26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT: CUMHTJRtTET KURTULUS SAVASININ Savaş Tanrısının gazabı hiç birşey ifade etmiyor G eneral Harrington, Mustafa Kemal Paşanın vereceği cevabı heyecanla bekliyordu. Çünku, Ingıltere Başbakam Lloyd George, Çanakkalede tarafsız brilgeye girmiş bulunan Turk Birliklerine ates açılma»mda ısrar gösteriyordu. Bu du rum kaısısında, artık her şey Mustafa Kemal Paşanın davranııına bağlı kalıyordu. Nihayet, General Harrington sabırsızlıkla beklediğı cevabı aldi. Mustafa Kemal Faşa bu cevabmda; «Birliklerimizin, Ynnan Ordnsunu takip etmekten baska bir sey yapmadıklannı belirttikten sonra, Anstfoluyu bastan basa yakıp yıkmış, yüz blnİMce insanı aç ve açıkta bırakmıs, Trakyada da aynı davnnışı devam ettirmekte olan Ynnanlılara karşı Müttefiklerın imtiyazu, kornyucn mnamele gösterdiklerinden örnekler vererek yakınıyor; hâdiseler yaratılmasına yer verraemek üzere gerçek ve sarnimi bir davranış içinde oldnğnna değiniyorda. Nihayet, Çanakkale çevresinde, bizi Yunan Ordnsuna götüren yol üzerinde Ingiliz Birliklerinin, hem de halkımızı çaiıştırmak suretiyle, yaptıkları tahkimata ve Birliklerimizin çok yakınlarındakj top, bomba n:n karşıımda büyük bir çıktnaza girdi. Türk Birlikleri tarafsı» bSlgeye tecavüz «ttiklerl takdirde, Türkiye'y» karşı hep birden harp üân edilmesl için, îngiltere Hükuınetinin Mütteflklerin* yapmıs olduğu tekllfi Franta İle ttalya olumsuz karşılamışlardı. Amerika ise köjesine çekilme karanndaydı. Bunun üzerine îngiltere Hükumeti; Rornanya, Yugoslavya, Yunanistan ve dominyonİarınt yanında yer almaya davet etti. Fakat bu çağnya da olumlu cevap alamatfı; yalnız AvUstralya ile Yeni Zeland müstemlekeleri yar dım etmeyl kabul etmi;lerdi. Bunun üzerine, o günkü şartl«r altında, yalmz başına Türklerle yeniden savaşa girmeyi göze alamayan lngiltere Hükumeti «lmî» olduğu «Türkiye'ye gavaş açma karanndan> cayJBljtl. (2) Bu bakımdan îstanbul'dalrt ls?al Kuvvetleri Başkomutanı General Harrlngton durumu kur tarma çabasında idi. Mustafa Kemal Paşa; General Harrington'a vermlş olduğu cevapta, «Hfidiseler yaratmamak tlıere »atnimî Te çerçek bir i%v T»nı» Icinde oldutuna beiirimek Ie beraber», anlaşmazhga ve tahrik edici davranıçlara raani olunacak tedbirler alınmadığı takdirde, hareket serbestisine sahip olduŞunu ifadelendirmi?ti. Bu bakımdan, biraz daha çaba sarfederek Mustafa Kemal Paşayı tatmin etmenin lüzumunu h)sse(fen General Harrington: Mustafa Kemal Pa?ava vercflgi karşılıkta; olaylan, gönül ahcı bir dil ile başka türlü göstermeye çalıçarak, söz konusu çıkâyetler üzermde tahkikata eirişildigini açıkladi ve sonunda, «Askerlerime karsı galdınei bir davranıs rütmedifinlzi »izden !«itmekliÇim. benim için «evlndirici bir olavdır.» dedi Dunyamn gozü: Osmanlı Dev letini yenen büyük Devletlere karsı İcoyan Mustafa Kemal'in üzerine çevrilmisti. Olaylan nası! bir yöne kaydıracaktı: Dünyanın merak ve endisesi buydu. Ovsa Mustafa Kemal Paşa, olaylann nasıl sekilleneceSini bildiei için, davranısının güveni ve rahathŞı içindeydl. Ama, Dünya rahat değildi, çünkü. karşısındakiler Mustafa Kemal'i hpnüz tanımıvorlardı. S atıslarına bir m&n» veremedlğtni açıklayarak; anlaşmazlıklara ve tahrik edici davranıslara mani olacak tedbirlerln alınmasını» istıyordu. (1) Gerçekler ve olaylar, Mustafa Kemal Paşayı gıttikçe guçlendırıyordu. onunda Ingiltere, Türkiye'ye karşı güttuğu politıkayı başarıya ulaştıramadı. Bu yüzden tngıltere Başbakam Llyod George, Mustafa Kemal Paşa Llyol George'uo tazyiki ile, tstanbul'daH ışgil ordulan Başkomnten» General Harrlngton, Ç«nakkaledeki tarafsız bölgeden Türk Birliklerinin çekilmesi için Mustafa Kemal Paşa'ya çektiğl telgrafın cevabı&ı almıstı: «Yunan Orduso'nu takip etmekten baska birşey...» İçin bu gıbl olaylan gözden uzak tutmadığı, hazırlıkh bulunduğu anlaşılmaktadir. Kâzım Ka labekır Paşaya yazmıs oldugu mektuplan bu gerçeği açıklamaktadır. (3). Ingıltere ile Türkıye arasında doğma tehhkesı gosteren yeni bir savaşın, lngiltere Hiıkumetinin Türkiye'ye harp ılân etme kararı almıs olmasına rağmen, atlatılmasınm elbette kl bır çok nedenleri vardır. Bıze gore bu nedenlerin başlıcası; Bırıncı Dünya Savaşmın sıyaset sahnesinde, Türkiye'yi taksıme, Avrupa haritasını değıştirmeye davranacak derecede kesm söz ve kudret sahıbi olanların, Mustafa Kemal Paşa ortaya atılınca onun her yönü ile gozler kamaştıran yücelıfiı karşısında kendllerlni güçsüz hi*« setmış olmalandır. SON (1) Resat Ekrem. Osmanlı Mnahedeleri. S: 309. (2) Reşat Ekrem. Osmanlı Mnahedeleri. S: 307. (3) Kâzım Karabekir. lstiklâl Harbimiz. konu veresim: AYHAN BASOGLU endiilüste isyan Bir I olayın üaşlangıcı j 93 MV1AFFER BUYRUKÇU tzzet, kalktı, ürkek adımlarla yola kadar glt ti, Doğan'ın gördüğüne elini değdirdi: Kara bir taştı «Yok kimse.» dedi. Ooğan, inanmıyor, O'nn daha büyümös olaıak görüyordu. tzzet geldl, «Sen de çarpıldm» dedi, «Amma da malmış ha, hepimlzi duman etti.» Mevlfit, dumanı Arab'ın ağzına üfledl, clgara yı Rasan'a uzattı ve «Öldttr, bir sey kalmadı artık> dedi. Hasan, dgarayı Içip bttlrdikten sonra zıvanası. nt çıkardı, kalktı, kıyıda cigarayı bir taşla ezdl, tutünlerin dağıldığı çakıllan ajaklariyle suya It ti; ıslanmıs ve kl kapkara olmuj zıvanayı ufak ufak kopardı, konfetl serper gjbi suya serpti; kâ (îtlar nilufer çiçeklerl gibl görünüyorlardı. Cyandıjtında agzi paslı, kafası kazan gibiydl ve knlaklannda çakıllann sesl vardı. Tanm sfirahl su Içti, yüzünü yıkadı, Istetneye istemeye giyindl, sokaüra çıktı. Gecenln ortalannda dogrn artan rntnbetten mi yoksa saatlerce otnrmaktan ıru ne beli ajnyor, adımlannı püçIfikle atıyordn. Aksamı bütünüyle hatırlamaya çalışryor, t m t olmnyordn. Bir boşlnktan sonrs Mevlâfvn sSyiedikleri tfim canlılıgîyta bellegindeydi. Mevlut, iki arkadasıyla BİyoJlnndaki bir mndevü evine gitmiş çok samimi arkadaslanndan Taknp'nn kızkardeşiyle karsılasmıştı. Kadın 5nce şasırmıs, sonra da kimseye birşey demezse kendisinden hiçbir caman para »lmayacağını söylemisti. MeTİut, kabul etmişti ve haftada bir kere kadına gidiyordn ama Taknb'n görünce bir tnhaf olnvor, vicdanı sızlıyordn. Yasar, hikâyesini blr türlü anlatamamıştı. Sabahattin'e yapılan açır sakalan düsündd ve ürperdi. Nasıl da aglatmıslar, nasıl da yalvartmıslardı çoengn. Kendlnden iğrendi. Niçin kendini tntamamıg o da esrar içenlere katılmıstı? Artık bn tntnmunn değiştlrmesi gerekiTordn; motlaka de^ismeliydi. Reşat beyin dedi |ini yapmalı, dnrnp dinlenmeden oknmalı, yazmalıydı. Arkadaslan fena çocuklar değillerdi ama aylaktılar ve hayattan hiç birşey beklemiyorlardı: amaçları yoktn, raslantılar ve ejilimleri onlan nereye snrüklerse oraya gideceklerdl. Oysa kendisi birseye baslamıştı, sürdürülmesi yarar saglayaeak, bir sürü kötfl dnroma dtişmesini engeüiyecek bir şeye baslamıştı ve o şeyi sürdürmekte de ner ySnden güçlü olmasına baglıydı. «Hayır, bayır, bir daha esrar içmek yok^ Sonra Asker Hasan. nasıl askerken kaçtıgıI •lWM»MtMl« IHIIIII nı. Mecidiyeköy'deki bir arkadasımn evinde bir gece nasıl yakalandığım, bir hafta sonra yeniden nasıl kaçtıgını. askerliği yapmamak içia başvurduga isleri anlatmıstı. tzzet, nznn nrnn mandolin çalmıştı. Gecenla en cüzel yanlarından biriydi ve mandolinin se«i iliklerine islemisti. Hâlâ kafasımn içinde seı bütün etkisiyle geziniyordn. Bir de Knmkapı dalgakıranına çıkışlan vardı güzel olan. Bir metre çenisligindeki dalgakıramn üstünde her an denize düsmeyl düsfinerek korka korka yflrümesi ve nçtakl kahverenri balıkçı ağlarınm arasından san blr raptlye jrlbl görünen aya bakısı ve o anda fçlnden geçenler bellefine yerlesmistl. Ama bnnlar, esraT Içmeye başladıktan Ronrs kalbini gümbürdeten vakalanma korknsnnnn vanında nevdi ki? Alnma tabanca dayalı blr adam (ribiydi: adam her an öldürülecegini düsünöyor o da her an yakalanmayı, Tasantısma sokraava calıstıfı sey korknnç bir suçtn. Bn snçtan, nasıl olnr da yeni güzelliklerle. venl tadlarla doln olanaklar çıkartıtabilirdi? Belkl snçlu hlr hayatı j s y » » e djjgffcjr havata • yet tntan khnseler . v f j ^ ^ m a *dVUü tadından cok vüreklerde hîfltHtff? terlBnr^davanamıvacak kadar tücsfizdB; incecik bir zarla kaplı yürejH blr toz rSrse acımaya baslardı. «Hasan gelirse bir daha, ben yokum, kacanm.» O anlamsı» kahkahalar. o aptallık yüzler! çSken YENİLMEZ GÜÇ ıı<tafa Kemal Pasa, her vönü Sle, insan üstü yftradı lışirın kendi^ine vermis oldugu yenilmez güce rağmen, harbi istiven, aravan adam degildl. O: TüTkive'yl. Mİ5aW MUli sınırlan İçind'e tam baSımsızlı?a kavusturmak üzere inandıSı yolda ilerlivordu. Amma, harp veniden yolu Ozerine çoreklenirse. Mu«tafa Kemal. hiç cekinmeden dikilecek ve harbi ya »avusturacak. ya da kazanacak güçte idi N döîfcak <5fcvlâTI. dshs doğvı^ belİTtilerlni göstermeden, deSerlenHirebllecek bir önsezive sahinti Buna göre, daha dogarken olavlara sekil ve ySn verebilmektertiT Üstün varadılisimn ona verdiîi öıelliklerinden biri de budur DİŞİ BOND •/ GÖMÜLMEt (' \ ETEESİ TİFFANY JONES Bötön bunların yanmda Mustafa Kemal Pasa bir mantik adamıdır. 5u, va âa bu sebeple karşısmdakilerin nihayet mantık yoluna döndüklerini, dâva»ını gerçeklestireeek sulh yolunun açıldıSını eören Mustafa Kemal Pasa: General Harington'un. «A«kerierîme karsı saldıncı bir davrani< <""ıtmcdi&ini«1 aizden f«itmekl!(im. benim fçln sfTİndiriei bîr olavdır» diyen tpisrafını su sekilrte cevapladı. Ha»sa^}yet duyduSu konular üzerinde tekrar durduktan sonrs: «Tenlden anlasmazlı(a mevflan vcrmeınek aBiacıvla. Te n) blr tedblr olarak ceDlıedeki komntanlanmiza. Çanakkale bBI sesindeki a«kerlerimizin verlerinde kalarak her hanei bir olaTin dohna^ıns vol armamalan İçin emir verdîm» dedi Nihayet, Harp Tantısı da kuttnmıs oldugu nrhlanndan soyunmuıtu. Çünkiî, bu sırada, tulh konferansi için. Mütteflk Devletlerin Haricivp Nlzirlan Imzası lle 23 Evlül 1922 tarihli bir nnta almmıstı. Bu nota, Mustafa Kemal Pasanın gSrüslerine göre cevaplandınlarak Mudanya konferansı kuruldu (3 10 Ekim 1922) Sonra da Lozan andlasması imzalandı. (4 Şubat 24 Temmuz 1923). «Hayır, hayır. Bnndan sonra adam gibl davranacagıra^ Matbasva (rlrdt. Keskln blr mOrekkep Te knrgtm koknsn eeldi bnrnnna. Maklne dairesine indi, Şinasi'ye, Vehbi'ye. Saban'a selâm verdi Te svrılan gazeteleri alırken Sinasi'nin kendisine hiç i l d ıöstrrmem<"«ini. Vehbi*nin basını yana revirmesini yadırgadı ama üstünde dnrmadı. Gazeteleri damraladı ve sandalveye otnrdn, birisini artı. okamava basladı, Gözleri hikâve«inin vavmlandıgı sütnnlardakt bir habere takılmea bevnlnden vomlmn«a döndü. Yanlıs mı oknmııstn voksa? Düs mü eörüyordn? Teneden tırnaSa titriyor, gBzIeri karanyordu. Bir daha, eözierini gere ?ere okndn. (Dün bu »ütunlarda vaymlanan Yagmurlu Bfr Gece adlı hikâye Dogan özden'e ait değildir. Okuyucularımızdan özür dileriz.) (Arkats vmri 13 tMesele yok su halde... Şimdi güzel bir yemek yıyelim. Hepinlzln karnı acıknuştır şüphealz... îşimizin ne oldugunu yemekten sonra tartısırız... Daha önce değll...» Bir saat sonra Mish, sandalyesini gerl çeklyor. kemerini de gevsetiyordu: «Nefis blr yemek...» diye mınldandı. «Bize Rone'de verdiklerinden çolc farklı degil mi doktor?» Maisky, güldü: «Tatsız hâtıralan unutmafta çalışsak çok daha iyl olur?» Bir sigara yakü, blr tace de Wash'a ikram etti. Fakat zencl lçmlyordu. Perry*ye bata... O pUrosuDU yaJanaya hazırlanıvordu. Chandler de sigarasını COktan vakmıştı. Paketini ceblne koydu Yemek sürestnee Maisky, adamlarıa dördünü de çekim sahasına almış, hepsi Üzerinde de hâkimiyet kurmuştu. Mish, onu esklden tamdığı için diğerlerine kıyasla daha rahat davranıyor, oğlu ile Iftlhar eden bir baba misall sağa sola febessümler yağdınvor, içte bu böyle vaman bir adamdır demek isteyen bafcışlarla etrafı •îtfeüyordu. Berikiler ise Maiskv stikunetl, soğukkanhlığı ve ölçülU hareketlerl karşısında ne yapacaklanm bilemiyorlardı. Uırrulmadık derecede centihnen bir adamla burun buruna gelmislerdl. Maisky, blr süre poHtlkadan, sevahatlerden ve kadınlardan bahsettl. Rahat ve gfl?el konu$uyordu.. Kelimeler dudaklanndan dengeU bir sekilde dökülüyoı, tath tath anlatıyordu Fakat konuşmasn sırasmda damdan düşercesine susuvor, lçlerinden birine bir sual SOTUVOT, cevabı difckatle dinllvor sonra konusmasına bıraktjgı yerden devam edl ylmle blrblrlmia gayet lyt tanıvoruz . Aynca, ben Mıshin teknik bakımdan harıkulâde bir adam oldugunu bıliyorum... Kendisi gıb) teknik bakımdan değerli baska adamlar tanıdıfmdan da haberdanm tabıi... Kendisine, sizınle temasa geomesini rica etmemin sebebi bu. Wash'a Relince . O tam manasıvla blzden değil... Yani şimdiye kadar cinayet l$îemiş, vureunlara katılmı$ bir sabıkalı değil demek isUyorum...» Bu noktada zanf, samlml bir tebessümle eulmüstU: «Fakat mevcut plâna göre, ona da ihtivacımız var... Kendisi de bol n&r&ya muhtaç En önemlisi kın ve intikam duyçulan ile dolu .. Teoeden tıma» ga... Odadakileıin neps) Washtan vana dönmüslerdl . BütUn bakışlann üstünde totılandıgını gd ren genç adam ylne $aşırdı. Chadler de sabırsız bir hareketle «=!?ars<:ıni tah'ada ezdı. « Bize ne bu teferruattan .» Ses) enıkonu yüksek çıkmıştı. « Şu tekllfın ne oldugunu öğrenelıro bu an önce .. Dünyanın en büyük vurgunu olacakmıs... Neymıs bu muazzam vurgunT..» Maisky sfikln göriînüyordu^ Sâkın fakat aynı olçüde sert. « Rica ederlm .. Sizin, şıtndiye kadar başarıdan başanya kosmus blr adam olduğunuzu biliyorum... Fakat lşin içinde ben bulundum mu birinei şart sabırdır... Blıtmkı bır ekip Takım halinde çahsacaSız Faaüyete eeçmeden evvel birbirimlzi cok iyl tanımalı. bırbirimize döri elle sanlarak çalı?malıyız . Aksi halde sonuç fivasko olur...» « Mesele nedirt...» diye Chandler tekrar aordu « Mesele ju... Kumarhane» «ÇANAKKALE GARTH C.256 OLAYI. & nelltere'de son senelerde aI çıklanan o devre ait gizli * belgeler üzerinde Ineeleme yapan tngıliz yazarı David" Walder, «Tarih'e. Çanakkale olayı, adıyla ftçen Te tngıltere ile Türkiye'yi yeni bir savasın esiüne retirip. mncize kabilinden dSndüren olaylar dizisi ancak irizli belgelerin açıklanmasından sonra aydınlıi» kavnstn.» diyor Halbukl gerçekte, olaylara şekil ve v5n Teren Mustafa Kemal Pasadır O, daha îstanbuldan aynîmadan 6nce, KUTIUIUS Savaşı için fikren hazırlanırken, üstün yaradılısının kendisine verdlği Snsezt ve uzağı görme kudreti lle, ileride karsılasabileceğl muhtemel olaylan değerlendlrmis, o günkü şartlara gdre, bunlara karsı alacagı tedbirlerl de tesbît etralştir. Samsun'a çıktıktan sonraM davramslanndan ve almaya çalıstığı, sonra da gerçekleştirdigl tedbirlerden, Mustafa Kpnnai Pasa'nm: James Hadley CHASE Türkçes) ŞehbaJ AYGEN gerglnligl yumuşatmays, tanslyonu düştinneğe, llk defa bir araya gelen dört adamı da birbirine vakla?tırmaya muvaflak olmuştu. Wash bile enlkonu gevşeml;, duyduğu endlşelerl kendlnden uzaklastrrmıştı. Sagır ve dllslz garson masayı Eüzelce temizlemis, yeni bir örtü örtmüs, Ikl şişe viskl, su soda ve buz bırakıp gitmlşti. Maiskr. tekrardan konuşmaya basladı. «Evet beyler... Artılc lsten bahsedebiUriz. Size bir teklil vapacaftım... Mish, size sOylemis olacak... Biz Oç sene müd AYLÂK MUSA ÇABUtl Orhan Tüziin
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear