Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA DÖRT sCUMHURÎYETı 10 Temmnz 1972 Safevi Emiri, araya bir adamını koyarak onlardan rüşvet istemişti OST Muhammed Hanın arncası Aktay Han ve oğlu Had Muhammed Sultanla da taruştılar. Onlara okuduğu Ça. ğatayca 7 beyıtli gazel pek hoşlanna gıtti. Zülkade ayınıa üjc gtinü tekrar yola revan oldular. Destı Kıpçak'ta bır aydan fazla Bürdü gezıleri. Güz v&kü gelmıştı. Çolde bittoden bir «erre, sudan bır damla eser yoktu. Bıtkin bir halde Saraycık kasabasına eriştıler. Yollarda tek tük Osmanlılara da rastianıyordu Bu guç yolu Eazer Denizl kuzeyıne vannak için göze almışlardı. Ama, yıne ds Hazer'den gitmenin tehükesinl anlattılar. Ruslarla Nogaylar bu bolgede kuş uçurmuyorlar, kervanlan soyup, yolculan oldüruyorlardı. Barak Han, Sultan Sıüeymana bir elçı gondenyordu Çaresız tran yolu ıle Istanbul'a gıdecektı. Bu Seydi Ali Reise de ehvenışer goründü. Bu yoldan Anadolu daha kestirme değılse bile emın sayıhrdı. Bu sebeple geri dbnül» dıi Ürgencc (Harzem) gekfiler. Dost Muhammed Han dıledıkleri yolu seçmekts hur olduklarınj bıldirince, Amiral: Meshed! Honnndaa, Irakı Aeem yoluyla Bafdad's çitmeyi dıliyoruz, dedi. Bagdad onktır. Bir mfiddet burada kabn, bekleyin. Yollar sakinleşince hareket edersiniz... Bahar avmda Mangtt kabilesi çekilir gider. Kozey yolu açıhr. Rnslar ise yol kesmeye eesaret edemezler. Buna ragmen Osmanlı kervanı durak yapma tuyetinde degikU. Beklemektease yol almak hayırlıydı. Iran yolunu seçtiler. Ha Samih Naflz TANSU Uahmut b«y« onlan gttealtmda tutma görevı venldi Sonja, esik ağası hepsinin teker teker ısimlerınl tesbıt ettı. atlasın sayjsını aldı Şah ou Kadarla kalmadı Horasandalb vekllı Gokçe Halıleyi onlan ned«n daha evvel tıaber \ermedı dıve gdrevinden azıetti. Bunu fırsat bılen Safevi emırl Alı bey, bır adammı araya ko>a rak, onlardan kurtarılacaklan bahanesıyle ruşvet ıstedı Seyıt Alı Reisln cevabı çu oldu: Bu kadar gurbet geıen kımselerde, para olmaz. Şah, Padışaha jazılan mektupları alıp okumuştu. Kıtaplan c'â gözden geçırmışU Horasandan gelen yol arkadaşj olan o> *!a Hatun, OsiBanlüarın masum kışıler oldukiarlna sahitlık edince, Şab yumu$amıştı. Seyd» Ali Reısin yazdığı « kıtalı murabba (dörtlük) şiır do Şaha sunulmuş buhınuyordu. Buzlar busbutun çozuldu Onlara serbest oldukları mujdesl verıldı. Vezınn zıjafetıni, sahın dyafeti takıp etti Hangi yoldan gıtm'ek ıstcdiklerı soruldu Bırlikte yola çıkabıleceklen soylendı Fakat •Seydi Alr Reıs Bağdad'a gıtmeye kararlıydi" . Kıştır o yollan asmaya takatımız kalmadı. D eer aşılsa bile Kafkaslan geçmek bır meseleydi. İran yolu daha emindı. Cılıan Padışahı Sultan Suleymanla, Şab ban| içmde bulunuyorlardı. Dost Muhammed Han Amirala ŞU Turkmen beylerl sizl Şaha sag sallm ulaşttnnazlar sa» nınm, dedl. • BAĞLILIK OLCU yolunda gerektl. Bütun Ihtar ve tavsıyelere rag.* rnen yola çıktılar. Zaruretler, mahzurlan yok «derdi. AynldJlar.. Amu Derya'da Cengiz ogullanndan Mahmut ve Polat Suıtanlarla taruştılar. Biri Durun, oteki Bağvay şehrının hâkımiydi. Nesa şehrınde Dost Muhammed Hanın amcası oğlu Ali Sultanla goruştüler Bu Sultanlann hepsı, Padışah Suleyman Sultana bağlüıklanm bildirdıler. Turan'dan îran'a, Türkistan"dan, Horas&na, Cengız oğullannın topraklarından, Safevî Şahlannm topraklanna geçtıler. Ho rasanın Meşhed yatmındaki Tus şehnne vardüar. Şehnamenin yüc« şairi Fırdevst, Tus şehnnde medfundu. Şaır TB bllgin Seydi AU Reıs, kabrtn» rardı. Oru gonülden an dı.. Meşhed şehrine hicretln 964 yılınm ilk gunü ulaşmışlardı. Burada, tmam Musa Rıza hazretlerinin Meşhedi öyaret edıldi. Seyıt Ali Reıs, Meşhedin önünde fakırlera sadaka dagıttı Bondan sonra, Horasan hakimi ve Meşhed Talisı, Şah Tahmasab'ın kardeşi Behram Mirza oğ Yi f lu tbrahlm Mırza ile gorü>üp tanıştı. Şahuı oğlu Süleyman Mırza da buradaydı. Vezırleri Gokçe Halıfe, Amıralle leventlerıne bır nyafet vertu, onlan • • ğırladı Zıyafet esnasında Gokçe HaUfe, Seydi Ali Reıse bir toruda bulundu* Hazreti Ali ml, yoksa slzce, Hazreti Ebubekir, Ömer r* Otman nu yucedir, dedı. Iranlılar Safevî olduklancdan Şıî mezhebindeydıler. Cevabı güç tu. Onlara Seydi A R«is, N»sU reddıa Hocamn bır fıkrasııu anlattı. Arkasından da 7 beyitH bır gazel ve kıta okudu. Boylelıkle tehlıkeyi savosturdu. Bu kadar gurbet gezen kimsede para olmaz Bütün kafile bitkin vc sabırsız haldeydL Bir an önce yurda dönmek istiyorlardı. Takatlerinin son haddine gelmişlerdi. Uğramak zornnda kaldıklan baa yerlerde ya sözle, ya da kaba kuvretle saldınya uğruyorlaıüı. ler Bunlar, muhakkak Sultan Suleymanın bizun aleyhimıze Ba rak Hana yolladığı Osmanlılardır. Yanlannda pek çok NameMektup vardır. Bunları okumalıyıx. diye bir fit salmak istedi. Mırzalar bu söze uyup, ziyaletln ertesi gunü, mısafırlen sarb kuşanıms ytız kadar asker uyandırdı. Hepsıni tutukladılar Seydi Ali Beisi, Gokçe Haüfemn &arayında bır odaya hapsettıler.. Leventler de teker teker odalara kapatılmışlardı. Mallar sayılıp, emanetler alın dı. Seydi Ali Reısin bedıye kataplan, Sultan Suleyman'a yazııan Han, Padişah, Şah mektuplan Ibrahım Mırzaya gonderıldı. Leventleri linoıre vurmuşlardı Sabırla sonucu beklıyorlardı Beş Safevi asker, Amırahn kapısı onünde nobet tutuyordu Seydi Alı Reıs, yıne sılâh clan kalemini eline aldı, 18 beyıtli bır mesnevî yazdı.. Bu olay Meşhed şehrınde, halk arasında çok fena karşılandı. Herkes eoylenmeye başladı. tleri gelenler, îbrahım Mınaya, Şanla, Sultan Suleyman arasiDda banş oldugundan, Osmanlılann serbest bırakılmalan gerektiği yolunda, mısafırlen savundular,. Bu sırada Seydi Ali Reis de Mır7aya üç gazel yazıp yolladı MtiTa, Şahın bu lşl lyl karjılamıyacağmı anladı ve korktu. Bır <caç gun sonra hepslni sahverdı Bir zıyafetle de hatırlannı noş etmeve çali'tı Mektuplar geri verflmışti. Sade iade olunan mal ve eşyalar içınde, dort parça hedıye, çok. kıymetli kitap yoktu... Hil'atlar da kayıptı. Kazvin civarmda Sebzevaı denV len yerde kalabıleceklerdı. Vezıri Masum bay, ditfan beyi Y A RI N Hindistan'dan sonra ilk defa denizi gören denizciler • TUTÜKLAMA RALARINDA Gazl bey adında, yüreksia bıri vardı, Vezıre Bn Oamanlılan Şaha %6ndermek doğru değiL Yolda askerlerimizi oldürup sınşıverir • SALDIRI IHARREMİN onbosmd* Meşhedden uzaklastılar; Şahın karısı ile kardeşl Behram Mırzanm kttnsı, unamın zıyaretınden dondüklerinden, kervan kafüesıne katılmışlar, onlara yoldaş olmuşlardı Eu hanımlar, Osmanlılan karsılasttk lan dururnu unutturmak için çok dil dökttiler Kaz^^n sehrlnde, Şaha onlardan çok lyl bir sekllde bahsettıler 80 Hiç yoktan basıma bir de bn deri çiktt Ben kadınlsrdan elunden (eldığı kadar kaçmn xlutım. tçlerinde iyM olsaydı ona (kadın) uıyemezdim. Selma ile karsılasmadan evıel ne ka' dar rshattım. Kendlsini o tfippe ıle beraber jörduğiımdrnberi karfüasmadım. Fakat bir gün bile aklımdan geçirmedlğinı olmadı. Adaraa dfipeddz kıskançlık yfizfinden hakaret etmistim. Kızcagız kimbllir ne müskül duruma düsmüştü. Ben çekir yüniyuTerdiğinı için gonrald durumn bil' miyonun. E^er bir daha benl gorse bile RBrrae» mezlikten gelecefl muhâkkaktır. Hos o beni för*e bende om bakabi'ecek surat kaldı m ı ' Zihnirain karışıklığma dfln aksamkl olay hushütün tiiy dikti Ragıp, Süleyman, Mehmet. ben Polonyalı bir pıyantstin konseruıdeydik Adam talebe cemiyetleri menfaatine bir konser verirordu. Bizimkiler nereden buldolarsa bilet bulmuslar; bedava sirke baldan tatlıdır dedik, Süley jnandan başka lçlraiıde alafrang* rauıikiden anlayanunu olmadıfı halde tam saatınde salonda hazır bulonduk. Yerimiz balkonda en gerller devdı. Giızel giyinmis kadmlar, erkekler salonu doldnrmuşlardı. Nereye bakacatmı «asmyordu insan Ben, Sfileymana: Hadi senin aklın erlvor, ze\k alıyorsun; biz ne demeye geldik. Benım böyle konçertoja (ılân aklım ermez. Bunlann da ernıezSUeyman talonn şöyle bır gdzden geçlrdi: Bunlann hepsinin alafrança musiki hakkında bllgisl var mı samybrsun. Hiç olmazsa btx bilnıedi|tmixi billvonn. ı rBunların içjnde hiçbır »ev bilmerip de çok sey'biliyormnş geçinenler sürüyle. Sanki i?ln tekniğine vataftnış gibi çıkarken kimbilir ne trnkitler savcracaklar Bizae dinleyecefiz sadece. Hoşnmuıa giden yerlen olacak, cevmcdigimiz taraflan olaoak Ragıp: Çoğu" ınppe! Gösten? için gelıvor (Dün akşam konserdeydik, Aysellerı de görduk...» dıyebılmek için. Kimi de kendinı teshir için. Bu milletın de bir musikisi vardır; onu kurtarmak, yaşa'.nak lazım asd Suleyman: Gene baslamayalını Ragıp, o avn mesele.^ Sanati dar hudutlar tçinde mfitalâa etmevelim. Benim Cel&le anlatmak istediğım ayrı meselesicln ortav^ attığın ayn. Bir noktada baklısm. O da dinleyiciler meselesl Evet bunlann çoğu gösteris için geliyor. Ama hakıkaten musiki ıçın A gelenler. de var Içlerinde. Belld onlar da bizim gibı tamamen tevkine varamıvorlar henfiz Çünkn kulaklanmız bu musıkiye göre terbiye edilmedi. Zamanla alışacajız . Nivr alısarafiz. kendl masıkimiz varken Pvanist saiıneye çıktığı İçin konuşma man*> kasa halin. a.'madao kesildl Orta boyla yakısık» ir bir adamdı piyanist. Programın ilk parçan çalın.nava başladığı zaman hâlâ hiraz evvelkl konuşnıajı dusünüyordum. Ragıp, bu mesele fize rine zaman zaman Suleymanla tartısırdı. Sfliey» man artık alaturka musiki denilen şevle ugrasmanır lüzumsuj oldugunu onu millete unurtujıtp, kulakterımızı garp musikısine gBre terbivs etmemız gerektığını söyler, Ragıp alaturkad», biıhassa halk musiUısınde ısrar ederdL Suleyman. halk musikisi için bîrşey soylemiyordu; o da sevftordu halk musıkisınl. Fakat ala> turka ıçın ,!Me>b«ne musikisi) deyıp çıkıveriyor du. Ragıp (Va Dede efendi...) deyince; (Tekke musikisi...) dıye cevap veriyordu. Uzun boylu bir bllrin olmadıği ıçın tartışmalarına kansmıjorduro çoğu zaman. Ben de alatarkadan bos> lanıvordum; fakat Suleyman haksu da defildi. Bırden hersev' ynuttıun. Sesler Selmayı getınverdi karsıma Elımi uzatsan tutuverecektim sanki Dumduz vemvesıl bır çayırlıktavdık. Çayırı baştan başa ınce bır şerit halinde berrak bir sa boluvordu; dıbınde çakıl taşlan, yosunlar gorunüyordu Selma bir adım önumde tuller içinde dans eder gıbi kaçıyor, o kadar yakıo olmama rafmen yakabvamıyordnm. Avak btntnın altında çizmelrr ksyıyordu sanki. Bır >gğırur başladı hirdenbıre: Selma bir ağaç ko\uğuna sıgındı, ben de »rkasından. Korkudan ağlıyordu, (îglama! Ben varım yanında.) de> mek istiyorum, sesım çıkmıyordu. Şimsek çakıyor, vanımda bir melek görnvorum sonra kayboİuveriyordn. Yağmur durdugu zaman Selm» yanımda yoktu Nereye kayboluvermisti birdenbire. Sımdi gökyuzflnde alaimisema vardı. Çımenler oınl pırıldı. Koşuvor bir yandan (Selma! Selmaî) diye bağınyordum Ayaklanm beni bir ba taklığa sürâklüvorlar bütün çırpınmalanraa raj men vavas, va\as hava kabarcıklan çıkaran bır çaraur dery&sına gömiılüynnım.. Ragıp vanımda homurdanıyutdu: Eşşoğlu esseklerFısıltı halinde: Ne var? ded'm ' Göstenrim onlara dedi. Mrkıun N MALKOÇOĞLU ÇALINAN TAÇ ynan »e «IZM: MYHAN • DİŞİ BOND Nışabur'da bujük ?a!r Attar medfundu Seydi Ali Reıs, kabnni «yaret edıp, Vali Kemal Ağayı gormeye gıttiler. Sebzevar'da baa saygısız, terbiyesiz kımselenn saldınsına uğradılarsa da, çabuk ellennden kurtuldular Nihayet bir gün oldu^ Irak vılâyetme ayak basüdı. Demavend dagı eteklerinden yanl, Mazenderan cihetinden, Bistan şehnne vasıl oldular îmamı Muhammed Iftah, Şeyh Basazıdî Bestamî, Ebül Hasan Hırkaanî'nın kabırlerlne bırer btrer gidilerek zıyaret olundular Ertest gtin Damgan'daydılar. Bu gece bir levent yoldaç, Rarrazan Bolükbası, Bayezidl Bestamıyi rüyasmda gördü Yânuıda 40 dervişl de vardı tnanç sahibi, dmdar ve temiz bir insandı o Rüyasmda Bestamî dervişlenne «dua edelim, Mlr Seydi AH, yoldaşlar ilr, saf salim vatanına varsm» demışti Damganda tmam oğlu Caferin türbesıne uğradılar Sonra, Semnana doğru yol aldılar. Şeyh Alâuddevlenın türbesıne vanldı Yola çıktıklan vakıt Seydi Ali Reıs leventlenyle konuşuıken, başlanna gelenlerl tekrarlıyorlardı dedi kı* Bu yüz yılda eminım kjmse sız ve ben kadar gezici olmamış, se\ahat etmemiştir. Gerçekte böyleydl. Sabırsızlık ve yorgunluk ıçmde, yurda donmek ıstegıni bunalımmı duyuyor lardı Takatlannın son haddme gelmışlerdı Bu Şıiler, başka ınanca tahammul edemıyorlardı. Devamlı lâfla sozle. güçle saldın halındeydıler Rey şehnnde, tmam Abdülazım, Hazreti Huseyın'm karısı B bı Şehrıban Hatunun kabırlerı vardı Kutsal makamlannı zi ^a^et ettıler Şahın oğlu Muham med Hudabende Mırza, Senndık Ağa ıle karşılaştılar. Şah cğlu tsmaıl Mırzayı Kazvınden Horasana jollamış Horasandaki, Hudabende Mırzayı da Karvine çagırmış Şah Horasanda îsjnaıl Mırzanın hareketlenni beğenme' mıstı, ona uyan bır emınnl de olume mahkum etmıçtı. Sefer ayının son gunü, Safevî devletmın başşehn Kaz%nne ajak bastılar Fakat Şah Tahmasab, Denızcı Osmanlılann şth re gırmesıne izın vermedi. Sade, 37 tM zijaretinl yaptıgı dükSesı'>ı, kansını yitırmiş ohnaktan dolayı taküğı, sıyah gıysıler içınde bulmuştu. Fakat yas sadecc gıysıye tekellenmekteydı ve genç adam. bilgınin başsağlığı dıle mesıne f yakında yeniden evlene ceğinl bildirmekle karşıhk verdı. Sonra, zıyaretın «nacına geldıler. Size tavsiyem, teolojik konu lan gelişi gOzel kırnîelerle tartışmaktan kendinızı aiıkoymanızdır. Akademi'mizin bütun «Vasaklar>ı, bu konuda benımle uyunumludurlar Bunun kadar teb lıkeli bır ;ey yoktur. Biz de dıkkatlı olma yukümü altındayız, zı ra perıpatesjenlere duşman tutu murauz bizi, yukan makamlana gozunde pek de sevunli kılmamaktadır. Sıze gelınce, benım belkı de yanılgın olaa . ızlenun, Enkızısyon önunde kendinizı savunmanızın gerekeceğıdır Bu, aynı zamanda benım de duygulanunundır. Fakat sızın kor kulannızin nedenleri nedır mon. ienyör? Sız söz konusu olduğunuzda butun kardınaller, her zamankınden çok daha ıhtıyatlı oluyorlar Hepa bu ve fakat bu, hiç de iyiye alâmet sayıimaz. Apk bır şey öğrenmelc, dogallıkla olanaklı değıldır: Enkızısyon'un e?si2 kudreti tamamıyle, burnunu soktuğu her ışte, mezar gıbi ırasız olufundan ılen gelmektedır. Ben ne yapmalıyım? tlişkıler kurunuz vt katolık inancınızj duyurunuz. Boylece dük de. hemen hemeu •ynı tilcıklerle. elçınm tavsıyelerınt tekrarlamaktaydl!. Daha sonra kardınal Orslnı yi ayaret etti Bügın bu ayaretJ en sona bırafanıstı; öra en onemlıleruıden bırıydL Pa pa Paul İle uısküeri son dere ce ıjn olan Orsını nın. Floransa sarayına katşı t»ıx monnet borcu vardı GaJile ona, duk Cosımo'dan ısılı bır tavsıvf mektubu getırmekteydl: Monsenyör dedi uuse prensi olan bu canlı n aeseU Yazan; Zsolt HARSANY Çeviren: Tank ÖZBİLGEN Orsını dıretmışse de papa Enkızısyon un sorunla uğraşmakta oldugundan bahısle, onun sozunıi kesmıştı. bıze ounlan anlatmak zorunda Kaimayı ıstemezdim dıyordu Gaiııe'ye kardınal papa ıle konuşmasından söz ettıiten sonra, fakat eene de iyi bır haberım var tyı bu haber aut • Evet. ö y l e anlaşılıyor ki, sızın Enkızısyon ıle dokunumunuz olmuş Sıze soyleyecegım, Azoz Per'ın konuşmadan hemen sonra Bellarmın'e danışUİJdır. Galile, en buyuk nızla tardinal Bellarmın'ı boylamıştı. Kardınal once tendısıne tıer çeşıt ransenyman venneyi reddettı; ancak bılgın müsaade ısteyıp de tcalkmaya nazırlanırken kendısini fcdlundan tuttu: üturunuz. Sıze tnsandan lnsana Dazı şevler söyleme» ıstenm. Azu oüs sızın teonlerınıa asla kabu] edemez. Benım öğretimın doğruluğu, saltlıkla kanıtlanamaz tnıdır? tsu nususta nıçDıı şey 011mıyorum. benım anlagım SJzın teonleruııze uygun duşmemekteaır; bu Oa, uer şe>e rağraea naklı oiabUeceğiDizı kabule engeldır Bu benuo öngörmedığım bır sorundur Benım Hepsi bu mu? En DÜJUS zevkle! Varm »onsey topiantı ıçın bır tek şeyın öneml vardır: tnıı var orada kontryu açaca Kılıse'nm yaran ve ruhiann selameu uğruna ınsanlarıp neğım. tkındı üzerı oana geiintz ye ınanmalan eerektığıl Oersıze çıkışımuı sonuçlarını bılçeklık DilgınJertn tartışm<ıiarıcureyım na yarayabılır: Cıenuî) ıçm ıse BUgıo müsaadö ısteyıp de av orobiem mılynnlarca oasn vaniırkeD Kardınal tıalâ başını ratıgıa mancıdır tıattâ aana sallayaraktan uısanların delılik da Uen gıdecegım fcSeı ÖĞTSlerıne gülmektevdi Gerçekten de ertesi. sunü oun tılennı? gerceklpneoılsevdı oedan papavB sozetmis vüzti djr mm anlagnr» ua ona uygur i u nal asılmış Dulunan AZIZ • Heı şecektı ura o vetennce *uvkardınale Galıle'ye zırvalarım vetlıdir Fakat kutlenıu ınana, bırakmasını ö»Ütlemesinin daha benımkıyle karşılaştırılamaz yerinde olacagını bıldirmışu (Arkası «ar> güzel. yaşlı adama, özellıkle önemlı olan bır Işte sızın desteğınızJ dilemeye gelmiş Dulunuyorum. Sızi dinlıyorum azlzlm sızi dınlıyonım Astronomlnın bir temeı sorunu, bılmedığını bır biıimsei kurul taraiından tartışılacaktır. Fakat bunun pek önemı yok; zira son söz aziz ofisındır. Ya söz konusu olan soruo cedır azızım? Guneş ml dünya yöresınde, yoksa dünya mı gtineş voresınde donmektedır? Kardınal Ursını gulmeye koyulmuştu: Bu aynmsız değü mıdırî Tanrım, bıze boyle şahane bır âlem verdıglnden dolayı sana şükredeoekJen yerde Insaniar bu gıbi değersız yerlerle uğrasaraktan gerçekten zaman yıtırmektedırler Sızın Korusünuz nedır pelaî Ben, dunyanın guaes yfcresınde döndüğunu savlıyorum. Uuşunuyorum tu ıkı yıldızdan hangısüiın devtngeo va ban^ısının devınsız oiuşu azız otısı pek tasalandınnasa gereKtu Öjieyse sızden oasımlanmın degal de Denım goruşume bak vermenızı ıstememe musaade ruzı rlca edeceglm. İ L AN TIFFANY JONES Bandıtma Tereke Hâkimliğinden Mutcveffa Hamı1 Pamukçunun terekesının Medeni Kanunun 573'uncu maddeşı gereğınce resmen ta5fı>e> sıne karar verıldığınden, muteveffanın alacaklı ve borçluların bu ılânın neşri tarıhnden ıtıbaren bir ay ıçmde alacak ve borçlanm ka\dettırmek uzere Hâkımlığımızın 972/155 esas sayılı dosjasında Resmen Tasf n e Memuru tayın edilen Mahkeme Başkâtıbı Faik Ökten'e başvurmalan ılân olunur (Basın 18090) 5007 •I GARTH U OA I O 8 Tarık Z Kırbakan Uerl » i ( »» iührfvi Hast» tıklan Mötchaanm lntiklft) Cmö Parmakbıpı N» M Mu n