Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 21 4g,t*tn SAYFA BEŞ bevalüasyoa ve tedbirler. Hükumetin çabaları göstermeliktir Haftanm Yorumu Tek denge döviz kuru Prof. GÜLTEN KAZGAN Ağustos devalüasyonundan son. ra, Türkiye'nin tek denge döj viz kuru sistemini uygulaya' cağı, katlı kur sistemine sonl vereceği söylentileri yaygınl lasmıstır. t'luslararası Para Fonu, flyelerinin katlı knr uygulatnamalan, tek denge döviz kuru sistemine bağlı kalmalannı sart kosmakta. Ancak, gerçek bir tarafa, Tür| kiye, tek denge döviz kuru. na geçip, karaborsanın oluşl masını, tnıgünkü dıs ticaret I uygulaması çerçeveslnde gerl çekleştirebflir mi? Kanrmız' ca, bugün, bunu önleyen di| gerleri bir tarafa, üç temell neden vardır: Bunlardan bi 1 ri ithal yasaklan, ildndsi dı. sardaki Türk paralandır. C İ çüncüsü de sermaye hareke* tinin kontrolüdür. önce ithall yasaklan üzerinde durahm.l Bugün, özeUikle, birçok tül ketim malının ithal i yasak• lanmıs, böylece. kıt döviz I kaynaklarının aramallar ve» yatırım mallanna kaymasij sağlanmıstır. Ancak, defil 151 TL. lik yeni kurda, 113 TL.I lik kurda dahi, «Avrupa malı» kullanmaya meraklı rengin toplum katlan, ithal yasaklan devam ettiği sürece,. bir karaborsa kurunun olusl masına yolaçacaktır. 15 TL.| lik kurdan «erbestçe ithal edüemeyen tüketün mallan,I bu kere, karaborsa yotayla| geünefe yine devam edecektir. Eğer ithal yasaklan kalI karsa, devalüasyondan saf1 lanması beklenen döviz girisi artışının, hattâ belki dahaj fazlasının, lüks tüketün malları ithaiine kaydığı görülel cektir. Yatınmlar ve sanayil lesme için ithall gereken maJ kine • teçhizat ve birtakıml aramallar ithall kısıtlanmıs • olacaktır. Yani, burada, bir« ikilem vardır: İthal yasakla| rının devamı tek denge dövte kurunun olusmasını önleyel cek, kaldınhnası ise gelis I me • sanayileşme sürecinl yavaşlatacaktır. I Aynı ikilem, dısardaki Türk pal raları için sözkonusudur. Bu. paralar, gerçekte, Türk hfil kumetinin yabancılara «fiili»| borcunu temsil eder. Ne var ki, resmî borç rakamlannal girmedikleri için, miktannın| ne olduğunu bilmek mümkün. değildir. Bazı tahminlere gol re, dısardaki Türk paralanl nın tutan 1.52 mflyar TL.. kadardır. Türk hükumeti, bul gün, yabancı paralann (döl vizin) Türk parasına serbest. çe çevrilmesini sağlamaktal dır. Ancak, Türk parasımnl yabancı paraya serbestçe çevrilmesi gerçeklestirümis dej ğildir. Bu gerçekleştirilmediğil sürece, yurt dışında elinde Türk parası bulnnduran kul rumlar, bu paralardan kurl tulmak için, bu paralan 15. TL. eşit bir $ knnından bozl duramayınca, belki 16, belki 1 17 TL'den bozmaya baslaya. cak, bu kere, yurt dısı kul rumlar (bankalar, sarraflar)' karaborsa kurunun olusmasıt na yolaçacaktır. Hükumet, I eğer bu paralara, yurt içinel serbestçe giriş olanagı tanırJ sa, bn kere, hem yurtlçinel (isçiler, turistler yoluyla) döI viz girisi azalacaktır. Döviz | girisi azalısı da, tek denge I kurunun olusmasını önleyen | bir diğer engel olacaktır. Cçüncü mesele, sermaye herel ketlerinin kontrolüyle ügiU| dir: Bugün, yurt dışına sermaye çıkısı yasaklanmıştır. Ne var ki, 15 TL. lik kurda da, (hele, biraz siyasi istikrarsızhk veya enflâsyon baş*. larsa) dışan kacmak isteyenl sermaye mevcuttur. Yasağal rağmen, sermaye kaçısı da,. karaborsa kurunun olusmasıj nı etkjlemektedir. Bu yasak | devam ettiği sürece, güven bozulur bozulmaz, sermaye I kaçışı karaborsa kurunun o| luşmasma yolaçacaktır. . Yasak kaldınldığında, karaborj sa s ö z k o n n s u , btrl süre için hiç ohnazsa, olmayacaktır ama, bo kere de, sermaye çıkısı döviz talebini artırıp, ya yeni bir devalüasyona, ya gelişme hızıJ nın çok düsürülmeslne, ya| da yeniden kontrol sisteminin kurulmasına götürecektir. I Kısacası, Türkiye'nin tek denge1 döviz kurunu tutması, ithall yasaklarını kaldırması, Türkl parasını 15 TL lik kur üstün1 den, serbestçe, dövize çevire. bilme veya tersine çevrilebilj me olanağanın herkese tanınl masını gerektirmektedir. L Hükumetin dıs para değerinl düşürmestnin üstünden on gün fteçti. Uurum hâlâ kararlı değll. Bunun en önemli belirtisi ihraç Uriinlerinde alışverislerir. gon derece düştik olması. Bunun blr nedeni de belki geçen yıldan kalan ve dışanya satılamayan stoklar. İzmir büronruzun topladığı bügilere göre, 1966 1969 yıllanndan 4647 milyon kilo üzüm 13.500 ton pamuk vardır. Eldeki pamuk stoku da azımssnacak gibi değil. Ancak, ihraç mallan piyasalannın sönük kalmasının önemll nedenl dış piyasaların nasıl davranıs takımlacağının bilinmeyisidir. Ürüınde bir fiyatla uluslarsrası anlaşnıaya katılmısız, tütünde ihracat alışkanlıklara bağlı ve dışan isteksiz. fırdıkta ise dış ahcalann fiyatlan düsürdüğü haberleri var. Batı'da iki devalüasyon Devalüasyonun bozulan ekonomik dengeleri düzeltme yolunda bir çare olmadığı kesindir. Bu yalnız az gelişmiş ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde bile böyledir. Örnekleri de son yıllarda iki gelişmiş ülke olan Ingiltere ve Fransa'da verilmiştir. Bu iki ülkede devalüasyon ilân edilince, alınan destek dıs krediler bir süre ortalığı toz pembe gBstermiçse de bu kredllerin tükenişinden ve ilk etkilerinin geçmesinden sonra ne olaeağını ilgililer kara kara düşünmektedirler. îngiltere'de 18 Kasıtn 1967'de sterlin yüzde 14,3 gibi, bizdeki ile kıyaslannaıyacak ölçüde, düsürülmüştü. Buna karşılık ülkeye 1 milyar 400 milyon dolârlık bir kredi açan Milletlerarası Para Fonu paranın yeni değerinin tutunabilmesine yardımcı olmaya çalışmıştı. Ingiliz Hükumeti savunma girferlerini kısmış, yatınm harcamalannı azalt mış, vergiler yükseltilerek bütçenin dengesi sağlanma yoluna gidilmisti. Hattâ aimdi bizdekine benzeyen bir gekilde fiyat ve (ek olarak) ücretler kontrola ahnmıstı. Tedbirler baştan başarı sağlar görünmüftü. Ancak ilk yılın toz pembe bulutu ertesi yıllar da dağılmıya başlamış, fiyatlann düşmeyişi ancak işçi ücretlerinin tutulması, yani devalüasyon bedelinin emekçüere yükletilmesi pahasına fiyatlarda tehlikeli yükselisler önlenmiştir. Ancak bugün fiyatlar artık zaptedilemez hale gelmiş ve tngiliz Maliye Bakanı Robert Karr alârrnı vermiş, «Enflâsyon kontrol edümezse tngiltere'nin yeni bir iktisadi felâketle karşıla?acağını» ihtar etmiştir. Enflâsyonu önleme bahanesi altında işçilerin istedîği ücret zamlartnm karşısma çıkılmakta, ücretler yükseltilirse vergileri indirme konusunda Muhafazakâr Partinin seçim vaadlerine sünger çekileceği açık açık söylenmektedir. Bir yandan ikna yoluyla sendika liderleri yumuşatılmaya çalısılırken, öteyandan da sendikal hürriyetleri kısıtlamak için tıpkı bizde olduğu gibi • sendikalar kanunu değiştirilmek isteniyor. Fransa'ya gelince bu ülke d'e hemen bir yıl önce para değerini %11,11 oranında düşürmüştür. Le Monde gazetesinin 8 Ağustos 1970 günlü sayısında Gilbert Mathieu"nün yazdıgı gibi, o tarihte Fransa'nm 12S2 milyon dolârlık bir döviı reıervi (altınla birlikte) vannış, bu ise her ay 300 milyon dolârhk döviz açığı karsısında ancak dört ay dayanabilirdi. Hattâ, açık büyüdüğünd'en daha kısa «ürede de bu rezervler bitecekti. Bu durum karsısında iki yol vardı: Ya kuvvetli bir kısmtı politikası ile frank'ı ticari dengesine kavuşturmak üzere, üretici kesimleri özendirici plânlı bir ekonomi; ya da talep açıgı devam etse de enflâsyonist diğer eğilimlere saldırmak. Birinci metodun sıkıcılığı hükumete hoş görünmedi; ikincı yola da başvurulmadl. Geriye üçüncü yol kahyordu: Kısa süreli bir sağlamlaştırma plânı ile birlikte uygulanacak ılımh bir devalüasyon. Yazar Gilbert Mathieu' ye göre bu plân mall ve ekonomik alanda başanlı fakat «osyal alanda pahalı olmuştur. Dışanya satıslar 1/3 oranında artmış, ticaret açığı azalmıs, Fransa'dan kaçan sermayeler gert dönmeye başlamıştır. Peki kârlılan ve zararlıları kim bu devalüasyonun? Kârhlar büyük sanayicüer başta geliyor. Bunların kârı /ol4 arttı, ama çiftçilerin kân °/o3.9 oranında yükselebildl. Bun lann yanında elinde likit döviz bulunanlar geliyor. «Zararlılar arasında ise» diyor Gilbert Mathieu «her zaman olduğu gibi basta sabit ya da yan sabit gelirlileri »ayrnak gerekir. Bunlann altıda beşinin reel talebi yüzde 13 azaldı. Memurlann alım gücü hemen aynı kalmıştır 2.3 milyon ihtiyat da diğer gelir sınıflarına göre fakirliğe (gelir azalışına) gercek bir şekilde duçar olmuşlardır. Frank %11.11 düşerken asgart ücret sadece •44.9 ve ortalama saat ücreti sadece %4,1 Oranında artmıjtır.» Bundan sonra Fransa dışı fiyatlann yükselmesiyle avantajlı durumun süreceğini söyleyen yazar, «Bundan sonra ne olacak?» sorusunu sormakta ve hayat pahalılığının gelecekte çok daha hızla artacağını ve işsizlik oranının yükseleceğini ifade ediyor. Anlaşılan ilk pembe yıl Fransa'da da geride kalmıştır. tşte çok küçük oranda devalüasyon yapılan iki endüstri ülkesinde devalüasyonun geürdik leri.. 0 ÎHRAÇ ÜRÜNLERİNtN ALIŞ VERÎŞt SON DERECE DURGUN GÎDİYOR 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1970 1970 1970 1970 1970 TASARRUF BONOSU TİCARETI DEVAM EDIYOR Tasarruf bonolannın serbestçe alınıp satüması, eskl bonoların bu işiemlere engel olmak amacıyla yenüeriyle degistırilmis olmasına ragmen sürmektedir. Bono ticaretiyle uğrasan kişiler, alıs fiyatlannı açıkça İlân etmekte; ihraç tarihlerine göre, tasarruf bonolanm yüzde kaçtan alacaklannı gazeteler aracüıgıyla bildirmektedlrler. dır. I % 40 vergiye rağmen kâr Degiştirilmelerinde güdülen amacın aksine, yeni tasarruf bo nolannın da eskileri gibi blr ahm satım metaı haline gelmesine; vâdesi gelen bononun üzerinde adı yazüı kisiden başkasma odenmesi haliode yUzde 40 oranında vergi alınmasına ragmen, yine de bono ticareünin (eskisinden düsük oranla da olsa) kâr getirmesi yol açmaktadır. Bu kâr oranı, bono alım satımına bağlanacak paranın büyüklügü ile orantüı olarak artmaktadır. Nltekim, eski tasarruf bonolannın, köşebaşlanna koyduklan blr masa ve iskemleden olma tezgâhlannda bile ticaretinl yapan kişilere rastlanırken; değiştirme isleminden sonra tosarruf bonosu ahm • saümı, daha çok borsa bankerleri tarafından yapümaktadır. Bu kişiler, zaten vatandasa «sempatik» gehneyen tasarruf bonolanna, devalüasyonun psikolojik etkisinden de yararlanarak, geniş bir piyasa açmıslardır. Bonolarm alıs fiyatlan, ihraç tarihlerinin eskiliği İle orantılı olarak artmakta, 6rneğin 1961 ihraçlılar yüzde 48 den almırken, 1967 ihraçhlar yüzde 26 dan alınmaktadırlar. Elinde, büyük ölçüde bono olan blr banker lçin ise, vâdeleri geldikte, «hâmlli»ne ödenen bonodan alınan yüzde 40 hk verginin bile «kazanç»ı önlemesi söz konusu olmamaktadır. Şöyle ki, 1961 ihraçlı 100 bin liralık tasarruf bonosu için 48 bin lira ödeyen bir banker, 10 yıllık vâde tamamlandığında 60 bin lira almakta, böylece bir yıl içinde 12 Mn lira, artı 100 bin liranın blr yıllık faizi olan 6 bin lira eşittir 18 bin lira kazanmaktadır. Aynı bankerin ye~ nl ihraç edilmis 1 milyon liralık tasarruf bonosunu yüzde 30 dan topladığı (ki 1967 flıraçlılar bile yüzde 26 dan almmaktadır) düşünülürse, yüzde 6 dan on yıllık faiz tutan olan 600 bin lira, artı, vâde tamamlandığında, ödedigl yüzde 40 vergiden sonra alacağı 600 bin lira, eksi, bonolan satın alırken verdiği 300 bin lira, eşittir 900 bin lira kazanç sağlayacagı ortadadır. Esasen hükumet de belki ihracaat artışını düsünmüyor. Bunun en önemU delili Ticaret Bakanı Gürhan Titrek'in demeci. Dünkü gazetelerde çıkan devalüasyon sonu dış ticaret açıgı, ithalâtın transferler dolayısiyle artışı ve üıracatın sabit kalışıyla 410 milyon dolara yükselecegi anlamında bir demeci' herhalde herkesi şasırtmıştîr. Gerçi Bakan, «ihracat aynı seviyede kalsa bile» demistir ama bunun bir şarttan çok bir tahmini dile getirdiği anlaşılmaktadır. O halde hükumet neden devalüasyon yaptı? Akla gelebilir kl, gümrük artışlan ile bütçeyi dengeye getirmek İçin bu yola girdi. Ama bir yandan gümrük ve ithalât vergileri artarken öte yandan dış borçlarımızın yerli para karşılıklan da artacaktır. Hükumet ithalde alınan verglleri azaltıcı tedbirler de aldı. Damga resmini indirdl, gümrüklerde vergi teşmili yapan indirimler yaptı, ihracatta vergi iadelerini ayarladı. Bu arada tekel isçilerine yapılan ücret zammı ki 300 milyon portelldlr bütçeye yeni bir yük daha kattı. O halde alınan tedbirlerin bütçe yönünden durumu da anlaşılır gibi degil. BütUn bunlann anlaşılması için biraz daha beklemek gerekiyor. Hükumet bütün çalısmalannı daha çok iç fiyatlan tutma yolunda harcıyor. Ancak, destekleme alımları ile çiftçinin, yeni personel kanunu ile memurların ve hizmetlilerin ve toplu sözleşme değişiklikleriyle lsçilerin eline daha çok para geçtikçe bu tedbirlerin faydasız kalması muhakkak. Kaldı ki, hükumet tek elden satış yapanlann fiyatlannı baskıya alsa bile, mallar tüketicinin eline dogru geldikçe, yine de artmaktadır. Bu artış şüphesiz yine gidecektir. Sanayicinin, piyasada para hacmi arttıkça fiyat arttıramayışı, aracıların, stokçulann, karaborsacılarm sanayid zaranna zenginleş mesi sonucunu doguracaktır. Hele hükumetin, akaryakıt fiyatlannı arttırırken, Devlet Demiryollan ve Denizyollan gibi akaryakıt kullanan işletmelerin tarifelerini ayarlamayışını, fiyatlan sabit (ya da u oranda artar) tutma iddialan yanında toplu sözleşmelerde mübalâgalı bir şekilde ücret artaslanna göz yumuşunu anlama olanagı yoktur. Bizim konumuz hükumetin eabalarınm, ilân edilen üzüm ahm politikası, personel zamlan ve toplu sözleşme uygulamaları yanında «göstermelik» kaldıgı noktasmdan hâlâ llert gitmiş değildir. Meğer ki, yatmmlar yavaşlatılarak (ki konsorsiyum müzakerelerinde bize borç verenler bundan yakındılar) kalkınma hızını yavaşlatma yolu tercih edilsin. İşçi dövizi yüzde 90 artarsa dış ticaret açığımız yükselmeyecek (Ocak) (Şubat) (Mart) (Kisan) (Mayıs) (Haziran) 8.114.258 69.781,884 115.334.298 93.029.689 107.318.?85 140.636.057 12.305.023 10.293.277 13.281.140 10.141.762 12.764.595 16.439.803 250 Milyon dolara ulaşılması sor Ortok Pazor omaGindan uzaklaşıyor Ortak Pazar'uı kuruluş anlasması, Batı Avnıpa'nm altı zengin ülkesi arasında serbest rekabeti gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştu. Roma Andlaşması, bu ama cı açıkça belirtiyordu. Oysa, 1958 den bu yana, Ortak Pazar içinda firma büyüklükleri devleserek tekelci güçler arttı; Ortak Pazar firmalan ABD firmalanyla veya kendi ulusal firmalanyla birleşerek, ulusal düzeyde veya ABD ulusal kanşırnı firma tipi yarattı lar. Avrupa topluluğu yaratma amacı, ABD'nin Ortak Pazar ekono misindeki gücünü arttırmakla sonuçlandı. Ortak Pazar sanayünin "'« 15'i, B. Alman sanayiinin « » / 33'ü. ABD firmalan eline geçti. Serbest rekabetin gerçekleşmediğl nin en iyi göstergesi de. üye devletlerde, benzer mal fiyatlan ara sında «,i 100> varan fiyat farklarının devamı oldu. Kâğıt üzerindeki Andlaşma hü kümleriyle, piyasa ekonomisi ka nunlan arasındaki farklann en iyi göstergesi, bugün, Ortak Pazar ülkelerinin durumudur. Türkl ye'yi Ortak Pazara bağlayan Ankara Andlaşmasının «Türkiye ek» nomisinin hızlapdınlmı*^ fcalkınması> maddesi (maddesi 2) de, kâğıt üzerindeki bir amaçtır Kâğıt üzerindeki dileklerle piyasa ekonomisinin kanunlarının aynı şey olmadığı yetkililerimizce daima ht tırlanmalıdır. DÜNYAD4 EKONOMI lerde bulunma zorunda kalacaktır. KANADA, DEMİR İHRACAATINDA BAŞTA GELİYOR CARACAS Kanada Enerji Bakanı Jean Paul Breuvet, Venezüella'nm başkenti Caracas'ta toplanan 10. L4tin Amerika Demircilik Konferansında yaptığı konuşmada, demir ihracatında, Kanada'nın yılda 35 milyon ton ile dünya sıralamaîinda birinci sırada buluncJYığunu açıklamıştir. kanada Enerii Bakanı, bu arada, Kanada'nın yıllık demir ihracatının J975 yılında 60 milyon tona erişeceğini de belirtmiştir. Demirel Hükumetinin, 1 milyar dolara yükseltilen ithalâtı, dış ticaret acığmı arttırma dan gerçekleştirebilmek için büyük ümit bağladığı işçi dövizi gelirinin 250 milyon dolara ulaşimkânsız olduğu yetkililer tarafından belirtilmektedir. 250 milyon dolârlık işçi dövizi geliri ancak geçen yıla oranla en az yüzde 90 civannda bir artış olduğu takdirde sağlanabilecektir. Devalüasyon uygulamasındaa sonra, ekonomımize katkıian daha büyük bir önem kazanan yurt dışmdaki isçiler, İşçi kurunun uygulanmaya başladıgı 1964 yüı Temmuz ayından 1970 Haziran sonuna kadar 609,440.071 dolar döviz sağlamışlardır. (Bo miktann yülara dağıUşı sunulan Ubloda gösterümektedlr.) civannda olması gerekmektedlr. Hem de bu oranlamada devalüasyon öncesınde kalan ve normal seyrinı takip eden Temmıu ayı ile Ağustos ayının 10 günlük bolümü de devalüasyon aevresınde gibi degerlendirilmlştır. tşçt dövizi geliri en yiflBek seviyeye geçen yıl Aralık ayında ıılasmış ve büyük kısmı da izinle yurda gelen lşçüertmiz 21.265.370 dolar karşılıgı döviz bozdurrmıslardır. Ekonomi sözlüğü DEVALÜASYON Paranın kendi karsılığına göre değerinin dasürühnesi anlamraı taşır. Esldden aitın para düzeni yürflrlflkteyken paraya altın olarak değer biçilirdi. O zamanlar devalüasyon bu altın karşılığının düşürülmesi anlanunı tasırdı. Bngfln paralann daha önemli değer ölçüsü dolar olduğuna göre, bir dolara dokuz lira ödenirken, onbeş lira odenmesi bir para değeri düsürfllmesidir. Bunun sonncn olarak elinde Türk parası olanlar eskiye göre daha az dolar satınalabilirler. Elinde dolar olanlar ise bu dolarlan karsıhğı bozdurdufn takdirde eskisine göre daha çok Türk TURK PARASINI KORUMA KANUNU Türk parasını korumak için hükumete tedbir almak yetkisüıi veren bir kannndur. Almacak tedbirleri hfikfimet serbestçe tespit eder. Bu tedbirlere uymayan, kanuna aykın hareket etmis sayılarak cezaya çarptıniır. Ban ddnemler yasak olan diğer dönemlerde yasak olmayabilir. Örneğin son devalüasyondan önce fiyat arttırmanın bir ce2BSi yoktur. Oysa bükumet devalüasyonla birlikte fiyat artışlarun ban yönternlere ve sekiUere bağlamıstır. Bu yöntemlere nymayanlar kannnda gösterilen cezalara çarpılırlar. özetle Türk Parasını Koruma Kannnn bfikumete verihnis bir menf açık bonodur. AMERİKA'NIN TAHIL ÜRETİMİ DÜŞÜK WASHÎNGTON Amerika Birleşik Devletlerindeki tahıl üretimi bu yıl geçen yıla oranla daha düşük olacaktır. Tarım Bakanlığınca yapılan açıklamaya göre, buğday üreüminde geçen yıla oranla yüzde 7, mısır üretiminde ise yüzde 3 oranında düşüş olacaktır. Domofes çürüyor Silifke ve Mersin bölgesinde yetişen domatesler, dallarında çürümeye bırakılmıştır. Çünkü bu domatesleri toplatnak lçin verilecek işçiliği bile çiftçiler göze alamamıştır. Antalya'nın Finike ve Kumluca ilçelerinde ise tiretici kilosu on kuruşa domates yollamak istemekte, tstanbul'dan bu fiyata bile gönderilmemesi için tel çekilmektedir. Buradaki Ureticiler. domatesi belki gelecek yıllarda topragı güçlendirir Umidiyle gömmektedirler. Plânsız bir ekim politikasının sonucu bu yıl domates üreticileri perişan olmuştur. 1966 yüı Silifke ve Mersin bölgesinde domates olmayınca, geçen yıl domates çok para getirmiştir. Buna aldanan Finike ve Kumluca bölgeleri üreticileri de 1970 içinde domates ekimini hızlandırmıştı. Kaç işçi var 1970 Haziran sonu ltibariyle dışandakl işçüerimizin toplamı 422.618'e yükselmiştir. Bunun 407,618'i 1$ ve işçi Bulma Kurumu aracıhğı ile gönderilmiştır. 15.065'i de kendl imkânlan İle lş bulduktan sonra Kururo aracüıgı ile pasaport almıştır. Kurum aracıhğı ile gönderilen işçilerden 367XW8'i Almanya'da çahşmaktadır. Yurt dışına çık" mak için sıra bekleyenlerin toplamı ise 871 ^52'dir. JAPONYA, CEZAYİR'DE DEMİR ÇELİK TESİSLERİ KURACAK TOKTO Cezayir'de demir çelik tesisleri kumlması yolunda Japon işadamlanyla Cezayir yetkilileri arasında prensip anlaçmasına vanlmıştır. Bu konuda verilen bilgiye göre, Cezayir, Japonlann kuracaklan demir • çelik tesislerinin parasını Japonya'ya ihraç edilecek çelik ve kütükle ödeyecektir. Bu arada belirtildiğine göre Japonya, Cezayir'in Annaba (eski Bone) daki demirçelik tesislerinde üretilen 400 bin ton kütüğün tümünü de ithal etmektedir B.A.C.NİN SOVYETLER'E BORCU ÜÇ MİLYAR DOLARA YAKIN KAHİRE Kahire'de yabancı mali çevrelerde belirtildiğine göre, Birleşik Arap Cumhuriyetinin Sovyetler Birliği'ne olan borcu gün geçtikçe kabarmakta ve ülkenin ödeme kabiliyetini bir hayli aşmış bulunmaktadır. Bu çevrelerin ileri sürdüklerine göre, borç üç milyar Amerikan d'olârına yaklaşmıştır. Kahire'de genel olarak ileri sürüldüğüne göre, Birleşik Arap Cumhuriyeti bu borcu ödemekte bir hayli sıkıntı çekecek ve Sovyetler Birliğine birtakım taviz TABANFİAT; Kövia tüccarla karsı kar91ya kalrrsa genel olarak flyatı ncnza kapatıhr. Hemen her ülkede bu nedenle köyIü korurjnr. Bu korumanın en etkin »ekli taban fiyatın belirlenmesidir. Taban tiyat bir ürfin satın almırken esas ahnacak, primsiz fiyat demektir. Üstün niteliklekj mallara aynca prlm ödenir. Diyelim fındık taban fiyatı "30 kurns demek, normâl evsafta fındık bu fiyattan alınacak demektir. Üstün kalite mal getirenler bunun özerine prün alırlar. Taban fiyat ilân edflmekle ls bitmez. Devletin tüccann bu fiyata alım yapmasını sağlamasi da sarttır. Bunun için devlet bfr teşekkfi] aracılığıyla «mücadele» alımı denen aüma girer. Orneğin tüccar yukandaki fiyata m» ü almazsa, devlet kredileriyle donatılan Fisko Birlik bütün malı alır. BELÇİKA, AÇIK DENİZDE PETROL LİMANI KURUYOR BRÜKSEL, (a.a.) Belçika kıyıları açığında sunı bir ada üzerinde yeni bir petrol limanının kurulması yolunda hazırlıklar sona ermistir. Çelik bir ada üzerinde kurulacak olan bu yeni lima. na 500.000 tonluk petrol tankerleri dahi yanaşıp yüklerini boşaltabileceklerdir. Önümüzdeki yıl hizmete girecek olan bu açık deniz petrol limanı, tahminen 25 milyar Belçika frangma mal olacaktır. Döviz mukayesesi Dışandakl isçiler 1970 yılının Uk alü ayında 75.225.600 doiar gondermişlerdlr. Yıl sonuna kadar geleceği tahmin edilen 250 milyona ulaşılabilmesi için 175 milyon dolar gönderilmesi gerekmektedir. 1969 yüının İlk altı ayında gönderilen döviz toplamı da 49.275.017 dolardır. 1969 yılının son altı aylık devresinde gelen işçi dövizi toplamı ise 91^61.040 dolardır. Bu miktann 175 milyon dolara ulaşabilmesi için artışın yüzde 90 [ • | İ : : 3 i • r * ı «V Cumhuriyet Rc$>t Hımit Azu Napolyon 24 âyar köice IMS&MMOMaaSm JLJLk 119.50 120. 24». 243^15S. 160. 135 130. 135. 13017.80 17.85 Bdotti C. âhır: 18 Ağustos: 21 5.13U217I16.04 19.0ni20.39:3.26 10.121 5.151 003H2.00HJ9İ8.23 Bir garip devalüasyon II parası geçer. Bnnun gfbl bizim dısardan aldığımıa mallar pahalılasır. Ama bizim sattığımız mallar dışanya daha ncnza gelir. Tani diyelim 3 ton tütün karsıüğı bir otonıobil alıbüiyorsak, devalüasyondan sonra 3200 kilo tütün karsdığı bir otomobil alsbiliriz dısardan. TEŞEKKÜR Eşimin «Jır olan ameliyatını büyük blr hazakatla yaparak omı yeniden hayata kavusturan büyük inun v» dokton Sayın Profesor; yakın ilgi va lhüm«ml«rxnı etir gemeyen Kor. Asistan; •«••••••••••«••a•••••••••••• Devalüasyon, bizim bildiğimiz kadan ile en çok ihracah arrhrmak raaksadı ile yapılır. Bugün para operasyonunun onuncu günüdüt ve hâlâ ihracat mallan piyasası canlanmamıştır. Geçen hafta içinde İzmir Borsasında hemen hiç işlem olmamıştır. Izmirde devalüasyondan sonta sadece 130 bin kilo kadar üzümün işlem gördüğü, ortalama fiatlann ise 223230 kuruj arasmda değiştiği. hattâ fiatın IManisada 195 kuruşa kadar düştüğü belirtilmektedir. Pamukta sadece fiatlar artmısör. Çukurova bölgesinde de zalen pamuk üreticinin elinden cıkmıştu. Geleaeksel ihraç mallarunızdan sadece fındıkta piyasa hararetiidir. Karadeniz bölgesinin hemen tek ürünü (Rizede çıkan çay, bir yana bırakılırsa) olan bu ihraç metauıda, gelen haberlere göre Fisko Birtik hararetli çaba göstermekte, buna karşılık •Türk Haberler Ajansı» nın Giresnndan verdiği habere göre tüccar Isteksir davranmaktadır. Şu gbrünüs ihracatın geleceği bskimından hiç de iç açıcı değildir. Şüphesiz bu iabloda geleneksel ihraç ürünlerimlıin bünyesi en önemli rolii oynamaktadır. İhraç mallanmu fiatı düsünce sürümü derhal artan (talebi esnek, elâstiki) emteadan değildir. Aksine basta rütün ve üzüm olmak üzere birçok ihraç malımızın satıjı fiatlarla ilgisini kesmis derecede sâbit görünüştedir. Dıs ticarette çabuk ve plânlı bir düzen içinde karar alamadığımızdan, sık sık Yunan, lspanyol ve İtalyan satıcılar bizi mâium manevralarla pazar dışı brrakmaktadırlar. Ya da blz paramııı düşürdükçe alıcılar da fiatlannı düşürüyorlar. Prof. Halil Cillov'un dünkü MUliyet'te yazdığı gibi belli bajlı fmdık piyasası olan Hamburgta fmdık fiatı gerilemiye baslamıştur bile. Bir tek ümit kalıyor, o da sanayi ürunlerinde. Buna da henüz ciddî teklifler yapıldığma dair haberler yoktur. Şu durumuyla 7 Ağnstos devalfiasyonu garip görünügunü sfirdürmektedir. Gıyas KORKUT'a, Akif ARAYDDTa, Asistan IŞ YER1NDE KIYMETLl KlRALIK DÜKKANLAR Darüşşafaka Osmanbey Çemberlita§ Sitesi pasaJındaki alüminyum doğrama dükkânlar, kapalı zarf usuliyle kiraya verilecektir. Kapalı zarflar. 3 Eylül Perşembe günü saat 17 ye kadar kabul edilecektir. Tafsilâtlı şartnamesi. Çemberlitaş Sitesi asma kat 115 numaradan ve Şişli Sitesi 6. cı katmdaki Darüşşafaka Cemiyetinden. bedelsiz olarak. alınabilir. Müracaat: Telefon: 47 03 59 48 08 75 C.ımhuriyet 8363 : »ervlsir». dijer a«istan: hemtl. re ve hastabakıcılanna minrntlerimiz «onsuzdur. Knrmay AIb»y Tahir ARTKAN ve Çoenklan (Cumhuriyet: 8384) Seyib SEYİDfye,