Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 12 Ağustos 1972 azeteler, Milll Eğitim Bakanı Sayın Prof. Sabahattin Özbek'in, Bursa'da okul müdürleriyle yaptığı toplantıda: «Bugün öğretmenlerimizin çoğu tam olarak Atatürk'ü ve Atatürkçülüjjü bilemiyorlar. Bu da öğıetmenin kitap okumamasından ileri gelmektedir» dediğini yazdı. Bu konuşmaya değinen birçok yazdar, yanıtiar çıktı, çıkmakta. îzleyebüdiklerimin hemen hepsi Atatürk'ü tanımayı, tanımamayı tartışırken «Kitap okumayan öğretmen» sorununa pek değinilmedi. Bu konu önem ve öncelik kazanmalıydı. Nedenine gelince: Atatürkçü düşünce, hiç kuşkusuz aydın kafalann ürünüdür; ^kılcıdır, bilime ve gelişime açıktır. Atatürk'ü geniş kapsamh değerlendirmek, eğitilmiş, öğrenmiş, çağdaş düşünceye varmıs. dünya sorunlan içinde ulusal sorunlarını tartmış kişilerin harcıdır. Oysa, kitap okumayan, .önce kendi bilincine varamamıştır ki yaşamasınm nedenini, yaşadığı toplumun varlığını sürdürmesinin nelere bağlı olduğunu bilebilsin. Okumayan kişi bilmek şöyle dursun, göremez, kapalıdır her yanı: Aydınlığı bilraez ki karanlığım sezebilsin. 6 Olaylar ve görüşlcr Okumayan öğretmen RÜKZAN GÜNAYÖU ders yümda, öğretmenin tanıtmakla zonınlu kıhndığı geçerli geçersiz o kadar çok ayrıntılar, kurallar ve konular vardır ki gerekli de olsa bunlarla öğrencide yargılama, elestirroe yeteneği uyandırılması olanağı yoktur. Öğretmen, ne denli iyi niyetli olsa da bu yoÜa yarım yamalak bir şeyler yapmaya öylesine alışır ki hiç yeterli olmadığmı bile bile bu işin sürdürücüsü olur gider. Çünkü, onu yıl sonunda değerlendireeek aiçüler. smıf geçirdiği öğrenci sayısıdır ve belirlenmis olan konulann bitirilmiş olup olmadığıdır. Ders kitaplarındaki anlatım biçimine uyulmamasj da hoş karşılanmaz; yöneticiler, müfettişler hu noktayı önemle hatırlatırlar. Biraz dikkatli ve meraklı öğretmen, ders kitaplarında sık sık rastlanan dil, bilgi yanlışlannı gösterip nedenleriyle yorumlamanın gerekli olduğunu bilk ama tedirginlik ya1ratacağını düşünmekten kendini alıkoyamaz. ' îşte bu koşullarda ösretmen, gittikçe silik ve kalıplı olmanın rahatlığına ulasır. Tartışma, eleştirme yeteneği geli^memiş öğrencilerin çoğunlukta obnasının. ders kitaplannı sözcük sözcük belleyen çocukların başarılı sayılmasıaın nedenlerini sınırlanraıj öğretmende aramak gerekir. Öyle ise gelişme, kendini aşma olanağını, daha doğrusu alışfcanlığını, zorunluğunu nasıl duyacak, çevresine nasü duyuracak öğretmen? Başka bir açıdan bakabm konuya: Öğretmen sık sık değişen ya da yeni baskılar yapan, her baskıda değiştirilen ders kitaplannı bile almak için maddî olanaklannı zorlar dunır. Hiç değilse Bakanlık, bu tiir kitapları öğretmenlere ücretsiz yollamalıdır. Nice bilimsel incelemeden yoksun kitaplar, Bakanlığm olanaklarıyla kaçmcı baskılannı yaparken öğretmene en azından dersi için görmek, elinin altında bulundurmak zorunda kaldiğı kitaplan sağlamsk kolaylığı yaratılmalıdır. Çojc iyi anımsıyorum: Kontenjan Senatörü Sayın Prof. Dr. Ragıp Üner, öğretmene parasız kitap sağlanması konusunda bir kanun teklifi vermişti. Mill! Eğitim Komisyonundaki Bakanlık temsilcisi bu öneriye «Mali yükü ağır olur» diye karşı çıkınca konu, gereksiz tartışmalarla saptınlmış. komisyondan da geçememiştı. ' % Kaldı ki, gazeteleri, Edebiyat Sanat ve Kültür açısmdaı gerçekten ağırlığı olan dergileri düzenlı ızlemek olanağı hılt yoktur öğretmenin. Yirmibeş kuruştan yetmışbeş kuruşa ulasar. gazeteler, bir liradan* beş liraya varan dergiler bütçesine ağn gelir. Bu arada «Varhk Yayınlan»nm yıllar boyu büyük katkılarla halk hizmetihde olduğunu indirimlı ve . armağanh kitap kampanyasını saygı ıle anrnak gerekir. Millî Eğitim Bakanüğmıf' ise Kitap Yılı'nın ılkelerinden birınin ucuz kitap olduğunu göz önünde tutarak yayınlarını °ı>2u ındinmle satışa çıkarması kıvandınr; ancak yeterli olmadığıru da söylemek gerekir Kittp sağlamada öğretmene. daıma oncelik ve üstünlülî tamnmatıdır k' giderek gençler de kitap sevgisi. okuma alışkanlığı kazanBbüsin Istanbııl, Ankara gibi bü>ük Kentlerın dışında Turkıye'rniztn okuma olanaklannı ele alalım: Günü geçmiş gazeteleri izlemeK bile başarıdır. Oysa ki saat başı değişen diinyamızda ülkemizı insanımızı, sorunîarımızın nedenlerini kısaca ulusal kültürümüzü izlemek. öğrenmek tıerkesten önce öğretmenin ^örevıdir «Heı insan, herkes karsısmda herşeyden sorumludur.» Üstelik her in?andan bir başkalıfı vardır öğretmenin: Yaratmak, gelıştirmek tamamlamak Eoründadır. lyiyı kötüyü. yararlıyı yararsızı örneklerle göstererek yapar bu görevi. Bunları basarabılmek için de doğal olarak önce kendini oluşturmak zorundadır. O'na Kuşku ile değil. giivenle bakılmalıdır ki tam sağlıklı bir kişilik kazanabılsin. kalsın? Kaldı kl öğretmen. nerede ohırsa olsun çevresine oranla her tür yayını kolaylıkla sağlayan kitaplığı olan ve bunu çerre hizmetine veren ki.şı durumuna getirilmelidir «liezıcı Kitaplıklar» övülmeğe değer ancak hiç yeterli olmadığı da meydand&dır. Bu nedenie bir çok meslek topluluklarına van ödeme olanakları düşünüliip yaratılırkan öğretmene tezelden kitap ödeneği çıkarılmalı; O'nu •okuyamamanın bilinçU ezikliğinden kurtarmalıdır Yayınevleri ]"i'/'*> Suçlu kim Bir de düşünün siz, bu okumayan kişi öğretmen ise!.. «Öğretmen» 31e cOknmamak> .yanyana getirilmemeliydi. Çok yazık!. Ne diyelim ki sayın Bakanın sözlerindeki yaralayıcı gerçek tümüyle yadsınamaz. Ama suçlu kim? Elbette öğretmen değil! Öğretmeni bu çizgide alıkoymamak gerekirdi... Uluslararası Eğitim . Bilim ve Kültür Örgütü olan UNESCO, 1972 yılını «Kitap Yüı» üân etmiş, kitabın görev ve önemini yeniden ele almıştır. <Daha çok kitap okuma ve kitabı daha çok yayma» "kampanyası açtığı bugünlerde ülkemizde «kitap okumayan öğretmen» sorununun var olması, hele bunun Milli Eğitim Bakanı tarafından açıklanması çok, pek çok önem taşımalıchr. Konuyu ijnce tüm yöneticiler sonra da hepimiz ele almalı, yan tutmayan öz eleştirilerle nedeni ortaya konmalıdır. Düşünün bir kez, öğretmen topluluğu kadar sık, ve haksız suçlan»n başka bir meslek toplulugu var mıdır? Üstelik olanakları en sınırlt bırâkılan bir topluluk.. Samyorum, dört beş yıl önce bir ders yıh süresinde üç.kez O'rta Öğretim Yönetmeliği (not verme, smıf geçme, smavlar üzerine) değişmişti. Uygulamada doğal çlarak çok tutarsızlık ve başarısızlık görülünce gazeteler, zamanın • Millî Eğitim Bakanmın şu sözlerini yayınladılar: Öğretmenlerimiz, yönetmelikleri kavrayamadlklan için uygulamada bafan sağlanamadı.» Bugün «Ulusal Eğitim Reformu»nun temel sorunlanndan biri öğretmen toplumunu değerlendireeek, yüeeltecek, onları güvenli kılacak ortamm yaratılması olmalıdır. Bu böyle oİmadıkca genç kuşaklara nasıl umutla bakabiliriz? Taşlanan, dövülen. öldürülen öğretmenlerin sayısı arttıkça, günlük geçimini sağlarna savaşı içinde olan öğretmen bunaldıkça yıpranacak; yıprandıkça da önce kendine saygısjnı, güvenini yitirecektir. . , . . . Özellikle «Orta Öğretim Yönetmeliği., «Müfredat programları» öğretmeni gelistirici, okumaya itici değildir; ama hiç değüdir: Bir Ekonomik koşullar Kitap ödeneği Kitap yılını kutlar «Herkes ıçın kitap» inancını savunurken şunu kabullenmek gerekir kı, ülkemız koşuUarına oranla kitap pahalıdır. Ankara ve tstanbul'da bile okuma tutkusunu sıirdürebilen. yenı yayınları izleme alışkanlığında olan öğTetmen, çoğu kez belki bir ikisinı alır ama aklı bir çoklannda kalır. Bu durum büiiik kentlerde sürup giderken Türkiyemizin dığer köşelerinde öğretmen günü geçmıs gazete okuyucusu olarak mı Yönetmelikler : J «Curhhuriyet gazetesinin Dünya Kitap Yılı ile ılgili .olarak , «Her Hafta Bir Yayınevi» ile yaptıgı konuşmalar kitap ve eğitim sorununa ışık tutucu niteliktedir Bir an evvel vapıiması gereken Eğitim ve Kültür Retormu'nda vayın evlenne diışen sorumluluk kadar bu kuruluslann taşıdıklan vük de büyüktür önce. kitabın basım ve vavımını kapsayan rriaddi vükü azaltacak, dağıtımı kolavlaştır3cak ve vavgınlaştıracak posta ücretlerıni indirecek «çosullan ypratmak serektiğine değınehm Geçen'.erde iyi nijetle vararlı olmaya çalısan bir vayınevı şöyle yakımyordu: «Hâlâ kitap vollavamadığım il merkezlen V3T;. Türkive'de ilçe sayısı 600'e vp.kır.dır Samyorum t»eri. ancak 89ilçeye kitap gönderebiliyonım.» " • '. " ' '• • : Bunlann vanında unutmamalı ki, yayuıevleri tırau yüksek kitaplar peşıne düşerken, bunların halkımızuı düşünce yeteııeğmi sımrlavacak beğenısinı düsürecek niteükte olmamasına aıkkat etmelidir. Aksı halae para kazanmayı, yararlı olmaktan önceye alanlar külttiret bayatımıza elkoymakta güçlük çekmeyecefclerdir. • . Yâyınevlen de öğretmenlere düzenlı bir bıçımde yenı yayın• • larinı ındırimlı yollamayı amaçlamalıdır. Unutmamalı kı öğrefmen duvurucudur Bir öğretmea. bir değil yuzlerce gençle paylasır okuduğunu. gördüÇünü Sık sık yinelemekte yarar var: Ülkemizde uygulanan eğıtira dizgesi, kitap okuma alışkanlığmı yerleştirecek biçimde değıldır. Beüemeğe dayalı, çağ dışına düşen kuralîarla bağlı olduğu içm serçek ve gereklt eğitim sağlanamamış, okur .yazar yetişmemıştir. Türlü mesleklerin önemli yönetid kadrolanndakı kişilerin, anababalann. resimli polis ve seks romanlarının meraklı izleyıcısi olmaJan bundandır. Böyle bir ortamda. öğretmen de elbet yetiştırilfne fcoşuüariyle yönetrneliklerle ders cizelgeleriyle kendine uvgulanan değer ölçiUeriyle iyice baeımlıdır. Buna gerçekten alışmış. ve bu alıskanlıgı rahatiığa adamsendeciliğe dönüştürmüş örnekleı vok değildir. Ama genellikle ösretmen koşullar ne olur<;a olsun ıçtenlıkle okuma araştuma olanaklannı zoriayan bu sonanluluğu duyan kişidır. Bütün bu nedenlerle. okumamanın suçluluğunu sadece öfretmene yükleyen, her çıkmazın kaynağını, olurasuz sonuçlaruı nedenini heyten öğretmende arayan düşünceye pek katılamıyorunL Atatürkçü olmak OKTAY AKBAL emek siz Atatürk'çüsünüz? ' Bakıyorum dilinizden düşmüyor, ne yapsanız, ne deseniz Atatürk sözcüğünü kullanıyorsunuz bol bol. «Atatürk'çü ve milliyetçiyizı diyorsunuz. Atatürkçü dedikten sonra niye bir de milliyetçi sözcüğünü ekliyorsunuz pekf? Atatürkçülükte railliyetçilik kavramı yok mu? Ayrı ayrı sey]er mi Atatürk'çülük ve Milliyetçilik? Değil. Ama siz bunu kabul edemezsiniz. Çünkü siz Atatürk'çü değüsiniz. Dilinizden, kaleminizden Atatürk Atatürk sözleri günde on kez dökülse de siz Atatürkçü olamazsınız. Olsaydmız «Ben Atatürkçüyüm ve Milliyetçiyim» demezdiniz. Atatürkçüyüz, Kemalistiz demeniz yeterdi. Evet Hayır Sonr» layiklik? Siz layik misinâ? Layiklik ^' ten yana mısınız? Biliyonım özel hayatmızdadine yer vermezsiniz. Müslümanlık bir cllâdır sizin için, ancak seçim alanlarında bir gösteri, bir aldatma silâhı... Ama bütün amacınız layiklik ilkesinin ortadan kalkması değil midir?.«Ne • dir Isviçre kanunları, nedir bize yabancı gelen, . geleneklerimize göreneklerimize uymayan şeyler» diye bağıran siz değil mîsinizî Halkın nabzına şerbet vermek için en başta barcadığmız ilkedir, layiklik. . . .Sürekli devrimcilik Atatürk'ün ayrılrriaz bir niteliğidir. Atatürk'e göre bir devrim donmaz, bir yerde kalıp diıraklamaz. O zaman devrim ol* maktan çıkar. Sygarlığa yetişmek, çağdaşlaşmak için Türk ulusunun durmadan ilerlemesi, çağma uyması gerekMdir. Si« ise tam ters ydldfcftırlız. Anayasa değişikliklerinde hep savunduğunuz budur: Anayasa ileri düşüncelere kapalı olmalı, «Türk milliyetçiliği» adı verdiğiniz ırkçı, turancı, bağnaz bir hava taşımalı. Nerde devrim, reform adlı <düzeltmeler»i bile baltalamaktan geri kalmazsmız. Bu mu Atatürkçülüğünüz? Atatürk devletçiydi, halkçıydı, cumhuriyetciydi. Siz devlet fabrikalaruıı özel sektöre peşkeş çekmek amacındasmız. Siz halkı, halkçüık adma sömürmek hayalindesiniz. Siz ulu hakan'ı, •Büyük vatan dostu, Vahdettin»i yücelten yazarları, gazeteleri korursunuz. desteklersiniz, savunursunuz. Siz Atatürkçü değilsiniz. Olamazsınız. Olmak da istemezsiniz. «Atatürkçüyüm» derken bile içinizden gülersiniz, kapalı kapılar ardmda dostlarınıza Ne yapalım bir süre böyle konuşmak zorundayız» dersiniz. Kimse de bunu anlamaz sanırsınız. Tarih göriir sizi. Kuşaklar sizi göriir. Bugün en ağır sözlerle suçlandırdığmız kişiler görür. Gözden kaçmaz hiç bir davranışıniî, cyleminiz... Siz tanırsınız kendinizi. Içini'z ürperecek ?u satırları okurken. îşte yüzümüzdeki maskeyi çekip koparmaya çalışan biri diyeceksiniz. «Bizi bizden iyi tanıyor, yutmuyor.» Sizi devrimci, Atatürkçü kuşaklar iyi tanır. Ne yapsanız nereye çizlenseniz hangi biçime girseniz... Siz Atatürk' ün dev çabayla yıktığı. yok ettiği bir geriliğin gizli gizli boy atmış tohumlarısınız. Zchirli bir bitki gibi boyatmaktssınız. AT.M sizleri görüyoruz, tanıyoruz. Atatürkçülük oyununuzu da acı acı gülerek seyrediyoruz. Atatürk devrimlerine yürekten bağlı insanların güveniyle... Kuru gürültünüre aldırmadan. korkmadan... '. Hava durumu Kuzey kesimlerinde yağış bekleniyor Geçtiğimiz haita* Marman'. Karadeniz bölgelerinde ^ haftanm tahminine uygun d ü ş e n " fakat mevsim normallerine uy " mayan kuvvetli çok gürültülü sağanak yağışı ve kısa süreli fırtına bir kaç gün etkili olurken, öteki bölgelerde ha%a olayian" mevsim normallerine uygun bir seyir takip etti. Önümüzdeki bir hafta içinde yukavı sevryelerde h'alen Kınm üzerinde •fcfthinanidfuk hava ' dalgasının Güneye inmesi yurdumuzu etkiliyeceğinden haftanın tahmini şövledir: D \ \ * , HALEN KIRIM ÜZERİNDE BULUNAN . M S O Ğ Ü K HAVA DALGASININ GÜNEY'E ,/ İNMESÎ YURDUMUZU ETKİLEYECEK EGE BÖLGESİ Haftamn ilk günlerinde 23 gün süreli sağanak ve gök gürültülü safanak yağışlar bölgenln Kuzey ve lç kısımlannda yer yer efkili olacak. hava sıcaklığı hafta sonuna dogru biraz artıs gösterecektir Rüzgâr bllhassa sahil kesitnlennde karayelden 34 gün zaman zaman orta kuvvette *ort , ralan defeısik vönlerden, haftf oIarak esecektir Deniz suyu sıcakhğının 2428 derece civannda olacağ; beklermpktedir. Si& Atatürkçü değilsiniz, siz Kemalist değilsirüz, siz Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş amacı na, ilkesine. felsefesine bağlı değilsiniz. Siz Atatürkçülüğü bir paravan sayıyorsunuz. Siz gerçek Atatürkçüleri sindirmek, susturmak, korkutmak için Atatürkçülük silâhını kullanıyorsunuz. Düne kadar nerdeydiniz? Şöyle beş on yıl öncesine gitsek. Haydi biraz daha ötelere, ögrencilik yıllannıza... Atatürkçülüğe aykırr düşen hangi örgüt varsa oradaydınız, hangi dergi, gazete, yazar Atatürk'ün devrimlerine karşıysa, düşmansa onun yamndayduıız. Siz ırkçıydınız, Turaneıydmız, şeriatçıydınız. Siz Atatürk'ü, Türk milliyetçiliği adını verdiğiniz bir gerieilik akımı olan ırkçılık Turancılık ülküsünün düşmanı sayıyordunuz. Fırsat bulsanız Atatürk'ü de, yaptıklarını da. ondan yana olanlan da ortadan kaldırırdınız. Ama baktmız bu olacak iş değil, en iyisi Atatürk sözcüğünü ele geçirmek. Atatürkçü aydrnları, gençleri, Atatürkçü halkı çirkin suçlandırmalarla korkutmak sindirmek, iktidarı tam ya da yarım elinize geçirdiğüıiz günlerde başladınız buna, bu yozlaştırma, bu korkutma çabasınâ. • Siz Atatürkçü değilsiniz. Atatürk ilkelerideyimi düşmez dilinizden. Atatürk ilkelerinden yanaymışsınız sözde! Hangi ilkesini yürekten kabul edersiniz, uygularsınız Atatürk'ün? Hangi sözune, buyruğuna uyarsmız? Atatürk ulusal bağımsızlık derdi, siz der misiniz? Hayır demezsiniz. İnanmazsınız buna. Ne demek ulusal bağımsızhk? Bu Amerika'ya sırt çevirmektir, bu Ruslara kendimizi peşkeş çekmektir. dersiniz. Anlayamazsınız Rusa da, Amerikaya da, Çine de Ingilize de. Fransıza da eşit dostluk göstermenin önemini... Iç ve djşta tam bağımsız bir politika yürütmenin gerekliliğini... PROF. DR. UMRAN E. ÇÖLAŞAN MARMARA BÖLGESİ .. Haftanın ilk iki günü bölgenin Doğu kesimleri, takibeden bir iki günde böjgenin tarriamı ile Trakya kesiminde yer ver sağanak ve gök gürültülü sağanak vağışlan görülecek. hava sıcaklığı haftanın son günlerinde hisseriilir derecede artış göstererpk. Rüzgâr genellikle Kuzey yönlerden orta kuvvette. sonraları ise değişik yönlerden hafif olarak e Deniz suyu sıcaklıgı 25 derece civarında bulunacaktır. ,*••, AKDENİZ BÖLGESİ Şehircilik ve yeşil sâîia | ir zamanlar Ankara'nm çok guzel bir I semti, Bahçelıevler vardı ne yazık ki, ' Bahçelıevler bugün bahçeler içmde, yabancıların dahı hayran oldukları bu semt maalesef tarıhe karıştı. Bugiın şehirciliğin esas prensıplennden bırisı de yeşü sahalar meydana getirmektir. Halkın sağUğı, hava kirliliği bakımından bu bir zarurettir. Ankara'nm ve birçok şehirlerimizm yenı plânları yapılırken, ne eskioen ve ne de bugün bu konuya önem vennedik, vermiyoruz da. Bunun eksikliğinl bilhassa Ankara'da bugün görmekte oldugumıız halde. yeni kurulmakta olan mahallelerde de büyük apartımanlan birbinne yaklaşık olarak kurmaktayız Sokakların darlığmın, ılerde doğuracağı zorluklaı üzerinde durmuyorum. Fakat yeşil salıalar gençiere aynlması gerekli spor sahaları bakımıcdan hiçbır suretle ihmal göstermememiz ve plânlarda bu hususlan gözö 8! KARADENİZ BÖLGESİ ' Bölgenin doğusunda hafta bnyunca. batısında ise 4. 5 gun süre ile sağanak ve ypr ver gök gürültülü saganaR vafrısları arasıra devam edecek. Hava sıcaklığında önemli bir, değisiklik olmıyacaktır. Rüzfeftr genel'.ikîe Kuzeybatıdan hafif zaman zaman orta kuvvette esecektir. Deniz suyu sıcaklığının biraz azalarak 1 2325 derece civannda bulunacağı tahmin edilmektedir. nünde tutmamız, eskı plânlarda gerekli değişikliğı yapmamız zorunludur. Modern şeturlerde adam başına 2u metrekare yeşil sana düşmesı lâzım dıyorlar. Koma'da yenı yapılmakta olan kooperatilıerın yüzde 20 yeşil ; saha bırakmak mecburoetı var Şehırlenmizde oturan insanların saglığı ve havanın temizliği bakımından bu ışı ıhnial etmemek mecburiyetındeyiz. tstanbul'da fcurulmakta olan Ataköy sıtelerinde olduğu gibi, oınaiarımızı apartımanlanmızı spor sahalarıyla birlikte veşil sahalar içine oturtmalıyız. Şehırcilikte yeşil saha belediye hizmetleri bakımından muhakkak kı oahalıya ma) olan bir sistemdir. Bunu ınkâr etmek mümkur , değildir Böyle olmakla beraber bunlann yapılması zaruridır. Daha ucuza maletmek endişesıyie' senırlerimizin havasını bozmayalım. Hosça kalm... Haftanın ilk günlerinde. ?öller bölgesi kesiminde Bgleden sonraları sağanak ve mevzii gök pürültülü saganak yağıslar dışında önemli bir meteorolojik olay görülmıvecek hava sıcaklığında geçen haftava eöre biraz artıs olacak. Denız su\ru sıcaklığınm ver ver 29 dereceve kadar vük«"i''iiTw>ktedlr..'.. İÇ ANADOLU BÖLGESİ öğleden sonralan bölgenin Ka zey kesimlerinde uzun süreli, öteki kesimlerinde 1se yer yer k> sa süreli vagıslı bir hafta beklenivor Hava sıcaklığında önemli bir değtsikllk olmavacak. riJzgâr Kuzey vönlerden hafif arastra orta kuvvette esecektir. DOĞU ANADOLU BÖLGESİ Haftanm ilk günlerlnde bölfr» nin Kuzev kesiminde son günlerde ise doğusunda öğleden soa ralan yer yer sağanak yağışlan etkili olacak hava sıcakbğı mev» sım normallen civannda bulunacakür. Toplumda kadın CİHAD BABAN ktisatçılar, plancılar Türkiye'nln kalkınması konusu üzerinde tartışırlarken, üretlm rakamları üzerinde dururlar, yapılacak fabrikalardan, ekilecek topraklardan, gelecek turistlerden bahsederler. Fakat hemen hemen hiç biri ekonomik kalkınmanın, sosyolojik kalkınmanın zorunlu bir neticesi olduğunu gormek istemezler. Bu konuyu bahis konusu etmezler. Bir memlekette kültür seviyesi düşükse, ne yaparsamz yapın o memleketin ekonomik gücü olamıyor, bunun gibl, eğer bir memlekette kadının sosyal durumu geri ise o memleketin ekonomik durumu da geri kalıyor, yani ilerleyemiyor. Kadının sosyal durumu; endüstrinin gelişmesi ve ailelerin küçülmesiyle, doğum kontrolu ile ve doğum hakkındaki mevzuatm kadın lehine deği?mesiyle, bir çok memleketlerde erkeklere yaklaştı. Kadın dogumu önleyici buhran dolayısiyle seks özgrülüğüne sahip oidu, çahşması, ondaki kocaya tabi olma duygusunu kaldırdı ve galiba kadın • erkek farkının kıvafetlerde blrblrine yaklaşması biraz bu özgürlüğün sonucu meydana geldi.. Doğum kontrolu hapı, dünyanın yaşamında dümenin, yelken' veya tekerleğin, icadı gibi çok önem tasıyan ve sosyolojik yaşamı, baştan başa etkileyecek bir nitelik kazandı. Doğumu önleyid haplar aynı zamanda dünya nüfusunun artmasiyle meydana gelecek büvük sosjal tunalıma da. bugün esaslı değilse bile yann için çol. tesirli bir deva gibi görünüyor. Biz istesek de istemesek de sosyolojik ka nunlar bizi kadının özgürlUğü ıstikametine götürdüğü için topîumu ona göre hazırlamakta fayda vardır. Kadının üretinı savaşına aktif olarak katılması. evliliğe ve analığa mani olacak bir sebep olarak ele alınmamah, aksine evlilik. ^nalık ve İş havatmı birbirivle bağdaştıracak bir gelişmeyi eğitim yoluyle hazırla Günden Güne malıdır. Kalkınmanın, sermayeden evvel emeğe dayandığrnı artık görmeyen kalmadı. Bir gazetede ufak bir inceleme okudum; Türkiye'de turizm endüstrisinin Işlemesi için yılda (5000) kalifiye personele ihtiyaç olduğu halde biz t>u işe (500) kişi bile hazırlayamıyoruz. O zaman ' tatil köylerinin, bir çok otellerın neden işlelemediğ'nl, bu sermayelerin neden donup kaldığım anlatmak tçin başka sebep göstermeğe lüzum kalmıyor, yılda turizm endüstrisine 500 kişi hazırlıyoruz, dlyorur ama aslında o miktar bile ellmlzde kalmıyor, çünkl bizim yetlştirdiklerinüz de TUrldye'y! terk ederek daha iyi şartlarla başka memleketlere srfdlvorlar, Nalroblde, Kanada'da, Bangkok'da başarılı Türk otel müdürleri var. Bir nokta üzerinde daha durmak istlyorum: dışanya giden işçilerimiz arasuıda ustaların. kaüfive elemanlann bulunması Türkiye'deki yatınmlann yavaşlamasına sebep olacaktır Bir dostum anlatıyordu, iyi demirci ustası, tyi firezeci. iyi tomacı artık bulamıyoruz, bir milyon işçi dışanya gitmek üzere sıra beklediği halde gazetelerimizde kalifiye eleman arayan müesseselerin ilânlarına sık sık rastgelmeye basladık. Bunun anlamı. «Ne olsa yaparım!» dlyen işçi yerine mütehassıs isçi yaratmanın çaresinl bulmaktır Yani okul, okul, yine okul... öğretime yeni bir lstikamet vermekte ge ciktikçe, «osyal hayattaki gelişmeleri takip edemeyeceğiz, ve bu yolda nefesimiz kesildiğı için de geri kalaeağız. Ikl uçlu bir yeni öğretim hamlesi; kadmı Uretim hayatına daha genış çapta hazırlayacak tedbirlerle genel oiarak usta işçi yaratmanın çaresl.. Aksı takdlrde ilti yıla varmaz zaten bastığı yere emnlyetle basma"yan endüstrimizin beli büsbütun bükülmeğe başlar, bu konuda tedbir almakta galiba geç bile kaldık. •••••• İ L  N X, .:' Iznik Kaymakamlığmdan 1 llçemlz surlan. müzesi fNilüfer Hatun tmareti) önanmı, ldare binası ve WC inşaatı işi 2490 sayılı feanun hükümleri dahilinde kapalı zarf usulu Hc 1.8.1972 tarihinden itlbaren yirmı gün müddetle eksiltroeye konmuştur. 2 t?in birinci keşif bedrti (200.0001 lira olup geçiei teminatı (11550) liradır. 3 thale 24.8.1972 Perşembe günü saat 15 de îlçnmlz Müzesi Onarım thale Komisyonu tarafından yapılacaktır. ,4 Bu işe aıt; sartnameJer sfizle?me projesı ve eklert îlçemız Müze Müdürlüğü ile Kültür Müsteşarlıgı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğtinde zörülebiiir 5. îsteklüerin ResmJ Gazeter.n 24.3İ972 gün ve 14138 sayıh nüshasında intişar 'etnnş olan eksiltmelere iştirak yönetmel:ğintn 3 maddesinde belırtilen A înşaat belgesini (Ash) 1 Belge bir kalemde (200.000) hralıl» benzeri bir eski eser onarımi lşint müvaffakivetle basanp kabtılünü vaptırdıklannı veya idare re denetled'"kleri tfade edecektir 2 Vevahut lstekli Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis • Mimar veya Mimar aiacakfır • B Sapı araçları bildirisinı (öcnek: 1> . C Sermaye ve kred! olanaklannı açıklayan mall durum bildirisi (Ömek: 2 ve 2 a) D Teknik personei bildirisin! (örnek: 3) E Dilekçenin verill? tarihir.de ellnde bulunan ısleri bildirir taahhüt bildirisinı cörnek: 4) dılekçesine eklfverek, resml tatil günierı tle ihalp tarihl ve son müraraat günü nariç en çreç ala gün erre! Mi)H Eğitim Bakanhgı Eskl Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğüne müracaat ederek, yeterllk hPlgesl alrnalan şarttır Dîlekçelere belreîer ve beyanr.ameler eklenmesi rnecburlyeti aebeplert İle" telgraıta veterük belpest kabul edilme* 6 tstekliler teklif me!?M:p!anna veterlik belgesi Ticaret Odası vesikası ve teminri mektuplânnı eküverek eksiltme saatinden bir saat ewel Onar.m thale Komisvonuna makbuz mukabü'nde vermeleri lâzımHır Postada vukurnılacak geclkmeler kabuî pîllmez 7 Bu işe ait şartnarne tzrA'A Müze Müdürlüğjnden 9 lira karşılı^ında satın alır&b'.lir. (Basın: 18949/5787) BAŞSAĞLIGI A r k a d a s ı m ı z C m i t Ü n g ü d e n ' i n k ı y m e t l i e s i * •'•••.. I Fatma Üngüden genç yaşta Hakkın rahmetıne kavuşmuş ve ebcd! istirahatgâhma tevdi edilmlştir. Kederü ailesıne başsağlığı dıler. acılarını paylaşırız. ARKADASLAR1 (Cumhunyet 5797) GÜNEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ Boı güne«li ve sıcaMıVlann en etkili olacafı bır fıafta neklenmektedlr RiizeâT değtsık vönlerien hafiJ esecektır EVLiT Tazime Pekselek'in ağabeysi, Sevirn'in. eşi, kıymetli aziz varlığımız Emekli Yarbay Sevirn'in. varlığımı GAVSİ TAPTlK'ın bizleri ^nutulmaz* "ac;lar"3 gark ederek ebediyete ihtıkalının .iz n d gününe ır>saduf eden 14 Ağusf os Pazartesi gunü'ıkindı namazını müteakip, Csküdar Seh Camiinden a7,z ruhu için, Hafız Mııctaîa Tasova. Hacı^Duahan Saadettın Eygıneı tarafından okunacak Mevlidi Şcrife dost, akraba ve merhuraun arkadaşları ile dın kardeşlerımiziri teşriflerı rica olunur. KARDEŞİ VE EŞİ t ^ Cumhunyet: 5800 YURDUN DA SENİNDİR. TÜRK HAVA KUVVETLERİNİ GÜÇLENDİRME VAKFl GÖKLERIN SENIN İSE,