26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 6 Aralık 1972 • • • * " S uçluluk eğıhmi, bilgesmden en bilgisizin» kadar bütün ınsanların ıçinde, ta derınlerınde, kış uykuusna yatmış soğukkanh hayvanlann baharla bırlıkle uyanıveren ıçgüdulerı gıbı, elverişli bır ortamda kendmi çosteren, yfcrıne zamanına gore, zorlu ya da zorsuz yumuşak ya da sert, açık ya da kapalı oluşan, oluşuveren, tabiat yapısı bır vendır. Kültur, porgu hele gorgü ve eğıtımle vumusaülan, torpülenen, msanca bır olçuye, duzeve ındırgenebılen bu eğıhmi smamaya kalkmak, hele hsç mi hıç hakkı olmadan smamaya kaRcmak insan onuruna buyuk saygısızlık etmektır Otuz yıl öncesmm, tanığı olmadiğım, ama tanığı olanlardan dmledığım bır olayı, boyîesı bır sınamanm korkunçluğunu, bu^un bıle ıçımde sonmeysn bır tıksıntı ıle yaşatıvor. Yakmlanmdan bırmın, çalıştıgı bir devlet dpıresmde geçıyor bu olay. Beden yapisıyle, o gunku sınema dunyasınm başta gejen jon promıyesı Gary Cooper'e taş çıkartacak kadar yakîsıkî!, temizin remizı, daha yenı evlenmış oıdukça saf bır memura 05un oynamak ıstıyor arkadaşlan, (Guzelhğını kıskandıklarından mı, temızhğmı nefısîcrıne yediremedıklermden mı bıhnmez) Bır öğle tatihnde, büroda topıanan ârkadaşlan, dışandan, yemekten geien deiıkanlıyı smamaya kalkıyorlar, içlermdekı pıshkjere bir dayanak ararcasına, Buronun gırış kapısîndakı merdıvenlere bosjuz hralık bır kâğıt paıa bırâkiyörlar Hepsi pencerelerde pusu kurmuş, delıkanlımn gflişini kolluyor, Çıka çehyflı, benim de tanıdığîm delikanlı. Merdivenlere yöneliyor. Birden gözü, yerdekı parpya taklliyor. Bır §QÎa, bır saga bakıyor, sonra f*>lıp, ınamlmaz bır çabuklük vö ustâlıkla parayı ahp rebıne atıverîyor. Sonra da gidip arkadaslarmın bulunduğu odadaki masasma oturuyor. Renk vernıemeye çah^ı\or ama, tecur^mliği yuzunden belli oluyor, Bırıkı dakıka sonıa, bır kahkaha tulanı kaphjor odayı Uyanlyur bırdcn richkanlı Parayı çıkarıp fırlatıyor ortaya, arkadaşlanmn herbirinin, en azmdan kendisi gibi davranacaklan bir durumun hfcsabını verircesine. Kendi zaaflanm temize çıkarmak araacıylc başkalai'inm zaaflanm smamaya kalkışanlann n&miissuzluklarmı yanşıtan bu çırkm d/jney bana 1 4 B G yıllannda Hasan Alı ıle bırhkte Londra'ya giden Sabahatfin Eyüboğlu'nun şnlattığı bir olayı düsündürdü. Savaş sonrası İn Olaylar ve götüşler KIŞKIRTICILIK ÜSTÜNE Vedat GÜNYOL giltere'sinde geçen bir ufacık olaydı bu O yurtta&lık bmncımn, yasa saygısımn, mıllet mahna bağlıMğın her ulkeden daha çok oîduğu soyienen İngıltere'de geçıyor bu olay. Değışmez bır hak ölçusüne vuruîan, binlerce olay içınde bır olay bu. Yıl 1946. Her şeyin karne üe dağıtıldığı, savaş gunlerındekı o çetın yaşamâ kosullarmın surup grttığı, herkesm hakKina razı olduğu, razı olmayı kaçmılmaz bır gorev saydığı bır ortamdayız. Ama, savaş, o ülke msanlarıru bî\e, o yıkıîan, ateşiere verılen evler, kıliseler, okullar, hastaneleriyle bırlıkte saısmtüara uğramıştı. O kılı kıhna doğru, adaîetlı olduğu soylenen yurttaslık ahîakında gedıkler açılmıştı.. İngıltere'nm bırtakım yerlerinde, özeilikle de Londra'da, ekmek karneleri, küçuk öl<,u8e de olsa. karabor^aya duşuyor Bıruıkım kımşeler, ıhtıyaçları olmayan karnelermı Sâtıîlâya başhyörlar Bir turîü başedılemeyen karne ticareiini önlemek amacıyle, hükümet sivil poli*sleri yardıma çağınyor, Po'ı^ın bırı, karnelerm el altmdan satıldığı yerlerde, şuphe etüğı k'ms'flere yanflşıp, karne satm alıyor ve birısini yakaîayıp suçüstü mahkemesine veriyor. îi rahatsız efmiş olmaîı îngiîiz yargıcmı! însan değermm fcüyuk, yargıç gorevırun sımrsız olduğu bır ulke ıçm, böylesı bır kararm yadırganacak bır yerı yok. ' 14 Ekırn 1972 tarihinde, CHP Genel Baskanının Başbakania yaptığî gorüsmeden sonra verdığı açıkîamayı gazeteierde okuvunca hatırladım îs*er ıstemez, bu uîacık ama anlamca büyük adlî olayı. CHP Geneî Başkam Türkıyemızı 12 Mart'a getıren olaylarda, resmen gorevlendırilmış kışkırtıcıîarın roîunü ıncelemek gerektığmı ılen sürüyordu Ona göre, şıddet olaylarmm kışkırtıcısı* düzenleyıcısı, hatta onderı dıırumunda böylesı ajanlar bulunmaktaydı ve bu, demokratık hukuk devîetıne aykırı düşen bir tutumdu Kvft, demokratık hukuk dev3«îmde, resmî makamlarm böylesi bir yetkıve sahıp oimadıklarııu. x olmayacaklannı tngıhz yargıcı Kendi ulkesı ıçın ıspatlamiş bulunuyor. Devleti, belli bır sımlm çıkarlanm dpğıl, fark gozetmeksızin, yoksulu, zengini ıle butun yurtta$larin koruyueusu olarak dusunur^ck ki düşünmek zorundayız kışkntıcı'jğm kendi varhk nedenme fers duştuğumi gorürüz Çünkü, devletm gorevı. taraf tutmadan, vurttaşların esenlığını sağlamak ve korumak olmalıdır Devlet, yalnız suçiulann peşine dü^mek ya da suç işleme eğiliminde olanlann suç ıslemesine ortam hazırlamak şıbi kolaym kolatı eylemlere başvurmak dışında, topluma yararlı eylemlen de yerınde değerlendırmek ve böylece tarafsızhğmj, durustluğunü ispatlamaiî zorundadır Ingiliz yazarı Goldsmıth (17281774) «İngiliz yasaları kötülüğü cezalandmr; Çm yasaları ise daha fazîasını yap#,r, erdemi ödüllendirır» dıyor örnek Bîr Karar Yargıç ne yapıyor, bılıyor musunuz? Karnesını satan kımseyı beıaât ettırıyOr polısı de, «jurttaşları suçluluğa kıçkırtıyor» gerekçesıjle cezaya çarptmyor. Dunyanın butun ceza kanunlarında «suça teşvik' adı altmda yer alan böylesı bır suçun, hukuk diliyle âdi bir suçun, bir devlet memuıu tarafından; malımızı canımızı koruması gereken resmî bir gorevlı farafmdan ıslenmesı, islenebilmesi, insan haklan açısmdan ne den Buna göre, devlet, Özelükle hukuk devleti, yalnız suçlularm peşinde değıl; toplumun yararına, gerçek yararma çalışanların da peşındp koşmalı ve iİctıdardakılerin düşunüşüne kı her zaman bu, yurt çıkarma olmayabılir: Bızde Abdulh^amıt, yabanda da Hitler örneğmde olduğu gıbı aykırı yollardan dâ oısa yurt eseniıği d6ğrullusunda çalışanları içtenhklerı ölçüsünder değeıiendirmehdır. Bugnn rejjm düsmanı belienen kimsenm yarınkı düzenın kahramanı olabıleceğım hesaba katmak gerekır. Vahdettm donemımn yurt dusmanı sayılan Aîatürk Cumhurıyet Turkıvesının kahramanı, hem de haklı kahramant olmadı mı? Abdulharnıt'ın surgünlere saidı«ı yâdellerde boğdurtarak oldumuğu Mıthat Paşa ve benzclerı, bugunkü yııttseverlık aniayıv şımızda birer özgurlük kahramanı değıiler rm Fevzi Çakmnk,. Turkıye'nm duzenmde sor sahıbı olacak ınsanların nıtelıklen üzennde konuşurken gerçekçi ve övünuîesı bır görüşle demiş ki «însanlarımızı sağ sol, iyi kötu diye ayırmanm bır anlamı yoktur Elımızm altmdakı malzeme belîı Bız, bu malzemeyle kurup yuruteceğız bu memleketı.» Beîkı de hayatmın en olumlu sö7Ürü etmiş Kurtuluş Savasımızsn unutulmaz kahramanlarmdan bın olan Fevzı Çakmak Bız Türkıye'mızı esenlığe kavuşturmak ı^tıyorsak ^lımızın altındakJ iyi kotu ogelerden yararlanrnaya bakmak zorundayız Kımin iyi. kimın kötu olduğımu. kırnm kötülüğe eğılımı olacağıru biı takım sapkm yollardan aıastırmaya kalkacak yerde Türkiye'yı esenhge gotürme volunda ıçtenlikle seslencnlen de dmlememız gerekır İktidarcta olmak, msana her zaman dogru düsünme, doğru davranma yeteneğı sağlar mı'> Elmc oUç «eçıren msanm, baskalarmm ılie de kotuluk yapacaklarına inanma&ı ve ona göre herkeste suçluluk eğıhmı v bulunduğu yolundâ harekete geçmesı gerekır mı Suçiuluk eğılimı. devlet gucunu elınde tutanlardan başlayarak, en guçsuz yurttasa kadar, herkeste bulunan, bulunabıîen bır eğüımdir. Bütün sorun, insanm (insan olarak mevkıını, gorevmı, gucünü bır yana bırakarak» yonetımı aîtmdakı kimselere msan gozuyle bakmasmdadır. Yoksa, suçîuîuk aramak ıstedıkten sonra, yüce yuce devlet gorevliîerinden en çaresiz yurttasa kadar herkeste bunu (küçük buyük ölçüde) bulmak işten bile değıldır. Okuyucu Mektuplan Almanyâ'daki Türk öğrenciler kitap beklivor Bız anavatandan uzak Almanya'nm Batı Berim sehnnde Gerhart Hauptmann Oberschule 8T3 Turk sınıfı (orra 2) oğrencilerıvı/ Oğretmenımizm Turk olraasına Turkoe ders v?pmamıza rağnen: 35 kısıhk sınıfîmı'da bır tek Tıırkçe dets kıtabı \oktur. Avnca bıze faydaîı oiabıle mıstır Bır msanm öziemım • cek ne bır tane ansikibpedı t»rk edîlmısiığım ve yalnızhne de bır tek yardjmcj kıtan ğını vurt dısmda vaşamavan Beıim'de bızım ulasabüerei>ıksmse an!ü"amaz Gazetemz mız bir yerde buhmmamaktakanaîıvte durumumuzu oğıedır Öğretmenımız Sürevva + mp bsze kî ap çonderecek; Turhan'ın uefalarca yavmev Türkıve'cieks Kardesierımıze lermden ddemeh olarak ders ve öğretmenlerımıze şımriıkıtaplan ve Tiırk va^arları den tesekkur eder ozîem dolu nın eseıierın] ıstemesme raj selâmlarım!/? ?azeteni7 kanamen bır cevap bıle verılmehyle ıletmpmzı nca ednnz. Gerhart • Houptmann Oberscbule 8T3 Türk sınıfı öğrtncileri 3. Berlin 36 KeirhpnbergeT Str 131 Ingilizce ögretimhiden Fransıscaya... "GERİSİ DÖKÜNTÜ...,, OKTAY AKBAL Çağımızm dramı veMende'nin önerileri Hayır n?anlann dünyaya egemen olma tutkulanna, u/un o| murlu ıngar.cıl amaçları geıçeklcştirçmeycn kısır tutumlanna, dar gorus ve clusuncelerde olusan katı çıkarlarda tutuklailmalarına, sasmalı mı?,. Gelısmış ulkeTerİn, yuksul Ülkelere kalkınma şansı tanım*jan ve butun insanlığın aleyhine koıkunç sonuçlar doğurabılecek istidatta patlamalar çıkmssma yol açacak kısır beneılliklerin, sanayileşmıs dunya^ı sardığı bir zamanda, duşunceye takıhvermektedır Düşünce, 1960 yılmda, Kennedy tarafıncran ortaya atıldığı zaman, ılgînç gorunmuştu Birleşmis Mılletler Genel Kurulu, 1960 1970 yılları arasını, lttifakla, uye ulkelerın. kalklnması lehmde onemli sonuçlar verme umudu İle «Kalkinmamn îlk On Yıh» diye ilân etti. Zengin ülkeler, yoksul ülkeler lehine büyük bir gayret gösterecek, millî gelirlerinin %1'ini, dış yardım olarak ayıracaklardı. 1970 yılına gelindiği zaman yoksul ülkelerin, geçen on yılda, gerçekleştirebildikleri büyüme hızınm, kısi basına %2'yı (1) aşmad'gı goruldu. Bu kotü sonuçta, gelısmış ulkelerın cımrıhğı kadar, «kalkınma ıçın ılk on yıl» ın bır kalklnma politikasından yoksun olmasının da büyük etkısi vard"ır. Gerçekten, gelişmiş ülkelerle yoksul ülkeler arasında, bir diğerini kalkmdıracak, bir dızı proıe ve planlar yapılamamıitır Yenı Dclhı'de 1%8 yılında, Bırleşmıs Mılletler'ın Tıcaret v o Kalktnma Konf^ransı (CNUCED) toplantibinda bir ara>a gelen zengın ve yoksul ulkelerın, bu ikıncı toplantısmın da basarısızlıkla kapanması, 1969' larda YAOUNDE anlasmalannm yenılnnmesindekı guçlukler, geç tıgımız avlarda (13 Nisan • 20 Mayıs 1972), Sıli'nın Santıaso sehnnde 3. toplantısını ıdrak eden CNUCED, yoksul ülkeler yönünden cesaret verıci olmamıştır. Hele kuruluşunun 25. yılını kutlamak için, Ekim 1970''? toplanan ve 1971 • 1980 yılları irasını «Kalkinmamn îkinci O:ı Yıh» olarak kabul ve ilân ederek, bızlı bır kalkinmamn plan ve stratejısini, bu kez daha İyi ha7irlamış bulunan Birleşmış Mılletler Genel Kurulu'nun bu olumlu davranısı kaısısmda, gelısmış ulkelerın Santıago'da ıvı bir sıyasal test ve samımî sayılamayacak bencıl tutumu, 2 On Yıl'a gölge düşürmuştür. Gelişmiş ülkelerin, «tarihi ve ekmeğı joksul» ülkelerle pav lasmayı kabullenebılmesı İçiıı, insanlığın, mutlaka korkunç fe lâketlerdcn geçmesı mı gerekîıdir?.. «Kalkinmamn İlk Ön Y > h» nın sonuçlarmı, uluslararası orgutler adına analiz eden, ve yoksul ulkelerın asırı somurulmesınin oluşturabıleceğı tehlıkoleri yeni teklıflerle, «alarm çağrıları» halinde kamuoyuna keler, btfcvük ölcüde elemr';ı kul lanan ve çevreyı knleten, endüstrilerin, elemeğmın çok daha ucuz olduğu ülkelere kayduılması gerekir. Bu ıhtımal gerçekleşırse, büvük yararlar saglaya•bilir. Yeter kı bu ıslemin politik maliyetı, maddebel avantajlanm iptal etmesın Yoksa, gü* Dr. Beşir HAMİTOĞULLAB» numu7iın ozel yatırımlarl gibı, malıve 4 ! \uksek olacak ve gerçek «lokal» oneehk ve ıhtiyaç(Sıyasal Bılgiler Fak. öğr Üyesı) laıa kar.sılık veremiyeeektır. Bılımsel ve teknik gelişmelernin egemenlığmi, bulunduğu sunmak, Batı dunyasmda sayısı le, bunlann türevleri, yoksul yerde kuvvetlendirmek, olmadıgıderek artan davramşlar hahulkelerın yararma, aşırı fiyat ve ne gelmektedır. Bunlann en so ğı yerde ıse yerleştirmektir. Dış sıyasal çıkar gütmeden, sunulyardım bu amacı gerçeklesürnuncularmı oluşturan Mende' mahdır. Örneğın «petro/kimva» mede en ucuz ve etkin yoldur. nin onerılerine geçmeden önce, alanındaki yeni buluşlar, «eko(Örnek: Yugoslavya, Güney Abu konudakı başlıca çalışmala* lo.lik nevidenj» fazla zarar vermerıka ulkelermın toplam yarrı anmakla yetinelim : Tinbermeden «Yesil Devrim» in faydadımından daha fazla ABD yargen Raporu (2), Jackson Rapolarım çoğaltarak daha da yavndımı almıştır.) ru (3), Petersin ve en önemlısi bılir. Çok uluslu gruplarm ürefBırd adına yaptırılan Pearson 3) Hıbe kısrm giderek azalan ken teknikleri. voksul ülkel^re Raporu (4) (özel onemi dolayardımlar, yuksek faizlenyîe öğretilerek vavılabihr. Butun yiîjiyle, bu sonuncu rapor ayrı ağırlaşmakta, ödenmez bir durubunlar, uygun öncelıkler saplabir makaleve konu edümeğe d»ma girmektedirler. * yan etkin planlar aracıhgı ile ger). 4) Ağır koşullanna rağmen, yoksul ülkelerin kalkınmasım dış yarçhmîardan» özeîIUcl« yokSon zamanlarda yayımladıâı baslatabilir. Ve bu olus, giderek sul ülkelerin geri kalmasmda kitap ve makaleleri ile, çağımıkendi kendini besleyen bir kalzın ünlü tarihçisi T. Mende de, büyük sorumlulukları olan «stakıtımava crötürebilir. tükocu», sosyal ekonomik güçbu konulardaki çahşmalara yeDıs enrelleri astıktan sonn, ler yararlanmaktadır (6). Bunni dosrultular çizen önerılerıvjoksul ülkeler, iç yapılarım da lann çıkarı, yoneticilerinkilerle le katkıda bulunmaktadır Dıs yeniden biçimlendirmek durubirleserek, kalkınmanm gerekyard'ım konusunda, soyledıklerimundadırlar. Mende've gö^p, tırdiğı yapısal de^işmeleri ennın tümü yenı dusuneeler olyoksul ülkeler içın kalkinmamn gellemektedir. masa dahi, Mend'e tarafından anahtarı, ekonomik ve polıtik tekrarlanmıs olması bıle, bir Kısacası, şımdiye kadar vapıiktidarların vcniden du7enlenkatkı savılabilir. lan yardımlardan, kalkınmıs ulmcsinde bulunmaktadır Yoksul keler, strateiik («ij'asî) ve ekoİnsanlar vığını, umut ve garannnmik (hammadde • pazar) yatı vermeyen bır gelecek içın hararlar sağlavarak yararlanmak\atlarını orta\a kovmavacakla1"tanır. riır . Ve sadece yapı^al tipteki Mende, iîtatistiklerm riuman«Dıs Yardımdan, Yeniden Kodpğısmeler ancak, ıktisadî ve sılı perdesi kaldırılırsa, vapılmaklonılestırmeğe, Bır Basarısızlınaî kalkınmayı sa^layan templta olan dıs yardımlardan, g^rğın Derslerı» (5) adlı ılginç kilerin olusmasmı engelleyen düçekten üretken olanlann sevivetabı ile Mende, değerli denemesinin belki hiç bir zaman 1 VP alist bir ekonominin çarpıkhğıleri, uluslararası ünü VP etkı ,ı nı giderebiîir. Teknik neviden \a 2 milvar doları asmamıs o'ile orantıh, derın bır sorumlubasit degismelerle yetinmek ise, duğunu belirtmektedir lukla Batı dünvasını «akıl y«> sadece asırı mahrumivetleri haOysa kalkmabilmpleri iein, luna» ça§ırmaktadır Bir gözlem, fıfletebilir, fakat ne yoksullugu, vok.sul ülkeler, egemenlik hakbır teshis ve bir tedavid'en olune 'halkın ataletini ve ne de elarını tamamen kullanabılmehsan kıtap, buc;ünkü «eğilimleri» konominin uyduluçunu gidereler. Dıs vardımın sağladığı araçve dıs vardımları yargılamakta bılır ve gerçek ihtivaçîarı karlarda ekonomik ve polıtik basve mahkum etmektedir Yoksul sılavan sağlam bir toplum oluskılarla şağlanan avrıcalıkhır ulkeleıe 7engm ulkelerın yapturmayı ,da gerçekleştiremez. tıkları vardımlar, nıteli§i ve ni kaldırılmahdır. Kalkınmi"; ülkeBu çağrılar dmlenmediği takler. bu çok voksul ülkelere, yaceliğı ile, anılan ulusların kaldirde, yukarıda andığımız 2'nci baneı sirketİPri millilestirme ve kınmalarını engellemektedır On Yıl'ın akıbetı, ilk on yıldan yeni geleceklerinde savısını «ıNedenler, kısaca sövle: riaha farklı olmayacaktır. nırlama hakkı tanımalıdır Ya1) Batı ülkelerinin vaptıkları bancıların ve onların dahılî mut gerçek dıs vardım, 3 milvar dotefiki (isbirlikçi).olan çevrelerin ,(1) Vers un developpement aclardan daha azdır. Yoksul ülkocelere, Nations Unies, New dar çıkarlarına bakmadan. vapılerin ihtivaçîarı ise, bunun çok York, 1970, s. 1. sal (strüktürel) reformlar vapüstündedir Bu oran, varlıklı ül(2) Kalkınma Planlaması Komimalarına engel olunmamalıdır. kelerin millî tîelirleri toplamıtesinin 6. top. Raporu. dok. Ve bt'tün bunlar vapılırken ekonın ancak °oO 2'.sini bulmak+aE/4 776 nomik bagımsızhk ve insan od"ır. Bu, avnı ülkelerin reklâm (3) A. Study of the capacity o! nuruna savgılı olm^lıdır. Ancak irin yaptıkları harcamaların da the United Nations developbunlar vapıldıgı takdirde, yoksadece 1/10'u kadardır. Sonra, ment system 2.C. 1969 sul ülkeler, gelismişlerle vararözel vatırimlarla dıs yardımı (4) Vers une action commune lı ortak iliskileri kurup sürdübırlikte toplamamak gerekir. pour le developpement du rebilirler Kemu«al ve «bağlı» yardımların tiersmonde, Paris, 1969 malivetleri çok agırdır. Teknik (5) T. Mende, De l'aide a la revardımın bugunkü biçimi ise, Yeni İş Bölümü colonisation, les leçons d'une vararlı gorunmemektcdır echec, le Seuil, Paris, 1972. Genel plandaki bu yardımlar, 2) Yapılan yardım daha çok özel alanda tamamlanmadan, (6) T. Mende, denonce l'hypoc7engin ülkelerin stratejik ve Hyoksul ülkelerin gelışmeleri akrisie de l'aide, Le Monde, caıî çıkarlarına yaramaktadır sar. Mende'ye göre, zengin ül29/2/1972. (vardımın coğrafî dağılımına bakmak yeter). Burada egemen olan unsur, yardım yapan ülke Ben Ankara Gülvrren Bahçeler üstunde 41/4 numar'ada ikâ met setmekteyım. Cocuğrım Elmas O7demı»*ı Gülveren Orta okuluna yazdırdım. Cocu?um 22 gun vabancı dıli Tngilizoe olan bir C smıfına devam et ti. 22 srün sonra cocueuma son cekiîen kurada Fransızoa çektın dıve çocuğum Elmas Oz demır'i zorla ahp bır S sınıfı na verdıîer çocuk buna çok ağır teuki sösterdı vp okumok istemedığj gibı hatta intihara tesebbus ettı Bu*diırumu di\fkçe ile Ankara Millî Faitim Mıidurlij"une Ankara Valilıği ne ve Millî Eğıtim Bakanhâma bıldırdim ise de hio bir netice alamadım. Saym büvüklerim den lutfen aeıklamalannı isti vonım bır cnrui^a nkumak is temedigj vabanrı dili zorla mı okutuvorlar Mİİ13 Eâitim Ba kanhgı vönetmeliSinde bnyle bir madde var mıdır"? Eğer bovle bir madde varsa benı avdmlatmalarmı voksa saym büvüklerimin duruma el koyarak çocueumun asıl sınıfı.olan bir C smıfına venlmPeini ve Üsrililer hakkmda gereken islemin vapılmasmi savgıvla arz ederim Celâl ÖZDEMÎR * Oülveren Bahçeler Üstü No: 414 ANKARA £ m e kli Sandığı, Noter senedine itibar etrniyor Gerek Borçlar Kanumımuzun 386 ve 3S7 nci maddelerıne ve gerekse 1136/1238 savılı Avu kathk Kanımunun 35 inci mad desme göre düzenlenen ve Tire 2 nci Noterliginden ahnan 13 6. 1972 tarih ve 003765 sayılı umumi "ve ahzukabza selâhiyetli bulunan ve haiz olduğum selâ hiyeücrime binoen T.C EmekJi Sandı5ı Gene! Müdürlüğüne vâ ki taleDİe, dul, şehit maaşı tah sisine dair olan 20.13.AO 378777 sayılı tahsisin, bana göndcrilme sî kanuni mevzuat olarak ıcap ederken, tahsisin baskasma gön derilmis olması, vrkâîetname hü kümlerınc ve kanuni mevzupta kaışı dir^nmekten baska bir pa vesi olmavan Emekh Sandıâı Genel Müdürlü&iınün hu hareketi, ne ya?ık ki vatandası mag dur pfmfkten basks bir husns değildir Bu itib^rla vekıl ola rak bütün mtfhaberatm brnım le yapılmıs oîmasi ve bi!âh?re de, ab7uknb7a selâhivetli olduğum halde. duruımu kasti mahsusln ve kanunlarm bizzat Emekli Sandıg'nca tanınmaması, sosval ndaîctin katlinp ' e bep ieskil etmis olmasıdır Sa>ın Başbakanhk makamına du rumu saygı il»1 Fethi Güner TİRE B ır qokkusat;ı sarmıştı I^tanbul'u. Si^tİ O CÎPdiRin, Haylf rirçıldı Gokkuşağıydı bütun renkleriyle. Mot'dan eflatuna, mavıdrn sarıya hep.sı vardl. Bİz ona dogru gıdıyorduk. Gp"Cirk n rrnk ıcnk cle .ıvur ı <ıgmaz bir «u/PÜı^ın ıçmden Ynktu koca kcnt, yitip gitmi.'.ti o renk eumbusunun ıçinde. Yrr >cr mınarelerin uçlari deliyordu 0 her an renk rieğiştiren bulutlan Ne yapılar, ne koca apartmanlar, ne oteller, ne rie kuleler' Hiçbiri yöktu. Ama Tevfık Fıkret'ın Sis'i değildi bu Scinkı, sab.ıhın bu erkcn ?aatınde yepyeni duygular, yep\ım dusler, jtpyeni umutlar getırerektı bu gokku.şağı Istanbul'a Snat >'edı but.uk Kadıköy'den kalkan vapuı faiıkeci've dt^i'u pıdı>or Bu &on ?amanlarda $ık sık bmdığım vapur. İnjsun kcndını biırîpn Sirkeci'de buluyor. O kadar kısaeık bir yol Ov^a yabancılara anlatınca sasar kalnlar hep Asya'da otururum, Avrupa'da ÇallŞirım, dedıniz mı kuçuk dıllerlni yutacak gıbı olurlar. Onlara göre Asya dusler kadar Uzak bir kıta Ajna ışte bizler sabah yedı buçukta Asya'dan bindik mi vapura onbeş dâkika sonra Avrupa'dayiz' BL'İIU bir yıl sonra o koca knprünün tam ortasına Rebp durunca, Asya ile Avrupanın birleştiği noktarfa olacaftı?. Hcrkes g«7ete^ını okuyor. «Cumhurıvct» okuyanları lzhyorum, Bın karsimda, bır başkası da vanımda Dalmıs gıtmisler «Bır adım dah.ı. »yı okuvan bltirdi vazıvı Kaldirrh basını benı gordu. İşte bir yö'cu dcyip gcçtı. Ne dusundu acahü'? O, bır pdım, bir adım daha bir yerlere gıdcceğfmi7e inanır m ı ' Kendi kışîli^'inde de bövlc İstekler duvar m ı ' Belki boyle ıleıı adımlar attl da, sonradan vaz^eçtı, koşar adım peıı drjndu. Betkı yeniden yürüyecek tfi?e bır cnskuyla ileriye? katladı. Pencereden bakma^a basladı Doğanm güi nyle<sine çekici ki; sa/ete, ya7i, fıkra, makale hiç krhr. Oylesine anlamlı bir guzelligı var kı doğanın bu sabah! Kımse niye görmüyor b'inu' Nıye kendi ıç evrenimizin sisîeri arasında yok olup tukmıyoru/ 1 ' İste o zaman fırlndım dısanya Ta üst püvertcye çıktım, Ayazdı. Ohun, ne çıkar a/ıcık usumekten. Doea, dost kısıye. Ycri gelınce de, dusman Rımdı, rlost. hatta sevgilı. Bir gokkuşagı sarmıs butun kentı bastanbasa. Yalnız ikı üç duş^ever var burada Bakıyorlar nnlar rfa Istanbul'un bu Aralık sabahına. Konusmadan, belkı hicbir şey de dü«;ünmeden. DoSa yetivor onlara Bu her an de%rışen renk oyunlan yetıyor, Eir Tylcr vcnvor. Bır guc bır riırenr, bir yaşama İste^İ... Rimdi tutsam gazetcmı okusam1 Yakısık alır mı? Her günkü dertler, üzüntüler, anlamsı/ cekısmeler, sonuçsuz tartısm?lar, hiçbir ise y^ramavan ın"3?nların atıp tutmalarıî.. Biı anlarda kopmalı toplumun dagdağasından. Şnrler gelmeli rlilirni?e. tnsanı anlatan, îa içincfcn insanı veren mı^ralar . Dogaya en yakisan insan ürünü nedir bihr mısınız"' Sıır Bir de mu7İk, bir de resim.. Yani bütün güzel sanatlar. Ama şnr en başta . Dun bir yerde okudum Ezra Pound'un bir kanto'sunu. Ecevit çeviriynrmuş Tlk kez karşılaşıvoruz, istc bir partı lıdeTİ, bîr devlet adami, bir lider nir seviyor, şiir yazıyor, sıır çevıriyor Ama 7aten çair degil mivdı Ecevit? Siirle başlarr.adı mı yazı yasamına' Doğanın renk renk (îeği^mesine baksrIkçn dun okuyup e7berledı5ım bır ınısra geçiyor İçimder.: *Neyi gercek seversen o kalır, perısı dnkuntu» Pound bövlö 1 dcmis,' Ecevit bövlf çevırmis Nevı gerçek seversen o kalır, gerisi döküntü... «Nevi serçek seversen kooarılmaz sendrn Neyi gerçek seversen öz bp öz senin Kimin dunya^ı, b&nim mi onlsrin mı Belki d? kinrsonin». •Kimtenin mi bu gü?el evren? Degil, bizim. Hcpimizin. Şımdiiik bu do^'anın guzplliğini hiıkar kisiviz duvan. tad"an bu vapurd'.ı , Bir eşsız gnkkusatjınm bizi çepeçevıe Kardığmi bı]en, anlayan Nırç sovlrr rlp hnvlpdır Öncr1 hırkan ki^ıdlr lıilen. goren. ?ezen, duvan. Sonra baskalurı da katıhr ona. \? sonra fiüneş bir parlavacpk. va da ya«mur bir bosanacak butün bu «ü?el1ikler bitecek Tatmalı zamamnd.i bu duvguları, bu ıVlenimlrTİ Yitip tîitnnorlen Cıinkıi np demiş Pound*: «Neyi gerçek seversen o kalır, gerİM dnkuntıi» GELİŞMİŞ ÜLKELER, YOKSUL ÜLKELERLE EKMEĞİ VE TARİHİ PAYLAŞMAK İÇİN İNSANLIĞIN FELÂKETTEN GEÇMESİNİ BEKLEMEMELİ ••# TİYATROSU "İskandinav ülkeleri en iyi tiyatro yazarı ,, Engeüeme Nedenlerî "Kahkaha, gözyaşı ve alkışlarla izlenen bir oyun" NEUE VVELTPRESSE Yazan Otto FISCHER Çeviren Hale KUNTAY Engin CEZZAR Yöneten PAZAR : 18,30, 21.30 PAZARTESİ: 21.30 ÇARŞAMBA 15,30 ve 21.30 AGUSTOS 100 üncii CUMA: 21.30 CUMARTESİ: 15.3021.30 ISTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANÜĞİNDAN (Asistan, Uzman ve Memur Ahnacaktır) 1 Fakultermz çeşıtlı Kürsulerindeki ve Enstittilerindekl açık kadrolara yanşma sınavı ile asistan ve uzman adayı ahnacaktır Tsteklilerin Kürsü adı ve <;mava ^ırecekleri yabancı dıli de behrten bir dılekçe ıle 14 12 1972 tanhı mesaî saatı sonuna kadar Pakülte Dekanhgma ba«;vurmalan ve sınav tarıhi oKn 20.12 1972 gunu saat 10 00 da Pakültemizde bulunmalan perekmektedir Sınavı açacak olan Kürsüler sonradan Fakültemızde ılen edılecektır * 2 657 savılı Devlet Memurlan Kanununa göre aşağıda «österıien Radrolara memur adayı ahnacaktır. İlgililerin 14.12.1972 tarihi mesaî saati sonuna kadar yaş ve tahsil durumlanm behrten bır dilekçe ile Dekanhğa başvurmalan ve '.ınav tarîhı olan 20.12.1972 gunu saat 10 00 da Pakültemizde hözır buluntnaları gerekmektedir Adayların öğrencıhkle ilibulunmaması erkekler tçın a^kerliklerini yapmış sorttır İlân olunur. ÜNVAN DERECESt Buro memuru . 13 Büro çeflifti 9 BUro Sfflığı ' • ' 13 Daktılu !î yıllik ağır vasıta şoföru 15 13 Spkreter ' 14 Büıo memuru 13 VTuhasebe memuru KADRO 2 1 1 1 1 1 1 1 • (Basın: 24768/8733) AÇIK uversıte HAZIRIAMA 9 6 ARAUK Motıf: 235/8730 OYAKRENAULT OTOMOBIL FABRIKALARI A.Ş. •• ...VE GENEL İSTEK UZERİNE BAYAN MEMUR ALINACAKTIR Basmüdürlüğümüz Şehırlerarasi İşletme Müdurlüğünde boş 35 adet ve ılerıde bosalaeak memur kadrolarmın doldurulmasmı teminen 26.12.1972 gunü saat 14.00 de yapılacak sınavla yeten kadar Bayan Memur ahnacaktır. Asagıdakı sartlara haiz olanlann sınava girebilmeleri için nüfus cuzdam dıploma (Asılları ıle) ve bır adet fotoğrafla bırhkte engeç 25.12 1972 gimu mesaî bılımıne kadar Gayrettepe Yıldız Posta Caddesmdekı Personel Servisimize şahsen müracaatları ilân olunur. Bursa Fabrikamızın, Teknik Servislerİnde çalıştırılmak üzere, iyi Fransızca bilen, Makina Yüksek Mühendisi veya Mühendisleri aranmaktadır. Müracaatların, bizzat Bursa Fabrika Personel Servisine veya ozgeçmişlerini beürten mektupla P.K. 255 Bursa adresine yapılması rica olunur. Rektaş: 1491/8729 400 üncii İSTANBULTELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ Ş ART LAR: 1 Enaz Ortaokul mezunu olmak, 2 18 yaşmdan küçuk, 35 yasından büyük olmamak, 3 Herhangı bir tahsil müessesesi ile ılişkisi olmamak, 4 İstenılen belgeler ıle sahsen müracaat etmiyenlenn dilekçşleri muameleye konulmayacaktır. (Basın: 25078/8738) •*• ŞİŞLİ Tel: 46 60 644656 31 Ilâncıhk. ÜMİT TİYÂTROSU PERŞEMBE 21.30 da
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear