28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKt CUMHÜRJTET 16 Eylul 1970 laylan genel bir düzen içinde değerlendiremediğimiz zaman aksaklıkları goze gbriınur belirtilcre ve kişilere yiiklemek doğaldır. Aksaklıklann çâreleri de gene çoğunlukla kişilerden beklenir. Örneğin, bir kolcra tehlikesi soz konusu olduğunda besin maddelerinin acık ta satışı yasaklanır, âdeta kolera tehlikesi birkaç zatallı satıcıııtn kovalanmasıyla önlenir iılenimi yaratılır. Diğer zamanlarda hn utanç verici daram normalraiş gibi bir hava yaratılır. Aslmda, seyyar besin maddesi satıcılan ekonomik düzensizliğin yarattığı gizli işsizlerdir ve köklii tedbirler almmcaya kadar da bo dunım önlenemij ecektir. Tıp Fakültesi öğreticileri vitaminlcrin etkilerhıi oğrenedursun. domates fiyatlannı düşurme mek için kentlere mal getirtmeyen aracılar halkm scbze ve meyva yemesini kendi kazanç oranlanna göre duzenleyeeeklerdir. Halkmdan kopmus bir Üniversite dğrenimi, bu ekonomik gerceklerden habersiz göruntıi içinde hekim adaylarına beslenme listelcri öjjretecekler >e hekimler de bu ekonomik koşullann yarattıjn demir eksikligine karşı demirli ilâçlar \ererek hadalık savası yapacaklardır. Kullanma suyu bnlunmayan, kanalizasvonu ohnayan kente asma fcöprü yapmanm ne olcude halkın gerçek ihtiyacıyla çelişen bir yatırım olduğu uzerinde fazla dunılmadan bnlaşıcı bir hastalık tehlikesinde ne yapılabileceği sadece konuyu iyi bilenlerin kafasmda burgulanacaktır. Butun bunlar. sağlığm bozuk duzeninden doğmaktadır. Buna, bozuk duzenin sağlığı da direbiliriz. Birbiriyle çok ilgili olan konular. birbirinden kopanlmıs, sanki herbiri ayrı ayn geylermis gibi yanlı» şartlandırmalarla konannn KÖrevtileri bile bn ilgiyi pek farketmez darnma getirUınisIerdJr. SAĞUĞIN BOZUK DÜZENİ • • • Dr. Erdal ATABAK TÜRK TABÎBLERİ BÎRIİĞÎ keyi yoneten politikacıların bunlara pek önem Termediği büinen gerçeklerdendir. Bizde, ybnetim san'atı. bir siyasal partinin, hattâ. o parti içindeki kişiierin kendini göster. me huneri sajıldıfmdan jonettm bilimdcn kopmuştur. Onun içindir ki politikacı asma köpnı jnpmaji sever. çunku o goze gorunen bir yatınmdır, ama, bir sehrin kanalixasyoou göze değfl. bilbne ve billnce yapılan bir vatrnmdır. Ancak. bilime dayalı raodem bir yonetün, yatmm önceliklerini doğru olarak duzenleyebilir ve bızler, kanalizasyonsnz »ehirlerde jukselea asma köpriileri seyrederis. Memleketin konni politikası ar«a Te btna spekulâlörlerinin %erdiği doğrultuvla cizilir, beslenme politikası, urotieivle tuketid aranna girmiş çeşitli eller tarafmdan yönetilrr. Butön bunlardan habersiz gorünen «ağlık hizmetlerl ise daha çok hastane yaparak. daha çok ilâc harcayarak bn sartlardan başlayan ve gellsen birçok hastalığın tedavisinde \ol almaya çalışır. Onun içindir ki. ^onetiml modernlestrrmek, yönetimi: lcra ılc bilimi, Bakanlıklarla Üniversiteleri birlestiren organik bir bütünluğe kavuştormak özellikle hizim için lorunludur. Birbirinden kopmu? yonetim \c bilim dünyalannda ne jonetim ne de bilim gerçek fonksiyonlanni yapabilirier. ukarda bazı orneklerine kısaca degindiğim sos> oekonomik düzen lağlık hizmetlerini bıitunuyle etkilemlstir. Bu etkiy] yalnız halkın sağlık koşullarmda değil, devlethı yaptığı genel yatınmlardan, devletin «ağiık ya BAiŞKANI Yönetimin bozuk düzeni odern yönetîm bir bilimdir. Araştırmalar, istatistikler. gelisen ihtiyaçlarla, hnkânlan en iyi sekllde dengelemek isteyen yöneticinin baslıcs yardımcılandır. Ama, bizde ül M bruolarmin önceliklerine, hekimlerin ihtisas yapma eğilünlerine kadar gönnek kabüdir. Çeşitli sosj oekonomik eelir bolumlerinde yaşajaniann sağlıkla ilgili durumlan bütunüyle incelenmiş değildir. Aneak, bolüm bolüm yapılan araştırmaların ortaya koyduğu gcrçeklcr çok dikkat çekicidır. Buniara zaman lamaıı değinen >anlanmuda da belırttiğimiz gibi (Gecekondu Çocukları, Turk Koyuiıiin Sağlığı, Beslenmenin Fiyatı, Konut Sorunn): boznk sosvoekonomik düzen duşuk colir bolumlerinde yaşavan halk graplarını kotu sağlık koşullanna mahkâm etmektedir. Bu dnrnm insanı ber yajında etkllemektedir. Bu duşuk sos>oekonomik duzejin insanlan daha doğmadan bakımsız kalmakta, doğarken, buvürken sağlık koşullarından, sağlık gozetiminden uzak yaşamakta, çelirasiz, kavruk, ha>ata uyumsuz, infeksı>on hastaliklanna dirençsiz, hostalanına eğiluni juksek. hastalık oranlan da yııksek bir ha>at sürmektedirler. Hastanelerden % hekimlerden %ararlanma e dnnımn da herhalde bundan farklı değildir. Bu konuda bir araştırma 7'spıidığını bilmiyorura, ama, devlet hastanelerinden yararlananlann v>syoekonomik durumlan bakımından bir değerlendirilmesi yapılsa \e jarariananlann saMstnın o duzeydeki msanların sayısma oranı bolonüa ayni karakteristiğin ortaya çıkması pek muhtemeldir. Herhalde bo araştırma da \apılmahdır. Böyie bir araştırma, hastaneler doner sermayeli kurumlar olduktan sonra duşuk sosvoekonomik duzeydeki insanlann hastanelerden yararlanma oranınm azaldıgmı ortaya koyabilir. U sağlık hizmeti «Istemi düjiik sosyoekonomik duzeydeki kişilerin sağlık ihtiyacını bn dogrultudan ayrılarak duzelbniştır: Birıncisi işçilerin bu>uk olçüde yararlandığı Sosial SigortaJar Kunımo sağlık hizmetleri, ikincisi koylulerin buyuk olçüde yararlandığı Sağlık Hizmetlerintn Sosjalleştirilmesi S«s>alleştirilmiş Sağlık Hizmetleri de, gene düzensizliğin bir sonucu olarak bugım kendisinden beklenen etkenlifi azairmş duruma gelmistir. Boznk sosvoekonomik düzen hekimleri de etkilemistir. Devlet sınırlı bazı tedbirler dışında genellikle hekimlere sahip çıkmadığından bu •gemisini kurtaran kaptan> toplumıında hekimler maddî guvenlife sıgınmaya itilmışlerdir. Yort donıda çalısma, biı^ük şebirlerde toplanma, nzraan bekim olma gayreti. birbirindon ayn gorunen ama birblrine çok bağlı husoslardır ve sosyoekonomik düzensizliğin hektmlerde yansmıa5Tdıt. Butun bunlan bilimsel bir perspektiften eörcmeyince işler kolay gorunür ama problemler çozumlenmez. Tursu suyu satan adamı koralamakla, balka «beslenme bilgisi yok* demekie, köylöyu tembellikle suçlamakla. Amerikada çalıtan hekime atıp tutmakla ısler dfizelseydi bogune kadar duzelirdı. zira yülardır yapılan tadece bu olmnştur. I Okullar açılırken Ök, orta ve yüksek okuliann lint1971 dönemine basladıgı günlerdeyiz. Bövle zamanlarda, evde, kabvede, misafirlikte bep okul ıslerı çorüsüliır. tartısılır. Konulan tartısırkeo yararlı olur düşuncesivle bnçün biraz rakaro veriyonu: Türkıye'de 87 ılkögretmen okutu vardır. 19691970 vılında 3 okul daha açılmıstır. Aynı vıl açılan 2 tmamHatip Okutu ile din oknllarının savısı 71'e vük«elmistir. 19691970 dbnemmde ilkricretmen okullannda 62.28ti öğrenci ve sanat enstitülerınde 41.286 öSrencı okurken ImamHatip okullannda 44.227 öjrencı oknmakta idi. Demek ki tmamHatip öirencı sayısı sanat enstitülerindekı toplam ögrenci «avısını asmıstır Aynı ders döneminde Türkive'de 219 resm! lisedekl Btretmenlerin dnrumuna bakıldıgında «n «flrüiür: Edebivat dersınde 564. felsefede 225. tarihte 463. cotrafvsda 523, matematiktc 331, bivolojide 338, fizikte 213 klmyada H3 6*retmen vardır. A|n, Bileeik, Rineöl. BitHs. Elâzıt. Giresnn. Gümfishane, Hakkân Mardin, Mus, Rize. Siirt. Sinop. Tnnceli, tJrfa. Van illerindekl 16 lisede edebivatta 23. felsefede 7. tarihte 19. cografvada 30. matematikte 26. bivolojide 11. fizikte 3 ögretmen bulunmaktadır. Kimva'da hiç ögretmen yoktur. 19671968 ders vılında U5v oknllanna 1.625.631 erkek, 1.015.739 kız çocugu devam etmi«tir. Eldeki bilgilere göre hovierimızdeki okul çafında çocnk sayısı 5 milvon dolaylarmda oldnfnna göre 2.5 milvona vakın k6v çocnSn oknldan voksBndor. Oknisnt kör savısı 13.000'dir. Oknmavarma hilmiven kövlü kadm oranı Avdın'da v3zde 69. Samsun'da vözdr 87 Ordn'na vüzde 90. ürfa'da vüzde 97. Siirfte vüzde 97.5. Hakkiri'de ynzde 99'dur. Okumayazma bilmeven vatandaa sayısı, devletin resml rakamlanna göre 1%7'de 11.5 milvon idi. gene resmi rakamlara g«re bn sayı 1972'de 14 milvona. 1977'de 18 milvona vükselecektir Tflrkiye'nta nfifnsiı 35 milvona. Ivnstnrva'nınki 8 milyona nlasmaktadır. Törkiye'de orta dereceli 323 teknik okul vardır (1961 vılı), avnı vıl Avusturva'da orta dereceli teknik okul sayın 1384> nlasıyorda. tlkokuldan vok<cnn olan köyiü çecnjhı 2.5 milvnndur. tikoknla detam olanagı bulan 2J! milvtna yakın kövlü çocugn ya okuln bitinr. va da bitirmez. Bitirenler 19661967 vılında 328 bin idi. KÖT okufunu hitiren her 1W kövlü çocugundan ancak biri«i orta ögrenim olanafı hnlmaktadır. Bn kövlü çocugunun da önünde ya tmamHatip Okuln. veya tlkösretmen Okulu vardır. 19551963 arasında çeşitli nedenlerle oknln bitirmeden bırakan öfrenci oranı ilkoknllarda vüzde 28. ortaokullarda yüzde 47. ve liselerde yüzde 40tır. Nüfnsnmnzm, vüıde 75*1 tanm keslmindedir. Cogu büro islerinde çalısan 5.0M tanm mühendl<imix vardır. Rnna karsılık koylfl ile elele çalısacak tanm teknisveni 5.000'den azdır. Bu ihtiyaeın en az 60 009 oldnfu Türkive Ziraatçiler Cemiyeti tarafınd»n blldirilmistir. 19661967 yılınds Türkive'de 32 tanm meslek okuln vardı. Buradan 1518 Sgrenei meznn olmnstu. Aynı vıl ImamHatip okullanndan meznn olan Sgrenci sayısı 2507"dir Türkiye'de 1 tane Polls Kolejl vardtr. 19671968 döneminde bn kolejde 409 Sgrenel vardı. 1<»6667 ders vılınd» 154 polis diploms almıstır. Buna karsılık kolejden meznn olmıyan polis savısı toplnm polisi icadı Ue birdenbire arttınlmış. ve'salt Ankara ıle lstanbul'da 10.000 kisilik bir poüs ordusn knmlması duşfinülmüs ve gerçekiestfriime voluna girilmistlr. tstanbnl'da 1960'tan beri Huknk rakültesınden mezun olanlar, fakülteye yanlanlann savısına oranla yüzde 19'dur. tstanbul Cnıversitesl Mediko Soayal Merkezi tarafmdan yapüan bir incelemeve göre tüm üniversite öfrencilerinin başan oranı yüzde 35'dir. Üniversiteye yazılan her üç öfreneiden biri üniversiteyi yan yolda terketmektedir. Bu rakarnlar ço|altılabtllr. Ne var ki bu rakamlan çogaltmars kSşemiz elverişll degildir. Son birkaç sayı daha vererek yazımızı bltirelim: Türkiye SgTetmenlerinin 1518 Aralık 1970 tarihleri arasında yaptıklan bovkoton «onaçlan sflyledir: Boykota katılan 6gretmen sayısı IO9MO0 . Boykota katılmayanlar 47.000 Boykota katıldığı için adlî kovnstnnnaya ofraysnlar 5*^00 TakipsizUk karan alanlar 19JS0 Boykotta açıga alınanlar 2118 Bakanlık emrine alınanlar 65... Bir, iki, üç, d6rt günld maas kesıml eezası alanlar 45^20 .. 1 ve 3 yülık kıdem indirimi cezası •lanlar 3^00 ll dışı sürgüne gSnderilenler 590... Dereca indirim eesMi atenlar IMt... Ve bfltfln bnnlara Mrsvr daha katmak («tivortnT: Son zamanlarda öğretmenlere yapılan saldırılann artması yfizünden 17 devrimci Srgüt bn saldınlara karsı 1 Eylül 1970 günü giiç birliği yapmaya karar vermlstir Sonuc gu bir duzensizlik degil. renel düzen bozuklnğunun bir bolumiıdur. Yoneticiler İyi nivetle çalışsalar dahi. koklu ve genel dfizene •»ÖDelrnı» tedbirler alınmadıkça problemlerin çozumfi bakân«iz olacaktır. Önemli olan temeldeki bozukluğu görmek ve ona çâre bulmaktır. Yonetim bilfmden uzak kaldıkça. millî gelir dağılımı dengedziiği giderilmedikçe, aygar bir toplum yaratma amacına bilhn yolundan, gerçekler açısından yonelmedıkçe sonınlan çozmek için harcanan çabalar çok ya< zık ki bu amaca ulaşamryaeaktır. hizmetindek! aksaklıkları inrelerS ağlıksağlığın bozuk düreninl kendine öıken görmemek imkânsızdır. Sağlığın boznk duzeni Hayır Talip'ler yenilmez.. «Babam mıaltı sent askerlik yaptnış. Çanakkale, Kafkas, Tcmen, Afyon Sırtında tanta kayışının izleri, göğsnnde üç tane kursnn vara«ı hâlâ dururdu. Geçen sene sekseniki yaşındayken öldü. Yernen'de bir gece ansızın baskına uğramışlar. Deh şetli bir sfingü tıarbine tutuşmuşlar. Vakit sababa dogru bniy. Ucuna sfingü takılı tfifeğiuı kullanıp dururkcn iri yan bir îâvur ansızın tufetını kavrayıvermiş. Almağa çalışmıs ama auunamış. Amı vermemiş de Üeri geri uğraşırken «Ibrahim eğil, tbrahim egil» diyc bir ses duymu^. Dönüp bakmış H, Mülâzunıevvel Talip bey, kamından yaralanmış, yerde kırranırmış, ama «dinde tabancası Ue buniara î>akarmış. Babam birden eğilivermiş. Tak, tak! Babamın tufcğine asılan gâvur yıkılmıs yere. Sonra kaçrna«a başlamışlar Dönüşte babam astegmen Talip heyi bulmuş, kncagına almış. Ama yarası ağırmış, babamın kncağmda ölmfij> Talip bey. Onun anısına benim adımı Talip kovmus.» (•) Onaltı yıl askcrlikten sonra baba köyüne dönüyor onsekizindeki kızına bir yabaocı gibi bakıvor. Sonra Talip'in doğusu. Annesinin öliımü. L\ey ana. «Hiç suçum >okken öldüresiyr döverdjji Suçsuz yere çekılen cezalar. Üç sınıflık ilkokul. Sonrası \ok! Ama Talip oinunak knrtulmak isteginde. Baba da biliyoı hunn o d» oğlunur okunıasını istiyor. MiUetvekili, ağaya söylüyor. iste aldıgı yanıt: «Bu okursa >ann sana baba demez, dinini unutur.» Ama 16 yülık savas gazisi baba diretiyor: «Bu vatan» çak hizmet ettım. benden bu iyiliği esirgtmej» Ama afalar ksridilerine tyiUk ederler önce! Kpylü çocuğu okumamalı, okursa anlar, durar bazı «evleri! O zaman ağanın açalıgı kalır mı? Onaltı TII askcrlik rtmi* baba, dönüste şöyle söylenecek kendi keudine: «Madeın okuv anlar dinini unutur, babasına baba de mez. sen kendi çocuklannı okutursun.» MülâzırjııevvF] I^ılrp bey sehit dü«mü« Vemenierde. Onun adını alan bir başka Talip de çocuklnğundan bu >ana korkunç bir yasama savasında çehit dusmemeye çalısıyor! Okumak. yetişmek, kurtulmak savası önce Saatlerce uzaklıkta gidilen okullar. Kiıv Fn^lıtusünde geçen mutlu vıllar. Düşünrnek, tartışmak, bılinçlenmek. Sanat zevki, muzik sevgisi.. Yıl gelir 1.944'e davanır. Çok partili düzene doğru gider Türkiye'nin politika yasanıı. Bizim ülkede çok partili demek, çok çıkarlı bir düzen demektir. Derrimlerin unurnlduğu, örtbas edildiği, uyanan aydın kısılerin itaranbğa ıtiidiği bir düzen demektir her nedense. Ye ni partiler kurulur, kunddukça da eski partide tntucular daha çok etkiıı bale gelir. Talip bitirir vuksek enstitüyü, başiar öğretmenlığe Derkcn a*kerlik Ama bu uyanmış köylü çocukları nı subay yapmaz o zamanlann garip anlayışı. Talip şöyle diyor: «Topoğrafya dersinin sınavında dokuz arkadaşın k&ğıdını ben vazımstıın. Ifepsi pckıvi aldılar. Benimki zayıf çeldi. O zaman anladun ışı. Babamın en şiddetlı dilefi beni bir Astegmen Tahp gormekti. Hani şu canını kurtaran Mülâzımıevvel Talip'in venne. Fakat o diieğini yerine getircmedim.» Bitmijor Talip'in çilesl bu kadarla. YıUar sfiren figretmenlik. Evlilik. çocnklar. Tokat köylerinde «iyi niyetle ve heyecanla» ça Iışmalar. K'jyden kdve koşuşmalar. «Fakat baJnyordnm bir şev U ı elimizden kayıvordu. Türkiye geriye gidirordu. Köylerde izinsir Kuran kurslan alıp yürümüştü. Köy çocukları Cumhuriyet okullarına değil, Kuran kurslanna gidivorlardı. Yanp çizivordum, bağınyordum, kirase tuuruyordu. Bir de üstelik vukardan azarhvorlardı.» Kalmadjlar tınmamakja!.. Tındılar. hem de nasıl tıodılar! Talip'i Bakanlık emrine alarak!.. öğretrnenlik yıllan boyunca muntazam şekilde terfi eden, takdirnameler alan, hakkında hiçbir eoruşturma yapılmayaa, vurdonu, ınsanlannı, mesleğinı seven bir öğretmen, çünün birinde sorgusuz, araştırmasız Bakanlık emrine alınıverdi birden. Bir yıl, iki yıl Talip, Bakanlık emri'iden kurtnldu, öğretmenliğe döndü. Ama ne anlar, çileler çektikten sonra!^ Nedcni, nasılı yok, öyle işte, öyle... «Nedenini ögrenemedim bile. Hakkımda ne soruşturma var, ne suçun budur diyen, ne savurjmam alındı.» Snçu nedir Talip'in? Köyden yetişip aydm olmak, büinçlenpıek, jazüar, kitaplar yazmak, devrimci kişiliğini yitirmemek N> demisti o milletvekili • ağa: «Bu okursa yano sana baba demez.» Bu okursa, bu okursa!» Okudu «bu». iste. O ağaların çocuklan, yakmlan soluk aldırtmaz Taliplere! Talip'in savası, bütun Tfirk halkımn bilinçlenme, aydınlanma, Imrtnlma savaşı. Kımden mi? önce kendi kişiliğirri köstekleyen korkulardan, çekingenliklerden, birtakım tabuiardan Talip, Türk halkmın knrtuluşnnun bir öncusu. Kişisel çabasıyla, direnciyle... Kitaplar yazı\or: Sarı Traktör, îarbuku, Emmioflu, Ortakçilar, Bozkırda Günler. Karanlıgın Kuneti «Mümkün olduğu kadar abartmadan yazayorum. Gerçek olsun dijorum. Sonra, kendi sesimle söyleveyim istiyonım» diyor. Varsın üçbes rutucu, gerici, onu aylarca, yülarca öğrencılerinden uzakJaştırsın! Talip. yenilmezligin tadını tatmış bir kez. Kimse artık yenemez Talip'leri. Apaydın bir geleceğe doğru yürürler onlar. Onaltı yıl savaşmış bir yurtseverin oğln Talip Apaydın, onaltı yıl, yirmialtı yıl savaşır. Kafasıyla, yumrnğuyis, kalemiyle Talip'leri sindirdiklerini, korkuttuklanm sanan' H e m d e n a s ü bölümünde ve Yük sek Mahkemeler arasında yer alan Danıştay'ın Dâva Dalreleri veya Dâva Daireleri Kunılu, fförevlerinden uzaklaştınlan bazı subay ve memurlann açmış bulunduklan iptal dâvalan dolayısiyle idarenin tasarrnfnnun iptaline, bazan da iptalden evvel yürütmenin durdurulmasma karar vermektedir. Yetkili kazal organlar tara. flndan verüen iptal ve yürUtmenın durdurnlmasına aıt kazal rutelıktekı bu kararlar taraflara usulüne uygun olarak tebhğ edıldıği halde, Anayasanın 132 nci maddestnin açık ve kesin hükmü ne rağmen ıdarelennca yerine getirilmedigi Uzüntâ fle görülmektedir. Uzun bir süreden beri slyast lktidan kullananlann miHl irade teonslne dayanarak kamu görert lfa eden, yüksek sevıyell bir fcısım meraurları diledikleri vonde kullanmak çabasına kapıldıklan bu amaca ulasnuüt 1çın de emeklıye sevk, eşit olmı. yan dıger pasif hizmetlere aktartna hevesiaden vazgeçmedikleri bir çok uygulamalarda g o ze çarpmaktadır. Bu yönlü davranışları İse Türk Anayasasına, idare hukuku prensiplerine, ytlrurlükte bulunan kanımlara asla uymamalctadır. Bugtin devlet kadrosunda hizrnet almış kamu görevhlertnln çok partili demokratik rejime geçüdıJrten bu yana hukuk içinde, tarafsız, kararlı. emln ve sürekli bir hüviyet İçinde ç&lısmalan zorunlugu dogmustur. A navasanın yargı Danıştay kararlan ve kararın infazı lhsan OLGÜN DAN1ŞTAY 10. DAİRE BAŞKAN1 tesis edilen ftmme ajanınm o tasarruftan önceki hukukl statüstme avdet edecegini kabul etmektedir. kapsayan bir kavramdır. Yargı kontrolu yalnız bir dflva hakkında esastan karar vermekten ibaret olamaz. Anayasamız da Idari işlem ve eylemler uzerinde bir yargı denetimini öngörüyor. Bunu sadece dâva olarak almıyor. 114* finctt maddede dâva bahıs konusu olduğu zaman açılacak davalar deyimlenni kullanıyor. Şu duruma göre yürütme ve ıdareyı denetliyecek olan ldari mahkemelerin (Danıştaym) yalnız açılan dfivalan karara bağlarnak yetkisine sahıp olup onun dışında başka yetkılere sahıp olmadığını söylemek asla mümkün değildir. Bir davamn esasına ilişkin karar yamnda (Ara karan Tehiri lcra) her ne namı altında olursa olsun yargı denetiminin gerekli kıidıgı bütün bu yargı işlemleri Anayasanın 114 Uncü maddesmin ışığı altında vargı organlanna, hakünlere tamnmıs bir haktır. Yüksek Federal Amerikan Mahkemesımn gdrüşU de. (tptal ve tam yargı dâvalariyle beraber tehiri icra kararlannm da yargı metodunun bdlünroez bir ur> suru olduğu) merkezmdedjr. YAZAN: îet hukuk devletı oimalctan çıkar rulüm devletl h g l i ^ alır. ürkıyede ıdarl rejimi kabul eden memleketlerde idarenın vetkllert genlştir. Anglosakson memleketleri Ribi tdarenin yetkilerı dar ve suıırlı değildir Onun için ülkemizde fertlerin haklannı ldareye karşı koruyacak ve savunacak Anayasa müesseselen kurulmuştur. Türkiye tarlhi gellsiminın sosyal yapısının ekonomik ve kültürel ortamın yarattığı bu zaruretin lfa. desi olarak 61 Anayasasuun ya> pısmda bu kuruluşlara hukuk) venni vermlstir. Devlet kamu hızmetlerini yürütmekle görevlidır. Kamu hizmetlerinln gayesj kamu yarannra elde edflmesldır Devletin kamu hizmetmın yürütülmesi Ue tlgıli faaUyeUeri kişisel çalışmalanndan tamamiyle ayndır Devletin kamu hizmetlerinln vürürülmesiyle ilgili faa. livetlerine idari taaliyet veya idart fonksiyon. bu faaliyeti düzerüiyen hukuk dalına ldare hukuku ve bu faaliyeti yürüten organa da idari kurulus veya fcısaca idare demlmektedir. Î Hakların telâfisi B u kurallardan hareket edildiği takdirde. Danıştaydan iptal karan almıs bulunan me muru, hukuk dısı tasarrufun alın dıği tarihteki hukuk) statUsüne iade etmiyen bir idare keyfl tasarrufu sebebiyle memurun, kay bolan bütün haklannı tel&fiye mecburdur. Damstay tlamlan ancak bu ölçü İçinde uygulandığı takdirde ilâm hükümleri yerine getirilmiş olacaktır. Şu duruma e6re: • tdare Danıştay kararlannı Anayasanın 132 nci madd.es inın ışığı altında infaz etmeye mecburdur • Yıne Anayasanın 114 üncü maddesi karşısuda Idarenin tak dırine bırafcılmış bir hukukl alan mevcut değildir • tdare hukuk dışı tasarnıfuyla amme ajanının hukukl statusünde meydana getirdıği bütiin zararlan ödemekle yüiümlüdür. Yasıvan btr realite olarak devletm polıtık guctınun vanında, bir de idare Irudreti vardır. Bu güç hayat aJbmınıa, yaşantılanmınn, teknik ve günlfik ihfıyaçlarımızın düzenlenmesında önem li bir rol oynar Yaşantılanmızla beraber yürüyen bu guç çalışma lannda elbetteU hukukl bir statüje tâbidır. Hukuka bagl» bir idare kamu hızmetlerının vu rutülmesmde hukuk içinde hız met amacını duzenlı sürelı be'.Ii usullerle yürütme aîrunluğundadır Çagımızda; devletin, hükiimetin vey» idare edenlenn hu'nık içinde kalmalan, idare edılenlenn hiç bir suretle hak ve menfaatlerini z«delememelen şereklidir. Demokratik idare sisteminde her şeyden evvel hukuktm ustıinlugü ve bu üstünlüğü te min için de kuvvet ve kudretler (vıiriıtmeyasamayargı) guçlen arasındaki dengeyi itına tle korumak lâzımdır Kuvvetlerin ay nlması ıle kunılan bu denge hür rıyetlerirmzın temınatıdır. Bu gö riişle, 1961 Anayasası insan hak ve hürnyetlerini, müli danışmavı. sosyal adaletı, ferdl ve toplumun huzur ve refahım, ınsan haklannı teoruyan milli demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletinîn kurulmasını amaç olarak e!e almıştır Hukuk dev leti kavTamı elbette bos bir devim değildir Sartlar ne otursa olsun, idarenin hukuka bağlılıgını temlne yarar. tdareler kanuna ujTnaMa yükümlüdürler t dare bu vecıbeye uymazsa kazai güçler idareyi kanuna uymava mecbur kılar. Bu mecbunyet ı<;e varsı denetımini faaliyete geçınr. Bu maksatla Anayasanın 114 OnctJ maddesi (Idarenin hiç bir eylern ve işlemi hiç bir hal de yargı mereılerinin denettmı dışında bırakılamaz) hiikmüniı eetirmistir 114 lincıi maddenin 1 ıncı fıkrası, >argı merciîerinin denetimlni açıklıyor. Burada apaçık olarak vargı denetiml söz konusu, aynl maddenin 2 nci bendinde ise açılacak dftvalarda söz ediliyor. 114 üncü maddenin l ınci fıkrasındaKı (yargı denp ••••••••••••••••••••••••••••••••• 10 YlL SAVAŞ (19121922) VE SONBASI Anayasa Anayasaa (idare truruiuş re görerleriyle bir butündür) bükmunu geUrmıştır. Idarenin kanunl ılkesi; tdareyi, kanunlarm \er mış bulunduğu gorevlerı kanun smırlan içinde ıfa etmekle go revll kütniştır tdareler Anayasanın emır ve ışığı altında kanımların verdıği gÖTev ve yetkılerle sınırlı olarak görev yapmakla vükümlüdurler. Anayasa, idarenın temellenrj fcuruluşunu görev ve yetldlennı apaçik göstermiştir. Yeni Anayusada merkezl idare tcuruluşlan, kamu lktisadl teşebbUsleri, mahalll idareler, özel lcuruluslann nasıi çalışacaklan ayrmtılanyle behrtUmistir. tdare bu sınırlan aştagı takdirde, Anayasa Idarenin her türlü eylem ve ıslemlennl yargı denetimine tâbl tutmuş, idareyi kendi eylem ve işlemlerinden dogan zararı 6demekle yukümlü kümıştır. Bu sebeple herhangi bir Iktidann 1961 Anayasası içinde kalmak kayıt ve şarüyle, slyasl programını uy gulamak amacıyls da olsa, Türk Idaresinin tarafsızlık, muhtarıvet, istifcrar ve teminat ilkelerini zedelememesl iktiza eder Bu prensip zedelendiğj taidJrde icrarun karçısına Anayasa ve Anayasanın verdiğl açık haklara dayanarak kazal deneüm mekanizması elbette çıkar. Zira Anayasamn 132 nci maddesmde (yasama ve yflrütme organlan ile 1dan mahfcRme kararlanna uymak «onmdadır. Bu organlar ve idare mahkeme kararlannı hiç bir suretle değiştiremea ve bunlann yerine getirllmesı gecik. tınlemez) hükmurrü koyduğu gıbl, ayrıca Danıstay kanununun 95 lnci maddesi '(idare T.C. A nayasasının 132 nci maddesi gereğince Damstay ilamlarının ıcaplanna göre işlem veya eylem tesis etraeye mecburdur) demektedir. ürk v* Pransız idare hukuku otoriteleri, iptal dâvalannda iptal hükmünıin huKul: dışı tdarl tasarrufun tesis edildiği tanhten itıbaren biitun 114 üncü madde urdumuzda da 1961 Anayasasmdan 6nce bile Oanıştay; takdlre davanan idari tasarruflann Danıştaym denetimine tâbı olduğunu. bir görevliye kanunun tamdığı yetkryi asarak, kanun koyucusunun ulaşmak istedıgı amsçia bağdasamıyacak surette. kişisel ve politik mak. satlarla kevft bir sekilde fcullanılmamasını ciddl bir şelnlde ka. zai denetime tâtrt tutmuş ve bu vonlu tasarruflan maksat bakımından ıptal etmıstlr Y "' laııp Apaydın (*) «Yenı Ufuklar». £ylul, «Hajatııii» Yeni Anayasanın 114 üncü mad desı ise bu konuyu kökünden halletmistır Anayasanın bu emri karşısında tdare istediği zaman. sübtektif hukuk dışı davranışlarla memurlann naklıni. gorevden uzaklaştırılnıasım, emekhye sevkıni gelişi güze) ak lına estiği eibı uyBUlayamaz. Bakanlann (Bakanlar Kurulunun) obiektif hukuk kurallariyle bağdasık ve banşık kararlar aiması sorunluğu vardır Kamu hızmetinin re kamu yaranmn gerek'ırmedi^ kişisel maksatlarla idare tarafmdan tesis olunan hukuk dışı tasarruüar iptale •nahkumdur. tdare Danıştayca İptal olunan her türlü eylem ve işlemleri İptal karannın ışığı altında incelıverek hukuka uygun yeni ta. sarruflar tesis etmeye yetkilldır Bu görüsün aksi düşünüldüSu takdirde devlet stlindirJ ferdi tamamiyle ezer, fertler devlet eıi cü karşısında her türlü hukuki korunmadan voksun kendi üİKe lennde Köçmen bır kus eibi si necek bir bannak ararlar. Esasen ldarl rejlml kabul etmiş Ulkelerde Idarenin ferds nazaran üstünlUğü vardır. tdare tek taraflı bir karar verlr. Karar tek taraflı bir karar olması na rağmen icral niteliği vardır tdare tek taraflı karannı yürü tür. tdarenin tek taraflı bu ka. ran kazal blr denetime tSbi o) madan işler. Bu imtiyazı nefsin tdare. kamu hizmetlerinl yürüturken bir tatam tasarruflarda bulunabilir. tdarenin bu davraruş ve tasarrunannm tümü hukuka uygun olarak doğmıyabiIır. îdarenın hukuka aykın dav ranışlan hukuk kuraHanna uymuyorsa idarenin fertlerin hak ve menfaatlerini zedeliyen hukuka aykırı davranışlannı önlemek ve baksız tasarnuTannı ortadan kaldırmak için ldarl, slyasl, yargı denetimleri kunılmus tur. Yargı denetiıru diğer denetimlerden sonra ortaya çıkmıs oimasına ragmen dığer denetımlenn hepsinden daha etklli bir denetım yolu olarak gelişme hızına kavuşmuştur. Yargı denetlmı ıdarl mahkemeler tarafmdan yürutulUr tdarenin hukuka bağlı olması nrensipi idare tasarruf lannda esas olmakla beraber 1 darenin hukuka aykın tasarruîları da göze çarpmaktadır İdarenın hukuka aykın tasarruflan ldarl mahkemeler tarafmdan iptal d&vası yoluyla ortadan kaldınlır. Bu sebeple tptal dâvası, fdarenin nnkuka avkın tasarruflarda bulunmasını önleyen ve bdylece idarenin huktılta bağlılığmı hukuk düzenımn korunmasınj sağhyan bır dava tıirüdür. Sptal dâvasında, idarenin huIkuka aykm bır tasarrufu •dolayısrjrle bu tasarrufla vakır ilgisi olan Bşinin idart mAhkemeden bu tasarrufun ortadan kaldınlmasınj tstemesi söz konusudur. tptal karan. ara karan, yüriit msnın durdurulması kararları»"n çoğunluMa veja ovbirliğıyle verilmiş olması kararm hukukJ neticesıne asla tesir etmez Ni tekım bir parlâmentodan çıkan kanunun çofunlukla çıkması ka. nunun kanunlhk kuvvetini azaltmadıgı gibi hckuk) batamdan da bağlavıcılığuıı asla eksıltmez tdarl kazada hakka vusul için ittihaz edilmis bulunan ara karan, dâvacının zararlannm uzavıp ffitmemesi için kaza) organ lar tarafmdan verilen vürtitme nin durdurulması kararlan da mahkeme karan niteliğindedir Bu ksrarlann kesln olmsdığuıı soylemek uygulamamak mümkün değildir Bu nevi kararlann nihal karar olmaması neticeye hiç tesir etmez ve Mç blr şeyi değisttrmez Bu kabıl ka rarlar nihal karar olmasa dah} kazaî karardır tstişari karar Fahreffin Allay'ın İmparatorlugun son yıllan Ue Cumhuriyetimizin kuruluşuna ısüc tutan hâtıratı Bütün kitapçılarda. Oenel Dagıtım: BATEŞ lll!l!!!lffl!!lll«^^^^ Cumhuriyet 9215 TEŞEKKÜR Kıymetll eşım. değerü insan Azot Sanayu ve Türk Siemens eski Genel Müdürlerinden: Kımya Yüksek Muhendisi İZZET KEMAL ERKSAL'ın aranuzdan ebediyen aynlması dolayısi ile. mektupla, telgrafla ve bizzat gelerek başsağlıgı dileyen akraba ve dostlanrmza ayn ayn teşekküre teesserumüz mânı olduğundan gazetenizin tavassutunu rica ederiz. EŞİ : NILGÜN IŞIKLAR ' ve IŞIKLAR AILES1 Cumhurıvet 9230 Dr. Kemal Çağlar tdrar Yollan ve Tenasfil Ha^tnliklan Mütetıassısj T E L : 44 14 36 (1012 14 18 arası) •••••••••••• O tŞ T â B 1 BI J Orhan Tüzi'm Samatya CBO Na 400 Saat; 13^» nso fiâncılık: 8859/9237 di bildlğiru de yapabüır Kazal kararlarda ise bu konu asla düşünülemes tdare Türk mllletl adına hüküm veren Dâva Daireleri kararlannı tebelluğ ettikten sonra Turk milletı adına venl rnı$ bu kararlar fearşısında vapacağı tek iş Anayasaya ve hukuka bağlı kalarak kararlann hüi münü yerine getirmektir. a »•• ••• • • Sosyal Sigortalar Kurumu Ulanbnl Saiınalma Müdiirliiğinden I Saglık Tesislerimizin ihtıjaçlarını karsılamak üzere depo stukıı olarak (bir kılogramlık» 25000 kilogram Coton H>drophyle teklil alma suretiyle satınalınacakür. 2 Ihaleye iştırak etmek isteyen fırmalann, şartnamesi esaslart dshüınde hazırltyacakları teklıf mektuplarını en geç 5101970 günü mesai ssati sonuna kadar Müdüriüğümüze vermeleri veya aynı ^ün ve saatte bulundurulmak üzere posta ıle pöndermeleri gerekır 3 Postada vaki gecikmeler kabul edümez. 4 Bu işe ait idarî ve fennt şartnameler mesaî saatleri dahılinde 1 NP lu Satınalma Komisyonumuzdan bedelsiz olarak te. mıa edılebılır 5 Kunımumuz arttırma eksiltme ve îhale kanununa tâbl oln.adığından ihaleyi yapıp yapmamakta \eya dılediğıne yap Sonuç anımızca Danıştayca verilmiş yürtıtmenın durdurulmasını blldlren kararlar kazal kararladır Danıştay Dâva Dalreleri Kurulu da bu kararlan kazal nitelikte anlamaktadır Tü. riitmenin durd'mılması karan idart tasarrufun kanunsuzlugunun sezilmesi dolayısiyle idar) kararm icrallik vasruun durdurulmasıdır. 7ani tdarl tasarrut tan evvelk) halin korunmasıdır. Danıştay Türk milleti adma ka. Tr rerivor Türk Anayasası da K Î Hal mı olunca Parlâmentonun tümü Meclis ve Senato oybirUgiy le dahi olsa bir mahkeme karannm bukmfinO degiştiremez. Anavasa, bütto orpanlar yetkilenn) Anavasadan alırlar ve vetkilert Anavasa ile sınırhdır demektedir fEsemenlik mllletındir) anlamı. vasama ile tlgıli eörevler roeclisîere ait lcra hiikümete kaza hakto da baSımsıa mahkemelere aıttir demektir. Egemenlik vasama vunitme, yargı trlbi hakların kamusunu kapsar Egemenlik tçinde bulunan parp hakkmı âa doğrudan dognrya Ttlrk millet) adına baŞımsi7 mahkemelor kullanır. Anayasamız mahkeme kararlanrıı verine geönp getirmemek husustmda idareye hükilmete en ufsk bir takdir vetkist bırakmamıştır Anayasamızm 132 nci maddesi bo konuyu kökünden çöTÜmlemlştir Demofcrasl ne bir tdşinm. ne çogunlugun ne yürtitmenin. ne yasamanın, hiç bir kuvvetin tels
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear