26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT: ıCtJMHURtYET: 25 Mart 1972 Her turistin mutlaka uğradığı yer: Kapalıçarşı Esnafın Bntnn önemll miiz«lerin onü; kartpostal; diapozitif; çeşitll[ hedlyellk ejrra ve ttirlü şeyler satan lşportarılarla kaynar. İşte tnristlerin etrafını sarmış a£ızlık satıcılan re l?portacılar... topladığı paraya rağmen, bir elektrik santralı yapilmadi * STANBUL'a gelen «turist, kald'.Jı zamana göre bir koşucu hızıyla veya daha rahat şekilde zıyaretlerini yapıp Ayasofya'yı, Sultan Ahmet Camiini, Topkapı'nm mücevherlerınl gördükten tonra mutlaka, ama mutlaka Kapahjarşı'ya uğ I Camilerin önü de; yax boyunca: seyyar satıcılarla dolup taşar. İ$te Sultanahmet Camii önunde terlik; hediyelik incik boncuk; kitap: TS. satan tezgâhlar. ramadan edemez.. Avrupa'ya gıttiklerinde çarşı pazar dolaşan kendı vatandaşlanmızı elestiririz, ama yabancıdakı çarşı merakı da yabana atılmaz.. Am ı onun bir mazereti vardır : Kapahçarsı'nın ünunü mutlaka işıtmiştir.. En parasızından, hippısinden, kralına, başbakamna, soylusuna dek, kımse Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de, eski bır Bızans çarsısı üstüne temellerini attığı çarşının cazıbesınden kendinı kurtaramaz. Neler gormuş geçirmistir Kapalıçarsı. 1650'de 4. Mehmet, 1700'lerrie 2 Mustafa çarşıyı onarmt=lar, unlu 1894 zelzelesinden sonr^ Bedesten yeni baştan insa edılmiş, 1955 yangınmdan sonra ise esaslı bir onanm görmüştür çarşı... 200 000 m2'ye yayılan bu dünyanın en büyuk kapalı çarsısında her zevke, her keseye gore her çeşit mal, tarihi kemer lerin, tonozlann altmda, köhns hanlann günışığı görmez ko=ele rinde yuvalanmış yuzlerce dukkânın tozlu vitrinlerinde, raflarında, kasalarında bir gun yeni. den günısığına kavuşmayı bekler, durur.. Gerçek bir kapah kutudur Kapalıçarşı .. 3 uygarlığın merkezi olmuş vaşlı Istanbul'un, ülkenin tarih hazinesi yuzeyinin her yerinden gelen her türlü eşya bulunur burada.. MALKOÇOĞLU ÇALINAN TAÇ YO«M» t e çoea: 4 YHAN Dükkânlarda bulabileceğiniz binîerce eski Yunan, Roma, Bizans, Osmanh parasından hangısi gerçek, hangisi sahtedır? Sahici olduğuna yemin billah edilerek satılan küçuk heykelcıklerin, gozyaşı kaplarının, seramik vazoların, çıni örneklerınin, her türlü silâhın ve kamanm eskısini yenhinden ayırabilmeb, uzman kisiler için bile olanaksızdır... Eski Gördes, Sıvas, Lâdik, Bergama. Hereke, Milas hahlarının, seccadelerın gerçek yasını, sahipleri tfahil. kımse bilmez... Eski Türk işleme ortCleri, kaftanları, eski gumüş kemerler. bilezikler. kutu'.ar. opa. lin vazolar, muhür yüzukler. kehribar tesbihler, sedefii tavla *akımlan bulmak Istiyorsanız, Bedesten'e gitmeniz gerekir. Aldatılmak ihtimaline rağmen, buyuk bir çekıcilıği vardır bu eşya kargasasının turist için .. Cebindeki parayla orantılı olarak. mutlaka bir şevin cazibesine kendıni bırakır. Mücevherler özellikle Amerikalılardan, hallar Fransızlardan. Ikonalar ttal yanlardan müsteri bulur.. Hançi milletten olur*a olsun her turistin son yıllarda ilgisini çeken ve ekmek peynir gibi satılan mal ise. deri ve süet giyim eşyasıdır... Bunun dısında, oniks ve Afyon taşı vazolar, kaplar, fincanlar, lületaşından pipolar, çeşitli bovlarda nargileler, iş!emeli terlikler. harem ve bilmece vüzükleri, bakır ve pirinç her türlü eşya. çav servisleri. kahve degirmenleri, tahta uzun agızlıklar. Turk bebekleri de bol miktarda satılan esyalar ara«ındadır... İşte KapaUçarşının turistik «irişi olan Nuruosmaniye Camii kontrol sıstemi kurması ve çar a v ı u s u . Yaıın bu arlu; her milletten turistin meydana sı çıkarlarına zararlı davranış e e t l r d i « b ü y i j k b ir kalabalıkla kaynar. Ve tez&âhlarmı kut larda bulunar.lara, çeşitli boy ^ ^ KmUm^r. başlayarak turisti karşılar. n r r u d ı ş m d a n kot, vesaır cezalar uygulaması muş satıcılar; dır. birbirine kanştığı, her dilin ko rinden ürkerek çarşıya gırmek• ELEKTRİK SORUNU.. nuşulduğu, insan selinden yu ten vazgeçtikleri bile olmaktarumenin büe zoriaştıgı bır renk dır. Bu da, Kapalıçarşı gibi tuli, canlı, kaynayan dünya halini rizm hareketmin merkezlerın1CRİZM mevsimlnin en hızden bııl ve ulusun ekonomik çılı gürlerinde ve alışverışin alır... Bu kalabalığın temsil etyoğunlaştığı akşam saatle tıği ekonomik canlıhktan nası karı için de onemli bir canhlık rinde bir bakarsınız, çarşının bini almak isteyen bir sürü in noktası olan bir verde polıs kontrol ve otoritesinın mutlaka elektriklerl pat diye söner, bü san doldurur ortahğı. . Kiml tutün işler yarıda kalır. Sık sık kurulması ve arttırılması gereristi hesabına çalıştıgı rfukkâna rastlanan bu durum nedenlyle, curüklemeye çalısır, kimi de migini ortaya koyar. Ne yazık ki, çarşının ve dolaylı olarak tüm geçtigimız mevsim, bunun kötü ni etekli âfeti devranlann pfulkenin uğradığı zarar timbilir bazı örneklerı verilmiş ve çarsısinde seyirtir Bütün bunlar. ne kadardır.. Çarşı esnafl. bu belli bir ölçüde kaldıgı lürere da görevli ve zaten az sayıda onun önüne geçmek için bır süsempatıkUr. hostur, dekorun, lan bıriki polis memuru. otore önce kendi arasında gerekli atmosferin bir parçasıdır... Ne ritelenni otobüs şoförlerine ve parayı toplamış ve ilgili kuru var ki. son biriki yılda bu Htercüman rehberlere saldırluşlara vermişür.. Ancak, bize mit aşılmış. durum bir karpaja makla göstermeğe kalkışmışlaranlatıldığına göre, o gün buva, turist için giderek rahatsızdır. gündür. bu konuda hiçbir şev lığa ve kâbusa dönüşmeye başY A R I N : yapıîmış değildir.. lamıştır. Bunun bellibaslı nerie• ÇARŞIDA ASAYİŞ.. ni, çarşıda s'dfcünu ettigimiz kişılerin, ülkede yaygınlasan isTurist'in «Boğaz sizlige paralel olarak inanılmaz ARŞI cıvari, yazın gerçeksefası» ten gönilmelere değer... Ö biçimde çoğalmastdır. öyle ki, turi't gruplarınm kalabahktan zellikle akşama doğru, kozve bu gibl kişılerin hareketlemopolit bir garıp kalabalığın I: C YAGMUR..;: İNCEDEN';a|| Yaron: Afsar 17 .Yalın bir klşiliğün var, ama duygusallığı îıiçbir zaman alaja almadım. Belki bu janunla ayrılıyorum yaşıtlanmdan.» «Bu yanınla onemli oluyorsun.» «İnanmak isterim.» •Kocan döndü mü Ankara'ya?. «Bu sabah dönecekti.» «Kocanın varlığı ürkütüyor beni.» «Anlıyorum. Haklısuı da bir bakıma^ «Kopmak istembor mu senden?» «Bu scfer kararlıydı kopmakta sankl. Öyle *oriiııdü. Başka çare yok. dedim. Mahkemeye başvurmalısın, dedim. O iyiliği yap bana. UğTastınnB beni, iyi edersin. saygımızı kaybetmcyelim. dedım. Sozde yapacak. Sbzde. gider jritmez bu Işe el atacak. Tam da inanmıyomm. Kendine karçı dürust değil. bana karçı da değil.«O zaman daha kesin davransan...» «Güçltt de değil. Yıfeip geçmek istemem doğrusu. O. herhangi bir kişldir. Yalanlarıyla, Inanmalarıyla, kanmalanyla kandırmaya çalıjmalaınyla, küçuk hesaplariyla. çıkar oyunlanjia. Sıradan bir kisi. Eüzgâr kadar olağan. Kahve lçmek falnn Kibi.> «Ivi ya...» «Güçlü değil. Tutkun bana. Tepetaklak gehneıneli. Gururu kınlmamalı, birdenbire boşlukta duy mamalı kendiol. Gözden çıkarmıs da olsak yıkıma yol açmamalıyız, değil mi?> •İki gün önce daha serttin ona karşı.» .Hayır, yanlıs anlıyorsun. Iki KÜn onceyc göre daha yakınsın bana. Sana ondan öyle geliyor iki gözüm. Ama. benim de bir sabrım var, bunu ona batıriattım.» «Gene gelecek mJ?» «Gelme, dedim. Bu Işl bitir. dedlnu» «Bitirir mi dersin?» «Sdvlüyornm ya. bltirmek zorunda.» •Dilerim.» •Sahi. sen ne >aptm Bursa'da. Dell gibi Bursa'ya fjitmck var tnı>dı?» «Bir şcvlerin dışma çtkmak istedim. Hem i>i jeldi. Sabaha kadar romanımı >azdım Bu gün raasama dayanıp uvudum. îazmak istediğun seyleri kurdum sonra. Korkunç bir yazma isteği var içimdc. Şimdi anlıyorum. Her seyden önce bu istek eksikti bende. Senle karsüajınca mı geldi bn istek dersin?» Timuçin • EKONOMtK SORUNLAR. ARŞININ dertleri, sorunlan? Bır hayh çoktur elbetteBu konuda aynntılara girmeden birkaçma değinelim: Sorunların bır kısmı çarşının ekonomik canlılığı ve Türk ekonomisine bulunacağı katkı ile ılgihdir. Turist için çekici olan bırçok malın fıyatı, son y.llarria anormal bıçimde yukselmış, bu malların satışı da onemli ölçude du«muştur. Örneğin, lran halılarına raKip olarak çıkarmavave tanıtmaya çalıştığımız, eft önemll el sanatımız olan halıda ızlenen yanlış politika ve ahnması ihmal edılen tedbirler sonucu, son 2 yılda fıyat yükselişi yüzde 100'ü bulmuştur... Aynı fıyat jükselişi, deri esyada da meydana gelmiştir. îhracatın artma^ı sonucu talebin hızla \ukselmesı, deri imalâtçılarının da flyatlan alabildigine yukselt melenne yol açmıştır. Bu malların export fıyatı düşük tutulmakta, bıına karsılık ıç fivatlar hızla yukselmektedır ve yakında bu nedenle kendi ülkesindeki fiyatiarla bizim fiyatlar araMnda pek faık bulmayan turist. buradan deu eşya almak hevesınden vazgeçecektlr Tunzrr.m çitgide kitle turizmıne kaydıjı ve alış gücu sımrlı orta hallı *ıriste gore avarlandığı gunümuzde. eğer \abanc;ların Ti>. k:\ e'de yapacakları alışveriîle kasamıza cırecek rfövizi arttırmajı dusunuvorFak. bellibaslyerli mamul'.erımıze de, koruma ve ya^afma bir vandan. msliyet ve sat s fuatlarınm den^timi diger vandan gerekll destek. kontıol ve koruma tedbirlerıni gstırmek zoıuıdayız Ç «Nasıl geline gelsin. iyi bir istek bu. Değil ınl k) geldi. yakala hemeıı.» «Ö>Ie olacak^ •Hattâ istersen herten eve git, koyul yazmaja. Hem >orgunsun, duılenirsin de.» «Dinlenmek istemiyorum, senin yanında olcıak btiyorum.» «Scni engellersem?» •Tam tersi. Engellemiyorsun. Senlnle dohıyum, senle doluyorum. Roman senle birlikte başladı, görüyorsun.» •Ne güzel şey. benim için.» •Gene de basaramazsam Ukin senden utanacafıın.» «Olmaz. t'lanç duyçıısu vermek istemem sana. Benden be>le duvırular edinmen.»» «İnanma Sakadır.» «Vazgeçmcereksin, değil mi?» . «Senden mi. romandan mı?» •tkimizden de^ .j j ı r y ^ jı «Vazgeçmcyeccğim.» , •Söz mü?» «Söz.» «Yakınma>acaksın da.» •Yakınmayacağım.» •Gel ölümün dinginliğl, gel beni kurtar bu romandan ve bu kadlndan.. demeyeceksin, değil mi?» •Nereden çıkarıyorsun!» •Aşk bana hep kuşkujla gelir.» •Ben ılık suya dalar gibi dalıyonımj ^ •Benim. sojçuk bir su gibi. gözlerimi açıyor^ •Gene de kuşkuyu bırak.» •Gerçekten bırakmalıyım kuşkuyu. O zaman geriye sadece sevinç kalır.» XUI Bu sokaklar hele gcce karanlığında bîr baçka dün>anın sokakları gibidir. Her evden, bir acı. bir öfke. bir ulser. bir aldatılmıslık. bir yarım kalraışllk fırlayaoak gibidir. Tahta yapılar birbirine dayanmasa duşecek. bir daha da ayağa kalkanıayacak. Her ev, ayrı bir nıimarinin vicdan azabı gibidir. Mimarlardan sonra süslemeciler de bos durmamıs, kapılan. pencereteri görülmedik mavilere, du>ulmadık sanlara. eşsiz mavilere boyamışlnrdır. Her sey vardır buralarda, ve hiçbir sey yoktur. (Arkan var) DİŞİ BOND • VERGİ İ.\DESt.. B TİFFANY JONES U KONl'DA diger bır uygulama, vabancıların burada yap'ıkları alışverişte ödedik leri ı=!otme vergisinın. Avrupa' nın diger ü'kelerlncîe olduğu gib:, u'kevı terkederken kendılerine ıadesl olabı'ir Bu sistem, hem düsecek fivatlarla malı turın için daha cazm hale getirecek. hem de turht üzerinde olumlu bir psikoloiık etki varatarak alışveris: önemlı olçude arttırabılecektir Avruparın bırçok ülkesi'iin. özellikle Fransa' tını bu s;stemi helli bir mikt<ınn üzerinde alısveri» vapan (Fransa'da bu «ınır. 12f) franktır) her turıste uvgulpma'i. her. halde hu ueulün ıızun vâriedf daha avantaıh oldusunun a"la1 sılmış olduğunu gösterir fleı » Bak'anl'kların bu Snemli konuva b\r an nnre eMlme'erirı dı. teriz. Bunun dışında. çarsıda ce. revan erien ekonomik olavn ve bu olavdan devlete intikal etm"<!i BPreken oranın daha e»ki. li bir kontrolu vararlı nlabilir Zamane Çocuâu . Yazan: • BIIL NAUGHTON 19 «Yoo, hoşuma gıdiyor, anaç anaç bır koku » Bir aşağı, bır yukarı dolaşmağa başladım. Aklım bir şeye takıldı mı boyle yapanm Etrafta çocuk bezleri, zıbınları, Mân asılmıstı, kurusun diye. Gılda'mn odasının eski rahatlığı artık kalmarr.ıştı. öyledir zaten: eve çocuk geldi mi'her seye hâkim olur çıkar. îşin aslını sorarsanız ben bile köftehora bir çıngırak alıp getirdimdi. Gilda dışarı çıkınca çıngırağı gizlice küçük yatağa bıraktırn. Bazı kere insan içinden gelip bir i? vapıyor, sonra da utpmvor Sdeta MutfagB doSru. «Hey Gılda be! Daha ne zamana kadar meme vereceksin bu çocuğa?» diye sordum. Gilda kurulanarak içerl gırdı. cVereblldigirn kadar ver*c«gim, Alfie» cfedl «Çocuğa en faydalı olan sey.» Verebilecegi kadarmış... Ne kadar demek oluyordu bu vani? Bu arada o bahsettigimlz rengin k»dın meselesi de vardı. «Dikkat etsen iyi olur, vtlla» dedim. «Dikkat etmek mi?» dive sordu. «Nasıl dikkat «deyim, AI. fle»» «Sonra fazla baglanırsın bu çocuğa bir de I O da sana fazla bağlamr.» Bir de sıkılmadan vCzüme karsı guîdü. «Bundan tabıl ce olabılır?» diye sordu. «Benim çocusjum deSil mi? Ben de onurj anasıyım..» Onun çocuğuymuş ! Sanki tek basına pevdahlamış onu. Benim bu ışte oynadığım roiden bahıs bıle etmiyordu. «Sen anasıysan ben de babasıyım» dedım «Ama haksı?lık edlyorsun Gilda, oğlanın ıstıkbalinı düşünmüyorsun Sonra o zengin karı ne olacak?» Gilda bana sankı aklımı ovnatmışım gibi bakarak, «Ne zengin kansı?» diye sordu «Canım. biliyorsun hani «u manevî evlât verecegın kadın.. övle kararlaştırdıydık .» «Valla bilmiyorum. Alfie.» «tyi bir istikba] tağlamak için ona.» «Etraflı döşünmen gerek.» «Onun hatın için bu şart. dıyordun.» «Aceleye getiremem. Alfie » • Ama bıran önce kararını verson iyi olur.» «Neden biran önce?» «Çocuk *ana baglanmasın diye. Sonra elinden alıp gbtürrlükleri 7aman o minıcik vüreğine dert ohır htr de..» Bunu sSyledigim raman GildaVım vüzünü bir eörecektıniz. «Klm demis elimden alıp göTÜrepeklermlş dlve?» Sanki çocuğa elini süreni tuti'p paralıvacak «anir«m'r O sa Çeviren: NIHAL YEĞİNO8AL1 kın, kendı halinde kızcagız... «Sen kendin dedindi Gilda. Zengin karının bırıne manevî evlât verecektin onu. İyi yetişsın diye..» Gılda, «Çok esklıîendl o, Alfie» diye fcestirdl attı. «Bılıyorum» dedım. «Içın kaldırmıyor değil mi? Yüzünden belli. Daha hastanedeyken ti"gişmeSe başladıydı ytaün. Yufka yüreklı, anaç bir hal geldıvdi üzerine.» Besbelli tam üstüne basmıştım. Gilda da inkâr yoluna *apmadı. Sadece, «Utanılacak bir îev degll bu, herhalde» dedı. «Ama çoeuftu düsünmek zorundasın Gilda O tengın badının vetistirebilecegı gibi vetistirebllır mlsin sen onu? Orıun verebıleceklenni vermene irrkân yok bir kere..» Gilda, «Bakalım» dedl, «nnümiizdeki hafta i<:e baslıyorum » «O «engın kadın hızim oglant dört bası mamur yetjçtirir Bev. ler gib1 giydirir. kus «ütCvle be?ler, ku!. ttöle OIUT ona » Gilda «Ben oSluma kus ?ütünden fıstün eıda verivorum» dedl «Kendi snasınm sGtü » Ne valan sövlivevim. buna verecek cevan bularnadım O d» «RrOn» devam ettf: «KİTI derni» ben ofil'imu 8ivdtve» Gel de ken'M ba> «ırtındsküere Su stkıva. »u vatak BrtösCne bak" hele Daha cekmecede bir sürü «ici dei seyleri var.» »«ri • KENDJ KENDÎNJ KONTROL.. GARTH APALlCAR^rda, vıllar vı. lı, bir kısım esnafın turi'H însaf'izcasın» alriatmak. olmadık şevleri olmadık fiyatlsrla «atmak «ivasetl, uzun vâdedc zararını göstermi», turisti bugür Kapalıçarsı'va ve genel olara!< Tiirkiye'de yapacaSı ahşveri'se ksrsı süpheci olmaya itmistir Turkive'de rer seyin pazarlıkla alınacağı artık bir ef«ane olarak herke<;in dilhldedr Am«ı Oflzarhktan be? dakika «sonra. ilk flvatının vanmna sidereV daha da açagısını ınebilen b'ı satırı, alıcısın» hiç bir firette güven vermemekte. hem kendisi, hem de tüm çarsı için zararlı olmaktariır. Bunıı önlemek lçin etkili çarelerden biri. esnsfın birieserek bir kendi kendml K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear