26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURfYET 27 Eylül 1972 îusîararasî Gazeteciler Federasyonu'nun (FÎJ) 11 • 18 Eylül 197Î fünierînd» îstanbul'da toplanan XI. Dünya Kongresi v«üetiyl» öıgürluk sçısmdan Türk basımnm «orunlanmn tartişümasma tantk olduk, Karşıhkh demeçier* yol aça» tartışnut, btr bakıma en «omut gorünüşünü AIİ Ulvi'nin siyasî Ikti•adî baskı arasmda kaian basım konu aîan karlkatüründe buluyordu. Olağanüstü dummun olağan rfuruma ekîediği sıyasai «nırlandırmalarm yamsıra, sermave çevrelerinin resmî ılânlar dışmda kalan alandaki «iktisadî» baskısı, konuya kendi açılanndan bakan iigiii tarafîarın de^işik acıklamalanm besieyen tenaeî oldu. «FÎJ» Jn çahsmaîanna Turkiye adma katılan genç gazetecimiz, XI. Dünya Kongresi'nin ülkemiz açi5indan yarar «ağîayaa yanlarmı ş5yî« sıralıyor: U Olaylar ve görüşler IİTİ Basınımızın sorunları Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL varatîmştır. Türk basımmn geleneğinde y«r alan ve *<sdr gaz«tesi» demlen gazete turü aih morlu gazeteier furj rda bir «vaha» dururruna gırmıştir. Bovîece, «eğlencel'k» g< evı yuklenen bir gazete çeşıdı, bunahm donemierini izîeyen suskunluk ve bıkkınlık ortammda hızla geîişme oîanaği bulmaktadır 2) Ulusai basm dedlğimiz Turkiye oiçusunde dağıtıiıp okunan gazeteler ki tümü îstanbuî ve Ankara'da hazırîanmaktadır bır tiraj yanşmın doğal sonucu olarak çeşitli yurt koşelerınde ba<ı3ma eğilimi göstermektedsr. Şımdiden, başhca «ulu^al» gazetPİenmız îstanbuî ve Ankara dışmda î?mir ve Adana şehırlerınde de basiîır olmuştur. Hava ulaştirmasmdan vararlanılarak yurutulen bu «genışleme» bolge basım açısmd"an bazı sorun ları bırhkte getîrmektedır Bolge basmmm dlkkate değer bır orneğıni veren îzmir ba«ı n; uzennde yapılan jeni bır 8raştırmanm sonuçlarına gore «ulu"^ai basm»m olumsuz yöndeki etkıleri sozkonusudur: «Bugun İzmir gazeteleri daha ziyade havadıs ve vakıt geçirtme, ovalama amacı gutmektedjr .. Bu gazetelerde de çeşsth dış haber ve bunîara ıliskin yorumlara yer venlme^jnin gerektiğı gavunulabılır. Î7tmr bır sanavi ve ticaret şehri durumund'adır, bu da gazetelerdekı dıs ekonomik olayîarın t=îkip edılmesi ihtiyacsnı dile getîrmektedır. Burada bir çelişki olduğu soylenebilir. Halkın buvuk çoğunluğu, dış olaylara karsı cıddî ilgi duvmamakta, gazete tirajları vukseldiği öîçude oyalayıcı tip gazete şekhne d"o§ru bır yoneliş go/e çarpmaktadır» (2). Araştırırının dıkkatımizı çek tıgi çcliskl, aslında Turk basınınm genel çehskisıcfir ve kanaatımırce teknık geli^me bu çelişkıye destek olmaktadır. katıîmıştır. Batı Avrup* üîkeiermdeki Turk okuyucularına ulaş mavı amaçlayan bu uzantı cTurkiye dışı Turk gazeteciliğı» nm yeni bır aşaması olmaktadır. Boylece, Aîi Suavi Efendı'nin 1867 yjlmd'a Londra'da cMuhbir» gazetesiyle ba<=lattığı Turkne dıs: ga7etecıligımi7de, sayılart yakla^ık olarak bir milyona varan v urttaşlanmıza Turkıve'de hazırlanîp Avrupa'da yayımlanan Türk gazetelerinı ulaştırarak, yeni bır asamaya gelinmıştır Ha va ulastırmasmdan güç alan bu «geni^leme», Avrupa ıie butunSeşmenm bir aracı oîmava adav gorunmektedir. Muhtemel sonuçlarına dpğmmeden once, bu yeni aşamanm kısa tarıhçesmı hatır 2atmalıyız * Turkıve'de dizılıp de yurt, dı«mda ba<ülan <iîk» gazetemizin" AKS^M olduğu gorulmektedir. 3 Şubat 1969'da Munıh'te «m»trıs g^ondermek suretiyle» yapılan baskı, gazefenm ıç sorunîarı ne denivle. uzun omurîü olamarmstır 17 Nisan 1%9'da vme Munıh' te vayımîanan HÜRRÎYET çıkmakta devam ederken 13 Ocnk 1970'te bu kervana TERCÜMAN da katılmıştır. 21 bin doîa\larında tiraj yapan Avrupalı Tercııman'ı, 18 Ağu^tos 1972'den beri Frankfurt'ta yavımîanan MÎL^ÎYET izlemeye baslamıştır 15 E^iul 1972'den beri SON HAVADÎS gazetesi de Almanva'da basümağa baslavınca, Batı Avrupa'nın çeşitli uikelermdeki yurttaşlarımız, Turkıve'd"en gondenlen oteki gazetelerden «uç faat once» Avrupa baskılı dort Turk gazetesini satış yerîerınde" buiabı3ır olmuşlardır. Turkıve dı*ı gazeteciliçimizin bu yeni aşamasmda aSsrlığındovıze yoneîdiğı so\lenebılir. Batı Avrupa şehırleıınde basks yapan gazeteîerımızm işletme açısından ortava c'kard'âı sorunları gormezhkten gelirsek, hızmet ve satış vonunden doviz ge gsfladijh g3ri5îör. Avrıca, bu gazetelerde yer »lan Hân v« reklâmlar da gerek Batı ulkelennden «export», gerek Türkiye'd» arazı bin* hisse senedı vb. satışı bakımlarmdan elverişli bir kitleye «eslenildığmı gostermektedır. Yurt dsşmdakı seçmenlerimize de oy hakkının tanmması hahnde siyasal partilere eğilimîi ga«telerin çoklukla bu kervana ksTtılmalan beklenmelidır. 4) Zaman zaman ılgı çekıci monografılere konu olduğunu gSrduğumuz «bolgeseî basm» ın <3) ulusai basm karşısîndakı durumu da çeşitli eğılimleri ortaya koymaktadir Gazete kâğıdı fiyatmdaki artıştan sonra yeni resmî üân tarifesinm 8 puntoyu kabul «tmesi karşısmda ortaya çıkan yakmmalar bir yana bırakılsa bile (4), fıkir gazetesi oîma, bırleşerek güçlenms eğüimi azmlıkta kaîmakta, şehirleşme3re bağlı olarak gelişeceğmi umduğumuz bölge gazetecüıği, ulusai basm karşssında yenilglye uğravarak gerilemektedir. Sorunlarm sergilenmesi «Basmın sorunlanna ve bu sorurslarm haîkımızm günîük yaşantjsıyle ne kadar yakmdan ilişkili olduğuna, kamuoyuntm dikkatini çektik. Basınm boylesine aynntıh biçlmde tartışılmasrmn basm özgurlüğune konmuş «mırian bir ölçıide genişleteceği; demokrasiye donuş sürecine katkıdâ bulunacağı gorusundeyız Türkive'de yıllardan berl duşuncenm ıfadesine konmus sınırla n n uluslararası özgüriuğun mıhenk tasmda ne kadar iğreti dur<fuklanns; Bati ile bütünleşme özîeminde olan iktıdarlarm yo luna ne kadar güçlü bir engel dıktıklerini kendi kamuovumuza sergıledik». Bu «uzun vadeh» çozumlere ekîenen ve «basm yoluvla işlenmış suciarm affs» m kapsayan «kı>a vadeh» bir onçoKümun d« «kamuoyunun vicdanına hsvale edıîdiği» belirtiliyor (1). Basımmızm «sivasaî d\.*ev»de tartışılan temeî sorunîarmm kamuoyuna sergıîenmesi elbette yararîı olmustur. Ne var ki, siyasî iktisadî kokenh ba<=kılarm teknık gehme ve ulaştırma kolaylıklanna bağlı bir gemslemeyı engelledıği samîmamalıdır. Canh bir organizma tabiahnda olan basm, bır yandan toplumun yaşantssma belgesei bir tanık oîurken bır vandan da teknik oluşlarm değismesine kendini "uydurmaktan gerı kalmamaktadîr. Bu açıdan bakıldığmda basımrmzm Borunları şu noktalarda dıkkatımizı çekmektedlr: Piyango, sorunsuzluk ve sorumsuziuk Teknik gehşmelerin eşliğmde «yazı» yı kovarak îotoğrafa v#nlen yeri çoğaltan, •piya^gonun ve kuponun desteğmde yapmacîklı abartmalara yoneîen, giderek «vazar»! da sayfalarm dışırv da bırakan bu gazete tun.nun en buyuk tehhkesı sorunsuz v« sorumsuz olmaktır Renkiî sabun kopuklerıjie gerçeklerı or f e rek he\ecan genlimı Miksek bır ortamı «okse» hahrre getırmek gazetecılık saj üaraa7. îsm hazm yans, zıhnî bır tembelhk ıçmd» balunan «okur» kıtlesıyle «ış» çevrelennm bu basm turunı dest'eklemekte i^bırhğı yapmsş gnrunmelendlr ö j î e anlaş'lnoi ki, teknık bulu^lar ve geîısmeîer topîum yaranm amaç hîier akîlcı tutumlarla kavna^madıkça ılcrne yonelmemn aracı o'a maz. Basımmızm «temeî» sorunları kadar «yan» sorunlan d; dogru çozüm yolunu kamuoyunun eshçinde bulacaktır. Bunur ıçm âf basmımıza ihskm sorunlann tartjsılıp serçılenmesind« sHvılarruvacak kadar çok .yarar \ard.r Buna jurekten ınandıgı rhız ıçındir ki, «FÎJ» \esilesıyle konunun bu yanları uzennd» durmayı da gerekîi buldlık (1) Bk îsmail Cem, «FÎJ'in Ardmdan», Mılîhet, 1^/9/1^72 s 2. (2) Bk Oğuz An, îzmır'de Kıtle Haberlesme<;i, Ankara 1972 s 4 F (3) Ha«an Adnan önelçm'm «Tekırdağ Halkevl Yaymı» olarak 1972'de îstanbuî'da basılan «Trakya Basmı» adlı mceîemesi • bu tur monograîılerın dıkkate d^Ser bır ornejı olmaktadır (4) Tarsus'ta yayımjanan «Tarsus» gazetcs'nm 4 Haziran ^.e 12 E\lul 1970 gunlu saMİarı Alh rnorlu basm 1) Renkli fotoğraf basımım kolaylasüran baskı teknikleri, düşuncenin ıfadesme konan smırlara kosut (paralel) olarak, geniş ölçude yayılma olanagına kavuşmuştur. «Okunası» gazetenın yerine geçen cgorulesi» gazeteler bir sayı artısı gostermekle kalmamış, okunası gazetelerde de gorulesi gazete oîma ozentısmi Dışa uzantı 3) Ulusal basının «iç» uzartısma son Mİlaıda «di1?» uzantı da Montherîant için... OKTAY AKBAL Hayır tısmı yaşayan bir yazar, blr snnatçı zamanla govdesinin elinden gittiğini duyar. Çoğunlukla kafa gucü yerindedir, zekâ, duyarlık, yazma yeteneğı oanlıdır, hattâ eskısinden daha gehşmıştir. Yaşlı kışı ıhtıraslarmı zekâs,ıyla, duyarlığıyla yaşar. Goethe'lerm, Hugo'larm yetmişinde sekseninde genç kadınlarla ilışki kurmaları, sureklı bır sevı havasında yaşamalan ıç evrenlermdekı bu gençliğin varlığındandır. Sanatçılar yaşlanmak bilmezler. Ama yaşlamrlar onlar da herkes gibi. Bir çelışmedir bu, Doğa ile insan arasmda, daha doğrusu doğa ile o doğaya yeni katkılarda bulunarak o doğayı değiştiren, zenginleştiren sanatçı arasında... Kim kazanır sonunda, doğa. Yüz buruşur, el titrer, sırt bükülür, yaşamın bütün güzelliklenne el uzatılmaz hale gelinir. Ama gözlerde, yüreklerde yanar hep o bırseyler, özlemler, yeni tat aramalar, ihtiraslar... Gıder gıder bu