26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHURÎYET 2 Eylül 1972 Dünyada Bugün JDİş Hlberler Para ve politika elM duymugrtunıgdur bu hlkâyeyU Bir askmİ dflrtatorün yfinettiği küçük Lâtin Amerika tilkesinde, teray» gitmif bir adam. Diktirmek istediğl «lbkenin |eklini tarÜ «ttMtye baslamif... Ceketinin larmıa, düğmelermin d« parlak ean olmasmı •rzuluyormuf. Ayrıca, ceketin ommunda da, pusküllü apolefler buhmmakymış. Pantalon ise yeşil olacak, janlara da kahverengi geritler taküacakmif. Terzi adama lormus: Herhald» y«ü bir ig* girdink bayım? Evet, Uderimiı beni fMi ıer. vise aldı. Honolulu Zirvesi olumlu ge çti ' • • . . « • Dış basından ovyet askerî uzmanlannın, Başkan Enver Sedat'm emriyle Mısır'dan uzaklaştırılmalan ve dolayısıyle Sovyetler 'Birliğinin Akdenız'deki varlığının ağır bır sarsıntı geçırmesi, Kıbnslı yetkililerin, Ada'nın tarafsızlığını koruma konusundaki görüşlerinde hiçbir de'ğişikük meydana getirmemişe benzemektedır. Başkan Makarios, bu konudaki niyetıni, kısa bir süre önce kendisini ziyaret eden ünlü Amerikalı oır gazeteciye açıklamış, bütün yardımcılarının da kendisiyle bu konufla görüş birliğinde olduklarını bildirmişti. Başkan viakarios ayni gazeteciye, Kıbrıs devletinin tarafsızlığını koruma konusunda beslediğh kararlılığa rağmen, kendi tilkesi adına Ortadoğuda bazı teşebbüslere girişebileceğini, ancak bunun için de bu yönde bir istek oknası gerektiğini söylemiştir. B HONOLULTJ Pasifik'in n> cisi olarak nitelenen Hawai takım adalannın başkenti Hono lulu'da buluşan ABD Başkanı Nixon İle Japonya Başbakam Tanaka arasındaki görüşmeler, olumlu bir hava ioinde geçmiştir. İki lider flç saati aşan görüşmelerinde iktisadi rekabet konusundan Pasifik kuvvet den gesinin yer değiştirmesine kadar çeşitli •orunlara değinmişlerdîr. •.. ..•; * • **» Nixon . Tanaka zirv* görüşmelerinden sonra dün yayunlanan ortak bildiride, taraflarm J a ponya Basbakanı Tanaka'nın yakında Çin Halk Cumhuriyetine yapacağı riyaretin «Asya'daki yumuşamaya> katkıda bulunacağı görüşünü paylaşmışlardır. Aynca, Japonya 1973 yılı Mart ayına kadar Amerikan mallan ahmını 1 milyar dolar arttırmayı kabul etmiştir. Bildirid* açıklandığına göre, Amerikan ödeme dengesindeki açı ğı azaltma amacını güdcn ticaret anlaçmasının ayrmtılan Tokyo'daki ABD Büyükelçisi He Japon Dışişleri Bakan Yardımcısının ha zırladıkları metinlerle tesblt edil miştir. Bu metne göre Japonya, ABD'don 320 milyon dolarlık dev «HâVa otobüs»ü uçaklanndan «atın alacaktır. . . ABD ile Japonya arasındaki n r ve görüşmelerinde vanlan ticaret anlaşmasında Japonya, uçak alımından başka önümüzdeki altı aylık dönemde Amerika'dan 350 milyon dolarlık çeşitli tarun, deniz v orman mahsultt ile 320 milyon dolarlık da «Uranyum Zen ginlestirme Servisleri» satın alacaktır. •,, J». 12 maddelik ortak bildiride ABD İI« SSCB arasmda sürmekte olan Stratejik Silâhların Smırlandırüması Görüşmelerinin olumlu bir sonuca ulasmasınm dünya sulhuna büyük katkıda bulunacağı konusunda tarafların görüş birliğhM •ardıklan da yer almaktadır. ', , Beyaz S a r a y Sözcüsü Ronald Ziegler d ü n yaptığı bir açıklam a d a da, Başkan Nixon Ve Bas bakaü Tanaka arasındaki görüş melerin t a m b i r dostluk v e işbirliği l>avası içinde geçtiğini, ınun iki ülke arasında sağlıklı oır işbirliğine ba^langıç teşkil ettiğini söylemiştir. (a.a) s Kıbrıs ve tarafsızbk Bir tarz arabuluculuk ' Daha sonra sözlerini açıklayan Başkan Makarios'a göre, söylemek istedıği husus, Arap îsrail uzlaşmazlığıdır. Kıbrıs Devlet Başkanına göre, Sovyet askerî uzmanlarının Mısır'dan çekilmeleri, Îsrail ile Araplar arasında görüşmeler yoluuu açarsa, Makarios, Israilli ve Arap yetkililere Kıbrıs'ın kapılarını açacak ve barışa hiç değilse bu çapta bır katkıda öulunmaya çalışacaktır. Makarios, böyle bır politıkanın Kıbrıs'ın tarafsızlığını zedelemiyeceğim", Rusların da bu konuda jıanlış anlamlara düsmeyeceklerini sanmaktadır. Altıyüzellibin nüfuslu küçük" bir devlet olmasına rağmen, Kıbrıs gerek Israil'e, gerek Arap ülkelerine öoğrafî yönden çok yakındır. Üstelik Kıbrıs'ın hem îsrail, hem de Arap ülkeleri ile diplomatik ilişkileri bulunmaktadır. Bu nokta da gözönünde bulundurulacak olursa, Başkan Makarios'un şu sözlerinin anlarTu daha ıyi anlaşılır: «Kıbrıs küçük bir ulke olmasına rağmen, Araplarla İsrail arasında arabuluculuk yapmayı çok isterdik. Aslmda bu küçük ada her iki taraf için de ideal bir buluşma yeridir. îsraillilerle Araplann bu konuda ne düşündüklenni bilmiyorum ama, kendi aralarında barış görüşmelerine başlamalarını, üstelik banş görüşmelerini burada yaprnalarmı ÇOK: isterdim.» Şu politikacılarm yttruttüklerf gizli işler de, yufcanda »özunü «ttiğimiz gizli servis mensubunun üniformasmdan daha az dikkati çekmiyor hiçbir zaman». Bu ise bir de para kanşınca, skandalm eninde sonunda patiamaımı kJmae önleyemiyor. Son olay Batı Almanya'da patlak verdi. Haürlanacağı gibi, geçen Ağustos aymda Alman polisi «Quick» dergisinin bürolarım basmış ve bü yük tepkilere yol açan bir arama yapmıştı. Bu aramanm sebebi, istifa eden Ekonomi Bakanı Schiller'in, Başbakan Brandfa gönderdiği gizli znektuptu. Dergi, gizli mektubu yayımlayınca, polis, vergi kaçakçılığı iddiasına dayanarak bürolardaki evraka el koymuştu. Bu arama sonunda Schiller'in mektubunun ele geçiş sekli orteya çıkmadı. Fakat polis bazı başka belgelere rastiamıştı. En önemlisi de, «Quick» dergisini yayımlayan «Bauer Varlag» şirketinin, müşavirleriyle yaptığı mukaveleler arasında iki bakanınkinin de bulunmasıydı. •» ' Brandt'ın Sosyal Demokrât Hür Demokrat koalisypn kabinesindeki bu iki politikacıdan Wolfram Dorn tçişleri, Raffert ise, Devlet Bakanhklarmda, parlamento işlerini yürütmekle görevliydiler. Polisin «Quick»i ararken rastladığı mukavelelerine göre, yüda 144 bin Mark karşüığında yaymevine mü«avirlik yapmaktaydılar. Bu iki bakanm malî ilişkileri cpolitik ahlâk» diye bir kavram eğer varsa, öncelikle buna aykırıydı. Çünki «Quick> öteden beri Brandt hükümetini yıkmaya çalıçan tutumu ile bilinmektedir. Meselâ, Brandt'ın ünlü Doğu politikasını <Quick> dergisi «Berlin satılıyor» geklindeki başlıkla sunmuştur. Tüm kabme üyelerinin ve bu arada ttorn ile "Rattert'in de kendilerini adadıklan çeşitli konu larda, derginin tutumu hep yıkıcı olmuştur. Bu açıdan, İki bakanın «Quick» dergisine müşavirlik etmeleri uygunsuz bir davranıştır. İkinci mesele de, dergi böyleeine büyük bir ticreti, bu iki politikacıya neden ödemiştir? Hükümete intikal eden gizli belgelerin ve bu arada Schiller mektubunun, «Quick> dergisine aktarılmasında bu kiralık bakanların rol oynadıkları da düşünülemez mi?... Bütün yukandaki gerçekler sonunda, Dorn ve Raffert hükümetten istifa etmişlerdir. Yarattıkları durum da sade ken di kişiliklerini değil, iki ay sonra genel seçimlere gitmeyi tasarlıyan Willy Brandt'ın politik plânlarını da altüst etmiştir. Paranm politikaya karışarak kirlettiği tek olay bu değil.u Geçen Haziran ayında, Amerikan polisi Demokrat Partinin Washington'daki merkezine sızan beş kişiyi yakalamıştı. Bunlar parti merkezindeki odalara dinleme cihazlan ve kameralar yerleştirmeye çalışıyorlardı. Tutuklanan bu bes kişiden bir tanesinin banka he sabında 114 bin dolarlık bir çeke rastlandı. îşin garibi bu çek, Başkan Nixon'ın seçim kampanyasına yapılan bağışlar arasmdan alınarak tutuklanan adamın hesabına aktarılmıştı. Yani, Başkan Njxon'm Cumhuriyetçi Partisi, rakip Demokratların faaliyetini elektronik araçlarla gizlice izleyebilmek için kampanya fonundan bir kısmını bu işe ayırmıştı. Müfetişler Cumhuriyetçi Partinin hesaplarma hemen el koydular. Derken daha garip bir gelişme oldu ve eksilen 114 bin dolar, partinin kasasmda yeniden belir. di. Halbuki seçım finansmanı ile ilgili kanuna göre, 8 Nisandan sonra partilere yapılan bağışların açıkça beyan edilmesi gerekiyordu. Nixon bu olayı susarak izliyor. Fakat politika ile para arasındaki bağlantılarm kısa zamanda unutul duğunu çok iyi bıldiği için, ileri de herhalde konuşacaktır... "Nixon'un Yunanistan'a yaptığı yardınıı savunmak için, gösterdiği nedenler çelişkilerle dolu,, NEW T O R K <New York Times» gazetesinde d ü n yayınlanan b i r makalede, Nixon yönetiminin Yunan rejimine artan askerî yardımım savunmak için gösterdiği nedenlerin hiç de ınandırıcı olmayan, çelişkilerle ve fantazilerle dola, h e r zaman değişen tasarılardan ıbaret olduğu ileri sürülmektedir. Makalede buna örnek olarak Başkan Nixon'm b i r konuşması gösterilmiştir. Nixon, söz konusu konuşmasında, Türkiye ve Yunanistan'a yardım edilmeden İsrail'i kurtaracak geçerli bir siyaset olmadığını söylemiştı. New York Times'in makalesinde, Türkiye'nin de, Yunanistan' ın d a A r a p dostlanna, A r a p dünyasma karşı hiçbir haremete doğrudan ya da dolayh olarak katılmayacaklan yolunda kesin teminat verdikleri belirtildikten sonra şöyle denmektedir: «Başkan Nixon, Kongrenin ya saklamasına önem vermeden Yunanistan'a yardıma devam et mek için ulusal güvenliğin özelğ l ^ | Dışişleri Bakanı Williarn Rogers'in Yunanistan'daki askerî rejime karşı eleştiriler konusunda söylediği, «Başka ülkelere kendi işlerini nasıl yönetmeleri gerektiğıni göstermenin ktistahlık olacağı» yolundaki sözlere değinerek, «Hükümet, Rogers'in bu sözlerini başka alanlarda da uygulasaydı uyarı daha inandırıcı olurdu» demektedir. (a.a.) Ortak Pazar ülkelerinde on tehlikesi arttı PARİS' Ffansız Hükümeti, tüketim malları fıyatlarında meydana gelen anormal artışlar üzerine harekete geçmeğe karar vermiş ve enflftsyona karşı etkili biçimde mücadele edebilmek için, Ortak Pazar üyesi ülkelerin yardımlarının isteneceğini açıklamıştır. Fransız Hükümeti adına açıklamayı yapan bir sözcü, enflâsyonu yenebilmek için Ortak Pa zar tilkelerinden ortak bir programm uygulanmaşının istendiğini söylemiştir.. ' '*•. Fransız yetkililer son fiyat artışlanna, talep fazlalığından çok, maliyet fiyatlarındaki artışın yol açtığını belirtmekte, bu duruma sadece Fransa'da rastlanmadığını, Almanya, Belçika ve îtalya'da da enflâsyon baskısının şiddetlendiğini belirtmektedirler. Fransız Maliye Bakani Val^ry Giscard d'Estaing de bu görüşü doğrulamış ve enflâsyon hastalığının önlenebilmesi için, mücadelenin Ortak Pazar çapmda verılmesı gerektiğini ifade et// miştir.. '. " '*; *", • Paris diplomatik çevr'elerî' ile, henuz durumun kontrolden çıkmış olmadığını belirtmîşler, Ortak Pazar çapında girişilecek mücadelenin enflâsyonun kontrol altına almmasiyla sonuçlanacağını açıklamışlardır. (Dış Haberler Servisi) Barış Gücü çekilsin Bu arada bir gerçeğe dikkati çekmek yerinde olur. Kıbn s Devlet Başkanı Makarios, bazı girişimlerde bulunmak isteyebilir. Ancak, bütün bağımsızhk ve tarafsızlığına rağmen, Kıbrıs'ın; NATO üyesi Türkiye, Yunanistan ve îngiltere nm varlıklarını hiçe sayıp bazı hareketlere girişmesi zordur tngiltere'nin adada üslerı bulunmakta, Türkiye ve Yunanistan ise burada küçük de olsa askerî birlikler bulundurmaktadırlar. Tarafsız bir ülke için inanılacak bur durum değildır bu. Başkan Makarios, ayni Amerikalı gazeteci ile yaptığı konuşmada, başka noktalara da değinmiş ve adada bulunan Türklerle Rumlar v bunlar arasında bir çatışma çıkmasını önlemek için burad« gorevlendirilmiş B.M. Banş Gücü kuvvetleri hakkındaki görüşlerini de açıklamıştır. Başkan MaKarios'un bu konulardaki sözleri şöyledir: «Birleşmiş Mılletler Teşkilâtı Genel Sekreteri Kurt Waldheim burada bulunan Barış Gücü kuvvetlerini geri çekme kararı alırsa, buna bızım bir diyeceğimiz yoktur. Esasen biz Rumların olaylar çıkarmaya hiçbir niyetimiz yok. Türklerin ne düşündüklerım ve ılerıye aît plânlarının ne olduğunu ise tabii ki, bilemem. Bu bakımdan Barış Gücü kuvvetlerinin parti parti geri çekilmelerinin daha doğru olacağına inanıyorum.» Başkan Makarios'un açıklamalarından kendısinin şu görüşleri benimsediği anlaşılmaktadır: Kıbrıs'taki Banş Gücü kuvvetlerinin çekilmesi ve Kıbrıs'ın, Arap ülkeleriyle îsrail arasmda arabuluculuk oynaması. Bu durumda, Kurt Waldheım bir taraftan Îsraillilerle Arapları Kıbns'ta bir araya gelmeye zorlarken, bir taraftan da Kıbrıs'tan çekilecek Banş Gücü kuvvetleriyle bölgede banşı sağlama konusunda bir garanti veremez mi? SİYAHIN EN GÜZELİ Los kızı da, çok Angeles'te düzenlenen bir yarışmada, siyah ırkın en guzel seçilmiştir. «Slyah güzeldir» sloganı ile yapılan bu yarışmagüzel siyahın en güzeli olarak New Jersey'li Lincfa Barney, sayıda yarışmacı arasından belirlenmiştir. (Fotoğraf: AP) Pakistan Rahman'a Başbakanlık teklif ett/ KARAÇİ Pakistan Devlet Başkanı Zülfikâr Ali Butto, Bengaldeş'in (eski Doğu Pakistan) ayrılmasma yol açan altı maddelik istekte değişiklik yapması şartiyle, Şeyh Mücibürrahman'a Pakistan BaşbakanlığHutckîîîttmiŞu. tır. , t v»., • • »' " PakistârC BarolaT Birliğinin 71Ilık yemeğinde konuşan Butto, «Eğer Rahman, Pakistan'ı tek ülke olarak kabul ederse, ben muhalefete geçerek, kendisini Başbakan kabul etmeye hazırım» demiş tir. Butto, Şeyh Mücib'i iki ülke arasmda gelecek ilişkileri tayin için görüşmeye davet etmiş ve görüşmek için Bengaldeş'in tanın. ması şartmdan vazgeçmeye çağırmıştır. Los Angeles havaalanı çevresinde okuyan .. çocuklar sağır oluyor LOS ANGELES Callfornia Üniversitesinin yaptığı bir incelemeye göre, Los Angeles Uluslararası Havalanınm yakınında bulunan okullarda okuyan öğrenciler, jet uçaklarmın yaptığı gürültü yüzünden büyük ıstırap çekmekte, işitme duygularının bir kısmını kaybetmekte, heyecanh ve ürkek hale gelmektedirler. încelemefle belirtildiğine göre, Jet uçağı sesi duyan çocuklar yaralanmışçasına tepki göstermektedir. Okulların yöneticileri öğrencilerin arasında kavgaların da çoğalmış olduğunu belirtmişlerdir. Raporda, söz konusu okullann her iki dakikada bir jet gürültüsüne maruz kaldığı ve öğretmenlerin zaman zaman öğren cılere megafonla ders vermek zo runda kaldıkları da belirtilmektedir. Ayrıca havalanına yakın 15 okulda yapılan incelemede, gürültü şıddeti okulların bahçelerinde 95 ile 115 decibel, sınıflarda da 80 ile 96 decibel arasında saptanmıştır. Bu ölçüde yükseK gürültüler evlerde, işyerlerinde ya da sokaklarda duyulabilecek en şiddetli gürültülerin çok üstündedir. Californla Üniversitesinin yap tığı incelemede, bu ölçüde yüksek gürültülerin fizikî ve ruhî hastalıklara yol açabileceği ileri sürülmektedir. încelemenin yapıldığı okulların hiçbiri gürültüye karşı izole edilmediği gibi havalandırma aygıtları da bulunm amaktadır. Güvenlik Konseyine bu ay, Çin baskanlık ediyojr Milletler Güvenlik Konseyi'nin Eylül ayı başkanlığını, Çin Halk Cumhuriyeti Baştemsilcisi Huang Hua yapacaktır. Çin, Birleşmiş Milletler üyeliği ne kabul edildiğinden bu yana, ilk defa Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevinı yüklenecekfir. Huang Hua, Ağustos ayı başkanı Belçikalı Edouard Longerstaey'in yerini alacaktır. Güvenlik Konseyinde Birleşmiş Milletler kurallanna göre her ay ayn bir ülkenin baştemsilcisi baskanlık yapmaktadır. (THA) MttX"ETt^ER Birleşmiş Devlet bile değil Bu arada Kıbrıs'ın kendi durumunun gariplığine de değinmek yerinde olacaktır. Başkan Makarios, bunu Amerikalı gazeteciye de anlatmış ve tarafsız, bağımsız bir devlet olmasına rağmen, Kıbrıs'ın kendi îçişlerini çözümlemekten acız olduğunu söylemiştir. Bu, gerçekten de böyledir. Çünkü Kıb, r«s şadece tarafsız bir devlet değil, henüz devlet ,bile değılcür., Adada yaşayan Rumlar ve Türkler, kendilerini Kıbns vatan4aşı değü r Türkiye veya Yunanistan'm vatandaşlan saymaktadırlar. Başkan Makarios bu gerçeği, «Kıbns yeni bir devlettir ama henüz ortada bir Kıbns ulusu yoktur» diyerek özetlemiştir. Jft International Herald Tribune îzlanda kara sulariüi 5ü mil'e çıkardı V . »* «v l .«•; ^Kr^^dfl^^^^^^^^^^^^lHfRv 7^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ JV" /^B^^^^«tfV^^^^NA't^^jEk //'A^^^üjüj|î|jU|||igtt YENÎ CADİLLAC'LARDA YAPIM HATASI KAZALARDA ÖLÜME YOL AÇIYOR WASHÎNGTON «Otomobil Güvenlik Merkezi» yetkilileri dün yaptıkları bir açıklamada, General Motors fırmasını suçlamışlar, firma yetkililerinin piyasaya çıkarılan 280 bin Cadillac marka otomobilde bulunan çok ouemli teknik bir hatayı kamuoyundan gizledikîerlnl iddia etmişlerdir. Yetkihler, bu otomobillerde bulunan teknik hatanın en ufak bir kazada ölüme yol açabileceğmi, bu gerçeğin General Motors tarafından bilindiği halde kasten gizlendiğini ileri sürmuşlerdir. «Otomobil Güvenlik Mer kezi» yetkilileri, General Motors firması tutumunrfa israr ettiği için, tahkikat açılmasını sağlamak amacıyla Amerikan Adalet Bakanhğına müracaat edildiğin! de açıklamışlardır «Otomobil Guveniık Merkezi» adına basın mensuplarına açıklamada bulunan Lowell Dodge, Cadillac otomobillerindekı hatanın, çoğu zaman direksiyoo kontrolünün kaybıyla sonuçlandığını ve halen piyasada bulunan birçok otomobilin bu tür kazal,aTa uğradığını da söylemiş tir. Lowell Dodge, elde kesin istatistikleT bulunmamasına rağmen, en az 15 bin Cadillac'm bu tur kazalara yol açtığını da bildirmiçtir. (Dış Haberler Servisi) REYKJAVlK îzlanda Hükümeti, bahkçıhk karasulannı ön ceki geceden itibareTn 12 milden 50 mile çıkarmış ve îngiliz, Batı Alman ve Sovyet balıkçılarının Îzlanda karasulanndan uzak dur malarını ihtar etmiştir. îzlanda Başbakam Olafur Johannesson, önceki gün yaptığı radyo konuşmasında İzlanda halkmın geleceğini teminat altına almak ve öbür ulUsların da yararlanabilmesi için «Bu yiyecek deposunu korumak» amacıyla karasulannı 50 mile çıkardığını belirtmiştir. Başbakana göre, kıyı koruma botları ve uçakları îzlanda karasularmı kararlı ve uyanık bir şe kilde savunacak, ancak ihtiyattan ve hukuk kurallarına bağlılıktan aynlmıyacaktır. BEN BARKA OLAYI FİLME ALINDI Hasan'ın adamlan tarafından oldurulmüştü. Fransızlann beyaz perdeye aktardıkları bu heyecanh olayda, Ben Barka'yı îtalyan aktörü Gian Volonte, cınayeti plânlayan General Ufkir'i Michel Piccoli ve konuyu aydlnlatan Fransız gazetecisini de Jean Luis Tringtion canlandırmışlardır. (Fotoğraf: UPI) Nobelli bilgin sarhoşluktan mahkum oldu SANTA MONICA 1960 yılmda Nobel Kimya Ödülünü kazanan Bilgin Dr. Willard Libby, Santa Monica'da sarhoş otomobil kullanmak suçundan 200 dolar pa. ra cezasına çarptırılmıştır. Dr. Libby, organik maddelerde radyoaktif karbonla jeolojik zamanları tesbit eden «Atom Saati» nin mucididir. (THA) 1965 yılında bütün dünyada, tepki ve yankı yaratan Ben Barka olayı, Fransızlar tarafından fılme ahnmıştır, Fas'takl polis rejimi ile Kralın yolsuzluklarına karşı verdiği savaşla tanınan ve Kralm mahkemesinde ölüme mahkum edildikten sonra, Fransa'ya kaçarak burada mücadelesine devam ecten halk lideri Ben Barka, 1965 yılında Paris'te sokak ortasında kaçmlarak, Kral ABD'rtin Saygon Büyükelçisi istifa ediyor HONOLULU Beyaz Saray sözcüsü Ronald Ziegler'in belirttiğine göre, Amerika'nm Saygon Büyükelçisi Ellsworth Bunker, 6 yıldır yerine getirmekte oldvğu bu görevinden ayrılmayı düşünmektedir. 15 ceset hayata dönmeyi bekliyor Beyaz renkli kamyonet, modern görünüşlu mezarlığm açılan kapısından içeri girdi. Jki tarafı ağaçlı yoldan bir süre ilerledikten sonra, beyaz renkli binalarjn bulundıiğu bir alanda park etti. Kamyonetten iki kişi indi. Binalardan birinin kapısını açıp içeri girdiler. Adamlardan biri, el feneri ile aydmlattığı bir medivenden binanın alt katma indi. Arkadaşl da kendisini izliyordu. Bir kapıyı açıp, karanhk tfe rutubetli bir odaya girdiler. Mahzeni andırıyordu oda. Odanm duvarlarına bazı sandukalar dayanmıştı. Elinde fener olan adam, bunlardan birinin kapağma vurup, «îçi boş, henüz sahibi gelmemiş» dedi. Sonra bir diğer sandukaya doğru ilerledi. Kapağını açtığı zaman, likit nitrojenin yarattığı buğular dışarıya süzüldü. Sonra yanındaki adama donüp, «gel bak» dedi. Tabutu andıran sandukanm içinde yüzü donmuş bir erkek görülüyordu. <Yüzü buğulanmış gibi ama, bir bezle silince, öldüğü günkü hâlini alır» diye söylendi adam. tışılan bir konuyu gerçekleştirme yoluna gitmişler ve ölümsüzlüğe kavuşma uğruna verilen savaşta yeni bir adım daha atmışlardı. Cesetler, sahipleri ölür ölmez, bilimsel şekilde dondurularak buraya getirilmişti. Bilim adamlan ve doktorlar, ileride bu insanlam ölümlerine yol açan hastalıkların çaresi bulunduktan sonra, bu cesetlerin tekrar canlandırılacağmı ve hastalıklarmm tedavi edilerek yeniden hayata kavuşturulacaklarmı söylemektedirler. Mehmet BARLAS Askerî Nohkemeler Kuruluşu ve Yorgılomo Usulü Kanunu Son değışıklıği ile birlıkte Kanun metnı Gerekçeler Notlar . Yargıtay Kararları Bakanlık Tamim ve Mutalâalan ile son değişıkhklere göre ilgili mevzuat. Buvuk boy 464 sayfa 50 TI^ AÇIKLAMALI Aldatma mı? dığı bir kitapta «dondurma işlemi» iıakkmda şunları yazıyor: *Tıbda; insan nefesinin kesilmesi, kalp atışının durması ve beyin dalgalarınm sona ermesi, klinik ölüm olarak tanımlanmaktadır. Klinik anlamda ölen bir insan, öldüğü an dondurulacak olursa, hücrelerinin ölümüne engel olunulabilir. Bilindiği üzere, klinik anlamda ölen bir insanm vücut hücreleri, aradan iki gün geçtikten sonra bile canlılıklarını muhafefta ederler. Bu bakımdan, insanlarm döndurulduktan son ra tekrar diriltilmeleri mümkündür.» Avukat ENİS ÇOSKl/IV Genel Dağıtım: ÎNAN DAGlTIM Molla Fenari Sokak 33 Telf: 27 04 11 P.K. 819 . tstanbnl (Cumhuriyet 6207) Ölümsüzlüğe doğru... Bu olay iki yıl önce cereyan ediyordu. Özel şekilde yapılmış tabutun içindeki erkek ceseJi ise. 1967 yılından beri dondurularak muhalaza edilen diğer 15 cesetten biri idi. O tarihte bilim adamları. ilk kez, uzun süredir üzerinde tar Bugün Amerika'da bir çok doktor, insanlarm bilimsel şekilde dondurulmasının, ölümü yenme savaşmda atılmış en ciddi adım olduğunu ifade etmektedirler Süpheciler ise bunun hiç bir gerçek yanı olmadığını, yapılan şeyin hastalan ve sahiplerini aldatmak olduğunu iddia etmekte, girişilen denemelerin de durdurulmasını istemektedirler Aslında bu şekilde düşünenlerin sayısı sanıldığmdan da fazladır ve bugün bir çok Amerikalı için «dondurma işlemi» bir palavradan başka bir şey değildir Buna karşılık bunun mümkün olduğuna inananlar, konuyu bilimsel açıdan ele almakta ve sonuçlaro ulaşmaktadırlar. Geleceğin hastası Profesör Robert Ettinger, kitabı hakkında yaptığı bir açıklamada da şunlan söylemiştir: «Biyolojik anlamda ölüm, sadece insan vücudunun durumuna değil, fakat tıb sanatımn gelişme durumuna da bağlıdır. Bugün tıb alanmda dev adımlar atılmıştır Bu bakımdan bugünün kadavrasmı geleceğin hastası olarak kaf bul edebiliriz. Bugün bir kadavranm durumunu daha kötüleşmekten kurtarabilirsek, ileride yeni gelişmeler sağlandıktan sonra, bu kadavrayı tedavi edip hayata kavuşturabiliriz.» serinden ölen James Bedford isimli bir profesördü. Ölünün önce damarlarındaki ,bütün kanı süzülmüş sonra vücudu 10 dereceye kadar soğutulmuştu. Bundan sonra da akciğerlere ve damarlara koruyucu kimyasal bir madde şırınga ediünişti. Daha sonra aliminyum levhalardan yapıhnış ince bir kefene sarılan ceset. özel şekilde imâl edilmiş bir tabuta yerleştirilmiş ve cesed eksi 79 dereceye kadar soğutulmuştu. Daha sonra Profesör Bedford'un cesedi buradan almacak, termosa benziyen ve içi likid nitrojen ile dolu özel bir mahfazaya yerleştirilecekti., Bu mahfaza içindeki ısı derecesi eksi 179 idi. Bir kaç yıl sonra yapılan kontroller Profesör Bedford'un cesedinin hiç bir bozulmaya uğramadan aynen muhafaza edildiğini gösterdi. Bundan sonra diğer bazı hastalar da, klinik anlamda öldükten sonra dondurulmalarmı istediler. Amerika'da böylece yeni bir çığır açılmış oluyordu. Bugün Amerika'da bu şekilde dondurulmuş ve yeniden hayata dönmeyi, buz gibi kapsüllerin içinde sabırla bekleyen, 15 ceset var. Hayatta iken hayata sevgi ile bağlı olan bu insanlarm düşlerinin gerçekleşip gerçekleşmiyeceğini ise zaman gosterecek. [DIŞ HABERLER SERVİSİ] Israilli avukat yılm ideal k^dııtı seçÜdi MONTECATtN! TERME 28 yaşında Israilli kadın avukat, 1972'nin uluslararası ideal kadını seçilmiştir. Her yıl yapılan ideal kadın yarışmasmda JUri, güzellik ve cazibe yerine, iyi bir eğitimle, î. ev kadinhğının bütün niteliklerini birleştiren bir kadını seçmektedir. Puanlar, eğitim, el işi, yemek çiçek tanzimi, jofra tanzimi ve içki hazırlanması Jçin ayn ayn verllmektedir Uluslararası İdeal kadın, Zilbershatz Tel Aviv'de doğmuştur. Evli ve üç çocuk annesidir Ferdî tasnifte ise, lüri, Monakolu Farim Lafabrie'ye eğitim, Fransız, Nathalie de Vllleneuve'e yemek, Yugoslav Andyelka Stefanoviç'e el işleri, Batı Almanyalı Marsrhrith Katha*ya çiçek tanzimi îtalyan Paola Nardone'ye sofra tanzimi ve Portekizlı Marıa Teresa'ya içkJ hazırlama özel odulleri vermıştir. Hücreler ölmez Eksi 179'da , Detroit Üniversitesi fîzik profesörlerinden Robert Ettinger 1964 yüında yaz Bu açıklamalardan üç yıl sonra da, Amerika'da ilk insanm dondurulması ger çekleşti. Dondurulan insan, akciğer kan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear