26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 6 Ağustos 1972 TARİHE BAKIŞ evlet Güvenliğı sıhırlı bir deyimdir, H bunualm biz, dah« doğrusu iktidar sahiplerimiz, hemen bütün tarihimiz boyunca, ve özellikla Oımanlı Imparatorluğu lüresince, akhn tjmayacağı ve insafın kavrayamıyacağı gaddarlıklan ve haksızlıkları ve hürriyet yasaklamalarım bagarmışızdır. Verileeek örnekler yüzlerce ve blnlerce, fakat sadece sunları hatırlayalım: Fatih Sultan Mehmet, kendisinden çok önce yerlesmi» olan «kardeş katli» müessesesinl hukukllestirirken bunu dîn adamlarındaiı aldığı tavsiye ve fetvaya ve bu fetvanın dayahağı olan «Devletin güvenliği ve toplumun asayişî» nedenlerlne dayatmıştı.' Sanki yeryüzünde güvenliği ve huzuru sağlamanın başkaca hiç bir çaresi kalmamış ve sanki diğer mületler huzura tadec* bu yollarla kavusabilmişler gibi. KöprClü Mehmet Paşa'mız, sadece beş yıllık vezirliği devresinde devlet güvenliğini tağlayacağım diye otuz bin insanı öldiirtmüştü. Tarihçl Hammer'in hesaplanna inanacak olurşak «asayis» uğruna arfam öldürme kotaları Padişahlar için her.gün vasatî 7, Vezirler içln her gün 6 ve daha alt derecedeki rica) için günde 1 KELLE idi. Devlet guvenüğini sağlamanın ilmi bu idi bizim büyüklerimiz için. Zamanla bu usuller yerini daha farklı, daha az göze batıcı şekillere terketti. 1878 tarihli «1293 Kanunu Esasi'si» ilk Anayasamız (ki, 1831 tarihy Belçika Anayasasmdan kopya edilmiştir) görünüş itibariyle sempatik ve sanki meşrutl biç monartinin esaslanna yer verir nitelikte bir kanun idl. D Olaylar ve görüşler Anayasa •*>.. sikliği raporujıdap. anlalılıyor M Türklve Devletinin BÜvenliğe ihtıyacı varÂı ve bu tilvenhğı kıVsoaak gerektır. bunu kurm»k için de Anayasamlzın teme( hüRimlerı arasında'veı aian bazı müesseseler, ve meselâ «Tabi! yargi» mües<;e<e=i rleSisMrılmeü1 ve Fransa'dakine benzer cDevlet Gujnenligl Mahkemelen» 4 ku. rulmalıdır; ve bu arada Darrtsla>'vn ye t kilen hükutn^tin 'narek'et'lerbestliğini Jcolaylastıracak «ekilcîe. kısıtlanraalıdtr. v.s BİLİMSEL «ÖLÇp *• i • ' • • Prof. Dr. İLHAN ARSEL O' değerîi insanımız devlet güvenliği adına mel'un Âbdülhamıt'in kurbam oldu ve Taif'lere surülerek orada vicdansız v» müstebit Padişahın emriyle boğdurtuldu. Şüphesiz ki Mithat Paşa tek örnek değil; daha nice hürriyet âşıgı aydınınıız onun âkıbetine uğramıştır. «Devlet güvenliği» konusunda hassasiyet gösteren ıktid'arlar şunu daima unuturlar M, topluma saygı ve sevgl telkin edsmeyen ve devlet yetkilerinl kullanmağa ehil olmayan bir hukümet için devlet giivenliğine sahip çıkmamn imkinı yoktur; ne , asıp kesmeler, ne Makyavelik usuller ve ne de Anayasa kuVnazlıkları.. Hiç bir şey para etmez. Sıyasi hukuk gelisme«i bu^ oup Brnekleriyle doludur « * *' . ejf£r Anayasayı âeğıştirraekl« reiiml bâşkabfr kisve altıpda ve farkh deyimlerle devam ettirmek' niyetınde ısek; bu tâkdirde Türk demokrasisine 'teMttisi güç bir daibe lndirmls ve Tür* toplumu için vafıim sonuçlar hazirlayacak bir tahtjffe başvur 1 . muş oluruz. Ve buna #saseh hacet yoktuT Mevcut kariunlaı;ımız ve Anaya5amız«devleti fmltlak g^venlik .ıçensîhrfe.tutacak . T",»^ lvânları ve.silâhları >ytrslz hü"rrlvet kmntılarına gitr^ , "'n.'" her İktidar için sağlanjıstır T?eter ki îktfdarlaY bu imka . si,.lâiılan kullanacak tecrübe ve yeterlikte ki^ilerden fcurulmtıj . , ohun , * » • * • * " • ' • , . •«' SIKIŞAN MADDE Aneak, re var ki iktidar sa^ip4erinin, o seytana bile oyun oynayan keskin zekâlariyle, araya sıkıstırdıklan bir mad'de yüzünden, demokratik gibi görünen bütün sistem temelsiz bırakılmıştı. Bu madde T> zamandan bu yana dillerı destan meşhur 113. maddedir ve tabii devletin guvenliğine va bu arada blraz da kendl çıkarlanna düskün Padlşabımızın arzu v» israrlariyle konmuştu. Bu madde söyle dlyordu: «Hfikfimetin emniyetini Ihlil ettikleri Idarel sabıtanın tahkikatı mevsnkesl üzerine tabit olanlan memâliki mahsnssi şahaneden ihraç ve tebid etmek münhasıran Zatı Hızreti Padifahinin yed1 iktidanndadır». Bilir mhiniz kimin başını yedi bu masum göriinüşlfl Anayasa maâMesi ilk defat Hüıyiyet kahjamanı Mrthat Pap'nın. GÜVEN BESLEME " » ^ • *' ' • ' • • ' . . ' *> r .. v * YETENEKLİ İKTİDAR/ * * .'• ' v * ' Bir sfire'den bert devlet güvenlrgı konusu" tklnd Cuni'hunyet devr,i Anay.a^asının kaderine hâkim olur nitelık kaz"andı. Siyaset adamlaHmız tcpluniun huzur ve asayişini sağlamanın sırrını sanki Anayasarfî arar oldula*r: Ana'yasaya şu veya , \ f maddeyı bJ koymakla, Anayasadan şu veya» bu hükmq çıkarmakla bu huznrun kendiliğinden geteceğini »andılar. Hastajığın gerçek nedenlerl üzerine eğilecek ve buıju tedayiye <alış*cak yerde, suni ilâçlarla deva çaresi aradıla*. Ve şimdi de Eikıyönetimîfı sor.a ermesi halinde, devlpUn eğer yeterli tedbirler alınmıyacak olunursa, çökeceği endlşes"iyle Anayasaya yeniden ç«*i düzen ve*mek tasasındaSırlar. Şunu hatıtlatmak « yçrlnde olacaktır !ci. Devlet guyenliğini sağlamahıri başİKra yQİu.' topltıma, orıujlternerdireğîsSytfan, ANAİfASA'y» guvâp bjkslemeSlışkaohjhnı a^ılamaktıp. Bunun ıçin^de" Anayasayr öyle ikide "bır ve geHŞİ> , guzel değişikliklere Sokaaamal^ şarttıf. ATıayastfyı sık sık değiştirmek ve onualelâde bir kaVm'n 'dnrumutıa indırmek demek,' onu pârlamentflnün su veya' bu. çıkarllr veya baskılarla her zamanjçin'silip bözabtleceği bir •kâğıt'parçası haline getirtnek olur" ki; böyle, bir Ana^saya hiç kimse güven beslemez. Oysa «Devlet güvenliği».. toplumun Anayasa'ya guven beslemast \e • besledikçe onu ihlöirîp^ kaçınması sayesinde. var olur, * . Partl liderle'ruıin Cumhurbaşkanr nezdihde yaptıklart^ • 3 1 Temmpz'tarihU »oı»!antıya Basbakanın runduğu Anayasa tlegi "Bu konular 'uzerfne ejttlçrek FransaMaM "«lururrru'ayn blt kpnu olarajc eîeştireoeğiz. Fakat.şirndillk bir kelim» ıle şunu hatır^aJalırJB W; Fçansa'. hüsrryet rejımının ve özejlıkle fıkr ve dü^ünce hürrlvetinin teminafını veryüzünde en mükemme! aSv .1a^an üjkelerden biridir. V e bu hürriveti. ne devlet «üvenHâi, ne milli'çıkarlar ve ne'dje br«ka «mufcadrtefi» bir sey u2runa feda' etroez. kısVtlamaa» tıpkf diger Bati,.demfrkra>iilert eıbi OPmoKrasi ferazisînın «dev/et eivenljgı» »e' «hi}rn*etler reıtmı» • kefelerlne.dokunmaı ve bSı" soounouyu. birincive. fed» ?fi»cek y*6llar9 başvurmaz Devlet gu'venligT konusunu bızfrp de hıraz daha bılirhsel ölçülere göre'ele alrnamız zamanı îelmi'fir Uzun • yüzyıljar boyünca bunu vapprnadrSımız içindir ki. demokra«ı kâ•lesinin esiginden^adıjnırmzt^atamarnısııdır \ cTabiî yargı». h.ültmöna Arlaya^dan çrkaröıktan. Danıstav' )n yetkiletini keyfî nitelitte Üc*İdar rfavramsSanr.ı te^vik ede• cek şekiİde kısıtla«lktan. hâkim tenjüiatinda rahneler açtıktan ve ÜnjversiteyJ sulta altına. ajıcı yollara s»ptıktan sonra bız tstedigimiz kadâr sıkıvönetim reiimini Jca/dırrnısf ölalım: dun^ yaâlemi kendimize gijldürmüs ve demokrasive veni ısınmağa hajlavan insarilarımız» +ı»yal kıfıklıffı^a 'uğratmts olurüz ".Bılinmeli ki buna hiç irıtıvarırrMz VoV !sr>asına'eetirecegimlz. sf;»rset adiamlaısmız.birai; cidtiî, bîraz'samimi. bıraz vatan• sever (jlsunlar yeterj Sinîdiye kadâr. onlarm r u nıtelikten vok^ sun davramşları yüzündenrtjr ki. bütnn'huzarsuzjuklar, asayıssizlikler, adam kaçırmalar banka soyntalar. .heprroi^d* sanki deviet batıyor v« vatan çöküyt>rmus Içanısını uyanrfırdı ve tek kurtuluş çaresinjf sıkıvönetimde ve Anayasa değiçikliirnde gordük. Siyaset adamınırj yetersrzllğinin kefaretini su'n! çareterle .ve demokrasi tekrvesinde rahne yaratari usunerle ödedik Bu memlekette iktidan gerçekten Batıb anlayışiyle ve basıretle, • 'ustalıkla kullanacak insantanmız yok değildir Bızım talihsizMiğimiz, b'u insanları işbaşma' getirebilecek sistemi keşfedeme, mektir. '..*. *." » • » Bir yıl sonra OKTAY AKBAL en politikacı değilim, yazarım. 5u partiyle, su örgutle, su önemli kisiyle, su toplulukla ilişldm yok. Hiç bir ziman olmadı, bundan sonra da olmaması için çalışacağım Niye? Palitikaya atılmak, politikact olmak kotu şey mi? Hayır. Ama bu başkalannın lşi. benim dej*il Yazarlık, politikacıhktan ay, rı bir uğraştır. Hatti tam tersidîr. Politikacı " nın bakıs açısı ile yazarınki hiç bir noktada uyuşmaz. Politikacı olan yazar, yazarlığından kopmuş sayıîır. Yazdıklan kendi düşün'celeri değildir, bağlandığı politik görüşün, örgütün , kalıplaşmıs ilkeleridir. Bir çeşit propagandacıdır politikacı yazar... Güven vermez, in»n. dıımaz, gösterdiği yön, yol önceden bellirfir. Ya yazar olursun, yazarhğın gereğini, onurunu, önemini bilir yerine g.etirirsin;"Tra da .politikacı olarak kendi açından yurduna, ulıisuna yarar sağlamaya çalışırsın... . fF* Evet Hayır 7 Günün ardından lxonla Brejnev arasında geçen Mayı*ta yapılan goruşTie ve arilaşma ile ilgilı ortak bildıri yayınlandıktan sonra Nixon'uıi danışmanı Ijenry Kissinger» topiadığı basın fconferasındij^gazetecılere, Mosko'va' da varılan anl&şmaların, yayınlanan bKdirinüı okunmasıyla değü olayların gelişmesınin iz, lenmesiyle üydınlanacaginı söylemiç, yanl Kissinger, gazeteci' fere, «Şiz bildiride ne yazıldığj% na bakmayınız, olayların gelişmestni izleyiniz» demek istemişti. Aradan geçen ikibuçuk ay içindeki gelişmeler îkinci Dünya Savaşından sonraki uluslararası ilişkilerin özelliğin! teşkil eden blokiaşma döneminin artık arkada kajdığı ve iki süper devletin kendi aralarındaki , iliskilere yeni düzen verdikleri ıgfoi, ^Bfterın^toplanrmş. olan «Gaıetecllik knrallarına, devrimcilik ilkclerine, Atatürk cnmhüriyetlnin temel görüslerine, bn nlnsn çagdaş nygarlık düzeyine götiiren knltiir çalısmalarına açık bir gazetedir eliniıdeki.. Geriliğe. sovsuzluga, kötülüfe diisman bir gazete... "Comhnriyet" diye bir g««* ie ancak bn çizjjsiyle, bn havasıyle, bn düny» g6rüsüyle vardır,' var olacaktır. •Cumhnriyet" kırk sekî* vıldvr knrncnsnnnn yolnndan, kendisine adını veren Biiyük Atatürk'ün izinden titmistir. Baska yol, başk» iz yoktnr bizim için... Bn yol detişirse "Cumhnriyft" anlamını, degerlni, kişilijtini yitirir, bir kâğıt parça«ı olnr yaltııı .. "Cumhnriyet" hiç bir zaman mürekkepli bir kâfıt parcası olmayacak. Ono böyle görmçk isteyenler yanılacaklar.» Ne oldu »pnra? Başta Nadir Nadi olmak • üzere kimse kalmadı gazetede. Okurun güvendiği, lnaadığı,' sevdiği... Ama Cumhurjjet o . kurn denen bir, avdın yığını vardı, Türkiye' Niye bütün bu sözler? Bir çe$it açıklanıa pin kanjuoyunu oluşturan öğretmenler. memı?Belkl. Kime, size mî? Siz bilmiyor musu murlar, işçilerj askerler, öğrenciler, kısacası nuzlbeni? Bunca yazımı okudunuz, kîmink *ydıhhktan yana, gerçek KemaliznKİep ^ana, sevdiniz, kimine kızdınız; kimini doğru, kimiRürelden dogrndan yana insanlar>»BTdı. Cumni yanlış buldunuz, ama hepsi de benim x>. anhuriyet okuru, bakh ki sevdiği gazetesi bkki düşüncelerimi, Içtenligrrai yansıtan yazılar. mürekkepli kâğıt parçası olmak yolunda, ord^. Yanılmadım mı? Hem de nasıl. Kim yatak bir karara varmışcasına bıraktı gazetesini nılmadı ki ! Hem sürüp gitmiyor mu yanılmaalmayı, okumayı. Sevdiği, her gün okumadan lar? Toplumca yanıldığımız değer yargılan duramadığı gazetesini bıraktı. On bin. yirmi oldu. Şu kişiye belbağlamakta, şu görüşe inan bin, kırk bin, elli bin, altmış bin... On binlerle makta, şu örgütten umut beklemekte... YanılCumhuriyet okuru bu gazeteyi kişiliksiz bir mak acıdır, ama kötü niyetle, çıkar hesaplakâğıt parçası olmaktan kurtardı sonunda. Burıyle onu bunu ters yola sokmak büsbütün gün aranızdaysak, karşı karşıyaysak, bu, sibaşkadır. Bağışlanmaz olanı budur. zin başarınızın sonucudur. Dünyanın en uygar ülkelerinde bile az rastlanan bir olaydır bu. Tam bir yıl oldu Cumhuriyet'ten ayrılah. Okurun, gazetesine sahip çıkması. onu bir Son yazım 1 Ağustos 1971'de çıkmıştı. Hatırlauçuruma düsmekten kurtarması... Yarına. yayan olur mu bilmem, «Cumhuriyet Denilince» rınlara güven duyuyorsak, bundan biraz da. başlığını taşıyordu. «Cumhuriyet» Gazetesinin Aydın bir kamuoyunun varlığıncfan. Ergeç anlamını, önemini, yerini, değerini belirtmeye bu aydın gücünün her zorluğu yeneceğini, her çahşmıştım Durup dururken değildi elbet. engeli att edeceğini bilmekten... Bir gereği vardı bunu yazmanm. O günlerde Bir yıl geçti gitti işte. Daha nice yıllar ge. gazetenin başında birtakım bulutlar dolaşıçecek... özlediğimiz, geçen zamanın. geçireceyordu. Çıkar toplulukları, kara niyetli kişiler ğimiz zamanın yurt yararına olumlu işlerle, Cumhuriyet'in Kemalist devrimcüiğin öncüsü, atıhmlarla dolu olarak geçmesl... "Cumhuriçağdaş uygarhk ilkelerinin savunucusu 'kişiliyet". devrimci Türkiye'nin kurulmasında gücüğini çekemiyorlardı. Şu yoldan bu yoldan nti duyuran büyük etkenlerden biriydi. Yann«Cumhuriyet» i yıkmak. hiç değilse yozlaşki ileri. aydınlık Türkiye'nin kurulmasında da tırmak istiyorlarö*!. «Cumhuriyet Denilince» ' payı büyük olacak Hiç kuskunuz olnvsın bunadlı yazımda bu tehlıkeyi belirttim; şunlarl üzerine basa basa soylemekte j'arar gördüm: B M ilişkilerde,yeni düzen ÎKÎNCt DÜNYA r ^AVAŞININ.GEf!RDî6î, L «BLOKLAŞMAİ , SONA ERERKEN, SÜPER. DEVLETLER YENİ TUTUM TAKINIYOR; 'ARTIK DÜNYA. YENİ DENGE* UNSURLARI JtLE DEĞİ^tK ÜYGULAMALAR İÇÎNDEDİR ' k ' bildirmlştir. Sertlik ve yumuşaSElık bır arada. Kuzey Irlanda roeselesı tkı yü önce ıkridara gelen Muhafazak&r Heath hukumetine eskı iktıdarlardan rnıras kaimıştı Bundan da daha agır bır problem halını alan sendıkalarla «nlaşmazlığı nükümetin tcendısı yaratmıştır. Bu kavga sımdı ülkede olağanüstü hal Uânma Kadar varmıştır ve belki de Heatb nükümetini seçime girmeye zorlayarak dUsüreceKtır. Sendikaların kuvvetini hükümetin ktıçümsedigi anlaşılıyor Prof. Dr/ AHMET ŞÜKRÜ ESMER KIRIM ZİRVESİ Sekiz komünist Ulkesinin lıderleri, geçen hafta Kırım'da Brejnev'in yazlık evinde toplanmışlardır. Geçen yıl da boyle bır toplantı yapUrruş, fakat Romanya lideri CeaüBtfscu çafrıinramıstı. Bağımsız otış politrkssını soru aylarda MosKbva'ya ysttnlaştıran Ceausescu da bu delakı zırveye katılmıştır Batı Dogu ilişkilerindekı yumuşamanın Varşova Paktı ülkelen arasındaki davanışmayı olumsuz bıçimde etküetnemesı ve bu ülkelerdekl sert tutumlu lç pohtikaya karşı belıren mukavemetlen güçlendirmemesl tçin, yönetıcıier tedbır almayı düşünraektedirler. Çekoslovakya'da son haftalarda başlayan «temızleme» hareketlerı de bu bakundan değerlendırilmelıdır Sovyetlerin kendisinde de bu eğilımler belırmıştır. Kınra zırvesinde bunlar görüşülmüş, fakat verilen kararlar her zaman orduğu gibi gizli kalmışhr. • • • Kederli yüzler CİHAD BABAN aritayı yukandan aşağıya kıvıracak olursanız îstanbulumuzun Avrupa ve Asyanın müşterek merkezi ve baş şehri olduğunu göriirsünüz. Zahmete katlanır aynı haritayı enliliğine bükecek olursanız bu sefer bu guzel şehrin Afrika, Avrupa ve Asya'nın müşterek merkezinde kurulmuş oldugu gözünüzden kaçmaz. Eski Estonia Dışişleri Bakanı iken vatanı Sovyet Rusya tarafından zapt edildikten sonra Amerika dış işlerinde müşavirlik yapan Türk dostu Pusta, ileriye doğru dünya birligi hayalleri kurarken tstanbulu (Eurasie) ArrupaAsya ile (Eurafrique) AvrupaAfrika'nın merkezj olarak tasavvur etmisti. Dünyayı gezenler, ts tanbulu dünyadaki nadir guzellıkteki şshırlerle ölçerler, meselâ Rio ile HongKong ile.. Pakat bu zavallı tstanbul çok bakımsızdır. Rio'da karnaval zamanı bütün çehir halkı sambanın delirtici ritmi ile neşelenirken, Istanbul'da asık çehreli insanlann çoklugu dikkati çeker.. Bir yabancı dostum: Bir kere köprüden, bır kere de Galatasaray'dan Taksime kadar yürüyerek geçtim. Inanın hiç bir neşeli, güler yüzlü insana rast gelmedim. Sanki herkes cenaze merasiminden geliyormuş gibi kederli idi; demis ve •bunun nedenini sormuştu.. Bu uyarıdan sonra synı mUşahedeyi ben de yaptım, ve yabancı dostun vardığı yârgıya ulaştığım için bu müşahedeyi buraya, sizler de aynı tecrübeyi yapasınız, ve bu garnlı insanların derdini araştırasınız diye yazıyorum. Evet, İstanbul insanlan ile, göriinüşü ile. bmalannm derme çatmalığı, susuzlugu ve her şeyden kotüsü zevksiz mimarisi, bilgisiz ruhsuz inşaatı ile ve o zevksiz, bilgisiz inşaatın» yeşil ışık yakan sözde fen ve ilim adamlan dolayısiyle mutsuz bir şehirdır. Bir zamanlar selâtin camileri ile, rokoko tarz sarRylan ile dünyada göz dolduran bu şehir evvel Allah şimdi büyük bir köy ve yer yer mezbele haline geldi. Kurbağalıdere pislik kokar, bu koku Kalamış'a. Fenerbahçe'ye kadar yayüır, Ataköy pislik kokar, Yeuikule leş kokar, otobüslerde işkence içinde yolculuk edenler ter kokar, iki duvarın birleştiği her yer amoniak kokar. Bu şehirde halkın sere serpe gezeceği bir tek park yapmayı hiç bir Belediye Başkanı düşünmedi. Hiç Günden Güne HI bir 8emtte bir yuzme havuzu Vapan çıkmadı. onun için bir Pazar günü Tarabya'dan geçecek olursanız Boğaz yolunu, geleneğı çıplak gezmek ve ibadeti bırbiriyle ıtişmek olan büyük ve ilkel bir kabilenin istilâ etmiş olduğunu sanırsınız!.. Dört tarafı deniz olan lEtanbul'da kıyılar halkın emrinde bedava olacağına halktan para alınarak kanalizasyonun emrine tahsis edilmiş bulunuyor. Bütün bu satırlan sivnsinek konusuna gelmek için yazdım. Faydasız olduğunu bildiğimden niyetim İstanbul'un halinden şıkâyet etmek değildi. Amacım blrkaç satırla genel dertlere değindikten sonra sivrisineklerden bahsetmekti. Yeşilköy'de, Erenköy'de, Kumburgaz'da hatta şehrin içinde Esentepe'de bayanlar sivsinekierin tasallutundan bacaklarmı kurtarmak maksadiyle kollanna bacaklaruıa Şeltoks sıkıyorlar. Sayfiyeye gidenler cibınlik kullamyorlar, ayaklar, vücudun açık yerleri şerha şerha hun olmuş... Ağaçh yerlerde sivrisinek ordulannın bir de tatarcıklar taburlan var. Belediye ise hayrette: «Nereden çıkıyor bunlar?» diye soruyor ve ilâve ediyor «Bız sıvrisinete mücaaelesi yapıyöruz. Kuralalar mı? onlan daima kontrol ediyoruz.D Buna rağmen bu pislik' rezaleti de\am ediyorsa, derde bir deva bulunmayacak demektir. Ama bereket versin» ; i ş ö y l e degil. bakın sözüme tnim koyun. *': Bslediye vallaha da billâha da kıvınstfr^ îstanbul Mületvelali Resit Ülker ber derde" de va sanıldığı halde yalnız seçmenin ruhunu yelpazeleyen bir soru önergesi ile sıvrisineklerm topluma verdikleri zaran yüce meclise intıka! ettirdi. Şimdi şundan korkuyorum, buna kıza cak olan sivrisinekler, eşek anlan ıle ittıfa> ederek önergeye cevap vermesı gereken kisile rin dillerini sokmasm!.. Ama ben bi* eün hp ber alırsam ki, îstanbul'da haşarat mücadelesini bâşar ile yürütüyoruz!. tstanbul yakmda suya kavuşacak, şehn modern tesislere sahip oluyor plâj sulannda sağlık kontrolu vapılıyor gibi sözleri söyleyen lerin dilini eşek anlan sokmuş, bedenlerine de sivrisinekler pıke yapmıştır. sizi temın ede rim onİBra hiç acımajracağım!... belmiş ve bıınu, kasşUamak tçinrhükumet öskeri redbiyler almışnr. sıdıf1. En\cc Setlat': Eyalet yönetiroıne geçen martta davranışa ıten Mıar'ııv içinden elkoyduğu zaman Londra hükügelen baskılardır. Askerler, «Ne meti yumuşak blr politıka izlesavaş, ne barış» durumunun.sürüp yerek, banş kurmayı tasarlamışgitmesinden şikâyet etmekte idi Enver Se*at, Isfaü Ife girfştltı. Bu yumuşak poMtıka Protestan ler; Sedat bu duruma 1971 şonu ğı savaşU>«ne savaşı, ne de bave Katolik çogunluklan tarafınna kadar son vereceğirfl söylemij rışı görüşür» iken, Amerika, Vidan iyi karşılanmış ise de her ise de. Sovyetlerden umdugu jfar einam'da giriştigj savâsta, heriki toplum arasında ıfratçı azındımı koparamadığmdan sözünü Halde bu sirâlarda, hem satfaşıyerine getirememiştir. Anlatiığına yor, • hem de bsfnşı* görüşüyor. lık buna karşı çıkmış ve sonunda «trlanda Cumhuriyet Ordusu» göre, Nixon ile yapılan göruşme Hatt,â,biıi açık, öteki gizb .oltedhiş hareketlerını hızlandınnışlerde Sovyetlerin, îsran"i yenebîle mak' üzere iki çeşit barış görüştır. Bunnn üzerine hükümet sertcek silâhlan Mısır'a vermernek mesi snı\dürülmetftedir. Boğrusu life geri dönmüş ve tanklarla dotaahhüdüne giriştiklerini ^gren şiıdur ki, Vietnam'da savaşan natılan askerler. tedhişçılenn diğinden Şedat, Sovyet danışman Vietnamlılardır, Amerika asker yuvalarına girmiştir Bir yandan larını geri yollamıştır. * lerinin büyük klsmını çekmiş bu çatışma devam ederken, öte Böyle bir gelişme Sovyetterin ve, «üne'y Vietnam askerlerini yandan hükümet Kuzey trlanda' Ortadoğu politikası için ağır bjr 'havadan desteklemekte^ sivıl nın kadenni tâyin için gelecek darbedir, fakat Moskova . bunun halk üzerine de bomba yağdırsonbaharda ptebisit * , tki ^üper devletin bu tutum iki taraf arasında anlaşma "ile* vamaktg, su b»ntleriVıf yıkmakta, * lan ve Nixon'un daha önce rılan sonuç olduğunu ileri süresehirleri yakmaktâöır. Kuzey Çin% yaptıgı .gezı, uluslararası rek yenilgiyi gizlenjel? çabasındaVietnam'ı tfize g'etirmek için ilişkilerde yeni ayarlamalara yol dır. Iddiaya göre «Janışmanlar, böyle bir savas devam ederken, kçmıştır. Çin ; Halk Cumhuriye Mısır'da görevlerini yerine getirParis'te açık İe gteü görüsmeti, üçüncü bır feüpeı devlet o dıklerinden geri alınftuşlardır. ler de sürdürülüyor. Geçen haflarak flfeljrmektedir, Asya'da ö Ote yandan Mısır'ın da İsrail kav ta açık* görüşmelerin153 üncüsü, nemli rol oynadıgı gibi, parma gasında daha zayıf bir duruma Merhum ,MImar Kemâlettin beyin ve merhume Behıre hanı,gizli görüşmelerırt de 15 Incisi gını Ortadoğuya da uzatmıştır. düşmüş olduğu şüphe götürmez. mm kızı, merhum Mimar Sinan Mhnaroğlu'nun ve tlhan MiTapılmış, fakat Kuza^ Vietnâro Amerikadan uzaklaşan Japonya, Bunu sezen israil BaşbSkanı Golmaroğlu'nun kard^şi, Osmanlı Bankası Müdürlerınden CemaJ daha önce ilen> sürdüğü 7madÇin ve. Sovyetlerie' ilişkilenrıı da Meir, Mısır'a ikili görüşme tekTunçelli'nin sevgili ve kıvmetli eşi • delik, Nixon da 8. Mayıs'ta lleri ' ^üzeltmek teşebbüsUne geçmış lifinde bulunmuş ise de Şedat sürdüğü 4 maddelik plânda ditır. Askeri anlamda defilse de bunu reddetmiştir. ren,d1kleyinden, sonuç elde* ediJaponya, şımdiden ekonomık lememiştır. Aradakj far^, Güanlamda bır süper • devlet sayılabilır. Batı Avfupa ise, ekoney Vietnarrî'ın eeftcektekl reebediyete intikal elmlştir. 'nomi ve ticaret alanında Amejımi ile ilgilidir. •Nixon"un plânı ğ Bağımsızhklarına kavuşalı Arap 5 İ m d i iktidarda olan bMkla Van rik^ı, Sovyetler ve Japonyayı da Cenazesi 6 Ağustos 1972 Pazar günü fbugun) öğle namazını geride bırakan bir süper dev lar birlik kurmak özlemi içinder Tiyö rejiminı sürdürmeyi, Kumüteakip Şîsli Camiinden kaldırılarak ebedi istirahatgâhma tevdi edilecektfr. let olmuştur. Geçen hafta Or dirler. Şimdiye kadar bir çok de zey. Vietnam plânı ise, .. Sleride tak Pazar ıle EFTA (Avrupa nemeler yapılmış, hattâ bazılan. Kuzey İle birleşebilecei bir koAllah rahmet eylesin. Serbest Ticaret Bölgesı) arala denemeden de ileri giderek ger alisyonun kurulmasını öngörE Ş I rmda işbirliği kuran anlaşmayı çekleştirilmiş ise de birleşrne u mektedir. Bu nedenle anlaçmak ımzalamışlardır. Bu ımza ile, zun sürmemiştir. Bunun bir örne mimkün olmuvor Mısır'ın Suriye kurulan Tlparet Bırliğınin 1970 ği", 1958 yılında Cumhuriyet 5663 Birleşik Arap yılındaki • ticstretı, 133 milyar ile birleşmesi ve kurulması idi. dolar ıken Amerika"nın aynı yıl Cumhuriyetinin içında ticaretf 43 milyardan iba Suriye 19^1'de birlikten ayrıldı. retti. Amerika'nın mali ve ikt: Bir yü kadar önce de Mısu*. Susadl nüfuzundan. kurtulan Batı riye Ve "Libya ile birleşerek gerAmerika'da 7 Kasım'da BaşAvrupa'nın,, siyasî nüfuzundan, çek bir Federasyon kurmuşlardı. da kurtulması eğılımı hızla ge Libya Lideri Kaddafi bunu yer kan, Baskan Yardımcısı. Senato Eski gazeteci. Tekel Saüş ve Grup Müdürü lişmektedir. Bu eğilimin önder terli görmediğinden, Mısıı;'la Lib üyelerinin üçte biri ve Temsilcaler Meclisı üyelerinin tıimü ya'nm birleşmelerini 5 ay önce liğini yapan Fransa'nın BaşRanı Pompidou, geçen hafta İlal Sedat'a teklif etm1| ve geçen gün (435) için seçim yapılacaktır S e . ya'ya giderek Başbakan Andre iki lider arasında yapılan toplan çim günü yaklaştıkça kampanotti ile yaptığı görüşmeler sıra tıda iki ülkenin birleşmesine ka ya da sertieşmektedir • Ge,çen ay sında bu kontıyu da ele almış rar verilmiştir.* Verilen karara Miami'de toplanan Dembkrat göre. kurulacak komisyonlar. bir Pa¥ti Kongresı. Başkân^ adaylıtır, : leşme sorununun her yönünü ğına Senatör McGovem'i Yarvefatının 4O'ıîıcı*günu o'.an 8 8.1912 Salı günü lyarın" ıkindi naSenatör •Thomas 1973 yılı Eylül'üne kadar inceleyip dımcılığa da mazını rfnüteakip Şişli Camiinde. aziz ruhunu taziz için Nusret bir rapor hazırlayacaklar ve bir Eagleton'u seçmişti Bu ayjprl', > Yeşilçay, Kâni Karaca. Mahmut Hataylı. Zeki Altm, Ali Gürses, toplanacak Cumhuriyet leşme gerçekleştirilecektir. Bu inde ^Hüseyin Top, Kemal Tezergil, Mehmet Karacan tarafından okuKongresj de NixonUı Hefaki birleşme girişimi. şimdiye Partisi nacak THevlidi Serif e dost akraba ve arzu edenlerin teşrifleri Başkan ve Bpiro Agnew'yu d • a kadar yaoılanlardan da çok daha rica olunur. ." Yardımcî adaylığına seçecektir! • • • Eşi: SENtHA BARLAS. Bu yeni ajtârlamanın en be zordur. Fakat, 1973 Eylül'üne kaFakat Demokrat Partinin Baslırli orneği istedıği silâhlan ver dar daha çok vakit vardır ve raBARLAS ve SÖZEN AFLEl.ERt kan Yardımcısı adavtığına seçilmediği gerekçesiyle Mısır'ın Sov r>or ha7ir1anrİ!öırıHa Sedat ve KaH«likten sonra Şenatör Eagietori* un belki de fafla alkol'kulla'nma Reklâmcılık: 1751 5»S4 sonucunda kafasmdan hast^landığı ve üç defa psikiyatrik teda" vi görduğü anla^ılmışttr ' Başkan Yardımeısının görevi 5neTn Iı değılse de. Baskanın ölümü halinde cumhurbaşkanı olaca|ın' dan. Eagleton adavlıktan uzaklastırılmıştır Böyle bir olav AUzun zamandır taşıdığım oiı rahatsızlığı yerınde teşhis menka'nın tarihinde ilk defa ve yaptığı çok tfıkkatl] bır cerrahl müdahale üe kısa zamanda Otobus reTfninaiınde 488.778,58 lıra Keşil beöellı Ihata görülmektedir ve McGovern'in tamamıyle bertaraf ederek beni tekrar rahata kavusturan duvan yaptınlacaktır. İhalesj 21^.1972 Pazartesı saat y.30 Nixon karşısında^ aslında pek BeyoSIu Belediye Hastanesı 1 Harıciye Servisı Şefi da Belediye Encümenınde kapslı zart usulıyledıı Muvakkat kuvvetli olmavan. sansını daha Sayin Prof Dr. temınatı 23.301,1} lındır Taliplenn en az keşıl bedelı ka. da zayiflatmıştır dar benzer! bir lş) yaptığına daır resml belge asıl'annı dılekçelerine eklıyerek 16 8.197i Carşamba günü mesal saatı sonuna kadar Belediveye müracaatla veterlik belgesı alarak ğş Sovyetler, Kuzey Vietnam'ı destekler görünüyor, fakat Ameri''ka tarafından bombardıman edilmesine ve limanlannın abluka altına aluımasına ses çıkarmıyor. Mısır'a ise, tsrail ile eşıt şartlar altında savaşabilmesi için istedigi silâhları vermiyor. Moskova, Amerika ile ticari ilişkilerinin ve teknik alanda kendisine yararlı olan işbirliğinin geliştirilmesine bakıyor. Amerika Ticaret Bakanı, geçen hafta Brejnev* ile Rörüsmüstür. ^C C tutumlarını da VİETNAM SAVAŞI AYARLAI^ALAR ' V EFA T YENİ ARAP BİRLİÖİ Mehlika Cenıal TÜIMÇELÜ AMERİKA'DA SEÇİMLER MEVLIT RIZA BARLAS'ın MISIR VE SOVYETLER , Kayseri Belediye ^ "Başkanlığından f TEŞEKKÜR İNGİLTERE'NİN usulüne uy^un öazırlavacaklan teklıl mektuplannı ıhaleden bır saat evvelıne Kadar Encümene vermeleri Keşıt ve şartnamenm Fen tslertnde görülecegı ılân olunur Posta gecıkTielerı dikkate alınmaz BAŞAĞRILARI* HAYRİ SEYLAN'a ' , ERUÜL BA!>ARA.N Ingiltere son haftalaf içinde «Avrupa'nın hasta adamı» görüntüsündedir. Irlanda'da tedhısçı «Irlanda Cumhuriyet Ordusu (Basın ı 19261/5652) Örgütü» faaliyetine yeni Jıız ver en derip mınnet ve teşekkürlerımi sunarım .' (Cumhuriyet . 5662)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear