Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 17 Ağustos 1972 Dünyada Bugün Dış haberler Dış basmdan Pekin, Amerika'ya yaptığı ihtarlara son verdi DIŞ HABERLER SERVtSl TOKYO Pekin'in Amerikaya vermeyi alışkanlık haline getirdiği ihtarlara nihayet son verdiği gözlemciler tarafmdan açıklanmış tır. GSzlemcilerin açıklamasına göre, Pekin 1958 yılından 1971 yılına kadar olan dönemde Amerikaya 500 defa «ciddî ihtarda» bulunmuş ve Amerikadan askerî tah riklerden kaçınmasmı istemiştir. Oysa geçen Noel'den beri ÇinKlerin bu tür ihtarlar vermekten kaçındıkları ve Amerikaya karşı tutumlannın yumuşadığı görülmektedir. Hindistan 25 yaşında aman, kıyısı olmayan bir nehirdir» şeklindekl özdeyişi belki hatırlarsınız... Ama, geçen salı günü 25 inci bafeunsızlık yıldönümlerini kutlayan Hintlüerden daha iyi kimse anlayamaz bu sözü... G«rçekten de, geride kalan yırmibeş yıllık zaman süresi, beraberinde herşeyi sürükleyerek akmış ve 1970 lere bambaşka oır Hindistan getirmiştir. 1947 yılmda Ingiliz hâkimiyeti sona ertiigl zaman, yanm milyarlık tilkede 100 bin yüksek tahsilli insan vardı. Bu gün ise sadece Üniversite ögrencilerinin sayısı 3 milyon; üstelik bunlann önemli bir kısmını geçmisin parya çocuklan meydana getiriyor. Fakat zaman sadece eğitımde değıstirmedi Hindistan'ı .. Kuvvete başvurmanın en büyük düşmam Gandi'ydi.. Tarafsızlar blokunun basta gelen önderlerinden bin ise Nehnı'ydu .. Şimdi, onlann ülkesi Hindistan, dünyanın dördüncü en büyük ordusuna ve beşinci en geniş hava kuvvetlerine sahip. . Bu eski tilkenin 25 yıllık yeni tarlbinde de üç savaş var; birisi Çin'le, ikisi de Pakistania yapılmış!.. Başbakan Bayan Gandi, Hindıstan'ın 25 yılda elde ettiği başanlan sıralamak isterken bir türlü karar verememlş... önce «beslenme sonınunu çözdük» diye başlamış söze; hemen arkasından da «hayır, nayır» demiş, «en bnemli başanmız özgür bir demokratik Ulke olarak ayakta kalabilmemizdir.» Fakat dünyanın ikinci en kalabalık ülkesinin başbakanı, yine de tatmin olmamış ki kendi sözleriyle, konuyu biraz daha açmış: «Kendi kendine dayanır hale eelmekle şekillenen ekonomik özgürlük ve halkınıızın günlük yaşantısmın kalkındırılması gibi sorunlanmız var. Daha btınlan çozümleyemedik » Acaba, Bayan Gandi'nin bağımsıılığı kutlarken tutruğu yol, devlet yöneticileri için daha mı olumlu? Yöneticiler, yapüklartndan çok yapamadıklannı sıralasalar, beİM de istikbâl daha aydlnlık görülür. Hindistan, bütün az gelişmiş üikelerle aynı derde sahip. Sermave birikimi yeterll değil 1950 lerde, milH hasılasının yüzde 8,5 unu yatınmlara avırırken, bu oran 196364 te yüzde 15 e çıkmış. Fakat şimdi yatınm hacmi, 1P50 lerin oranına düşmüş yeniden. Endüstriyel üretimdekl yıllık vtizde 12 lik artış da, geçen yıl yürde 2,2 ye inmis. Simdi Hindistan, çağdaş teknoloiinin Rünlük hayata getirdiğl her çesit araç ve gereci yapabilivor Nükleer enerji kısmen tttk«time dönmüş: silâhlı kuvvetleri Hind malı uçak ve tank kulAncak, öylesine büyük problemleri olan bir ülke ki Hindistan, bir tanest çözümlenirken on tane yenisi çıkıyor ortaya. Araya bir de savaş kanştı mı, ne mali denge kahyor. ne de sürekli yatınm artışı Yine de, 25 inci yılda vanlan nokta çok önemli: hele aynı gün ve aynı tarihte bafeımsızlık yuluna çıkan Pakistan' la mukayese edilirse, işin büyük liı*u daha iyi anlasılır Ülkesinin bir bölümü kaybolduktan sonra başa gelen Pakistan Devlet Başkanı' Butto, bağımsızlık yıldönümünü Bayan Gandi gibi mutluluk içinde kutlayamamaktadır. O'nun ana görevi, eeçmişte yamlmalan ihmâl edilen ve bu yüzden de Pakistan'ın bütünlüğüne mâl olan temel reformlara. hiç olmazsa şimdi baslamsktır. Fakat Butto'yu hâ'.â Bançladeş'in tcopusu uğraştmyor. Sımla'da Bayan Gandi ile masaya oturduğu zatnan, sade 3engal'i değil Keşmir'i de verdığini ileri sürüyorlar. Ve bu nazik hava içinde, Pakisten'ın askeri yönetimler yüzünden bir türlü alışarnadığı demokrasiyi oturtmaya ç?'tşıyor Butto . Kısaeası Hind yarımadasındafci ikı devlet, 26 ncı yıllarına ayn avrı havalar içinde girmektelcr. Fakat yine Bayan Gandi'nin bir sözünü alarak bitirelim yazıyı. İkisi için de aynı ölçüde değerli bir söz bu. «Bağımsızlık ne deniz aşın tilkelerden gelen bir hediye, ne de göklerden inen bir büyüdür. Bağımsızlık, kendisi için savaşüması gerek^n bir kavramdır.» Bu sayaşm 25 yıl önce bitmediğini, iki ülke de biliyorlar şimdi.. SaygorVda Tiyö'nün kaderi görüşülüyor ; • îran'da durum ahran'da karanlık bastıktan sonra, ister yabancı lster yerli hiç kimsenin, ışıklarla aydmlatılmış olan «Şahyad» anıtına yaklaşmasına imkân yoktur. Iran Şahı için dikilen bu anıta karanlık bastıktan sonra yaklaşmak isteyenler, polis tarafından durdurulur. Pohsin korkıısu, anıta bomba atümaadır Şehrin, önemli anıtların veya binalann bulunduğu semtlerinde, polisin bu davracışma sık sık rastlanır Gece serinliği bastıktan sonra binlerce Tahranlı şehnn genis caddelerinde ve bazı parklannda gezintiye çıkarlar. Fakir olup ta, bir CocaCola veya SevenUp satın alamıyanlar. sokak satıcılanndan bir bardak su alabilirler. Ancak bu takdirde/ normal fiat olan 1 Riyal yerine 2 Riyal ödemek zorundadırlar. Sebebini sorduğunuz zaman, satıcı size. ücretin yansının polise gittiğini çekinmeden söyler. f « WASHİNGTON, (ajı. • ÜJ.1.) Başkan Naon'un özel danışmanı Henry Kissinger'in Saygon'a ptmesi, Güney Vietnam başkentinde bomba etkisi yapmış ve Saygon yöneticileri arasında büyük bir heyecan, hatta endişe yaratmıştır. Guney Vietnamlı yöneticileri en fazla endişelendiren husus, Paristeki görüşmeler sırasmda ABD ile Kuzey Vietnam arasında gizli bir anlaşmaya vanlmış olması ihtimalidir. Gerçekten de şayet taraflar arasında böyle bir anlaşma yapılmışsa, bu Güney Vietnamlı yöneticilerin tasfiyesi anlamına gelecektir. Hatırlanacağı üzere, 1 Ağustos'ta yapmış olduğu konuşmada Güney Vietnam Devlet iıaşkanı Van Tiyö, ABD ile Kuzey Vietnam'ın anlaşarak bir ateşkese gitmelerinin kendileri için felâket olacağım ve böyle tek yanlı bir ateşkesi kesinlikle kabul etmiyeceklerini söylemişti Van Tiyö aynı konuşmasında, ABD'nin Kuzey Vietnam'ı daha 78 ay süre ile bombalamağa devam etmesini ve ateşkes yapüacaksa bunun bütün Çin Hmdi'de yapılmasını istemişti. Van Tıyö'ye göre, savaş bütün Çin Hindinde durdurulmadığı takdirde, komünistler bütün bölgede yarı klâsik ve yan gerilla tipi savaşlannı sürdürmeğe devam edeceklerdir. • Kimi yorumculara göre Kissinger'in ziyareti bir seçim taktiği. Bazılarına göre ise Tiyö tasfiye edilecek... bulunan Vietnam görüşmelerinin açıldıgı umudunu uyandırmıştır. Ancak Kissinger'in Saygon'a gittiğini haber veren Beyaz Saray basın sözcüsü Ronald Ziegler, görüşmelerin umut verici bir şekilde ı!erlediği' yolunda herhangi bir imada bulunmamıştır. Ziegler, Kissinger'in Van Tiyö ile yaptığı görüşmelerde, Paris barış görüşmeleri de dahıl olmak üzere Vietnam sorununun enine boyuna müzakere edilmesi için Başkan Nbton'dan kesin talimat aldıgını bildirmiştir. RÜŞVET HASTALIĞI Duc Tho'nun demeci Öte yandan Hanoi'ye hareket etmek üzere Paris'ten ayrılan barış görüşmelcrnıdeki Kuzey Vietnam temsilcisi Duc Tho, (ülkesine yapacağı ziyaretinyanlış yorumlara yol açmamasını istemıştir. Pazartesi günü Paris'te Başkan Nixon'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger ile gizli bir görüşme yapan Tho, Sovyet Havayolları Aeroflot'a ait bir uçakla Paris'ten aynlmıştır. Tho'nun once Moskova, daha sonra da Pekin'e uğraması beklenmektedir. Tho, Paris'in Le Bourget Havaalanından ayrdmadan önce, gazetecilerle yaptıjp konuşmada ziyareti hakkında yâpılan yorumların genellikle doğru olmadığını ve gerçeklerden uzaklaşıldığmı bildirmiş ve özetle şöyle konuşmuştur: •Bngünkü yolculuğum da her zamanki gidiş . gelişlerimden farklı bir amaç taşımıyor. Bildiğiniz gibi, ben burada bir süre kalır. sonra da Hanoi'ye dönerim.» İlk ciddi ihtat Pekin'in ilk ciddî Uıtan», daha önce belirtüdiği gibi 1958 yılında yapılmış ve o tarihte Pekin Radyosunda konuşan Çin Dışişleri Ba kanlığı sözcüsü, Amerikan savaş gemileriyle uçaklannın çevrede tahrikçi hareketlerde bulunduklarını ileri sürmüştü. Gene 1958 ile 1971 yılları arasındaki dönemde, Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilileri 31 Amerikan uçağının düşürüldüğünü iddia etmişler, bu uçaklardan 20'sinin püotsuz keşif uçaklan oldugunu ileri sürmüşlerdi. Pekin'in ihtarlan 1960ların sonfenna doğru artmağa başlamıştı. 1969 yılında Pekin Amerikaya 7 ih tar, 1970 yılmda ise 6 ihtar vernüşti. 197L yılında, Vietnam savaşımn kız'ışması nedeniyle bunlann sayısı 16'ya yükselmişti. Geçen 25 aralık tarihinden sonra da iht»r'qrın sonıı gelmişti. ÖRGÜTLER tran son yıllarda san*6rtleşme konusunda ' büyük hamleler yapmış bir ülkedir. Ancak diğer ülkelerde çok daha ucuza mal olacak sınai tesislerin bir çoğu, Iran'da çok daha pahalıya tamamlanabümiştir. Bunu tranlı bir sanayiciye sorduğunuz zaman, size rahatlıkla riisvet mekanızmasının her şeyi pahalüaştırdığmı söyler. Orta Doğu ülkelerinde alışılmış, hem de çok alışılmış bir şeydir rüşvet. İran ise bu ülkelerden çoğundan üeride vo gelişmekte oian bir ülke olduğu halde. bu dertten kendini kurtaramamış ve şimdiye kadar yapılan mücadeleler büyük ölçüde'sonuçsuz kalmıştır. Bu konuda venilgiyi kabullenen bazı tranlı yetkililer ise, her şeyin zamanla düzeleceğini ve Iran'm büyük güce sahip ekonomisinin, basit rüşvet olaylan ile sarsılmıyacağını söylemebtFdirler Bo arada tran'ın, artık dış dünyada da anlaşümağa başlıyan önemli bir sonınuna değmmek yerinde olur. Gerillalar sorunudur bu sorua Gerillalar ülkeyl lçinden tehdit etmekte, alınan sert tfdbirlere rağmen varlıklannı hissetürmektedirler. Resml makamlara göre, bunlar İnsan hayatına defer venniyen ve îran'ı çökertmeğe çalışan az sayıda bir grup vatan hainidir. Ancak cetUlalann zaman zaman sağladıklan basanlar, halkın bir kesiminin »bunlara hayranlık duymasına yolaçmaktadır. Bu ise resml makamlann görevini güçleştiren bir etkendir. Gerillalar İran'da hemen her hedefe saldırmaktadırlar. Bunlar arasında fakir polis memurlan, resml yerlerde nöbette bulunan askerler ve diğer görevlüer de bulunmaktadır. Tabii sınal kuruluşlara, anıtlara, binalara karşı girişilen saldınlan da bunlar arasında saymak doğru olur. tran Şahı bir süre önce yaptığı bir açıklamada, Iran'daki gerilla hareketinin uluslararası Marksist kuruluşlann desteğinden yararlandığım söylemiş, amacın diğer bir çok ülke gibi tran'ı da çökertmek oldugunu ileri sürmüştü. Waşhington'da Öte yandan Güney Vietnam muhalefet çevreleri, belki de biraz zamansız olarak, Kissinger'in bu gelişinin, Van Tiyö'nün «4pdi?i» demek oldugunu açıkça söylemekten kaçınmamaktadular. Guney Vietnam hükümet çevrelerini endiçelendiren bir diğer husus ise, Kissinger'in Saygon'a yaptığı bu beklemnedik ziyaretin yanı sıra, Le Duc Tho'nun aniden Hanoi'ye gitmeye karar vermesidir. Washington'daki siyasî çevreler de uzun süredir çıkmazda SALT için yeni daimî merkez olarak Cenevre seçildi DIŞ HABERLER SERVİSt WASHtNGTON Amerıka Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birligi'nin, SALT (stratejik »ilâhların gımrlandınlması) goruşmelerinin bundan sonraki r4unduna Ekim ayında Cenevre' de başlıyacakları Amerikalı yet. kililer tarafından açıklanmıştır Bilindiği üzere bundan önce, iki ülkenin görüşmelere katılan delegeleri Helsınki ile Viyaııa arasında gidip geliyorlar ve her toplantıyı bu iki şehirden birinde yapıyorlardı. Amerikalı yetkililer şimdi bu usulcfen vazgeçildiğini ve devamlı toplantı yeri olarak Cenevre'nin seçil diğini söylemişlerdir. SALT2 diye anılan ikinci raund görüşmeler için Cenevre'nın daimi merkez seçilmesinde çeşitli etkenler rol oynamıştır. Bunlann başında, iki ülkenin sa. yüan bir hayli olan delegasyonlannın Viyana ile Helsinki arasında gidip gelmelerinin yarattığı zorluk gelmektedir. Diğer taraftan Amerikahlar Helsinki' yi fazla soğuk, Ruslar da Viyarna'yı fazla sıcak bultfuklarından, bu iki şehirden birinin dai mî toplantı merkeri olarak seçilmesine karşı çıkmışlardır Özellikle Ruslar, Viyana'da yaz aylarının sıcak geçişinden yakınmışlar ve bazı Sovyet delegelerinin sıcaktan kalp krizi ge. çirdiklerini söylemişlerdir. Bir Arjantin ııçağını Şilt'ye kaçıran tedhisciler teslim oldıı HEPSİ ŞAHA KARŞI ısaca. SAMİAGO, Şfll (a.a. UPI) # SAHTE DOLARLAR Arjantin'deki Trelaw'deki RowDubrovnik polisi önceki gün öson cezaevinde dün bir isnemli sayıda sahte 100 dolarlıkyan çıkmış ve hapishaneyi ele lar ele geçirmiştir. Tanyug A». geçirip gardiyanlan rehine alan jansının bildirdiğine göre, sahte tutuklular, hapishaneden çıkadolarian, aynı gün «Tintoreto» rak Trelaw havaalanına gitmısadlı ttalyan feribotn ile Dubler ve burada bir yolcu uçağma rovnik'e gtlen dört yolcn getirel koyarak, ŞUl'nin Santiagu mişlerdir. Yolculardan dördü de şehrine inmişlerdir. tntuklanmışlardır. Ajans, bn yol Ancak tedbişçiler Santıago' culann kimlikJerini vennemekda Şili polisine teslim olmus te, yalnız içlerinden birinin sahlardır. te bir ttalyan pasaportu taşıyan îyı haber alan çevrelerden bir Tagoslav oldagnnu belirtedinilen bilgiye göre, hapishamektedir. nedeki ayaklanmayı ve Tre!aw * • TBAFtK KAZASI ı E t . havaalanmın ele geçirilmesi olayını düzenleyenler aşın soletı 3 Hvator'un Feru sınınna yakın Del örgüte mensupturlar. Bu örgüt Oro ilinde ğnceki gece meyo*ana gelen bir trafik kazasında 31 ler, Marksist eğihmli «İhtilâlci kişi ölmüş, 15 kişi de yaralan. silâhlı kuvv^tler», Milliyetçi Kamıştır. Kaza, Penas ile Protovetolik «Pntoneroe» ve Troçkıst lo kentlen arasında yer alan ve «Halk ihtilâl ordusu»dur. «Şeytan Dönemec» adı verilen Hava korsanları Santiago'da yerde bir yolcu otobüsünün 150 bir polis otobüsü ile polis mermetre derinliğindeki uçuruma keztne götürülmüştür. , düşmesi sonunda meydana gelİyi habef aian kaynaklara gömıştır. Kazanın nedeni, frenlere, Şilı Cumhurbaşkanı Salvarin patlaması üzerine sürücünün dor Allende, Arjantin Cumhuraraca hâkim olamamasıdır. Yolbaşkanı Lanusse ile yaptığı teculardan bazıları otobüsun penlefon konuşması sırasında «Dev cerelerinden dışan fırlamış, ba. letler hukuku kuraUarına saygı zıları da uçurumun dibinde ptogösterileceğini» vaad etmıştir. büsün altmda kalarak ezilniışPeron, yıl sonundan lerdır. tran'daki genlla gruplannın bazılarının İrak'tan ve Füistinli gerilla örgütlerinden destek sağladıklan bir gerçektir. Ancak bunların büyük bir kısmı, İranhlığın tipik özelliklerini d» taşımaktadırlar. Başbakan Musaddık'ın millileştirmelerle dünya kamuoyunu altüst ettigi günlerde, tran'm aşın sağ ve sohı bir bayrak altmda Şah'a karşı birleşmişlerdi. Şimdi de tran'da aynı şey olmakta, en aşın sağ örgütlerden en aşın sol örgütlers kadar çeşitli kuruhışlar Şah'a karşı bir bayrak altmda birleşmektedirler. Bunlann içinde «Devrim Fırtınası» adını taşıyan aşın sol örgüt gibi, «özgörlüK Savaşçılan» adıru taşıyan aşın sağcı örgüt de vardır ve bunlar. aradaki bütün görüş aynlıklarma rağmen işbirliği yapmakta, birbirlerine yardımcı ounaktadırlar. tran halkının genel olarak bugün bir çok seye sahip olduğu, rahatladığı bir gerçektir. Ancak gerilla Brgütleri, haklı bir tatminsizliğin işaretleri olarak ortada durmaktadırlar ve bunlann da birer gerçek olduğu bilinmektedir. Sadece Tahran'da yapılacak bir gezintl, bu şehirde iki Tahran bulundugunu göstermeğe yeterlidir: ZengiiJerin Tahran"ı ve fakirlerin Tahran'u Bu iki Tahran arasındaki farklıhklar azalmamıştır ve bunu azaltmak için yapılan çalışmalar sonuçsuz kalmaktadır. Bugünkü tran'da durumu şöyle özetlemek mümkündür: tran'da, yı 1lardan beri Şah'ıo başkanlığında yürütülen çalışmalar sonucu halkın hayat seviyesl yükselmeğe başlamıştır. Ancak bütün bu çalışmalara rağmen fakirler daha ağır bir tempo ile zenginleşmekte, buna karşıük zengmlerin renginieşme hızı daha artmış bulunmaktadir. Bu ikJ' hvf arasfnda bir1 denge kurulabilirse, îran Şahının başlattığı «Beyaz Devrim» bir sonuç verebilir. Gerilla örgütlerine karşı girişilen mücadele daha sertleşir de, tranlı yetkililer bütün enerjilerlni bu yolda tüketir ve daha sert baskı tedbirlerine giderlerse, o zaman tran çok şey kaybedecek ve ülke bir kısır döngü lçine girecektir. İranlı yetkililer buna bir çıkış yolu bulmak zorundadırlar. The Guardian Dünya petrol üretimi günde L5 milyon varil arttı CARACAS, (aa) Venezuela Yakıt ve Madenler Bakanlığı dünya petrol üreüminin 1972'nin Uk 4 ayı içinde günde 1.440 varil arttığını açıklamıştır. Aynı açıklamada, dünya ülkelerinin şubat nisan 1972 aylan arasında üretmiş olduklan petrolün günde ortalama 49.819.000 varil oldugunu ve bunun % 52'smin pet rol ihraç eden ülkeler (OPEO teş kilâtı üyeleri tarafından üreti}diğl kaydedilmektedir. Bahr Kohl görüşmeleri dün başladı BERLtN, CA.F.P.) Federal Almanya Devlet Bakanı Egon Bahr ve Doğu Almanya Devlet Bakanı Michael Kohl iki Almanya arasmda temel bir antlaşma imzalanması yolundaki ilk resmi göriişmelerini dün sabah Doğu Ber lin'de yapmışlardır. İki devlet heyetleri, bu konuda daha once dört görüşme yapmışlar ve Federal Almanya bu görüşmeleri «Ön temaslar» olarak nitelemişti. Egon Bahr'ın Federal Almanya Bakanlar Kuruluna verdiği bir rapor üzerine, Almanlararası ilişkilerle ilgüi temel so runlarda görüşmelere başlanmasına karar verilmişti. Federal Almanya Devlet Bakanı önceki akşam Batı Berlin'e ge lisinde verdiği* bir demeçte görüşmelerin muhakkak ki güç ola cağını ve Michael Kohl ile kendisinin sorunları çok sakin bir hava içinde ele alraak niyetinde olduklarını söylemiştir. önce Arjantin'de bekleniyor Büyük aşk fAmerikan karikatürü) MADRtD, (a.a.) Sürgündeki eski Arjantin Cumhurbaşkanı Juan Domingo Peron'un ileri gelen taraftarlan 76 yaşındaki siyaset *damının ülkesine dönmesine ilişkin hazırlıklir yapmak üzere Arjantin'e hareket etmişlerdir. Peron'un Arjantin'dâki baş teno silcisi sayılan Hector Campora eski Cumhurbaşkanının yıl sonundan önce «Cumhurbaşkanı seçimi kampanyası sırasında» ülkesine dönmesinin beklendiğini söylemiştir. < • Mısır'da Ulusal Birliği Koruma Kanunıı kabul edildı KAHtRE, (a.a.) Mısır Halk Meclısi (parlament'o), önceki geceki olaganüstü toplantısmda beş saat süren hararetli tartışmalardan sonra «Ulusal birliğin korunması kanunu»nu kabul etmıştir. Yeni kanun ülkedeki tek siSosyayasi örgüt olan Arap list Birliğinin dışında siyasi gruplar ya da partiler meydana getirilemeyeceğini belirterek «tı lusal birliğe zararlı hareketlerde bulunanların» müebbed hapis cezasına çarptırılmasuu öngörmektedir. Meclisteki görüşmelerde ulusal birliğe zarar verenlerin idam cezasına çarptınlmalarını isteyenler de çıkmış ancak tartışma sonucunda müebbed hapis üzerinde oy birlıği ile karara varümıştır. Yeni kanun düşmanJa ışbirliği yaparak hükümeti devirmek ıçın zor kullananlara, savaş sırasında silâhlı kuvvetlerle ilgüi asılsız söylentüer yayanlara ve Müslümanlarla Hıristiyanlann arasım açmak için çaba narcayanlara ve devletın güvenliğiyle ılgilı bilgüeri açıklayanlara uygulanacaktır. # KANADA BİRLİĞt Ottawa'dan bildirildiğine göre, Bir. lesmiş Milletler Kıbns Banş Gücünün emrinde bulnnan Lord Strathcona Süvari Alayının yerini, Ekim ayında Prenses Patricia Hafif Piyade Tabnrn alacaktır. # İSRAİL UÇAKLARI Fi•listin haber ajansı «Vefa» nın bıldirdiğine göre, «Skyhawk. tı. pı iki îsrail uçağı dün öğleyin Güney Lübnan'daki Erkub ile Nebatiye üzerinde yanm dakika uçmuşlardır. Ajans ayrıca oğleden sonra da «Phantom» tipi bir îsrail uçağının yine aynı bölge üzerinde uçtuğunu bildirmektedir. ^ABD'nin Basra Körfezinde filo tutması gereksiz,, WASHİNGTON, (UPI) Eski bir Amerikan diplomatı, Amerika'nın Basra körfezinde filo bulundurması yerine deniz gücünü daha iyi bir şekilde başka yerlerde gösterebilecegini bü dinniştir. Eski Tahran Başkonsolosu Lee Dinsmora temsılciler meclisi dışişleri altkomisyonunda yaptığı konuşmasında göstenşü bir Amerikan deniz gücünün, Sovyet deniz gücünü bir «mıtnatıs» gibi kendine çekeceğıni söylemiştir. Dtnsmore bu konuda özetle şunlan söylemıştır: «Amerika'nın belirli yerlerde gösterişli bir deniz gncn bulundurması, özellikle Basra körfezinde filosunun bulunması, Sovyetlerin derhal oraya büvük bir filo göndermelerine yol açmaktadır Savunma yetkililcrinin bu konuya dikkatle eğilıııelerini isterim.» Suudi Arabistan önde Açıklamada, dünyada ve OPEC ülkeleri arasmda en fazla petrol üreten ülkenin Suudi Arabistan olduğu da açıklanmakta ve bü ülkenin günlük petrol üretiminin 5.710.000 varil olduğu belirtilmekte'dir. Suudi Arabistan'ın ürettiği petrol, geçen yıldan bu yıla günde 1J48.000 varil artmıstır. Üretimde ikinciliği tran elmde bulundurmakta ve günde 4 760.000 varil petrol üretmektedir. Ancak üç gün önce Batıh petrol şirketleri ile tran Ulusal Petrol Şirketi arasmda vanlan gizli anlaşmaya gpre, tran'ın petrol üretimi, kısa süre içinde iki katma çıkanlacakbr. Bu durumda, dünyada en çok petrol ureten ülkenin tran olması ihtimali gittikçe güç kazanmakta. dır. Diğer verimli petrol ülkeleri ve günlük üretimdeki artış miktarları şöyledir: Kuveyt (267.000 varil), Nijerya (266.000), Abu Dabi (185.000) ve Endonezya (130.000). Ürettikleri günlük petrol miktarı, geçen yıla oranla azalan ülkeler arasında ise Venezuela. Libya ve Irak bulunmaktadır 3^37 2fe îclâl FEVZİOÛLU Bilge CANKOREL Nişanlandılar 15/8/1972 tstanbul Mehmet BARLAS Sonuç: 801 5892 MEVLİT Babıâli'nın en eski ve emektarı, gazete bâyilerinin ağabeysi, ' müvezzilerin babasj Sedat, Kremliri'den olumlu tephi hekliyor BETRÜT, (THA) Mısır Dev let Başkanı Enver Sedat, Sovyet askert danışmanlannı ülkeden sınır dışı etme yolunda aldığı karara Kremlin'in olumlu tepki göstennesini teklediğini bildirmiştir. Beyrut'ta yayınlanan ve Kahlre eğilimli olarak tanınan «El • Enver» gazetesine verdiği demeçte Sedat, karanna henüz Sovyet Hderlerinin resm! bir cevap vermediklerini bildirmlş, buna da neden olarak liderlerin Karadeniz kıyılannda tatflde olmalannı eöstermlstir. O i r * t t Ueklİ\OrlCir Geçen hafta L'ganda'dan atılmslanna karar verilen Ingıliz pasa.' portln Asyahlar, Kampala'da Ingiliz Tüksek Komiserliği önünde Inçiltere'ye girebilmek amacıyle vize almak için bekliyorlar» Ingiltere'de greveson verme kararı alındı LONDRA, (A.F.P.) Lıman İşçileri Kongresinde, 20 gündür İrigiliz limanlarını felce uğratan greve son verme kararı alınmıştır. Son derece karışık bir hava içinde ve Ingiltere'nin bütün bölgelerinden gel'miş 100'e yakm militanın tehditleri altında toplanan temsilciler, işverenin özellikle iş garantisiyle ilgili tekliflerini 30'a karsı 53 oyls kabul etmişlerdir. Bununla birlikte, önümüzdeki hafta başmdan önce fiilen işbaşı yapılamıyacaktır. Birçok militanın inatçı tutumu karşısmda bazı işçilerin işbaşı yapmayı kabul etmemeleri de muhtemeldir. Saim ARITEKIN'in vefatının 40. günü dolayısiyle 18/8/1972 Cuma gtnü öğle namazını müteakıp Üsküdar Yeni Cami'de aziz ruhuna ithal erfılmek üzere Mevlit okılnacaktır. Akraba, dost ve arzu eden din kardeşlerimizin teşriflerini rica ederiz. TÜRKİYE BASIN DAĞITICILAR DEBNEĞt fCumhurivet 5887) Amin, kararından dönmüyor . KAMPALA, (DJ».t.) Ingiliz temsilcisi Geoffrey Rippon, Dganda Devlet Başkanı tdi Amin'i, uç ay içinde Ulkede bulunan 60 bin İngiliz asıllı Asyalı'yı sınır dışı etme kararından döndürememiş ve hiç bir sonuç alamadan tngiltere'ye dönmüştür. Uganda Uderiyle iki saatten fazla süren bir eörüşme yaptıktan sonra gazetecilerle konuşan Rippon, bütün sorunun Ingütere'nin kısa bir süre İçinde kalabalık göçmen gruplannın kabul edememesl oldugunu açıklamış tır. Amin, bir süre önce Uganda'da bulunan ve Uganda uyruklu olmayan bütün Asyalılann, Ulk ekonomisine «l»rbe vurduklan gerekçesiyle üç ay içinde sınır riışı edileceklerini açıklamıştı. Bildirildiğine göre, sınır dışı edilmestne karar verilen 60 bin Asyalıdan en az 50 bini îngiliz pasaportu taşımaktadır ve tngiliz hükümeti halen bu kadar geniş çaplı bir göçmen grubunu nasıl ka*nıl edecegi sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. DT. Süheylâ Serdengeçti (Ayan) ile Dr. Kâmil Serdengeçti Evlendiler. 14^.1972 ı Carlton Oteli Cenk Ajans 516 5891