütüleceğini açıklamış, bu konuda beslerien kuşkulann yersiz olduğunu söylemiştir. Kleindienst, Washington Post gazetesine verdiği demeçte, «Tahkikat sonuçlandığı zaman, iyi niyetli hiç kimse bizim bu işi örtbas etmeğe çalıştığımızı söyliyemiyecek, tahkikatın yönünü değiştirmek için hükümetin baskı yaptığmı iddia edemiyecektir» demiştir. . ? Senatör McGpvern ve taraftarları, tahkikat açıldığı zaman, Nixon yönetiminin bu işi âdil bir biçimde yürütemiyeceğini ileri sürmüşler ve açılan tahkikatın, ' ükedî^e "eiğer >rj *manet etmıiyf» benzedîğîni belirtmislerdi. Washington Post gazetesi diğer taraftan yeni bir iddia ileri sürmüş ve bir şüre önce Beyaz Saray'daki görevlerinden ayrılmış bulunan iki memurun da, McGovern seçim karargâhınm telefonlarını dinlediklerini açıklamış tır. Gazetenin açıklamasının, Baş kan Nixon'ı güç durumda . bırakacağı tahmin edilmektedir. Zira Başkan Nixon daha önce yaptıği bir açıklamada, bu konudaki iddiaları yalanlamış, iddialarla uzak yakın hiçbir ilgisinin bulunmadığını söylçmişti. Bu arada adı bu skandala karışmış olan Gordon Liddy'nin, 1971 yılmda «Pentagon Mektupları» olaymda, «The New York Times» gazetesinin telefonlarmın dinlenmesini önerdiği de bildirilmiştir. Liddy'nin bu fikrini Adalet Bakanhğı yetkililerine açtığı ve bundan, «mükemmel bir tekllfim vâr» diye babsettill Öğfsnilmiştir. (D15 Haberler Servisi) AET ve Orta Doğu öte yandan Kahire'd'e yaymlanan «El Ahram» gazetesinin bildİrdiğine göre, Avrupa Ekonomik Topluluğu, Ortadoğu mü cadelesinde barışı sağlamak için daha fazla faal rol oynamak olanaklarını incelemektedir. Gazete, "AET" yetkililerinin mücadelede laraf olan devletlerJe direkt olarak temaslar yaptıklannı ve Birlçşmiş Milletlerin Ortadoğu kararlarma uygun düşecek bir formül ile bir çözüme doğru Batı Avrupa'nm rol oynamasına çalıştıklannı bil dirmiştir. . «El Ahrâm», aynı kaynaklara dayanarak "ÂET" ülkelerinin .Ortadoğu bunalımma bir çözüm bulmak için 15 Mayis'ta Paris' te yapılan bir toplantıda bir genel plan hazırladıklarını ve buna «Paris Belgesi» adını verdiklerini de haberine eklemiştir. > Birleşmiş Milletlerin Ortadoğu bunalımma çözüm bulmak çabalarını engellememek için gizli tutulan belgede, Îsrail'in işgal ettiği Arap topraklarından çekilmesinin öngörüldüğü, ancak bunda küçük değişiklikler yapıl ması istendiği belirtilmektedir. , .. (THA) Aydınların durumu Bugün Arap dünyasımn en büyük özelliklerinden biri, aydmlar arasmda. görülen küskünlük havasıdır. Ayni durura Suriye'de de vardır ve bu küskünlük, Suriyeli Baasçıların iktidarda kalabilmelerinin en önemli nedenlerinden biridir. 1967 yılmda Golan tepeleri Îsrail'in eline geçtiği zaman, Baasçıların halk nazarındaki itibarları tamamen kaybolmuştu. Ancak, aydınların politikadan uzak durmaya çalışmaları ve aktif siyasî hayatın dışmda durmaları, Baasçıların iktidarda kalabilmelerini mümkün kılmiştı. General Hafız Esat, 1970 yılmda iktidarı ele aldığı zaman durumu biliyor, Suriye'de esen havayı değiştirmenin zamanınm geldiğine inamyordu. Kendisinden önceki Salah Cedit ve arkadaşlan, her türlü bilimsel temelden yoksun sosyalist uygulamalan ile ülke ekonomisini çökertmişler, üstelik bir terör rejimi kurmuşlardı. Bugün artık Suriye'de teröre rastlanmamakta, yaygm işkence ve hapis uygulamalarma gidilmemektedir. Ülkenin siyasî hayatmda ise, Nâsırcılara ve komünistlere de yer verilmiş, hattâ bazı yerel seçimlerde muhafazakârların başarı kazanmalarına da tepki gosterilmemiştir. Bu haliyle Suriye daha rahatlamış görünmekte, halk bunu General Hafız Esat'a borçlu olduğunu takdir etmektedir. Cinayetin gerçek faili Buna karşılık ortada cevaplandmlması gereken bazı sorular vardır. Bunlarm en önemlisi General Omran'ın öldürülmesi ile ilgili olanlardır. General Esat'a taraftar olanlar, cinayette kendisinin hiçbir rolünün bulunmadığmı söylemektedirler. Diğerlerine göre ise, Hafız Esat cineyit plânlamamıştır ama cinayeti işleyenleri korumaktadır. Lübnan polisi, cinayet tahkikatmı derinlemesine yürütmüş ve inkân kabil 01mayacak şekilde, cinayetin Suriye istihbarat teşkilâtı tarafından plânlanıp işlendiğini ortaya çıkarmıştır. Bu gerçek, Suriye'deki Baasçı rejimih kendinden fazla emin olmadığını göstermesi yönünden Önemlidir. Aleviler... sünniler General Hafız Esat'ı tehdit eden tehlikelerden biri de, alevilerle sünni müslümanlar arasmda gittikçe hız kazanan sürtüşmelerdir. Geneçal JEsat alevidir. Suriye ofdusu içtadeki alevi subaylara dayamaakta, gücünü da halkian çok bunlardan amıaktadır^ Oysa ayni ordu içindeki sünni subaylar, halkm büyük çoğunluğunun sünni olduğunu düşünmekte ve Esat ile birlikte alevi saltanatma son vermenin zamanınm geldiğini hesaplamaktadırlar. Genel Omran'm Öldürülmesi (kendisi de alevi idi) bu yönden de talihsizlik olmuş ve Suriyeli aleviler arasındaki Omran taraftarları Hafız Esat'a karşı birleşmişIerdir. Nitekim bu aleviler, geçen Mayıs ayında General Hafız Esat'm Suriye'de çok nefret edilen kardeşi Rifat Esat'ı öldürmeğe teşebbüs etmişlerdi. Son gelen haberler, uzun yıllardır ordudaki güçleri sayesinde Suriye'nin siyasî hayatına hâkim olan alevilerin nihayet kendi aralarmda anlaşmazlıklara düştüklerini göstermektedır. General Hafız Esat da bunu bilmekte, ancak gelişmeleri önleyebilecek hiçbir çıkışta bulunmamaktadır. Başkan Enver Sedat'm Ruslarla ilgili kararı ise kendisini daha da zor durumda bırakmıştır. Bütün bu şartlann ışığı altmda, Suriye' nin önümüzdeki aylar içinde yeni bazı gelişmelere sahne olabileceğini söylemek yanlış olmaz. , ıiî)"lR gelmesi üüerine baskı Ve ölüm ile tehdit edilen Yahudl bilim atfamları, tek sığmak olarak • Türkiye'yi bulmuşlar ve burada yerleşerek faydah çahşmalar yapmışlardı. 1956 Macar oiaylarmdan sonra, Türkiye yine yardım elini uzattı ve baskıdan kaçan Macarlardan bir bölümüne kucak açtı. Aynı şekilde Türkiye neden tJganda'dan gıkartılan Asyahlar konusunda sesini yükseltmesin? Bu konuda büyük yükler altu n,a girmeye lüzum yoktur. Sembolik bir rakam İle Türkiye'nin bu uluslararası konudPa yardıma . hazır olduğu beyan edilebilir. Her depremde, seşitli yabancı devletlerin ve bu arada tngiltere'nin de yardımmı alıyoruz. tktisadî kalkınmamızm geleeeğini, Batılı zenginlerden kurulu Konsorsiyuma bağlamış bulunmaktayız, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki lşçilerimiz, emeklerînl bu ülkeler paralarma döndürerek, Aş ödemeler dengemlzi sağliyorlar, Bizim de borcumuz var uluslararâsl iktisadt ve insanî îlişkilere karşı !„ Bütün çıkar hesaplanna ve ekonomik sızma planlanna rağntett Türkiye, Batıh uluslarla geniş ve derin İlişkiîere sahiptir. öyleyse Türkiye, bugün bütün Batı dünyasını çalkalandıran Ugandah Asya göçmenleri üzerinde bir çaba göstermelidir. Bunun Türkiye'ye yükleyeceği, devletimizin gücü yanında çok az olaeaktır. Ama faydası sayılamayacak kadar fazladır. Uygar topluluklar arasmd'a bizim de sesimiz duyulacak ve Hindistan'dan Amerika'ya kadar herkes bu sese kulak kabartacaktır. BÖyle güç bîr zamanda, sembolik bir miktarla da olsa, yardımına koşan Türkiye'ye karşı, İlgili her devlette minnet duyguları belirecektir. Bir hakh Kıbrıs davamızı Batı basımna sokamayan bizler, böyle bir davramşla en geniş sütunlarda yer alabiliriz. Ve davranışımız, Uganda'ya karşı siyasî değll, yurtsuz göçmenlere karşı insanî olaeaktır. Kore'ye asker gönderen bir ulus, bu çeşit bir buhranda neden sadece insanî bir yardıma koşmasın. Devlet böyle zamanlarda da sesini duviirmalıdır, Almanya'd» Nuzilerüı İktidara Kimya Öğretmenleri Aranıyor: FullTime çalışacak, Lise öğretiminde tecrübeli ve üstün başanlı KİMYA ÖĞRETMENLERİNİN, kısa. özgeçmişlerini adreşimize yazmaları rica olunur. Büyükparmakkapı, Tel Sokak No: 2/3 Beyoğlu llânçıhk: 8877 6276 Dünyayı yöneten liderlerle olduğu kadar Hollywoodlu güzel yüv dızlarla kurduğu yakınlıklarla da dikkati çeken Başkan Nuton'un özel damşmanı Henry Kissinger, gazetecilerle yaptıği bir sohbetie, gelecek için kurduğu plânlan Açıklamış ve bu arada sinema artistliğine başlamasımn da mümkün olabileceğinden söz etmiştir. Kissinger'in sinemaya geçme yolundaki sözlerinin ne kadar tftddî olduğu anlaşılmamışsa da bügünlerde en çok Jill St. John ve Ruta Lee gibi beyazperde sanatçılarıyla gezmesi dikkati çekmektedir. Hattâ Kissinger, HoLlywood'un güzel kadın yıldızlanyla sık sık bir arada görülmekte ve bunlardan bazılarım Başkan Nfxon'un verdiği resmî davetlere dahi götürmekten çekinmemektedir. Kissinger, sık sık birlikte göründüğü beyaıperde sanatçılanndan Ruta Lee ile birlikte.. LosAjıgeles'te buharli bir otöbüs hizmete giriyor LOS ANGELES Benzinü ve mazotlu motorlann, giderek hava kirlenmesini tehlikeli hale soktugu gerekçesiyle, taşıt araçlarının motor sistemlerinde girişilen değişiklikler olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır. Los Angeles Belediyesi, bu konuda deneylerini tamamlamış bir buharlı otobüsü gelecek hafta hizmete sokacaktır. (Dış Haberler Servisi) The Guardian ounama dian d i a n a Mohair Spor d i a n a Mohair Kalın d i a n a Mohair Kid d i a n a LUks Parlak orlon d i a n a Lüks Parlak orlon katın d i a n a Lüks Krep MAMULLERİ HER GINS TRİKOTAJ ORLONLARI HER CINS TRİKOTAJ MOHAİRLERI d i a n a Shetland yünü d i a n a Spaklîng orlonu d i a n a Bebe orlonu d i a n a Mimosa Kalın yünü Bütün Türkiyemizde yüncpnüzden d i a n a çBşitleri isteyiniz. rdianal ORLON .veYÜNLERİ. Mehmet BARLAS GÖNÜL BtLLİ ile AHMET LÂKŞE Nişanlandılar. 30 Ağustos 1972 HiltonHavuzbaşı MARKAYA DİKKA7 (Basın: 20341) 6274 I RENKKALİTEYENİLİK (Cumhuriyet . 6290) icîhk: 8636 6277
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear