26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA DÖRT: sCUMHUBföfİT: 10 Mart 1972 OPRAK davaa, bü tün ideolojilerin ve her devTimin ürktüğü bir dert olmuştur. Bundan evvelki yazımda Witfogcl'den esinlenerek nehirlere ve dolayısiyle toprağa sahip olan Asya sistemi devletlerin fevkalâde müstebit olduklarmı yazmıştım. Gerçekten de Marks, felsefesini kurarken hiçbir zaman komünizmin Asyaî bir toprak, nehir devleti üzerinde despot bir idareye yol açacağını hic hatırma getırmemiştir. Osmanü devletinin sert ve müstebit bir çehreye sahip olmasının sebebi de galiba, eğer Wittfogel'in nazariyesi doğru ise, padişahın her şeye ve başta toprağa sahip olmasından ileri gelmektedir. T Yozan: Cihad BABAH Bugünkü Çin'de kadınlarve kadın hakları Rejim değişikliği Çln'de, kadını, giydiği değişmez üniforma lle bütün güzelliklerden yoksun duruma düşüren, Mao'yu da ve kocasından babasından çok seven, sayan bir insan haline getirmiştir. sl, eskl Asyaî hıtumu hlç değiştırmıjecek ve bovlece, çarlığin dhespotızmi jenne bir başka des potızm kaırn olacaktır Plechanoi sozlerıni bıtirdıkten sonra, «Bız bir Çın sıstemıne geçmek ıste miyoruz'» dıye de bağırmıştı Lenın bu eleştirılerden ıbret al mış olacak kı (devlet ve devrımi ısmıyle 1917 de yayınladığı kı tapta, Marks'm Asyal devlet sıs temi hakkındaki dusüncelerinı gormezlıkten gehjor, ve Marks'ın Rusyayı bir şark des potizmine örnek devlet olarak gordtiğünü hıç soylemiyordu. Bu tartışma 1931 de Stalın tarafmdan bir sonuca bağlandı ve şu karara vanldı Devletm, nehırieri ile, sulan lle, toprakla rı ıle bürokratlar tarafından ida re edılmesi, Marksızme uyırıaz Marksızme uymaz arna, eğer bu bıirokrat sıstem kotu ise, o za man, batının tatbık ettığı daha ıyi usullere, ;ani kapıtalızmin u sullerıne başvurmak gerekecektir, bu da yıne komunızmın kabul e debıleceğı bir şey değıldı, nıte kım 1928 de Mao, toprak refor mu meselesınde batı tatbıkatı nın mutnkun olamıyacagını, bu nedene dayanarak soylemıştı 4slmda bu mesele, bugune kadar kesın hal çaresine ulaşmış de ğildır . Bu problem vuzulı kaza namazsa Marks'm dunyadakı çe şıtlı toplumlann aynı şekılde ge lişmesi hakkındaki nazariyesinln de mesnedı kalmaz luk zamanında, seyyahların ve sanatkârlann paravanlar üzerine ışledıkleri renkli motıflerle, batıya tanıttıkları kadın arasmda buyük farklar göze çarpar. Dün dunyaya tanıtılan Çın güzeli, orta boylu, zayıf, kaslan mehtabın ılk haftası gıbl yuvarlak, porselenden daha mce cıltlı, kırpıklerı mahçubıyetten lnık, saçlan çok buyuk bır itına ile taranmış, sır tmda ya ıpek, ya brokar kuraas tan dıkümış bıx elbısenın ıçınde ufacık ayaklarla seken ve ken dını daıma golgede tutmak iste ven bır yarat.ktı. Aslmda sanat çılar'n Çın kadını hakkmda ver dıklen bu imaj, çok uzak bir dıyan gormerun ımtıyazına erış mış insanların hajal mahsulu ı dı Bize, Çın kadınını en ıyi yi ne Pearl Buck'un realizmi tanırt. BugunkU Çın kadını ise, Mark sıst âlemın ıçınde sırtuıda kendisını çırklnleştiren bir üniforma ıle, devamlı olarak Maovu babasından da, kocasından da daha fazla saygı ve sevgi gbs tenlmek gereken ınsan haline getirmiştir. Bugun onun çocu ğu elınden alınmakta ve beledı jenin kreşıne verılmekte, kendısi de, bundan otuz yü evvel akla bıle gelmıyecek yerlerde, i ş lerde çalıstırılmaktadır. Nüfusun kontrolu ÜV çtNDE. kadının dıni anlayışla ve saygı ile bağ landığı bir evi varken, bugün boşanma teşvık edılmekte ve nufus kontrolu yoiuyla çogal m«ınTr| onune geçılmek istenmek tedır. Boylece bırdenbire Çin kadını, kadmlığını kavbetmiş, ve bu kadınhk Ile birlık'e 3,000 yıl ıik alıskanlık.ar, âdetler, gelenek ıe de ortadan kalkmıştır 1957 de Çıni gözden geçıren Ro > r t Guıllan: KomUnizm, dünya nın Çın denılen kıtasmdaki ınsan ları karınca haline getırdı' Çm de kadın kayboldu, onun yerınde ünıformalı, ışten başını alamıvan \e cınsıvet dujgu ve dtisuncele nne kafasında >er veremıyen bır ;aratık pejda oldu, dıyor ve ılâvs edıyor, Çindeki yeni cemiyet, kişıliğı, cinsıyeti bile ortadan kal oıracak derecede Sıldı, supurdü Bugun Sın Kıang steplerınden >arı tropikal iklımli Kanton'a ka dar bütün Çinde Engels'm fıkrine uygun olarak kadın, am • rae hayatının içine gırmıştir. En gels'e gore, bu hareket kadını ozgürlüğe kavuşacaktı Pa • kat iş oylesıne bır hal aldı ki kadın, en basit süse bıle cesaret edemez oldu; kadının kamu hayatına girmesi, ve oradakı hUrnvet sızlık onu kendl evinde, dört duvar arasmdakl hürriyetınden bile mahrum etti. D Çin"de okumayazma bilmlyen ve Heri yaşta okullar vardır. Okumayazma bilmiyenler i? yazma ogrenirler. Fotolrafta bn okullardan Kayıtlanm yaptıran olanlar için; boş vakitlerİHde gıdecekleri saatleri dışında bu okullara çlderek okumabirine gidebilmek ıçm çalıştıklan fabrikada Çinliler goruluyor GençliMerlnde Engels ve Lenln de devletin elmde olan su ve toprak sistemini beğenmıyoriar Bu halin büyük bir istipdada yol açacağını sdylerlerdı Fakat son radan Lenın'ın fıkır değıştırdığı goruldü 1906 da S*ocholm Sosva hst Kongresinde Rusvadaki bü tun topraklann devletleştirüme Sıni ıstedi, yanı Lenın artık mer kez bir kuvvetın topraklara sahip olarak despoUuğıınu kurmasında sakınca. gormuyordu Bu kongrede onun karşısına Plechanov çıktı, ve ispat ettı kı, tüm topraklann mıllıleştirılme • • • • Kadınların yaşantısı ü KARAKTERÎ tapyan bir toplumda, Çındekı kadın hayatına da kısaca bir goz atalım Çünkü bir memleketın sosyal bünyesiyle, kadının haklan veya terbiye tarzı arasında büyuk bir yakınlık vanlır BugUnkü Çınli kadın ile imparator INCEDEN Yozon: 1 •• •• •• •• B TİTTlUCİn Çıkan kısmın özeti: tıtanbuldan Yalovaja gıtmekte olan vapurnn alt kama.rasındm 3 ybicu vardır: Lçü de sıkıntılı; fenç bır kadın, genç bir erkek ve renkli baskUı gazetelerden birını okuvan 45'lık bir akşamcı. Huse\ın adındakl genç erkek, karşısındakı genç kadıns kaçamak bakışlarla durmadan bakar. Nereden tanıdığım hatırlamava çahşır. Yalovava doğru «akşamcı» tiplı adanı salondan çıkıp gidince Avse kalkar, Hus e u n ı n janına gıder «Hüse>ın değıl mısirjz°» der. O d» Ayş«'yi Unır. Fakulte yülanndan tanırlar bırbırlerını. Ikısı de yanda bırakmışlar eğıtınıi On vu geçmiş aradan. Ortaklaşa »nılarına donerler. Bir gun vağmnrda birlikte juribnüşlerdir. Ayje «Tağmur ınceden >ağar» demiş o gun Öğrencilik \illan, anıları . Bir anda duygularla dolu bır ortam dogmuş. Geçen on yılın karanlık oldnğunu belirtirler. «Görunmedım. Ondan sonra neler olmadı neler Şımdı anlatmaya deger mi bunlan? Bunlan da anlatmazsak neyi anlatacağız" Ne kaldı geri>e. gerıve ne kalacaktı. Şimdi hatıriıyornm. Ne tuhaf, hatırladıkça hatırhvorum Galıba ovle oluyor, nnuttukça unutuyor ınsan, hatırladıkça hatırUyoc Bellek bır çsmnr yıtmı, bir balçık. Bereket, sevmıvorum abılaru «O zamar.lar takışıklı olmava çalışan bir delikanlıydın En çok da o yanını anlamazdım senin. Yalın gdrünuşânle bâfdaştırnıazdını, taranmış saçlannı, ütulü pantolonunn. Ama, nedense yaklaşmadık birbırimize. Ben çekiniktım. Hattâ, bilır misin, kimseyle konuşmafe istemMdirn bra Koridorlarda yakalardm beni. Bu yu?den, bir gun yurfimfiştuk » «Lıun mn yurüdük? Onu çıkaramıyornm.» «Ben de çıkaramam Ocemli ml canım. Son ra, anmanın ne anlamı var. Başka s6z olmavaoak ını* Ben gerive dönmerı geriye bakmsn Wç «evoıem Geçmiş, bir çaresizlikten başka ne kı?» «Değıl mi'' Tam bir çaresizlık Ama, ne biliyorsnn. belM de çaresızlik var.» «Bana ne çaresizlik rarsa. Ben çaresızlıkler içindevken bile çaresiz duymadım fcmdiml Ben Ayşe'yun, çaresizlık değilim, dıye düşünmüşüm dür hep Ne dersin? Bana gelınce, dersleri bırak mak zorundaydım, tam bir çaresizlik Içlnde*dun. Bugun çaresizlık yok, ama o zaman \ardı, bem ölduresıje vardı. öldüresıye. Tam çaresızdim işte o zamanlar. Kimtesızlflrtir çaresizlık Tek kış] elbette çaresizdir. Ben çaresizdim re b»şka şey bümiyordam, Hayat, harcınması ge MALKOÇOCLU ÇALINAN TAÇ Vaıon ve çrten: tA$OĞlU: reken bir şey gibı gorunuyordu bana. Harcıyordum. Ama nasıl, ne yaparak? Yok canım, yalnız' ca çaresizleşerek. Evet ama, ne diye bnnları anlatıyorum sana!» •Nejsc, donme geriye. Ben eski i}iml yapıyotum, gazetecıvım. Habcr alır, haber gotururum ben. Haöer laşırım. Sevmeje sevmeye japıyorum bn işi O zamanlar sıkmıjordu benl. Nedense jimdi bunaltıjor Bugun ber şey bunaltıyor. Bunaltı çaresızliktir, ben de oradayım. Dort duvarla çe\rıliMm ben. Bır ara fakulteve donmeyi dujundum. Ama bızden kımsecikler kalmanıış Hem, o da b u başka dort dınardı bana Bu duvar aralanmadı hiç, nedense aralanmadı. Aralansa kaçacaktun, bır daha dönme\ecektım a r a s ı n u «Nejse, \apur yanaşıvor. Teyzeme gidljorum. Yalo\a'da teyzem var, bilir mijdifl? Bilmezdln Ne dıye saoki uzak kaldık senle o zamanlar! Dort duvar sende varsa dort duvar da bende \ardl Simdl bende duvariar butun yıkık Tejzem kırk >ılda bır benı gormek ister, ben de ona kırk gunde bir falan geiırbu. Işe yaramavan gunlerde, bojle rüzgârlı, çamnrlu, alı al moru moT fünlcrde.» «Ben de bır arkadaşıma gidiyorum Yemeğe beklı\orlar benı Bu gece onlarda kalacağım. ların gene Istanbul» •Frankfurt gibi biı •t\ı ya, nerede bulacağun •Su kartta jazılı yere telefon edeceksta Ama ne yap yap gor beni tstiyornm çünku^ Yalova iskclesınde fırtına vardL Kafara büyuk bir savaştan çıkmış bir at gibi •yorgundo Soluk soluğa raıydım'' Bclki de Yuzume vurdu rözgâr. Soguklar bo.Miumdan goğsume girdl Atkıma, pardesüme sarıldun Bır şejler olmuş gibiydi"' Yalova'da bir sure dolajtım Sokaklat daba aı sıkıcıydı Sonra, sonra kapılarını çaldım. Yahu, gclmej eceksm sanmıjtık, vapur geleli yıl oldu, neredesin7» dedıier. •Hava almak için dolaftım bıraz!» dedlm. Kadın Erkek esıtlığı UGÜN kadını sokakta çopçu, demır çelık kombınasında usta, tramvayda vatman, hastahanede mütehassıs, bankada kasadar, feribotta kap • tan olarak gormek mumkundur. Thun^Kmg demıryolu insaatında kajalan delmek için dınamıt patlatan 18 yaçında genç bir kız dır Eğer Çin menşeli lstatıstık \e raksmlars guvenecek olur sanız size 110 mılyon kadının tarlalarda 3 mılyonunun fabrı • kalarda, ikl milyonunun da devle* daırelerınde çahştıklannı soy lerler Mıllı kongrede 140 mıl • letvekılı, partıde 1 mılyon, hâkımler arasında yuzde 12 kadın vardır Tekstıl isçılerinın yuzda 601 kadındır I a Ertesi sabah, bozguna uğramıj bır savaşçı gıbi dondum Istanbul'a. Hıç bır yer avutmo\or benL Herkese ne kadar da uzak kaldım. Insanlardan da. ha yakuıdım nar gıbi kızarmış ıstavrıt balıklatına. Bizler hep aynı şeylcrı konuşu>orı»x. Ne »osledıklerimiz yenı, ne yaptıklarımız Belki de bu degışmezlıktir dort duvanmızı kuran. Açık havada mahpusiar gıbı olmak bızım suçumuz. Her kı;ı en azından kendı ozgurluğunu yaratmak zorundadıt. Ben >araUbılıvor muyum ozgurluğtimu? Ozgur ol. mak, bir amaca gore ve kendi btemiyle olmaktır. Oysa ben, denızin ustunde bir karpuz kabuğu gibijim, dalgalar istedtği yere goturbyor benı. Karşı dnrmuyorum. ayak diremljorum, seçmeler yapmıjorum, tasarlamıjorum. ^ (Arkası var) DİŞİ BOND PAK.TALCW ve BiMOfB GÖLESOBfUAtr Aslında Çüılı kadın, üç bın yıl asağı temelden olarak telâkkı e dılıruş \e yaşamıştır (Bır kadı ru methetmek ıstersen, ona hıç olmazsa sovme) sozü Çınde hala >aşar Konfucıusun koyduğu kurallara gore, kadın ıle erkek arasında eşıtlık düşunulemez, çunkü sosyal armoni ancak, çelıskılere gosterılen sıkı bır saygı ne":cesı doğar Erkek kadına ustundur, bunu açıkça belırtmek lâzımdır Kadın (üç çe şıt ıtaat) ıle mukelleîtır Evvelâ oabaya, sonra kocaya ve eğer ioca oıurse, buyuk oğula. Çın kadını okula gıdemez K o casını seçemez, bır tercıh japamazdı Onu kıme % erırlerse, o nu kabule mecburdu Çok defa kendinden altı tcat ya$lı, ve evlı bır adama para ıle satüdığı da olurdu Bazen de açık artırma •.a konurdu. Dul kadınlar ölen kocalaıına sadık kalıruş olmak ıçm tekrar evlenmezlerdi. Bir tarıhte, kocasının tabutu basında aglajan kadının koluna oradakı bır erkeğ^n kolu değdı dıye ka1 dın kolunu kestırmışt Zamane Çocuğu . Yazan: B1LL NAUGHTON Cep fenerini çıkanp otomobüın içme b^r guzel gezdırdun Duzenlıyımdır, doğrusu. Çıkan kısmın özeti: «Hajdı artık, gır içeri sevgıThames nehn yatonlannda kuytu bır koşede, çapkm Alfie, lım Zavallı kocacığmı Purley'de luks bır arabanın içinde, 32 ya fada bekletmıyelim.» . şındaki evlı uzun boyln bir yos Sıddıe, «Aldını etmez <v dedı ma olan Sıddıe adudaki ka «Alışık nasılaa^ Evlenmekten gözumü korkudınla ıkıncı kez sevişirken, kadının uzun bacağı direksıvon tan bır şey varsa o da evli kadınarasına sıkışır ve kornanm anî lardır. Hareket etügımız zaman, «Bak bır çınlavışla otuşu »evişınenın tadını kaçınr ve vazfeçerek dı sana ne dıyeceğım, S ddıe,> deşarı çıkarlar. üstlerini başlarııu dım. «Gel biz şu randevu yenduzelttrlerken Alfıe, böyle za mızi değlftirelım Bır de bakarmanlarda anî gurultüden boş. sın kocan peşme füân dujer T Sıddie, «Peşıme duşmek mı ' lanmadıgını aklından geçiriı ve dıye bağırdı «Ayol, ba?ka bır er bir yandan da Siddie'nln çü zel bacaklarına çorap gıyısını keğın benı gezmeğe goturmek ıs tıjebüeceğı benım kocam olacak seyreder berıfin aklımn ucundan büe gcç Haznlamp yola çıkıncaya ka mez'» dar, şakalı, esprıü konuşmalar «Bu, sız butun evlı kadınlarm geçer araUnnda. Ve, bir dafaaM perfembeye ayııi jere geimrk \aptığmız bır hatadır zaten,» dı«Kocalarınız uzer sözleşıp arabava binnıek ye fikır yurüttum uzereyken Sıddıe, Alfıe've sorar: sızınle evlenecek kadar salaklık etu dıye gozlen kor sanırsmız «Beni astdden feriyor musnn'» Nereye gidiyorum dedın ona'» «Olive^e smemaya gıdıyorum, Adamın aklı o i*teyse bel ke dcdım » mığinde parmak dolaşt: mı tf «Hangı sınemaya'» lâln kesılır ama aklı başka yer •Bdmem, sınemaya ışte » deyse oralı bıle olmaz. Hem za«Yoo Sıddıe sakın boyle havs ten her İş olup bitUkten sonra dan konuşma şuphe uyandınr bana mı aoruyu sormayan ka bu.> dına henuz ben rastlamadua. Tevekkelı değıl mı bu gunlerde «Seiıvonım t a b ü j etraf yıkılan yuvalar, kopan bas «EmiD mlsın?» lar ve boşanmalarla dolu! Kadm «Tamamen » milleti bu kadar dıkkatsız olur«Bana öyle geliyor ki beni sev sa' Kaygulandırıvor bu benı lnan miyorsun aslmda bütün kalbuv olsun, şu aşk denen seyde kadın le sevmıvo'sun'» mılletinın başmı dönduren ne zık kun vardır, bılmem Kocalannı «Peki öylevse byle olsun ba ucundan, kıyısından bırazcık al kaJım Ne desem ınanmıyacak datmağa başlar başlamaz kadınstn nasıl»aj> Çeviren: NİHAL YEĞİNOBÛU Büyük etkiler TİFFANV JONES AO işbaşma gehnce, Çmde<ı sosyal haj'atı duzeltmek ıçm her şevden evvel esır gıbı >aşayan kadını kurtar manın çaresını aradı Partinln aa^retı ıle e\nelâ kadınlarm a 'akları cendereden kurtuldu, bir akım sos>al baskılann uzerle nnden kalktığı hıssedillnce bu nık kadın kutlesı bir aralık Mao aun komünizminden hoşlandı. Ivrupada tar>s 1 janmıs olanlar 00 anmağa, ma>o gıymeğe, konfu "ius u bir kadın yamyarm telâkkl •»tmeğe başladılar ve bu duşün • jelermı açıkça söyledıler. Bu arada ıkl a;.dın luzkardeşin Çiniekı kadın yasantısı Czerinde Ml nık etkılerı oldu Çunku Song ıdzkardeşlerder. bu\uğu ıh'ılâlm babası telâkkı edllen SvnYstSen ıle evlendı Kocası oldükten >cnra Mao onu devlete bagifl» 1 şımdi resmî meraslmlerde oarlamenıoda Mao'nun sağmda ver alan b r mılle^ buyuğüdür Kuçuğu ise bugun Çan Kav şek'ic fearısı olan Madam Çan Kay Sek tır ve ikı heTiçıre birbirlerıne at kutuplarda belkı birbırlerme duşman, fakat bırbırlermin ha» retını çekerek oturmaktadırlar 4 N GARTH A RI N «Benden sonra tufan...» larm sorumluluk duygulan eldea gıdıyor sankı. Bır nane şeken uzatarak, «Al agzma şunlardan bırını de era, Sıddıe,» dedım «Kocan nefesmdekı kokuyu duymasuı» «Duyarsa duysun . sankı umu rumdaj dı » Bu şekıJ konuşan kadınlara hıç gelemem. Insan başkalannın hıa lerıne de sa>gı gostermelı canım. «Doğru etmıyorsun, Sıddıe,» dedım «Merhametlı ol biraz Bak bız senınle ne guzel eglemyonız, degü mı 9 Oyleyse o bıçareyı neden uzelım' Bize bır zararı dokunmuyor kı fukaranm Bırak, hıç bır şeyden habersız mut lu jaşasın » «Peki canım anladım ışte'» • Hah şovle, aferın Eve gıdınce gonlunü al adamcağızın Guler \uz goster. Anlarsın >aj • Ben neden gönlünü alıyormu1 şum onun' Kendısı alsın » • Sende hıç kalp yok mu be Sıddıe'. Sıddıe, cSen herkesi mutlu gormek ıstnorsun, değıl mı Alfıe?» dıve sordu. • Hıç kımseyı bedbaht etmek is temem Kımseyi kendıme düşman etmek de hofuma gıtmez,» dıye ce^ap verdım Bir gun bakarsn Buvjk Sahra çolunden geçıyorsundur . Karşına çıka çıka bu herıf çıkar Anlatabilıvoı ıru vum ne demek ıstedığırm' «Kocalar da h c ç a vakıt Beçırsın'er 'terım • dıye sozlerıme ekledım «O>le ya onlars hoşç» vakit geçırten «en olmadıktan sonra,» dıye sovlendı. (Arkası «ar)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear