24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6ATFA DÖRTs 16 Mayıs 1973 KASIM 1925 günü Türklye Büytk Mület Meclisinln ilk başıaçık oturumunu, başında mılil başhğı ile lzleyen uç Musluman temsılciden bırincıfir.in ülkesi fese karşı tam dırenirken, ikincisinlnki «ksine, Mustafa Kemal'in yaptıklannın aymm tekrarlamak yolunu tutznuştu. Afganistan Kralı Amanullahın devrim hareketleri, temel olan lâiklık harıç Mustafa Kemal Devrimlerinin büyilk kısmiRi ıçıne alır Dolayısıyla şapka ve gıyim meselesi bunun bır kısmıdır, ancak Kral aleyhın(îeki saldınlarda en çok kullanılan gerekçelerden olduğu içın ayn bir önem kazanmıştır. Amanullahın başlüc ve gıyinıde Batılılaşma harcketı Afganistan' ın ıçınde kaldığı surece Islâm âlemınde buyuk bir tepki yarat. rr.adı, zira Mustafa Kemal'in devrimleriyle bütün dünya öyle şaşırmıştı ki, ondan daha öne geçmeğs imkân yoktu. Dunya basımnın Afganistan'dakı devrım.er konusund'a geniş yayını, Kral Amanullah'm eşıyle bırhkte Asya ve Avrupada geziye çıkmasıyla başlar. Hindistan, Mısır, îtalya, Fransa, Ingilte 1 ATATURK E TEPKİLER SİPHA DEVRİMİ ve B0NM re, Rusya ve Turkiyeyi de Içıne alan bu gezl boyunca Kral şapkalı, Kralıçe ve yanındaki kadınlar ıse (Kralın kızkardesl, Razıye, kendı kızkardeşı Huriyyah Tarzi Begum) peçesız dolaşmışlardır. Mustafa Kemal'in fes ve peçeyi yasaklamasının islâmcı çev relerda dınsizlik İlân edıîdıği sırada Afgan Krahnın tfavranışını hem de Al Azhar gibi tutucu ve lapkayı lftnetlemif bır Afgan Kıraiı, başında şapka ile nomaz kılıyor kuruluşun içinde savunması olayı alevlendirdi. Orhan KOLOGLU Amanullah Mısırda SLK OLARAK Mısır protoIkolu ııkıntıya duştü. Ope•radaki go«teri içın Krahçeler ve dığer kadınlara ayrı bir loca aynlmış, erkekkadm ayırımına dikkat edilmişti. Ayrıea Kralıçe Sureyya'dan Mısır Sa Buna mukabil, devrimlerini korumak için yeterli güce ve kararhhğa sahip bulunmayan Kral, bir ayaklanma sonucu tahtını kaybediyor. raymın iıtegine uyarak, Avrupa elbıselennl değıştirmemekle birlikte peçe (nıkab) takması istendl. Afganlüann bu isteklere uymalarma rağmen Kraliçenin batıh elbiseleri ve Amanullah'ın şapkası halk arasınd'a yer melere yol açtı. 2 Ocak 1928 gü. nil Kral, Genç Müslümanlar Der neği Başkanı Abdulhamit Sait Bey ve üyelerden bir kaçını ka bul etti. Genç Müslumanlara ahlâk, vatan ve Szgürlük «evgt«ini ögretmek atnacını guden Bırliğin üveleri, Amanullah'm Afganistan'ın llerlemesi ve ozgurluğü İçin yaptıklannı övdti. ler. Bunlar ikf yıl önce yanm bıraktırılmış olan kampanyalannt bu fınatla ııirdürmek iıteyenlerdi. Amanullah Mısırdaki bütün davranın İle onlardan vana olduğunu gösterdi. Al Azhar Camiinde Ulema il« goruçen Kral, Müslümanlar arasında d'ayanısma, dmi eğıtimln önemi, dln adamlarının yan lı? ve boş inanışlarla savaşmalan gercğinın önemı uzerinde durdu. Afganıstan'dan Al Az. hara yeni oğrenciler gondermek isteğıni de belirtmekle di. ne bağhlığım gostermesine rağmen Amanullah, bunlan söylerken ba?ında şapka bulundugu için derin bir tepkl İle karşı. landı. Afgan Kralı camide ?apka ile namaz kılarak bajhkla dinin bir ilgisi olmadığını gostermeğe çalışmakla da yetinmedi, tskenderiye'den Avrupa'va hareket edecegi g^n (5 Ocak> ttzel bir demeçle gazetecılere |apka\ı «avundu: «Mıur seıim «rasınd» pek çok kimsenin feee, islâımn ayincı Jşareti olarak baSlandıJını farkettim. Sanırim bn, sapk» düşmanlannın propaçandalanndan ileri gtltn bir yanılmadır. Bn, halkı keyfince ydnetmek lıteyenlerle ayrılık yaratmak isteytn vabancıların isidir. Niçin Müslümana. havatının maddî ve manevt bfltfin kaynakUnnı kay betse de fesini korudukça M6alüman kalacajını ve cennetl •aflayaeagını aşılamak? Ben halkıms lıtedijfci gibi giyinmek öifürlüjtünü verdim. Liitfen dik kat ediniı, fesin tslim knrallan ve !<I»m dini ile biçbir iltjisi olmamıştır. t«lâra dini, a. dalet, özgürlük, dayanışma, e. fitlik, lözüne baflılık, çalıüma, Allahın Birlijti, Prygamberine »ayp ve dini fanların yerine gctirilmesi üzerine knrnlmnıtor. Bunon difinda Mıislüman, eanı çektitı fibi, gerçek hayatın tartlarına nyan ştyjeri »eçmekte »erbesttirj (1) Şapka Devriml günlerinde Mustafa Kemal ve beraberlndekller, ellerinde şapkalan olduga Inebolu'daki Türk Ocağına girif lerini gosteren tarihî bir fotograf mişlerdır. Hattâ bazıları, aksine bu devrimin aleyhinde akım yaratmışlardır: Hindistan'da Ahmediye (Kadıyani) tarikatımn Light = Işık adlı dergısı, Turkıye dısında bu devrimin belki de Ük ve en ateşlı destekleyicisi olmustur. 16 Eylül ve 1 Ekim 1925 tanhli sayılarında The Light açıkça yazıyordu: «Hintli Mollalann Ankara bü. kümetince kararlaştırılan giyim devrimini desteklemelerini kıvançla karşılıyornz. tslâm Millet dejil, dünya dinidir, dolavısıyla milli bir glvsi kabnl edtmrı. ttlkemizde bazı çeşit giysilerin Muslümanlar için ayıncı ve xorunln oldnfn «anılmaktadır. Ar. tık bu düşüncenin degifmesi lamanıdır.» Ancak bu savunma Mustafa Kemal devrimleri için bir destek olmaktan uzaktı einı Ahmediye tarıkatı ortodok» musluman çevrelerce kufur addedilmekte, Şeyhlerinın kendısinl son Peygamber ilân ettığı iddia.=ı yuzunden îslâmı parçalayıcı ve Batının aracı sayılmaktaydı. Hatta bu yazının yayınlandığı sırada Afganistanda ikı kişi, Ahmediye propagandası yaptıklan için halk tarafınd'an ta;lanarak öldurulmuslerdl. Buna benzer bir savunma örneğınl de Fransiz yönetimindeki Kuzev Afrikadan verebıllriz. Abdulkadir Hacı Hamu adlı birinın Mercure de France'daki sapka konusundaki bir yazısını Echo d'Alger gazetesi aktarmıstı: «Tfirklerin şapka givmesi çok mfîrekkep akıtıyor. Oysa, Knran'ın tek bir «atınnda, Miisliimamn fiymesi gereken Teya gerekmeren ba^lık konusunda tek bir satır bnlnnamaı.» Hemen herkesin uzerinde bırleştıği bır gerçek olmasına rağhalde men bu gerekçe festen şapkaya geçılmesi içın yeterli gorunmuyorJu. özellikle yazının yabancı yonetimi taraftarı bir gaz^teds vavmlanması e.üyuk doğulu kutle için aksine aleyhte b;r gerekçe oluyordu. (1) L'Orient 1011928; L'Oriente Moderno Ocak 1928 s 21 (2) Sl 1928 (3) L'Orient 12.5.1928 (4) L'Orient 9 10 1928 (5) Orıente Moderno, 1928, ». 535; Bombayda yarırrflanan Bulletin of the Iranıan League'in Ekim 1928 cayısından naklen. Devrime taraftar gorunüp Içten baltalayanlan temsil eden karikatürlen 1) Türk basmından: a Sanklı fesini kaskctle «aklayan. b SUindir $apka fiyen fakat fesin püskülünü (onnn temsU ettigi düaünüsü) atamayan. 2) Bir Ru» gmteunt gore Afgan Kralı Amanullahın devrtmlerine direnenler. Silindtr fapkamda sarık •« feı tasıyan TARIN: Şapkaya vasıtalı yoldan ulaşan Rıza Şah Pehlevi ÇALINAN TAÇ Yaıon v* ç/zen; AYHAN 5AŞ0ÖİU 25 Biz de canız, bizi de ana doğurdu. Keşke dojhırmaz olaydı. Babalarından bi türlü çek, evlâtlanndan bi türlü.. » Anası, afabeyinden şikâret edrrken babasıoı karıstırmayı hiç ihmal etmezdi: «Ne olacak? O babanın oğlu. Asü ne ki? Nfsü ne olsan? ftin çalnnından yanına vanlmıyor. Evden kab kacak da eksilmeye basladı. Kuraara veriyo hepsini de. Babası sanki dünravı bağışladı da öyle eitti it cennetine ..» Babalan zengin bir adaat defildi. Ondan kendilerine bir tarladan başka bir ş«y kalmamısti Ortagına ektiriyorlardı onu da, Agabeyinin, ışl •enerilige vnrdufu zamanlarda Ayşe okula daha yeni başlamıştı. Gene analan çabşıyor yiyorlardı. Kadıncağa akşamlan bitap bir halde eve ddnüyordu. Kocasının ölümünden «onra birdenbire çöküvermişti. Komşuları halini görüp bir yandan acıyor. bir yandan da: «Gocaya ilenenin bali böyle olur. Bir erlatla bi goca değisilmez. Herifi mezannda bile rahat go»madı» diyorlardı. Hani yalanlan da yoktu; anası fırtat buldukça babasına ilenmekte devam ediyordu. O okui seneleri Ayşcje bir maeai {ibl teliyordu simdi. Göziüklü bir öfretmenleri vardı birinci smılta. Okul deyioce onu hatırladı evvelî. Belki de gözlükleri yüzünden bir türlü aklından çıkmıyordu. Hepsini çevresine toplar, onlara türlü oynnlar öğretirdl. İlk defa okula jrideceksin dediklerl zaman dayak atılan karanlık bir yer gelmişti aklına. Oyun oynanabilen, rfllünebilen bir yer oldnğuna aniaymca korknsu kayboldu. Orada arkadaşlar vardı: oğian çocuklar, kız çocuklar. Simdi hepgi de çolnk çocuk Mhibi oldnlar. Ayse, knlardan çok oflanlarla oynardı. BcUd de onlann ranında çirkinliğtein daha çok belireceginden korknyordo. Bir gin, tapucunun oğln ile çizgi oynnyordu. Topra|a daireler, dBrtköseler çizmişler, bir kiremit parçasını, buniann içerisine konduruyor Amanullahın Devrilişi ISIR BASININDA Amanul. lah'ın demecını tek begenen Batı egilimll As Siyasah(2) olrfu. Oysa Afganhlar ıçınde de Krallarım destekle>en pek az kişi vardı. Mayıs a>ı başında Beyruta gelen 20 kışilik bir Afgan misyonunun uyelerınden bi» rı, Amanullah'm şapka ile Cl. kesıne glremeyeceğinı ve bunun ora Ulemalanm ayaklanmaya yönelteceğınl açıkça sojlüyordu. (3) Yıne de Mısır'da şapka içın yeniden bir akım başladı. Bu seferki daha çok doktorlann fesi aağlıga zararlı ilân etm«lerine dayaran ve gençlik yerina bir grup i? adamı ve politikacının turukledıği bır akım. dı. Bunlar bır araya gelip Başbakana mektup yollayarak memurlann fes yerine şapka gıymelerine lzın verılmesıni ıst«meye karar vermışlerdl. (4) Ancak Afganıstandakı gelişmeler bu akımın yayılmasını onledl. Bütun Avrupayı ve Tür. kiye'yl eşi ile birlikte, bıri şap. kalı digerı peçesiz dolaşan Amanullah Afgamatan'a donünce de Avrupa kıhğında ısrardan vazgeçmedi. Hattâ Krahn yazlık «arayı Paghman'daki parklarda «ögleden »onra saat 5'den deknla kadar Avrup» veya Tflrk giy ilsi ıriymemiş etanlar bahçeden çıkanür» (5) diye ilânlar k> nulmuş olduğu ilerl suriılüyordu. Aynı dergı, Türkiye'ye e|itim için gonderilen hepsı Avrupa kılıklı 100 erkek ve 13 kız çocugunun (yınnl yaşından küçuk) Bombayda çekılmij resimlerinl yayınlamıştı. Bunun bu gençlerin dinsizliği ilân edilmi? Turkiye'de ahlâksızlsga yoneltilmek üzere gonderildiğini gostermek amacıyla yayınlandıjı açıkça anlaşılıyordu. Hındistandaki somürge yönetimini tehdit edebilecek olan ve Afganistanda beliren her akıma karşı hazırhklı, reaksiyoner merkezlerin bu çesit propagandası etkilı olmakta gedkmedi. Aynca Amanullahın kendi hatalan ve kesin kararlı davranmaması devrılmesiyle sonuçlandı. Ona yöneltllen suçlanmlann başında şapka ve gıysi (kadın) devrimleri geliyordu ve yerine geçen Habibullah. yaymladığı biküride Amanullahı «Avrupa teleneklerine baglanarak Islâmı terkeden bain ve kâfir Kral» olarak niteliyor, dolayısıyla on kar;" savajmanın din için «avaş «Cihad» olduğunu ileri »ürüyordu. N DİŞI BOND lar, sonra seksek giderek bunn aüyorlardı. Sıra Aysede idi. Bu seksek işini çözJeri kapall yapmaM gerekiyordu kama alabilmesi için: Kipinoz Si. . Kipinoı Si Ahmet! Su çirkin kizla ne oynnyosun, bem calgır o. Gel arka tarafta Orhanlar iop oynuyorlar. Babası yrai alnuş. Gözlerıni açmadan tamnnşrı.Ru banfcsrtının oiluidu. Birdenbire aflayşçak oja4an kaomıştı. Ooğru sSylüyordu: Çirkiodt'r ptsti üstclik. Anasuun bütün dikkatine rafmen tek kat eibi> senin temizliği bu kadar oluyordu Tahtaya kalktıfı zaman herkesin kendisinde gülünecek bir şey aradığı zehabına kapılıyordu. Tek teseliisi okuida Hacer isminde bir kızın buJnnusu idi. Hacerin bir gözü annesinin ihmali yüzünden vanmıstı. Eliyle o göziinü kapattığı zaman olağaniistü güzeldi, fakat o gdzü gören herkes kendisinden kaçıvordu. «O, benden de çirkin..» divordu kendi kendine. Seneler ilerledikce çirkinlifi daha çok beliriyordu. Bütün arkadaşlan gibi o da kız ve erkek arasındaki farlo anlamaya dogru yöneliyordu. Büyüme vardı vücudunun baa noktalannda. Bir Pakize vardı aımflarınds: Çok rüzeldi Saçları »an, gözleıi ma*iydi. Gözlerinin rengl degil. canlılıtıydı ona baskalığı veren. Bütün oğlan çocuklar onunla oynamaya can atarlardı. Takılırlardı ona. Pakize, Ayseyi bütün kızlardan daha çok eeverdı; belki de kendisi Ue boy ölçmeye kalkmadıfı İçin. Ayse ona gıpta eder, fakat onun kadar befenilip aranılacağını aklından bile geçirmezdi. Oysa, Fatma, Zehra, kendilerinin Paldzeden asagi olduklannı kabui edemezlerdi. Pakize ile gezdiği için oteki kıziar kendisine «Vaver» diye ad takmışlardı. Gün geçmezdi ki oflan çocoklar belâ duvarlanna kız arkadaslanndan birinin isminl ayıp seylerle beraber yazmasın. Ayıp bile olsa, cünah bile otsa bir kere de keodi isminin gtçmesini isterdi Ayşe. 1 (Arkati var) , Yatan: B/ü HAUGHTON vaz bir be> «erilmis ve şınnga filân bunun Uzerine konmustu. Biliyor musunuz, tam üç ke Yatagın üzerine bir lâstik örre tekrarladj bu ışi. Tımarhane tü, bunun üzerine de beyaz bır cinin gbzü kör olsun! tkinci «e örtü serilmisti, Lilydk mce bir ferinden sonra onun nâmına öy sabahlık giymiş olduğu halde yale mahçup oldum a artık gör takta yatmaktaydı. Leğeni alçak memezlıkten geldim. Ne âlemi bir komodln uzerine bıraktım. Adam, «Kapıyı kilitledin mi?» vardı bu kadar kazınmanın? diye sordu. Bu arada kulplu tastaö sınn«Ne kapısı?» gası da fakir fakır kaynayıp du«Sokak fcapısı Kilıtle, zincirt ruyordu istakoz pişer gibi. Ben de düşUnüyordum. Benim gibi de tak ki kimse giremesin.» bekâr bir adam sanki kadınlarla Sonr» pencereye gittl ve dıneden düşer kalkar? Diye. Zira şardan lçersl görülüyor mu diltiraf etmek gerek ki baştan so ye baktı. Pencereler boş bir na kadar belâü bir iş bu. Eski arsaya baktığı için böyle bir teh den beri homoseksüellere acı lü» yoktu ama bizimkinin halft mışımdır. Aşlon tam tadını çıka içi rahat etmedigi için perdeleramıyorlar, kadın vücudunun ri de sıkıca örttü. yumuşaklığını hiç bir zaman «Kapıyı derhal kilitle ve zinbllnıiyorlar, diye. Ama bu heri ciri tak,» dedi «Gelen oluısa fin sabuzüanıp fırçalanışms bak sakuı lçeri alma.» tıkça ve Lily'ciğin içerde bekleSıtaysa karşı gel! Ben de diğini düsündükçe kendi kendime, «Hiç olmazsa o türlülerin kuzu kuzu dısan çıkıp sokak ve zonciri baa bakımlardan kafalan dinç!» kapısıru kilıtledim de güzelce yerine taktım. demekten kendimi alamadım. Nihayet temizlik bitince senlnki şınngayı bir lastikli masayla sudan çıkardı. Bana da leğene gene kaynar su, soguk su, Dettol filân koyup öbflr oday« götürmeml söyledl. Ben de onun dediklerini yaparak eibür odaya geçtim. Bizimkl burasını öyle bir hazırlamış kl şa^tım kaldım. Bir sandalyenin tlstüne kâgıt ve kâğıdın Uzerine d« be*** TtRMtALTINCl BÖLÜM Ne Işim vardı benlm burda? Biliyorsam arap olayım! Kadınlann aöz konusu olduğu yerde ben de bütün erkekler gibiyimdir. tsln aadece zevk cephesiyle ilgilenirtm. Derdine gelince ortada yokumdur. Ne yapayım, benim suçum değil bu. • kınaya Çevıren: HİHAL YEĞINOİÛll caksanız lnsan tablatını kına$nn. Halbukı kadın denen varatık ne kadaı esrarengız oluyorl Yam vakından tncelerunce Yanı meselâ onlara her ay olan $ey benım ömrümde bır kez başıma gelse tutar kendimi asardım herhalde1 Gel jfbr ki onlar pek oralı olmuvor adım uydurabıliyorlar buna Sonra gebeliklennl ele alalım meselâ. Ne fecl şey varabbı Düşiınün içınizde kuçiık canlı bır nesne. Ay'ır avı deUelenip duracak, sonra üç, ddrt Kılo agırlıgı bulunca tçinızden başaşagı fır'ayacak ve sız daha nefe« aımüea fırsat bulamadan bu nesne a*zını memenıze vapıstırdıftı eıbi en^meğe baslavacak tlıkierıni somürür arlamın! Ams kadınlar bundan bilâkıs zevk alır mnidırler Kadınla erkek arasırria uçurumlar var. bunu lnkâr edemezsiniz Sonra zavaüı kadınlar sirt erkegın gonlıi hoş olsun dıve neler neler vaptırtırlar' Yanı riemek istedıftım savmakls oıtmez ErkeSe eelince o ba«ıt bır yaratıkhr Kısılıfır.'n viırde doksanı düzeydpdir dpnıİPbılir. Onun İçin bir bakım8 Oi? erkeklerin kariına kıyasla hiç olduğumuzu sövlivebilirim Yanl Iç dünvamtı batnmından rarl 69 TIFFANY JONES Diğer Savunucular OÛU VE ISLÂ.M âleminin diğer bazı köşelerinde de Turkiye'dekl Şapka ve Kı. yafet Devriminin ızlenmesini savunanlar çıkmtstır Ancak bunlar hiçbir zaman devlet ça. pında uygulama imklnlarına kavuşamadıklan için etklsiz düfi|9eeler olmaktaa ileri fideme D D.U
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear