24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKÎ sCUMHTJRİYET: 19 Haziran 197» tarla'nın bir şikâyeti var. Bn şikâyeti, tarla>ı işleyen çiftçi dile jetiremediği için, biz bnna, «Tarla'mn şikâyeti» diyoruz. Ve biraz açıklamay» çalısaeağız. Önce şunu belirtelim: Bu şikâyet yeni değildir. En az yüzyıllardanberi sürer. Çünkii Osmanlı tmparatorluğunda toprak hukukn, daha XVI. yüzyıl ortasında, adamakıllı bozulmay» baslamıstır. Hele 1826 da îeniçerilik ve dolayısiyle bir süre sonra Timar, Zeâmet, Hâs usulleri kaldırılınea, bn sefer de tarla, Ayân, Eşrâf, Mütegallibe tnredileri eline düş1ü. Zaten bn düşfiş, çoktan baslamıştı. 1858 «Erazi Kannnâmeî Hümâyunn» yani özel toprak mülkiyeti kanunu çıktığı zaman ise, bizde Ayanlık denilrn bölge beylikleri sisteminin en güçlü zamanıydı. Ondan sonra toprak, zaten oradan oraya sürülen küçük köylünün değil, bn yeni kadretlerin oldu. Doğu ve Güneydofuda ise, ülkeyi askerlikçe fethetmig, ama huknk ve hele toprak hakulm bakımından fethetmemiştik. Mefruz fll Kalem, Maktu ül Hikem denilen mahallî hükümdarlıklarla, Ekrâd Beylikleri (26 tane), eski tam feodal varlıklarını avnetı ve fermanlarla muhafaza ettiler. Buralan bu bakımdan, hngtin de fethedilmiş deçildir. Ve galiba da. kolay fethedilemeyecek. Çünkii bn cephe hâlâ gnçlü. Hem bu sefer. Farlâmentoda da sözcüİeri olduğu için, bizim reform denilen ve 1922 denberi yapılan vaatlere, şimdilik sadece ümidimizi ba£Iamamızdan baska, elden ne gelir? Bu kısa tarihî bakışı böylece belirttikten sonra, şimdi de, kannnlarla tespit edilen. ama temelinde sikâyet ve haksızlık yatan. fakat 3938 denberi devlet eliyle vürütülen bir siste. min tahliline geçelim. Bn sistem, Toprak Mahsulleri Ofisinin, cidden ümit vericî ve mesut knrulusu ile başlar. Fakat bn temel kuruInş başlantıçta, ağır bir takdir hâtası ile işe başladı: «Tahıl fivatlarının hükümetçe tespit ve ilânı» işi, yanlış bir fiyat esasına davandınldı. Bu takdir h&tası buçün de aynen işIer dnrur. Aşagıda ve en elverişli hububat sahalarımızda derlenmis son rakamları size. kısara sunacaijım. Bu böyle olunca da, çarklar dahs baştan birbirine çarpmıs ve çarklann bn çarpışmaları, bngün de sürüp gitmistir. Ç ARKLAR NASIL BlRBİRLtKİNE ÇARFARLAR? Türk topraklarında Torlonın şikâyeti var! Şevket Süreyya AYDEMİR da yetisiyordu. .Nihayct ve ancak 1930'ların ikinci yarısında, bazı büyük projelere varüdı: Evvelâ bir «Ziraî Donatım Kumln» kuralacaktı. Bo knrnm köylüye, çfibreden yayığa, ekremöze, motora kadar gereç ve araçlar verecekti. Sonra Atatürk çiftlikler knrarak, bnniarın bölgelerde, köylüye nümune ve yardımrı olmasını, sonra da onlann, deviete maledilmesini. yabnt köylüye taksimini istiyordn. Ama en mühim proje. Toprak Mahsulleri Ofisinin kurulmasıydı. Çünkü 1937'de tnönn'nün bir* şün Meeliste birden ortaya attıfcı «Ziraî Kombinalar» müjdesi ve projesi, riiztâr gibi geçmişti. Iz bile bırakmamıştı. Nitaayet 1938de Ofis knruldn. Tabii hayata gözlerini yeni doğan bir çocuk gibi açtı. Ama bu. inkılâbın bir çocngu olacaktı. Çok şey vaadediyordn. Çünkü, tarlanın ve çiftçinin, asırlardanberi sürüp giden sikâyetine ses verecek, çare olacaktı. Bn sikâyet iki yerleşmis belâda toplanıyordu: % Zirai mahsul fiyatlan fetisizmi. Taııi fivatlann ne olacaÇının Bneeden tahmin edilememesi. Q Bu yüzden de, esrâf, mütegallibe. mültezim ve zahire piyasasına hâkim olan tefecilerle, kapkaparozcoların. köylünün bütün yıllık emek hasılasını. sahteli kantar. belirsiz fivatla yok pahasına kapatmasi.. Bnnnn neticesi, köyde, asırlardanberi. bir ziraî gelir birikimi olmuyordu. Ve bu bakımdan Türk köyü ile. Güney Amerika soygunculukları arasında hiçbir fark yoktu. Bn sebepIe, Ofis Kanunu bizde. tıpkı tltizam usulüne 19î4'te son veren «Asarın kaldınlması» kanunu gibi. hem inkılâpçı, ihtilâlci. hem yapırı bir sosval kannndn. Atatürk'ün daha 1924 Dumlupınar harb mevdanındaki nutkunda belirttiği: «Zamanımızda devlet demek, iktisat devleti demektir» göriişünün, bir büyük realizasyenu idi.. Hilesiz kantar, Peşin ve tam hakkı ö'demek, Şehirler Için tahıl stoklan tesisi ve efcmek fiyatında istikrar, kısacası muazzam bir sosyal yapı emniyet ve istikrarını getiriyordu. lnaisarcı d s değildi. Köylü mahsuiünü isterse Ofise satacak, isterse serbest piyasaya verecekti. Ama bas fiyatlar artık belliydi. Tüccar ya bn fiyatı, doğrn kantar ve pesin fhatla öderdi. Tahut da, mal Ofi«e giderdi. Ofis. sür»tle teçhizat ve teskilâtlandı. Memlekette ve kövlünün sırtında, esraf, mütesailibe ve tefe. ci hâkimiyeti denilen. asırlardır süren belâların kalkacajh müjde«i artık ilk ısıklannı veriyordn. Ama farkına varılmadan. bir de büyük hatâ yapıldı. İlk ilân edilen azatni bnğday fiyatı kilo başına, 5 knruş (bes knrnş) olarak çıktı! tste bu fiyat azdı. En azdan 12 15 kuruş arasnda olmalıydı. Çünkü Türk köyü, yüzyıllardır hep. fiyat sefaletinden pcrisandı. Toksnldn. Ve köyde, tek knrnslnk ziraî sermaye terakümn olmuyordu. Meselâ 1936'da. o zaman iktisat okuttu|um ög>encilerle beraber, Ankaranın Zir ilçesi ile. Ankara'nın Kutludöğün köyünde yaptığımız incelemelerde, kSvlünün eline geçen yıllık nakit, ancak 1 5 3 1 Hra arasında bulunmnstn. Ev basına 1 metre mnrabbat kadar cam düsüvordu. F.v esra ve avadanlıklarmın tiimü. nihayet 150 liraya varıyordn. Hfilfisa ilk hatâ, çok şcylere maloldu. Bn dnrumn helirtmek icin yazdıgım, «Dünyada, Türkiyede, Ankarada. buŞday. an ve ekmek isleri» isimli eserim. 1938 baslannda, Ankara Belediyesi tktisat tsleri Müdürlügünce yayınlanmıştır. O zaman hükümetin dâvet ettıji yabancı nzmanlardan. tsvifreli Fredrik Benham ve tngiliz Lawrens'in, bn eser üzerindeki ineelemelerini hatırlanm. Onlar bunn. hükümete aksettirdiler. Ve. bir yen! vaıifeye tetirilmem Serekti. O kitaptan. tft ilk cnmhnriyet yılındanberi seyreden tahıl fiyatlannı bnrava aktarmak tabii kabil değil. Ama 1937 icin verllen ortalama borsa fiyatı, ancak 4 (dört) knr»stn kiloda. Bir döntim tarla ise, ancak, 100 kilo bngday veriyordu Orta Anadolnda. 3030 dönümden fazla hnbnbat eken küçük aile işletmesi ise yoktu. Demek hepsi bujday olsa, yıllık hasılâ yekunu 12V . 150 lira arasında olacaktı. tohum, ev yiyeceği. imam. muhtar, bekçi hakkı, hepsi içinde... Haymanadan bir kafnı bnğdayın Ankara borsasına indirilmesi ve dönüs, tam bir hafta istiyordu. Yollar. yol de|ildi. Borsanın 3.5 veya 4 knrnşa kabul etti£i bnidaya ise degirmenler. hem hileli kantarla ancak ti kurus kadar ödüyorlardı. tşte Ofis bu fiyatı, ancak ve azami 5 kn. TUŞ olarak ilân ctti. Bn büyük bir hatâydı. Bu hatâ bngiine kadar düzeltilemedi. Bakınız şimdi size en veni ve yerinde derlenmiş bazı rakamlar vereyim. r SSK'nın durumu Haftanın rapöru Buğdayın hikâyesi di Snümde. ta Ottstn kuruiusundanve her yılın Haziran ayında ilân edilen resmî tahıl fiyatlan tablosu dnrnyor. Ronların, hepsi yanlıs, vetersiz, koruyucn niteffltten yoksun. Ve diter Tiraî mahsul tivatUrı ile kıvaslaoamavacak kadar sefil. hülâsa eksiktir. Tarla ve ciftci. iste hundan sikâvetçidir. Bu yıl ilân edilen tahıl fiyatlan da, «eçen yılın fivatlarıdır. neğismemistir. Halbnki bütün tanm ürünleri fivatlan vükselmistir. Tükseltilmistir. BnŞdava verilen en ruksn fiyat ise. kilo basına 103 kurustur. Şimdi bn. nun ne demek nldnfnnn, Türkiyenin en temiz, en genis ve valnız tahıl vetistiren bfilsesinde izlevelim. Ru bölse. Eskiiehir Sîvrihisar arasındaki böltedir. Ve Türkivenin Orta Anadalnda en verimli plâtformndnr. Biz bn sahada rakamlan. en verimli alan olarak, Kavmaz sahasından aldık Rnralarda, kücük ve orta cifteilik hâkimdir. Bnvük çiftlikler voktnr. Azami 800 dönüm. Ortakcılık. yancilık mevcnttur. Ve çok çalıskan. mazbnt ciftr! halkın 1M hanede 15 . ! 0 hane kadarı tonraksredır. Biı blr küeök effteî aîlesini misâl vereceîiz. Hattâ hnna. ortava vönelmi<: isletme de divebilirİ7. Çnnkii bövle bir aile burada 1S0 . 20» dSnHtn (rteVar) kaflar ver eker. Biz 1 » dekar ckii*inl alalım. Bu araziden dönüme 1SS küo hntday aîınır. Ama bn hasıia iki senede eide edilir. Cünkü arazi hir senp dinlendirilir. Sn halde iki senede ve 150 dönümden bn aile <>00O kilo buidav alacaktır. Bannn restnî satıs rivatı azamî 9270 lira eder. Seneye düsen eelir 4S35 liradır. Ama bîz havdi hepsin! bir vtla toplavalım. Bu üretim icin su ma«ranar vanılaeaktır: Snnî çübre Sünerfosfat. Döniime 55 knrnstan 50 kilo. Avrupa efir>rp«i: 110 kumMan ?• kilo. Tohnm ortalama: ?S kilo. Bnnlann hepsini hesaplar. masraflan düsersek ve çiftci aile^inin iki vıllık emeiH karsısında bn aileve ve resmî firatlara efire kalan. dönüm hasına 9 1 2 lira arasındadır. Hem de Türkiyenin en verimli buidav sahasında. Eskisehir Sivrinisar ovasının Kavmaz tonraklarında! Kaldı ki ba masraflara. para ile ödenen hekçi ücretini. avrıca hane basına 100 lira korurna masrafını. belediveye akar su ücretini (dekan 610 lira) ve hepüine ilâveten, yeni ekim icin aynlacak tohnmlara (dnnüme 25 kilo) ekleyin. Nihayet bir de çift bavvanları? Kaldı ki, çiftci kiraci veva ortakcı ise, reürin yarısı da gitti! Ama bitti mi? Havır! Bir de ailenin iki vıllık emeji var? Ta onun bedeli nerede? tşte resmî huiday fiyatlarının, en elverişli yerdeki hikâytsü.» Büyük programlar ve mutlıı kuruluşlar zamanki dnnımn ile, Büyük Millet Meclisi Reisl Mustafa Kemal Paşa, biz. de ilk defa köylü ve toprak dâvasını ortaya atan insandır. Gerçi e zaman filke toprakları boş ve sahipsiz gibiydi. Ama büyük felâket de, bn boşluk ve sahipsizlikti. Çünkii nerede bir yorgun köylü. bn bos toprağın bir parçacıgına el atsa, karşısına hemen azılı sahipler çıkıyordu. Para, pnl, hayvan, vasıta, kredi ise yoktn. Ama bu işi düşünmeye başlayanlar O Bir küçük nelere malohır? kurnlmustu. Gerçi henüz ne depoları. ne silolan, ne alım göcu, hattâ ne de parast ve kantarlan vardı. Ama ülkemize beklenenleri «etiriyordu: Peşin ilân edilen alım fiyatı sistemini. tstikrarlı fiyatı, köyde sermaye birikmesini saflamak, Cumhuriyet'e mektuplar Barbaros Bulvarmda yayalara geçit yapılması şarttır Beşiktaç Barbaros Bulvarmda 9 Haziran 1972 Cuma günü saat 13.30'da bir vatandaşın ölümü ile neticelenen bir trafık kazası daha olmuştur. Bu Bulvarda her ay vuku bulan kazalarda bir çok yuvanın söndüğıinden ilgililerin haberleri yok mudur? 16 Mart 1969 tarıhindekj basın toplantısında Belediye Başkanı Sayın Dr. Fahri Atabey Barbaros Bulvarına ysyalar içın alt geçıt yaptıracağiru belirtmişlerdi. Bu husustaki faaliyetBugünkü bina vergisı 1319 sa lerini de buyük bir sabırla tıayılı kanuna göre alınmaktadır. len bekliyoruz. Vazi kanun vereı oranını elli Vatandaşlann hıç olmazsa yol bin liraya kadar olan binalarlarda boş yere ölmelerınin öııdan binde (7) 5" bın Uradan lenmesini, dolayısiyle halkm 100 bin liraya kadar binalarda sağhğma bir doktor olarak gebınde (8) oranında vergi alınreken öneml vermesınl Belediye ması hükmüne ihtiva eylemekBaşkamndan rica eder, Beşiktaş tedir. Halen maliye ilgilileri de llçesini Şehir Meclisinde temsil bu kanuna göre emlâk vergisieden muhterem zevatın Barbani almaktadırlar. Halbuki (1319) ros Bulvarına alt veya Ust gesayılı kanunda ise açıklık olçit yaptırüması için gayret gös madığı için kirada bulunan bir termelerinl bekleriz. bina ile kirada olmayan bir biEminbnü'ndeki gibi yayalar nadan vergi nispetini ayırt etİçin bir üst geçitin Barbaros memektedir. Bu da mükellefin Bulvarına da her hangi bir liraleyhine olmaktadır. Şirndi koma taralından yaptırüması Bemisyonun haklı olarak üzerinde lediyeye malî bir küUet de yük durduğu bir nokta vardır. O da lemıyeceğj gibi aynca gelir da sağlıyacaitır. şöyledir: Mükellefin bir binası vardır, ayda bin lira kira alır, Vatandaşların varlığı için Bar öbür taraftaki mükellefin de baros Bulvarına da bir yaya gemesken olarak kullandığı bir çiti yaptınlmasjnın öncelikle binası vardır. Bu takdirde kodüşünülmesi bu Bulvardaki tramisyon daha önceki komisyon fik kazalarında ölen insanlann verdikleri acı dersler sebebiyle metninde binde (8) olarak tes ürkiye Irak Büyükelçiliği eski Kültür Ataşesi ve Öğrend Müfettişi Sayın Reşad OĞUZ'un 22 ve 23 Mayıs 1972 tarihli Cumhu riyet Gazetesinde büyük Türk Şairi Fuztıli hakkındaki Ud yazasını okudum. I Fuzuli'nin doğum yeri Dede Hicr! olmuştur. Kerkük: Tarihi adlı eserinde (Bu eser henüz basümamıştır) Fuzuli'den uzun uzun bahsetmektedir. TJzun seneler öğretmenlik yaparak Kerkük gençliğine büyük hizmetlerde bulunmuş şair Dede Hicri'nin yakın arksdBşlanndan ögretmen Hadi Neciboğlundan edindiğım bilgiye göre «Fuzuli Kerkük civarında yaşayan Bayat aşiretinin Amirli koluna mensup bir Türk Şairi'dir. Kerkük'e bağlı Tercil bucağında gömülü Sultan Mevcut Fuzulî'nin akrabalarındandır. Fuzulî Kerkük'ün Kale Zından Mahallesinde doğmuştur. Kerkük'ün musallasında gömülü Dede Şak'ılî de Fu2uli'nin akrabalanndandır Puzull'nin dedesi Kerkükde vorgancılık vapar mış, babası müftü olarak Hılle'ye gider. Fuzulî orada ders görür, Rahmetullah Efendinin kızını sever. Sevdiği kız Şiî olduğu icin kendisi Sünn! olduğu halde mezhebini değistirerek Şiî olur. Sevdiği kızın tesirlyle şair olrnuştur. Fuzulî"nin tereümei hali 1922 senelerinde KerkUk'de Müftü Hacı Derviş Efendinin ysnan kütüphanesinde el yazmalı ve takriben 200 vil önce yazılmış (Kerkük TanhD adlı bir eserde mevcut imi": Kerkük aydınlannm müstereken yaptıkları araştırmalar sonueunda ve özellikle kıymetll tarihçi Hâfız Molla Mehmedoglu Molla Sâbir'in büyük gayretîerivle hazırlanan Kerkük Şuârası • adh eserde Fuzuli've dair şu malumst bulunmaktadiT. «Siir ve edep sahasında miimtaz ve müstesna bir mevkii olan Fuzulî'nin tariîı ve mahalli velâ deti ve metfeni hakkında rivayetler muhtelif ise de yaptığımız tahkikat ve tamikata nazaran esasen Azerbeycandan muhaceretle Kerkük'e gelmiş ve Ke'kük kalesinin Zından Mahallesinde iskân etmis olan ülemavı kiramdan Sülevman Efendi'nin oğludur Hicri 910 senesinde Kerkük'de doğmuştur İsmı Meh med Fazıl olup büyüdükten sonra Fu7uii mahlasını kendi=i intihap etmiştir. Küçük yaşlannda iken babasiy'.e o vakit Kerküb hakimi olan Ehlibeyt'den tmam Ahmet hazretlerinin hizmetleriyle şerefyab olmuş ve küçüklükte Kerkük kalesinde bulunan Ulucamide okumuştur O sıralarda Hille Müftülüğüne tâvın edilen babasiyle Hille'ye gıtmiş. vük sek tahsilini babasından ahz ve iktisab eylemistir. Bütün eserlerini Hille'de yazmış ve Türkçe eserlerinde aile dili olan Azerî kelimelerınin mevcut olması bu babdaki beyanatımızın delilidir. Fuzulî'nin Bağdat veya Hille'lı olduğu hakkındaki rivayetler ise o vakit valnız Bağdat raeşhur olduğu cihetle • Nevresi Kâdim ve emsali gibi • Kerküklülere de Bağdatlı demeleri kabUindendir. Fuzuli bilâhare Hille'y» civar olan Kerbelâ'ya giderek runan müncezip ve âşıkı olan Hazreti Hüseyin'in makamında (Çırağ yandmcı) vazifesiyle Kerbelâda kalrnıs Hicrî 975 senesinde orada vefat etmiştir. Ve vasiyeti üzerine İmam Hüseyin'in türbesınin sabah güneşı gölgesinin isabet ettıği bir mahallinde defnolunmuştur.» Kerkük'ün genç avukat ve vazarlanndan Ata Terzibaşı ve gene araştırıcı Ziraat Mühendisi Şakir Sabır ve diğer Kerküklü ta rihçilerin birlejtikleri bir nokta varsa o da Fuzuli'nin Kerküklü oluşu ve Kerkük'ün Kaie Zindan Mahallesinde doğmuş olmasıdır. Diğer yandan halk arasında yap mış olduğum incelemeler sorrncunda sairimizin Kprkükiu o!(îuğu kanısı bende hâsıl olmuştur. E«kiden olduâu gibi pek az olmak la beraber şimdi de Kerkük'ürı ma halle mekteplerinde hocalsı cocuklara Kuranı Kerimi hatim et tirdikten sonra sırasiyle Tiirkçe Mevlid. Güldeste, Farsça Güliatân kitaplannı ve sonra da Fuzuîı Divanı'n» okuturlar. Birçok evlerde elle yazıimıs Fuzulî Divam'na ıastlanır (Matbu Fuzuli kiUbından kopye edilmiştir) KerJr"k'ü kadmlar dertli olduklan za^nan birbirlerine «Baeı meni kınanuym men Fuzulî kimin yanmışam» diye hitap ederîer. Irak Türklerinin niil lî şarkı ve manileri mânâsına yelen ve Folk Edebiyatmda çok mü him bir yer işgal eden Hory^t'm Fuzulî tarafından da söylenilf'iği verli halk arasında yaygın bıu lunmaktadır A^aŞıdaki Horyıtm Fuzulî've ai4 oldnŞu iddia edilmektedin Cüle naz Biilbül evler güle naz. Cwirdim dost bahcesine. Açlayan çok. güien az. Son zamanlarda Bağdat'da Tirk men Kardeslik K'jlübü tarafiEdan çıkanlmakts olan Kardeslik der gisinde Iraklı Türk vazarlar tîra fından Fuzulî hakkında çok deeerli vazıiar çıkmış ve hepsi <îe Fuzulî'nin Kerkükiü oıHu?u hakkında birle^mişlerdir Bııgün için mezannın dahi vapılmamıs oldue\ımı esefle ösrendisimiz büvfik saırimİ7 bnkkın^sı venirîpn aras*ır ma raDilman için Millî Eiifiru Bakanlığımızca çerekii ilg nin i5s terileceginî "mit etmekteviz Enver YAKlTîOĞLÜ I ^^pğSİİİl|iİİS5^JlllH Sosyal Siçortalar Kurumu ile ilçilı haberler son gazetelerin ilk sayfalarında önemli \erler işgal eder 1 milyon 404 bin 816 sİROrtalıyı kapsayan ve varlığı mil\arb • ifade edilen böylesine biivük bir kurumun idari ve malî vönlerı I nin sık sık haber konnsu nlması, gösterdiği gelismenin MT SO I nucu savılabilirdi. Ovsa durum tamamen tersinedir SSK'nın kamuyn mesjrul eden yönü. cok olumln geHşmeleri değil. cesh I li stkıntlar vuzönden tam devimi ile. basmıtı derde eirmis ol | masıdır . Bilindiği çibi SSK'nın ilâç fabrikası Vurma ve gerekHğinrle | eczane acması ile ilırili kanun. çesitli talihsizlikler ve direnmrlerie karsilaşmaktadjr. Yılda eq aı kurum bünyesinde 50« milyon I liralık bir tasarruf sağfeuacak ve bu tasarrufla her yıl hir hav | tane vapmak olanakları varatacak olan bu kanun karsısında Ö7el likle ilâç firmalanndan eelen direnme. nihavet Parlamentnds» rt» I bir ke<im bulabflmis ve bazı senatörler kannnun iptali icin *rw | yasa Mahkemesine basvurmnşlardır tlâç »anavii sebtörünrlen gelen bu direnme. SSK'nın kendi imkânlan içinde relisip cüc I lenmesîni k&rtekleven hir hareket olarak nitelenmisiir I Haziran avının 26'sında ^nkara'da toplanarak olan Genel . Kuruluııa sunulmak üzere hazırlanan raponın mnhtevasi da I hafta içinde gazetelere eeçen tnsımlarivlp SSK'nır sornnlanrm | bir k(r» daha nrtava atılmasma sehen olmıı«tnr YavınlaMap »" . laşıldığma göre. SSK. cidden rahatsızdır. giicünden ber gün bir I şevler kavbetmektedir Bn nedenle denilebilir ki çalısan kitlen*« sieorta biçimindeki teleceçe vönelik ?arantisi tehlikelerle vu' ı yüze bulunmaktadır Tehlikeleri haber veren eüç kosullan vıll'V I rapnrcn raatgele verlerinden derlenen ifadelerden de anlamak mümkündür ftrneiin.*raporan ön*ö« bSIBmünde fBvle denil I mektedir: I «tdaresini deruhte ettigimi? ve sigortalılarla Isverenlere hizmet vermeve gayret ettieimiz bn müessesenin. için I de bnlundueu eüç koşullann ve ileride bizi beklrven bn I vük mali füçlüklerin halli volnnda simdiden alınması gerekli olan kanunî teıloirter için bizlere vardıma olnraı | cafmı da ümit etmektevîz.» Rapornn malullnk, yashlık ve ölüm sigortalan gelir gider * deneesi bölümünden hir parça: «1971 yılı pirim gelirleri. eiderleri karsılamava kâfi gel . memis. 485.640.S9O lira acıkla gerçeklesmistir. I Knmmnn malî dnrnmunn inceleyip düsüncelerirri bildiren eksper Zrlanka'nın rapomndan: I «Malullük. vaslılık ve ölüm sigortalarının malî ve aktüar I vel bakımlardan analizi. 1969 vılından beri raasrafiarda «örülen çok hızlı vükselme ritminin önümüzdekl vıllarda da ya1ni7 devam etmekle kalmayacaiını. çok daha hızlanacatını cnstermektedir. Övle ki. burünkü kanunda nneörülen gelirier ho masrafları karsılamava vetmivrcektir Yürürliikteki kanun tl ı dil edilmediti takdirde. çelirleYin de cok fazla arttırılma'i | prim nisbetlerinin mühim nlcüde vükseltilmesi lorunla olacaktır. Masrafların ölcüsüz olarak arJısını hafifietmek icin I mevcut sintemin süratle ve zamanında islâh edilmesi torun | ludnr.» Nereden bakılırsa bakılsın SSK'nun bugünkö dnmroanan I pek de sailıklı olmadıiı anlasılmaktadır. Buna röre bir takım | yasa deüsikliklerine gidîleceii anlasılmaktadır Bu vasa deîisikli^i yapıltrken sadece calısanın alevhine olabilecek durum. I lardan sakınılması »erekmektedir Bövle bir durnm konn»» | tek vönlü bakmak demek olacaktır. Knrnmun ivi vönetiliıı yönetilmeditinin. prim tahsilâtının dikkatliee lılenip izlenme I ditinin. vatınmların ve masrafların verinde Bİnp olmadılının | da titiılikle arastınlması gerekecek<ir« SSK'nn knrtarmanın gerekli otdugnna herkes tnanmak tadır. I I CUMHURİYET VEFAT " Slernufn 'MirttS»' İTİtyrt B e t ve merhume Fattna Hanımm 6Îlu, merhume Hsyriye Tezcan'ır ve Makbule Tezcan'ın vefakit eşi, merhum Kema) Nasman. merhum Nuri Nasman ve Ali Nasman'ın kardesleri. Hayri Tezcan ve merhum Halim Teîcan'ın seveili babaları: Mürrt taz. Güzin. Fuat ve Yesim 1>7can'ın büyük babalan; BOruk dere Fidanlığl Kurucusu ve eski Miidüril, Yapı ve Kredl Ban kası Tanm Müsaviri kıvroetll ve fa?iletll (nsan ; MEVLİT F«cl blr t n fık kazası tonunda havafı nın 20 Incı ba hırında kay bft!iğimi2 biri riiç kızımiî Emlâk vergisindeki nispetsizlikler Bir yandan Kerküklü bir Türk olmam, diğer yandan da Fuzull hakkında Irak Türkleri arasında evvelce geniş çapta blr araştırma yapmış olmam nedeniyle bu yazılarla ister istemez ilgilendim. Sayın OGTJZ, yazısırun bir yerinde Fuzuli'nin Kerkükde doğduğunu, halen Türkiye'nin Irak Büyükelçiligi Tercümanı Azia Sami Bey'den duydugunu, bu zatın baba tarafından Osmanlı arabı ana tarafından da Türk ırkına mensup olduğunu zikretmektedir. Aziz Sami Bey'in baba tarafından Arap oluşu önemli defil (bildiğime göre ana baba Türktür) bizce önemli olan sayın yazar'm bunca yıl Irak'da Kültür Ataşeligi yaptığı halde Irak Türklüğünün merkezi sayılan Kerkük' de mevcud çok dejerli şair ve tarihçilerle ilişki kuramamış olmasıdır. Iraklı Türk aydınlariyle yatandan ilişki kurma imkâmnı bulmuş olsa idi, sairimizin doğum yeri hakkında çok daha genis bilgilere sahip olurdu. 1956 yılı Daşlannda ÜNESCO Türkiye Millî Komisronu Başkanlıgından bir mektup almış ıdim. Bu mektupta Divan Edebiyatınm büyük şairi Fuzuli'mn dörtyüzüncü ölüm yıldönümü nedeniyle Purulî ve Leylâ Mecnun adında bir kitap çıkaracaklannı, bu kitapta neşredilmek üzere Kerkük Türk hallanda Fuzulî'ye ait gelenekler ve rivayetler konusunda bir yazı yazmamı istemişlerdi O günlerde tesadüfen Kerkük'e gitmeye hazırlanıyordum. Bu seyahatımden faydalanarak benden istenen yazı için yorucu bir araştırmaya koyuldum Özellikle Kprkük şehrinin çok yakından tanıdığım şairleri, tarihçileri ve diğer aydınlariyle temasa geçtim. Erbil, Altınköprü, Tazehurmatu, Tuzhurmatu gibi Türklerin yerleşmis olduklan bölgelerde mcslemeler yaptım Tuzhurmatu çevresinde yerleşmis bulunan Bayat aşireti arasında dolaştım. Fuzuli bu aşiretin Amirli koluna mensup olduğu tçin daha çok bunlarla görüştüm Şair hakkında birçok bilgiler topladm Bu bilgilere dayanarak UNESCO Türkiye Millî Komisyonu'nun çıkardığı Ingilizce ve Türkçe Fuzull ve Leylâ Mecnun adlı eserde bir makale neşrettim. H959 tstanbul Maarif Basımevi sahife 107110) Şaîrimiz hakkında ilk tetkiknt yapan merhurn Kerküklü şair TARTIŞMA yat dergisinin kapandığı bir dönernde, 1 Ocak 1972 de, YANSIMA dergisi yayın hayatına girdi. Her ayın ilk günü duzenli olarak yayımlanan bu dergl, Haziran 1972 sayısmı, .GÜNÜMÜZ TÜRK HİKÂYEClLtĞl ÖZEL SAYISI» na ayırdı. Hıçbir sayfası boş ve yanrn bırakılmaksızın tam 184 sayfa tıkabasa doldurulmus olarak da ya. yımlandı. Bu kültür olayır.ın tanıtılmasında, tartısılmasında yarar umuyoruz. Fikret Otyam'ın, Orhan Kemal'le ilgili küçücük bir am yansı ile Tan Oral'ın desenini saymazsak, bu özel sayıyı dört bölüme ayırabiliriz: Birinei bölüm: Bu bölümde hikâyeciliğimizle ilgili iki yazı var. Biri. Kemal Tahir'in «Türk Hikâyeciliği Üstüne» adlı yazısı, öteki de, 1. Zeki Eyüboğlu'nun «Türk Hikâveciliğinin Kökeni» admdaki urun ve önemli yazısı. tkinei bölüm: tki yıl önce ölen ve edebiyatımıza önemli katkıIarda bulunan Orhan Kemal'le ilşili üç yazı. Bunlan da Tekin Sönmez. Ünsal Akpak ve Mehmet Veysel yazmışlar. Cçflncfl bölüm: ?aşamakta olan ünlü • önsüz tam 29 hikâ5*ecinin yeni yazdıklan birer hikâyesinl kapsamakta. Tek tek ad sralamak uzun sürer: valnız beHrtelîm ki, adı yurt dışına y a . yılmıs en ünlü yazarlanmızdan tutun da çiçegi burnundaki hikâyecilerirmzin de hikSyelerini görmekteyiz bu bölümd'e. Dördüncü bSlüm: 27 yazann, «Türk Hikâyeriligi Üzerine Dü?ürre!sr»ini içermsktedir. 'i özel fayıya bir edebiyat nlavı dersek, ilerl eittigimiz savmda bulunan olmaz sanırız. Bu klgıt ve ba«;ım pahalılıiŞında, voksul Wr bütce ile. bir kurum değil. tek bir kisi tarafından yanmlanan bîr derrf. ede bivatın bir kolu olan hikâvemi? için 184 savfalık bir özel savı avınrsa. hem de hiçbir «klise» ver vermeden. yargimızm doâruluju biraz daha iyi anlasılır. Avnca bn özel savı. altrms va? ile virmi vaş arapındaki ünlu ilnsöz hikâvecl ve yazarlariTi, bikâve ve eörüsîerine ver vermî<:se. herkes tarafmcfan. eerçpkten blr pdenivat oları olara'r riteieneceSi tahmir edilir. Hiç rl*eil=e. yılın edebivat olayı olarsV de?erlendirilir. Dergiye giren 29 vazann 29 hikâyesînîn bir özelligi de. hemen hepsinin son bir . ikî vıi i<*inde yanlmıs oimalsrırİTr Hat tâ «on ayîarda va7ilr"i' olmalanflır ria rlîvebiîiriz. Dünkü. vc?n avTd. bu vılki. g^crn v l k i vazılan hikâvelpr... n'înrel: güncei olr1tı*ıı ffp=pl ve Valıet hilcâveİPr HieV tek oVur»r»k bu varrMf 7Merı birkac hi Feride Göncüoğiu tBRAHtM FUAT TEZCAN vefat etmiştir. Cenazerl ı9 Haziran 1972 Pazartesi günü (Bu eün) öjtle r.amazını müteakıp Si;li camiinden kaldınlarak Besiktaj. Yahyı Efendi dergahmdaki ebed! istirahatsâhına tevdi edilecektir Merhumun vasiyeti üzertne çelenk eönderilmemesi. arzu • • denlerin bedellerinl Türk EJttim Vakfırta baiıslamalari ri ca olunur. Eşi: Makbule TEZCAN Oilu: Hayrl TEZCAN Cumhuriyet 4490 nun 4 Oncii o lüm vıldönürrni Mevlidi 20 Ha ziran 1972 Salı eünü (Yarınl ikindl nama7indan sonra An kara'da MalteDe camilnde t 5 tanbul'da Suadive eamiind* o kutturulacaktır. Saygı ile duvunılur. ANNESt • BABAS1 Cumhuriyet 4418 •«•••«>••••«•••••••••••••••••* g O O H t O R : • Tarık 2 Kırbakan | llen Saç rr /.ühren HasU Ş Uklan Mütehawım tsttktiı • Cad Psrmakkaı» No M • TKLl M l t a | Etibank Genel Müdürlüğünden Maden Mühendisi veya Maden Yüksek Mühendisi ile Jeolog Alınacaktır Bankamız Konya Civa Işletmesi MüdürlüSünün ıhtiyacı için Maden Mühendisi veya Maden Yüksek Mühendisi ile Jeolog ahnteaktır. Askerliğini yapmış ve yeraltı tşletmecili|inde tecrübeye sahip olan mühendislerle. askerliîinl' yapmıj ieologlar tercih edilecektir Taliplere 857 Sayılı Kanun freregince avlık Ccret ile. Ba. karlar Kurulunca çıkanlacak yönetmelik esaslanna göre iî riski. iş süçlüSü ve eleman temininrlekı güçlük zamlan ödpnecektir tsteklilerın Bankamız Personel Müo"ürlüğüne veya anılan l?letme Müdürlöfüne, genis hal tercümelerini havi ve fotograflı dilekçeleri ile 30.6.1972 tarihine kadar mflracaatlan ilâr olunur. (Basm: 17088 kâyenin başhgından btle durum anlasılmaktadır Sözpelim) Azız Nesin'in hikâvesinin adı: «1972 Yıhnda Geçen Çok Oiilünçlii Bir Olay.» u özel sayının. hikâveler kadar ve belki de ondan daba önpmli özelligi «Türk HikâyeciIiSi Üstüne Düsünceler» bnlCmündeki vazariarın gcirü^la. ridir Bu eörii'ler vari" icin avrıca birer belje olmiV hakımınrlan ds ilginçtir Görüslerin kimilerin'ien kısa k'sa slıntı'ar yapahm: «.. Bııeün bazı eenç Svkücüler üzerinde eürültü kopanlmak fstenivor. Bn «ürültülerin fazla İ7 hırakacafını sarnnam. Rn cabalar felip recicidir. Gecmistelti bazı olavlar beni bn kanıva cfftürüyor. Bazı dersiler. bazı »avınevleri ı«rarla helli SvkiiriiVri tntnvnrlar hattâ leneıien inmp hir riîrîis'» bnhnl ettirTne»<" calısıvorlar. Oknrı Tan>Hınm sanıvnHar ama. as'ınrt» h»"^!!^. ri vanılırıva rt'"«"vnri'f.» fftm»T Faruk Toprak>> «...Toplumco flke ve •Içüler. den uzak sanılan Sait Faik dahi A 10393) 4419 çarttır. Bir Beşiktaşiı Ceza kesildi Gazetenizin 19/4/1972 »arihli nüshasında yayınlanan «Tarifeler gösteriş için mi konuyor?» başlıklı yazı ilgüilerce t'icelenmiştir. ıFenerbahçe Belvü Gazinosu yanındaki çayhane Iktisadi Teftiş Heyeti Müdürlüğü Müfettişlerince kontrol edilmiştir. Beledî mevzuata uymayaniara 151 sayılı kanuna göre 150 TL. para cezası uygulanmaktadır. Bilgilerinizi ve gazetsnizde ya yınlanmasıaa müsadelerinizi rica ederim. tstanbul Belediyesi pit edilen bina vergisini binde (6> ya indirmiştir. Buna göre, binalarda binde (6) oranında vergi alınacaktır. Ancak bir sahıs, bir binayı ya da apartıman dairesini mesken olarak kullaruyorsa sadece meskene mahsus oîmak üzere binde (4> oranında vergi verecektir. Eğer bir şahsm bir tek meskeni varsa ve başka bir yerde çalışmaya mecbur olduğu için e\ini kiraya vermişse o evden de binde (4) oranında vergi alınacaktır. Bu esasa göre komısyonun gayetle haklı ve yerinde verdiği tadil tasansı Meeliste olduğu İçin bu tasannın bir an önce Meclisten çıkıp mükellefin lehine açıklığa kavuşmasînı istiyor ve bunu beklivoruz. Tevfik Tarcan B B NIMBÜS bSyledir. En (riizel hikSyeleri çalısan insanı anlatan hikâveleri dir. Sevfillsînl (vemek viyen hir Isci kadar rüzeldi) dire a n . latması ne kadar anlamlıdırj» fFakir Bayloırt). « . At Izînin it izine kanstıiı, tozdan dnmandan fermanın oknnmadıfı bir dSnemdedir hikâvemiz. Siîrde sovutlama Ivi hir kaçak sıtmaîıdır. Hikâve bn tür nnmaralan vrmeı.» fT*rık Dursun K.) Erav Canberk'in de eenel olarak kaleme aldıgı düsünce<1. kültürün tutsak edilifi konusun daîci bilimsel görüşü yerindt ve ildinçtir. SONUÇ u yazımızla: YANSIMA riergisinin, «Günümüz Türk Hikâve Ö7.el Savısı» her yönüvle yıTın bir edebîyat olayı, •Türk BikSveM ü«türe DüMinceler» bolflmü rfe. hikSveriliglmiz Czerine bir eRrüsler demeti olrluBu İçin belge?el olan bu Ö7Pİ savıvı •smtarnk. bir tartı» ma asmayı amartadıV. ve yazar) Bir derginin B cze! savısı i^ın tlân Kurumu'nun der5il"re verdiği ilân parasını kesme«inrlen ve politik n e . rlenlerden ötürü birçok edebi B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear