01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA: ÎKÎ Cumhurîyeî 2 Agnstos 1970 Avare kuşlar YARENLİK Ellf \ACİ Tarîhten o Holk ve hükUmdar ARtHLEH blr» kırk rün kırk fec« ı0r«n düğünleri nakleder. Kanuni'nln, Ibrahim Paşa' nın, Üçüncü Murad'm o dillere destan olmuf, uğrunda hazineler harcanmış düğünleri ijt» bu çeçit düğünlerdendlr. Bunlar büyük, genlı meydanlarda çadırlar ktırularak yapılmış ve halk junlerce bu eğlenceleri seyretmiştir. Eır de Memunun Hatice ile evlenrae merasimindeki cütnbüşl*r Tardır. Ve bir bajka Hati•**nla dütüDİeri <!• pek ihtişamlı olmustur. Aralan Hatun diy« tarihlere geçen bu Hatic*, Irak Selçukilerinden Davut'un kızıdır ki, Abbasl halifelerlnden Kaim biEmrullah II* tvleBu ne yedl Ke nirken yapılan düğünleri hepcalı Hürtnüı, «Inl bastınnıstı. Düğünd* halk ne de Caferln toplanmış, yapılan çenllkleri, Hürmfizfl... Bu, gösterileri geyrederken halkın Beşiktaşh me?üzerine miskten yapılmış ufahur a?ifte Bencık fındıklar lerpilmiş, bu yuii Hurmüzdür. Beşlkta?ta lkln cl Sultan Abdülhamid ııma•arlakların lçlnde yazılı kâğıtnında bir «Bostan vakası» olcıklar varmıs, bunlann da kımuş. Şu okuma yazma bilm» mind* at, kiminde değirmen, yen Beçikta? muhafııı Yedl Se kiminde ev, kiminde halayık kiz Hasan Pas», bir gece bu yazılı imiş, kim bunlardan bıyosma yüzunden on tane bıçrinl yakalana vanr dağıtım kın külhan beyini yatırıp e?ek cudan felinceye kadar dövdürmemurlanna bajvurur ve kısmu?. metine çıkan piyangoyu alırmıj. Sonra da halkın ortasına üsküdarlı âşık Razlnin Hürmuz için yazdlğı bir manzubir hasır yayılmıs, içine bir meden ju birkaç mısraı alızembil inci dökülmüs. Düğünü yorum: seyre gelenler üşuşerek bu ln«BenH Hflrmö» Beşlktas'm cileri kapışmaya baslamışlar ve yosması elbette bu hucumda ezilenler, Ne de açmıs aUı rtfllü basyaralananlar, bayılanlar da olması, mustur. Vişnezade çıkmazındadır evi Babası yok, anasının pevrevi Dıkkat edilirse görulur ki, Eli bayraku Zehra'nın kızıburada halk degll, Hünkâr egdır...» lenmektedir. I ne saman yazmışım. Detterimi kanştınrken bul dum, bn pınl pınl Tagor damlalaruu, y&lnu başıma tatmak Içime «inmedi, o hiç bilmedigim v« pek de marak ettlğlm okuyueulanmlm birllkte okuyalun dedlm. «Avare yaı kuslan, küçfik avare surftsfl, benim kelinrelerlm üstünde ayak lzlerl bıraktı.» «Otlana arasında, çıplak bir çocuk gibi ve nese lçlnde oynjyan ısık, Insatdann yalan söy"liyebileceğini bflemez H..» «Mttmkttn, gayri mfimküne •orar. «Sen nerede oturuyor•an?» öbürB cevap rerin Act» lerin rfiyalanndm.» •Insaıı kendi içindeki sessls gfirültüya buhrmak için kaJabalıga ksnşır^ «Taprak KTİnce çiçek olnr, çlçck serlnce yemis olnr.» «Ben en iyiyl aeçemeın, en lyi benl K tM BtLtR Hörmüz ÎR TAZ OİÜJfC, ortalıgm tunmculaştıgı, karşı yamaç lardakl gec«kondu penoere* lerlnln aitına dönUştügU bir »aatte, ellertm arkamda baglanmıç, Basmane G«n Kemer arasında aylak aylak dolaçıyor, vaMt öldürüyordum. Her aylak lnaan jflbl b«n da, «uçumu glzll yecek, dAbioa âemnes* bile, u*teca buluçlar yapıyordum: BBm geliml, bir otobÜJ duragma gldiyor, gldecegbn yere geğ kaimışım pibi telaslı telaslı »a*öRM bakıyor, ononbef daklka sonra da, aahnda beklenmiyen arabarun bu denll («olklslna sözd» Cfkeleniyor, taomurdana homurd&n» uıaklaçıyordum du raktan. Aı sonra, bir kltapçı dükk&nınıa önünde tfuruyor, Tİtrlndekl kltaplann flyatlannı flğrenebUmek İçin, cameklıun bir cağma geçiyor, bir soluna geçlyor, daha olmazsa yerlers kadar eglllyor, o küçtlcük sayılan oknyacağım dly» kan ter lçtnda kahyordum. B Yüzükçü Yazan:< ÇKk de yakındao g8r, Istersen». öylesine tatü, öylesina yapmacıksıı bir dilla sbyledi M bu sözleri, kıramadım ve yUzilk almaya hiç de niyetlm olmadığı halde, ierginin başına çöktüm Blr süre göz gezdirdikten sonra, esld on kuruşluklardan va İrfan MEYDAN «Ne verfllr buna», dedlm. «M» liyetini hesaplasao». «Sen birşey v p de nyoamaaı kolay». dıye sÖzümU kesti. Pazarlıgın başlıyacagı nrada, yanuruza, pala bıyıklı, lnce uzun bir adam geldl, çöktü. Sırtuıda, güneşten yer yer kıranms kah dedl, yüzüklü parmagmı gösterdi, «hani kararmaı, dlyordun?» Kadın gülerek; «O kadarcık da obnas mı, em mloğlu», dedl. «Altnı deği] ya bn!» «Saiarken Myle •öylemlyordun ama?» «Çıkar da parlatıvereylm^ Pala bıyıklı adam, göbegl ma•t taşll, paslannuş yUzUğü kadl r na uzatırken; «Entepil Ayça deffl mlsio •en?» diye sordu. Kadın başını sertçe kaldınp adama dik dik baktu «Ben Ayşa değilim», dedl. öteki, kendinden emin; «Uzun Ökkes'in selâmlanm getirdim sana», dedi. Cebinden, henüa açıldıgı belll blr yenlce paketi çıkardı, sigara yaktı. «tn saata aldırdım onu», diye gurur la ekledi. «Yanund» çalışır sim dlj «Adı batsın Uran'un!» dedi kadın, fifkeyle. «Allah bin tür10 belisım versin!» Bana döndü: «N'oldn kardas, bir tiyat blçemedin mi daha?» diye sordu, Toparlandım: «Yflı elli kuruf veririm», da«Mm. Kadın, «İki Uradan asagi kurtarmas» dedl. Pala bıyıklı adam, keyifle tes blhinl salladı; «YSs yetmif bes ver de, al yüzfiğü, delikanlu, dedi. Ona lnat, «Yfia eili*. dedlm. Kadın sinlrli slnirli, «Hadi al bakalım», dedi. Yanlanndan aynlışımın üzerlnden on daklka bll« geçmemlşü kl, pala bıyıklı, tesbıhli adamla; küçük sergisini koltugunun aitına kıstırmış, ufak t» fek, san entarisinjn seyvanlı eteklerinl savurta savurta yürüyen yüzükçü kadının, caddeyl geçip yan sokaklardan birina ftaptıklarını gördüm. lçlml axılatılması güç duygular kapladı. Nedenini bilmeden, parmagımdaki rükel yüzügü çıkardım, az llerdekl çöp sepetine usulca bl raktım Akşam karanhğı çökmek üzereydl. Ev» dogru yürüdüm. Dalkavuklara ibret ÎR PADİ! ŞAH tasav' vur edln kl •sln İçin cârlyeainin ayaklanna kapansın, nihayet özi kalesinin düştiıgü haberinl alır almaz da yüregıne inerek ölüversln. Bu hassas ve ruben zayıf olan hünkâr blrind Abdülhamittlr. Sadrazamın yazdıgı bir lhtamameden aşafıdaM satırlan okuyalım. «Padisahım, oefer edeceğim ve Beferün vardır deyn mubatek Usanı hümayunlanndan mahremlerl gmyrisi mercut olduklan halde bir kelâra sudur etmemeslııl niyaı ederlm. Zira dışanym aksediyor, Enderundan haber v«rrn Padiıjahtan işitmiştlr dojSrudur, deyu halk ana itimat eder. Mücerret malumu alileıi olup sefer rivayeti ve sefer telâşı izhar buyurulmamak İçin ihtara cesaret olundu. Fermmn efendimindlrj B Camlnln OnUna geldlğtm «aman kaçmcı gelişiradl, kirnbllir , urun kollu, aan blr flatan giymlş, baçörtülU blr kadımn elektrlk diretinln dlbine oturmuş, ytlztlk satmakta olduğunu gördüm. Kadının önünde kl küçUk tergide, eskl nlkel pe, ralardan bozma, lehimle blr halkaya tutturulmu; yUzUklerln yanında, ucus yosmalar gibl süs lenmi?, Uzerlerlnda ktrrruzı, mavl taşlar, baslt motiner bulunan bakır yüzükler Tardl. Kadın, dıırup yüzuklera baktıgımı görünca, «Tttzflk mfl alacaktm, bey kardaş?» diys sordu. «Batayordnm öyle», dedlm. «Buyur bak», dedl. «Betum yQ züklerlm lyldlr. Gfiıeldir. Kararmaz, kopmaz, ktntanas. Blr aldın mı, yillarca ktLUaorrnn. jjılmıs blr yüzük seçüra: «Kaça buT» dıye sordum. «Iki boçuk», dedl. «Çok pahalı», dedlm. «Sana iki yirmibeşten olnr» dedL Umutsuzca başımı salladun. Kalkıp gidecek oldum. «Dnr, dnr, ıritme», dedl. <bele aen M Terdln, onu söyle». verengi bir ceket, yakasmın tertemiz oluşundan birkaç saat önce giyildigi anlaşüan beyaz bir gömlek vardı. Adam, pUskülüne esans sürülmüş Erzurum tası tesbihlnl soy 18 bır saklattı ve benim orada bulunuşumu tamamen unutmuş görünerek; «Bak, k u verdiğin yüzüğe», Besfan: A. ARAD «Benzetmis olacaksın», dedl. Sıyah, komür gözlerl slevlenmıs, güzel denebılecek tunç ren gl yüzüne, huzuru kaçınlmış bır kedinln hırçırüıgı sinmlşti. Adam yılıştı: «Yok, yok, benzetme falan depil», dedi. «O, sensin». Kadın elindeki yuzugU bir bez le uvdu: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 1 IRMÎÜÇüNCÜ yasımı bn giin dolduruyorum. KatoIik Salamanka Üniveraitesinin Felsefe bölümünü bitirdtm. Gayem ögretmen olmaktı. Fakat (tüzeUikle (karar size alt tabiî) öğretim flyeUği arasında ters bir orantı var galiba?. Bu yüzden aradığıra isi bir tflrlü bulamadun. Benim gibi bir öfrrctmen, Sgrencinln dikkatinl, verdigi dersin ana hatlarından «iyade kendi bünye hatları ttzerinde toplayacağı için kttltür konusnnda faydadan zirade tarara yol açabilirmis. Hazır bir kere knrtulmuşken tekrar anamın babamuı yanına dönerek göcebe hayatına bıraktiğım yer den deram etmekt«nse bütttn dünyaya Malaşra üzümü ihraç eden bu müessrseye isçi olarak flrdim. Sandıklardan birinin içine fotofrafımı koynyornm. Andalnzya günesinin ılık ışınlan altında olpunlaştıktan ve kuruttılduktan sonra benim a•ruçlarıma kadar gelen bu iizüm lerle birlikte size (kadın değil de erkek olmanız temennislyle) bir de öpücük gönderlyorum. Şayet kaderimi değiştirecek ve hayat çizgime yepyenl bir yön verecek kudrette bir klmseyseniz bana lütfen yazın. Çünkii nznklık damarlanna işlemiş, purbet de kanına kanşmıs hir çingene kınnm ben. Beş dilden baska gitar çalmasını ve şarkı söylemesini de bilirim. Felsefe ve matematik biİRİm ga yet kuvvetlidir.» Y 1 Yirmisekiı Çelebi Mehmet Efendınin oğlu olup babaA A AL AN AN sıyla Paris'te bulunurken öğrenAT BOR CAL DA dıgi yenıhklerl yurda taşımış, 1bDA DAP DAT DEM rahım ilüteferrika ıle matbaa DtS fifc OAF GAR kurmuş, elçillklerde, sadrazamlıkta, vnhlıkta bulunmus degerli GtZ 1 ÎM İS İŞ KA bir vezir. 2 Büyük süslü ba KA KEX LEK t £ T l:kçı kayıjı; Itikat; Antalya'da LET LET MAN ME ılçe. 3 TERSÎ hisse; ö n adı MÎN' NA NE RA RAP Lazara olup, R. Korsakof, Çe RET ŞA ŞtK TE repnın ile çalışmış, 1920de Tî Tt Tî ZEK ZEV Londra'da orkestra şetliği yapZÎL. mış, Amerika'ya geçmiş senfonıleri bale müzlkleri ile Rus Yukarda gordüğünüz dağınık bir besteci (Lamet of hecelerı aşağıdaki soruların kar asılh Rachel, Vision oJ Ariel..); Bışılığı olarak bir kerede kullanıp numarah çızgilere yazmız. Mey rinl başkalannın saranna tutrr.ak. 4 Kendi kendisinl yedana gelecek kelimelerin sıra ıle yukardan aşağıya İKİNCİ ve tıştırmış, yabancı öğrenciler BESİNCİ harflermi okuduğunuz için okul açmış bir Fransız da Alexander Dumas Pere'ip, işi ressamı (Andre); Veda'nın ortası; Bıtkılerden elde edılen gubir gazetecımoz. 2 TBRSİ adan parçalan okumak. 11 komik tarzı eserler vermış bir sevmeyen bir ahbabına: «Sakın rel koku; Cezayir'da llman. yın etrafındakl ışık çemberi; Fransa'da şehir; TERSİ bir top kulpu olan bir t*y satuı »ltna ba Alman besteci (Friedrich Von); 5 TERSİ derecesi yüksek bir Çok uz&klardan uçak, gemi harak; Yankı; Atın ağzına vurunun mânası.... diye söylediği bir Dolayısiyle anlatma. 10 Boyrahip olup eğitimcılik görevınber veren cıhaz; Esknmde bir lur. 12 TERSÎ llâve; Yalni2 sözünün gerl tarafını bulacaksınun arka kısraı; Başlangıcı olden alınmasıyla kıraliyetl eleşkarşılaşma. 3 Kuzey îskanbır kişinin kanaatlne dayanan ; nız. mayan zaman; Yama. 11 Adı tıren Telemaque'i yaznuş Fran dınavya'da bir kavim; Blr maNalma'dan sonrakl vakanüvis, ile anılan bir grup nefesll çaisız edıbl (François); TERSİ den; TERSİ yumru. 4 TER5 cıltlık taribi Ue sair, tarüıçl 1 Devam ettirme. 2 Blr gılan icat etmiş Belçikalı mübir süâh, Bir şeyden arzu edlSÎ blr hayvan sesl; TERSÎ atelefendt. 13 1711 Osmanlı içki. 3 Alçalma, hor gorülme. zikçl; Endüstri; Kimyada radlen. 6 Kimyada krıpton; yeden kaçıp tabıat karsısmda Rus savaşında, Ruslann s.kıştı 4 Devam etme. 5 Ejafında yum. 12 TERSİ denlzcilıkte Geometrt kaidelerini llk defa çahşanların öncülerlnden, Barrılıp imhasma ratnak kalan ba olup bitenden haberi olmayan. yelkenlerl lndirme, makine maortaya koyan Miletll âlim ve bizon ekolünden Fransız ressataklığın. savaşın adı; Bakılıp, 6 Acele. 7 Tatsız yersiz geçunalan çalıştırma; Altın; Bır fılozof; Asya'da bir ülke; TER mi (Camllle^; Orta Asya'da kü beslenen, ışletilen şeyden elde veze. 8 Eski zamana ait değer kumaş. 13 Dahilî; Eni, bojTi, Sî yemek. 7 TERSt degerli çük devletçikler halinda dlğer edılenler; Bıldiğinden şaşmama; li eşya. 9 Bir yabancı eseri dennliği olmayan şekil. 14 ressamlanmızdan Prof. Hikmet uluslara örnek olmuj bir medeBır nota. 14 Aralan boş ve mahallıleştirme. 10 Kenevir, Bir kuş; Kendini ldare edecek Bey'ın soy adı; At üstünden niyet. 5 Isvlçre'de sehir (Bagozün tamarnladığı fırça surüş11 Bir ilimiz. 12 Bir gemiyaşa gelmiş. 15 Bir oins güsopalarla oynanan top oyunu; le); TERSİ evln bttlümünden; lenyle çalışmış, Signac'la aynı nin rıhtıma, başka tekneye yan vercin; TERSİ Italya'da nehir; Bır gaz. TERSİ Okyanus. 8 Kimyada tantal. 6 TERSİ ekolden Fransız ressamı (Geverip yanaşması. 13 Geveze Atın blr yürüvüsü. 16 Kadın TERSt Kastamonu'da ilçe; orge); Takma ad; Elçilık hade . bırdenbire; TERSİ Cebeüttank' kavgacı kadın, 14 Fazilet. 15 sesinde bir perde; TERSÎ bu: TERSİ kimyada demir; Kalayın diğer adı; Kimyada nlkek mesı. Boyun borcu. 16 Çok 15le lı ince demir levha. TERSİ radhayvan yavrusu; Büyük süslü 7 ÇeşitU nülletlerln anlaşabll yen. 17 Koşucu. 18 Para (Ar yoaktıf elemanlann saldıgı ışın eskl devir komutan çadm. 17 YUKARDAN meleri için sunl blr dil (Espegoda^ 19 Denizden batık tek lardan. 9 TERSİ çabuk tutuOzan; Tibetll rahip; Kimyada rnnto) yaratmıs Polonyalı âneleri, nesneleri çıkarmaya ya şucu mantar kurusu; Bır kürk tantel. 18 Yadetmek; TERlim; TERSÎ kimyada kalay. rayan vinçli, çekmeli duba. hayvanı; 6 yaşında llk bestesiSİ Jacop, Wilhelm 6n adh iki AŞAĞIYA: 8 Ülkü; Rahibi olduğu kllini vermiş; 35 yaşında ölene ka masalcı profesör kardeşin soy sede bitkllerl lnceleyerek vera1 dar 600 eser yazmış Avusturadları. 19 Cıraic çiftlık uşaset (Kalıtım) kanunlannı çıkar 1 Lâkabını taşıyan mizah 2 yalı besteci (Wolfgang Amadeğı; Hoşa gidecek kadar az şamış AvusturyaU botanikçl (Jogazetesi ile ünlü, gazetecilığin şı. 20 Erkek sesinde bir per 3 us); TERSÎ gerı verme. 10 hann). 9 FizDcte ls biriml; her yazı dalında çalışmış, Asır, Psıkolojıyı pozitil ilım yönüne de; Somerset ön adı ve Fran* Fransa'daM müzik tahsiliyle, Terakkl gazetelerinl çıkarmış, ulaştırmak İçin çalışmış, psikasa'da doğuşu, Fransızcayı înglFransıs mtlslğl etkisinde opera Macarıstan seyahatnamesi lie 5 nalizl rUyaların, cinsiyetin nelizceden önce öğrenişl, tıbblyeyl 6 denlerinl izah etraiş Avusturyabitirip edebiyatçı oluşu, Şeytamn kurbanlan, Hayatın esırlT lı bilgın, ruh doktoru (Sigmund); John ön adı İle AmeBulmacaların çözümtt yiz gıbl romanlan U« blr Ingi8 rıkalı filozof ve pedagog; GöL 2 yazan; iskambUde lyi kâL 9 gun dokuzuncu ve son katı; bugünkü CURIHURİYETte 10 TERSt dini törende Kur'anU 12 13 CİNAYET BULMACASI . KAATİL KİM? 14 15 16 •Sabahleyin pencere önünde konuştuğunida, onun pek öyle buh kırdatmıj. Gene blr sonuç alamayınca kosup karakola haber vermls. Şet. 17 ran geçiren biı hall yoktu. Çok sevdiği ve hergün suladığı kaktüsleıi bir hayli konuftuğu komsudan adamın ticareüe uğraştığını, son zaman18 nln bakımından sonra gazetesi İle pencere önündekl genij koltuğuna ç* lardaki ticari durgunluktan onda bir huzursuzluk sezmiş olduğunu da 19 kllmljti. Ben de geri dönup, ağır afır bahçeme yollanjniîtım. Dediğine öğrendi. Sonra Şef, cemdln bulundugu odayı inc«lemeye başladı. Kaktüs gore, iki çocuğunu aiarak kansı sabahtan plâja çıkmıjlardı. Geçenler ler, gerçekten «ulanmıjti. Hatta verilen »u altlarındaki tabaklara bile de bir ayagı burkulduğu için, kendlsi evde kalraayı tercih etmiş. Zaten sızmı?U. Adamın okudugu gazete elinden oturduğu koltugun altma blr lüreden beri bu sebeple, lşine gidemiyorda. Bastonla dolaşabiliyor kaymıjtı. Ya;lı adamın kütüphanesinin, salon ve oturma odasının dudu. Kendisinde hayata küsecek öyle acayip baUer, gormemistim diye varları çerçeveli pek çok nadide eski «1 yazıları ile dekore edilmıjtt. billrim. tnsan bu! Belll olmuyor.. Kim derdi ki kırk yıllık yaslı kom Bazı yazüann orijlnal olduğu belli oluyordu. ölen adama bu meragnm delikanlılar gibi hislerine mağlup oluverecek? Demek canına kıy kınm bir hayll tuzluya patladığı meydandaydı. Bazı çerçevelerin yer mak İçin evde yalnu kalmayı bekllyormuj. Keşke Içerl girip onunla değişürdiği, yerinden «lındığı, belM de, gatüdığı bazı bos çivi yexkonuşabllseydim. Halbuki eline aldığı gazeteyl okurken hlç de anor lerinden anlasılıyordu. Kütüphaneli galısma odasında, kendisinin de bu yazı sanatını meşkettigini belirten araçlar, deneme yazüan vardı. mal blr durumu yoktu. Tabü aklıma bir |ey gelmedi^ Çiçeklero ve eski yan şnn»ti"T meraklı hayli titiz bir kimse olduğu MAZHAR ROVDKSAL Bunlan, Şef e anlatan kimse, ölen adamın bahçeli evleri bitişik kom belliydi. Sei, odada komsuya: •Onnnla parmaklıklı pencere önünjusu idi. Cesedi inceleyen uzman, yaşh adamın kuvvetli bif zehir ala de konuştuktan sonra giderken, önünde kahve fincanı var mıydı? rakcanma kıydığını »oyledi. Zehirin dojazı, ancak Uml inceleme sonun Komru: «Ha! Evet! Kendlsl pljirmiş tepsl Ue eetirmljti. Tepsi de kakYukarda kartvızitinl gördügüda belli olabılecekti. Oradaki kahve fincanından, zehiri kahve ile aldı tuslrre su verdiği kap da vardı.• Sef, ölenin elindeki gazetelere baknüz Bay, tarihl romanlann büğı anlaşılıyordu. întıhar saat tahminen sabahın saat dokuzundaydı tı. Üç gün ev\*ele aitü. Kapının altındaki gazetelere gore, bunlar adayük üstadı rahmetli Abdullah Adamın ölümünü postacı haber vermışti. Postacı, saat onbirde gelıp zıli mın tiryakisi olduğu gazeteler değildi. Durdu ve oradaki polise döZiya Kozanoğlu'nun eserlerinçalmıj, sonra kapı altındaki itılmış gazeteleri görmüş. Eve gelirken gör nerek: «Ben merkeze gidiyonım Bu kom;uyu da oraya getirin» dedi den en tanınmışını çok sevmekduğü, pencere önünde oturan adamın, kapıyı çaldığı halde neden açma Çıktı. NİÇİN?. tedir. Eserin adı kartvizitl teşdığını merak etmiş Pencereye yaklaşınca onun kımıldamadığını ve gözkıl eden harflerın arasındadır. len açık olduğu içm de uyumadığını farketmış. Camı kuvvetlice tjHAZIRLAYAN Bulmacası Kader Eısmet lS n Ve ben iıurada bütİD ömrümfl iizüm sandıMsyM»* (rr» çirecegime başka bir memlekete gidip sandıklanmıs üzümlerin sadeee tadın» ds bakabillrim.» «Sen çok gfizel konuşuyorsun» diye arkadaşı havran hayran bakarak mırıldandı. «Fakat çok konusuyorson» diye kısım şefl sert blr iladeyle cümlenin sonunu tamamladı. Bu arada lçi totograflı sandık da dıger yüzlercesi ile yola çıkanlmıştı. * Kt AY sonra bütün gazetelerde şoyle bir başlık çıkacaktı: «Blr milyarderin kuru iizüm sandığında bulduğu fotoğraf.» Habere göre, Kalifomlya'da dedelennden kalma büyük bahçeli küçük bir evde sâkin bır omür süren Amerıkalı bır rcaV yarder, Malaga'dan gelen kunı uzümleri Pasadena'nın hankulâde taze Uzümlenne tercıh edıyordu. Sonolarak satın aldığı bu sandıklardan birini açar açmaz hayretler içinda kalmıştı... Hıkâyenın bundan sonrasını bılıyorsunuz. Bundan daha sonrası da şu: Milyarder evvelâ bir yıldınm telgrafı çekıyor. TeİRrafın son cumlesi: «Tafsilât postada stop bekleyin stop sevgiler stop.» Fakat kendisi mektuptan once Malagaya varmıştı. Vakit kaybetmemek İçin hemen oracıkta evlendıler. Paçadena'ya db'ndükten bir • İki gUn sonra balayı hazırhklarına başladılar. MUnzevl adam yıllardan beri içine gömüldügü inzivadan çıkabilirdl artık. Bir yat aldı. Dünyayı dolaşmak üzere denlze açıldılar. Limanlardan birlnde bir ga«etecl onlan kıstırmaya muvalfak olmuştu. «Blr rSporta] lfltfeder mtslnls?» «Ben hayır...» diye erkek eevap verdi. «Ben evet» dedi genç ka dın ve devam ettı: «Sual sormanıza lüzura yok. Her şeyi su rası ile ve olduğu Ribi anlatacaçım size... Ben anamla babamın arzusuna uyarak kervanda kalsaydım bizimkilerden bir delikanlı ile evlenecektim. tşim Rücüm arabadan evlerde vatıp kalkarak onlar Rİbi divar diyar dolaşmak olacaktı. Gündüıleri, nalbanthk yapan babamı, kap kacak kalaylayan anamı sevretmekle. . Geceler de kocamı mrmnıın etmeee çalısmakla Beçecekti. Bu şartlar çerçevesinde kaç çocuk doğuracaktım kimbilir?. Bunlan tekerlekli bir çatı altında büvütmek, penbe, mavi ve tarmızı entariler gi yerek şehre inmek. şuna buna fal bakmak bir insanın kendini sıkıntıdan ölmeğe hazırlanması demek değil midir?. Ünl. versite çevrelerinde kalıp gözümü bir kürsüye dikmek ganetinde bulunsaydım profesör olmadan evvel bir profe«5r kansı olacağım muhakkaktı. Felsefenin en uzağındald bir mesleği seçerek isçi kra olmayı çok daha nygun buldum. Bütün arkadaşlanm gibi tahta sandıklara sadece kuro öriim yerleştlrmekle yetinsevdim ne olacaktım sanld?. Uzun mahrumivet yıUanndan sonra kısım şefl olurdnm belld de?. Hepsi bu kadar. Oysa ben sabırsız bir Insanım. Beklemeğe tahammülüm yoktur. Tesadürieri istismar gayesiyle kaderi zorladım. Kader de nenden küçük bir fiske beklivormus «aten^ Hayatta herkes röva uörebüir.. Mesele bu rttyayı gerçeklestirmekte .. Te das cuenta ne demek istedigimi anlıyor musun?» I ••• İR ŞİSEYE konup denise atılanlan hatırlatan bu masaj, sadece bir fotografın ar kasma yazılmıştı. Fotoğraf: Ateşli bir ifade, kapkara gözler, flldışl bir tarak, kırmızı blr karanfil ve kücücük iki kulagı daha küçük gösteren büyük blrer altın halka. îçıne hal tercümeli fotoğraf tconan sandık da bütün digerleri gibi meçhul bir Istikamete dogru yola çıkarılmıştı. Durumu gören yanindaki İsçi kızlardan birl söylediği şarkıyı yarıda keserek (Andaluzyalı kızlar çalışırken hep şarkı söyler) ona döndü: «Bu sandık ya Stokholm' de bir bakkala, ya da Budapeste'de bir manava gidecek. Bun dan sonrasını daha simdiden förür gibi oluyorum. Üzümü satmak üzere sandıjh bosaltan çırağın hiçbir seyi farketmesine imkân vok. Neden mi?. Bakkal çırakları ig görürken ya bltişik apartmanriaki kapıcının kızını düşünür, ya da karsı evdeki hizmetçiyi. Bövlece senin fotnğrafın da sandıktan arda kalan kâgıt ve tahta parçalan ıle borirum katuu boylayarak oradan kayıplara kanşacaktır. Bundan emin olabilirsin.» «Quien sabe KimblUr..» diye beriki lçini çektl. «Kader bazı taraflan ile de$işmezlik kanunnna tSbi... Fakat bazı taraflan ile de pek&la değişebllivor. Runu sağlamak İçin de has sas noktaları biraz kurcalamak mecburivetindpvlz. trado baenn«17I1&1 nedir blHyor musun sen? Vereden bileceksln?. Gerektiği taman tenadOfl«ri de lorlamak şart. BSylece cröret ve oesaret bakımından kaorri takvtye etmis, hâdiaeler Ozerlnde nlspt bir hâktoiyet krırnm?, elsylar» da vukundan önce istikamet VCT miş oluruz. Ouygu açısından blr tek çıkışı bulunmayan 911 rutubetll is verinde Umitierimize en azından sandıkladıgınuı üzümler kadar itina etmek mecburiyetindeviz. Bütün mesele çarkın dişiilerini avarlamasını bilmekten ibaret Bu çark hep soldan safa dönecek degii y ... Sağdan sola da dönebilir pekâ B ••• N ÎLYARDER Isabetll bir şey yaptığından emındı. Çiııikü gcnç fcızın kendisi lotografından çok daha güzel, çok daha şuhtu. Kartvizit Bulmacası G ENÇ ve güzel kansının bu sözleri üzerine daha önce rttport&j teklifinl reddetmiş bulunan mllyarder de konusmak lhtiyacını duymustu: % Czüm sandıklavan bır ısçı kızdı Kaderi zorladı Altın babası bir adamla evlendi... «Ben aynı flkirde degfllmKaderi zorUunaya kalkışmak yersb blr gayret... Her seyi 0luruna bırakmak lfizım. Kader kendi kendine de Rfclannı 8rebillr. Bir gün sırtımd» pijama, ayafımda sandallarla bahçedeki hama£a uzanmıs bir vandan sigara içiyor, bir vandan kitap okuvor. blr vandan d» fena halde sıkılıyordum. Canıa, hiç ama hiçbir şey yapmak I tmiyordu.. Derken bir sandık kuru uzüm getirdüer eve... Açtım Ve içinde a?kı buldum. Grirüvorsnnua ya ne kaderin znr'.ma!«ı söz konusu. ne de te satl' p 'erin istismarı Her şey kendi kendine olup bitti.»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear