26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA tKÎ »Mttl 11 Agustos 1970 CUMHTJRIYET •••••••< Her Salı Hâdise Olan ııkara Tel«»hjuunndaM 'ırinmıah açık otnrumd* ortm ftfretim 9 Yurdtnmntda, orU »gıeUnüu beiirgin olmnsuz niteüklerinden btr taneal t e bMncisi «ftretJciHk» yertae «bflti b M U m i n o «gırlık Terilmesidir. • Yanttıahk yetenefimıı gdiftlrllmesl yerlne «taklltçfflk» T« cesberefilk» yetenekleri(!) önRÖrülmektedlr. • Düstince dlnamizml yertae, atmtflc dttsünee alıskanlıgi 1n"nHT*lniatrtıı1rr C Armçüna rnh» MbJp kifUer deftO. > hanrcı, «amnıt ply a g s ı m dfiş» flfcariul benJmsemis adaylar Tetifttıflıaektedlr. • Enteüektiiel (gereek aydnı) yertna, genel kültürü olan, fcısa «itrede çoğunlnfnnn unutacağı birçok böluk pSrçfik bUgiye sahip gençler haztrlunaktadır. • En önemli eksikHklerden birlsi de tartısma ve eleştiri ortamılun yaratılmamıs, öğretmen öfrenci dialogunun kurulmamıs ve özellikle tek yönlü ders Terme (takrir) y6nteminin hâlâ egemen kümmıs olmasıdır. Bu koşuUar altutda yetişen genç aday yöksrk ögrttime de, mesleğe ve hayata ds hanr degildlr, olamaz da. Oysa Sayın Prof. Oğn> son denecinde orta öfretimin ırSrrrinl su filü ilkeler bütünfi içinde özetlemektedlr: a) Yüksek öğrethne hanrlaınak, b) Yüksek dğretim TB mesleğe hanrlatnak, e1, Hayata ve meslege hanrlamak. tşte bize krvanç T» mnut Teren bu bildiridir. Kuskusraı T» yflade yfiı kendisile bu görflşü paylastığnnm ve 28 Eylül • 3 Ekim 1970 tarihlerl •rasında toplanacak 8. Milli Eğithn Şftrasmda tartısılması önerilen hn fikirlerin de gnlendirilmesiıd heyecanl» bekJediğimM beUrtmek isterfe. ORTA Ö6RETIN SORUNU Ü ÜZERİNE Yard. Prof. Sümer GÜREL dığında biö Köy Enstitülerinin ycniden knrulması şibi gerçekçi bir çöriime g6tfirecektir. Bütün bu saydıUarunız, sayın Bakanın da pek iyi gfirebildiffaM inandıfımu önemli ve çctin bir boyrıt eklemektedir sonnramuza. Bu boyu; «politika» dir. rv her yerde, her deTirde, Uteyerek ya da lstemeyerek ftlkiicü atllımlan enjçenpmiî, bSylece zaman kaybına batta tfimfi Ue yozlaşmasına neden olmnştur. tşte Sayın Oğuz'n yatan çelecekte bekleyen rüçlük, hatta tehlike budur. Ama ne olursu olsun dâva Millî Eğititn dâvası ise ve kişi ülkOcfl tM poHttkanm ötesine feçebilnıe erkini göstermelt, dofmlnfnna inandığı Ukeyi sonuna dek çütmelidir. Bir başka deyimle meslektaşımız Prof. Orhan Ofuz bir pirişimde bulunmnştur ve bu genç knşafa kaı^ı bir çe?it «taahbüU niteUJindedir. Gerçl Türklye'nin İçinde bnlunduğu şa dönemde bu •• bemeri çok ydnlü somnlann iisteslnden ırelmenin ruçlBğü tartışilama» ama buçiinkü durum kendili^inden oluşmamış, bir çok ülkü dişı, körü korüne tutumlar ve acns siyasal çıkarlar afmna, (iderek. yaratıimıçbr. Bir yetkiH. savın Enver Kartekin (1) «Bupün içinde bulundıifumuz eğitim hunahmı ile öğrend hareketlerinin asd nedenlerinl, Köy Enstitfilerintn kapatilmasmda aramak yerlnde olur» demektedir. Bu görüşii atalcı bir eleştiri uygulayarak açıklamağa çalışalım. Sayın Ofuz 12.7.1970 tarihli gazetelerde yayınbildirisinde «Üniversiteye Eİremeyen lise meznnlarının öğTenimlerine ara vermcmeleri için yeni yüksek öğretuo müesseseleri açmayı düşfınmekteyiz» derken matematik bir gerçeği belirletnektedir. Üniversite eiriş imtilıanlanna kayitta aday savısı için 73.600; 78.000 ve 80.000 gibi (arklı rakamlar verilmektedir. Bakan bunların 20.000 kadannın henüz metnn olamadığını bildirmektedir. Bi? buna dayanıp aday sayuını ka» baca 50 • 60 bin alarak, üniversiteye firebilecek 17000 gencin sadece ''ı25 gibi dflşük bir çans oranına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu İse buyflk bir ktttlenin, yüksek ÖJretimden. doUyısiyle mesiekten ve felecek Için ciröven» den yoksun kalması demektir. İşte «yüksek özel okul sorunu» ortaya bir doğal sonuç olarak böyle çıkmıştır. Oysa Köy Enstitülerl bn büyük kütlennı, çoğvnluçunu, hem de kendi bölgesinde tutmak snretüe banndırabilir ve hastalık koklü olarak tedavi edilmiş olurdu. Dolayısile Sayın Bakanın «açmayı dnşünmekteyis» dedifl yüksek Öfretim müesseselerinin tür TB nitelikleri bu açıdan önem kazaıunaktadır. Hatta Sylesine önem kazaıunaktadır ki bn konudaki ilk ve en akılcı eleştirlyi bizzat ö|renci kütlesinin kendislnin yapması mümkündür ve öyle olmahdır. 20. yüzyılın şu son 2 3 yılbk asanıasi OĞRENCt açmndan inaanhk tarinindekl en bflyük gelişmeya nüıne ounuştur. Hatta bu yüzyılın başlarında İŞÇİ nasıl bir toplumsal sınıf olarak ortaya çıkrnış ve ağırlığını koymuşsa, son yıUarda ÖĞRENCÎ tophun aınıfljun ı n m u blr Tonlaiıd ckleıniy daha tofrasu w olan «nırra khnHk T* TJĞtNÎ tüm yoneticilere kabul ettirmlstir. öyleyse gerçek demokrasiye Inanaa kisllerin, her smıfa olduğu gibi, bu sınıfa da Istemedikteri bir çeyi kabu] ettiremiyeceklerinl bilmeleri gerekir. Atalcı ve yapıcı bir Sneri, BÖZ konnsa 8. E|itim Şürasına orta öfretimden geçip gıkmtılanm ceknü? ve halen yüksek eğithnde olan pençlertn kattalannı sağlamak olabilir. Bn katkmın olumlu olacağmdan kuşknmnz yoktur. HACl AU DEMlREL'iN VERGİ KAÇAKCILMI Hacı. cezası^la birlikte devlete 12,5 milyon lira Ödevecek. Hacı'nın bütün varlîğına haciz konuluyor. EKREM ACUNER! Devrim zorunludur! Prof. MUAMMER AKSOY: thtilâl ne zaman olur? DOĞAN AVCIOĞLTJ: Ecevit ve Ordu DEVRÎM Adıkale Sok. 28'4 Yenisehir Ankara Sonuç nkanda belirtiümlc gibl efltin btr ttıt yapı kurumudur ve alt yaptdan ayn olarak düşür.ülemez. Bu ölçüt, tornnun ancak büyük (makrn) plânlama düıeyinde çörttebilecepi gerçeğini ortaya çıkanr. Tanl ftncelikle Türkive'nin kosul ve ferçeklerhle c«vap Terecek bir «genel egitün poHtikmımm» santaaınası lonmluğu vardır. Ülkemizde bo eenel egitim politikası, fenel ySnetim politikası İçinde «le aJmnus re bugüne dek o yünde ceHstirilmeye çahşılmıstır. Bufünkü efcitim kaosunun kökeninde ya« tan asıl neden budur. Gelmis (reçmi» hükumetlerrn hemen tflmu halta maksatlı olarak eRİtmemekle. cira efitimle avdınlanan kafalann gerçekleri (Srfip kendilerine karji olumsuz tepkiler göstereceklerinden korkmus olmakla suçlandınlmaktadır. Blı bn ırBrflse sadece kısmen katilıvonız. O da toplumsal eyleme geçme olanağına sahip yüksek öjrrenim çençliti için bu R Ö rüşün feçerli olduğudur. Bunun dısmda kaian vt asıl niceliksel çogunluin tegldl eden büvük kütlenin efitimi ise ORTA ÖGRETtM'e bağü kalmaktadır. Bu kütle. tavundnjhmıu» ve sayın Mtllt Etitim Bakanının Sıetledlğt blçimde etHilirse kendisine bu olanafı safla» yan]ara karsı relecekte olumsm tepM KÖster* mez Oysa ki ıon 15 . 20 yılhk uyjulamada Köy EnstltUlerl yerine açılan tmara Hatip Okullan »• kurslan pek de umut vertci o W mamıştır. Temennimiz sorunu siyasal çıkarların ntesinde kapsamlı, yapıcı ve devrimcl Wr tutınrüa ele alıp, akılcı ve ıcercekçi ç6nriB (ehı flgUnerin oaba hareamalandır. (1) «Tonguç ve BugünkU Egitim Bunalımı», VEFAT Kazan eşrafından merhum Hacı tsmaü ve Münüre Abdu5"un ogullan. Pakıze Abduş'un kıymetlı eşı Faık Abduş'un ağabegı. Aliye Sakmarm day»sı Dr Muammer ve Çizer ailesinıo enıştelen. 9'8/1970 günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11/8/1970 Salı günü ikındı namazmı müteakıp şişli Camiinden kaldır.laralı Edirnekapı Şehıtlıgme defnedüecektir. EŞİ: PAKtZE ABDCŞ İSLAM CENAZE IŞLERt Tel: 47 20 06 Cumhunyet 8U95 KAMU. ABDUŞ Bazı uyarılar A ncak, efitune gftnfil Termis Hsi olarak bn korrada bazı uyantarda bulunmak b t lim için kacmılmaz bir görevdir. Şöyle U: Eğitim bir üst yapı kurumudur re s£t yapt Ile sua ukıy* ilişkilidir. Dolayısile sonm kentsel çevre Içta de|İ1 tüm Türldye için çBzömlenmek zorunluğundadır. a, b, e sıklanr.da belirtilen ve orta 5fT«tfmin görevi biçlminde tammlanan varsayunlar, en aıından kırsal niifus içbı yorumlan Cumhurtyrt. 98.6.U70.. UIMDEN UNE Bir iflâsın hikâyesi Galiba, 1954lerde • tamanın Maliye Bakaaı Haaan Pelatkan Ia konusurken : Devalüasyon, demlstl, bir hnkumetln (ah!..) flve feryat etmesidir. Devletin boynnna ilmik geçer, sıkmaga başlar, sıkar •ıkar, artık dayanamaz hale gelir !. O zaman (aman Allah !) diye bağınr!» îste bir lktldarm aman Allab diye bagırmasına devalüasyon derlerEvet, devalüasyonnn bir tek anlamı vardır. O da, hükumetln malî politikasının iflâs etmiş olmasıdır. Bunun dışında söylenecek her söz, ileri sârülecek her neden, vatandaslan kandırmak için ortaya atılan kel, kör, tepal, tiyleyenden baskasını inandıramayan maıeretlerden ibarettir. Çaresiz kalmıs avnkatın vekâlet flcretine mfistahak olmak İçin aklı ermeyen müvekkili kandırmak amacıyla ileri süreceği başsız. kıçs» ssvnnmalardan, lif kalabalıklanndan ibarettir. **# Devalüssyofiun minası, idaresizlik ve bilgisizlik yBzündrn tciz kalan iktidarlann vatandasın tasarrnflanna, varlıklarına el atması, onlardan vergiden gayrr, gizli bir yolla ve yıkıeı bir metotla onların varlıklannı eritmesi, ynmurtUyan tavngun keallmesidir. ZMinetmemelidir kl, devalüasyon yalnız mali bir operasyondnr. Bn operasyonnn sosyal neticeleri mali sonoçlarından daha önemlidir. Altın. halı, tasınmaz mal sahlpleri. dısarda parası olanlar bir kat daha senginlesirken, fakir, işçi. emckli, memur, ax gelirli vatandas biraı daha sefaletin çvkuruna dogru itilmis olnr. Devalfiasyon demek, personel retormu koskoca bir (sıfır) baline geldl. devlet sag eliyle verdiginden sol eliyle daha fazlasını greri aldı demektir. Bn biraz da milletle ala» etmektir. » Bizim Radyo'ıınn demeçleri. ne Nâzım Hikraet'ln silrleri, ne gizli komnnist ajanlannın faaliyetl bir memleketl devalüasyon kadar komünizme bazırlayamaz. Hiç merak etmeylnlz, eger Menderes devrinin iktisadî çöküntüsO olmasaydı ne 27 Mayıs olnrdn, ne de sol cereyanlar busünkfl kadar gelişeblllrdi. Evet, devalüasyona gitroek, leçim günlerinde sehir sehir dolasarak Türk parasımn sağlamlıgindan bahsetmlş olanların millete yalan söylediklerinin, milletin gözüne baka baka onu aldatmıs olmalannın ispatıdır. * * * Bir olaya dikkatinizi çekeyira; bir tarihte Recep Peker devalüasyona gitmistl, kısa bir süre sonra paldır küldflr ynvarlandı. 1958'de Menderes devalüasvona gitti, aradan iki yıl geemeden devleti de. kendistni de çökertti. Hiç tereddüt etmtyinis, devalüasvona tiden her iktidann âkıbeti tökezlenip yuvarlanmaktır. Bvnan istisnasi olmaz mı? diye sormayınıı. Olma» 1 Bn bir politika kanunudur. Iktidar belki direkt olarak bn sebepten düştüğünü idrak edemez, devalüasyonun yars>ttı|ı van sebepler öylesine etkili olnr ki, bir gün hükumet ynvarlandıfi zaman bn yuvarlanısın gerçek lebebini hatırlmmak i«lne gelmedigi için binbir tane baska nedene yorar. Tıpkı kör olanın, »yağt kesitenin, galopana, vereme nfrayanın bn illetleri seker hastalıihna yormasını bümemesi gibl. . Devalüasyon öyle bir teliket, öyle bir zarnıi afetth kl. bl«l. boynumnza geçen ilmik dolayısiyle «ah !.» diye bagırtır. Pahaldıktan inleriz, olus olarak borçlarıraız kabanr, içerde sosyal kavgalar hızlamr, kadın fnhsa, erkek rüsvete, hırsıılıga sürüklenir, fakat hlçbirimiz bizi ba hale getirenlere hesap sormayı hatınmızdan geçirmeyiz. Geçirmeyiz, çünkü devalüasyon demenin iktidar IflSsi oldutnnu bilmeyiz. ve bn isin fakirlesen fakirin senginl daha zenjrin ettiğini, fakirin dert vanamıyacaSını. zenginin de neşeslni davnl ve znrna ile ilân edebilecek vsaklar bulabileceğini bilmek istenıeyiz t.. Devalüasyonun başarı şansı... B umdaV! «bajan sansı» deyimimiz yanlış anlaşılmamalı. Biz hiç bir zaman para operasyonlannın bünyede, üretim birimlerindeki bozuiduklar. dururken dertlere derman olacağına inanmayız. Ekonomimizde tarım, endüstri ve ulajtırma temellerimizin bugünkü dunımunda. tam bir dıj ticaret plânlaması ve yatırımlarda koordınasyon sağlanması dıştnda ekonomimizi kurtaracak tedbir yoktur. Bajlıkta kullandığımız «ba garı sansı», para değerimiz düşürülunce dı? ticaret güçlüklerimizin önlenme derecesi anlaraında anlajUmalıdır. Bu önlenme de elbette kısa sürede olacakür. Diğer, bundan önce uygulanan, 1946 ve 1958 para düsünnelerında olduğu gıbi. 10EKÎM1970 DEVALÜASYON GETÎRDj GÖTÜRÜYOR^ Yılın İkinci ikramiye cekılışi için son para yatırma tarihi lOOOOOlira 98 000 lira değerinde Şişli Hanımefendi Sokağında bir Arslan Başer KAFAOGLU döviz gideri de 10^ milyon dolirdan 8 milyon dolânn altına dügecektir. Yukandaki varsayımlann yürü m«si mümkün miiî Bhr jekilde rnümkündür: Eğer İ fiatlar kısa Ç sürede yeniden artmazsa. O halde 7 Ağustos devalüsyonunun «başa rı *ansı> fiatları tutmaya bağhdır, her devalüasyonda olduğu gıbi. Çünkü iç fiatlar dünya fiatlanndan daha hızlı artarsa o vakit yine ihraç edememe ve ithalâtın ç« kici olması kojulları tekrarlanacakür. ncak daha başlangıçta devalüasyon kararı ile birlikte fiatların yükselmesi alın yazı sı gibi gorünüyor. Çünkü hükumet piyasada mal ve hizmet alımt için dolaşan •alım gücü»nü artıra cak tedbirler aldığı gibi, alım güç lerini geliri duşiik, harcama oranı yüksek (teknik deyimi ile tüke tim fonksiyonu yüksek) zümrelere yaymaktadır. Bu Eonuçları doguran adımları şöyledır: a) Hükumet tebliğine göre ithalâtı zorlajtırmak için alınan ve Merkez Bankasma bapsolunan paralar (ithalât teminatları) » 5* A orantna indirilecektir. Yüzde elU oranı eski dolâr değeri olan dokuz liralık akreditif bedcli hesabiBB gbre mi, yoksa onbes liıalık veniden hesaplanan bedellere göre mi hesaplanacaktır? Bunu bil miyoruz. Ama dokuz liralık besap bırakılıp 15 liralık akreditif bedel leri üzerindcn bile hesap yapüsa» en nz bir milyar Uranın Merkes Bankası kasalanndan piyasaya dö knleceği kesindir. Dîğer hesap tat zına gore phasaya dökulecek pa ra miktarı en az 23 mllyar liradır (1) ve (2>. b) Hükumet 1950 1955 gibi iktidarla koylünün en mutlu yılları yasadığı gunlcri bile gerıde bıraka cak bir tarımsal fiat desteğı yapn.a karannı ilân ettı. Hem de bu karar lâfta bırakümayıp, büyük kredıler açıyor. Koylünün eline geçecek tarımsal ürün bedelleri bu krediler kullanılırsa 3^ milyar lırayı bulacaktır. Hemen çarşı pazara dökulecek bir kütlenin fiatlara bu kadar yeni parayla ya pacağı etki herhalde çok büyük olacaktir (Bu kredilerin büyük kısmiyle Merkez Batıkasmca karşı lanacağı. yani para basıiacağı duşu nülmelidir.) c) Kasım ayında yürürlüğe gi recek Personel Karıunu ile, devlet mcmurlarıntn eline geçen harcaına ciicü en az 2 milyar lira ar tacaktır. Bunun yanında kamu ke simi işçilerinin yüzbinlercesi ciddi ücret artışları talep ediyor. Her hâlde bu durumda özel kesim fşçilcri de yeni toplu sözlesmelerdc bo; durmayacaklardır. Bu harcama eüçleri artışi yanında piyasada biraz da abartılan stoklar frenleyici bir etken ola< cak gibi görünmüyor. Çttnkfi ya* karıdaki nicelikler oldukça dtv gibldlr. Atıl kapasltelere gelince, blzde âtıl endüstti tesUlerinln çalısamayıt nedenlerinden biri yeterli ithalât yapUamayıjıdır. Hükumet tcbliğlnde transferlerin bn landınlacagı deyimlenmlsse de bunun nasıl ve ne olçüde olacaği» nı kestiremeyiz. Hem İthalât artı rılacaksa niçin davalüasyon yaptl dığı da aorulabilir. Hükümetln ge tirditf faiz ve reeskont tedbbrlerl de yııkarıda açıklanan nltellkler yanında oldukça etklsiz kalma du rumundadır. Piyasa o kadar kredl ye açtır ki, yüzde blrlik kredl pa. haiılanmasınm kredl talebüü azal tacağı dusünülemez (I). asyondan gelen yararlann bir loa mının elden gideceğinda hiç füphe olamaz. örnek verelira: Teksti lin herhangi bir dalında 10.000 dolârlık ihracat yapanın eline, vergi iadesi "/• 40 ise, (90.000 4 36.000 • > > 126.000 lira) geçecektir. Devalüe edilen değerlerle bu miktar 210.000 lırayı bulacaktır. Bu durumda aradaki 86.000 liralık ya da % TO'e yakın fark epeyce bir özendinne yi ortaya kor. Fakat devalüasyon dan sonra Ortak Pazar yükümlü lukleri ya da herhangi bir neden le vergi iadesi kaldırüırsa, tekstil cuıın eline eski 128.000 lira yerine 150.000 lira geçecek ve bu orandaki artıı IVt 20) yeterli bir özen dirme (tesvik) olmayabilecektir. Her mal grupu İçin aynı durum* lar tekrar ederse İhracat beklenen oranda artmayacaktır. Aynı örnek ler ithalât için de vcrüebUir. YAZAN APABTMAH DAİRBSİ 10000 lira ayrıca çeşitli para ikramiyeleri ••»•••••»»••#•• MINB BAZNEDAJ1 Ue NAfL GÜRELt Nlkahlandılar. Beyoglu Evlendtrm» Datrtal DOĞUM BtK KlZTmZ OLDU NtCOLB ÖZEB âXTAN Z3.7.19TO BTUMUM Niçin devalüasyon A >•<•••••••••#»•• D evalüasyonda amaç, yükselen iç fıatları dolayısiyle, ihraç mallarmm artan maliyetierlno uygun bir ihraç fiatı sağlamak uze re dış paraların fiatını artırmaktır. Ornek verellm: Btr tarihte tü tun ıhrac limanında 6 liraya mal olmaktadır. Dunya piyasasmda tü tün fiatı 1 dolâr ve bir dolâr 9 lira ise 6 lirabk maliyetteki tutun «ihraç olunabilir» bir maldır. Fakat aradan 34 yıl geçer, aynı tütünün ihras limanında maliyeti 9,5 liraya yükselirse 1 dolârlık fiatla tütün ihracı her kilo basına 50 kurus ziyana sebep olur. Ya da bizim fiat kıramıyacağımızı anlayan bir rakibimiz 0,9 dolara yani 810 kurusa fiat tekliı ederek, bizı piyasa dışı kılabilır. Eğer biz mı liyeti düşüremiyorsk. dolâra biçtığuniz fiatı diyelim 15 liraya çıkannz. Bu durumda değü 03 fakat 0.8 hatti 0.T dolâra (veya başka deyimle 70 Sente) bile tütün ihraç edebilim. Bir de ithalât yönü var igin. İç fiatlar yükselince içerdeki mallar, dıçardaki mallardan daha çok pahalılaşır. O vakit dışardan mal ge tirmek aşın kâr sağlar, bütün kay caklar ithalâta akar. Bunun da geçici tedavi yolu yine yabancı paranm değerini daha yüksek biç mektir. O vakit yabancı parayla alınan mallar pahalılaşır, fiatları artrnca bu mallara istek de azahr. Diyelim bir kamyonun dı$ardan gelen parçaları 2600 dolârdır. Bunun 9 liralık dolâra nöre maliyeti 23400 lira, gümrüğüyle diyelim 40.000 liradır. Bu kamyonun içerdeki parçalan ve montajı da 50.000 lira tutuyorsa 90.000 liraya mal olan bu kamyon 110.000 liraya yani Vt 22 kârla çok mü?teri bulabilir; oysa dolâr 15 liraya çı kanlırsa dış parçalar maliyeti 64.000'e, kamyon maliyeti 115 bine ve satıj maliyeti, ayıu kâr oranı ile, 140.000'e yükselir. 110 bine 4.000 müsteri bulan kamyonun müşteri sayısı 140 binde elbette azalacaktır; diyelim, 3.000'e düsecektir. Böyle olunca da 4 bin yerine 3 bin kamyon ithâl edileces. Yalırımlar kısa sürede azalabilir B Eleman Almacaktır Santral ve Şebeke hizmetlerinde yetiştirilmek üzere Ortaokul mezunu askerligini yapmış 30 yaşırn bitinnemiş elemarüar almacaktır, 28/8/1970 tarihinde saat 14.30 da yapdacak sınava katılmak isteyenlerin nüfus cüzdam diploma, ve 1 er adet foto&rafta Başmüdürlügümüz Personel Amirlifine müracaatlan ilân olunur. tSTANBÜL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜ NOT: Tayin tarihinde 30 yaşıtu geçmemis olmak lâzımdır. ütçelerde (katma ve genel) devalüasyonun ithaUttan alınan gelirleri artırması yanında, borçlaım Türk parası yükünü artırma etkisi birbirine e«it görünmektedir. Nicelikler bizim yaptığunız hesaplara göre eait çık maktadır. Ancak borçlara yapılan ödemeler artarkea, devlet bütçelerinde makine ve teçhizat alım laruıda miktar olarak azalma ola cagı kesindir. Çünkü belli bir 61 çiide makine almak için bir bütçe» ye 15 milyon lira konulmuşsa. aynı miktar makineyi almak için şım di en az yüzde elli fazlasiyle 22,5 milyon liralık ödenek zorunludur. Aynı şey Iktisadi Devlet Teşekküleri yaünmları ve hattâ özel yatırımlar İçin de söylenebiLr. Ozellikle 6zel sektör kaynak ları daha çok ham maddeye kaya cağı için (Endüstrimiz geniş ölçüde ham madde için dışanya muh taçtır) yatırımlara kısa sürede daha az kaynak kalacaktır. Bu neden le kısa sürede vatırıro oranlannın azalacagı bir önsezi sayümamalı dır. Czun sürede ne olacağı ise, kârların artışuıa paralel olarak doviz kaynaklartnın artıcıaa bag lıdır. Kim kârlı? «A^A III f II İW« V gördüğümüz fiat artıılanyla emekçilerin yülar y M ü aldıklan avantajı silip götOrecek kadar olmasa da epeyce asaltaeak sonuçlar doğuracakür. Tajınmaz mah («ayrimenkul ve gemüeri) stok mak, makine ve taşıb olanlar günün kârlüandır. Maaşlılar bir zam için Kasım ayına kadar beklerken. toplumun bu katlan zamlannı (!> hemen almışlardır. Kendinı «Para darlığı». «Durgunluk> gıbi ozel sektörden gelen >'» kınmalara çok az önem verir. aksine aylıklüann durumunı»» hemen düzeltme çabaa içinde göste ren hükumet su son duruma göre görünen bu izlenimlerl tUmiŞtir. İthalât teminatlarının derha) bırakmama. bir kademeye tâbi tut oıa, tarımsal fiatları daha sağlam kayoaklarla finanse etme gibi yol ları deneyecek. belki de adaletsız liği çözümlerae çareleri hâlâ elindedir. Bu yapılmadığı takdirde, memurlar, subaylar, toplu sözleş melerini imzalamış işçiler büyük olçüde zarar göreceklerdir. Taban fıatlarına zam alan köylülere gelince: bunlann ek ödema (harcama) güçlerinin ekonomi içindeki dolaşıma kendilerinden başlaması dolayısiyle kazançlı olduklan soy lenebilir. Ama onlar da gelecek seneler değeri düşen para dolayısiyle bu kazançlarını ödeyecekler dir. Hele ürünleri yok bahasını ellerinden çıkan buğday ve tütün üreticilerinin ve bekleyemeyip ürü nünu bu fiatlar ilân edilmedea te feciye ya da aracıya kapüran 0züm, incir, fmdık, pancar, ayçice ği v.b. üreticilerinio aeaba kabahatleri neydi? İBBAHtM HtTAI MUOBİandıar <• devalüasyonu gelec** gini çok muhtemel O1Ş itfilBl Orhan Tüzün 8.» 8aat: 13.30 Samatya Csa. No. 400. T e l t a 75 O Klmya Mühendlsl PATMA Ue Klmv» Mühendtsl DOGAN O&REL KvlcndUer. ÎA.1470 Cumhuriyet 8063 DSİ. III. Ştıbe Başmühendisllginden EDİRNE 1 Edirne DSİ. III. Şube hudutlan dahüinde yaptınlacak olan Tekirdağ Hayrabolu ÇALGAMU yeraltısuyu pompa] elektnfikasyonu inşaatann bir kısmı keşif bedeli Ozennden ihaleye çıkanltnıştır. 2 ışin keşıf bedeli 1.125.000.00 TL. olup muvmkkat teminatı 47.50000 TL. 3 İhale 24/8/1970 Pazartesi gunfl saat 16.00 da Edirne DSİ. III. Şube binasmda Emanet Komisyonu tarafından kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 4 Bu işe talip olanlann. bu işleri yapmış olduklannı tevsik eden belgeleri ile en geç 24/8/1970 Pazartesi günü saat 15.00 e kadar yeterlik belgesı almak Ozere Şubemize müracaat etmeleri lcap etmektedir5 Taliplerin bu işe ait ihale dosyasım işln proje ve şartnamesini bedelsiz olarak her gün raesal saatleri dahilinde Edirne DSİ. III. Şube Başmöhendislifinde görebüirler. 6 Komisyonumuz ihaleyl 2490 saydı kanuna tftbi olmaksızm. 6200 sayıh kanunun 34. maddesi esaslanna gore yapacaktır. İthalât ve ihracat ne olur? erkez Bankasma geçen akredl tiflerin transferi Aralık ayına kadar sürer belki 1971'e de taşar. Bu nedenle ithalâtta bir artış beklememelidir. Kısa sürede böyle olan durum, uzun »ürede de i'halâtımızın eeni» Slçflde endüst ri ham maddesi içermesi dolayısiy le de hemen hemen aynı yönde gelisecektir. îhracatın artmasına pelince, bütün umut burda. Her devalüasyondan sonra ihracatm »rtması normaldir. Ancak gerek emisyon ve gerekse ücret artıslarivle ihraç ohmabilir «toklann bir kısmmm ''ömeâin tfferHl^ :ç">rd> pritilmp»! oianajh da var Bu takdirde ihraeatta beklenen artışlar eercpVİPsmevebilir. Burada da her sev ic fstlsrin ve talebin artıs olcfi^Cne bağlı. Ancak bo 8n hesaplarm hepsl devalüasyondau sonra ihraeata bn ıriin tanınmî» olan kolaylıklann 'selektif kredl politikaa, Ihraeatta versi Jadesl v.h.) devnm edece Sine ve ithalârtı tort» gibl «mırla malann !rt5r»ceSme «Bre yanılmtştır. Crtak Pazan vükümlüîükleri v» dieer nedenîerie înraeatta bel H baslı destekler kaDcarsa ya da ithalât daha kolaylasırsa, devalü (Basm: 19207/8087) NtMBÜS (1) Denebtlir kl. ba tenlnaflar mallar gümrükten ceklllrkeB 8da necefc Hhal resimiertne tekrar rft mez mi? Genel olarak hftlen *t 50 teminatlar ba ödemelere. bhte gö re. yeterll »ellr. YtıVnnda sBıflnö ettiiHmfa en »z 1 milyar Hra pWa sada serbest kalacaktir. Zaten hfl. kumet tefttift de bnnn dofrnlar bir nitellktedir. (2) Talep mutlaka artar. Onn karştla3racak kadar stok ya da âtd kapasite varsa. fiat •rtmayabDlr. Zaten yukartda da bunu anlatmaya cahstık. (3) tthalât f^inaflan 1«tn hemolarmın. t» Bankası tstflıbarat RTMöriJ Armf 7,nWat^m Ekenomlk vo Sosyal Etadler Kmfemns Heyeti senfnertnde 4 Temmoria yap rıjh aeıklamalare gSre yaptlmıj (Basın: 19321/8089) Türkiye Radyo Televizyon Knrumu Genel Mfidurlüğünden: 1 Seyyar televleyon radyoılnJc teçhteab sartnamelerine göre kapalı zarfla ve teklif alma mıretiyle satın alınacalstır. 8 TBkllfler en geç 23 Eyltn 1970 ırtlnO saat 14.00'e sadaT eTRT Kunanu Genel Bîvrak MUdUrlügü, Mithatpasa Caddesl Ko: 37 ANKARA» adrerine makbua rmıkabninde tesllm edihniç •*ya ladell taahhüUtl olarak posta fle RBndeTnmls olaeaktır. > Şartnarnelerln harblrl, 25/ TU bedel mvJcablllnde mSmeastlIik belgesfnin fbran şartiyle Oenel MüdürlOk Malzeme Şubeslnden temln edllec>k*lr. 4 Kurumumuz 2490 sayılı Kantma tfibl olmad!ğın<lan ü » teyi yBpıp ytpmamalrta, bsmen vey» dfledlglne yspımakts serbeıUlr. {Basm: A. 1168918959/8076'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear