Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA DÖRT :CTJMHURÎYET: 27 Temmuz 1972 Bulmaca 23456789 ı'yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU MALKOCOĞLU ÇELİK HANÇER ECEYÎ Taşucu'nda geçirdflt. Öğleye doğru ıryanabildik, açık denizde 17 saat süren trol avının yorgunluğundan. öğle namazı lgin caminin önündeki musluğun başmda yaşli bir adam abdest alıyordu. Hemen yanındald diğer kurnada da genç ve gUzel bir turigt kfz çamaşır yıkıyordu sessizce. Ne camiye girenler, ne turist tazın yanında abdest alan yaslı adam, ne de yoldan geçenler garipsedl bu görüntüyü. Taşucu lns&nlan her yönden bilinçli, saygı ve sevgi flolu. Ancak, ürününün değerlendirilmesıni hangi koşullar altmda olursa olsun engellemek isteyenleri kınamakla yetiniyorlar. Iskeîenin tam karşısında, gümrük muhafaza örgütünün önündekl lahfa kanapede kuzguni bir genç oturuyor. Mersinli Abdiükadlr Bersen, Eum balıkçı tüccan Hamdi Haralambos'un motorunda çalışıyormuş. Taşucundan Kıbnsa balık götürüyorlar. îskeleye yanaşık Haralambos'un motörüne balık yükleniyor. Tekne biraz sonra hareket edecek hiçbir giiç lükle karşılaşmadan. Taşucundan aldıklan bahklan Girne'de 34 misli pahalı satıyorlarrms Abdülkadir Bersen'in ifadesine göre. G sağlanmalı Türkiye'de Âkdehız'cSfe Ç)ftiyor KDEJÎtZ'lN dofu bolümönde kalan re genellikle dar bir jerit halinde nzanan krta sahanlığı nzeriodeki balıkçdık sahalarımızın verimi, bblgeye dokülen akarsuların aziığı nedeniyle oldukça düşuktür. Asuan barajınm açılmasından sonra bereketli >îil nehrlnin verimli artıklan Akdenize 4<6kühnediğinden, Akdenizin aslında düşük olan azot ve fosfor oranı azabnıştır. Türkiye'de, Akdenizin balık avcılığındaki önemi, diğer denizlere nazaran çok azdır. Gerçekten 511.140 kilometre kare tutan Akdeniz'den yılda elde olunan su ürünleri miktarı 591.000 ton civanndadır. Bu ise, kilotnetrekare başına 9M2.S ton üriine tekabül etmektedir. Türkiye'de Akdeniz'in balıkeılığımıza katkısı 19671969 vılları üretiminde yüzde 1J65.8 oranında olnruştur. . .~ küçük barbunya 2.5, turna 3.5, ticiden rana, acuz firfln sağlaıskarmoz 35, yemlik ıskarmoz ma olanağına kavuşacak halktan yana. ihracat urflnlerinden 2.5 lira. döviz sağlayan, daha çok vergi KooperatiJ üreticiden aldığı ba alabilecek devletten yana, milli hğa 12 lira fark koyarak halgeliri çoğalan tüm ulustan yaka intikal ettiriyor Silifke ve na, bilinçli ve ileri atüımdır» Taşucunda. Maddi olanaklann diyor Taşucu su ürünleri ko^gelişmesi halinde halka ucuz peTatifi başkanı Aslan Eyce. Gebalık satmsk amacıyla Konya çen yıl devlete 19 bin lira vergi ve Ankarada satış mağazalarıodemişler. Kooperatif kurulmanın açılması düşünülüyor. dan önce devlet balıkçılıktan • AYNI DÜZEY bir tek kuruş vergi almamış. 1972 de balık üretiminin 400 ton STANBULTJA balıkçı dükolacağı tahmin ediliyor. 100 tokânlannda çavelyalar lçinde nunun ihraç edilmesi plânlansatışa sunulan levrek, çupra mış. Yaklaşık olarak 150 bin d o ve mercan balıklannm yanına lar döviî kazana olacak ülkemiiliştirilen etiketteki rakam 60 80 zin. Buna rağmen kooperatifçililira arasında değişmekte, barğın geliştirilmesi için gerekli bunya 70, lagos 50, kefal 1520 kolayhklar gösterilmiyor. liradan satılmaktadır. Büyük tü A ün ilk kooperatifi Inırduğu Silifke'nin Taşucu bucagmda halıkçılar birlesmişler, Mustafa Kemal'in izinden giderek örgütlenmislerdir. Anayasanın, kanunlann kooperaîiflere sağladığı olanaklardan eksiksiz yararlanacaklarlnı sanmışlardır. Et ve Balık Kururau bundan bir süre önce kullanmadığı ballkçı gemilerini satmak için ibaleye çıkarmıştır. Anayasa Madde 51: «Devlet, ko«rperatifçilifin geliştnesini sağlayacak tedbirleri alır.» 51. maddenin Anayasada yer alan gerekçesi de şöyle: «İktisaden az gelişmiş memleketlerde özel teşebbüsün yalnız başaratmracağı büyük divalar, çok kere toplu tesebbüsü ifade eden kooperatifler sayesinde Rer çeklejtirilmektedir. Kooperatifler »»yesinde muazzam işler baçarnjı? milletleriri örneklerlnden (mjdslanarmk ve sosya] devlet zihniyetine tamamen uygun rls rak bazı modern anayasâlann yaptığı fîbi, kooperatiflerin h!mayesi esasmin Anayasaya konulması memleket ihtiyaçlann» nygun görülmüştür.» 1 Askerlerin hazır buluhdu. rulup gereken yerle^e plâfllanan alanlara birliklenn ulastırıbnası; levkedilme» isi ve bü. iîin ilrai (yabancı dilden). 2 Bir çejit eğri budama: ağaç kestne bıçağı Ced. 3 TERSİ su kaplarından veya bir burç adı Tabıhn tohum olarak tarlaya atıldıktan sonrası ile taneli olup biçilmeden önc«ki hali. 4 Otomobil tekerlekIçrinde lâstik geçirilen demir kısım Gök cisimleri arasındaki bojluk. 5 TERSİ akciğer Kimyada tantalın stmgesi. 6 Yabancl Gemllerde ön ve arkada asıl güverteden yüksekçe alcak eü\erte. 7 Geminin Ikf fiman arasındaki yolu Ayıo duygüs». 8 TERSİ bir şeyin hudutları dahilindeki kısımları Yetyüzü kara parçası. 9 Elindeh mer zaman içn! kaza cıkabilen Taraft cihet. TTKABIDAN AŞAĞIYA: 1 Meslekl bilgisirü çofaltmak; tecrübe sahibi olmak için bir bilcnin yanında • kontrolünde geçen çalısma devresL 2 Yemek yap; ma; kızartma araçlarından bir tancsl Gerailerde zindr deliği. 3 Fransa'da bir nehir İkide birde gayriiradl kaş göz: omuz; kol oynatmak. 4 Kuzey Kutup dairesinin kitteyinde kalan Ajya: Amerika; Avnıpa kjtalannın kuzeyinl içine alan kar ve buziarla kaplı arazi; bölge. 5 TERSt bir hay. van Kimyada rad>umun simBtsi Kimyada argonun simeesi. 6 TERSİ kimj*ada dcmirin slmsesi Kale bedeni; duvan. 7. Erkek Kfyiminde arkau yfrfcnaçlt: ctekleri ımm; ön KdseJerl vuvarlak kesiimis recni ceket. 8 Bir diisünceye: harefcete» konusmay» karşı cıkmsk: o lutumu beTERSİ lası!: esas: ana cevher mânasma S Valde Her duadan sonra söyle. nir. • ELLERt BOŞ OOPERATtF yöneticfleri Et ve Balık Kurumu yöneticilerine başvurarak Anayasanın 51. maddesini hatırlatrmslar ve Ihaleye girmeden 2 teknenin ucur fiyatla kendüertne verümesinl istemişlerdir. Zira, 1380 sayılı su ürünleri kanununun 4. maddesi «Devlete ait dalyan, gfil ler, kanallar ve diğer mallann 2490 sayıl] ihale kanununun dışında pazarLık usulö fle kooperatifİere verilmesini» öngörmektedir. Buna rağmen kooperatif yöneticilerinin lstemlerl nazara ahnmadan ihale Ue satılmış tekneler. Zamanm Başbakanı Nihat Erim'e, Ticaret Bakanına ve diğer ilgililere başvurulmuş ihalenin durdurulması için, ancak sahip çıkan olmamış kooperatife. Başkan Aslan Eyce ve diğer yönetidler elleri boş, başları eğik Taşucu'na dönmüşler. Kooperatifin güclenmesine büyük katkıda bulunan başkan Eyce «Devlet balıkçılara sahip çıkarsa, kredi verirse, örgütlenen balıfeçıya yardım elini uzatırsa yoksul Insanlann kader çizgisi düzelir» diybr TB ŞU tedbirleri öneriyor: •*'•.. 9 Sa ürünleri kredisi » ı faizle nzun vâdeli olmalı. • Su ürünleri kooperatiilerl hükümet poliükası olarak desteklenmeli. • Dalyan ve göller kooperstif lere kiralanmalı. 0 Kooperatif lere üretimi oranında teşvik primi ödenmeli. 0 Konserve fabrikalan kurulmalı. • Kanunsuz balık avlama cezalan ağırlastınlmalı. 0 Balıkçılar sosyal sigorta kaosamma ahnmılı. 0 Kooperatif tüzükleri günün kosullânna göre hazırlanmalı. 0 Devlet balıkçıya ucuz mazot venneli. 0 Kooperatifler birliklerde bir leşmeli. • KAYIP tR G t N önce kooperatif 73 kasa balık göndermiş Kıbns'a. Ancak çeşitli îonnaüteler yüzünden 40 kasa balık yük Ienememiş tekneye. 40 kasa balık en az 500 kilo ettiğine göre, kilosu 1 sterlinden 500 sterlin döviz kaybîna yol açmış gümrük formaliteleri yüzünden. K o operatif yönetidlerl üzgün bu durumdan. Gümrük örgütünün tutumunu kınryorlar sadece ve Bakanlığın buraya bir müfetîiş göndermesini istiyorlar. «Mlifettiş gelirle anlatacak çok şeyiıniz var» diyorlar. Kooperatifin alım ve satış merkezi, Taşucu'nun orta yennde büyükçe bir binada; cephedeki «Kooperatif knr, sefaletten knrtnl» yazısının hemen altında balıklan satış fiyatlan yaiüı. Biz Türkiyenin 2 büyük ken tinde îstanbul ve Izmirde çahşanlar olarak balığın ucuzluğu karşısında şaşkınlığımızı gızleyemedilc Beyaz tebeşirie siyah tahtaya yazılan fiyatlar şöyle saptanmış: Levrek 20, çupra 20, mercan 20, Lagos 20, iri karides 25, çizgili büyük barbunya 5.5, çizgili « B I Dünktı bulmıramn halledHmis fekH ketici merkezleri Ankara ve İzmirde de balık satış fiyatlsn aynı düzeyde tutulmektadır. Taşucu'nda halkın 20 liraya yediği levrek balığını İstanbıü, İzınir ve Ankaradaki orta ge'.irli vatandaş ancak lüks lokanta; ların vitrinlerinde seyretmeKle yetinmek zorunda kalmaktadi". «Kooperatif kurmak, kader çiz gisini tek başın* aşamayan üre B TEDBİR tBKlYE'DE ilk kooperatif 1937 yılında Atatürk tarafından Siliflte'de kurulmuştur. Atatürk 1 nuttıarah üyesi olmustur bukooperatifin. Ve Mustafa Remal, tefecilerin ' etkisiyle Rbopefdtife ginnek istCMeyen üre ticileri zorlamıştır üye olmaya. Aradan 35 yıl geçmiştir Atatürk' Î Y A R I N: Türkiye'de bahkçüığın sorunlan BAUKÇILAR, TROL AĞ1NI DENİZÜEN Doktor setrre inerken: <tnşaUalı bu deta işını tıaüedersin...) demiştl. Herkalde çalısmasınüan memnun defildi o da; (Şu herif gitse Je yerine dofru dnrüst bir adam verseler.) diyordn belki de. Emin efend> (Bu adam çalışmıyor, hiç faydası obnuyor...) diye ya> rarsa acaba işlmdcn ıtarlar mı diye aklından geçirdi. Anası olmasa umimında bile olmayacaktı. Sık sık kavga da etseler ananydı; vazgeçemedi ondan... (Anaroa bir entarilik alayjm. bir kntu da şeker alıyım gönlünü almış olurum.) dedi. • İki taraf da büyük böyük rnağazalar vardı. Her iki kaltiırunda da insanlar bîrbirinden hıbersiz yollarma gidiynrlardı. (Ne iyi kiınse baçkasın.' göz hapsiAe almıyor. hareketlerini kontrol etmiyer, bizim rarş dan geçmefc resmi geçit yapmaktan beter) işleri jçüçleri yok \eriflerlhX.) dedi Emin efendi. Biraz dinlenip kendine geltnek için bir kahveye jririp otnrmâyı, bir çay içmeyi diişündfl. Ar* gokakl.irdan birinde bir kahve vardı; geçen defa geldiginde Cayı hoşuna gitmiş.î oranın. O sokağa saptı. Kahve ile bakırcı dükkânı arasında boş bir arsa vardı eskiden. Adamlar vardı orada. Bir gratnofon se^i geliyordu: (Uzayıp giden şu tiren yottan.) Çadır bezleri ile iiç kenannı germişier, ön tarafına tezgâb gibi bir sey yapmışlardı Emin efendi yaklaşmadan edemedi. Tezgâbın önünde delikanlılar vardı; çerisincie dudakları boyalı. gözleri şehla kolları çtplak kadın göz süziiyardu onlara. Meyilli bir tahtanm üzerinde çeşit çeşit sigaralar sıralantnıştı. Halkalar vardı tezgâhm üzerinde. Oyuncak gibi tSfekler sıralanmıştı bir tarafta; dipte hedefler vardı. Deliki>nlının birisi tüfeii omzuna yerleştiriyordu. Türkspor! Atıcılık sporu ecdadımızın sponı! Çeşitli hediyeler! Baylar! Beş kuruşa bir paket Yenice, Boğaziçi, Bafra. Knlfip! Detikanlı boş durrna bak bey kardeşe aldı Yenicesini.. Bilefiııe giivenen bu tarafa! ' Emin efendi bu sesi tammıştı; Feyzullah Azmiydi bn! Gözleri boncuk gibi bakıyordu yine. Şu herife göriinmeden buradan kaçmalı demeye vakit kalmadan o kendiskii tanrmis. yanına gelmis sapur şupur yanâklanndan öpmüştü: Vay ikj göriim. canım kardeşim Emin efendieiğim benim! Hangi rüzgârlar attı bn taraflara seni? Nasüsın? iyi misin? Valde hanım da iyidir ya! Hamdolsun. Sen nasılsın? Masallah, maşallab seni daha iyigördüm Emin efendi. Ben Vni ben hap bildiğin gibi. Kâb dünya bizi kazıklıyor. kâb btz dunyayı. Görüyorsıuı bir dümen uydurduk yine Dümene yeniden bakmıstı Emin efendi. Kan göz »üzüyor. Itt atıyordu delikanlılara. Bn herifin dümenlerinde illâ kadın parmagı buinnuyor aiye düşiindü Emtn efendi Halkalar çok zaman paketlere geçmlrordn: • . Nasıl hoşuna tittl mtT Kpaj bu Emin efendi, kumar tleğU, ; hakar b o ^ B«r'd< » « ) % iSrtersen.., • Yooo! Hiç elim yatkın değildir böyle $eye. Bn kumarın domnzu hem de! Senin za'fen doğru bir tşin yoktur ki Gene baflamayalırh kavgaya.., Komar mumar, ver kızım bir halka bnbeye. \\l Korkrua elini yakmaz Çocuk çibisin Emin efendl, bu vasa geldirr hâlâ bayat adamı olamadın Etrafından çektniyorsun. Kumar! Havat kumardan başka ne kf! Emin efendi elindekl halkaya yiyecekml; çibi bakmıstı Bn adamın gözlerinde kendlsine İ5trdi4int yaptiran bir knvvet ml var« dı. Tere bırakıp firiiyÇvermek geçti içinden: sönra ( E | e r Işlm olacaksa !:azanayım) deylp bnlkayı Kulüp sigarasına nişanlayıp tabiaya. doğrn fırlattı: Bravo! Gördfin mp? Bir de beceremem diyprsun. Nefslne itimadın yok senin. Ver kızım sigarasını beyefendinin Kadın sigsrayi uzatırken bir tuhaf bakmıstı kcndisine Otanmışt|; Hep göz görüyordu etrafinda. dnvarlar bile g6z olmajtu; kendisini seyrediyordu sanki Siearasına kumar! Eh, bana müsaade.. Yooo! Eskt dostrağumnz var. Bırakır mıyım hemen Nasılsa sehre gelmişin; gezdireyim seni. Hem konusuruz. dertlesiriz biraz. Kızım. thmet eelir birazdan Sen bak bevlcre! BPTI bira? d o laşıymr. Oene ipe safa gelmez bir şeyler teklil edet diye korkmugtn Emin efendi. Çamur herifin biriydi kanbur: dediğini yapmazsı hfis biitiin rezH olmakta vardı Lşin içinde, Bereberce vürüyorlardı: ' tjte böyte! • Allsb knlnno aç koymuyor Kumar deyip çıtoverdin isin içinden. Ne vapalım vani ı ç mı kalalım Oturup el m açalmı şu herif eibi.. KSse>ıafmcaki dilenciyi gösteriyordu. Adam çullar içindeydi. Sakalı bir kanş nzamıs, gözleri içine çökmüştü KaideH bir «esle; Aflab förünmeı kazadan, belâdan saklasin, sevdikleriniıa başı için™ FevzuUan çülmüştü: Ben de dua satsaydıra. bir işe yaramaz dualar »atsaydım daha makbul tntardın deri! mi? Kanbunım da ılstcnk.. (Şeytanlık herifln nıbuna islemiş.) deımştı tçınden. Köseyi dSnmfis asıl raddeye çıkmışlardı. Emin efendi Naciyeyi sormab istiyor. spramryordu. (Arkas< var) DİŞİ BOND 53 0 ^2S^ |26S2 TİFFANY JONES «.•>.;. ;: ... Cç odalı bir yere hakkıra var ouî OoğaUıkia. Sizl buraya, Tostcana eiçiliğinin Istemi üzerine yerleştiıdik. vardiitı edeceiî tcrcse olmavan Galile de ajtndan uluyaralrtan Bu esnâda Dıigmin, elçilikcs aya*a tcalttı Yargıçlarla birgöriderilen yemeğl Eeörilmişü. ükte dua edebUroek Jçin eiten• Enkizitör cikıp eüti m birleştirmek istemis. takat Acıları veniden oasiamıgtı. öylesıne rahatsızlanmıştı feı,. bu Bağırmaj'B cesaret e^emtyor; nu baçaramamıştı. Dua bitince zıra, "hiçbir görültünüB dışanbaşkan şöyle konustu: ya %ansımaü]gı ünlü manzen Durusmaya «on vermcaen . ierdeo birine ' kapatılmaKtan önce sanığa burada söyleaiklekjorkıryördu. Uşağı onu bu du1rinden biçbir biçimde hiçbiı rum'da görüoöe dehşete tapılkimseye söz açmayacagı nusumış v s rtrenzuoia'Ta habeı «ersunda vemin öneriyorurfl miş, o da ünkizisyon'ucavvkab Cincero'nun eşligınde orays Bu tonnalita de yerine geügelmtştı. Bunlaı onun dururildikten sonra. enkizitör envret mondan endiselenerekten işi ti: kendfcmj avutmaya fcadaı «ö Sanık götiltulsunr türdüler ve re]iminde daha da Gaüle. canlı koHuk değnekleynmuşama sağlayacakjanna söz rine dayanaraktan saionü tervererek âynldilar Ertesi günü tetmişü Gözlen «aşla doluydu. yeniden selmişleıdl Bir tşkence nücreşine eötüriii Size iyi bir tıaber getınmekten korkmalctaydı Fakat yorum, d«di Enkizitör: A2İ2 • Kendisini. aydınlık ve lyı doşen ofiş, ^oskana elçiliglne dönmemiş bir dalreye götttrduleT Bun niz'e müsaade ediyor Sağlık du dan dana tjd bir ıccmut' dü$Urumunuz elverdıfl anda taîtnanemezdi Bir tuzaga düsmüs ol biUrslniz. Yalnıiv trtr kosulumasın diye. çevreslne şaşkuı mua var: ' ' »aîkın oakındJ GOzIerine ınana Her şeye nâzınm. Ne yap mıyordu. Kapı çalınmıs « ıç«mam tstenlyor? rl Firenzuola eirmistl: Bize, DİsmaBlıgmızın bir Bu dsireyi vetertnce rasomut karutıru vermeMsinl». nat bulduSunuzu umanm. Hanglslnl tstersentzT Klü yıUı* çaüşma ve bulumlannı yadsımaktan dolayı göz yaşlan, büginin gözlerini doıdur maktaydı; DogmduT. Oğle duası çası çaimış; yarl dualannı vapmak ürere Yazan: Zsolt HARSANY Çeviren: Tank ÖZBİLGEN Bunun Dicumnı Duimak, «iz» dü»er. Bilgin, yargıçlara söyleyeceklerini biı an aklından çıkarmamaktaydı. Ertesi günü, °ilneş doğar dogmaz kendisitu aramaya gelmlşlerdl Oç rahlp onu, masa ardmda beklemektey diler. Başkan sordu: Bir beyanda rru bulunacaU sınu Evet monsenyör. diye saı şüık verdl bilgin. Bana burada «unulaD problemier uzerinde blrkao gün düsündUrn ve bu benı, aziz (dlisemizin enürlerine saygısızlık sayılabilecek bir şeyi tstemekslzln yazrp raz madığırrrj araştırmak Uzere, Dl yaloglan yeniden okum» dflşüncesüıe götürdü ttlral edeyim ki orada. konuys yabanei okur larda, benlm yanlış blrtalam sonuçlara vardıfıtn telenımlni bırakacak ban pasajlara rıst(adım Gururum ve (hmalim vü zünden. afır yarulgılar (steml »im. GalllM GaUlel tnllmin feutsal karatcteıinl ayaklar aitına almakta ve utanç verecek biçımae yaiao söylemekteydl. Yargıçlara baktı ve Firensnıola' mn, ezlcl yengısi önünde çığlık atmadıgms şaştı Bu srada beriki. mankeme o(ışkan^ nın nötı ve soğuk tonuyla su karşıiıgı eertyordu: Blz Du oeyaru tutanağa geçıriyoı ve sanıktan dosyaya HonrnaR Uzere ounu yazüı olarak vermesin) (sttyoruz BUgin, copalıayaraKtan saJondan çıkmış; feendlslne nernen, elçiliğe dönüş müsaadesı vertlmeslni beklemeye koyulmustu» PaHat olr türlii ses «ed« çıle> mıyordu Yetertnce sey yspmamıs mıydı? Daha oazı şeyleı söyıeyeceglm; bero salona götürünüz! diye bağırdı Kapı ardından KapanırkRn ^örevi fapan 00mlniijen, onu tekrat saiann «e tirdi Yarpıclaf yenlden yeriertnl almışlardı (ArknT> rarl