çelışme; uçar uçar bu doğayla savaşma isteğı, özlemı bır yerde tuz buz olur. Ya yaşlı sanatçı yazgısına boyun eğecek, yaşhlığın korkunçluğunu benimse yecek, ya da çekip tabancayı, içip zehri, vurup bıçağı, doğayı alt etmek isteyecektir. Oysa »»ene yenen, gene kazanan doğa tabıî!.. Her zaman da o karanacak, Sanatçı ise^liMldi yazgımna kaaşt savaşacak savaşacak hep. T$u «avaşm sonucu da kıtaplar kitaplör kitaplar* OÎaeâk. Geleceğe brrakılan bildiriler... îşte sanatçının başansı. Doğaya üstünlüğü, kazandığı yengi. Bu kadarcık.. Montherîant yaşlüığı benimsemedi. O hep genç, hep tutkulu, hep atılgan bir yazardı. ölüm gelmeden gozler kör olacak, bir yerde gövde senden kopacak, sen yaşamak içın, soluk alıp vermek, uğruna direneceksin, gün gün öleceksın dıs tan... Içten hep genç kaldığını bilerek, duyarak... Bu, Montherîant gibi büyük bir yazara, ölümsüz bır genç insana göre değildi. O zaman ahrsın tabancayi ağzma bır kurşun sıkarsm, bıter gider. Gençlık kalır kıteplarda, romanlarda, «Genç KızIar»da, «Bekârlar.da, «Kadmlara Acıym»da. Ölü Kraliçe»de, öbür yapılarında... Bütun sorun yaşhhkta bu gucü bulabilmekte; Boyle bır gucıi elmde tutacak, kullanacak kadar geno nlabılmek te, kendını genç duyabılmekte... M ontherîant ölmuş Çekmiş tabancayi u u f kendini. Nasıl, neden? Bıîmiyorum Üç mek tup bırakmış ardmda. Kimsenin ölümundcn sorumlu olmadığım bıldirmiş. Hastaymış, kor olrr.ak uzerejmış Dayanamamış ya?amm yaşlı bır yazara oynadığı bu son oyuni Kışi kendı yaz gısmı kendi çizmeli demış herhalde. Çekersın tabancayı kendı yaşammı bitirirsin kendi elinle!.. Gürültünün zararı önleniyor GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ZARAR VERMESINİ ÖNLEMEK ÎÇIN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR Londra yakınlanndakı bır lâboratuvarda sese karşı koruyucu özelliğl bulunan bir kulaklığm denemeleri yapılmaktadır. Eğer çalışmalardan müspet sonuç alınırsa gürültulü yerlerde çalışan işçilerin bu kulakhklardan kullanmalan için gerekli *tedbirlerf almacaktır * «Genç Kızlar,, «Kadmlara Acıvın», «îyilik Şeytanı», «CuzzamlıJar*, «Bekârlar», «Kum GÜlü» gibi romanlanyla tanınır Montherîant bizde «SantiagoŞövalyesi», «Ölü Kraliçe» gıbı oyunları da oynandı tiyatrolarımızda. Ünlü bır yazar kısacası Yırmmci yüzyıl Fransız edebiyatının, dünya edebiyatmın çn üstün yazarlarmdan biri. fi yetmişi geçmişti, belki de yetmiş beşi. Gençd atılgan sporcu bir kısıydı, Boğa gdreşlerirtö merak sarmış, îspanyalarda oynamiş bu güreşi, spora düşkün, yaşam dolu bır insan. î\.i sa vsşta da cepheyft gitmiş. YaŞamı sürekli bır eylem olarak düşünmüş. Aşka, cinselliğe yapıtlarmda ba? rolleri vçrmiş. Uslup üstünlüğü ile, Fransi7 dılının en büyuk ya?arlarından biri sayılmış. Zekâ ile duyguyu en dengeli bır bıçımde bırleş> tiren romanlar, öytmlar yazmış.Yaşamı bir yana itrncdgn, aşkı, cLnselliği yaşammdan, «ksik *tm«n den. Montherîant en sevdiğim yazarlardan bifîdTr. Kaç kez okudum romanlarını! «Bekârlar» gıbı bır roman kolay yazılmaz. DÖrt ciltlık «Genç Kızlar» dlzlsi blr lki kez okunmakla kalmmaz yapıtlardandır. Anılan, denemeleri, KÜncesi il« de Montherlant bugünün Fransaı edebiyatına damgasmı basmış büyük bir yazârdı. Mosyö de Coantre gıbı, yazar Pierre Costal gibi, Solange Dandillot gibi, Matmazel Haucqubot gibi unutulmaz tipler bıraktı ardmda. Şimdi nasıl yaşamaz böyle canh, Ölüm3üz roman kişüerinin yaratıcısı? Nasıl unutulur gıdçr herhangi bir «fani» gibi?.. Canına kıyan yazarlar bakıyonun günden güne artıyor dünyamızda. Mişima, Kavabata. şımdı de Month erlant. Son ikisi ihtiyarlığm guçsuz kıldıSı gövdclennden kurtulmak içın yaptılar bu işı Bu ortada bır gerçek, Herkesten çok duyan, , sezen, bır anda bırçok kışılerm yaşan >FABRIKALARDA GURULTUYE KARŞI KULAKLIK 3EYIN CERRAHLAIUNA YARDIMCI ALET YAPILDI^ HAYVANLARIN YUTTUGU MADENI CİSİMLER SESLİ GAZETENİN GUN' LUK HALE GETIRILMESİ MUMKUN Vecdi K1ZILDEMİR Aslında kulaklık denemeleri tngiliz Milll Fizik Lâboratuvarında ses ve gürültü konusunda yapılan karmaşık çalışmalardan Ameliyattan önce cihazla çe*sadece bir tanesidir kılen çeşitli rontgenler uç buut tngiltere, endüstri .ülkeleri içer lu harıtalar hahnde ortaya çıksinde gürültü ve işçi sağlığı memaktadır. Ameliyatı yapacak oselesine ilk el atan olmuştur. lan ekip bunlann üzerinde çaHazırlanan yeni bir şartnameye lışmalarını surdürmekte ve ame göre gürültülU fabrikalar, isçilelıyatı nasıl yapacağma karar rinin sağır olmalarını önleyici vermektedır. Ameliyat başladıktedbirleri almakla yükümlü kıtan sonra, cihazm bir özelhği lmmışlardır. Buna gdre 90 desi" daha ortava çıkmaktadır. Cerbelden yukarı gürültü saglıSa * rahm kullandığı bıçağm ucundazararh olmaktadır. Ancak buşiiki X ışını gözü, İDiçağm nerelerne kadar sesi ölçeeek pratık bîr den geçmekte olduğunu cihaza cihaz bulunamamıştır. Çüakü 70 , bıldırmekte ve operatör yaptığı desibel, örnpğin b'r desıbele" goameliyatı bir ekranın üzerinden re 10 milyon kere daha yüksek mılimetresı milimetresine takro bir sesı tem^il etmeîftedir Ama •edebilmektedir. Milll Fizik Lâboratuvarında yeSozü geçen cihazla sımdıye ka ni bir gürültü ölçer geliştirilmi?dar elliden fazla ameliyat yapıl tir. Yakm bir erelerekte, fabrikamış ve sonuçlan beklenılenden lar bunlan kullanmava başlıvaçok daha ivi olmuştur. Cihazm caklardır butün dünyada kullanılabilmesı Yapılan arastır^nalara gore 70 ' içın seri halinde imâl edilmesı de^ıbellık gurültuve kulak taçareleri aranmaktadır hammul etmektedır. ancak bunun 140 desıbele çıkması < hahn• de arıza'ar bas gostermektedır HÂYVANCILIK Lâboratuvar çalışmalan oldukça ilgı çekm sonuçlan ortava çıkarmıştır^ Işçıler buj'ük KÜÇUK BİR MİKNATIS tifdPn aı\rarle gurultufi*»n BESÎ HAYVANLARININ olmrfktadırlar Yanı bır yol maTELEF OLMALARINI ÖNkınesmın gurultusunden< çol^, arahklı havlavan bir kopek ku LÜYOR la§a zarar vermektedır Hazırlanan bir gıirültu indeksı ne gore havaalpn'arının yatfınm da vasavanlarm durumlpn da ele almmaktadır Yakın bır ^e p lecekte ahnacak t dbırler!e hem fabrik'ilarda hom de dı?er gu rültu'u veıierde oturanlar ve çalısanlar bu^ünkü şikâyetlenn den büviik ölçude kurtulmuş olaraklardır Bılim msanoğlunu rahat ettı recek bır bıılnşu daha gerçekles tırmok üzeredır Dunva buyuk bır yiyecek sı kıntısı çekerken, bılinmeyen birçok sebepten besı havvanları te lef olmaktâ'dır Özellıkle büyuk baş hayvanlarda bu telefat daha da çok (gorulmektedır. Hayvanlar arasmdaki 'olum o ranını dusurn^ek için yıllardan beri yapılajı araştırmalar va va rılan' sonuçlara, son günlerde bır venisı daha eklenmış bulunmak tadır. Bu keşıf belkı de uzun su * ren bılımsel arastırmaların so nunda, bulunan bilimsel sonuç lara benzememekteyse de yine de hıç umulmadık bir gerçeğm ortaya çıkmasmı sağlamıştır. maktadır. îştef bu yaralar ha vanı hasta etmekte ya da buı lardan iç organlara akan <<s olume sebep oîmaktadır Bunu önlemek için Jessop S vılle firması 5076 mm uzunl gtinda 12 7 mm çapında küçı. bir miknatıs hazırlamıştır î miknatıs bzel bir tüfekle hayv nın sindirim sistemine atılma tadır. Hayvan bılmeden made cisimler yediğinde miknatıs bu ları toplamakta. ve hareketıı engel olmaktadır Miknatıs ha vanın sindirim sistemınde öm boyu kalmaktadır. KÖRLÜK Hiçblr hastalığı olmayan hayvan larm bazan durup dururken olmeleri hem koylüyü, hem de veterinerleri şaşırtmakta idi Bu tıp olaylarda ölen hayvanların organlan uzennde yapılan araştırmalar, hayvanların otlarken açıklık yerlere atılmış olan yabancı cisimlerl de yuttuklarmı ortaya çıkarmiştır. Hayvanların smdirim sisten> lermde bulunan madenl risimlerin çokluğu, araştırmaeılan ilk anlarda şaşırtmış, fakat bir sonuca ulaşmalann'ı da sağlamıştır. Gerçekte meçhul bir hastaUktan öldükleri sanılan hayvanlar, bilmeden yuttuklan madenl cisimler yüzünden ölmektedlrler. Sindirim sistemine giden madenl cisimler hazım sırasmda veya hazimdan sonra sindirim sıstçminde yer değiştirmekte ve havvanin iç organlarmı parçalaKÖRLBRİN DE ÇEVREL RÎNDEKt VE DÜNYADA] OLAYLARI ÎZLEYEBtLM LERÎ ÎÇÎN SESLÎ GAZE' YAPILDÎ. . Son zamanlarda özellikle k ler için yapılan araştırmal bunların hayatlarmı daha ko) bir şekilde sürdürebilmeler sağlayacak cihazlann keşf veya ortamfn yaratılmasını nelmlş bulunmaktadır. îşte bunlardan biri de Güı îngiltere'nin Surrey ve Har shire bölgelerinde uygulanmi na başlanılan sesli gazeteı Tehlikeli bir göz ameliyatmc sonra kör olmaktan kurtulan şazeteci tarafından hazırlaı sesli gazete bölgedekl körler i veni bir ışık olmuştur. Gazeteci tarafından seçilen nemli haberler ve olaylar t« bandlanna doldurulmaktaf bunlar bir saat sürelidir. tkl ya üç gün sonra yenilerl v lirken eskileri toplanmakta, sekilde sesli gazetenin devı sağlanmaktadır. Sesli gazeteyl yayınlamakta lanlann belirttlklerin© göre bölge içinde denenmiş ve olı lu sonuçlara ulaşılmış olan uygulamanm postadan yarar mak suretiyle daha da yaj bir şekle sokulması mümkÜm Şimdilik hfçbir karşıhk 1 lenmeksizın yapılmakta olan hizmetin paralı olması hali sesli gazetenin günlük ola yayınlanmasının da güç olm; cağı belirtilmektedir. Bir ga' ıdarehanesi gibi çahşacak c sesli gazete hazırlayıcılan g telerini kâğıda basmak yebandlara dolduracaklardır günkü elektronik sistemler ! le bir uygulamaya imkân v cek çaptadır. I YAKLASAIM MEVE3UATIIMIZIAIM BEYİN BEYÎN AMELÎYATLARINDA OPERATÖR, DOKTOR, BIÇAĞTNTN NERELERDE DOLAŞTIĞINI GOREBİLECEK. .Sese karşı kullanılacak olan kulaklığm denemeleri yapılırken.. duyduğu kıvancı izlerle paylasır ^ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııu Jiııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ' T EŞEKKÜR Kıymetli eşim, sevgili babamus Beyin dığer organlara benzemediğinden buraya yapılacak müdahaleler de, o derece tehlıkeli ve zor olmaktadır özellıkle bir beym ameliyatı sırasmda operatörün yapaoağı en ufak bır yanlışhk, va olumle ya da has tahın sakat kalması ile sonuç lanmaktadır t TEŞEKKUR | Kıymetli varlığımız Sabıha Zeren'in hastalığmı teşhis ve tedavi jeden FİZtKTEDAVİ VE ROMATİZMAL HASTALIKLAR MÜTEHASSISI SAYIN ^ | = r: ~ •^ E Baki Süha EDİBOfiLU'nun TURKİYE OGRETMEIMLER BAIMKASI Cumhurlyet 6861 Son zamanlara kadar beyın a meliyatlarında' daha önceden ~ ebedi mınnet ve şukranlarımızı âlenen arz ederım çekilen rontgenlere gore müda ^IIIIIHİIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIir halenin yeri tesbit edilmekte ve Cumhuriyet 6870 | M. FETHİ ZEREN operatör o güne kadar olan tecrübelerine dayanarak müdahale^ııııııııııııııııııııııııııııııııııhııııııııııııııııııınııuııııııııııııııııııı d« bulunmaktaydı. Kısaca beyın Cumhuriyet f cerrahı son derece güç şartlarla v© Tsüyük sorumluluk altında çalısan bir insandı. Kadıköy Çifrehavuzlar Bağdat Caddesl 242/3 numaralı tngiltere'de yapılan bir cihaz, bınada Kültür tCurumlan Limited Şirketi tarafından, artık beyin cerrahlarını da rahata kavuçturacaktır Bu cihazm esası beynin içini üç boyutlu bir sekilde göstererek operatöre vardımcı olmaktır. Salford Ünıversitesi ile hasta Ankara TV. Prodüksiyon ve tzmlr fV. Stüdyo Merkez özel Dıl Kursları adıyla bır öğretım kurumu aç'lmasına hanesi mensuplarımn altı yıl sülerl (1863EPYD/94 lşaretll) ihalemizln son teklıî carihl 1^ Millî Eğıtım Bakanlığınca 625 sayılı Özel öğretim Kurumren uzun bir çalısmadan sonra Kasun 1972 günü saat 14 00 olarak değiştirilmiştir meydana getırdıkleri cihaz hem lan Kanununun 3. ve 8. maddelen uyannca izin venlmiştır Tekllfler, aynı gün saat 15.00fde toplanarak Satınalm? ameliyat öncesi hem de ameliKomisyonu tarafından açılacaktır yat sonrası için beyin cerrahlaCumhuriyet 6869 önemle duyurulur. (Basın: A. 13785 208836855) rına büyük yararlar sağlamaktadır. ebediyete intikali dolayısiyle cenaze törenine iştirak eden, S çelenk gonderen, tâziyetlerini bizzat veya telefon, telgrafla =r bıldırerek derin açımızı paylaşan Saym Devlet Büyüklerine, ~ TRT camiası ve İstanbul Radyosu personel ve sanatçılarına, ~ basına uzak yakın tüm akraba, dost ve komşulanmıza teşek ~ kürü borç biliriz. AtLESt = Dr. NEJAT I LA N Batı Dilleri Merkezi Turkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğiindeı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear