Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA DORT sCUMHURlYET 11 Haziran 1972 Mofrit partizanlar okullar açarak ulusun bilgili ve uyanık o l n u n or svcüıgında işIerine gelmediginden cahll kml masuıda bir sakınca görmemiş lerdir. Yalnız beldenin ileri gelenleri ve kendi partilerinden olan şaiuslarm çocuklannı toplayarak, yine kendi görflş ve inanışlarına gdre okuyup Tetiştirilmelerinl saglamışlardı. Bn yolda yetisen çocoklar da okuyup tam devlete yararlı olacakl&n zanunlarda, Avrupa'ya kaçmıslar, oranın zevk ve safa âlemine kansarak, Idmisi savaş tehlikesi geçtikten sonra yurda dön müs, çoğu da daldıklan ilem içinde jöçüp gitmislerdi. LUS FAKtR v© lhüyaç içinde bu partilerden, kendi yaranna işler beklerken, partızanlar ışbaşına geçınce, tiimU de çıkarcılık yolunda kendi âlemlenne dalmışlaıdı. Ortada iş goreceğiz diye dolaşan iki parti mensuplan, birblı> lenyle düşman gıbı boğuşmuşlar, aralannda anlaşma ve uzlaşma imkânlan aramamışlar, felâketler karşısmda da suçu birbırlenne yüklemekten gen kalmamışlanü. Pamlenn bu hatalı durumundan doğan durumu telâfı etmes için kahraraan Turk: ordusu kendıne has bır gayret ve feragatle çalışarak Ulusu uğnına can vermıştır. Bizde particilık bu durumda Jken karşımızdakt Balkan'h komşulanmız da ne halde idı? Şimdi biraz da bunlan inceliyerek aradaki farklan bellrtmege çaüsalım: Oenellıkle Balkanlı devletlerde de Lıberal ve Muhafazakâr olmak üzere ıkı parti bulunmakta ıdi. Önceleri bizde olduğu gıbi onlarda da bu partıler bırbirleriyle anlaaamamış, devlet ldaresıni sen ele alacaksın, ben ele alacagım diyerek boğuşmuşlardı. Yalnız bu partilerin büyük devletterin de etkisiyle özel blr poliükalan vardı. Bu da Türk'leri Avrupadan atraak ve elde edecekleri topraklan aralarmda pay lssmak. Partilerin hatalı davranışından doğan ielâketler îşte blze karşı harekete geçen Baikan devletlennin tekmil partıleri bu noktada bir parti imiş gıbi birleşmişlerdi. Bu fikrın meydana gelmesi lşin 188788 TürkRus savaşı sonucu çalışmalara başlanmış ve en uygun zaman 1911 Türk Italyan savaşı sonu, yani 1912 yüı başlangıç taTihi olarak seçümişti. Balkanlı devletler aralarmdakı bazı anlaş mazlıklara rağmen bunlan arka plâna atarak Turkıye'ye birlıkte saldırma politıkasında anlaştılar. Bu bırleşme gayet gızli tutuldu, Türk'lere karşı herhangl bir Baikan devletının duşmanca bir duşuncesı olmadığı propagandası ile dış âlem ve biz Turk' ler avutuldu ve aldatıldı. O kadar kı o tarihlerde Turk devletının başında bulunan Sadrazam «Ben Balkanlardan imanım gibi eminim» dıye parlamentoda, durumdan habersız olduğunu Uân edecek kadar gafil davranmıştı. Bu ornek de göstermektedir ki, Balkanlı devlet partileri ulusal amaçlarda birleşmeyi başarmakta kusur etmemışlerdir. Baikan' a partilerin ana plânlan şu şekılde tesbıt edılmışti: Türldye'ye saldırmanın tam zamanıdır. Bn fırsat bir daha ele geçmez. Türkive ken disini toparlayarak, Baikan devletlerini avn ajn yakalar»a evvelce olduğu gibi yenilgiye uğramamız muhakkaktır... Yalnız Bulgar partileri bu ana plânın Turk'lere karşı uygulanmasında, istenılen sonuç elde edildikten sonra, ancak Bulgar çıkarlannm soz konusu oîacağını gö« önünde tutulacağını da' gizli olarak aralannda kararlaştırmışlardı. Nıtekim bu gorüş ve aynlıklannı, Baikan savaşının ikinci döneminde tatbik etmislerdlr. BflLKON SUVflSI Fethi Bey da Türk • Bulgar birleşmesine taraftardı ve evvelce hanrianan projeye vataftı. Sofya'ya varır varmaz bu anlaş manın tıe safhada olduğuna dair Bulgar Kabinesi ile temasa geçti, yaptıgı bir çok teşebbuslerde oluriüu bir cevap alamıyor du. Silâh zoru ÜŞMAN partileri böylece ara lannda anlasırlarken, ıkl Turk partisinın anlaşamıyarak bırbırlenni sılâh zoruyla lsbaşmdan uzaklaştırmalan acı bır gerçekti. Particilıkte onlar da bizim gîbl yeni ve acemi ıdıler. Fakat gorev ve anlayiflan hainmiTirian bilbaa sa ulusal amaçları her yarann ustunde tuttuklan lnkâr edümez. Bu kanımızı ıspat etmek bakımından bır örnek vermek için savaş sonu Bulgar'lann bize teklıf ettikleri birleşmeyi gozden ge çırmek yeterlı olacaktı. Edirne'nin tarafımızdan alınraasından sonra, hiçbir taraftan yardım görmiyerek yalnız bırakılan Bulgarlar, bizim kabul eoeceğtmiı birleşme sartlannı yan resml bir mahiyette trmftırmak üzere Mosyo Naçavıç'i Istanbul'a gondermişlerdı. Bu zat eskıdenben Türk Bulgar yakınlaşmasının en istekli taraftarlarındandı. Ker.disi ile yan resmt bır tarzda yürütülefı birkaç gorüşmeden sonra anlaşıldı ki Naçeuç bır anlaşmaya varabilecek nıtelikte degıldi. I U! D Sofya Büyükelçiliğine atanan Fethi bey, Bulgarların uyguladığı iki yiizlü politikadan bizar, bu şartlar altında daha fazla görev yapamayacağını Türk hükümetine bildirmisti. sll Kuruhında aynea, askert, mft 11, hukukl danısmanlar da bulunuyordu. Türk Kurulunda da Cemâl Bey, tsmet Bey, Askeri Danı»man olarak bulunmuslardt. Esas hatlann tesbitinde, gerek Dimetoka'nın rauayyen blr takım araziyle elde kalması ve gerekse Batı Trakya müslllmanlanyU, Bulgaristan'da oturan Türkler haHrmHfc, bir çok haklann temin edilmesi meselesinde iki kıyrnet11 TUrk Askert Danışmanının büyük hizmetleri görtilmüştür. re fazl» toprağın Bnlgmristan veya Türkiye'de kalmasını tar ttşmak için gelmrdim. GeligimİD nedeni, yıllardanberi istediğim bir emelin elde editanesidir. Tflrk Bulgar birlesmesinden ıöx etmek istiyorum. İste ben bu isi temin İçin geldint» demiş, difer temsilciler de basUnnı sallamak raretiyle aynı fikri onaylamıslardır, Bu sozler ilk bakışta TUrk Kurulunu blr yemleme mahıyetınde kabul edilmiş ise de muzakerelenn seyir ve devammda bır gerçek olduğu meydana çıkmiftır. Konuşmalann sonuna dogru, general Savof, birleşmeğe ve bunun temin edeceği karşılıkh menfaatlere daha esaslı bır surette deginmiş ve general Savof ile Cemal Bey'in Büyukada'da •taarruzi ve tedaffii bir birleşme» sozleşmesi esaslarını tesbıt etmeleri her iki taraf kurullarca uygun görülmüstü. Gızli yapüacak bu gorüşmenln, ajanlardan saklı kalabılmesi için, general Savof Baikan savaşı sırasuıda fazla yoruldugur.dan soz ederek, bir kaç gün dınlenmek üzere, Büyukada'da oturmasına müsade edilmesini TUrk hükümetinden rica etmis ve bu ricası kabul edilerek, Büyükada' daki otellerden bınne misafir olarak yerleşmıştı. Gerçekte goruşmeler Büyukada'da Necmettın MoUa'nın evın de General onuruna verılecek zi yafetten sonra yapılacaktı. Aradan haftalar geçtiği halde Sofya'dan hiç bir haber alınamı yor, Tuşef de herhangi bir açıklamada bulunmuyordu. Ancak banş antlaşmasmın iki taraf hükumetlerince onaylanmasından sonra Bulgaristan'la siya si ilişkiler kurulabümiş ve Türk hukümeti tarafından, İttüıat ve Terakkî Partisinın Genel Sekreteri Fethi Bey Sofya Sefaretine atanmıştı. Zorlama STANBLXda taslağı hanrlanırken bir an evvel ımzası için sabırsızlanan Bulgarlar şım di ağırdan hareket ediyorlar bu durumlanna bir mâni verilemiyordu. I Aynca anlaşma esaslanna ve verdikleri bir çok sözo aykın olarak, Batı Trakya îslâm ahalisı ne rjlmetmeye başlamışlar, Pomakian zorla hıristıyan etmeğe yeltenmişlerdi. Nihayet Fethi bey bu iki yüzİU Bulgar siyasetinden bizar olmuş, bu koşullar altında Sofya Sefaretınde gorev yapamıyacagı nı bütün açıklığı ile hükümeta bildirmıştl. Son bir hal çaresi olarak mes» leleri, bır kere de Başbakan Radoslavof İle Talât bey'in Bulganstan ıçındeki bir yerde konustnaları için bir zemin hazırlanmaîina karar verildi. Bu konus ma yapıldı sonunda îslâm ehaliye yapılan zulümlerin komitacılar tarafından yapılmış olduğu ileri surülerek, bundan boyle flulgar hükümetince dnlenecegi ve eskisi gibi müşfik davranüacagı, anlaşmanın diğer hususları hakkında da Bulgar hükümetine aıt goruşün de pek yakmdn Istanbul'â gondenlecek yenı bır temsild üe Uetüecefi büdırümışti. Y A RI N Tenilgi sonucu Rumeli yağma ediliyor Ana hatlar ARIŞ konferans'ında görev11 olan Bulgar'lar dıkkate değer anlayı; İçinde bareket ediyor ve teferruattan «iyade, ana hatlar üzerlnde kor.usup anlaşmaya vBrmayı ön planda g5rüyorlardı. Henüı Uçüncü toplantıda, Bulgar Kurulu Başkanı General Savof »öyle konustu: Efendiler, ric» ederim Isimizi çabok bitlrelim de u ı l Snemli olan dlfer islerimiıe bakalım. Ben buraya iki met Daha sonra TUrk Bulgar anlaşmasının müzakeresi için general Savof un başkatüığmda bir Temsılciler Kurulu tstanbul'a geldı. Bu iCunüda Bulgar sefirlerinden Tu?ef ile Naçevıç bulunuyordu. Türk Temsıl Kurulu da Talât Beyin baskanlığında, Çürüksulu Mahmut Paşa ile Halit Beyden ibaret idl. Bulgar Tem B 51 tnanır munnız, daha CTTCI ya bir defa y« Dd defa lçtim. Fevzullah Azmi, bardagıaı gbıleri hizasma kal dmp içindeklni yeni gönıyormiıg gibi baktıktan sonra: Hekimler ne deılerse desinler, hn nkkımda bir keramet var rauhakkak. Düzenl bozuk diinyaya biz düzen buiurum bir iki kar'eh aldım mı; dusmanlanm varsa ya bir iylce küfrederun, yahut da uoutuveririm hepsinl, dostlanm gelir akiuna, etki tatlı RÜnlerlmi hatırlanm. «tç bâde, guzel tev, var ise aklii suurun Dünya var imij ya ki yok lmij ne umurun»; hlkmete bak Erain efendi kar . desim. Güzel söylemiş herifcoğlu. İ{eitm! Şerefinc! Dostluğumuzun serefine! Şerefinizt... lklsi de Tudumlanm blrer avne leblebi İle t a . mamlamışlardı. Emln efendi,. Fevzullah Anninin mıratmda ickinln etkisiyle huiule geien burnsnkluga dikkat etmljti. Acaba »ynı burnjaklak kendi turetinde da olu$tnus muydu? tçkilerin sahı rakıdır; çoğunn denedun. Bakı dan iyisl vardır diyen varsa, yanuna gelsin. Bu ya. lan dünyanın epi kahrmı çektik, basımııdan çok seyler geldi geçti; ba arada türlü içkisinden nasibimizi almak ta hakkımız değil ml? Onu diyordum, düzeni bozuJJJja dünya&n, Emln efeadi kardesimSen ne dersin? Kasdetmek tstedlginizl lyice anlıyamadun. Anlıyamayacak bir şey yok: harbi konujuyorum ben. Beğrnmiyorutn bn dünyanın düzenlni. Niye diyeceksin? Niyesl ml var canım; Bejikien mezara kadar bir didinme, bir çekijme, senio be> nim kavgası tçinde sunip gidiyor omrıhnüz. Daha hayata ba;larken adaletsizliklerle karsı karşıyayız: kimimiı bir zenginin, kimimiz bir faki. rin belinden iniyoruz, kimimiz akıllr, kimimiz saf, kimimiz aptal doğuyornz; kabahat bizim mi? Belkl biz o kadar kbhi olmıyacağız, fakat cemlyet feçim MALKOÇOĞLU ÇALINAN TAÇ Ycnon ve ç/xen: AYHAN BAŞOĞİU Anlaşma U tŞLER sozkonusu evde görüldU ve General Savof ile Cemal bey arasında birleşme sozleşmesi taslağı hazırlandı. Adı geçen sozleşmenin esaslı Burette konuşulması ve sonuçlan ması her iki taraf kurulları hanr bulundugu halde Cemal bey'in Şışli'dekı evinde yapılmıstı. Sozleşmenin tedafuî esası, Skit taraflardan birının Baikan devletlerinden en az ikisı tarafından saldınya uğradığı takdırde, diğer tarafın bütun kuvvetiyle kendisıne yardım etmesinden ibaretti. Taarruz esası da, akit taraflardan bıri Baikan devletlerınden bınna karşı, diger tarafın muvafakatııu almak şartıyla, tecavuzî bır harekette bulunur ve bu hareket sonunda, dığer bir Baikan devletının daha tecavüzune uğrarsa, diğer tarafın kendisıne yardım sorumlulugunu sart koyuyordu. Fakat taraflardan biri herhangl bır Baikan devletıne karşı, yalnız başına savaş açmaya mec bur olduğu takdirde, dığer taraf birleştiğı devlete karşı tarafsızlığını muhafaza edecekti. Böyle bır birleşık savaş sonunda, elde edilecek toprakların bölüşme şekline gelince o da söyle yapılacaktı: Bulgarlar, Kavala, Drama havaliaiııl ve Dedeağaç Umanını Turklere verecekler> di. Şayet Bulgarlar bir taraf tao Ustmma, Karasu'ya kadar Hinırlannı genisletecek, olurlarsa, TSrkier Mestankale suvuna kadar bütun Batı Trakyayı alacaklardl. Bulgarlar Selânik limanını, Karafer ye ve Vodina havalisini işgal ederlerse, Türkier de fstnıma ve Karasu'ya kadar ilerliyecek, mezkur sehir bizde kalmak üzere Kresna boğazına kadar ilerliyecek olan sımrımiB. Nevrokopi*, Raılık arasmdan geçerek eski Ropçcn Uçesi dahil. Dospat mevki'lnden esld Türk • Bulgar sınınna olaşacaktı. Türkçe ve Fransızca olarak h«rırlanan bu protokol hiçbir taahhüt mahiyetinl haız olmamak şartıyla taraflarca parafe edılmifti. B nkmtılan daha da kötü olmak Içfaı zorluyor, dürta yor bizi. Direniyonız. Beyhude! Namut, »eref, hay siyet, vakar hepci bojl Yalnu ijlni dondurmega ba kacaksın! Düpedüz her teyl inkâr edlyorrun, bu kada n fazla dostum.. Birdenbire dikiverdiüm kadeha verrae soyl* diklerhni; her zaman dusundüğum seyler buniar. Eğer senin de basmdan benim basımdan geçenler geçseydl, sen de her seyi dupedüz inkâr ederdin; hattâ, yukardakini bile... Emln efendi, suratına bakıyordu onna: Dudaklannın kenarlanndaki çizgiler hırsla titriyor, çenesi kasılıyor, gözbebekleri sagdan sola. aoldan saga koşuyor, sonra bir seydeo, bir düşsel kişiden korkuyormuş »ibi bir noktaya tak> lıp kalrveriyordu. Ben de insan olurdum, hatın saydır bir lnsan olurdum. (Elini sırtına vurmuştu) Feleğin «illesl, insanların sillesi benl bu hale getirdi. Çocnklugumda, talebeligimde arkadaşlanm bn mendeburu okşar, dalga geçerlerdi. Elimden bir şey gelmezdi; kavga ederaezdim onlarla. Oyunda, kavgada beceriksizliğim yüziinden kendiml tamame.. çalışmaya okumaya verdlm. Benhnle alay edenlrrden çoğu ortamektebi bile bitiremedi. tstelik (Bak kambura hepimizden baskın çıktı.) dediler. Kiraisi de «Onun gibi kambur zambur olmadansa eçheli cfibela olmak dah* evlâ ... diye kendisini teselll etti. Hepisinl ttüttl bu kulaklar. Hiç birisine ses etmedim. L.isey| bitirdim. Eczacı mektebinin ikisine gectiğim se> ne peder vefat ediverdi. tyot gibi acıkta kaldım. Anam ben küçükken öhnüştü zaten. Hısım akraba hepsi de yan çizdiler. Kardeşlerim babamdan kalanı paylaşana kadar benimle alSkadar. oldular. Hisseme düşen tniktar tahsiümi ikmal etmeme imkân vermiyordu. Talihim, insan lar cemlyet, adam olmamı iEtemiyordu; olamadım işte, ne geçti ellerine! tffetime, nanıusuma taalluk eden bir iftira yfizünden mektepten kovuldum. Bütün eczacılar benden daha namnslu muT • (Arfcası var) 8 Son olarak dtl Monte, adaya tiım desteğini vaadederek kentten ayrıldı. Aynı zamanda onu, Pesaro'daki şatosunda kendisini ziyarete gelmeye ve kendisıyle düzenli haberleşmeye çağırdı. Ağustosta Galile, Magini'nin atanzmı hsVVtnıi^yi korkunç haberi aldı. Ardından gelen haftalar çok sert olmu?; aile yaşantısı guç katlanılır bir hal almıştı. Babası artık kendisine söz söylemiyordu. Bu suskunluk, Galile için yüz suçlamadan daha üzücüydü. Diğerleri de sanki bir utanç has. talığma tutulmuşçasına, ondan ay n duruyorlardı. Ertesi gunü fafakta kalktı. Ev halkı henüz uyuyordu. Vedâlann üzüntüsünden kurtulmayı arzulamaktaydL Birkaç saür vazıp bıraktıktan sonra, sabahın ayazında dısarı ve kendisini Piza'ya göturmeye söz vermiş bulunan bir arabaaya gitmek üzere, kentin öbür ucuna yollandı. Üniversite rektSrO kendisini so guk karşüamıstı: Hakkmızda birçok mektup al dım; fakat profesörler kurulu, bir yeni kürsu kurulmasını zorunlu bulmuyor. Gelecek pazartesi yeniden toplanacağız, ve ben de konuyu gündeme koyacağım. S i . z« funu üzülerek löyliyeyün ki, Yazan; Zsolt HARSANY Çeviren: Tank ÖZBİLGEN kendinlzl büyuk umuda kapbrmamahsınız. Floransa'lı onu tepkisiz dinlemekteydL Tavsiye mektuplarınj vererek ve iyiliklerini dileyerekten kendisini Piza'nm birçok etkin kisisine takdim etti. Bu girisimleri bitirmekten mutmain ola rak pis bir hana yerlesti, zira hemen hiç parası kalmamıstı. Galile, Üniversite'ye pazartesi öğleden sonra dönmüstü. Profesörler kurulu toplantıda olmalıydı. Isınmak ve kimseyle karsılasmamak için, güvenlik görevlisinin odasına sığındı. tçeri bir etüd yan girdi. Toplann bittl, dedi güvenlik görevlisine, bana rektörün isle. nni verir misiniz? Galile kalkb ve dısan çıktı. Siyah bir kürke bürünmüş olarak rektor, merdivenden inmekteydL Aday, selâm verdi ve bekledi. Durumunuzu karara bağladık, dedi universiter kesin bir tonla. Kürsü bu yaz sizin için kurulacak. Bizim görüşümüz değismiş değildir: Biz bunu fuzulî say maktayız ve fakat hükümetin istemine karjı çıkmak istemiyoruz. Aynnblan, boş vsktimin olacağı şu gelecek günlerin birinde düzen leyeceğız. Mağrurâne çekip gitti. Diger ho calar merdivenden inmekteydller; Galile, meslekdaşlan haline gelen bu eski düşmanlara karşı herhangı bir selâmlama isteğı gös termedi. Hızla dışarı çıktı. îş,te üniversite profesorüyüm, diye mınldandı şaşkınlık içinde Yeni görevh, birkaç hafta sonra yırmibeş yaşında olacağını dü»ündü. Zıhninı Bianca'nm imgesi sardı ve kendinı mutluluğa er miş buldu. Yağan ince yağmura rağmen durdu ve ağız dolusu gulmeye koyuldu.. Profesor Galile. rektör tarafın dan çağrılmıştı. Sizi çağırttım, dedi soguk ve törenli bir edayla, çünkü kendimi, disiplın yonetmeligi gereğınce size bir takbih vermek zorunda görüyorum. Biliyorum, Aristo söz konusu. Rica ederim. sunu bir bitire. lim artık! Azizim, bu sadece bir formaliteden ibaret değildir. Bizim eski ve saygıdeğer Üniversite'mızin geleneklerınin derin bir anlamı vardır. Ben bir takbihte bulundum mu bunun semere verip ver mediğini de kontrol etnıekle yükümlüyüm. Ya csemere vermek»ten neyi kastediyorsunuz? (Arkası rar) DİŞİ BOND TİFFANY JONES Haber! yok ü ANTLAŞMA taslağmı Bulgar Başbakanı Radoslavof ve Dısışleri Bak&nı Yanadiyef Ce göruşmek ve Kralın da onayını almak için General Savof, Sofya'ya döndü. Savof dönerken en fazla bır hafta, on gün içinde hükümetinın cevabını getırmek üzere Istanbul'a geleceğini veyahut dış âlemin dikkatini çekmemek için, o sırada Istanbul sefaretine atanmış olan Tusef'e göndereceğıni soylemişti. I B! GARTH SADOGLOSS, btr duasad mamulüdUr (Yenl AJans: 1779) 4107