26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT: ; COUIUBIEBT S Mart 1V1Z' Nixon, Çin'den memnun ve mutlu ayrüdı, arkaamda yoğun müzakereleri bırakıp da uçak havalandığı taman gözlerini yumdu ve şöyle bir hesap yaptL. , Meydanlardan, fabrikalardaki 'merdiven başlarından. yemekhaInelerden Amerikan emperyalizmi ne veriftiran yazilar kalkmıştı.Pe kin'e inerken Çte askert bandosu Amerikan millî marşını çalmış, • e bu marsı başta ÇuEnLal olv mafe üzere onu karşılaraağa gelenlenn hepsi saygı ıle dinlemişlerdi. GÖrüşmeler çok samimî ve açıic olmuştu. Bu sebepten dolayı da Ntxon ummadığı kadar süratli sonuçter elde etmisti. Gerçl bir çok meseleler havada asılı kalmıştı ama., kim ne derse desin, Çinin (Wr numarah düşmanmj) dediği Amerika, artık düşmanlar safmdan çıkmı?, dostlar yoluna yönelmiştı. Çinlıler ve öaelhkle Mao. Amerikaya son derece kızğındı, çünkıl o ÇanKayŞek ile kavga ettiğl sıralarda Amerika, ÇanKayŞek'i tutuyor, ona ymrdım «Jiyordu. Mao bu anının üzerine sünger çekebüirdi ama, buna Roosevelt'ten sonra iktidara jtelen Truman irakân vermedi. Çünkü Kore savaşı sırasmda Formoza, yahut çince ismiyle Taiwan rejimini, yani yine ÇanKayŞek'i korudu ve ona yardım et1i. Oysa, Mao Çininin tek hedefi Taiwan'ı kendi topraklarına ba£lamak ve ÇanKayŞek rejimini tasflye etmekti. Mao böylelikle çok uzun bir zamandanberi surüp gelen bir rekabeti ortadan kaldıracak, mağlup ettiği halde bir rurlü belinl bük«n«dfğ1 kendi gonişüne göre bir hainı, bir alcağı cezalandırmış olacaktı. Kaldı ki Taiwan adasının kıt'a Çme bağlanması içın ortada çok Nixon'ın Çin'e yaptığı ziyaret komünist Uzakdoğu politikasının bir nevi iflâsı şeklinde yorumlanıyor. ülkelerde, Amerika tarafından uygulanan tarlhl bir sebep de vardı; 1895 te Çin bu adayı Japonya'ya terketmek zonınluğunda kalmış ve bunu da hazrnedememişti. bugün Çinde b«lirll bir militarizm varsa bu militarizmi, Taiwan adası, dolayısiyle Japonyaya karsı duyulan kin yaratmıstır. Formoza, Fekin için mutlaka ve mutlaka halledilmesl gereken bir problemdir. ÇUnktl, o, orada bağımsız bir Çin ve milletl olarak yaşadıkça, kıt'a Çinin meşruluğu her zaman tartı?ma konusu olabilmektedir. Mao böyle bir tartışmanın nedenlerini de ortadan kaldırmak arzusundadır. Hedef lerden biri de Rus baskısını azaltmak Temas noktası Varşova rika, Çin ile an altı yıldır Varşova'daki elçileri vasıta siyle kısır konuşmalar ve görüştneler yapıyorlardı. Varşova, bir temas noktası olarak elde daima rutuluyordu. Pekin konuşmaları, hem Amenkanm Çin ile yenl bağ lar kurmafc istemesinden, yani Nixon"un yeni bir polıtika yönetmek arzusundan doğdu, hem de Çin Rusyanın tepesindeki bas kısını hafifletmek için Amerikayı kendi yanına çekmek istedi. Şimdi bu karşılıklı arzu ve istekleri yorumcular dilediklerl gibi yorumlamakta serbesttirler. Bu ziyaret Asya değil, komünist Ulke!erde, Amerikanın Uzakdoğu politikasının ıflâsına delalet eder. Amerikada ise Çinin artık daha fazla yalnızlık içinde yaşamak istememesinin ifadesidir. özellikle Sovyet Rusya ıle karşı karşıva bir yalmzlık bahis konusu oldugu aır zamanda... madı. O zaman kıta Çının Bırleşmış Mılletlere, Amerikaya rağmen gırmiş olmasını, Nixon politikasının mağlubıyeti telâkkı edenler çok olmuştu. Nıxon, bu maglubiveti çabuk hazmetti. ve New York'taki Birleşmiş MİUetler binasında kaybettiği yanşı, bizzat Pekin'e gelerek kazanmak istedi. Ashnda Nixon, Taiwan re jimıni Birleşmiş Mılletlerde tutamıyacajını biliyordu. Onun ÇanKayŞek lehindeki çabalan, bir nevi dostça gösteri oldu. O Taıw*n'ı Birleşmiş Mllletlerde tutmak için debelenirken, bunun artık milmkUn olmıvacağını zaten biliyordu. Nixon, Pekin'e gl derek Mao'nun elini sürtığı zaman, Amerikadaki Çin mefhumu çok değişmişti. Hemen savaş tan sonra ve bilhassa Kore fcarbi sıralannda, Amerikah insan, her Çınlinin kendisine düşman olduğu kanısında ıdi, sıstem olarak Çin yine sıstem olarak Amerikaya karşı idi.. Bu likir Ameri kada hayli değıştı, şimdi sokak taki vatandas. Çinin turisme a çılmasını beklemekte ve oturdugu yerden de Çıne ait yaalan okuyarak, onları birbirleri ıle mu kayese ederek Çıni daha yakmdan tanımafa çalışmaktadır. Bunu vaparken de Çinlinin Çin li olarak lyi bir in&an olduğunu öğrenmelcte ve onun savaj fibi bir disiplin altmda hiçbir özgürlüge sahip olmadan nasıl yaşamaga tahammül ettiğine hayret etmektedir. Yalnız Amerikada da Cumhuriyetçi Partinın sag kanadına mensup bir grup insan vartur ki, bunlar Çinin değişmedigi, değı • şenin Amenka olduğu ve Nıxon'un, ÇanKayŞek devletine hiyanet ettıgı inancuıdadır • lar. Ba?kan Nixon'ın; Çin halla Ile ilk defa karşi kArçıya gelmesl olayı PekJn'deld bapalı spor saJonunda vukubulmuştur. Burada misaflr devlet adamı şercflne atletizm gösterilerl ve pingpong oyunlan düzenlenmiştir. On seklz bin kişinin hanr bulundnğu salonda halk Nixon'ı; Nison da halkı alkışlamıştır. Yaklaşma hareketi Çin • Amerikan yaklaşmasmı etkileyen sebeplerden bir başkasını da hatırlatmakta fayda var.. Bıliyorsunuz ki, son zamanlarda Ruslar ile Japonlar arasında bir yaklaşma hareketi basladı. Hatta Sibirya'da ortak araştırmalar yapılması bile öngörüldü; Çin bilmez mi ki, Japonya ile Rusya birbirlerine yaklaşır ve anlaşırlarsa, bu anlasma ancak Çinlilerin sırtında tepinmek için olabilir. tkinci Dünya Savaşından son • ra, Çin, dünya mılletlerinin sotrasına kolay kolay oturmadı. Bir zamanlar Avrupada yalnız Arnavutlugun dostlugu ile yetinmek mecburiyetınde kaldı. 1961 24 Ekimde ÇuEnLai, Moskova'daki kongreden aynlıp da Pekin'e dondügü zaman, Mao'ya, Kruçef ile Arnavutluk yüzünden na sıl kavga ettlgini anlatmıştı, son ra biliyordu ki Kruçefin Arnavutluğa yönelttiği ıthamlar as lında Çin için söylenmiştl. ÇuEnLai, Kruçefin serzenişlennı, eleştirmelerini, anlamamazbktan geldi ve bu meseleyi bir Sovjet Rusya • Arnavutluk ihtılâfı olarak dinledi. Oysa, Pekin'de yaymlanan resml gazete, Sovyetlerın iddialarına yer verdıgi kadar, Amavutlann da iddialanna yer vermişti. Gerçı, hıçbır yorum yapmamıştı ama, artık Arnavutlann düşüncelenne yer ver mek suretıyle Sovyet Rusyayı eleıtirdigı de muflakkaHü. Nltekim 7 Kasımda her yıl, Sov • yetlerin milll bayramlarında bütun okulları ıkı giin kapatıp tatıl yapan Çin o sene derslere devam ettirdi. Gazeteler ise Sovyet milli bayramından bir iki satırla dahi bahsetmedüer. Şunu da hemen hatırlatmak gerekır, gerçi Nixon, Pekin'de ÇuEnLai ile göniştü ama, Ame Nixon, milliyetçl Çinin Birlesmiş Mılletlerde kalması için çok çaba sarfetmişti. Başarı kazana Drina'da Son Giin Yazan: FAİK BAYSAL Tardırn edin de kaldırahm su Peder T n . van'ı. Sevval» koştn, tvo'nun fırlatıp attıgı haçı bnlnp tetirdi. tsa'sının da boynnna asmayı nnntmayın sakın. Asker haçı alıp verine verlfstirdı, sonra üç kişi bir olnp Peder Tuvan'ı ötekilerin yanına goturduler. Bu iş de bittikten sonra hcp birlikte toplanıp bir krre daha daa ettiler. Inanılmıvac»k bir seydi ama bu mezarlıgın dünvada bir esi daha yokto. Hıristiyan, raiislüman ve ortodoks dünyamızın kntsal toprakları üstünde ilk defa yanyana vatıvorlardı. Aralannda artık hiç bir kırgınlık yoktn. Peder Yuvan, Türk Divisia'nın kahraman iki çocufnnun arasmday. dı. tvo ile Nezir \anvana düsmüslerdi. ötekiler de birbirinin arkasmdan sıravı tamamlıyorlardı. Bnnca vıldır \}i nivetli siyaset adamlanyla insancıl dnygalarla dolu din adamlarının yapamadıklarını Slüm bir dakika içinde bir dag tepesinde tartısmasız cerçekleştirivermişti. Bu ölülerin hiç biri artık tvo, Nezir, Peder Tnvan, Vlado ya da Yovanoviç değildi. Bnnların hepsinin de tek ve serefli bir adı vardı. O da yalnızca insan'dı. Tek Tann'nın bayrağı altında nihayet birlesmislerdi. Artık hepsi de mntlnydu. Yasarken yapamadıklannı öldnkten sonra ko. layca vapmıslardı. Onnn için simdi hepsi de mntlnydn. Deraek ki insanlar her seve ratmen birlesebilirdi. Hayat detflse bile ölüm bnno ispat etmlsti. YoU çıkalım artık. Hava kararmadan otobüs dnratına kadar çelmeliyiz. Şevvala Ana Peder Yuvan'm yanından aynldı. Peki otlum. yürüyecegiz değil mi? Evet. bîr saat sonra ordayız. Hemen yola çıktılar. Peder Yuvan'm başından en son olarak ayrılan Partizanlar en arkadan geli.vorlardı. Bakır çalığı bir akşam tepelerden asafılara doğnı inmeye başlamıstı. Drina sol tarafta fcalmıştı. Drina şimdi her zamandan daha yalnızdı. Renrini yavaı yavas kaybeden ıtökyüzu altmda boyuna posuna hiç vakışmadıği halde içindeki ölttlerle beraber susuyordu. Daha ne kadar zaman stısacaktı Drina? Bunu dünyada hiç kimse bllemndi. Durmadan yenl ölüler geliyordu. İn^anlar blrbirlerinln arkasından birşeyler uğnma öliip gidiyorlardı. Şevvala Ana en önde yürüyordn. Ama vürüdüğünün farkında bile degildi. Öerçekte hiç birşey düşünemiyordu. Ama artık içinde en kfiçük bi' korkn yoktu. Tlrmi maUneli Mifek kendileri için ates kusmaya banrdı. Askerlerin hepsl de toprak gibl esmerdl. Balkan'da vnntya vurnşa Mr yay gibi çflikleşmişlerdi. Bir taat kadar yürfidökten tonra dafclarm arasından geçen asfalt bir yolun kenannda durdular. Fakat bekledikleri otobüs gelmeyince geceyl en yakiB bir kBy evinde geçirdiler. Ertesi sabah erkenden kalkıp tam zamanında otobüse yetiştiler. Bu otuı sekiz model Fiat marka bir arabaydı. Direksiyon başında yine Ismail Helâloviç vardı. Yalmı blra» çökmüş v« sararmış förünüyordn. Yalnıı muavini Muyo Relmemişti. Gelemeıdi, çünkü bir çetni| i n elinden bir yolcuyu kurtarmak isterken 61raiiştü. Onun jerini tıpki tıpkısına ona benzeyen başka bin almıştı. Direksiyonu başına geçen Helâloviç sordu. Hepiniz de Türkiye'ye mi fidiyorsunuz? Hepsi birden cevap verdi. Evet, Türkiye'je. Bu öyleyse son seferim benim. Ben de artık dör.miyeceğim. Şevvala oturduğu yerden bagırdı. Ben döneceğim. Bir gün mutlaka dSnece«im. Hem de bu sefer bir daha yerimden kımüdamamak üzere döneceğim. Türkiye de benim vatanım hurası da. Topraklarunın bepsini hajdutlann elinden geri alacağım. . ,• ^ ^/>, Başka biri ortaya fırladı. • * "^*< • • Kızımla anası bu topraklarda yatıyor. Onlart burada yalnız bırakanıam. Ben de döneceğim. Hem de en kısa zamanda döneceğim. Kızımla kamnı oldiirenlerden hcsap soracağım. Helâloviç ya da Simo gaza bastı, motor bir iki kere homurdandı, sonra asfalt yolun iizerlnde ya> mah lâstikli tekerlckler yavaş yavas dönmeye bas ladı. Savaş başlayalı berl Simo bu yollarda tek basına kalmıştı. Bu son yolculuğu da mnhafızlann arasında yaptığı ilk yolculuktu. Yolun ncnndaki dağlar mor mordu. Yeni dofan güneşten topraklann üzerine kızılcık şurubu rcngindo püskül püs* kül bir ışık süzüliıyordu. Ku«lar ötede beride a» çuşmaya başlamıstı. Drina gittikçe uzaklaşı^ordu. Ama gerçek Drina insanlann lçinden akıp fidiyordu. Ondan kurtulmak. onu duymamak şimdilik imkânsızdı. Şevvala Ana yanında oturan Aylja'ya döndü. Savaş berbat bir şey. Ama bazen dövüşmenin serekli olduğunu daha bugün anladrm. Ayiıja camdan dışan bakıvordu. Ben hâlâ anlamadım Şevvala. Sava; beoce bndalalık. Arkadan biri lâfa karıştı. Elbette budalahk. Başka biri sordu. Ncden? Adam piposundan bir nefes çektl. Tıpkı Dttr» koviç'e benziyordu. Neden olacak? İnsanlar da budala da ondan. Fiat yokuş asafı uıiyordu Yolun lkl yanında alhn sarısı kırlar nzanıyordu Gökyfizü heı gün« künden daha mavl ve daha parlaktı. Driaa çok, ama çok uzaklarda kalmıştı. SON MALKÖÇOGLU ÇALINAN TAÇ Yazanve çfâreırr AVHAN BASOĞIİ! Mukayese DİŞÎ BOND FEOAtSI meselesi O tarihte bir Çin devlet adamı soyle söylemişti: «tnsanlar arasuıdakl kavganın nedeni, nasıl sınıl (arklan, yanl geçtm şartlan ise, milletler arasındakl kavgaların da sebebl budur. Velev sosyalıst memleketler arasında dahı olsa, Hayat sevıyelen değışık ise, kavga olacaktır. Sovyetlerin geçim seviyeleri yüksektir. Onlar artık ılk ih tllal htreketlerinin çok u a | ı n a düşmüşlerdlr. Kenuı refahlan ve göreneklerl endişesiyie bir za man çekmiş olduklan dertlen ve azaplan unutmuş olduklanndan, artık esir ve fakir milletlerın lisanım anlamaz oldular bu nedenle de sosyalist milletlerin lideri olmak sıfatını kaybettller!» Bir süre sonra da Pekinde partlnln yüksek kademelenne mensup kimseler ÇuEnLai'yi dinlerken, onun Kruçefi (sağ bir oportünist) olarak tananladıgını kulaklan ile duydular. Bir süre sonra da ögrenildi kl Sovyet Rusya, Kore harbi dolayısiy1" Çin'e yaptığı vardımlann ödenmesini (stemlş.. Oysa, kapitallst Amerika bile tkinci Dünya Savaşı dolayısiyle Ruıya'y» ytptığı büyük yardımların lafını ağzına almamıştı. Amerikayı açıkça methetme«eler bile, onu Sovyet Rusya ile mukayese etmeğe baslamışlar, bu mukayese, Amerikanın lehine Rusyanın aleyhine tecelll etmiştir. : ZÖM KOMFOBLU w*<*:<?&& mmzm TİFFANY JONES Yazan; BIU NAUGHTON 2 Kapıyı açıp dışan çıktım, sonra tabır calzse şöyle bir silkelenip havalandırdım kendimı. tşler yanm kaluıca, insanın uzerine çöken yapışkan, Doguntu duj'gudan da pek nefret edenm Siddie, «yardırn etmek istiyor dum sadece», diye sızlandı «Ben kendi yardırmrm yaparım», decilm. «Bana baJc, senin adam seni Purley tstasyonunda ne zaman bekliyecektl?» «Bırak «taıdi onu.» «Hİ5 de bıraioruyacağım ışte! Şu tamane piliçlerinde de Kocalanna karşı hiç saygı saimadı, vall»! Her işl tadıada bırakrnak gereic. 3iz kaöın rmlletinid, bir türlU aklmıza sokamadığımz birşeydir bu. Hadi, kalk artık, yetsin bu kadar.* Ona uyup da yenl baştac oaşladığıma pi$mandım simdi Düpe düz oburluk denir benimkisine. Bu oburluk gaiiba bu tşin havaliyle yamayıp da yanına yanasamadlgımjı uzur yıllann Kalın tısı. Şimdi de aç gdcltilük ediyoruz; hiç bir fırsaö kaçırmaga icüniz razı gelmiyor. Ne diyordumT Siddie artık bu işin arkasımn gelmedığını anlayınca kalkıp otomobilden çıktı ve üstüne, başına çekı d a . Çeviren: NİHAL YZĞİNOBMl zen vermele başladı. Dikkatli bakmadım ona, zira kac kere tecriibe etmişimdlr: bu giyinme fash bızim fitili yeni b t ş tan ateşleyiverirl Demek istediğim, kadın vücuduaun ilâhi güzelliğine dair ne derlerse desinler, benim gözümde bir kadının cazlbesinin dortte üçü giydikleridir. tçine giydikleri ama; bLrümcük gibi kombinezonlar, ıırrm gibi bacaklara g e çirilen jartiyerler, siyah d a n . telden yapılma einım l u t y e n ler benl, yatağa çınlçıplak uzanmıs bir kadından daha çoK ılgilendirir. Belkl bazılarına •fetişçilik. filân gibi gelir bu ama, bence buz gibi normal bir sey. Siddie, «G5rüyorum, hızm çabuk kesildi» dlye söylendl. Çıkan kısmın özeti: Thames nehrl yakınlarında kuytu bir kbsede liiks Ford arabanın içinde çapkm bir genç olan Alfie, Siddit'yle sevismenin iyice tadını çıkarmışlarsa da bir süre hava aldıktan sonra, kadının tahrlkiyle tekrar sevlınftye koyulurlar. (Siddie, 32 yasmda ev> li, nrta boylu, ozellikle memeleri çok güzel, hoş bir kadlndıt) Fakat, akslllk. sevlsme sırasında kadının bacaği direksiyona sıkısıncı a n bir korna «eıi .Carrr!» diye öbneye baslar. Kadın: «Alfie, ne yaptın» dlye haykırır. Alfie de dizinl cekmesini söyler. Kadının cevabı: «Kımıldayaıri!yorum, «kıjmış bacağım direkılyonaj GARTH A RI N: Su bstşını tutanlarm otoritesi Faik Baysal'ın TEk^ZAB. DEtslıVESEKJl^O" SIM romanı çıkıyor. SİNAN Yayınları • Ankara Cad. 45'15 . Istanbul Tel: 27 40 «0 «DRİNA'DA SON GÜN» îste adalell, uzun bacaklan olan kacünlann en köttl tarafı budur. Kıkırdaklan fazla mı gelişmiştir nedir, dizlne elimle şöyle bir vurduftum glb1 bacagını dlrekslyondan çıkardım Korna sesi de sustu. «Kalçama kramp glrmls, Alfıe, kusura bakma.» «Sana Iraça kere söyledlm, Siddie, bacağını ».rtığuı yere dik kat et ! «DoBrusunu lıtersen o korna kaçırdı İşin tadım» dlye cevap verdlm. ö y l e zamanlarda gflrfiltüden nefret ederim, dogrusu Siddie çorap'.annı giyip dikişlerinl düzeltmeğe başlamıstı şimdi N e . me lâzım bacaklan su haliyle pek nefisti doğrusu tgildi ve yakamdaki mendili çıkararak, (Arkası var) Cumhuriyet 1574
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear