Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8AYFA DÖRT rCUMHURİYET: 5 Ha/iran 1972 Saltanal Şurasının toplantısı ve Bâbıâlî baskını ÂBIÂLÎ birleşik Notayı mütalaa ederek, verilecek cevabı hazırlarken, Şeyhülislâm Ccmalettin Efendi, bir defa da eski nânrlardan, âyan «Senato» üyelerinden, ilmiye mensuplanndan, askerlerden, mülkî ve adli ricalden mürekkep bir Saltanat Şurası'nm top Ianmasını ve onlarla konuşulduktan sonra bir karara vanlmasını istemişti. BflLKHN SflVflSI Hollerde bu «tışma ve çatışmalar olurken, dışarda rfa ittıhatçı hatip ömer Naci bey: Edirneyi MttıUr diye baf:ran halkı galeyana getiriyor «kahrolsnnlar» sesleri yükseliyordu. Bu Eiralarda Talât beyle Erver bey, Kâmil Paşa'mn oda^ına gırerek sert bir lisanla derhal ıstifa etmesinl bildirmişler ve elinden yazılı bir ıstıfaname »1mı?lardı. den (Şımdıkı Üniversite binası) otomobılle Bâbıâliye gıderken B.eyazıt meydanı «Şimdiki Hürriyet Meydanı» civarında, Mercan'a açılan kapı hizasında bir rfsr sokaktan içi bo? bir tabut çıkarılarak sahte bir cenaze ala rı tertıp edilmişti. Otomobihn bu anda hızmı keserek duraklamasından (aydalanılprak, Hürrıyet ve Itiiâf Partisinden olan Topal Tevfik ve diger yardımcıları tarafından vurularak şehit edilmişti. Yanında bulunan yaveri Yuzbaşı Ibrahım bey de ayni ş»kılde vurularak şehıt edılmişti. Bu olaya alt otomobil halrn Istanbul'da Askerî Muzerfedir. AHMUT SEVRET Paşanıa şehadeti üzerine, toplanan kabinede, tttıhat ve Terakki Partisının dışışlerı bakanı olan Sait Halim Paşanın sadrazamhğa getirilmesıne karar verildi Durum Padışaha arz edildi. Padışah bu makama eski başbakanlardan halen Viyana sefıri Hüseyın Hilmj Paçanın gelmesinı ıstiyordu, fakat Ittihat ve Terakki Partısı buna razı olmadı B Bu lstek uygun görülerek Şura'nın toplanmasına karar verildi ve kimlerin çagnlacagı bir lis te halinde tesbit edildi. Aynca genel durunı hakkmda Sadrâzam Kâmll Paşadan sonra Baskumandan Vekıll Nâzım Paşa, Maliye, Hariciye Nâzırları tarafından açıklamalar yapılması lüzumuna karar verildi. Ayândan bazılan verilen karar gereğince toplantıya çağrılanların, verilecek karara imzalannı «rmalanru istemişseler de Ceraalettin efendi, geleceklenn sorumlulukta ortak olamıyacaklannı, yalnız Vekiller Heyeti fikirlerinin lsabetli olup olmadığı nı taktir için kendilerinden fay dalanacaKlarını beyan ederek Im aalann» lüzum oltnadığına k & rar verildi. Toplanan Şurayı Saltanat'ta devletin artık savaşa devam edemiyecefi karann* vanlarak Edirne meselesi, mllll haysiyeti kurtaracak bir tavsiye şekline bağlanmıştı. Bu esaslar dah.lınde büyük devletlere verüecek nota cevabırun hazırlanarak yazılması işi Hariciye Vekâleti nezaretine havale edılmisti. Kâmil Paşa Sadrâzam cBaşvekil» olunca, İttihatçılar meselesi, tekrar ele alınmış, Dahiliye Nazın Resit Bey ile beraber vekiller heyetinde savaştan da faydalanılarak, fevkalâde hal Uân ederek bazı tedbirler alınması İçin gayret sarfedilmiş, fakat bu sefer de basanlı olamamışlardı. Çünkü Nazım Paşa kuvvetli söylentilere göre. İttihatçılarla olan teması rauhafaza ediyordu. Sonradan sadrâzam olan eski dostu Mısırlı Salt Halim Paşa bu lşte aktif rol oynuyordu. Pohtlk ve askeri aksaklıkların birbirtnl kovalaması, îttih&tçılann da tahriH ile kamuoyunda, hıikümete karşı hoşnutsuzluk uyandırıyordu. Ballcanlardaki dus man eline geçen yerlerimizden anavatana gelen göçmenlerin perişan durumlan, Edirne'nin Bulgarlara verilecegine dair ortaya çıkarılan sözler, bu hoşnutsuzluğu bü«bütün arttırmış ve b'j hal kabinede de görülmeğe başlsmıçtı. Ittihatçılar, hükümeti devir Babıâliye yapılan baskın sırasında darbecilert silâhla karşılayan Kâmil Paşa'mn yâveri Nâfiz Bey, Nâzım Paşa 'nın yâveri Tevfik Bey, iki nöbetçi ve diğer beş altı kişi İttihatçılar tarafından vurularak öldürülmüştü. millet» sesleri etrafi çınlatıyordu. Durumdan haberdar edilen Kâmll Paşa, haberi getirene: tlgililere »öylesinler, demlr kapılan kapasınlar. diye cevap verdl. Baskının kanlı olaylan Bâbıflünin dış büyük holü ile, içerdeki küçük holde cereyan etmişti. Dış holde kendilerinl silâhla karşılayan Kâmil Paşanın yâveri Nafiz Bey, Nazım Paşanm vftveri Kıbrısh Tevfik Bey, K A mil Paşanın kapısı önünde duran iki nöbetçi ve diğer beş • mltı kişi Ittihatçılar tarafından vurularak öldürülmüşlerdi. Ittihatçılardan da Teğmen Mustafa Necıp bey ölmüştü. Talât beyle Enver beyin bu kanlı dönemde bizzat dış holde hazır olduklan ve aktif bir rol oynadıkları iddia edilmekteefir. Harbıye Nâzın Nâzım Pa?a bu gurültüleri ve siîâh «eslerıni du yunca öfke ile yerinden fırlamış ve hol kapısmın önüne çıkroıs ve rivayeten söylendığine göre nazı ağır so'zler kullandığından, ittihatçı silâhşörlerden Yakup Cemil bev tarafından vurularak oidurülmüştür. M maktan naşka çare vuktur Sımdi Bâbıâliye git Sait Halim Pa» sayı gör, varın asaletı vapılmak üzere kcndisini saraya davet et> Mahmut Şevket Paşavı vuranlarla, bunlarla Ugısi olan 36 kışı Kunnay Yarbay Mehmet Rem zı beyın başkanl,ğırjda kunılan askeri mahkemece 12'sı gıyabea, yırmıdordü de yakaJanarak ıdam edilmişler, suçsuz olanlaı da beraat ettirilmıslerdi V A R I N meye kararll olduklanndan gereklı hazırüklan. tamamlamışlardı. Bu işin başında Talât ve Enver beyler vardı. Polis ve Bâbıali muhafazasında görevli birliğın subaylan elde edilmişti Uy gun bir ortam bekleniyordu. Padı^ah başka bir olaya meyrfsn bırakmamak için bu isteğt kabul ettı Sultan Reşat, Başraabeyıncıyı çagırarak şunl&n söylemışti: Bunlarm istediklerini yap İkinci Balkan Savaşı ve Edirnenin geri alınması Babiâii baskını ı \ZIRLIKLAR famamlanın |ca münasip zaman olarak 23 •Ocak 1913 perşembe günü seçıldi. Bu gun büyük devletlerın birleşik Nota'sına verilecek cevabı hazırlamak lizere bakanlar kurulu Babıâlıde (Bugünkfl Vslilik makamı) toplanacaklardı. Bu durum en müsait bir andı. Talât Bey arkasında tekbir getiren sanklı sanksız bir kalabalıkla (Bugtin Gazeteciler Cemiyeti olan binanın önündeki so kak) yan sokaktan çıkmış, Bâbıâlİ5'e yaklaşıyordu. Enver Bey de bir ata binmış, o da avnca arkasında bir kalabahk halk kitlesiyle Cağaloğlundan Bâbıâliye doğru hızla ılerlıyordu. Atmın dlzgınlenni ikj tarafta, ıki adam tutmuş, hep birlikte «Yaşasın Enver Bey, yaşasın K Heyecan ve gözyaşı Â3ItL PAŞA'dan istifsna. meyi alan Enver bey dogruca saraya giderek, b»% mabeyinci yardımıyla Padljih Sultan Reçad'a takdim etmlj ve ittihatçılann sadrazamlığa eski Harbive Nâ^ın Mahmut Şevket Pa«avı istedıklerini arzetmi;ti. Sultan Resad bu istegi hemen kabul etmiş ve paşanm «adrazamlığınm uygun oldujSunu 1 hıM •• hattı hümayunu • ' imz» eder Enver beye vermiîti. Enver bey Mabeyin BaşkStibi Ali Fuad Beyle beraber. otomobille bu iradeyi Bâbıâliye getirmislerdi. Durumdan haberlerl olan Babıâli önünrfeki mahjer gibi kalabahkt^n «u rözler isitiliyordu: « Ah Mahmot Sevket P»ş« rfireî Edirne'mizi sen kortar... Bu sırada makama gelen Mahmut Sevket Paşavı otomobill ile halk havava kaldırmıs ve Babı. Sli kapı«mdan i c r i v e sokmuçtu. Pn?a ve ha!k toptuluâu bu man. 7ara kar^ısmda görva;lannı tutamamı^tır K 45 Fevzulkıh Azml başka bir şey sövlemeden arkasını dör.üp kapıdan çıkmak üzereydi Bu adam giderdi, doğrudan doğruya kaymakama da, valiye de giderdi. Her şey umulurdo böylelerinden. Sandahesindpn kalkmış, Fevzullah 4zmive dogru yürümüştu. Adam, Emin efendinin arkasından geldiğinin farkma varmı? gibi kapıdan çıkmasını geciktinnişti Emin efendi gene de oralı olmuyormuş gibi görünmeye çalışarak: Arkadaş, birdenbire celâlleniverme! Biz de insanız, bizim de bir vaktimiz bir vaktimizi tutmaz. Geç şöyle de. neyin varsa dogro dfirSst anlat. Fevzullah Azml bu sözlerı bekliyormuş gibi kapıdan geri dönmüş. sanki bir şey olmatnıs yibi, alışkan bir tavırla mnayene masasına doğru yaklasmıştı. (îözlprjndekl ııafer ifadesini gizlemeye çahsıynrdu. Kafa tutup da mnvaffak olmuş tr.sanların ukalâca tavn görülmüvordu halinde. Beyefendi, demın de arzetmiştim. bir >teş, bir titreme basıyor birdenbire Elint ayftgım boz kesiyor, zangır zangır titriyonım. sanırsın zemheri ortasındayız; sonra bir ateş bir «teş.. Ben bu lllete iki senede bir mutlaka tutulurum. Eh kendimize de iyi bakabiliyornz desek yalan olur. Gezgind bir adam kendisine ne kadar iyi bakarsa baksın. tam m&nası ile rahat etmesine imkân yoktur. Peki, peki, karnınızı açıp söyle azanın.. Fevzullah Azmi, masanın üzerine kamburnnu yerlestirmek için kendisini biraz zorladı. Sadece karnınızı arıverin. dalatınıza ba. kaçağıra... Fevznllah Azmı, onun bu emrine de u>arah, pantolonnnnn kayısını asagı itip, gömle|ini \ukan rekti. Emin efendi, onnn nol kabnrga kemiklerinin altını elleri ile yokladı. Vazifesinl yerine (etirmiş bir insan gnrurn ile geri dönerken: Kalkın. giyinin! dedi. Massnın başıns fcçmis, polikilınik defterinl sçmıştı: Adınız? FevznIUh Azml. Soyadınız? ÇALINAN TAÇ Yeuort ve çiıen: AYHAN SAŞOĞIU Savaşın başlaması Londra toplantısının bir sonuca varılmadan kesilmcsi üzerine Bulgarlar vapılan mutareke ge reğınce 4 gün «onra sava?» ba«. layacaklannı baskumsndan vekılleri general Savof vasıtasıyla 29 Ocak 1913'de bildirdiler ve 3 Şubat günü de Edirre kaleıini bombala'maya baflaHılaıT * ~ 4 Subat'U da Çatalca muharebelerinin ikinci safhası başlamıştı. Bu muharebe de birlncisl gibi Bulgar ordusunun başarmr. lığı ile sonuçlandı. 18 Mart'da yaptıklan 3 üncü faldında, her ne kadar bazı ileri mevzilerimlze girtneye muvaffak olmu^larsa da 29 ve 30 Mart tanhlerinde vaptıeımız karsı taarruzlarla bu mev7İ!er tekrar elimize geçmi?ti. Bu suretle dıisman Çatalca hattını vararak t'tanbul'u ele ceçiremfmis ise de. buna karjılık buvük gayretler ve kahramanca savunmalar gösteren, Yanya îskodra ve Edirne kalelerimiz dü«;man eline eeçmij bulunuyordu Hiçyılraaı, RabanıziD adı? Fehmi... Memleketiniz? tzmlr. îasınız? 45 varım berhalde .. Bn ahret suallen karşısında Fevzullah Azml soğukkanlılıtını hiç kaybetmrden beklemif, yalnız Emin efendinin kaleminin cok agır ışleyisini gözden kaçırmamış, battâ onnn her *orudan sonra bir defa yüzfîne bakısı biraz da tahafına gitmistt. Emin efendinin, künyesini kaydetlikten sonra karsısındaki dalah sütannn» bir c + + » isareti kovdnçu da gözünden kaçmamıstı. Emin efendi kayıt isini bitirdikten sonra cebinden zincire baflı anahtarını çıkarıp, mısanın göıiinü açtı, bir kntn deviet kinini çıkarıp Fevznllab Azmive nzattı: Bnvnrun. hundan günde dört tane vul»caksınız Beyefendi, cüretımi mâznr gorün, bende hakikaten sıtma mevcnt mu? Dalak büvumesl var mı bende? Mnhakkak kı eskıden sıtma geçırmıısınıı. Bu sefer de üsütmuş olmalısınız, nnksetmis. Da. laga gelince. dalatınıı iki zait tste bn söz özerine Fevzullah Azml, şeytanca bir kahkaha atmış, gülerken suratının bütiin hatları birbirine kansmıştı. (nsanı cileden çıkarmak için bire birdi bu tatrif. Emin efendinin tepesinden bir kazan sognk so aktarılmıstı sanki tlâç istemi.sti kendisinden; ilâcı da vermisti, daha ne istivordu bu Allahın brlâsı? Fevzullah Azmi bir müddel gülmesıni frenleyememisti; neden sonra bir vandan «iilerken: " . . . fmkânı vok azizım, ben ömrürade utma nedir görmedim. Dala^ım iki zailmis Nerden çıkardın dalafı Emin efendi. Mezbahadan getirıp başka bir dalak takmıs olmıyasın bana... Ben sizinle gârüsmeye geldim bursva, hani aksam bahsettigim mesele için. kovmaya kalkacagınızı anlayınc» nydnruverdim hastalıgı... Hem siz omdutnmdan da korkakmıssınız Bu kadar çabuk yflktnlrri su\a indirivereceginizı dotmso hiç de ommamıstım. Sahiden inandımz mı sizl şikâyet için ka>makama gideceğirae.^ (ârkası var) Londra antlaşması »DİRNE, Yanya ve t?kodri 1 kaleleri düştükten sonra, •Babıâli artık ban$ın yapılmı sını ongormekten başka çare kal madığını anlamış ve Londra Sefirimiz Tevfik Paşaya, banj antlaşması için gereklı talimatı gân dermişti. Talimatı alan Tevfik Paşa, hemen Ingiltere Dışişleri Bakanlığına başvurarak devletlerinin aracılıkta bulunmasınm kabul edilecegini bildirmijti. Bunun üzerine 31 Mart'da lxtanbul'daki büyük devletler sefirleri, devrin Hariciye Vekili Sait Halim Paşaya dört maddelik birleşik bir nota vererek antlaşma esaslarını görüşmeye hazır o) duklarını bildirmişlerdi. Çatalca hattına pek gflveni olmayan Türk Hükümeti ertesi günü notada yazılı şartları kabul etti ve 15 gün sonra da Bulgarlarla yeniden bir mütarek» daha imza edildi. Londra Antlaşması arada kesintilere uğrayarak iki ay kadar sürmüj, nihayet 30 Mayıs 1913'de Türk devleti temsilcüeriyle, Balkan devletleri tenuilcileri arasmda 7 maddelik bir antlajm» imzalanmıştır. Antlajına hükümlerine göre, Türkiye ile Bulgaristan arasında smır olarak Midye Eneı hattı kabul ediliyor. Selftnik, Güney Makedonya ve Girit Yunanhlara, Kuzey ve Orta Makedonya Sırbis tan'a veriliyor, Trakya, Edirne, Kavala ve Dedeağaç, Bulgariarda kalıyordu. Silistre de tarafsızlığının kazancı olarak Romanva'ya veriliyordu E! Yazan: Zsolt HARSANY 2 Çeviren: Tarık ÖZBİLGEN lllik karan veremezdmtz çünkü aş'ktmız. Size söyletmek Istediğim şeyi anlıyoı musunua baba? Kendı tıesabıma ben de bilimden başka blr meslek seçemem. Ben de ona asığım Daha paralı da olss bir dlğennl bana sunmals vakıt vitırmektır. Ben yalnız onu tanıyor onu bir kadın gibi sevlyorum DIŞI BOND I Çıkan kısmın ozeti Aile Piza'dan kalkmış, Flonuısaya yerleşmistl. O dönemde Galile henüz 23 yaşındaydı. Hayatına ton vermek istiyor, fakat intihar olayını gerçeklestiremiyordn bir türlü. Babasının arzu ve eğilimlerine ragmen doktor olmak istemiyordu. Çünkü aklı bunbsşka şeylere takılmıstı. TİFFANY JONES I F4L4MM! l c^EPTi e Mahmut Şevket Paşanm Şehadeti GARTH TTtHAT ve Terakki Partisl kanlı bir hükümet devirmesi sonunda iktidar» gelmişti. Bundan kin besleyen ve öç almak Uteyen, muhalifleri de aynı yolu seçerek hükümeti devirmek Için ^•gütlenmişler ve gizlîce hanrlık Iftn gecmişlerdi. tlk iş olarak da IJahmv Şevket Pa?ayı Sldürmek 'e !je baçlamayı plSnlamı;lardı. Her ne kadar bu plandan haberdar oîan tstanbul Merkeı Komutanı Cemal Bey. Mahmut Sevket Paşayı uyarmı? ve '"Vkatli olmasını hahrlatmıs i=e de merhrnn cevap olarak •Elhfiknıülfllah» divin geçmîj habere önem verme miçti. Mahmut Sevket Pas» 1913 vılı Haziran avının ll'inci günü «abahleyin Harbive Nezaretln. İ madıgım fark ederek korkuya Bir «adın gibl mı? kapümiî ve ona lsteminl empoze etmeye fcalkmış, bunu Babası ons mançsız bu rabaşaramayınca da valvarmaya vırl» balayordu başlamıştı Bu. bir handa birlik Evet tastamam Ben on te içtiklerl esnada geçmekteysekiz yaşındaydım. Benlm di. Sen benlm oüyük oğlumsun yaşımdaki diğerlerl artık evlen diyordu «avallı adam, ben tüm meyi düşünüvor veya htç degüumudumu sana bağladım. Kız se zaman zaman pencere altlakardeşleriD bir gün evlenecekrında serenadlar verlvorlar; ler, fakat sen ve tcilçük Michelagnolo, ailemizl sürdüreceksi Petrarqueın sonelerıru kopya niz. Kardeşin az yetenekll mü ediyorlar va da sevgılııerinden bir tutam saçı zevkle saklporziğin dışında blr şey yapamaz.. Senin durumun (se bambaşka. lar Bütün bunlaı benı uavitsıa ögretmenlerinden her btrt sen bırakmaktadır Ben bıç bu kaden dah8 lyJ blr ögrenciye rast> dına Sşık olmadırn ve on tfin düsünmüvolamadıklannı kabullenmekte olabilereŞıml de rum Ben bövie varatılmışım, ler. Verilerinden niç4n. zavalelimde değil Arkadaşlanm ıçm lı yaşlı oabanrn destegi. övünbir Blanrhe va da Lude'nln olaeil ve sevind olma volunda yabılecefi sevi benım tcm bılım rarlanmryacaksın? temsil etmektedir Ben bn bılDlkkati aynı zamanda, yıldız Kumaş tecımert öyantiyi bl gın olacagım ve biıfiSretımkurl»r, güneş ve ay Uzerine de kay raj? fazla kaçırmış; dill. ağır «üsü elde edeceSim Ancak boymakta; esrarlı saman yolu onu To^kanaiı cümleleıine mutal> ıe vasRvabilirim heyecana boğmaktaydı. Yengeç, tan daha az egemen oluyordu boğa, koç. kova burçlannm ih Pakat sarhoş değildl Şurası mu Faicnt bunu nası) başaratlşamlı ftlemirıde zodyak (yüdız hakkak W açık kalplilikle konu cak^ın? Etüdleı uzunduı ve falı) lşaretlerl n bunlann ;ki suyor, oğlunun önünde Içini rx> oahalıv3 ma! olrraktadır Sana sırlan ile ilgill her şeyi derln salhyordu Bövlece blr şey va şimdi hildırpce»im belk OIT r a » leştiriyordu. Gündtizleri kitap şantısınds llk ke7 başma gel banın ogluna «f)vlevpbı!efe*i lanna dalıyo gece İse usan mekteydl. Masan'p (lzerlnde de sevlenn en iizüclisüdür Bu bemaksızm gBkvOzürrB gBzlUyor likanlıran elinî hrtmuştu nirr> olanaklanmın tistündedlr. dtı Gözlemlerinl bozan en ufak Genç adamın bakıslannıİB bir Baba. dedi Galile. stee blr blr bulut oldu rnu kendlnl 61korku belirmiştl: soru aormak Isterim: «nnemle dürücO bir kısgınhga tatptın Bu sizin olanafclannmr Usyordu. ön'lnde. blnlerce hârika niçin evlendiniz? ninde midlr? Çünkil onu seviyorthjm. ile dolu, daim» reni bir âlem Bu tilciktpri kapsamını anla Her ne pahasına olursa ol•çılmaktavdı tekrarlavıp sun, yaşantınızı bir başks ka Tuvnrmus'asıns durmaktavdı Vmcerao her ne pahasına > dınla kuramaî mıvdınız? lurss olsıın oglunun tababet ka Hayır bana «engin blr pgrriyerlnt bırakmasını Istemlvor ça suru'muş olsa'dı b!le Sen'n du. Piîa'y» kendisinl rivarete annen, Galile (1) C°k. çok tfi (ialılee'ntn ttalvanca adı Ga> (reldiSnde ögrend onu nivetle zeldi U « r.alilpidir * »ivalnelar rlnden ı «berll Inldı Babası ön Buna mıskum vok Bu bu da Galilei flivp adlanriırıl» oe onunla alay etmlçti; fakat gün de görülüyor Demek lö maktadır (Çe^îrmenin r.o•onrm bunun blr cocukluk ol bir sözcük Ue siı blr başka ertn). Odasının ortasında ayakta, her düşüşü an büyük bir dikkatle gözleyerekten, bir taşı birblri ardınca yüz kere düşürdüğü olur; bu deneyler esnajında, doğaüstü bir vahiye tanık olmuş bir insan gibi, gözlerini dört açardı. Iki kap gördü mü, hemen onlara su doldurmak ve transvazman (kapgeçi) işlemini gerçekleştirmek isterdi. Sandalyasını bir ipe asar ve onu odasının içinde sallandınr; ağzma kadar dolu bir küvete, kuçük taş parçalanyla doldurduğu güğümünü batırırdı. Birbirine vurmayan iki şeyi görmeye tahamrnül edemiyor; her durgun şeyi devindiriyor, her devingen şeyi durduruyordu. Her şeyin ürerin* ruruvor. her şeyi ölçüvcr en çesitll «eyleri Ust Uste koyuyordu.