26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHDRIYET 11 Eklm 1972 ir ailenin kendi sosyal ekonomik ve tıbbî durumunu göz dnüne alarak kaç kişiden kurulu olması ve çocuklannın arasında kaç yag fark buunması grektiğini tesbit etmesi olayma «Aile Plânlaması» denir. Kısaca; çiftlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmalandır. Kalkınma plânı <Aile plânlaması muayyen bir sayıdan daha fazla çocuğa sahip olmak istemeyen, fakat cehalet veya vasıtaların yokluğu dolayısiyle bu sorunu başaramayanlara koruyucular hakkında bilgi vermek ve koruyucu malzemeleri ve gerekli ilâçlan temin etmektir», şeklinde tanımlar. Aile plânlaması Türkiye için yeni bir kavram olup, son 12 yıldan beri Hükümetler tarafından ortaya atılmakta olan bir fikirdir. Oysaki, antik çağda Aristo ve Eflâtun gibi düşünürler dünya nüfusunun hızla artması karşısında büyük bir endise duyulması ve bütün insanlığm bu konuya efilmesi icap ettiğini belirtmişler, 1538 yülannda Sebastian. adlı bilgin nüfus artısının veba ve kolera kadar tehlikeli olacağını beyan etaüstir. B Olaylar ve görüşler Korkunç nüfus artışı Prof. Dr. RAGIP ÜNER Türkiye nüfus artışı bakımından dünya uluslanrun başmda gelir. Kurtulus savaşmdan sonra Türk Hükümetleri haklı olarak nüfus artışı politikasmı desteklemislerdir. Türkiye'nin Jeopolitik durumu da bunu gerektirmektedir. 1930 yılmda doğumu artırma ve kolaylas tırma görevi Sağhk Bakanlığma verilmiş, ilkaha mani veya çocuk düşürmeye yarayan âlet ve malzemenin satışı yasak edilmiştir. 1926 da çıkan bir kanunla çocuk düşürme suç sayılmıs, gebeliği önleyic bilgüeri yayma yasak edilmiş, 1593 sayılı kammla da alü ve dahs fazla çocuğu olanlara nakdi mükâfat verilmiştir. Sonuç olarak. 1927 sayımında 13 milyon olan Türkiye nüfusu 1960'ta 27, 1970'te 35 milyona yükselmiştir. İki sayım arasındaki arte '.i 104'tür. 1940 1970 yıllan arasında nüfus, 17.8 milyondan 35.6 milyona yükselmek suretiyle 30 yılda tam iki misli olmuştur. Yapılan tahminlere göre 2000 yılında Türkiye 100 milyon olacakbr. Şurasını da unutmamak gerekir ki; bugün Türkiye nüfusumın yaklaşık olarak V» 4O'ı 15 yaşından küçük çocuklardır. Bu rakam gelişrniş ülkelere kıyasla çok yüksek bir orandır. İküsaden gelismeyi engeller. Çünkü: çalışan nüfusun taşunak zorunda kaldığı yük büyük olur. Türkiye'de okuma yaşmdaki ve üstündeki nüfusun ° o 6O'ı oku/ ma yazma bilmez. Köylerin °'o 55'i içme suyundan, °ı 69'u elektrikten yoksundur. Doğan her bin çocuktan 165'i bir fü içinde ölmektedir. Memleketimiz çocuk ölümü bakımından baş sırayı işgal etmekte dir. 4 bin kişiye bir doktor düşer. Şehirlerde ortalama 2 7, köylerde 2J. kişi bir tek oda içinde oturmaktadır. Tarım kesiminde hasat mevsiminde bile bir milyon kişi issiz olarak oturmaktadır Doğan çocukların % 30'u geri zekfih, V. 70'i anemiktif. Hükümetler, Devlet Plânlama örgütünde görev alanlar ve aile plânlaması konusunda çalışanlar bu gerçekleri unutmamalıdır. araştirmaya göre şayet insanlar nüfus artaşını onleyemederse 100 yıl sonra bütün doğal kaynaklar tükeneeek, afçlık bas gösterecek, insanlar açlık ve susuzluktan normal yaşama • olanaklarmı kaybederek ölecklerdir. Gene, yapılan bu arasürma göstermiştir ki, traa hudutlan içinde yaşayan nüfus 50 milyona ttlaştığı zaman bu ülkenin yer altı ve yer üstü su kaynaklan tükeneeektir. New York Times gazetesinm yaprırdığı bir arasttrraa aynı geı çeü yansıtmaktadır 100 yü sonra yeryüzünde insan nüfusunun artışuıa karşılık üretim BrtJşı ve dogaj kaynaklann isüsmar derecesinde kullanılması sonucu bu kaynaklar tükeneeektir. Bu kaynaklann başında petrol ve maden yataklan gelmektedir. Atom enerjisi bu kaynaklann yerini dolduramıyacaktır. Doğal kaynaklarm tükenmesi sonucu ise görülmemiş bir hayat pahahhğı baslayacak ve yatınmlar duracaktır. Araştırmalar gösteriyor ki, dünya yüzündeki insan artışı bu tempo ile devam ederse 600 yıl sonra her insana yaşamak içirj bir metre kare yer kalacaktır. Bu durum ise, bütün insanlığm topyekun yok oluşu demektir. Korkunç bir çoğalma Dünya uzerinde ne kadar insan yaşadığı eskiden beri merak edilmis, bu konuda ilk rakam 1650 yılında 500 müyon olarak tahmin edilmis, bu miktann 1950'de 2.5 milyara, 1960'ta ise 3 milyara ulastıjn hesaplanmıştır. Dikkat edilirse dünya nüfusu 100 bin yıUık süre içinde 500 milyona yükselebildiği halde, bu dönemi izleyen 300 yü içinde alü misli artnuştır. Gerçekten dünya nüfusu bütün insanlık için tehlike yaratacak ölçüde artmaktadır. Yalnız Kıta Çini bir yılda New York şehri kadar çoğalmaktadır. Hâlen 3ü milyara varan dünya nüfusu 30 yıl sonra 6 milyan bulacaktır. Demoğrafik araştırmalar Baü Avrupa'da nüfus artısının % Y\ asmadığuu, Hindistan, Pakistan, Çin ve Kore'de bu orarun yılda •• / 2, Malaya, Arap ülkeleri, Seylan ve Güney Amerika'da V» 34, Türkiye'de de '/» 25 olduğunu gösteriyor. Genel olarak nüfus arüşı •• 1 / olan bir memlekette 69 yıl sonra nüfus iki misli olur. */o 2 artıs olan bir ülkede 35 yılda iki misline yükselir. Nüfus arbsı %3 olursa 100 yıl sonra 20 misli bir artma görülür. örneğin, Hindistan bu tempo ile 100 sene sonra 3.5 milyardan fazla bir nüfusa sahip olaeaktır. İslâmiyette Dinlerin en mütekâmili olan islâmiyette bu konu ana ve çocuk sağlık durumuna bırakUmışür. Dünya Müslümanlan kongresinde konuşan Genel Sekreter îmamullah Han, «Aile plânlaması dine aykın değildır. Ancak, gebe kalındıktan sonra düşürüUnesi dine aykırıdır» şeklinde bir konuşma yapmıştır. Ibni Sina, kitabında gebeliği önleyici •tedbirlerden uzun uzadıya bahseder. 12. yüzyılda yasamıs olan «tmam Gazâlî» aile plânlaman için 3 sebep gösterir: 1 Kadının sağlığmın korunması, 2 Ekonomik refah, 3 Ağır bir hastalığa musabiyet Amerika'da görüştüğümüz Mısırlı Profesör Omran, bu konuda çok araştırma yapmış, bulgulanna göre; İslâmiyette •Kadının güzelliği bozulacaksa dahi çocuk yapmayabilir tmam AIi, ömer ve ZüDeyr'e göre çocuk ana rahminde 120 gün geçirdikten sonra bir şey ya pılmamalıdır. Hazreti Peygamber bir hadisinde «Anne bir çocuk emzirirken diferine hamile kalmamalıdır» demiştir. İnsanlığm geleceğ" 1 •Roma Kulübü»nün nüfus işleri uzerinde yaptığı araştırmalar sonucu insanlığm geleceği hakkında dikkate değer bazı veriler ortaya konmuştur. Volkswagen vakfının maddi desteği ile yapılan bu Bir insanı tammak... OKTAY AKBAL ir İnsanı tanımak... Kolay değildir bu. Oysa çok hızlı, çok kesin yargılara vannz yakınlanıruz uzerinde! Yıllar geçmiştir, o İnsanı sık sık görmüşüzdür, konuşmalar yapmışızdır, yaşantımızda yer vermişlzdir. Belirli bir düşüncemiz vardır, şöyledir böyledir diye. Şu konuda şöyle yapar, bu konuda şuna inanır diye. Basmakalıp bir takım ön yargüaroır bunlar! Ama bunlar Içimizde donmuştur. kesinlesmiştir. O dost, o yakın, o arkadaş da bilir bizim bu önyargılanmızı, ama aldırmaz, yarultmaya, şurası doğru burası yanlış demeye kalkışmaz. Varsın öyle sansın, öyle bilsin der geçer. Kimse bizl kendimiz kadar tanıyamaz, bilemez nasıl olsa. Bir tek yanımızdır bilinen, o da yalan yanlış... O nasıl böyle şey yapar! O böyle bir İnsan defildir! O yanlış yolda! Ben söylersem dogru yolu tutar!... Bir dosta, bir arkadasa kendi kafamıza göre biçimlendirdiğimiz bir dosta. arkadaşa zaman zaman böyle seslendiğimiz, hakkında böyle duşündüğümüz olur. Onu en iyi biz biliriz biz tanırız. Onun çıkarlanm en İyi biz düşünüriiz. Onun iylliğini bla ondan daha lyl biliriz. Gereldrse düşmanca davranmak da, kırmak, llzmek, yıkmak da Eörevimizdir. Amaç onun iylliği! Biz onun lvili&ini, mutluluğunu istiyoruz. Varsın azıcık üzülsün. geçer nasılsa. onun için düsündüğümüz doğru yola çıkrnca geçer bu acısı, gene eski bizim bildiğimiz insan olur, hatta teşekkür bile eder bize, «Ne ivi ettiniz de beni bu çıkmazlardan çekip kurtardınız» der! Budur dostluk anlayışımız. bir insanı ezerek yıkarak sözde kurtarmak. va da büsbütün batırmak yıkmaktır. Kendi kafamız, kendi yüreğlmir, kendi çıkanmız adına .. • Tamdığımızı, hem de çok ryi tanıdığıraızı sandığımız kişivi, kişileri acaba gerçekten taruyor muyuz? Bir yargıya varmışız. geçmişiz. O öyledir, bu bövledir. Söyle olursa o böyle yapar. Şu acı onda şu kadar iz bırakır. Bu vıkılıs onu tam çökertmez. Şu yumruktan olsa olsa geçid bir morluk kalır Adam bize «Benl tanımıyorsunuz, bu yüzden hiç bir davranışımı anlamıyorsunuz» der açıkça. Menandre'in bir sözil var, hep hatırlanm: «Kendini iyi tam» özdeylşi tam gerçeği yansıt Evet Hayır Bilim yaşantımızda Çöplerden elektrik üretilecek En büyük dert YAKILACAK ÇÖPLERDEN ELDE EDÎLECEK ENERJt tLE ELEKTRÎK ÜRETttECEK ( öp iünyanın her tarafında günümüzün en büyük problemle rinden biri ohnu§tur. Özellik.le büyük şehirlerde gâmme ve de"nize dökme usulleri artık ise yaramaz hale gelmistir. ÇSp yakma fabrikalan da ihtiyacı karsılayamamaktadır. Meselâ Londranın çöpleri yılda 2.709.000 ton'a ulasmaktadır. Bu muazzam miktarı yakmak için dev tesislere ihtiyaç vardır. Bu da Londra yakınlarındaki Edmonton'da kurulmaktadır Edmonton Tesisleri tngiltere'nin en büyük çöp imha tesisl olacaktır Üstelik burada üretilecek elektrik enerjisi dışarıya satılacaktır. Çöpler buraya haftanın 5 günü 6700 ayn seferle ortalama 1800 ton olarak taşınacaktır. Araçlar özel ikill yollarda sey redecekler ve elektronik cihazlarla her 40 saniyede bir kamyon içeriye gönderilmek üzere bir kont rol sistemi uygulanacaktır. Araçlar bir rampayı çıkarak ikin ci kontrol noktasına geleceklerdlr. Araçlar buradan nra ile 23 bojalt ma çukuruna sevkedileceklerdir Kontrol Isleml ultrasonik dedektörler ile yapüacakür. Bu çukurlardan birl tahta ve benzeri kalmülara aynlmıştır. Sö zü edilen çöpler kesilerek küçük parçalara aynldıktan sonra depoya gönderileceklerdir. Boşalüna çukurlan 6*el dortlü kapılarla 3.900 ton kapasitel) dev bir depoya bağlanmiftuDörtlü kapılar blr elektronik sis tem sayesinde belirü ıralıkla açı larak dev depoya çöp gönderilmek tedlr. Deponun ü«tünde üç vlnç bulunmaktadır. Bunlar fırınlarda ya kılacak parçalan ta|imaktadırlar. Tozların yayılmamnı Snlemek için de 5 büyük pervaneye irtlbat landıntaıırtır. Bu pervaneler «aye linde tozların ıılak tutulman ve atmorfere zarar verecek şekilde y» yılmalan önlenmektedir Çöpler, fırın kısmına gelmeden önce tekrar kontrolden geçirilecek lerdir. Hareketli kayıjlar uzerinde •aglanan akıntı sıraıında metal parçalan miknatıslard* toplanacak tır. Bunlar hurdacüara Mtılacaktır. Bu saüşlardan yılda 250.000 ıterlln kazanüması beklenmektedir. Bu liıtem lngiliz Motherwell Bridge Tacol ve Y«rrow and Company flrmalan tarafından yapılmaktadır B maz. «Baskasını lyl tam» demek daha doğru olurdu». Lao Tse de şöyle dermiş: «Başkalannı tanımak, bügeUfctir. Kendini tanımak ise en yüce bilgeliktlr». Kendini mi, başkalannı mı? İki özdeyişte çatışan bir yan var gibi, ama ikisi de birleşiyor bir yerde, kendini olsun, başkalannı olsun tanımaktan, gereği gibi tanımaktan, anlamaktan yana... Anladım, tanıdım gibi kesin yargılardan kaçmayı öneriyor. Tanımak belirli bir zaman içinde olmaz. Sürekli bir çaba, bir anlayış, bir yorgunluk, bir istek isv dir. Oysa gıindelik yaşamda, özellikle doğu toplumlanndaki insan ilişkilerirıde kimse kimseye, kimse kimsenin kişiliğine fazla önem vermediği, herkesi basma kalıp yargılarla damgalamak kolaylığında olduğu için böyle bir «tanıma» geregini duymaz, böyle bir çsb^va gi. rişmez. Adam kendi yanılgüannı, çıkmazlannı unutur, kalkar sana ders vermeye! Sözde seni tanır, bilir! Gücünle güçsüzlüğünle! Bir gariplik mi var, hemen çözer nedenini. Bir yeni yolda mısın hemen en çirkin engeller diker önilne. Oysa kendi yürUdüğü yollann batağmı, kendi özel yaşantısmdakl gariplikleri, kendi yanılgılannın çirkinliginl unutur. Bir de dost geçinir sonra! .. Kendini tanımadan, seni tanıyacak! Kendini bir yana itip, seni taşa tutacak, seni düşmanca davranışlara hedef gösterecek . Tanısavdı seni, gereği gibi anlasaydl böyle yapamazdı. Tanımak, bir sevi Isidir, bir ilgi, bir yakmlık işidir. Bir insanı sahiden tanırsan, ancak o zaman anlarsın onun sözlerinl, davranışlannı. Çöeersin açmazlanm. Mutlulukarayışlarinı." Çabalannı. IJirençlerini Ama sen kısır döngünde bocalamak istiyorsun, onu da yanınsıra aynı bocalamada, ayni çıkmazda görmek!.. Dost yargılamaz önce .. Dost, yargılayamaz. Bir insanı tanımak isteyen, bir insan varlığuu kendisi için en gerekli bir değer sayan dost, onun yargıcı olamaz. Yanındadır yeri. Karşısmda değildir. Karşısında hlç değildir. Yoksa ne sevgi vardır, ne dostluk, ne yakınlık duygusu .. Bir insanı tanıdım dlyenden korkun, bunu en kesin dille açıklayandan çekinln, o ne kendini, ne başkalannı tanır. Ne de tanıyabllir! C DÜNYANIN EN BÜYÜK PROBLEMLERİNDEN BİRİ OLAN ÇÖPLERDEN İMHA SIRASINDA YARARLANILACAK FORMOZA ADASINDA YETİŞEN BİR TÜR, ZAMBAĞIN KANSERLİ HÜCRELERİ İYİLEŞTİRDİĞİ ANLAŞILDI KARA VE DENİZLERİN KİRLENMESİ RUSYA'YI TEHDİT EDİYOR şudur, terkibl her biri ayn özellikler tasıyan muhtelif moleküllerden meydana gelmektedir. Bunların ancak bir kısmı kansere karşı etkili olabilmektedır. Temennl edılir kl. bu moleküller birbirinden avnldığında kanserle savasta gerçekten önemlı hamleler kaydedılmesini sağlayan bu iksir bfibrek ve karaciğerı tahrip eden unsurlardan temızlensin. Li. Koo ve Hsu adh doktorlar şimrfı durmamacasına bu bedefe ulaşabilmek içm çahşıyorlar. Vecdi KI2ILDEMİR ilâve ettikten sonra bunu insan vücudundakı kanserli hücrelere veya hayvanlarda rastlanao tümörlere tatbik etmişler. Tek hücreli dokularda geüştırılen insan vücuduna aıt kanserli hücreler dört tiptlr: He La hücreleri, Putman (Sarkom) hücreleri, Wu (Hepatom) hücreleri, Passaretti (Omur ilik Karsinomu) hücreleri. Elde edilen somıçlar saşırtıcı ohnuş: Paris Formosana hUlâsası, hanr lanan kültürlere ilâve edildikten iki, tlç saat sonra kanserli hUcrelerin yokolmaya başladığı görulmüştür. Bugüne kadar kan ser tedavisinde kuHanılagelen serli hücreleri tahrip bakımından ne kadar daha tesırll olduğunu lspatlamış bulunmaktadır. Kobay veya larelere günde üç kere Paris Formasana hülâsası zerkedildiğinde Ûzerinde incelemeler yapılan Uç tür kanser tümörücün yan yanya kUçüIdUğtl görulmüştür. Şımdiye kadar ' kansere karşı Kullanılan ilâçlar arasmda sadece cytoxanla tedavide bu kadar olumlu sonuçlar elde edilebilmistir, dactynomycine, methotrerate, oncovine veya mitomycine C'le yapılan tedavide elde edilen neticeler pek de parlak sajilamaz. Sonuçlar bıraz da tedavı edilen kanserın karşı tedavi görmlyen bütün hamsterlerin aynı süre snnunda öldüğu görulmuştür Aynı ılâcın fareler üıerinde tatbikine baslanmasından 14 gün sonra lenfo sarkomlar %80 nispetinde küçülmüşlerdir. Ancak bu, nebatl hülâsanın organizmanın muhtelıf faaliyetleri uzerinde lehırleyici bir tesiri olduğunu da unutmamak gerekir. Görülen bu tip aksaklıklar ve neticeleri, muhtelif tÜT hayvanlara göre değişmektedir. Tedaviye tâbi'tutulan farelerin böbrek ve karaciğerlerinde bu ilâcın önemll tahribata sebebiyet verdiğl tesbit edilmiştir. Buna rağmen ılâ Tarım SOVYETLER «VATAN TOPRAKLARIN1 ÖLDÜRDÜKLERİNt» FARKETTİLER. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Bırliğınde havyann azalması normal karşılansa bile, pet.ro lün büyük Sovyet ırmaklannı istılâ etmesine nasıl tahammül edilebilir? Rus halk «arkılarında «sevgili küçük ana» diye anılan Volga'nın bir çırkef çukurundan farkı kalmadı. Volpanın sulan ile beslenen, Hazer Denizi de mikrop yuvasına ddndü; 1945 yılındah bu yan*" sayıları varıdan fazla azalan Mersın balıklarını besleyebilmek için A?ak Denlzinden kurt ve türtu kabuklu deniz hayvanı getlrtmek gerekmistir Tannnın AıaK Denizinl de bu pi«!enttıe derrlırtrien korudugu pek Iddia ediiemez; orada da aynı süre tarfıntta balıklar VS oranında azalmütttr. ıO Baykal GölUnü de aynı tehlıke tehdit etmeljtedİT. «uyu He bealendiği ırmaklar önünrien geçtikleri iki kâgıt hamuru fabrikasından atılan sellüloı artıklannı devamlı surette göle akıt< maktadir 1970 yılı baslarırda meydana gelen bir kazs sonunrla bu göle dökülen 15.000 metreküo alkalinin de iyi sonuçlara yof açmadıgını tahmin ederslnız her halde. Bunun uzerine Rusya'da çevre pislenmesine, daha dogrusu her tCrlü pislenmeye karjı savaş açıldı. 1963 ile 1967 seneleri arasında 2000 temizleme Istasyonu insa edildi; oysa bunlardan en asagı 20.000 taneslne ihtivaç olduğu sanılıyor Ruslar gürültü ile mücadelevi de aynı gayretle yürütüyorlar. Schitomir* de otomobfl egzostlarının, Kiev' ' de »antiyelerin gürültüsü ile amansiz bir savasa girismisler. «Neden artık Nisanda yaban Brdeklerl ve turna kuşlannı uçârken gBrmöyorüz? Neden k8ylerimlîde Hazlran ayında bıldırcınlann sesl duyulmuyor artık? Niçîn artife kekliklere rastlamıyoruz?» Bötön bu sorulara îktîsat ProfesBrfl Oldak «Topragımızı öldürflyoruz da onun İçin» dive cevap verlyor. Parlamento rejimine ienalık edenler CİHAD BABAN emek 15 yü devlette hizmeti geçen mlUetvekili, bakiye 15 yıUnın prımlerıni de ödeyecek olursa 30 yıl hiznıet etmişçesine emekli olmalı imis... Bu düşünce karşısında Sayın Refet Sezgin'e ve lsiralerinin açıklanmasını istediğımiz onun 207 arkadaşma bir soru sormak isteriz... Ama müsaade edersenız o sorudan evvel, Refet Sezgin'i btltün oklann hedefl olmaktan kurtamıak için şu 207 mületvekilini de vatandaş olarak tanımak isteriz, eyleminin sorumluluğunu taşıyan her kişi btından herhalde kaçınmaz» Evet, Refet Sezgin ve 207 arkadaşına sormak isteriz, böyle bir imtiyaz hangl haklı sebeplerle mületvekiUne verilmek isteniyor!Böyle bir imtiyazdan vatandış niye yararlanamıyor? Sonra onbeş yılhk hizmet lâfı nereden çıkıyor? Neden on yıl, hatt» beş yıl değıl.. Şöyle bir karara da pekâlâ vanlabilirdl: «Dört'yü milletvekilligı yapan herkes yaptığı büyük vatan hizmetinden dolayı ömrünün sonuna kadar maaşa bağlanır.» Sayın Sezgin, siz de bUıyorsunuz ki, mületvekili olmak isteyenleri, ö m s e kırmızı dipli balmumu ile davet etmez Adaylar yalvarır, yakarırlar. önseçimde meşnı denemeyecek tarzda paralar sarfederler.. Bunlar o zaman bir daha seçilememe ihtimalinl hiç düşünmezler mi?. Milletvekili olunca, bunlar neden vatandaştan üstün imtiyazlara malik olsunlar! Onseçımlerde para dağıtamayan, başkalannı iteleyemeyen şerefli adayları yendikleri için mi? Bu teklifi yapanların mantığı jrokmdan yürüyecek olsanız: «Payın milletvekilinin oğlu; şerefli ve memlekete hizmet etmiş bir babanın zürriyetmden geldiğl gün Emekli Sandığına 30 yıllık borçlanroalı ve eğer bu meblâğı anası, babası odeyecek olurlarsa, 18 yaşında da emekli tahsisatına müstehak olmalıdır.» Demirel, hürriyetçi demokrasi diye istediği kadar nutuk çeksin, eğer parlamento kendisinl, yıkıcı tutum ve eylemlerden, moral üstünlüğtt Ue koruyamazsa, Dtanirel'in sözleri Günden Güne Formota'd» dağlardsn toplanan çiçekleri ayıran muhtelif lllçlann ayni etldyl ancak 18 ilâ 24 saat sonra gösterdiğinl bllenler lçln bu sonuç muhakkak kı büsbütün hayret verici olacaktır. 48 saat sonra kanserli hUcrelerin sadece ° « 1 / ilâ % 7'sinin nâlâ faal olduğu musahade edilmiştir. ki kansere karsı halen kullanılmakta olan Thio Tepa, Oncovine, Fluorouracile, Mitomycine C gibi ilftçla rın hıçbirl kanserli hücrelerl bu kadar suratle tahrip edememek tedlr. Bütün deneyler, dıger parçalarla mukayese edildiğinde Paris Formosana hülâsasının kantürüne göre değişmektedir. Hamsterlerde görülen HOC goldenberg tümörünün tedavisinde, Paris Formasana tatbikine başladıktan 14 gün sonra tümörün yan yanya küçüldüğü görüLmüştür. Tedavi görmeyen hayvanîann hepsl 18 gün sonra ölmüş, tedavi görenlerln Va 20'sinde ise bariz bir iyüeşme müşahade edilmiştir. Fortner melanom tümörlerınî karşı aynı iksirle tedavi goren Hamsterlerde 8 gün içinde tümörlerin °/ı7S oranında küçüldüğü ve tedavi edilen hayvanların 0/i75'inin yaşadığı, buna Çinll kızlar. cın kalp, dalak, akcigerler r» sindirim sistemi uzerinde zararlı tesirler yaratmadığım da ay> rica belirtmek gerekir. Tavşanlara damardan bir keredk zerk edilen az miktarda Paris Formasana hülâsası müteakıp ild hafta zarfında hayvanın %30 oranında kilo kaybetmesine yol açmakta ise de bu ilâan geçici bir yan tesiridir. Aynı zamanda %10 ilâ %15 arasında Hemoglobin azalmasına da rastlanmıştır. Nazan dikkate alınman geraken ör.emli bir husus da, halen kullanılmakta olao hülâsanın ftenüz gereğince işlenmemıs olu D hav&da kalırl Böyle bir K&nuiı Meclısı, eyıemcınin, merdiven altına koyacagı bombadan çok daha fazla tahrip eder. Anarşlst, cana kıyar, mala kıyar, ama bu kanun, rejime kıyar. Hattâ, daha şimdlden o rejimi bUyük çapta baltaladı bile... Dikkat edinız! Teklif bir minetvekillnden EeUniyor Altına 207 kisi, yani hemen hemen parlamentonun yansı imza koymus! Vergi kanunlannı çıkarmayanlar, dolayısiyle metnleketl enflâsyona sürUkleyeruer, reforra kanunlan karşısında pasif direnme İçinde olanlar... Kendilerıne Hazineden para yontmak sırası geldiği zaman, o teklif etrafında birlesmesinl bilmişlerdir. ••• Bu teklif hukuka aykındır, çünkü; vatandaslar arasında imtiyaz yaratmaktadır. Bu teklif Eiyasl morale aykındır, çünkU; bunun manası bu imza sahiplerinin ulustan evvel kendüerini düşündükleridir. Bu teklif hesaba gelmez bir tekliftir, akla, manuga aykındır. Dedik ya neden 15 yıllık bir hizmet ele alınmıştır da on yıllık, beş yıllık aüre alınmamış... Neden milletvekilizade doğduğu gün bu imtiyaza nail edilmemiş. ••• İnsan bir kere şu memleketin haline bakıyor, binbir dert çözümlensln diye sıra bekliyor. Binbir problem; bizi bugün hanedilmez davalarm dibine doğru itiyor.. Buna rağmen Senatoda, Mecliste ekseriyet olamıyor... Kanunlar çıkmıyor ama böyle bir işi 207 kişi yan yana gelerek lmzalayabiliyorlar! Bu g<5rüntU karşısında insan kendi kendine soruyor: Bu arkadaşlar acaba başka bir âlemde mi yaşıyorlar? Vatandaştan. vatandan, insan bu kadar kısa zamanda bu kadar uzaklara gidebilir mi? Bir başka memlekette böyle bir parti oy alabilir mi? Türklye.'de artık her şey olabilir kanaatine, bizi bu büyük sorumsuzluklar götürüyor. Normal şartlarda kazanlardan elde edilen buhar 412.5MW gücün deki jeneratöre elektrik gücü sağ hyacaktır. Bunun 30MW1ık kısmı satılacak ve yılda 500.000 sterlin kâr sağlanacaktır. Bunlara ilâve olarak gene buhar sayesinde çalıj tırılacak 22.5 MW1ık jeneratör te sislerin elektrik ihtiyaçlarmı kârtı layacaktır. Yakma işi tamamlandıktan sonra 100 metre uzunltfğundakl bacadan artık gazlar at mosfere verümeden önce 5 temizleyici tarafından süzülecektir. Bu «istemler sayesinde gazlar ° o 984 / oranında temizlenmi| olacaktır. BAŞBAKANLIK YÜKSEK DENETJEME KURVIVNDAN lller Bankasından 1 Bankamıajn oeşitll tüzmetlerrnde çalıstuılmalc Ozere, Harita Teknik Eaem«n] yetistirllecektir. 2 tsteklilerde aranüan şartlar sunlarthr: A En ac lise veya muadili okul mezunu olmak B Askerlikle Üişigi olmamak C 30 yasını geçmemi» olmak D Gece veya gündüz bâşka blr okula kayıtlı olrrmmaV Uzman Yardımcısı Âlınacaktır 13 Kasım 1972 Çarşamba günü Ankara'da yapılacak yanşma sınavı ile 7. 8. 9. derece ayhklı kadrolara uzman yar> dımcısı ahnacaktır. Sınava katılabilmek için : a) 657 sayılı kanunun 48. maddesl A fıkrasınm 1, 4 n 5 Incı bentlerindeki şartlan haiz Olmak, b) 15 Kasım 1972 tarihi itibariyle 33 yasini doldürmftmış olmak, c) Hukuk tktisat, Işletme, Slyasal Bilgiler FakÜJteleri. Orta Doğu Teknik Onlversitesi tdari tlimler Pakültesi tktisadl ve Ticarl îlimJer Akademileıi veya bunlara eşitliği Milll Eğitim Bakanlığınca kalnıl edibniş yurügi ve yurtdışı takülte veya yüksek okul menmu olmak, ç) Yukarda belirtüen kadro aylıklanm müktesep olarak almı? bultmmalt. d) Kamu tktisadl resebbuslert veya benzeri resml ve özel kuruluşlarla en az tiç yü çaüşmış olmak gerekir. Sınav konularmı, koşullannı ve lstenece» belgelert bildiren yazıh açıklama Kurul Genel Sekreterliğinden elınablUr. Sınava fcatümak tsteyenlerin gerekli belgelerle oirlikte en geç 1 Kasım 1973 günü saat 17.00'ye kadar Kurul Başkanlığına başvurmalan lâzundır. (Basın: A. 14883 • 22350/7270) Kanser FORMOZA ADASINDA YETİŞEN BÎR ÇİÇEK, KANSERLİ HÜCRELERİ HIZLA tYİLESTtRİYOR. Bir tür Forrtıoza zambagının kansere karşı etkih nassalara sahip olduğu soyleniyor. Li, Koo ve Hsu adh üç Çinli doktor geçtiğimiz Subat'm 16'sında yayınTanan «Nature New Biology» dergisine neşredilmek üzere gönderdikleri bir mektupta, Nassau tıastanesi lâboratuvanndaki çalışmaları sonunda «Pa ns Formasana» adlı bir tür zambağıa usaresinin kanserli hücrelerin tedavisinde müspet neticelerin elde edümesine yol açtığını keşfettiklerini bildırivorlardı. Formoza adasının dağlıfe bölgelerinde yeti*eo bu bitkl geneüikle sıtma ve yılan sokmalaruun tedavisinde kuüanümaktadır Li, Koo ve Hsu bu bitkiyi »o 95 oranında etanol ıhtiva eden blr sıvıda kaynaüp. su tamamiyle buharlaştaktan sonra elde etüklen tortuyu metanol ile kanştırmışlar Böylece elde edilen hülSsaya propllen glikol • Makine ve Sanayi Teçhizatı satan büyük bir firma için satış kısmında çalıştırılmak üzere MAKİNE MUHENDİSİ Isteklilerin askerliklerln! yapmış ve en çok 35 yaşında olmaları, teknik yayıntarı izleyebilecek yeterlikts Ingilizce bilmeleri gerekmektedir.Ayrıca Aimanca veya Fransızca bilmeleri tercih sebebidir. Kısa özgeçmiş ve talep edilen ücret belirtilerek "SATIŞ MUHENDİSİ" rumuzu ile P.K. 176 •stanbıil adresine başvurmalari rica oünur. Cumhuriyet 7279 . YÜKŞEKi™" ARANIYOR TEŞEKKÜR Kıymetli eşim ve ancemiz SARA ERGAS' ın (Dogusu Kalderon> E Başka bir müesseseye mecburl hlzritet veya benzeri bağıntuı bulunmamak. P Arazlde devamlı çahşabilecek durumda olmak ve mesleki çalışmaya mani vücut sakatlığı bulunmamak. 3 Yukandaki maddelerde belirtilen şartlan haiz olanlar arasında 2.11OB72 günü saat 14.30'da Ankara'da tller Bankasi feat H'de matematlkten yapılacak olan seçme üntihanırii kaza»nanlar 6 ay nazart, 3 ay tatbild fcurs göreceklerdlr. 4 Nazarl kurs Ankara'da olup 18.11.1972 tarihinde başlayacaktır. 5 Kursryerlere nazarl fcurs muddetince 18, TL. yevmiye ödeneceği gibi tatbikl kurs müddeünce de IcanurJ yolluklan verileeektir 6 Kursiyerler 18 ay mecburl mzmet yükleneceklerdlr. > tsteklilerin dummlannı göstertr belgelerle birlikte engeç 1.11.1973 güafl mesal saati sonuna fcadar Bankamız tstatistik Araştırma • Plânlama. Koordinasyon ve Eğitim Dairesi ReisUğine müracaat e d e r * lmühan eiri? belgesi almalan gerek mektedir. (Basın: A. 15010 22435/7269) eenazesine lîtirak eden, çelenk gönderen, hayır müesseselerine teberruda bulunan, mektup, telefon. telgrafla ve eve Relerek acımızı paylasan dost ve akrabalarımıza tejekkür ederiz. Eşi: Moiz 3. Ergu Evlttlan: Rasel • Hay»ti Daron, Jozet Nicole Ergas ıPari») ••»•»•••••»»»•••»»•• • CARLTON OTELİ t X • T • • Z RESTADRANT KIŞ SEZONUNA ÖNDEF BALt ORKESTRASÎYLE BAŞLADI Her Pazar Müziklı 5 çayı Tel: 62 10 20/24 K O N G R E Türkiye Blrlik Partismin Istan. bul 11 Koueres! 21 Ekim 1972 Camartes] günü saat 9.30 da Beyaz Sarav Abdullab diıiüD salonunda, çotunluk wa£\antmmz*a 22 E3dm 1972 Pazar günü aynı yer w« laatte yapılaeıktır. G 0 N D EM : 1 Açıhj 2 Divao seçlml 3 Saysrı durufu 4 Califma v* mall raporlannın okunznası 5 Tenkitler 8 Cevaplar 7 Aklama 8 Serbest sörüsmeler 9 Sectmler 10 Kapanıı Cumhuriyet 7Î74 > ! : ;••»•>•••»••••»<»••• Opr ürolog DOKTOB 1 Süreyya ATAMAL t 1 Sıraselvilet JSJ Tell ı M S fı J T A R ş I M i îlâncüık: 93537281 ••••••••••••••••••••• (Basm: 22819/7263) •••••••••»•••••••••o
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear