Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA ALTI 85 Afustos 1970 CUMHÜRİTET PBRIS'TEN SEVGILERLE Neclâ SEYHUN 4 0 YIL ONCE STollan yürüyor, köşeleri dönüyor, çeşmeleri buluyor, ama Piazza della Repubblica'ya ulaşamıyorum bir türlü.. Gene birine soruyor. gene yol ve çeşme tarifleri alıyor; sonra gene düzülüyorum yola.. Sonra gene köşeler, sonra gene çeşmeler.. Çeşmeler ve çeşmeler.. Roma, çeşmeler şehri zaten.. 25 Ağustos 1931 tarlhli Roma'da 24 ısaat oktan ölmüş olmam gerekti benim. Dört bes yıl önce, bindıT ğım minibus, taksı ıle çarpışıp da bayırdan yu\ arlandığı zaman, ölmem lâzımdı. Kazanm şıddetı bunu gerek tiriyordu. Birıki sanıye sonra ölmuş olacağımı duşünmuştum çaıpgst» gımız anda. Halbukı ıkı sanıye sonra arabanın tavamnda oluniyur bulmuştum kendimı. Araba tepetaklak olmuştu çunkü. Bir uçtan Qtekine fırlamıştım, o kadar. Ne bır yara, ne bır bere, Bir surü ölü ile karşüaşacaklarını sanıp, dehşet içinde kaza yerine koşuşanlar, butun yolcuların canları ıçmde dışan çıktığını gordükleri zaman, şaşakalrfılar. Parmakları ağızlarında kaldı. Çinde günde bin kişi ölüyor LONDRA, ZS (a.a.) Reu•ter ajansının Hankeou muhabırı feyezana uğramış mıntıkaları zıyaret etmiştir. 10.000 kışının muhasaraya mâruz ve 400.000 kişinin de meskensiz kaldığmı bildırmiştir. Dizanterı v e tifo yuzünden gunde birçok kışi ölmektedir. Bunun bin kişiyi bulduğu anlaşılmıştır. Felâketzedelere yiyecek v e içecek yetiştirmek güçleşmektedir. Binlerce mülteciyı kurtarmak için acele yardımlar yapılması gerekmektedir. Hankeou'da nehir 16 metreden 25 metreye kadar yükselmıştir v e yükselmekte devam etmektedir. # Gezici satıcılardan âdeta bir çarşı haline getirılmiş olan Köpruden Belediyece bu gibi satıcılar kaldınlmıştır. • Şehrimizde her ne kadar tıfo vakaları azalmlşsa da yıne Sıhhat Müdürlüğü tarafından tifo aşısı yapılmasma devam olunmaktadır. • M. Venizelos dün Karol vapuru i l e Pire'ye hareket etmiştir. Vapur kalkarken M. Venizelos gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Harp olursa bugünku medemyet mahvolacaktır.» • On sene önce Roma'da öldürülen Sait Halim Paşanın kaatıllerl bulunamamışken, geçen gun ttalyan zabıtası birıni yakalamış v e bu hususta kendısine bazı sualler sormuştur. • Makdonald Kabinesi nihayet istifa etmiştir. Yeni Kabineyi yine Makdonald kurmaya memur edilmiştir. C 1 Ama bu yüzden değıl, oldum bittim uçaktan korkanlara şaşarım. Gokler bana yerlerden çok daha emin gelir. Öndekı arabayı geçıp de, yolcu kapmak sevdası olmadığından, uçak çok daha güven verici bir vasıtadır bana sorarsanız. Bu yüzden de bizım trafık duzenimizde isterse birkaç gun olsun, yaşamış birinın, korkuyu, olumu bulutlann ü^tünde, goklerdo aramasına aklım ermez. O gun de öyle oldu. Roma'ya kalkan ucakta «Sıgara içmeyınız. Kemerleri bağlayınız> ihtarı yandığı anda, korkanlarla korkmıyanlar seçildi bir bir. Yüreği üçbuçuk atanlardan birı, önümdeki koltuğa düsmüştü yolculukta. Sıkı sıkjya yapışıyoıdu koltuğun kenarına. San ki bir faydası olurmuş glbi... Pervaneler çalışınca, yumdu gozlerini. Gülümsedim. Her u çak kalkışta aynı fıkrayı hatırlamadan edemem. Hani iki arkadaş uçağa binmisler. Birinin ılk uçuşu. Korkudan ne edeceğini bilmiyor. Pervaneler çalışınca, kapamış gozlerini. Başlamış içinden hesapiamağa: clste şündi pistte ilerliyoruz, işte şimdi tekerlekler kesildi yerden, şimdi yükseldik, şımdı bulutlann üstündej'iz, işte.. » Açmış gozlerini. Pencereden dışan bakmıs. Sonra dönmüş arkad'aşına : N e guzel, demiş, insanlar karınca gıbi gorünuyor. Arkadaşı gülumsemış : Onlar kannca zaten, demis. Daha havalanmadık ! u Cehennemlik canlar I çak havalanıp da, sahlci ka1 rıncalar seçılmer olunca, bulutlar geçmeye başlayınca kanatlann yanından, güzehm bir hostes, korkanların korku dozunu sonsuza çıkaracak bır gösteriye girişti. Bir can yeleği alıp çıktı ortaya. Sarı bir yelek. Bir tehlike anında, nereden alınacak bu yelek, nasıl baştan geçecek, kemerı nasıl önden arkaya, arkadan one geçirilip bağlanacak, sonra nasıl öcdeki küçuk kırmızı diıgmeye basılacak, nereden üflenip nasıl sişirilecek yelek. Bütün bunlar oldu mu oldu, imdat kapıları nasıl broşürde gösterildığı uzere açılıp da yolcu atacak kendini dışan.. Bunlan bilmek gerek. Yolculardan çoğu gözlerini ddrt açmış, heyecanla izlıyorlar gdsteriyi. Ben umursamıyorum bile. Her şeyın bir saniye lçinde olup bittıği uçak kazalarında, bir tehlike anında kim anons uzerine tarif edilen yerden y e lekleri alacak da, anlatıldığı uzere başıntfan geçırecek, keme Mbulmaca 123456789 •B ^•1 ^ ^ ^ ^ 111 1 • • • •• J •••• ••••• •• ••' J Dekoltelerin dozu fazlat Roma'da; kısacık, gofüs altından düğntelenen blnzlar çogunlukta. ttahan kızları kendilerini RÖfiıse yonelmiş dekolteleri, sıcacık frıilüşleri, kıvTak, edal). dalgah yuruyüşltri ile derhal ayırıyorlar turistlerden. Genci, orta yaşlıst, hattâ, >a?lısl.'~ ' s AllahırT *' \ erdiçinl kuldan saklamıyor. ROMA... Gene ebedi şehtrdU kumlar vardı. Bir kutusunu ısrar kıyamet onlara ikram eltîm. Adresler alıp verdik. Hikâye halloldu. Odanın boşalmasını, hazırlantnasını bekledığım "surece otelcı ile bir anlaşmaya v'arıyorum. Roma'da kalacağım topu topu 24 saat. Yarışı gıtti bile. Kalan zamanda şehrin görülecek yerlerıni kendi kendime gezmem hayal i«i. Yol bılmıyorum, ız bılmıyorum. En iyısı, bır organize geziye katılmak. Tam da gonlüme göre bir gezi var işte. Bır turizm acentası bır gece turu duzenlemış, Roma'nın güzellıklerıni, gece romantik ışıklar ıçıned turistlere gbsterıyor. Pansiyon sahibi telefon ediyor hemen. Yerim aynlıyor otobuste. Gece dokuzda gehp alacaklar beni pansiyondan. Ama gece d*okuzda boşuna bekliyorum otobusü. Önce içerde, sonra dışarda, kapı önünde. Benim gıbi gece turunun taliplisi bır aıle 2,5 SAATTE ROMA omada, kalkıştan 2,5 saat sonra ayak bastık. Beni geçirmeye gelenler daha eve varmadan, ben Roma'daydım bile. Saat öğleden sonra 1.30.. Bır anababa gunü Roma Havaalanı. Gerçek bır Babıl Kulesı. Her mılletten ınsan var. Sarıliler, maksılıler, minililer, şık pantalonlular. Iğne atılsa cfuşmez yere. Bu hengâme'de hippının birı ilişmiş bır kenara, saç sakal birbırıne karışmıs, göğus bağır açık gitar çalıyor. R SOLDAN SAĞA: 1 «Para doUbında metc'Jjtl yok» anlamına ılu soz. 2 tO RUzele âşık ol ve tutul!» mânasına ıki sozlü bir emir. 3 Bir yılanm bunu yuttuğu esası yalan olarak soylenir; buyuk ve dayanıklı ke. reste sırığı. 4 Arayanlar benim. ki Ue benı; seninki ıle senl bulur. lar; kab içinde satılan maddeler terazide tartıldığı zaman kabın ağırlığı karşılığı düsulen gram ve kılo mıktarı. 5 Giyeceklerimızden bırı; şenlik günlerinde cadde. leri susliyenlerden . 6 Tcrsi «sı. lâhla \urulmus durumdaki kisı» dır; «geçmis zaman parçası» nın yarısı. 7 Çevrtlince bir çesit kılıç olur; ckızartmalar yapılırken kullanılan maddeyi tedarık et!> karsılığı iki sozlu bir emır. 8 «Murdum ve benzerl cinsten bır çeşit yemis bulmaym çalışma» an. l&mma iki soz. 9 Bir gozü bır yonde; ötekı gozü baska yonda olarak bakanlar (çoğul). YUKARIDAN ASAĞITA: 1 «İçkl iç ve sarhoş oll» anlamına iki sozlü bir emır. 2 A. nıtlar (çoğul). 3 Su üzeri taşıtlarından; tersi «kuzey» mânasınadır. 4 Bır zaman parçası; bır çoğul takısı; eskl sarıkh yargıçın dörtto ikisı. 5 Sevrek değü; An. kara çevresinde bır kasaba 6 Çevrilınce annemizın erkek kardesl meydana çıkar; tam olması gere • ken şeyin ikide birl. 7 İstanbul'da Haliç çevresinde bir semt; Buyuk Britany» adasında bir bol. ge. 8 «Yay. la atılacak %l lâhı ele geçır mcğe calışma ma (iki soz), 9 Su taşı. yıp hayatı. nı kazanmayı meslek edın, mış DftnkO (çogul). balmaeaaiD kaUedUmis iekU radyo İ ST A N B U L 05.55 06.00 07.00 07 05 rini izah edildiği gibi bağlıyacak, oou »ışirecek da, kendini d i H ^ . s ^ â m e t e atacak. O ana baba anında bütun bunlar ne mumkun. Hikâye göz açıp kapavıncaya kadar bitecek zaten. Başımı çeviriyorum, bulutları seyre dalıyorum. Bu yelek kusanma işi zerre kadar ilgilendır miyor beni. Kaldı ki, izahat îngılizce veriliyor. Yolcuların içmde benim gibi îngilizce bilmiyen ler elbette ki var. N e yapalım, bğrenselerdi. Îngilizce bilmiyenlerin canı cehennetne !. Koltuk komşularırn bir Fransız ana oğul. Çabucak bir yol dostluğu kuruluyor aramızda. Bir organize gezi ile Izmır'i, Konya'yı, Göreme'yi, tstanbul'u gezraişler, yetmemiş bir üç gun de kendi hesaplarına kalmışlar şehrimizde. Gordüklerinin bazılarından çok memnun, bazıların dan değıller. tzlenimlerini anlatıyorlar bana. Tabii güzelliklere hayran olmuşlar da ezelî hikâye.. otellerimizin temızliğine ( ! ) , trafik düzenimize ( ! ) ... dlyelim ki şaşmışlar. Şaşma kelimesi çok hafıf aslında. Bır gün de trafik polisi yanlı? yere park eden Otobüs şoförünü indirip tekme tokat karakola gotürmüş. Rehber çırpmmış, ceza yazıp bırakması içın yalvarmı<i arna, nafıle. Tekrar ajansa telefon edip yeni bir şoför buluncaya kadar da bır saat geçmiş araö*an. Bu dayaklı hikâve çok etkilemiş onları. Fransada dostlanna, dostlarınm da dostlarına anlatacaklarına tereddüt«uz emin olabıliriz. Bilmivenler bilenlerden mutlak surette öğrenecek. Dolmabahçe'nin varlığını duvraamışlar, gulsuyunu aramadıkl a n yer kalmaraış, lokumd'an tadamadıklanna da pek üzgunler. Gülsuyu yoktu yanımda ama, dostlara götürmek üzere lo Italyan modası F RANSIZ modasîna en ciddl rakip îtalyan modası. Goğusler açık, beller açık. Fanilâ pantolonlann çeşidi. Alı moru faayır, moru değıl, mor yok îtalyan modasında yefui, beyazı... üstlerinde dalga dalga desenler. Renkler canlı, çarpıcı, sıcak. Ayaklarda bırer sandal. Terlinin, yabancının. îskarpın diye bir şey yok burada. Vitrınlerde bile tek tük. Gelsm sandal, gitsin sandal. Eh, normal bir şey bu. Romalılar eski san dalcüann torunlan. Dedelenrun 7,107,1007 göbek öte.i de sandal giyerdl bunlann. Torunlar sandalcıhgı bir güzel sanat halinde işliyorlar bugün. ttalyan sandallannm, pabuçlannın ünü dünyanın dört bucağını dolanryor. Dekoltelerln dozu fazla Romada. Kısacık, göğüs altından düğümlenen bluzlar çoğunlukta. Yerleri süpüren maksiler sonra, tasanın yüreginl hoplatan cinsten mıniler. Ama asıl yürelt hoplatan dekolteler gögüslerde. Yuvarlak, iç gıcıklayıcı hatları ile belli ediyor ttalyan kızl a n kendilerini. Göğüse yönelmiş dekolteleri, sıcacık gülüşleri. kıvrak, edalı, dalgalı yürüyüş leıi İle derhal ayrüıyorlar turlstlerden. Gen» cı, orta yaşlısı hattî, AUahın verdiğini kuldan saMamıyor. Sabahın köründe bir slgnora gördüm mesela bir kahvenin önünde. Süslü mü suslü, dekolte mi, dekolte. Bir kokteyle gider gıbi giyinmlş. Başında şifondan yapümış yiiksek, biizgü büzgü bir şapka. Sırtmda yuvarlak hatlarmı patlatac imışçasına ortaya koyan dapdaraak, kolsuz, sıyah bir mini elblse. Ve elbisenin dekoltesi afcülan bastan alacak cinsten. Göğsü içerden çok, dışarda. VUcudünün her zerresi, her adımda titriyor. Yası da rahat bir kırtan Ustünde. Ellinın üstünde degilse eğer. Ama ne sarar. ltalya, yaşm, kıırallann, anlarn taşımadığı bir diyar. Kadtn, her yaşta kadın burada. ttalyan erkeginin de bir sanatı rar. Kadına bakmasını, kadına kadın olduğunu hissettirmesinl bilmek sanatı. Gözleri her geçen güzel kızda. Tepeden tırnağa yumuşacık, sergi dolu bakışlarla sanyorlar onlan. Dilleri söylemeso bile, gözleri vuruyor duygnlannı açıga: «Mi» cara, mi» belbt, mi» dolce!...» Şık bir kalabalık dalgalanıyor. Yerlere hasırların serilıp uzerine yatıldığı, analaTin çocuklarını emzirdiği, testılerin, karpuzların, lâstik pabuçların yerdekı yaygılar uzerine dızildiği bızim Yeşilköyie taban tabana zıt bir raanaıa !.. Roma'ya ilk gehsım. Ne tanıdığım var, ne de bildifım. Bır Italyan turizm acentasına yanaşıyorum. Bir otel bulmara gerekli her şeyden önce. Birıkı yere telefon ediyor. Otel değil de pansıyon olsa? Makbulum. Yeter ki, şehrin merkezinde olsun. Nihayet biriyle mutabakata varıyor. Hem şehnn merkezınde, hem de hesaba kahvaltı dahil. bır pansiyon bu. Daha ne isterim? Pansıyonun şehrin merkezinden çok uzakta olduğunu, kahvaltının da lâftan ibaret kalacağım nereden bileceğım. Bu aynntıları öğrenmeme vakıt var daha. Hele pansiyona bir varalım. Sıcak, kalabalık. Bir otobüse atlıyorum hemen. 45 dakıka sonra Roma'da terminüse bırakıyor otobus benı. Oradan da bır taksi, ver elini pansiyon TJmbra !» Yolda otobüsle bizim pansiyona pek yakm geçmişız meğer. Taksı ile bir haylı zaman gidıp aynı heykelin önünden saptığımız an, anhyorum bunu. Şehrı tanunamanın azizlikleri bunlar. Pansiyonaa bir sürpnz bekliyor beni. Boş oda yok o anda. Ama endişe etroem gereksız. 15 07.30 07.45 08 00 08 10 08 30 08.45 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 10.20 10.45 1100 1130 12 00 1210 12.25 12.40 13 00 13.15 14 00 14.15 14 30 14 45 15 00 15 05 15 30 16 00 16 15 16 30 16.45 daha var pansiyondan. Lübnanlı. Çocuklardan kuçuğu babanın sırtına binmış, kaldırımda tur atıyor. Bir gomlek daha büyük kız, anne ile vıtrinlerın onünu seçroış. Burunlarını cama yapıştırıp içerdekı cıcili bicili eşy.aları seyrediyorlar. Önce sabırla bekliyoruz, sonra sabırsızlıkla. Saat 9.15 oluyor, â.30, 9.45 daha sonra. Yok, yok.. Yukarı çıkıp soruyoruz. Pansiyon sahibi telefon ediyor şirkete. Sonra gulumsiyerek açıklıyor : Otobüs bu gece gelmiyecekmış. îsterseniz yarın gece... Bak işe! Ama yarın gece yok kı. Çıkıp yatıyorum. Açılış, program Gunaydın .4ll Koyehaberler; Türkuler, oyun havalan Haberler, hava durumu Hafif Batı müziğı Istanbul'da bugun Beraber v e solo şarkılar Piyano soloları Turküler geçıdi Ev için T. Uygun'dan şarkılar Arkası yarın Haberler Oyun havalan Hafıf Batı müziği Şahın Gultekın'den türkü. Küçük konser Beraber v e solo şarkılar Haberler Fatma Türkân'dan türkü. Darvaş v e arkadaşları Guzide Kasacı'dan şarkı. Haberler, Resm! Gazete Salih Dizer'den şarkılar Dans müziği Afıfe Edıboğlu'dan şarkı. Necdet Kovutürk Orkest. Bır halk ozanı Haberler Üskudar Musıki Cemiyeti Radyo Senfoni Orkestrası Can Etili'den türküler Hafif şarkılar Saz eserleri Hafıf Batı müziği 17 00 17.05 19 00 19.40 19.55 20.00 20 15 20.30 20.45 21 00 21.10 21.35 21.30 22.45 23.00 23.45 24 00 16.55 17.00 17.30 18.00 18.30 19.00 19.30 20.15 21.00 21.30 22.00 23 00 23 30 00.30 01.00 Haberler Kijy oda.sı Yurdun sesi " Reklâm progrıtmlan Haberler, hava durumu Ünlü solistler Bir varmış bir yokmus Şarkılar Hafıf Batı müziği Ramazan Şenses'ten tür. Hafif Batı müziği 24 saatin olayları A. Yavaşça'dan şarkılar Türk yorumcuları Mutluluğa ç a ğ n Haberler Melodıden meloö*iye Gece müziği Kapanış. ÎSTANBUL ÎL Açılış ve Program Dıskoteğımizden Küçük Konser Gençlere Müzik Senfonik Müzik Hafif Batı MUzıgi Akşam Konseri Hafif Batı Müziği Türk Bestecileri Hafif Batı Müziği Operalardan Seçmeler Caz Müziği Gece ve Müzik Hafif Batı Müziği Program ve Kapanı?. A NKA R A 05 55 06.05 07 00 Çeşmeli tarif 07.05 07.30 07.45 I I E snmı•ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııı I TRTMen bir | • 5 5 Ş S • 5 5 S g S g Ş B m S Jg B • istek TRT ilgilüerinden, îstanbul gençliği adına, îstanbul Radyosu II. programını dinlenebilir hale getirümesinı rica ediyoruz. Türkiyemizin en kalabalık kenti olan îstanbul'un Batı müziği yayını yapan bu tek istasyonun parazitli sesi artık ç e kilmez bir azap haline gelraıştir. Yayını, orta dalganın daha boş mevkilerinden birine kaydırroak gibi çareler b u problemi çözecektir. Ülkemizin eoğrafl durumu sebebiyle, çok kuvvetli Bemirperde gerisi v e Arap istasyonlarının yayınlanyla bombardıman edilen biz gençler, istedlğimiz çeşit yayın yapan kendi radyomuzu dlnlemeyi istlyoruz. Bunun yerinde bir talep olduğu herhalde TRT yetkililerince idrak edilecektir. Ayten ÖZAL Gayrettepe/îstanbul Yıllardan b e n şikâyet konusu olup birçok suçsuzun hayatına malolan, ama bır tü.lü başedllemiyen v e özellikle Bağdat Caddesinı kasıp kavuran otomobü «yanş» ları biriki yıldır Moda'ya da musallat olmus v e o ufacık mıntakada da halkın huzurunu kaçırmı? bulunmaktadır. Kız Enstitüsünden Moda Burnuna kadar uzanan kısa mesafe, Kadıköy halkınıa başlıca gezintı v e hava alma yeridır. Açıkhava slneması, çocuk parkı, çayhaneler bu mıntıkadadır. Bilhassa Pak Smeması kösesinden kıyıyı takiben Deniz Klübüne varan yol, çocuklarla halkın kaynaştığı bir yer. O kadar ki, bazan omuz omuza yürünür çocuk parkı çevresinde. tşte bu lnsan selinin arasına, korkuns egzos gürültuleri v e âni fren çığlıklan içind» dalmakta ölüm y a n ş ı yapan «r%çlar. V « b u n o yaparksa, türucülerin guvendikleri tek şey, Otomobil yarışı Moda'ya sıçradı nııiNiııiHinnnıuıııııııııııınııııııııııııınıifg Cyrohurlyei'e frenleri. Yıldınm hızıyla gelir, kaçışmaya fırsat bulamayanlan n ense dibmde stop eder, herkesin yüreğini ağzma getırmekten duyduklan marazl zevkle sıntırlar. Bu marifetl'er, kısa aralarla tekrarlanıp durur. Sinirlerin n e hale geldiğinl tasavvur etmek zor dteğil. Hele ortalıkta koşuştıp oynaşan çoc u k l a ı m maruz kaldıgı tehlike, tüyler ürperticldir. Çay Bahçesl Ue çocuk parkı arasındaki asfalt şerit bu y ı l babalarla trafiğe kapatıldığı halde, motosıkletler babalar arasından geçıp yarışı o bölümde de rürdürmekten geri kaltnamaktadır. dakikaya kadar hazır. Hele oradakı koltukta biraz dinleneyim, soğuk bır şey içeyim hele.. Çaresız kabullenivorum, başka y o . lu var mı? 15 dakika önce yarım saatı buluyor, sonra da bir saati. Nihayet 1,5 saat sonra odamın hazır oldugu müjdesini verıyorlar bana. Bu arada otelin, Kahire'de doğduğu ıçin «Arap» dlye anılan garsonu, bir Turk kahvesi sunuyor bana. Gelen dupedüz bir ekspresso. Ama bir d e cezve getirmış beraberinde, gösterivor. Cezvede piştiği için, halıs Italyan kahvesını Türk kahvesi niyetine yutmak gerek. Öyle yapıyor, nefasetinden öturü kutluvonım onu. Ortalarda otelinhizmetçisi dolanıyor. Parlak siyah kumaştan dapdaracık, mıni mınnacık bır elbise giymiş sırtına. Yakanın bele kadar korkusuzca ınen kesimınden goğsü oldum olasıya gorünüyor. ttalyan seks filîmlerinin kahramanlarına benziyor bu kız. Onu yatak rfüzeltirken, ortalık supürürkeiı, ya da lâvabo yıkarkea düşunmek Jmkân de dolanan v e kıyıdan Deniz Klübüne uzanan asfaltın g i n s v e çıkış yerlerl trafiğe kapatıl•ın, ya da hiç değilse Pak Sıneması köşesine v e bütün giriş çıkış noktalanna kontrol ihdas edip bu blüm oyununu sürdürmekte direnen oto v e mo to sürücüsü (genellikle ehliyetsiz) sımank kişiler hizaya getırilsin. Bunu yapan yetkilileı Bu duruma karsı s e Belediye bir tedbir almıs veya alabil Kadıköy halkının şükramm kamıstir, ne Emnıyet, ne Trafik. zanacak, feci kazaların önü alıŞimdi, hazır Sıkıyönetim yü nacak, e n azmdan çoluk çocurürlükteyken, yetküilerden Mo. ğunu açık havaya çıkaran halk devamlı endişe T « tedfeginlik6*a v e Kadıköy halkı namına su rleada bulunuyoroz: Ya, lerden kurtulup huzura kavuPak Sineman kösesinden bas sacıktır. layıp çocuk parkımn çevresın(Adı saklı) S S S S »»••»«•••ııtııiHlll^milllllHIIIUIIUIUUrniJUIUUUIIUIIIIIIMUMimiHIIIIIIHIIIIIIUUUIIIIİIIIIUIIIIıi 08 00 rtesi sabah Roma'daki tu08 10 rizm büromuza uğrayayım diyorum bir defa. Sabah er08 40 09.00 kenden önce oraya giderim, sonra da görülecek biriki yere. 09 20 Saat l'de havaalamnda olmam 09.40 gerek. Elime verılen küçük tu10.00 ristik rehbefde büronun adresi 10.05 var. ' Piazza della Repubblica. 10.20 Nered'e bu Piazza della Repubb10.40 lica? Uzakta mıî 11.10 Yok, diyor pansiyon sahi11.30 bi, çok yakın, Şuradan geçıp, 12 05 şuraya sapıp, şu köşeyi ddndü12.25 nüz mü, tamara 1 K.40 Şuradan geçıp, şuraya sapıp, 13.00 şu kd^eyı dönüyorum ben de. 13.15 Ama t a m a m değil. Aksıyan n e î 14.00 Önume ilk çıkana soruyorum: 14.15 Piazza della Repubblicaî 14.40 Gülümsüyor : Çok yakın, hemen şuracıkta. Ş u yolu yürüyüp, şu köşe>i sapıp, çeşmeyi bulunca... Meydan çeşmenin karşısmda. Çeşme meydanın bir köşesinde daha doğrusu. Beyazıt Ders'âmlanndan merhum Müderris Hacı Hafız Sadık Efendi v e Fatma Hanımın oğlu, Seniye Işık'm sevgili Yolları yüruyor, köşeleri döesi, Engin Işık v e Fatma Davaz'ın biricik babalan, Fikret Danüyor, çesmeleri buluyor, ama Piazza della Repubblica*ya ulavaz v e Dilek Işık'ın sevgili kayınpederi, Füsun v e Ömer Daşamıyorum bir türlü™ Gene bivaz ile Berıl v e Banu Işık'ın müşfik dedeleri, Eczacı Kemal rine soruyor, gene yol v e çeşme Müdcrrisoğlu ailesının candan dayılan, Kanatlı, Işığıgür, Katarifleri alıyor, sonra gene dürayel ailelerinin enişteleri. Besim Demirel'in tfünürü zülüyorum yollara. Sonra «gene ÇANAKKALELt köşeler, sonra gene çeşmeler.. NURİ IŞIK Çeşmeler v e ç e ş m e l e r . Roma vefat «tmiştir. Cenazesl 26 Ağustos Çarşamba günfl Çişli Caçeşmeler şehri zaten. mıinde öğle namazını müteakıp Asr! Mezarlığa defnedilecektir. Sonunda buluyorum gerekli Çelenk gönderilmemesi rıca olunur. çeşmeyi de, meydanı da, m e y dana bakan sahane turizm bü'Moran • 1828/8468) rosunu da.. Ama artık başka MHM> hiçbir şeye vakit yok. Bir kahO OK I O B ve içiyorum, o kadar.. Sonra ? ????? 'DE son sürat geri dönüş, sonra bavulları toparlama, sonra bir taksi, sonra havaalanı gene.. (Reklâmcılık: 2157 8473) Roma hikâyesi böyle işte. ItalOBRt, BAÇ T0 ZOHRBVİ yan topraklarına ayak basan, HsstaUkton MfltelUMin KAYTP Şebekeml kaybettim. Italyan usullerine gdre ayarlıbttkial Cad. Parmakkapı H jKumsüzdur. yacak kendini. Bol nezaket, uNo.: 08 TKL: «4 10 13 raat CAKMAK zun tarıl, tatli bır dalga U Cumhurivet 8469 Açılıs, program Gunaydın Köye haberler Türküler, oyun havalan Haberler, hava durumu Sabah müziği Ankara'da bugün Her telden Hafif Batı müziü Ev için Hacer Buluş'tan türküler Arkası yarın Ara haberler Sabah konseri Nevzat Güyer'den şarkı. Çeşitli müzik Semra Ersoylu'dan şarkı. Balete ç a ğ n Kıbns'ta bir hafta T. Karabulut'tan türküler Kutlu Payaslı'dan sarkı. Haberler, «sml Ga;«te Hafif müzik Oyun havalan Plâkiar arasında Şarkılar 15 00 15.05 1550 15.35 16.00 16.20 16.40 17.00 17.05 17.20 17.50 19.00 19 35 19.5» 20.10 20 40 20.55 21.00 21.10 21.25 21.45 22.05 2250 23.00 23.45 24 00 Ara haberler Piyano sololan Ülkü Beşgül'den türkü. Hafif Batı müziği N. Demirdö|en'den şar. Albümlerden seçmeler S. Erorhan'dan türküler Ara haberler Caz müziği tncesaz Reklâm programlan Haberler, hava durumu Köy odası Hafif Batı müziği Şarkılar Küçük konser Bir varmış bir yokmus 24 saatin olayları Yıldız Ayhan'dan türkü. Mustafa Erses'ten şarkı. Sevilen sesler Mahmut Erdal'dan türkü. Hafif Batı müziği Her hafta bir yorumca Gece müziği Kapanış. VEFAT Tarık Z. Kırbkaan i i