26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT; ıCUMHURtTET: : 2 Hariran 19"! Başlarken SAVA!,\I hakkrada fimdlye kadar, rabancı. li. askeıi ve sivü politliiacı sahıslar tarafından bireser yaalmı^ ise de, be psl sonuç olarak, sanki sta ö e t m l 9 8İW yebilginin telkmil nedaüni kahraman Tiirk «nrdusuna yükletjekte «ym kanıda oidoUanm belirtırrsyleri'ir. Polhikacılar.ttı hatasnu orduya ve komutanlara ytiSOıan\ lerl pek tabiî ıtknakla îieraber, asker arkadaşlar da b o y\inde herhangl lnr tepkl gösiermıeden, onlann bu hakn* iftıamlarım ne yaWk kl benimsemişlercfir. Halhukl olaylar dV'rinli^ne, o gfiVkö dünya atmosferi ve ortamı Içinde lnc«4enirse, çörülectktir ki bütün hata ve kusurlar « mmın Hbasmda bulunaıı e^rast liderlerin güttüğü yanlış politikid m doğmuştar. .3er ne kadar sonradan yazdıklan bâtıraU'lyla, işledikleri bn yolsuz hareketleri kendilerinden find,' gelenlere aktarmak «uretijtle, snçsıız oldufclanm ispata. hevea etmişlersv de tarihe ve Türk kamnoyuns karşı bn gerçeklerin tmuttnrulm.isı kabil olamamıstır. Türfr ordnsu, bn hata^ı gidisata rağmen, fizerine düşen görevf kendine bas kahı gjnanlıkla basarmıştır. Aslmda, politîfc^jı «jrduya sokmak «uretivle en bflyük cinayeti işlejeıder de yine devletta 'Mışjmda buhman o devir politikacılan^dı. BflLKUN BIR FELAKETIN ANATOMISI snvnşı ya zorluyorlardı. Türk politikasını o zaman yürüt mekte olan Babıâli'deki idarecüer i», hâlâ yukarda be'.irtmeğe çalış tığımız deâ.şik pohtıkalarına rağmen. bu devletlerden medet umup, yardım bekliyorlardı. Bu deviet sefirlerinin kandırıcı ve zarnan kazandıncı sözlerine ka narak îstanbulun o zamanki Mason localarında poker, briç ve bezik partıleriyle vakit geçiriyorlar GAL. ÇAD. ORTA AFRÎKA, BATI SüDAN ve SOMALÎ byüannı ele geçirmlştir. • ALMANYA IMPARATORLÜGU: Bidayette FAS Sultanlığına göz dlktnlş ise de, burada FRANDıs duşmaniaEdan ziyade Içte p«rticiUk, bölücülük r% SA ve İSPANYA devletlennin, el acemice yürütSöen politik» sonncn, Jcarde^i kardese rurçabukluğu ile aldıklan yerlerden durmuslar, iç ıtâvenEği layıflatarak düzenin bozulmasına kendine uygıın bir yer bulamayol açmışlardır. Ayn görüş ve inanı:(ta olmalanna karşımış ve bu devletlerle de *rayı lık, yillarca Idaremizde, kardeşçe ya:»yan ulosları BCLbozmamak için bir savajı göze GAR, YTJNAN, SEKP, AKNAVtT. KARADAĞ diye ayır»almamıştır. GÜNEYBATI AFRÎKA'yı ele geçirmekle yetlnmiştir. rak, onlann da tiCzlikle iizertade durduklayı, egemenllk duygntarını kırbaçtsmak snretlyle Tür%lere ksr?ı birleş• AVUSTCRYA MACARtSmelerlne yardnncı 'otmsferdır. T\?r ÎMPARATORLCGU: Bu imparatorluk kendine A\TîTJPA'da îjte bn yan dfaisi vrikanda Bzptle lbeHrtmejfre çalıstı;er araraış, güvenlifini saglamak fımıı serçeklert meydana koymak iein hanrlanmıstır. bahanesiyle TÜRK'lere ait BOSGelecek knsaklar» rerçekJfcri snlatrnskta sonsuz yararlar NA HERSEK'İ ilhak etmiştir. vardır. Bn yanlan bn intuıçla mevdan» koyarfcen, BAL> • RUSYA ÇARLIGI: Bu devlet KAN SAVAŞI'nı kazanmak unacı lle sere geve canlanoı de daha ziyade Doğuda SIBİRYA, HÎYVE, BUHARA enıirlikfeda eden ariz çehitlfrimiri rahmetle, fsnlı gazUerimizl de lerlnl ele geçirmiş, KORE kıtasıhurmetle ananm. na da saldınnak istemişse de 19041905 yılında, JAPON'larla yaptığı savaşta yenliglye uğradığından, Ikind bir savaşs cesaKIBALLIKlARirdan ibar*m. Eret gösterememiştir. la geçirdlkUri ülkelerde, yukar880 • 1911 YILLARI arasmda • tSPANYA tMPARATORLÜdaki büyük: devletlerin sırasına geçen ddnem, lncelerdigi zaGC: FAS sultanlığından AKDEgöre aşagıds eoeterilmiştiT: man görülür M, büyük devNİZ Kuzeyindeki kısmı ve MOletler, az gelişmiş devletleri, ken• BRÎBtNTA ÎMPARATOR RUTANYA'nın ATLAS OKYAdı egemenlikleri altında sötnürLUGL": MI5IR va HINDISTANı NUS'u kyılannı ele geçirmiîtir. geleştinnişlerdir. Bu devletler de aidıktan soına, SUDAN, KENYA, • PORTEKÎZ KRALUCl: AFsırasıyla başU BBİTANYA ÎMRODEZYA, TRANSVAL ve O RİKA'da ANGOLA ve MOZAMPARATOBLUGU. FRANSA, AL RANJ CumhUriyetini Uhak etmişBİK ülkelerini ele geçirmış.tir. MANYA ÎMPARATORLUĞÜ, A tlr. • BELÇİKA KRALUGI: AF\TJSTUBYA MACARİSTAN ÎM• FRANSA: CEZAYÎR ve TV RİKA'da KONGO yu ilbik etmi?PARATORLUGü, RUS ÇARLIĞI, NtTS'u ele geçi^dikten sonra, FAS tir. İSPANYA ÎMPARATORLüGU, Sultanlığmın toir kısmını almış, • ÎTALYA KRALLlGl: İTALPORTEKÎZ, ÎTALYA, BEXÇÎKA aynca BÜYtTKSAHRA, SENEYA da bu yagmada gerl kslma Balkan Sovoşı öncesinde bUyük devletlerin siyos! düfumu S mış, AFRÎKA kıtasında TTJNTJS va CEZAYÎR'i ele geçirmek isteraişse de, FRANSA daha çabuk davrandığından, bu ülkeiere sahip olamamış, o sıraiarda zayıf bulunan OSMANLI ÎMPARATORLUGU yönetimindekl, TRABLUS GARP (LÎBYA) ve BINGAZFyi bir baskınla ilhak efmiştir. Aynca ERITRE ve SOMALÎ sahıl kısımlannı da ele geçirmıştir. • AMERİKA BÎRLEŞtK CDMHURİYETÎ: Bu donemde AMERIKA, sbmürge olarak oara karşahğı RUSYA'dan ALASKA kıtasını satın almakla yetinmışti. AFRÎKA latasından ba«ka, ayn ca INGILTERE, Fransa ve HOLLANDA devletleri, ASYA kıtasında ÇİN kıyılannda ve PASIFIK' te bazı liman ve adalan ele geçirmışlerdir. En önemll olay, bu dönemde ÎNGİLTERE ve FRANSA Devletlerinln TURKIYE'ye karşı olan eski politıkalannın değışmesidir. Evvelce 185356 KIRIM savaşında bu devletler, RUS lann AKDENÎZ ve HÎNDISTAN yolu odj. lan MISIR'a dogru inmelerine, Her ne kadar bu şahıslann bir Karadenizde üsUinluğü elde edekısmı Türk ulusu ve ülkesine rek ÎSTANBUL'u ele geçirmesi karşı yaptnış olduklan bu nankorne engel olmuşlardı. 187778 savaşında da, RUS lara karşı ol?n bu politikalanru değıştırmemışlerdi. Bu nedenle YEŞILKÖY önlerine kadar gelen RUS ordulan nı tekrar TUNA boyuna kadar geri çektirmeyi başarnuşlardı. Bu nun sonucu olan BERLIN Antlasması lle TÜRK'lerin yabancı toplumlara eşit haklar tanıyacağı, yenilıkJer yapacağını şart koş muşlardı. Bu maksaMa İNGÎLİZ donanması MARMARA'ya kadar gelerek RUS'lara bir gbvde gösterisinde de bulunmuştu. ce davranışlaruıın cezasını kan ve canlan ile ödemiglerae de ne var ki yaptıkları hatalı hareketler so nucu, Türk ulusu binlerce yiğıt evlâdını kaybetroij, güzelim vatan toprakları bir daha ele geçemiyecek şekilde yabancılann ayakJarj altında kalmıştır. Türkiye'ye karşj bu kadar açık ve düşmanca bir polıtıka aiıp yu rurken ve sava* tehlıkesi sınırleri mizi sararken o zaman sadrazam olan •Ba$vekil> Hakkı Paşa ad.ndaki zata Mebuslar Meclısinde, yabancı mebuslardan Selânik mebusu Karasu efendinin: Balkanlılarm bize karşı olan politikalan halen nedir? diye sorduğu soruya karşılık Paşanın verdiği cevap şu olmuştur: Balkanlardan iraanım kadar eminim. bize karjı düşmanca en ufak bir hareketleri ve politika ları yoktur... Başta boyle bir Başvekıl olursa Devletin Balkan Savaşı'ndaki yenilgisi nedeninin uzun boylu tar»ışmaya ne dereceye kadar lüzum olup olmadığınm taktirıni değerli okuyucularıma bıraloyorum mişi bozuk bir insandan elbetta ki gelecek için bır hayır beklemek boşuna bir zahmet olur. örneği meydandadır. Yukarda belirtilen dünya sömür pe politikası karşısında Türkiye'den de birkaç ülke ilhak edildiği halde geleccği hâlâ iyimser goren boyle bir Başvekile tarih'te çok ent'er rastlanmaktadır. Pasa kendinde bır fikri sabit olan Ingiliz ve Fransız Devletleri. nin dostluğuna güvenraiş ve sığın mış, değiçen Avrupa Devleİer dengesinden haberi yok, Avustlırya Macaristan ve Almanya üe irtıbat kurup dostluk arayfrak Balkanlan geriden vurmak suretiyle. onlarm bize karşı birleşmelerini dağıtacağı yerde, işlerf olu nı ile vüriitmeğe kalkmış. bıı haUyle Turkiye'ji somürge şeTclınd» elde etmeğe çalışan büyük; devlet lere yardımcı olmuştur. f îşte Türkiye, Balkan S#ıa;ı denilen fe'âkete bu ortam .ıçinde v« bu tür kışiler elinde gfrmek ta» lihsizliğine uğramıştır BOŞUNA ZAHMET | U BAŞVEKİL Paşa hazretieri 1 bu makamlarma devletin Ro' ma sefirliğinden geimis Italyanların Libya seferinden de devletımizi haberdar etmemişür. Geç Î A R I N : Balkan savaşını hazırlayan nedenler 1 İLÂNLAR HAZIRLANIYOR AKAT şirodi durum değismiş. AVRUPA'da «BÎSMARK» m kurdugu büyük bır ALMAN BÎRLİGI ve İMPARATORLUGU, denizde İNGILTERE'ye, karada FRANSA'ya karşı kuvvet11 bir devlet olarak ortaya çıkmıştı. Bu durumda ı!k olarak bu püriizü yok etmek lâzımdı. Bunun için de Doguda şimdiye kadar kendilerine hastm olamk enr dükleri RUSYA'nm bu sMer ÎNGÎLTERE ve FRANSA t?rafına kazanılması gerekiyordu. Bu nedenle îngıltere ve Fransanm Türkiye've karşı olan politikalan Rusya lehine dönraüştü. Şim di yalnız îstanbul'un Rusiar eline geçmesi de Akdenize inmeleri de»il. Avruoa kıtasındaki Türk topraklarının da Ruslar veya Balkan'.ı devletler eline geçmesini istivorlardı. Rusya'da «Rcval» denilen yerde Ingiltere Kralı, Çarla buluşarak Türkiye'nin, aralarında haj'at böl geleri tesbit ederek parçalanması tn^W^gptüfi. plftnlar nairhyoriar di. '" Bu gizli plânlannm tatbiki için de Turkiye'yi zayıf düşürmek amacıyla Balkanlı devletleri birleştirerek üzerimize saldırtacaklardu 1877 78 Rus. 1S97 9S Yunan ve 1910 11 İtalyan savaşlarıyla, ayrıca Arnavutluk, Arabistan ve Havran isyanlarıyla da Tiirk Ulu su ve Ordusu yorgun, mali durumu bozulmuş, Avrupa Devletlerinden borç para alarak ayakta durabilmekte idi. 42 Onlar hâlâ kendisi üıerine konuşadursunlar, Emin Efendi, hayvanutı eyerlemiş, yola çıkmak öze re, defterlerinl heybenin jcözüne yerlejtirmekle bir tarafa hasta da bir taraftan F vn Etrafı soğüt ve kavaklarla örülü bir derenin kâh içinden. kâh yanındaki yoldan bir atlı gidi>ordu. Güneş, ağaçlarm >aprakları arasından yer yer sızarak derenin suları üzerinde, ışık ojunları gösteriyordu. Emin Efendi a>aklarını üzengilerden çıkarmış, eşeğe biner gibi aşağıya sallandırmıştı; zaten bindiği mübareğin de eşekten pek farkı yoktu. Gündoğan ko>ünden çıkmış Taşlıevleğe gidiyordu. Köy devirlerine çıktığı zaman bn derenin kenanndan geçeceği için âdeta sevinirdi. Her yer cayır cayır yanarken bile burası serindi.. Gölgesinl esirgemeyen ağaçlar, suları çok tatlı çeşmeler vardı. Hepsi bir tarafa suyun şırıltısı insanı mesdetmek için kâfiydi. «Te\ekkeli dememişler, su cesi, para sesi, kadın sesi diye. Bunların üstüne yok...» dedi kendi kendine. Bir defasmda yine bu dereyi takiben yoluna devam ediyordu. O sırada atı hasta olduğu için köy gezîlerrne yaya cıkıjordu. Yoruldakça bir ağacın gölgesinde dinleniyor, sonra yoluna dc\am edivordu. Uçan kuşiarı düşürecek kadar sıcak \ardi. tçinde hararetin verdiği tuhaf hisler beliriyor, zihninde dişi yaratıklar iç gıcıklajıci dans lar yapıyorlardı. Yol. derenin yukarısına çıkıyor, bn kısımdı dereyi göremez hale geliyordu. Tam oraya geldiff'zaman, yolun dereden aynldfjfi yetde, suyun şınltılanna karışan kadın sesleri duymuştu: zihnindeki gıcıklayıeı danslar, içindeki acayip hararet, yolu takip ettirmemişti kendisine. Soğütlerin kavakların arasından dere kenarını. hiç ses çıkarmadan takibe başlamıştı. Yaklaştıkça kadınların cıvıltılan artıyor, ayrıca kendi seslerine tokaç sesleri de ekleniyordu. Emin Efendi merak içinde ilerliyor, âdeta bir define buluverecekmiş gibi bir his duyuyordu içinde. Birdenbire kendisini bir masal âleminde buluverdi: Etraftan görülmiyen, derenin bu kuytu yerinde dört kaduı hem yıkanıyorlar. hem de çamaşırlarını yıkıyorlardı: bir tanesi derenin kenannda ateş yakmış, >aşlıca bir kadmdı: ötekiler hepsi de çırılçiplaktılar; kimsenin kendilerini gormediklerinden emin. rahat, «u yun içerisinde dolaşıyorlardı. Emin efendi çalıları çıtırdatmadan yere uzandı; kendisini göriirlerse hero onlarm rahatı kaçaeaktı, hem de Emin Efendi çekilip gitmek zorunda kalacaktı. Yıkananlardan blrisi kadın, iki tanesi kızdı herhalde. Hele bir tanesini göğüsleri daha yeni belirmeğe başlamıştı. Bazan vücutlan ile boyunlarma kadar suyun içine çömeliyorlar, berrak su o zaman bile vücutlannm giızelliklerini gizleyemiyor. çakıl taşlan ile beraber memelerinin. kalçalarının, bütün yumuşak yerlerinin kıvnmlan suyun ve güneşin bulunmaz cümbuşü içinde oynaşıyorlardı. Ortancası tam genç kızlık çağma girmiştl; Emin Efendi ondan gözleri nl ayıramıyor, memelerinden yakalayıvermek istl yordu, fakat ıadec« bu dört kadmdan esek sudan ÇALINAN TAÇ Yaıon ve ÇIIM ; 4YHAH BA$OĞtV gelinceye kadar dayak yemek hiç de mcsele değildi. Dayak yemekle kalsa çoktan razıydı Emin Efendi: köyfın erkekleri namus me«e!esi japar ece. linden evvel adamı öldıirüverirlerdi. Heç çıkasıra gelmiyo. Abıla. bak, bak! balık! Ablası. balığa bakmak için suyun içinde doğrul muştu. göğsünden, kalçalarından sular damlı>ordu; bütün balıklardan daha guzeldi. Gözlerinin rengi ile su> un rengi arasında bilinmez bir benzerlik vardı; yahut da Emin Efendiye öyle gelmişti. Emin Efendi toprağın. altmdan kayar gibi olduğunu hissetti, içinden bir şey geçiyordu. eri>ip kavbolınerecekti «aııki Gene. geldiği gibi. tarlığı nı belli etmeden uzaklaşmıştı Suyun kenannda ihtiyar kadın bağırıyordu: Çıkın gayli, üşüyeceniz! Onlarm kahkahaları geli>ordu. Emin Efendl, ha>allerini kendisini takip etmesini isti>ormu; gibi gozlerini arkasından ayıramamıştı. O günden be. ri ne zaman bu dereji tâkip ederek >oluna de\am etse. o peri masalı aklına geiivcrhordu. Taşlıcvlek köyüne gitmek için daha kestirme yol bulunduğa halde bu yoldan gitmesi belki de bu yüzdendi Gorememişti o günden sonra. Emin Efendi. elindckl söğut dalı ile atının sağrısma bir kere daha vurdu on beş gündür büsbütün vurdumduymaz olmuştu hayvan: oldürsen bir adım daha fazla armak istemiyordu «Kadınlar. atlar. kamrılanma%a. öldürülüııciye kadar döğnlme.ta lâyık mahlöklar... dfdi kendi kendine. Emin efeniçm dofruydu bu söz belki de; fakat başkffları için kadın ve at arasında ne münasebct vardı. Emin efendiye göre hayatında en çok kadınlardan te atın dan çekmişti. Hayvanm yelelerini okşadı. «Scn lâfa bakma >ine de seni çok severim..» dedi. Kadmlan sevmhnr nıuydu. hoşlanmıyor muydu kadınlardan. Naciyeyi hatırladı: öteki me<ele, katnbur h« rif aklına geli\erdi birdenbire. Aradan hiç bir şey geçmemişti sanki: dün gibi hatırlıyordu Hatırlanmıyacak adam da değildi hani: şeklinin unutulmal lığından başka Emin Efendinin heyecandan tir tit titremesine. zevkten inim inim inlemesine. Allahtan başka sığınacak kimseler aramasma sebep olmuştu. Olağanüstü Sıtnıa Savaşı sıralarında>dı. Memleketi kıran geçiren, ismi küçuk, kendi buyük bir hastalıkla amansız bir sa\aşa girilmişti. Kaza>a gelen sırma savaş tabiplerinden hiç biri. altı a>dan fazla eğlenmemişti bu senelerde; Emin Efendi lle bir başka sağlık koru>ucusu çok zaman tek başlarına çalışıyorlnrdı Emin Efendi tabip bulunmadıfl zamanda, merkezdc kalıyor. dairenin işleri ile meşgul olu\or ötcki sağlık koruyucusu da köylere çıkıyordu. Hülâsa bildikleri gibi idare ediyorlardı. Kamburun kasabaya gelişi. kasabada sıtma savaş tabibinin bulunmadığı, Emin Efendinin koskoca savaşı idare ettlği bu yıllara raslıyordu. Onu. Güzel Ova kıraathanesioin önunde görmüştu. Kasaba Insanları birbirlerini tanırlar; yabancı. elbisesinden, adım atışuıdan, hülâsa her şcyinden belli olur. (ArUau » M » POKER.BEZİKVE BRİÇ PARTİLERİ I ÜYÜK devletlerce bir yandan | yenilik hareketlerine zorlanırken. kıskırtıcı, destekleyici ve politik kapitülasyonlarla, ekonomik özgurlüğümüzün, büsbütün ortadan kaldırüması için, Balkan devletlerini bize karçı ayaklanma DİŞI BOND Marmara Bölgesi Liman ve Denizişleri Müdürlüğüden İKİNGİ İLÂN îstanbul'da Halıç Köprüsü lnşaatı dolayısiyle, Halıcıoğlu önünde Şamandıralarla Işaretlenen mevkl lle sahil arasmda kalan deniz sahasl içersinde 2.6.1972 tarihinden ltibaren köprü ayaklan lnşaatı çalışmaları yapılacağından; bu kısımda denls trafiği yasaklanmıştır. Tahdit edilen deniz sahasındaki şamandıralann üzerl gündüz kırmızı flâma ve hat başlanndakl ikişer şamandıra arasında (Dikkat geçmîk yasaktır. înşaat Çalışması Haliç Köprüsü) ikaz levhalan konulmak, gece de kırmızı ışıklarla belirtümek suretiyle lsaretlenmiş olup, deniz araçlannın ikincl bir işarete kadar bu şamandıralar lle Ayvansaray sahili arasmda kalan deniz sahasındanseyretmeleri hususunun Can ve Mal Emniyeti bakımından zorunlu olduğu denlzcllere önemle duyurulur. (Basuı: 16081) 3940 Zamane Cocvau . Yaxan: Çev/ren: BIU NAUGHTON mı?» Siddie, «Blrinl bekliyorum.» Böylee» ben de yan »okaklar dedi. dan birindekl bir meyhaneye «Evet, bekjedigin adam da girip aacık kafayı tütsülemeğe geldl,» diye cevap verdim. karar verdim. Bir köşeye çekıl«Hiç de gelmedl. Bizim Ormiş, bix kadeh bir şey lçiyor manın temsılcilerinden biriyle dum ki blrden... Durun baka randevum var.» yım nasıl oldu. Evet, içkimi ken • Benim bildiğim Siddie niç dl başıma yudumluyordum ki, bir erkeği beklemez,» dedım. yan taraftakl bölmelerden bl«Seni beklemiştim amajı dirlnde bir kadın sırtı gözüme ye cevap verdl. çarptı. «Bu omuzlan, bu ense«Mazeretim vardı ama. Hepsiyl taaıyorum ben,» diye düşün ni arüatabilirim sana. Hadi düm. Daha dikkatle baktun. kalk, bu t«nsüci herit gelmeMeğer bizün Siddle"ymls! den tiiyelim burdan!» Times'ln renkll pazar ilâveslYakından bakınca yüzü biraz ne dalmıştı. Yalnızdı. Ben de yıpranmışü ama olgunlaşmıştı usulca yan:na sokuldum ye eği da ve biçiml gene yerindeydi. Up: «Bilmiyorum, Alfie,» dedi. • Şu nane şekerlni ağzına at, «Hiç bilmiyorum valla.» Siddie» diye fısıldadım. «Bilmiyorsan öğrenlrsln blDöndü ve geçmişten çılnna zim bz,» dedim. «Benim ne öğbir hayalet filânmışım gibi bak retmen oldugumu hatırlarsın ta bana. Sonra tamdı, tanıdık herhalde.» tan sonra da bir an sırt mı çe«Peçeten yanında mı?» diye vlrsin, yüz mü versin bilemiye sordu. rek bocaladı. Ben de hemen, o «Daima hazır!» dlyerek ce na karar vermeğe vaklt bırak blmden Kar gibi bir mendil çımayarak: kanp vakamın üzerlne koydum cSiddie! Harikulâdesln!» diye «Kocan kaç treninden alacak dunıraa hâkim oluverdım. «San seni?» ki büsbütün gençleşmissin. NaSiddie. «îş lçin Perth'e gltti,. sıl becerirsin bu içı. bilmem!» dedi. «Salı sabahma kadar dön meyecek.» Tabil biltün bu tatlı sözlere «öyleyse peçeteme hacet karşüık seninkl, tAlfıe, «eni nerdeyse tanıyarnıyordumjı fı yok,» dedim. «Zira yatakta pe adetlm değ:l lân gibi Dirşeyler herzelemefe çete kullanmak başladı ama kulak asmamaga dir. Haydl Siddie. araba köşedf karar verdim. Zaten beDd de bekliyor.» ıltlfat olsun diye söyleraişti KaJktı, istel Koluna glrdlrn Her neyse.. ve .nu dışanya dofru vettim (; •Ne içerstn?» diye sordum. Ellml koluyla ç6ğs nÜD arasına sıkıştırmıştım. öyle güzel. «Gene domates suyuyla votka MtHÂL YEĞİNOBALl sıcacık, kuytu kuytu. Ne yalan söyliyeyim, dünyada bundan gü zel bir duygu az bulunur Kaldırım boyunca Westmınster kbprusune doğru yürürken yüreğımin üzeruıdekı 0 agırlılt öyle bırdenbire kalkıverdi kl, nerdeyse inanamıyordum. Ne tuhaf şey. diye düşündüm kendi kendıme, zarnanla herşey unutuluyor «Bacağın dırekslyona sıkışmişti da klâksonu susturaraadıydık hanı. hatırlıyor musun?» diye sordum. Düsünürsen.. Herşey o gece baçlamış gıbı bır seydı. Siddie' den ayrılıp Gilda'cığa gıdınca takvimm aksadığını ögrenmıştım. O geceden bu geceye neler. neler olmuş bıtmistl. Sıddae şöyle lçteri ıçten bır guldü. Bilmem söyledım mi. kö rük gıbı cığerlerı vardır. Sıddıe'nin. Son zamanlarda da sağ lam, sıhhatlı .iliçle, acaı oldu. beni. • Hep aynl Alfie sm «*n degil miv» diye sordu. «Bos ver Siddie Döyıe geinuş, oöyle gıder,» diye cevap verdım «Insan telekten calabildiu\m çalmağa bakıı:alı > Kıcma şöyle bır vurup onu ırabaya nindırdım Kendim de ı iıreksn"t a geçip bastım gaza. yüzüm srülüyordu gayrl. Ve ıçirnden • Alfie. sen de soytannın tekisin ha!» dıvordum Hayatta soytan olmaktan başka da care yok azlzim. Bilmem annatabildirr mi? S O N 86 TIFFANY JONES GARTH D.78 KONGRE KulübümUzün senelik kongreBl 7 Haziran 1972 Çarşamba günü saat 19.00'da Kulüp Lokalin<îe yapılacaktır. Ekseriyet temin «dilememesi hahnde 10 Haziran W" Cumartesı gür.U aynl saat "" verrte yapılacaktır. KtÇÜKPAZAR GENÇLÎK KIXÜBÜ YÖNETtK KURULU Cumhuriyet 3942 u 1 9 1 t B İ B İ : ; : j Orhan TÜZÜN 1 Saat: VAJM 1930 Samatys 'Jan No 400 TO rEL l\ ?.«
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear