24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT : CüMHURtTET 1 Hariran 1971 Arap görüşu: «Israil hücum IrUsiyatifini hepelînde butondurmuştur. Yeni savaş gene tsraf! sakftrtsıyla başlıyacaktır» İSAVAŞIN EŞİĞİNDE İKİ IJLKE ibya: «Aktteni/ hir banf fiölü haline getirilmelidir.» Misır: «Herhanrl bir askerl pakta üve «Imayan Akdeniz miUetlerinden nnrteşekkil bir konferans toplan Ortadoğuda dördüncü raunt savaş çıkacak mı ? Iibya, Mısır, Lfibnan, Suriye, Kıbrıs, Malta, Tugoalavya, Fransa (1366 yılında NATO'nun askert yapısından çekılmistir), Ispanya ve Cezayir'in katılacafı bir konferans toplanmalı.» Tunus: «Bir " i m n ' a r Akdeniz'in anan olarak Avrupa bUinirdi. Fakat şinadi tın denize karsı Avrnpa tamamen flgisiz davranıBütun bu sıyasî görüşler şu gunlerde ötekı Arap ülkelennın başkentleri gibi Libya'nın başkenti Trablusgarp'da da yankılar uyandırryor ve üzerinde uran tartışmalara gırişılıyor. Böyle bir konferans toplandıgi takdirde bunun dışında bırakılması saptanan milletler kolayca belll oluyor. Bunlardan binsl îsrail'dır ve Arap ülkeleriyle olan savaş halınden doiayı Akde nia Konferansına katılması imkânsızdır. Konferans dışı bırakılması tasavvur edilen diğer Uç Akdeniz ulkesi ise sırasıyla Italya, Yunanıstan ve Turkıye'dir ve konferans dışı bırakümak istenmelerinin de sebebi NATO'ya üye oluşlandır. Bu konuda konuştugum bir Akdeniz ülkesine mensup Batılı bir dıplomat aynen şunlan soyledi: «Böyle bir konferansı bir an için pek iyi niyetli bir bâl çaresi olarak kabul edelim. Akdeniz bir banş golü haline getirilecek. Ta peki Karadeniz ne olacak? Bir savaş gölü halinde mi muhafaza edilecek? Pasifik Okyanusundan sonra Sovyetlerin en yüklü deniz filosu Karadeniz'de bannıyor. Rus filosunun Karadeniz'den Akdeniz'e inmesi iki elin parmaklanyla sayılabilecek kadarlık saat meselesi. Karadeniz olmadan bir Akdeniz düşünüJeroez ve tabiat bile bu iki denizi Boğazlarla hirbirine baflamış. Sadece bir Akdeniz varmıs gibi düşünmek. devekuşn misalini vermemek için soyleyeyim, tehlikeye uarsı gozlerini kaptmak olur.» Gene aym konuda kcnuştuğum bir başka Batılı dıplomat ıse. Akdeniz'in Euvenliği konusunda NATO'ya üye olmayan Avrupa ülkeleri tarafmdan yükseltilen seslerı kastederek şöyle dedi: «Ne söylenirse söylensin ortada bir hakikat var. 20 yıldır ceryan eden olaylar ncticesinde artık Sovyetler şîmdiye kadar ta rihte bir örnefi olmadık şekilde Akdeniz bfil)cesine sızmışlardır. Olaylar, Rusların bu durumlanm daha da knvvetlendirmesine yardun edebilecek bir sekilde (tclişe bilir. Akdeniz bölfesinin jüvenli ği sadece IsrailArap ülkeleri açı sından ele abnabilecek kadar basit bir mesele defildir. Bn füvenliğin ağırlığını, onu haldkaten sırtında taşıvan Akdeniz milletlerine sormasıdır. Bir îtalyan, bir Yunanistan ve Szellikle Tirrld >e bu ağırlık altmdaki Akdeniz ulkeleridir.» Libya Arap Sosyalist Birliginin tnplaatılanna mfişahit olarak katılan lrlanda Cumhuriyeti temsilcileri Trablnsgup'ta Turgut Reis'in mezarı önünde. I Cezayir: •Afcdeniı'in gfivenliği ve Biya•i meseJeleri için Fas, Tuıras, Önce Amerika gitmeliymiş U KONtJDA bir de bir Llbyah aydının fıkrıni oğrenmek istedım. Bana aynen söyle cevap verdı: «Akdeniz'in bir barış ve ırüvenlik gölü haline getirilmesi fikrinin önderlerinden biri gtnç liderimiz Albav Muammer Kaddafi'dir. Kendİ5İ raerhum Başkan Nâsır'ın en iyi yetişmiş öçrencilerinden biridir ve herseyden evvel ArapUr. Akdeniz'dco NATO ve Amerikan donanması çıkmalıdır. E|er onlar riderse Rnslar da gider.» 41 Hiç birisi kabahaÜ kendi üzerine kondurmaz. Bütiin kavgalar mutlaka aslı astan olma.van m«elelerden çıkmıştır. Pıre için yorgan yakan milletiz. Keçisine kendi kavaklarının soymnğunu (kava ğın yaş kabuğu) >ediren arkadaşını vurana, kendisine kufredildiği için adam öldurene tarlan komşu tarla sahibi tarafından bir çtei geçildiği için tarlanın sahiplerinden iki kişiyi kby meydanınuı orta yerinde delik deşik edene rasladım. l'fak tcfek şeyleri sa>mayı luzumsuı gorujorum. Dostum bu kasabada da arzuhaicı olmalıymıs: Pazar kurulduğu gunlerde elli liraya para demiyorlar herhalde. Diğer gunlerde hiç değilse yedi bucuk ilâ on lira arasında kazamrlar. Alt tarah bir daktilo makinası, bir dükkân, arzuhalin vazılması da matah bir şey değildir: günde en az bej on tanesi elimden geçiyor. Klişeleşmij bir hali vardır. Dâvacı, dâvalı, tanıklar, suç tarihi, suç konusu, ondan sonra sıra acüdı bir ifade ile kanuna uygun maddî ve mânevi ceza istemeğe geliyor. Mübarekler olanı biteni o kadar mübalağa ile yazarlar Id okoyan kan gövdeyi götürdıi sanır.. Çocuğunu köpek ısıran adam, dairenin koridorunda şehire nasıl gideceğini, günlerce nerde kalacajçını düşunuyordu. Bu iş mutlaka Deli Süleyman haber vcrnıişti. Ondan başka kimse ile aralarında bir şey Eccmcmişti. Ekinlerin tarlalarda ka\rulduğu sıralardajdı, Deli Süleynıanla aralarında bir ıreat meselesi geçmijti. Deli Süleymanm tuttuğn ırgatlardan bir kacına kendhi daha fazla para verip caydırmıştı. Deli Süleyman haber alır almaz yüdiTim gibi retişniişti: •Vlan ndasını, avradmı s... min oğlu ben sana ırgat gandn*masını oğretirim» demiş, üzerine yürümüstıi. Kendi tarlasında olduğu için ırgatlar, akrabalan Deli Süleymanı >a. kalamışlar bir sey yapmasına fankâa bırakmamışlar dı. Donüp giderken hâlâ homurdanıyordu: •Buna sana koyarsam bana da Deli Süleyman demesinler.» Daima ondan bir kötülük bekleyip durmustu. Og> lunu köpek lüirdığim hiikümete haber veren ondan başkası olamazdı. Oğlunu kopek ııırdıysa hiikurnete ne oiuyordu? Her kopek ısıran kuduruyor muydu? Hukıınıet tabibi yüzü gözfi yıkanmıj yaralan açığa çıkmıj olan Gökçeozlunün raporunu yarıyordu: Baska bir yerinde yara, (oğerti filân bir ıey var mı? Allahtan korkarım beyün, kimseje Utira ede mem, başka bi şeyinı y»k. Hadi git! Laport? Laportunu biz göndeririz mahkemeye.. Artık vicdanınıza kalmış beAim... Adam çıkmıjd. Hükiimet tabibi onun \icdan sö ztinii işe karıştırmasına içerlemisti. Sanki kendileri çok \icdanli idiler de kendilerini de vicdanlı olma ya davet ediyorlardı. Işte böyle dostum artık vicdanınıza kalmıs. Herif nerde; se pazarhk yapacak. Gerçi ben işe başlayah çok olmadı ama bizim kasabalarda sehirlerde halkla Ugill işlerde çalışmak çok zor gibi geliyor Zor. çok «or... Menfaatini müdrik kiraseler için çalışmıyoruz. Butün memlekette açılmıj okullar, bilhassa köyi okullannm talebeleri, ka B Türkiyemn Libym Bıiyükelçisi özdemir l i ğ i t ve eşi Betin Tigit. MÂOCOÇÖĞLü ÇALINAN TAÇ Y020J» ve iizerir *İHÂN Ashnda 24 yıllık Israıl oldubıttisi (aynı dıli konusmalanna rağmen ayrı ırklardan ve »yn ıklimlerden olan) Arap ülkelerinl bueün her zamandan çok mantık yerine hisle düsUnür »e hareket eder hale getirmıştir. Akdeniz'deki Sovyet Donanmasının bugun Cezajir, Mısır, Suriye dahil Akdeniz ülkelerındeki yedi buyük limana gıriş ve demir leme kolaylıklan bulunuyor. Ruslara aynı kolayhkların geçerlı olduğu Arap hava üslerinin sayısının ise, 40 kadar oldugu ifade ediliyor. Libya'nın kuvvetli ve genç liden Albay Muammer Kaddafi bile ordusunun teknık sılâhlara olan ıhtiyacından doiayı Sovyetlerin Akdeniz'deki cazibesinden kendisini pek uzak tutamamaktadır Yardımcısı Bınbaşı Abdusselam Jellud'un başkanhğında çeşıtli konularda temaslarda buîunmak ıçın 25 kışilık bir heye^i Moskova'ya göndermiştir. Birçok konuda işbirliginin ilk görüşmeleri ya pılmış ve gelecekte R'js liderlennın Lıbya'yı zıyareti konusu üzerinde bile görüşmeler cereyan etmıştir. Kim saldıracak? tTÜN bunlardan sonra akla bir soru gelip dayanıyor: tsrail ile Arap ülkeleri arasmda acaba dördüncü raurd bir savaş olacak mı ve eğer cîacaksa acaba ne zaman olacak? Açıkçası bu sorunun cevabını Arap ulkelerindeki sorum'.u veya sorumsuz bir kişiden almak çok zor, hattâ zor değil imkânsız glbi birşey. Araplara göre bundan önceki üç savasta da (1948, 1956 ve 1967) î=rail Arap savaşı beklenemez. Batmın desteğine dayanan îsra11 hücum lnisiyatifini elinde bulundurmustur. Eğer yenl bir savas çıkarsa gene saldıran taraf îsrail olacaktır. Resmi vpya gayri resmî Arap düşüncesi, böyle ifade ediliyor. Bu durumda yapacak tek sey Salıyor, o da acaba îsraiHn yetkılileri bu konuda ne diyorlar? Bu konuda tsrail'in en yetkil! K:süennden biri olan Savunma Bakanı General Moşe Dayan, Arap gazetelerinde yer alan en son demecine göre ezcümle îöyle konuşuyor: «Bir banş sağlavamadıimnza göre 1967 savasinda lşçal ettisümiz Arap topraklannı 1985 yılına kadar elinuzde tutaosgiz. Be nim düşünceme göre 1973 yılı Rabar aylanndan öncp yenl bir tsrail • 4rap savaşı beklenemez. Ve yeni bir savaşın taraflar için kazanma şansi hava kuvvptinin zırhlı MrHklerin re de Süveyş Kanalımn basanyla teçilmi'sine bağlıdır.» B DİSİ BOND nun yolujla, ceza >olu İle lemin edilivor; >arın umumi maayenelere eiktığm zaman gbreceksin, ca mi önünde. çesme basında r»" r' bircok kimse olduğu halde hepsi de lşleymiş gibl seratine uğramıyacaklar, ya candarma }ahut mob. tarut zoru ile getirtlp dalaklarını maayeneje çalışacaksın. Bir memlekette tifo aşısı için, firengi teda \hi için halk zorlama ile gelirse, o memlekette halk için çaJışmanm zevki kalır mı? Bize vardım ed»cek leri bizi zorlayacakları yerde bizi baltalamaktan başka bir şey yapmıyorlar. Bu işlerin neden boylt olduğunu kendilerine soracak olursan gene fakirlik \e cahaüığı ileri sürecekler. Rapor meseleslne gelince ne fakirlik ne cahallık kalraıyor, deminkl adam o istida için en az iki bucuk lıra vcrmi fir. Laport dlye acele edişi, kendi alıp gbtürmek H e yi?i, i«e vicdanıını karı?tınşı bunlar cahil adam işl mi? Raporn kendi götürürse ve>a müddeti öğrenirse dıjarda pazarhk yapıp uyuşabilirler. Demek laport diye zorlayısı bu yüzden Bun lardan deh$etli çarıklı erkânıharbler cıkıyor Doktor Huseyin, «rma savas tabibinin, kovlü ler için erkanıharb, çanklı erkânıharb tâbirini kul lanabilmek için yer aradığını baştan berl sezmi«ti. Bazı kimseler lâfı yerinde kullanabilmek için acele ederler, o lâfın geleceğini zamanmdan ev\*l ihsas ettirirler. Birdenbire ikisi de susmujlardı. Sıtma savaş tabibi. dairesinin döşenme<i bakımından duzen lenmesi için neler yapmak lârım geldiğini du«unuyordu. Hükiimet tabibi, elindeki zarf açacağı ilt oynnyordu. Kapı acrldı. içeriye Emin Efendi girdi; korku>ormuş gibi bir hali vardı. Hayrola Emıu Efendi? Ha>ırUr Beyefendi. doktor beji götecekrim de... Sıtma savas tabibi. Emin efendiycJıaktıV H' Birisi mi çağırdı beni, Emin efendi? Hayır dobtor bey, köylere çıkacaktun da bir dıyeceğiniz var mı diye sormaya geldim. Eksik ilâçlannı aldın mı? Aldım efendün Peki uğurlar olsun Emuı Efendi... Emin Efendi, ellni göğsüne kavusturnp blraı arka arka gitti. sonra kapıya döniip çıktı Hükümet tabibi, elindeki açacağı btraktı: Bu adamın haline ağlamak mı, gulmck ml Jazım anlıyaraadım. Köylüler dehşetli sikâyetçidiı Emin Efendiden. N'e yapabilir bu adam doktorcuğum?.. Atea olsa cürmii kadar yer yakar. Vallahi bilmiyorum siz gelene kadar elimden Jteldıgı kadar idare ettim. Bizim ko>lüye zayıl yanı nı vermiyeceksin. Emin Efendi işe ve'muhite iarlnak edememenin kurbanlanndan biridir. Köyluy» koyunün pisllği, kendisinln insanlıktan uzak olduğu soylenirse o köyde nasıl vazife görulur? Maalespf çok defa aydın veya yarı aydm saydığımız kasaba memurlan da aynı hatayi işliyorlar; herhangi bir jerlının yanmda. memleketinin kötülüğünden bah setmek o memura sadece halkın sc\gisini değil ij Korme kabıliyetinin de yansını kaybettirir Aynca Emin Efendi, ilerde kendin de göreceğin gibl defterlere ıslemek, makbuz kesraek, köy kütuğünde esami aramak, zoruna gittiği. mesuli > e tten korktu«u lcın koye uğrayıp hemen kaçar. Köylüler tiiria oyunlar yaptılar: hattâ bir seferinde Atehrinlerinl bile çaldılar. O zaman Emin Efendiyi gormeliydt Hepal «arafa hasta da bir Uraftan (Arkatı * a r | Zamane Cocuâu . Ytnan: BILL NAUCHTOH 85OTDZBEŞlNCİ BÖLÜM îşin kbtü taraiı çu kl insan lsteyince şöyle içini dökebüeceği birlni bulamıyor Herkea söylediğinizl sizin aleyhlnize Irullanmak İçin ursat gözlüyor sanki. O gün Daşıma gelenlert anlatacak birine. bir arkadaşa, hig olmazsa bir pilice çok ıhtiyacım vardı, doğrusu. İnsan başından geçenlerl ancak söz haline getirdikçe anlamağa başlıyor. Ve aynı zamanda içini de boşalt tnış oluyor. BByle zamaniarda içini boşaltacağınız kimse tam bir yabancı olmalı (bir öaha hiç göremi yeceğiniz birisi), ya da dinlediklerini unutabüecek fcıratta bir arkadaj. Zira sonradan bu J muyu tekrar açarsa olmaz. Siz omuzunuzdaki yükt) haiıfleönek için konuşmuçsunuz Yü kün yen:den tazelenmesi bir lşinize varamaz. Gel gör ki bUBÜnlerde dert dinleyen adam iralmadı Zaar herkesin derdı başından aşkm ahir zarr.anda. öyle ya ousrün bana dert dinle d«seler dinler miyim? Zinhar! Tutup da derdimi bizim TilkJ Sharpevle Perce'ye anlatsam ne diyeceklerin) şlmdiden biliyorum: «Anladılc,» dlyeeekl«T. «Kızm basını derde sokrnuşsun, ama O da çanak açnuş vanl. Yapmasaydı. Sonra sen üstüne düşeni de yapmışsın. Her bakımdan ona yardım etmişsin. Elinden başka ne gelir ki?» Bu işler benlm değı) de blr başkasının başına geleydJ ben de aynen böyle derdim. Ama kendi basma gelince İnsan ötekılerin aslâ anlıyamıyacağı şey ler öğreniyor. Tevekkeli dememişler: Başına çelmeyen bilmez, diye! * * * O akşam saat dokuz sulannda Londra'ya dönmüstüm ama ayaklanm benl evime eötürmüyordu fideta. Eve tek başıma giremiyecekmişizn gibl gelıyordu. O minik, cansu şeyin hayali gözümden gitmiyordu bir türlü Hayall demiyeyim. Onu gömdügüm zaman hayalim de az çok gSmmüştüm ama. sol vamma buz gibl bir keder yumrusu tıkılnuş kalnuşta kj bir türlil eritemivordum. Arabayı Scotland Yard"ın karsısında durdurup dışan çıktım ve gidip Thames nehrine baktım. Sulann akışıru seyret mek insanın gözlerini dınlendt rir. Ve sonra çapraşık düsün celerin açılıp çözülmosine ya rar. Ben de bir süre karanlık sulann akışını seyrettikten son ra bir şeyin farkına vardmv Ruby alîlıms. tatalrmçtı. Ruby giiH bir sehvet kupO a Çeviren: HİHAL YEĞİNOBuU öamın (ve hem de oenjm gıbt bir adamın) duygulan UzenndB te bıraksın! Olur şey değil! Ama olmuştu işte Şımdi onu düsünüyordum da. çok güzel bir kadınm^ gibi zeliyordu bana. Bu sefer de acaba bu ask denen sevın gerçek bir değeri var mı d;ve düşut meğe basladım Npnn dp*en vardı acaba bu valanrı rtünvada? îşte ben) e'.e al Param pulum var sayılır Gardrobum e'îa«h, altımda ftız cıb) bir araba • sınhatiml de vemrien Kazanmış du nımdavım Ama tçım rahat de&ıl Huztınrn voksa zırnığın yok •;ayılır. Kesın olarak öiiaıgim bir husus daha varriı PUiç avına elveAa edecelîtım artk' Ve 6mriimün eeri kalan »ıllannl her nasılsa epcınp sifmeğe bakacate tım Ama bu muammanın çözümü nedir? dive sorup duruvorrtum kerdime Dünvada herke«ın sonırj da eovahını bulamaiıgı hir «tnnı >ı«a gerek bu! TİFFANY JONES Bİ T T İ î'" : D OKI OB : • Tarık Z. Kırbakan j Uert Saç re Zflnren Hast» İ (ıklan MStehaann. Istiklâl • Cad Parmakkapı No M • TELi 44 10 Tt GARTH İLÂN DEVLET ORMAN İŞLETMESİ FETHtîE MÜDÜRLCGÜNDEN FORDSON DİZEL Traktör için Türkıye Ziral Donatun Kurumu İZMİR Bölge Mudürlüğünden verilen 17 12 1958 tarih ve (381800) numaralı faturanm aslı kaybolmuştur. Hükümsuzdür. (Basın 15995) 388S * * • OTCJ/.*nı\<;| BÖLfM Bu cejıt «Yasam&k deger mı? Havat dedîgır nedir ki'» Kabıtınden snru'aT <damm iflS(ıını kesmek Içip r»ır»bır. Sırf tvl» tas fasımışçasma vomvor ıriamı Hele antrenmaü degilsen! (Arkası var) *5T 'ICMLBE? W /£
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear