26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA1TA İKİ =CUMHURfYET: : 29 Mart 1972 ükümet, Üniversiteler Kanun Tasarısını hazırlamıstır. Tasan öuümüzdeki günlerde Meclislerde görüşülecek ve gerekli bulunan değişikliklerden sonr» kanunlasacaktır. Bn son tasan, genel olarak, öncekilerine göre daha isabetli ve ilerletici hüküraler ihtiva etmektedir. Ban hükümlerinin ise tekrar gözden geçirilerek düzeltilmesinin lüzumlu olduğu kanaatindeyiz. Yeni tasanmn getirdigi, 8ğrencilerir. fakülte yönetimine katılmalan hükmü bunların arasındadır. Yönetime katüma kavrsm ve Utbikat olacak demokrasinin bir tezannrâ şeklinde görüL mektedir. Yönetime katılmanın belirgin bir düşünce ve müessese baline gelmesi geçen asırda endüstriyel münasebetler alamr.da olmuşrur. îşçi . işveren ilişkilerinde demokrasinin lüzumuna inananlar Işverenin kendi Iradeaini kabul ettirmede sabip oldağu imkftnların münferit işçilerinkinden çok daha tesirli oldngumı bn dornmnn İse endüstriyel diktatörlüğe TOI açabileceğini ileri sürraüşlerdir. Dolajısiyle sanayide, Işçi • işveren münasebetIerinde demokrasinin sağlanabilmesi için iş yerindeki çahşma şartlarının, Uçilerin de temsilcileri vasıtasiyle müştereken tesbit edilmesi gerektiği. endüstride kararlann işçi ve işveren temsilcilerinden müteşekkil organlar tarafınrian alınmasının işçivi tamamen öcrete baglı bir kimse olma dururanndan knrtıracağı STÖrüşü demokratik bir fikir niteliğin<' «avunulmustur. Esasen, sar.ayiin gelişme nemine girdiği filkelerde. isci • işveren P~" sebetlerini tâyın eden düşünceler aeısır1 Işçi H Oğrencilerin yonetime kolılması • Prof. Dr. Nevzat YALÇINTAŞ | İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi Öğretim Üyesi duğruya katılmamakta ve fakat endüstriyel demokrasinin sağlanmasında, yonetime ait aksaklıkların düzeltilmesinde toplu is sözleşmeleri sistemini etkili bir şekilde kullanmaktadırlar. Bn seHl Anglo • Amerikan tatbikatı olarak ortaya çıkmıstır. Türkiyede isçilerin yönelime iştiraki, kanunla ve bazı iktisadi dcvlet teşekkülleri için çetirilmiştir ve hâlen tatbik edilmektedir. meydans gelnektedir. Burada beraberce vürütulecek veya Strencilerin katkısım zarnrt kılacak bir fonksiyon yoktur. Oğrenci, tasanda da sııurlandınldıği gibi, belli bir süre içinde ve yeterli jörünen seviyede bu bilgileri öğrenmek T vetenekleri kazanmak durumundadır. Ondan sonr» öğrencilik statflsü o seviye için son» ennektedir. Yonetime katılma kavramının içinde meveut ve makalenin bas tarafındj işaret edilen demokratik münasebetleri gelistirmek taraflar arasında dengeyi sağlama gibi bir hedef öğretimdeki fonksiyonun mahiyeti karşısında boslulcta kalmakta ve s u n i görünmektedir. Öğrencinin yonetime katılm»sı vüksek öğretimde idarerJn daha verimli, etkili olması ilkesine bizmet eder nitelikte de değildir. Eğitim ve öğretimde eldııjhı fSbi benzer birçok çalışma alanı ve kuruluşlarda aynı dnnım vardır, yonetime katılma buralarda da göriilen fonksiyona yabancı diişmefcte ve onu zedeleyici mahiyette olmaktadır. mis bazı fizfiefi olaylar ds, öğrenciyi aşınlıklara doğnt tatoik eden bazı öğretim üyelerinin esasen Fakülteierin Kurullarında vapılan bazı görüşmeleri. kendi meslektaşlan aleyhine bazı öğrenci gruplarına aktardığı ve bu hallerin gene vukou bulacağı hususu ileri sürüiebilir. Fakat bu durumlar vine de istisnai mabiyettedir ve prensipte öğretim üyeliği kişiliği ve morali ile bağdaşmayan, normai dı «ı bir fiildir. Haibuki öğrenciler tarafından seçilen temsilcilerin görüşmeleri, ileri sürülen fikirleri arkadaşlanna kendi temayülleri istikametinde anlatmalan tabii karşılanabile cektir. LİNE ÜNDEN Siz herşeye herkese kötülük ettiniz ! Yeni ihtilâf ve çekismeler O öğretim Gyelerinin fakülte kurullann da ileri sürdükleri görüşleri sebebi ile bas kılara maruz kalmaları ihtimali, içinden fel diğimiz dönemin şartları sebebi ile. kuvvetlice vardır. Bn ihtimalin derecesini ölçebil mek için 12 Mart 1971 tarihinden önce ( ni versitelerimizin içine düsürüldügü zor şartları hatırlamak kâfidir. Herşeyin bir sene için de tamamen değiştiğini zannetmek zorlanmış bir iyimseriik olur. tiniversite ve fakülte ida recilerinin bazı öğretim üyelerinin hayatları nın tehlıkeye sokuldıığu hâdiseler memleketimizde hir sene öncesine kadar cereyan edi yordu. Itunlar anarsi hareketine katılmayan onn alkışlamayan ve meslekî ve vatandaşlık vazifesini vekarla yerine getirmeye uğrasan üniversite, fakülte idarecileri ve öğretim üyeleri idi. Sırf bu tutıyn ve düşüncelcrinden dolayı ağır olaylara muhatap olmuşlardır Geçen donemde ortaya çıkmış telişmeler ha tırlanarak sürtüsmelere, baskı vapma teşebbüslerine veni imkân kapıları açabilecek ih timallere meydan verilmektedir. O Oğrencilerin vönetime katılması konusunda kanun tasansının getirdiği hükümler kendiliğinden yeni ihtilâf ve çekişmelerı da vet edjci mahivettedir. Kurullara katılacak öğrenci temsilcilerinin savısının yeterli bulunmaması kannnda Sngürülmprniş olan kurullara da katılınmak istenmesi. katılınacak karar sahasındakı sınırlandırmaların kaldırılması veya katılma sahasına hangı nususların girdiği hakkında görüş ayrılıklan eibi birçok yeni mesele ihtilâf çekişme ve gcrginlik mevznu olacaktır. Başlıca mahzurlar "î şçi • işveren münasebetlerinde, sanayi ala™ nında, belirgin halde görnlen yonetime kalılma, kararlara Iştirak kavram ve tatbikatının yüksek öğretim kurnluslannın idaresine de getirilmesl özelUkJe lMO'lann son yıllarına doğru dünyayı saran öğrenci hareketierinde bir gaye olarak benimsenmişti. öğrenci hareketlerine bağlı olarak ortaya çıkan diger teklifler gibi dğrencilerin üniversite yönetimine katılması da bazı yabancı üniversitelerde benirasenmis ve tatbikata konmuştnr. Bu tatbikat yenidir ve konu âdeta test safhasındadır. Fakat simdiden öfrenci hareketleri sırasında kabul edilen isteklerden hir kısmmm hatalı oldııcu, yanlış somıçlara Rntürdüjru anlasılmay» baslanmıstır. Batıda idarecilerinin. ösrenci ve hattâ ücretle istihdam edilenlerle beraber seçildiçi Inlversiteler olmuştur. Bunlar arasında daha simdiden çok zor duruma diisenler jtörülmektedir. Batı Berlin Şehir t'niversitesinin hâler. içinde bulunduğu durura ve ciddi iilm adamlarının bu iiniversitevi lcurtarma çabalan, üniversite idareleri konusunda kararlar alnurken son derece dikkatii olma • e raeseleyl genis bir perspektifte ele alma v caruretini bir d<>fa daha cösteren canlı ve önümiizdeki bir misaldir. tşte, jr*ırt kanun tasansının (tetirdiği. nğTPndlerin fakülte vönetimine katılmalan hükmü, konn deçişik vönlerivle ele alındıjtında, btze ciddî hir tA\<\\ sağlamavan ve fakat beraberinde bazı mahnırları cetiren bir mesele olarak cörülmektedir. Bn mahzur'ann başlıcalan soyle sıralaıı.ıhilir: f | Oirencilerin vönetime katılmalan 'Srenci öğretim Byesi münas«hetlerinin mahivetine UTRnn defcildir ve IHykileH zrdeierfcf bir zemine kolavca kaydınlabilir. Öğretim üyesi ile öğrencisi arasındaki münasebet bir işçiişveren arasmdakine benzememekte ve esasta mahiyet farkı çostermektedir. İşçi işveren mflnasebetlertnde birlikte Oretilen bir hasıladan doğan neticonin bölüşfimü. bir kar<sıIıklı menfaat pazarlığı vardır. öğrenci ve öğretmen arasında ise Strericinin Ctrencive belirli alan ve seviyelerde çağdaş bilim ve teknijH öğretmesi ona yetenekler kazandırması, onu sağlam bir şuur ve karakter sahihi kılmssı söz konnsudur. Tönetim îse bövie blr fonksiyonun gerektiğl şekilde yiirStfilmesl için ; h3reketleri jenel olarak baslangıçtan ıtibaren iki ayn istikamet takip etmek temayülündedir. Ban işçi tesekkülleri. isçilerin bayat seviyesini yükseltmek, çalısma şartlanm ıslah, demkoratik rejim içerisinde ve onu muhafaza ederek gelir dağıhmını dengelestirmek ve isçinin mesleki menfaatlerini kornmayı asıl hedefler olarak kabul etmekte ve bunlar için toplu mUzakere sistemini ve trevi etkilt bir »raç olarak knllanmaktadır. Diğer tip isci bareketlerinde ise toplumun iktlsadi, sosyal ve siyasî yapısmı drgiştirmek, bnnnn gerçeklestnesi için ihtilîlci metodları knllanmak ve bu temelden değişikliklerle •kapttalist» münasebetlerden «sosyalist* düzene geçmek, ana gave olarak seçilmiştir. Bn son görüş esaıı Itfbsrivle ihtilâlci sosyalizm ve Marksist teorilere dayanmaktadır. l D ' a k a t Marksistlerin dayandığı asıl teoriler *• ekonomi ilmi ve düsünce hayatının vardığı neticeler karşısında daha geçen asnn sonlanr.dan itibaren çürütülmüş ve tatbikatta ortaya çıkmış olan iktisadi vakıalar Marksizmin kehanetlerini çok açık bir şekilde tekzip etmiştir. Bizatihi Marksistler arasında ortaya çıkmış olan «reTİzyonlst» bareketler teori ve tatbikaltaki bu geiişmeler karşısında tutarlı hale gelme çabasıdır. İktisadi gelişme ve soıyal siyaset tedbirleriyle ortaya çıkan venl durnm demokratik ülkelerde isçi hareketini Marksist teori ve hareketlerden uzaklastırraıştır. tşçiler isteklerini, isçi işveren münasebetlerlni ve toplu iş »özleşmeleri sistemini geliştirraek, işletmelerin yönetimine etkili bir tarzda katılmak yoia 11e gerçeklestirmeye çahşmaktadırlar.. Tatbikatta, isçilerin yonetime iştiraki, bazı nlkelerde kanunlarla tesbit edilmiş ve isçilerin ySnethne temsilcileri vasıtasiyle bilfiil katılmtlan şekli getirilmiştir. Bunun en açık misali Federal Almanya'daki tatbikattır. Diğer ban ülkelerde ise dnrnm tamamen değişiktir. tsçiler işletmenin yönetimine orçanik bir şekilde ve doğrudan Öğrencinin bilgi çerçevesi A Ögrenciler fakülte yönetiminin asıl konularının vabancısıdırlar ve tabiî olarak bunlan biletnezler. Tfni «Üniversıteler Karwnu Tasansınm 58. ve 14. maddelerl muvacebeyınde öğrencı temsilci'eri» akadcmik çalışmalan ileilendiren hususlar. akademik secimler, fakültelerde vüksek okul, okul, b5lüm. türsü ve enstitülerin kunılması, birleştirilmesi, kaldınlması hakkında teklifler. fakiilteleri ilgilendiren kanun. tüzük ve vSnetmelik tasarılanmn hazırlanması. yönetim kurnlunca havale edilen meseleler v.s. trihi konularda «öriişmelere katılıp oy kuüanacaklardır. Bunların önemli kısmı geniş anlamı ile göretim ve arastırma ve diğer (onksiyonlara ait hususlardır ve kendiliğinden öğrcncilerin bilpi çerçevesi dışındadır. rtğrenci bunlan öprenecek zamana sahip ve devamlı olarak müessesede kalan hir kimse de defildir. Belirlenmis bir süre sonra rsasen vüksek tahsil müe>sesesuıden ayrılmaktadır. Üğrencinin ne faküitede kalm^ süresi ve ne de çalısmalarının mahr.eti cosu zaman tecrübe \e bilgi isteven bu knnulardaki kararlara katılmaya müsaittir. O Fakülte kurullanndaki görüşmeler tabiî olarak öğrencilere intikal edecek ve bunlar kolaylıkla yanlış değerlendirmelere yol açabilecektir. Ba hal ise öğrenci öğretim üyesi ilişkilerini zedeleyebilecektir. öğrenci temsilcüeri öğrenciler tarafından seçilmiştir, dolayısiyle görüşmeler hakkında biljri aktarmayı normai bir ödevi sayacaktır. öğrencilik hayatındaki tabii temayüUer tesiri ile görüşmelerdeki fikirler sürtüsmelere yol açabilecek tarzda değerlendirUebilecektir. Geç Sonuc ukarıda kısaca İşaret edilen hususlar dahi oğrencilerin üniversitelerde yönetinte katılmalarımn beklenebiien bazı faydalardan 7iyade ciddi mahzurlar doğurabileceğini göstermektedir. Elbetteki oğrencilerin şikâyet edebileceklerl tatbikat, çnzümlenmesini isteyecekİTi meseleler olacaktır. Bunlan «Yonetime» aktaracak ve oğrencilerin konusabilecctv'erl bir organın tanımlamnası fay dalı Olur. Bu ihtijaç öğrencüerin fakültelerin yönctimlerine katümalan ile değil ve fa kat daha önce de teklif edilmiş bulunan u gerektiii hallerde toplanan «karma kurullar» ın çahşmaları ile karşılanabilir Bütiinü ile müsbet ve yapıcı olan «Üniversitcler K.anunu Tasarısı» üzerinde dunılması ve düzeltilmesi gereken diğer bazı hükümleri de ihtiva etmektedir. Bu hükümlerle ilgili bususların hemen hepsi daha önceki üniversite reformu konusunda yapılan münakaşalarda ele almmıştır. Biz bu makalede sadece, bunlardan üzerinde yeteri açıklıkla durulmamış bir taneeini ortaya koymuş buluııuvonız. Meclislerdeki görüşmelerde bu ve difer hükümlere dikkatle eginiieceği şüphesiıdir. V tsraıl Konsolosundan sonr» üçlngilirin kaçırılmalan, Tur kiyede büyük nefrei »arattı.. Eger bunlar d» konsolo» gibı katledilecek olnrlarsa. hıç şüphe yok. tarih Landru vı nasıl tescil etti ise bu «ençlerı de öylesine damgalavarak ne'reUe tescil edecektir Ne Türk milleti, ne de Türk Hukumeti. bu konuda herbanri'bir pazarlığa ırirmevecektir Suç ustune şuç işleyerek ne vaptıklarım bümez hale gelen bu senç rizmtoT ^ "hususta hükümetin ve milletin kararlı olduğunu da ornegı ile biliyorlar. Su halde bu işi neden vaptıiar'i Idama mahsum üç arkadaslannı mukadder akibetten konımak için ise bunun bu usullerle mümkiin olmavacağına akıllan ereındir Renöıie rinin hayatını ü ç Ingilirie değistirmeyl düşünavQrl«r ve onlara Tinıothy ismindekı kopil hakkında lx)ndra'da vapılmış olan neşrivat cesaret vermişse kendilerini temin edelım \a bu KOnuda biraz da Timothv olavından dolap »ngilız e»zetelirı man cup olarak cürültü ctmiveceklerdir Hem eğer o evvelkı mısa de olduğu gibi seviyesiı vazüarl» gürültü etseler bile. o eurui tüvü burada djnlryrctk tulak bulamıyacaklardır. Üç Ingilizi kaçıranlardan ikisi bilindiği kadarı Ue zaten ıdam mahkumudur: Jıüküm infaz edilinceye kadar Allantan ümit kesilmcyecegi için: ölürhden kurtulmavı dusunebılırler. Belki de bir çün öldÜKten sonra kahraman olmanın ha^alını kafalarında vaşatabilirlerdi Oysa' b'ugün. kendilerine varın kanraman divecek olanlar da onlann alevhine dnnmüs bulumıyor Marksizm ve Lcniniım sörekli flevrim eğer bu ise bu İse Könüllerini kaptırmı» rlanlar dahi. eğer hiraz msan iseler. e\et diyemezler. ^Biziın Kadyo ne derse desin hıç kımse bu cani tutumu tasvıp edemez'. • <Gelin şu kaçırdıgınız• ınsanları serbest bıratanl» demenın hiç favdası olmavacağım biliyomz! • Hiç faydası olriUyacak »ma: şu ışin rize ne faydas. doku nacak? Oütün dünvanın dikkati üzerinize çevnlecek. Bir ırun. siz onlan i.ldiireceKsiniz (iüvenlik Kuvvetlerinden. olen. vara lanan olacak, fakat siî de fcurtulamıvacaksınız. t stelık smnle berıber, birçok inaanuı da başını vakacaksınız Oruda n » b a s l 1 cvlâtlar, kocasız kadmlar kalacak! t'ıun n m u ı saklı d» talamazsımı: Siz de biliyorsuruz ki etrafımzdaki atcş çenrtert gittikce daralmaktadtr ^slında kendinizi hırçok ınsanlar» mensup olmakla iftihar duvdujm.uz. sizi da;.ara ç.karan ve ortaçağ Uassubuna sürükle>en .deolojinize «*'«»•* n a " a ihanet ettiniz! Memlekcte: kendinizle beraher «urukledıklerımze kötülük ettiniz.. „ ..,.n Ne tatsı? ve »cı bir dertleşmel. Vuzierce gencln ıstıkbah ne, hay»tına kasteden. eğiümin bize ulaştırdığı şu «onuçlara balan! Ev solcular bu bali beğenlvoı musunuzf Türkiye i l e bölünsün. parçalansm' övle mi? Işte art.k mü^maha dnrdu vaundaş hükümelten naşka kendis.nın de ^orumluluk taş.d. ğını anladı.. Bir Halk Kurtuiuş Ordusu. sözu ortava çıkınca; ordu hükümet halk hirlesti . Simdi kim ne derse desm bağımsızlığımız ve gelecek hayatımız hakkında ittüakla üarara gidiyoruz!. CîAad&abaa. ^ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııımıııi'i: | E E TEŞEKKÜR Kızımız TUBA'nm doSumu sırasında yakın Ugı Zeynep Kâmi) Hastahanesi Bashekımı sayın; | İ BuHıanellin Ustünel'e ! 1 Dr. Emil Düğmecı'ye ı = = E = sayın ebe hemsire Umran Baykal'a, sayın ebe Tayyibe laycı ve Ayşe Ünal'a bizlere yakın ilgi gösteren Zeynep mıl Hastahanesi personehne yürekten teşekkür ederiz Ka r Kâ = 3 E KONLKSEVtR Aıleıı gdsteren = = ^ııııııııııııııııuııııııııııııııııuuiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtiır. Cumhuriyet 2128 • v j»*j' • Cumhuriyel'e mektuplar Millî Eğitim Bakanına açık mektup Oğium 4 yıldanberı Artvin ilînin Meydancık bucağı Orta Okulu öğretmenliğinda çalışmaktadır. Bir yıldan beri de evli olup esi. Sakarya Merkez Cengiz Topel tlkokulu'nda görevlidir. Oğlum esınin bulunduğu ıl okullarından birine atanması. nı istemiş. bugüne kadar atanvazife görmelen, maddi ve mamarnış. Baba olarak gerek yanevl sarara yol açmaktadır. Şa zuı ve gerekse şahsen yaptığım yet yasa ve yönetmelikler eşit mUracaatlar nazara alınmamışolarak uygulamyorsa, bir yıltır. Haibuki meveut yönetmelidan beri eş dunımundan Sakar ğe göre bir yerde İki r>l çal>5ya ili birincı sırada bekieyen oğ nuş veya eşi görevli bir öğretlumun tayıninin yapılmasını sa rr.en öncelikle esinin yanına veyın Milli Eğitim Bakar.ından rümesine önceük taıunrnaktadır. bekliyor ve talep ediyorum. Oğlumun durumunds olan Ali Gül yüzlerce öğretmen ve devlet H. Paşa mahallesi memurunun tâımleri yapılırMunürpaşa sokak, ken, bir yıldan beri oğlumun Spor Sahası yanı ayn, e ş i n i n ayrı yerde No. 56 • Mudanya ayın Bay Cihad Baban'm, Bonn Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğreten Bayan profesörlerimizden sayın Belma Emircan'dan aldığı mektupta ortaya konan, gazetelerimizdeki yanhş cümleler (Donanma • mız Komşulanmızdan Üstünleşiyor... Sandık içinde Ankara'ya gönderilen Bakanuı Televizyonu...) üzerine yaadığı ilginç yazı şu yargı ile bitiyor: S Bir yabancı ogrencınm eleştirisi TARTIŞMA çalışma ürünlerı, ozeilikle sözluk.erı, yazım (imlâ) kılavuzla. rı bulur.raalı ve tıpla ilgili çalışraalarda dil bütünlüğü böylece sağlanrnahdır. (3) Radyo televizyon yayınlarının dil üzerindeki etkisini küçümsememelidir. Yüzbinler, battfi milyonlarca insanın, bir anda kulak ve gözlerini etkile. yen bu araçlarda kullamlan yeni sözeökler bevinlere kolavca yerlejmektedir. örneğin, bn yayınlarda, hâkim yerine yargıç; tesbiî etmek verine saptamak; muvazi yerine koşut; hacim yerine oylum. v.b. denilmesi bu sözcüklere ilgiyi arttırmaktadır. Bnnun gibi, bn yayınlarda, başta devlet büyükleri olduğu halde kişilere Bayan ve Bay sözcükleri ile seslenilmesi, bn iki sözcüğün konusma dilinde de yerleşmesini saflamakt» ve in. sam, aynı kişiye. yazıda başka, konusmada baska biçimde seslenmek çeliskisinden, toplnmu bir seslenis karmakarışıklığından knrtarmaktadır. (T) Eğer Sayın Cihad Baban' m, dilimiz için (yol gösterici ve elestiriyi ayakta tutucu) olarak nitelediği bir örgüt kurulursa bunun adının Akademi değil. Dil Devrimımizin ruhuna uygun olarak. Tıirk dıli İle konması uygun olur. (Dil Yüksek Okulu, Dil Bilimtav'! gibi..) (1). önemsiz kahr. Bu devnmin ürünlerinden, bır an önce ve geniş ölçüde yararlanabilmek için yukarııîa özetlediğira yonlerin gozonüne alınması gerekmektedır. Böyle olmazsa, kurulma^ı ı^tenilen Dil Yüksek Okulu ya da Dil Bilimtay'mdan bugün ıçm, umulanlar.n sağlanamıyacası blr gerçektir. (1) Akademi: Antik çag Yunan düsünürü Platon'un, Akade. mos adlı bir bahçlvandan satın aldığı sebze bahçesinde knrdnğn okulun adıdır. (Hançerlioğlu O. Felsefe Sozlnğü). Dr. Rüştü ERGUN OLUM V^c ...» « V Hediye Ünlüer'in aziz eşi, Adviye Ünlüer'in kardeşi, Fethıye. Nerime; İhsan'ın babalan; Yusuf Kelemet (New Jersey) Ali Atayin kayın pederleri Zühal Egesüren'ın amcası. İSMAİL (üsta) ÜNLÜER Öldü. Kendisine Tanndan rahmet düer, yarrhmı geçen hekim arkadaşlanma Bedriye, Ülfet hamm İbrahim; Kani; Naci; Nahit ve tüm komşulanna sagolun derim. Dr. İHSAN TNLfER Kar$ıyaka Cumhuriyet' 2133 Matematik dersimiz boş geçiyor Orta son sınıfa gıden blr ögrencıyım. 1971 1972 ders yılı I. dönem matematılt derslerımız rjıı buçuk ay boş geçmıştir. Bu boş derslere tuçbır hoca gelmemışur. Bu yüzden b;zler de matenıauk gıbı önemli bir dersten yoksun kald:k. Yazılı yoklamalar da yapılmamış, karnemize de rr.atematikten bir not verilememiştir. İçinde bulundugumuz II. donemde de öğretmenimiz ara sıra geîmektedır. Bir imtihan sınıfı talebesi olarak ben sene sonundakl hallmizi düjünüyonrm. Sene sonunda ımtıhanda bizlerden elde edilecek basan oranı e'bette kı az olacaktır Yanrn ramalak matematik dersı gören bir talebenin sınıf geçmesi dil^ünlllebilir mi? Selim Karanekirojnlları Öğrenci İstanbul Mısır'daki emlâkin varisferi ilgi bekliyor Mısır'daki haklarımız 13. Tirilyon haberini okuduktan sonra böyle bir dcrneğm mevcudiyetinı oğvenmiş bulunuyorum. Bizler Ömer Lütfii Paşa'nın varislcriyız. 1955 tarihinde Antalya mahkemelerinde veraset üâmı nı almıştık Davamız tzmir veya Ankars bsrolarma bağlı ekip ola rak çalışan bir avukatlar birlîği tarafından yönetilmiştir. Kazanı!dığı takdirde paranın "'« 5'i onlarındı. Veraset ilâmı almdıktan sonra MISIR Hükümetine başvuruldiı ve dava bu arada tıkanıp kaldı. Avukatlanmız da bizlere aydmlatıcı bilgi vermediler Bizler Türkiyeye gelen 3 üncü kardeşinin varisleriyiz. Bakalavosiar diye tanınan bu aıleyi tekrar bir araya getirmek ve bu davayı yürütebilecek eüerin uzan masını bekliyoruz. Mustafa tBRİSrVIOĞLI) 5 inci Ana Jet Ü«. Bnkım K. MEBZİFON (Gerçi lisan, az bilen, çok bilen, yani berkes tarafından knllanıhr. Fakat iyi dilin ne oldağu da kaideleriyle, telâffuzuyla, gramer ve imlâsıyla bellidir. Türkiye bu konuda gerçekten bir basıhoşluk devri yaşamaktadır. Bu basıboşluktan zorla kurtulunmaz. Emir, imlâya ve gramere sökmez. «mun için, yol göstericiliği ve ele&tiriyi ayakta tutacak bir mües!>^seyi. yani akademiyi kurmamn tamanının geldigine artık inanmamız gerekir. Görüyorsunm hnnu bize iki sömestrlik ögrenciıer batırlatıyor.) Sayın Baban'm bu konu Üzerine eğilmesi çok sevincliricjdir. Ben, yakınmalara neden olan dil sorunumuzun çözümlenmesinde daha başka çarelenn de düşünülebıleceği inancındayım Bunları şöyle özetleyebilirim: (î) Kişilerin ve kuruluşlamı, Dil üzerine çalışan örjrütlere b»ğ lıhk ve eüven jföstermesi gerekir. Atatürk'ün kurmuş olduğu Türk Dil Kurumunun, Üniversitelerimizdeki Edebiyat Fakültelerinin dile ilişkin çalısmalanna Uei rös terilirse, onlann önerdikleri sözcükler, kurallar knllanılırsa üzüntü veren başıboşluk büyük ölçüde giderilmiş olur. Bunda gazetelerin, RadyoTelevizyon yayınlannın etkisi büyuktür. (5) Üzerinde önemle durulacak bir yön de şu olmalıdır: Dil üzerinde çalışan yukarıki değerli kuruluşlar çalışma ürünlerini kişilere ve başka kuruluşlara bol ve ucuz olarak ulaştırmalıdırlar. Örneğin hastane kitaplıHarında Dil Kurumunun, Ede. biyat Fakültelerinin dile ilişkin öğretmenlikte diişüs nedenleri D lusumuzun Atatürk'ün önderliğinde başardığı, dünyayı şaşırtan ve hayran bırakan köklü devrimlerinden biri de Dil Devrimidir. Uygulanışı sırasında bugünkü kuşaklar »rasında bir anlaşmazlık doğurmuş olsa da, bu, onun sağlaya. cağı dev gelişim yanında çok uI SONUÇ NİMBÜS eğerli öğretmen Behzat A/ın; ÖGRETMENLİKTE DÜŞL'Ş NEDENLERİ başhkll yazılannı yaralanm yeniden neşterlendiği için acı dvrjarak okudum. Behzat Ay*ı yapıtlanndan ve yazılanndan tanınm. Kendisini tanıyan dostlar da hakkında söz ettiler. Acılı bir öğretmen Behzat Ay. Acüı ama dolgun, çıleli ama direnen, çelmelenen arna düşmeyen bir öğretmen. Nice de\rimci öğretmer.ler örneği onun da başına gelmedik balmamış. Gelelim yazınm temlne Behzat Ay, birçok nedenler sıralamış, çeşitli güçlü kalemlerden örnekler vermiş. Bu örnekler herkesçe bilinen gerçeklerdir. Daha başka nedenleri de açıklayabilirdi yazılannda. Zarar yok, ben devam edeyim. Madem ki öğretmenlerin ortak dertleridir bu sözünü edecelüerim; ha Behzat Ay yazmış ha Nedim Orta (arketrneı. Öğretmenlikte dü*ds nedenlerinin başında Millî Eğitim BaUanlığı'ntn tutumu gelmektedir, diyerek başlıyacağım sözlerime: (î) öğretmen zaten madden ve mânen yıkılmış ve de yıkılmakta olan kimsedir. öncelikle yoksuldur, can gnvenliği yoktur. o knld» Sgrenci, dısarda veli Sğrptmeni tehdlt eder dumr. Bir otnıidan örnek vereyün: B'r öğretim 71lı içinde en azından alt:vedi öğretmene öğrenci karşı gel.tıiş, el kaldırmış ve batta acıdır söylemesi dövülmüştür öğrtfmenler. öğrenclyi döven bğretmenler görevlnden alınır. Oğretmenl döven öğrenci blr başka o ula göa derilir ya da bir haftadan bsşlayıp bır yıl okuldan uzaklaştınlır. © öğretmen eş durumundan taym ister kı üç yıl çalîşrruştır bulurıduğu yerde, tayuıi yapümaz. Çolult çocuğundan ayn 01 el odalannda, lokanta köşelerinde sürünmeğe mahkum edılir. 0) Öğretmene Bakanlık ilgili dairesi bir teklifte bulnnur. öğretmen kabul eder bu teklifi. Teklif hasıraltı edilir gene M bu öğretmen teklife uygun görülmüştür. (3) öğretmenlerln haftada 12 saat olan ücretli ders saatleri dokuza indirilir. Ücret bordrolan maaş bordrolariyle birlikte duzenlenir. Durum böyle olunca da öğretmenin eline yüz llraya yakın kesintili para geçer. © Öğretmen sınıftald ve okul içi hattâ okul dışı çabşmalariyle değerlendirilmez, onun bunun sözleriyle değerlendirilir, saçıfavorisiyle değerlendirilir. © İlkokul öğTetmeniylcen ytik> sek okul bitiren ögretmenlere verilmesi gereken 1 ya da 2 feademe verilmemiştir. Duşüş neden lerine blr lld madde eklemiş oluyoruz böyiece. Dahasını geleceğe bırakjyoruz. Deniz Kuvvelleri Komuton'ıgı Seyir ve Hidrojrafl Ualre Başkanltğından Blldirılmtştir. OENtZCİtKRE VE HAVAC1LARA 3? SAVILI Kİ1.UİRI 30 ve 31 Mart 1972 tarıhlerinde 09 W ile 17 U saatlen ara. U sında, aşağıdakl noktalann bırleştığı saha içinde seyretme demirleme, avlanmı ve bu sahanın 15(K) metreve kadaı olar yüksekliğı. can ve mal emnivetı bakımından tehlıkelıdu KARADENİZ . tSTANBDL BUGAZ1 GİRİİjl 1 inci nokta: Knlemı 41 derece Vi dakika Kuzey, Boylamı 29 derece 09 dakika Doğu . / E 4958 Anadolu Fenert t nd nokta: Entemı 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika Doğu 3 flnefi nokta: Enlemi 41 derece 15 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 06 dakika Dogu i üncü nokt»: Enlemi 41 derece 15 dakika Kıuey ,' Boylamı 29 derece 11 dakika Doğu. DENÎZCİLERE VE HAVACILAHA ÖNEMLE DUYURULUR (Basın: 12345/2122) Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdüriügiinden. 1 tstanbul, Bursa, Esldşehir, tzmir, Edirne, Adana. Gaziantep, Diyarbakır, Van, Erzurum, Trabron. Samsun ve Kars Televizyon Verici tstasyonlan ile yardımcı televizyon verlcileri (Kaplandağ, Sakarattepe. Çamurludağ) ıçın anten aydmlatma teçhizatı, şartnamelerine göre kapalı zarfla ve teklif alma suretlyle satınalınacaktır. 2 Şartnameler 30. TL. bedel mukabillnde ıtıümessillik belgesinin ibrazı şartiyle Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden temin edilebilir. 3 Teklifler en çeç, 15 Mayıs 1972 frünü saat 14.00 dekadar «TRT KURUMU GENEL EVRAK MÜDÜRLÜGÜ. MÎTHATPAŞA CADDESt NO: 37.ANKARA» adresine makbu> mukabilinde teslim edilmiş veya iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmiş olacaktır 4 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tâbı olmadığından lhaleyl yapıp yapmamakta, kısraen veya dilediğine yapmakta lerbesttir. (Basın: A. 684112Rn8/2127) SONUÇ • öğretmen, düşüşten, çaresizllkten, yasadığı kötümserlilı hava sından, tutulduğu ruhsal buhranlardan kurtanlmalıdır. • öğretmen madden tatmın edılınelidlr. • întibaklar düzeltllmeU, bakll hakJonı almalıdır. Tüm bunlann yamsıra öğretmenler Millî Eğitim Bakanı Sayın îsmail Arar'dan umutludurlar. Inşallah gelecekte yüzleri gülecektlr. Nedim ORTA 0 O Ğ UM Ceyd» ve Oktaj SÖL Kızları SELtN'in dogumunu dosUarıca müjdelerler. 24J.1972 GQzeIb«hc« KllnlS! Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğından: BakanlıSımıza karsı mecbur! hizmetle yükümlü bulunar ve çekilen kurası veçhile Sakarva Göğii» Hastahkları Hastanesi Lâboratuvar Teknisyen Saglık MemurluSuna tfiyır. edilen Enise Bakkal'ın bugüne kadar tayin olcrufiu eöreve başlamadığı tesbit edilmişrir. Müstafi sayılıp c'.:ul masraflarınm tahsihne c:dliecegin. den, iUn tarihinden ltibaren 15 gün. içersinde atanriıîı göreve basîaması kanuni tebliğ yerine kalm oimaV üzere lleiüve ri'i yurulur. fBa«ın Cumhuriyet 2131
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear