Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA DÖRT KTUMHDRİYET: 8 Temmus 1978 Hazreti Ali, bir gece Seydi Ali'nin rüyasına girmiş, ona şöyle demişti: eydi AliReisinbundan sonraki hayatı, karadan macera dolu bır seyahattir. Sairliği, ilme yakmhğı, hoş sohbeti sayeande, nice manialar aşmış, ülkeler dola. şarak, yıllarca sonra yurduna döne bilmiştir. Ahmetabada ikind defa Portekiz elçisi, Gucarât Sultanından Türk Amiralini teslim edilmesi için ricaya gelmişti. Veziriazam Imadülmülk şu cevabı verdi: « Biz, Sultan Süleymana her vakit muhtacız. Gemileıimizi limanlaıına uğratmıyacak olursa za rarımız çok büyük olur.. Hem Sul tan Süleyman islâm padisahıdır, halifedir. Onun kaptanım. düşmanına teslim etmek bize yaraşmaz...» Bu durum karşısında koca Amiral Seydi Ali reis öfkelenmişti. Sü leymarun devletine, yakm zamanda, Hürmüz boğazının, Diyu lima nının da katılmasını diledi. Hind Okyanusunda kendilerinden başka, kuş uçurtmayacakları iddiasmda olan PortekizlileTin eline düşmemek gerekti... Karadan vatana ulaşmayı azmetti. Fakat Sultan. Seydi Ali Reisi ul kesinde tutmak istiyordu. Ona Buruc valiliğini veriyordu, kabul etmedi. Bütün bu ülkeyi bağışlasalardı, yine yurduna varmaktı emeli... Rüyasında Hazreü Aliyî gördü: «Gam çekme sakın... Çünkü Hak seninle beıabcr» diyordu. Bunu leventlerine anlattı, hepsi hayra yordu, sevindiler. Sultan da hare. ketlerine izin vermişti. Geçecekle ri yerler tehlikeliydi. Hindu olan Raçput kavmi çapulcu savaşçıydı lar. Çevrelerinden kervan geçir Samih Nafiz TANSU bir kitsp bulmak İçin ezandan sonra kütüphanesinin merdivenine çıktı. Dllediği kitabı almadan, bası döndüğünden düştü, başından derln bir yara Eldı Kol kemikleri kınldı. Yaralı Sultanı hemen oradan alıp yatağma yatırdılar. Haber etrafa, şehire çabuk yayıldı... Üç gün sonra da Hümayun Şah 51dü.. Yerine oğlu Ekber Mirza Han Padişah oldu. Delhi sarayı, na şimdi bir çocuk sahlp olmuştu. Bir çok olaylardan sonra Sey di Reis arkadaşlariyle yolculuğuna başlamak üzere hareket ettiler. Ve, Delhiden Lâhura geldıler Geçilen her yerde Padişahın sıhhatı soruluyordu. Onlar da hayatta bulundugunu söylüyordu. Yeni Padişah, Osmanlı misafirleri yenıden yoldan çevırttl. Lâhura döndüler. Kimsenın K&ndıhara gitmemesi isteniyordu. Genç Padişah, Seydi Ali Reısı huzuruna kabul etti. o da lâmııda kalmalarını istiyordu Fakat Seydi Ali Reis, Huınayun Şahm ızın fermanını göstennce, Ekber Mirza Şah da onlara yol verdi. Tekrar Lâhur ıstikan.etinden, Sind nehrini geçtiler, Pencapa ulaştılar. Buradan da Kâbile doğru ilerlediler. S mczlerdi. Bat denilen Hindu kastı nın insanlan iyi kişılerdi. Hindu dininde olanlar bunlara saygı gös terirlerdi. Bu Bat» kastından reh ber aldılar, bir Racput bir Bat'a inanmaz da kefil olduklan yolcu lara zarar verirlerse, o Bat intihar ederdi. Yine bir Baün ölümüne sebep olan Raçput büyük günaha girmiş olurdu. Cezası da büyüktü. O Raçput ailesindeki bütün ki şiler, kadınlar, çocuklar dahil, hepsi Raçput beyi tarafından ölume mahkura edilirdi. HEP AYNİ İSTEK S EYDÎ A U reis 50 leventiyle Ahmedabaddan ayrıldı. Beş günde Peten şehrine geldi. Şeyh Nizam'ın türbesini ziyaret etti. Şehirler aşarak Raçputistan kenanndan geçtiler. Gucarât Sultanlığı toprakları da son bubnuş, Sin ülkesine varmışlardı. Her geçtikleri yerden, bu memleketlerde kalmalan isteniyordu. Gam çekme sakın, çünkü Hak seninle beraberdir Hindlstan'ın başşehrinde Humayun Şah, Osmanlı Amiralini, Sultan Süleyman'ın bir elçisi gibi karşılamıştı. Törende binlerce asker, dörtyüz fil, pek çok Emir ve Mirzalar vardı. Veziriazam da en başta geliyordu ri Bekker'di. Tette şehri vaUsi bu Osmanlı yolcuları sarayına davet etti. Hümayun Sahın hizmetine girmesini Seydi Ali Reisten diledi. Lâhur vilâyeti kendisine verllecekti. Tıne kabul edilmedi teklit Sultan Süleymana sunulmak üze. re Hümayun çahtan bir tnektup sunuldu ellerine.. Seydi Ali Reis ülkerfin uleması ünlü şeyhlerinden Abdülvahab'ı ziyaret etti, onunla görüştü sohbet etti, hayır duasmı aldı. Bu arada Şeyh Mirke Ue Seyh Cemalin kabirlerinde saygılı ziyaretini de yaptı. Birbiriyle dargın olan beylerden Isa Bey Tarhanla, Hüseyin Bey Argunun arası açıktı, onlan banştırdı. Ama çok geçme den Hüseyin bey ölüverdi. Bu ölümün kansmtn zehir vermesi yüzünden olduğu söyl«niyordu. Hüseyin Bey, Argun hanedanının son kuşağıydı. Kızı Hümayun Sahın kardeşiyle eviiydi, oğlu yok tu. Bu olaylar sırasmda Seydi Ali Reis, Tetteden, Baker jehrine geç ü... Ama ulkede savaş vardı. Orta lık karışıktı... Ağraya hareket etti, Hümayun Şaha gidiyordu. Ken disine yedi parça gemi verildi. Sind nehri üzerinden, kuzeye iler. lediler. Bu nehir çok vahşi görunüşlüydü... Seylâvâv, Patrî D ü beleden sonra Bekkere vardılar. Vali Mahmut bey kendilerini ilgi ile karşıladı, büyük bir ziya fet verdi. Seydi Ali Reis bu ziyafette Şah Hüseyinin ölümü için tarih düşüren bir beyit okudu. Ve Çağatay diliyle, iki güzel gazel soyledi... Sultan Süleymana yazılan bağldık mektubunu alarak, orayı terketti. yırla yorumladı. Mahmut Şah ona yahji bir at, bir katar deve, bir çadır ve yol harçhğı vennişü. 250 suvari ile Lâhur yoluna selâmetledi. Hümayun şaha sunulacak bir de mektup almıştı. Sultanpurdan. Mav kalesinden geçtiler. Yolun kısası Cengelistan'dan ge çerdi, ama, Hindu kavmi Cet'lar vardı. Çöl yolundan ilerlediler. Ya rı yola varmadan suları bittu Kuyular hep kuruydu. Bir de sam yeli esiyordu... Samdan, susuzluktan dermanları kesilince, çölii aşmaktan vazgeçtiler, gerisin geriye do nerek, tehlikeli yolu tercih ettiler. Çölde bir de serçe iriliğinde karmcalar vardı, adamı mahveder lerdi. Asker Cet'ler yöresinden geçme yi istemiyordu. Zorla Cengelistan yolunu kabul ettiler. Bu yer 10 günde steçilmişti. Üç şehirde Sey di Ali Reis, Seyh tbrahimle görüştü, Seyh Cemal ve Celâlî'nin makamlannı ziyaret etti. Bundan sonra Sind ülkesinin sı nın tamamlanıyordu. Pencapta sü varilere, yurtlarma dönme müsaadesi verildi. Reis leventleriyle başbaşa kalmıştı Ramazanm onbeşinde Multan şehrine girdiler. Yolda rastladıklan birkaç Cet'i silâhla dağıtmıslardı. Multan'da Şeyh Bahsddin Zekeriya, Rükneddin makamlannı ziyaret edip. ünlü Seyh Muhammed Racu ile görüştü. Beylerbeyi Mirza Hasanın sarayına gitti, ken disinden Lâhura geçmek için izin aldı. Kuzey doğudan ilerleyerek; selâmetle yol aldı. vaktl veda İçin Reis huzura vardı. Ezanı diz üstü oturarak beraber dinlediler. Hümayun Şah A R I N Turan iilkesi Maveraünnehre ayak basılıyot Rebiülevvelin (Ocak ayının) 10 giınü Pârger şehrindeydiler. Raçputlara hediyeler dağıüp, şehir dı şına çıktılar. Biz az ilerleyince bin kadar Raçput atlısiyle kar§ılaş tılar. Rehber Batlardan ayrılmıştı. lar. Reis develeri çökturdü. silâhla ateşe başladılar. Tüfek bilmiyen kabile korkup kaçtı. Bundan sonra dnlerinde çöl baş lıyordu. 15 günde Tar çölü aşıldj, Vanke şehri görüldü. Burası Sin'in Racput sınınydL Cuna ve Bağı Feth'e geldiler... Sind, Ağra şehrinde oturan Timuroğlu Hümayun Şaha aitti. Baş şehirleri Tette şehriydi. Ülkenin bir bölgesi de'Mirza Mahmut bey Koktaş elindeydi. Onun da başşeh BİR RÜYA DAHA 78 Doğru söyle bastnı afrttıyor mnyum? Hem ağrıtsam ne çıkar sanki. Kırk yılda bir de bu arkadaşının kahnnı çekiver; birbirimizin vabancısı değiliz Estağfurullab. Başağrısı da ne demek? Kadın onunla konuşmalanmıza karışmaraıştı o ana kadar. Sadece bir iki defa Mehmeti sustumuya çalısmıştı: Böyledir kardeşün, ne zaman içs« ya çok urak bir akrabasmdan kalacak mirası, yabutta o ayki piyango biletine çıkacab IkTamiyeyl knrar. Halbuki insan alışıyor her şeye.. İnanmıyor zengin bir akrabam olduğuna benim. Ulan anamız babamız erken ölmüs diye kaya kovuğundan çıkmadık ya; elbet bizim de hısım akrabam» var. Birisi Balıkesirdevmis; he rife iyice zengin diyorl*r. Gönül çek git. »mca, dayı enişte, bülasa bir şey de herife. (Ben gelditn, muhtac muavcnetim. Yanır.ızda bir iş rica edeceğim. Elünden her türld İs gelir) diye ağla diyor. Elinde işin var ya Geçinemeyeceğim bu heriflerinen. Damarına basıyorlar. Her işte olur böyle şeyler. Niye olsun? Hem o zengin akraban bir lâf sftyler tahammül edemezsin. İnsan yakınlarınm lâflarına büshütü. tahammül edemez. Kadın kendisini güç tutuyormuş gibi: Ha.iıçi akraba b«yefendr7 Mehmet içerlemigti. Zaten hareketlerinde l)u: gevseme vardı: Kadın! Beni adam verine koydngun yok. Sana gösteririm bur.lan. Kadın yanında durmanın daha fazla kııdıracafim düşünerek mutfaga gitti. Rengi kızarmıştı Mhmedin: Sanki ben yalan söylüyomm. Velevki yalan bile söylesem kadmdır dinlemeye mecburdur. De|il mi? İftibAr etmesi lâzim benim kocamın zengin akrabası var diye. Geç bunlara Celâl. bunların hepsi boş; Bazan hırslanıveriyo rum roksa. Içelitn! İçelim! Sıhhatına... Kusura bakma ulu orta komısnp oanını sıktık. Çok memnun oldum. Kusura bakacak hiç birsey yok. Fakat artık geç kalacafun. Bana tnü saade etsen. M AHMUT BEY gidecekleri yol. lara sağlık verip. onlan uğur ladı. Bir rüya daha gören Sey di Ali Reise, rüyada annesi: •Hazreti Fatmayı düşümde gördüm. sağlıkla doneceğini bana müjdele di» diyordu™ Oğul bu rüyayı ha ÇALINAN TAÇ Yaıon ve çrzenr AYHAN BAŞOĞiU REKABET S EYDİ ALİ Reis, Lâhurda Şeyh Hamitle tanıştı. Burada bir ay kadar kaldılar. Durum karışıktı. Ev\elce, bu bölgelere hâkim olan Afganlarla, bu yerlere geçen Türkler arasmda sık sık kavgalar oluvor. rekabet yüzünden savaşıvorlardı. Zilkade ayının orruncu günU Delhideydiler.. Bu eski zamanlardan beri Hindistanm başşebriydi. Ancak Hümayun Şah ve ba bası Babur Şah, ekserıyetle güneyde bulunan Agra şehrinde oturmaktaydılar. Fakat Seydi Ali reis Delhiye vardıgında Hümayun Sah oradaydı... Gezici Osmanlı Amirâlinin gellşi padişaha duyurulmuştu. önemle ve törenle kar şılandı . Bu umulmadık bir güzel kabuldü Hümayun Şah, Amirâlırnızı, Sultan Süleymanın bir ciçısi imiş gibt karşıladı. Törende bınlerce asker. 400 fil, pek çok emir ve mirzalar vardı. Veziriazamı en baştaydı. Hemen altına bir at çekildi, üstüne kıymetli ita nil'at verildi Akşam vezlnn zlyafetl pek ilginç oldu, bir çok hediyeler sunuldu.. Bir kaç giin sonra da Padişah Babür Şah oğlu Hümayun Şah onu, sarayına dâvet etti, uzun bir müddet de> sarayında misafır tuttu .. Devamlı sohbetleriyle Padişah ondan aynlamaz olmuştu . HUmayun şaha da Çafatay Türkçesiyle yazdığı üç bpyitli bir tarlh kıt'asiyle, beşer beyitli iki gazel soyledi Hümayun Şah da şairdl. Seydi Ali Reisten çok hoşlandı. Yoluna devam için İzin istedl tse de bu dilek kabul edilmedi. Beraber kalmalan, bu ülkede lş ve yer rutması İçin Israr ediüyordu. Harce Pergeneslnin gellri kaptana verilecekti. Leverıtlerden hcr bırine yılda binlerce akçe eeliri olan tımarlar bahşedilecekti .. Bu teklifi kabul etmemek de güç tü... Ama etmek çok daha zorlu geliyordu .. Padişah hiç olmaz sa bir yıl kadar beraberlikte is rar edince: Ben saadetli padişahımın emriyle, okyanuslara açıldım, Hakka riayanarak kâftrle savaştım Bir tufan yüzünden ise, Hind diyarına yolum düştü Ba sebeple benim devletime gidip, hpsap vermem lâzım. Çünkü. bütün çördüklerimi anlatıp bildirir sem ödevînı yerine gelir Ozellikle, Gucarât vilâyeti ve kıvılan kâfirden temlzlenip. kurtnl Canıtn daha erken. Xeni başlıyoru* hem. Geç kalırsam kapıcıyla çekismek lâzım. Bu saatte belki tramvay da bulamam. " Bahane bunlar. Sıkıldm anlaşılan.. Böyle konusursan danlırım Benim dc başım dbnmeye başlamıştı Zatcn devamlı içtiğim bir şey değildi İçimde tuhaf bir eziklik hissediyordum. Ayaklarım. ellerim benden uzaklaşıjor gibiydl. Dışan çıkarsak açılırım diyor. dum kendi kendime. Yatağımr? var. Kalıverirsin. dertleşiriz bira» daha. Çok teşekkür ederim. Yann bir arkadajla ders çalışmak için bnluşacağız. Kimse ile ders çalışacak değUdim, lakal onlan rahatsız etmeye ne hakkım vardı. Fazla bir yataklarının bulundu^unu sanmıyordum. O ds belki «iy lediklerimin bahane oldugunun farkında>dı Evden aynlırkon karısına (Allahaısmarladıfc te şekkür ederim.) dedim Kadının gözleri kızarmıştı Ağlamıştı herbalde. Mchmet beni tramvay yolu. na kadar çıkarmak için israr etti: Bilem«zsln sen yollart. Gündiiz göıüyle gördiiRiin gibi kolayca çıkacaihm samyorsun. î o o yoo ben geliritn. Hem hava almış olurum. Hattâ »eni yurda kadar götürüyüm istersen. Belki bajuı dönmü;tür. Yok! gayet iyiyim. Allahaşkma rahatma bak; ben yolu da bulurum. dediğin gibi çetrefil bir yol degil. Yooo, yo seni yalnıı bırakamam Kadın ben birazdan dönerim Şimdi yan yana yürüyorduk. tkimiz de bafiften jaJpaiıyorduk. O da benim glbl pek fazla is«mijordu herbalde. • 'i. . 1 Nasıl buldun bizim fakirhaneyi? Güzel. Ba parayla bu kadar oluyor birader. Gokyüzü yddızlarla doluydu. Parlak, ışıklı biı geceydi. Sokağin birinden kol kola bir kadınla erkek çıktılar. Hlzlı hızlı kimseye görünmek istemi. yormus gibi gidiyorlardı: Şunlara bak! Korknyor insan dünyanın halinden. Kim bilir klmln karısıdır. Kiminle nereye gidiyor. Dinine yandığımm dünyası! KorknyoT insan kardeşim korkuyor tnsanın kendi kan?ı daha bilinmez ki... Böyle pis şeyleri aklına getirme! Hem karın* biraz daha iyi muamele et! Çocuksnn Celâl! Şu işi dlyorsun sen Radın kısmını pek fazla konuşturmaya gelmez Onlar da insan. (Arfcaın *«r> DİŞİ BOND AVViı ZAMAMPV 0f*r/s« 35 Beni huzura kabuUenme lutîunda bulundugunuz için, Azulik'inize teşekkür ederim. Kardinal PeDarmin bana. sızın işinizden söz etmişti. Ne âlemde? Kitabım nakkınds rapor verecek olan komısyon, yann toplamyor. Umuyorum ki. Perler bana hak verecekler. Bellarmin. savlannın doğru olduğu k&nısında. Kilisece çizilen yolu izleme hususunda gösterdiğin tutku, nerhalde övgüne değer Bunun için özellikle kutlanm Kilıse'ye sadık bır evlât olmayı sürdur: bilımsel röşerşlertn İçin ıse, daıma benıra desteğime güvenebilirsin Galile, minnetle eğildi: Bana bildlrecek bir rican var rru Galile? Azi2 tnakamınıziD kutsamalannı, hUMimdann Coslmo II 'ye Uetmekle onur duyaca Yazan: Zsolt HARSANY Çeviren: Tank ÖZBİLGEN ne göre yayınlamal! rüyetındeyım. Ne var to, bu feonuda çok yavaş davranmaro eerek. Ük adımı basardımsa aa, asıi olatu benüz venne geürümeaı. ç o k güzel! Daıma kiliseyı gözönünde tutunuz Ah! Az daha size, Prag'tan S6tü daberler aldıgınu soylemeyı unutuyordum. Gıuliano bana. Kepler'ln karısı ve ofclunun feızamılstan öldtigünü vazdı Zavailı. iki Küçük Kizla valna fcalrmş Çok ua borcu vannış: tmparatoı Rodolpn da. uzun süredlr kendisine yardımı isestniş... Çols a » blı seyl Fakat ben. slzin Roma ayaretinızın başansından baska birşes düşünmemekteyım. Bos titnamm olduğunda bana. aynntılanru anlatırsımz... Güneş lekelcrinin tarihi ve anlamı adb kitabı büyük bu etki yaratmış; papalık çevresinm en önemli kişilerinden olan Aguechia dük Sesı aracüığıyla kendisine, ısılı bir mektup göndermişti:? Böyle bir davranışm hiç teuşkusuz birçok düşman yaratacağıru ve takat er ya da geç, kendini zihinlere empoze edeceğinj bildirmekteydi Kardinal Barberini de kendisini. sempatisi konusunda te min etti. Galile, bu mektuplan alıı almaz, grandükün sarayına gitmiş ve huzura kabulünu istemlemişti. Fakat hükümdann, çok rahatsız oldufundan, kendisini kabul edemiyeceğl büdirildi. Belisario Vinta da ölüm döşeğindeydi. Yaşlı şansSlye. ölümo karşı gün. lerce savasmış; son soluğuna dek. görevinin Sdevleri fle uğrasmaktan geri kalmamıştı. Blr sonbahar sabahında ölüm haberl, Tloransa'da yayılmaktaydı. Grandükün emirleri üzerine cenaze törenl, Santa Crocce kilisesinde büyük lyüıle yapıldı Syini, Floransa başpapan yönetmekteydi. Bulunduğu yerden hü kilmdan görebilıyordu: Hastalılt, onu çökertmişti; artık o, kendisinin gölgesinden başka bir şey değildi ve açıkça görülmekteydi ki artık, ecdadınm tahtı üzerind» uzun süre kalamıyacaktı O orda olmayınca da astronomun hali ne olacaku? Seremonlden sonra başpapaz, grandükü kutsadı. Bu arada bakışlan Galile'ninkilere rastla. mışU: Kin doluydu; hiçbu «eyin geriletemiyeceği bir kinl» Bir pazar, günün sonuna doğru eniştesi kendisini ziyarete gelmişti. Bu, öyle sık rastlanan bu şey değildi ve Galile derhal, Lan. ducci'yi evine getiren 6neml) biı nedenin var olduğunu anlarnıştı. Galile, dedi çehresi heyecandan bîçimsizleşmiş olaraktan çok vahira bir olay geçmekte. bütün kent, senden ve bizden SÖJ etmekte. Bu, aile tçin çok boşsuz bir şey» Karıro utancından ağlamakta Bana buraya dek eşlik etmekten bile kaçındı Fakat neymis bu böyle? Bizim her pazar âyine katıldı ğımu Santa Maria kilisesmde. Caccinl adlı bir dominiken sana karşı kürsü üzerinder saldında bulundu. Papaz vaazım verirket herkes bize bakmaktaydı ö v l e sine utandım ki, nerede dursraâımı bilemiyordum. Peki ne dedi Dapaz? Adıradan sözetti mi? Doğallıkla! TeorilerinİD tncil'e aykın olduğu yolunds tam bir saat konuştu. Sonunda matematiğin bir şeytan bulumu olduğunu ve bütün matematisyenleri kınamak gerekti ğinl. tirs türa dinsizliklerin altında onlariD vattığını bildirdi Senden ric» edlyorum. sevgili kavınçom bu Uler şakaya gelmez Ben senin işlerine nslj karısmadım: karşılık vermek üzere onun konusmasmı kesmisti ki, içeriye bir saray görevlisi girdh (Arkam *arı TİFFANY JONES malan gerektir» dedl tse de Hümayun Şah yine razı olmadı ve onu bir vıl alakoydu VATAN HASRETİ GARTH ANKt Amirâlliğl Unutülmuş, şehir ve tilkede şairliği alabildiğine Un salmıştı Oev'etin ileri gelenlerl devamlı ziyaretine koşuyor. sohbetlerinde bulunuyorlardı S İÎINİ B/ME TAPt 7ILID Böylece hoş aylar geçmtşti. Padişah gitmelerine bir türtil yanaşmıyordu. Vatan uasreti, durumun nezaketi. bu yaşantıyı devama kuvvet bırakmıyordu Seydi Al) Reis nihayet. Padl«a. hın bir vakını ile gldiş izninı istedi Bu balini anlatan bir de çağatayca şiiı yazdı. Padişaha gönderdi. Hümayun Şah, lstanbuüu Amlrâlin hüznünü hissetti, gitmelerl Sana bu göreVi zevkJe verıyonım! dük, benim tercihl) oğullarundan blndıı Aynı zamanda senı de kutşuyorum Galile, diz çöktü ve papa Paul, pantuflannı öpmeKte olan bilginin bası üzerinde haç ışaretl yaptı. Geriye sadece tonusyonun uygun ekspeıtizı talmaktaydı ki bilgtn. iki gtln tçınde onu da elde etmişti. Öylesine mutluydu td aristotelizmin tsüı vanlısı olan Pet Clavlus'un rapora koymuş olduğu bazı çekincelerin güçlükle farkına varabildi. Floransa'ya döndüğünce GaUle, yengin savaştan dönen bu generalin mağrur KÜvenl ile, grandükten huzura fcabulünU istemledl. Hüktimdara papanın fcutsamasım tletti ve özeUikle Medicıs yıldızlan olmak Uzere. bulgularını onaylayan belgevı gösterdi. Prens, astronomun açıklamalarmdan çok bosnut kalmıştı. Ben, astronominln yeni prensiplerini, Copenüo modeli ne İzin verdi. Cuma günü akşam