24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAfTtFE DÖRT çılıyor, flst flste patlatılan grer ler. işgâl yönetlmini alabildijine sarsıyordu. Tramvay işçllertain grevinden hemen sonra Şark Şlmendüferlerinln grovi başladı. Yabancı İşçiler; ya ErmeniTer için hem de Türk lşçilerinden lane topluyor, ya da oraya buraya japıstırdiklan Venizelos'un resimlerinl öpmeye zorluyorlardı. Bir tarafta Kurtuluş Savaşı yapüırken, diğer tarafta işçilere dUşmanm başının resimleri öptürülecekti. Böylesi budalalığm karşısında İşçiler, 18 maddelik ekonomik ve duygusal lstekleri ni bildirip, greve başladılar. Yönetim diretiyordu. Demiryolunun yabancı yönetimine göre grev, Komflnistler tarafmdan yapılıyordu. Müslüman lşçllerüı böyle komünistçe eylemlerle blr ilgial ohnamak gereldrdi. Yoksa, neüıi billâh tümü kâflr olurdn. Hemen işlerinin basma dönmell, böyle dinsizce işlere kalkısmamalıydılar. (2) 6 Ekim 1920 tarihinde, Tramvay lşçileriyle birlikte eyleme geçen Terkos işçileri, İşgâl yönetüninin süngülerina rağmen, başanlı sonuçlar aunacağuu isbat ettiğinden, 19 Kasım 1924 Demiryolu işçileri grevine kadar, bütün tstanbul cmekçüeri peşpese direnişler gösterdiler. Son grev, bir yerde millîleştırmeyi de kolaylaştınyordu. Baş ta isçilerin yabancılan istememesi, ulusal savasın başanyla da bitmiş olmasının heyecaniyle, demiryollan üzerindeki Cum huriyet yönetiminin efemenliğinl arttınyor, tüm sahipliğini ha zırlıyordu. 25 Temmuz 1970 CUMHLKİ1CT Turkıyede işçi Eylemleri ve Sonuçmrı Erol TOY R1TK emekçıler için hedet bellıdır. Önce yurdu kurtarma savaşmdaküenn çabasına katümak... İstanbul cephaneliklerinl basanlar bu emekçilerdlr. Inebolu'ya silâh ve insan taşıyan takslann kaptanlan ve tayfalan, daha önce siyasal grevler düzenleyen deniz emekçileridir. Anadolu'da vuruşanlar, «Kutsal İoyan'ın» «Yor gun Savaşçılan'nın» çağnlanna ilk koçanlar yine «nekçilerdir. Ve görovlerl yurdu kurtarjnak. sonra da kurmaktır. Artık önderleri küçük fcüçük örgütler değil. Büyük Çanakkale Kah ramanı Mustafa Kemal Paşadır... O hepsi adına düşünüp, hepsi adına karar verecektir ISRİ KAfGl  Ulusal Kurtuluş savaşında işçiler gerekçesi de gösteriyordu M, Türk Kurtuluş Savaşı XX. yuzyıl dünyasını etlaleyecek en bü ytik olaylardan biridır. Evet bu bir «Sosyalist eylem değildir. Ama, bir MilH Kurtuluş Hareketidir. Ve emperyalizme bütün ezilmiş uluslann yumruğunu vurma gücüne sahiptir». Gorüş doğru çıkmıştır. Bunun için Anadolu'nun geleceğin tehlikelerine karşı hazırlıklı olmak araacıyla kurduğu Yeşil Ordu Ce mıyeti, Türkiye Komünist Fırkası, Sosyalist ülkelerde ciddi bir kabül görmemış, sadece Şeflk Hüsnü'nün T.Ç.İ.SJ. nın • İŞGAL YÖNETtMtNE KARŞI GREV MEKÇtLERtN eylemi sadec« sılâh taşıyıp, vuruşmakla kalmamaktadır. İstanbul ve işgâl altındakl bütün bölge lerde, silâh altına gidemlyen emekçiler sllâhsız bir savaşı Komintern'e filinmft.Tna.sina yaranuştır. Kurtuluş Savaşma yapılan yardım, «muvazaa» nın ge reğinin olmadığıru da isbatladıgı için, sorun kendiliğinden çözümlenmiş, kurulan partiler sahneden çekilmişlerdir. ş Anadolu'nun bu çabasını Sovyetler Birliğl destekllyordu. Lentn'in, Tiırkıye'ye büyükelçi olarak gönderdigi S.I. Aralofa, ke slnllkle verdigi emlr ve bunun E sürdürmektedirler. Bu grevdir. Tekrar eiyasal grevler başlar. Savaş Sanayü îşçileri, Yeşil Or du"nun kapatılmasından hemen sonra Halk tstiraJdyun Fırkasmı kurdular. örgüt Tramvay işçılerine de el attı. 1922 yınnda işgâl yönetimine ve yabancı işçılere karşı yeni bir grev patlak verdi. Tramvay Îşçileri bütunUyle kaüldılar greve. Bir Işçi Demeği kuruldu. Ve bütün ışçilerin birleşerek Ankara Hukümetini desteklemesi için çaba harcamaya başladı. Çünkü Kuvayı MilHye'nin giderek güçlenmesi ulusal duyguları kam • 1932 yılında Işgal yönetlmine ve yabancı iqçilere I;çllerl büttinnyle bu direnmeye katılnu^lardı. sonra grevin kınlmasına negelır. Ama, yola çıkamaz araçden olur. İşçiler, üzgun, bazı lar .. arkadaşlannın kıyıma uğrama • RAYLARIN ÜZERtNE sına katlanmış bir biçimde işlerine dbnerler... Ama, eylem UZANAN KADINLAR durmaz. İzmir ve îstanbul'da ye AŞTA kadınlar ve çocuklar olmak üzere, işçiler raylann Ustune uzanıvermişlerdır. Bunlan biçmeden geçmek olanaksızdır. Tum kaldırma çabalan, polis sopasının acılan, dırenişi kıramaz. Zaten çogu ace mı olan sürücüler bu durum karşısında, fren ustune fren sı kıp, araçlardan asagı lnerler. Kadınlann çığlıkları ve azarla maları da etkisini göstermiştir. Bırgün dnce greve katılmayanlar, arkadaşlannın yanına geçmişlerdir bu kez .. İşe, Vali, parti mufettişi ve Emniyet Müdürü kansırlar. Elebasılar dışında, işlerine son verilenlerin geri alınacağı güvencesini venrler. İşçiler direnir. Elebaşüar güçlükle toplanıp, gözaltma alımr. tşçiler, kendi başlanna direnmeyı sürdünirler. Amaçlan ise dönmek değildir. Başta millîleştirmenin çabuklaştınlması ve ücretlerinin eski düzeye getirilmesini istemektedirler. Yabancı Kumpanyayla birlikte grev kıncılıgına özenen yönetim, daha sert tedbirler almaya başlar .. Bir yandan kamuoyu direnme nin yasaya aykmlıgı konusunda uyanlırken, öte yandan kıyıcıhk alabüdiğine geliştirilir. îşçl lerin vanında olması gereken yönetimin bu kıyıcılıgı günler glrişilen tr*mT«y, • TAKRtRt SÜKÛN, YA DA UZUN SUSKU UMHURtYET ilân edUirken, 1908 yıhnda çıkanlan Cemiyetler Kanunu yürürlükte bı rakılmıştı. Buna göre kurulan Amele Bırlikleri, Cemiyetler ve siyasal partiler, 4 Mart 1925 Takrir1 Sükun Kanununa kadar gelişmek, birleşmek ve eyleme geçmek konusunda çabalar har cadılar. Ancak, Dogu isyam ve buna dayarularak çıkanlan yasalar, kurulan sıkıyönetim düzenlerl, isçilerin tekrar örgütlen mesini önledi. Susuş başlamıştı. Ancak, 17 Şubat 1924'te, înnir'de toplana rak, kararlannın adına «tktisadı Milli Misak» denilen I. Mıllî Iktisat Kongresinde içlerıni dokerek Bütün isteklerini belirtmişti burada emekçiler. Sağlam ve et kili bir kadroyla katılamamalanna rağmen, 1890'dan^ bu yana siyasal örgütlerin vâdettikleri, ya da uygulamak için kurulduklan emekçi isteklerinin tümünü karara yazdırma basan sını sağladılar... Bu kararlardan bazılan, bu gun bile özle mi çekılecek nitelikler taşımaktadır. Bir iş yasasınm çıkanlması (Mesai Kanunu), Sendika ve Grev haklarmın tarunması, yılda bir ay Ucretli izin verilmesi, 1 Mayıs'ın Işçi Bayramı olması, çalıştıranlarm, çalışanlar içm lojmanlar yapması, bun dan sonra amele yerıne işçl tenminın kullanılması, hafta tati li yasasınm çıkması idi karar altına alınan istekler... B konu veresim: AYHAN BAŞOCLU CEM SULTAN nıden patlak verir. Bunun üzerıne, Ceza Yasasınm 201. maddesi degışttrilip ağırlaştınlır. Ama, hemen ardından da yıllar dır bekleyen İş Yasası Meclise sunulmuştur. Bir düzen gelmişti kuşkusus. Üstelik bu duzenin iyi ışlemesl için, çeşitli hükümlerle korun muş «işçi mümessillerl» adlı bir de kurum gelmişti. Ama, bl raz sesini yükseltince, yasa hükümlerine rağmen işinden atılan bir temsilcınin hakkını araması yıllar sürdüğü için, işçilere büyük ölçüde yarar gelmemişti Denilebilir M, kıdem tazmina tınuı dışında işçi yararına güçlü olanm boşluğundan yararlana mıyacağı tek hüküm getirmiyor du iş yasası. 1924 Mılli İktisat Kongresl, yıllık dinlenme izninin bir ay olmasını kararlaştır mıştı. îzinler çalışılan yıllara gö re en çok 21 güne kadar çıkıyordu. Kongre, Sendika ve Grev hakkını karara bağlamıştı, yasa bunlan yasaklıyordu. Kcngre ışgününü belirli saatle kısıtlamı» tı, yasa, işe göre bir zaman bölümü koyuyor, sonra bunu karamamelerle diledigi kadar uzatma yetkisinl venyordu hükümete. C Sendıkalar, grevler yine yasak tır. Ama, devlet, bir müdahaleci olarak işçi işveren ılışkılenni düzenlemeyi üzerine almaktadır. Bu işçiler için bir aşamaydı yine de .. Artık durum larını kesinlikle bilecekler, hak lannı anyacaklan merciler olacaktı. Yeni bir umut ışıgı belir mişti susuş döneminde. Uzun tartısmalar, çeşitli degişiklikler den sonra, 8 Haziran 1936 tari hınde yayımlanarak 3008 sayılı İş Kanunu yürürlüge girdi... Yasa, İşçi ve işverenin tammını getiriyor, çahşma koşullanru, sağlık sorunlanm, müracaat yerlerinl belirllvordu. tşçlnin işten atılması, çalışma düzeyinin iyileştirilmesi, Ucret sorunu hep yasa geregince çözümlenecekti. İsçilerin bulundugu î ş Mahkemeleri, isçilerin temsll edildiği hakem kurullan vardı. Olmayan, işçilerm bütün bu kurumlann karar verme dönemine kadar geçecek zamana dayanma gücüydü. YARIN : Demokrasi hanrbğında işçi örffütlenmesi 1 Doç. Mete Tuncay, TürHyede Sol Akımlar. 2 Şark Şünendifer Kunpanyasının Bildlrisi, lkdam, 20 Ekim 1920. Blr I olayın başlangıcı ı ••••• •••• 46 MUZAFFER BUYRUKÇU Matbaaya döndfi ve tek ayak örtünde hızla dört htf daire çiıdi. Zıplayarak elini ampule değdirdL Basamaklan iiçer üçer atlayarak yukarıy» çıktı ve trabzana binerek aşağıya kadar, «Hooooop!» di. yerek kaymaya basladı. Içinde bir surü kınnuı, mavi, san, kedi, tavjan resimli baion uçuşup dumyordu. Balonlardan üçü bir afacın dalına takıldL Koştu, balonlarm iplerlnden yakaladı ve Dolmabahçe Saraymın üstünden geçerek Boğaz'dan gelen bir geminin güvertesine indi. Daha kendisinl havada gorür görmez güvertede toplanan kalabalık saşkın şaşkın bakıyor, fısıl hsıl bir seyler konuşuyorlardı. Kalçalaruiı bütün çiifileriyle ortaya çıkaran «iyah, daracık bir etek giymij olan Hibnet beyin karısını gördü. Kadın ellerini tuttu, «GeN dedi alev alev yanan bir sesle ve karanlık merdivenlerden anbara Inerken »oyunmaya baj ladı. «Yavntm, yeyim seni» diye bağırdı, Hamdi'nin Seniş. kemikll yiizü belirdi, Soy ismin Özlen mi?> «Oılen değU, Özden Allahın kerizi.» Tekrar trabzana bindi, Hoooooop! Dan dinl dan dan, çekilin yoldan. Yağlı boya, yağlı boya. diye bağutlı ve Hikmet beyin karısını kendisine âşık etmesi ve onunla bir kere yatabilmesi için Tann'ya dua ettl ve trabıanın ortasında durdu. Çok sıcak olmayan, ceketle dolajılabilinen ve her yanm sapurı KÜneşle aydınlandığı bir bayram gunii koz helvası yiyerek Kadırgaya dofru yüniyordu. İçinde bir an önce bayram yerine varma istetmin heyecanı vardı ve bu heyecan adımlarım hızlandınyordu. Atlı kanncaya bindi Hızla donerken kendisini gulerek seyredenlerin yfizlerini boznk boznk, ağzı, burnu ailinmij olarak göriiyor, atlı kannca daha da hızlanmca o bazuk yüıler sadece bir çizgi olnyordu. AUı kanncadan indiğinde ayakbirç Ian birbirine dolaştı, sendeledi, sağasoia yalpalsMIHIIMIINIIHHHNI • MİLLÎLEŞTİRME VE tŞÇİLER Takriri Sükun Kanunu, bütün Sendika, Demek ve pairtileri kapatmıştı. Artık işçiler. büyük bir umutla katıldıklan kon grenin kararlarıyla, sonradan ya rarlı olur düşüncesiyle hanrlayıp hükümete verdikleri (Mesai Kanunu) tasansının uygulama alanma gelmesini beklediler. S TIFFANY JONES USKU donemınin agırlığım tam duyurmasından en çok yararlanmayı kuran, yabancı şirketler olmuşiardır. Işçilerın, ı.jâlden hemen sonra kendi dfremşleri sonucunda elde ettikleri haklan birer birer ke mirmeye başlamışlardır. Bırakı nız yeni zamıan, eski Ucretlerden çeşitli nedenlerle kesinti yapmaya bile başlamışlardır. Ya bancı şirketler kendi açüanndan haklıdırlar. Cumhunyet Hü kümetı, tümünü mülileştirmeyi programlamıştır. En kısa zaman da. en çok kârı götürebilmenin yolu, sömürüye alabildigine hız vermektır. Nasüsa, yasa işçi eylemlerini de iyıce yoketmiştir. Her uygulama, kâr bölümüne yeni bir kabanklık getirecektir. dı, grüldü ve o anda varlığmı farkettiği genç bir ağacın gövdesine dayanarak düsmekten kurtuldu. Telde, elinde nzun bir sopayla gezen cambazlan, Afrika'dan getirilmis koca kafalı yılanlan seyretti ve butün bu gürültü patırdı, bütün bu renkler goğsunü ilk olarak sevinçle doldurdu ve bugünkü sevincin ikinci sevinç olduğunu anladı. Kaydı trabzandan ve yere atladı. Sonra gene çıktı raerdiveni, bindi trabzana, kıçını çıkararak kaynıaya başladı. Jokeyler de atlann üzerine öyle yatıyor, kıçlan dı şanya çıkıyordu. Kendi yerinde Hikmet beyin kansının boyle darduğunu ve çıplak olduğunu düşündıi. titredi, trabzana iyice sanldı, «Canım benim> dedi. «Canım benim» ve göılerinl yumup başını dayadı. Az kalsın, üç metre aşa|ıdaki bos mürekkeg fıçılaıının üstıine duşu>ordu. Trabzondan indi, fırladı ha\aya, parmaklaruu ampulun on santim kadar yukarısma defdirdl. Govdesinden, giır ve yejil yapraklaz fı$kıran bir fidan gibiydi. Çılgın ve öz suyuyla doln. Yerinde duramıyordu. Amuda kalktı ve ellerinin ü»> tiinde ve kan hücum etmiş bir yüzle üç metre kadar yürudıi. sonra ters donerek kopru kurdu ve birden fırladı, tozlanan ellerini birbirine sürttü, sa ğa sola eğilerek, «Teşekkür ederim, teşekkür ederim. sağ olun !> dedi. sanki karşısında numaralarmı seyrehneje gelen bir kalabalık varmışçasına. Yerine oturdu ve oturur nturmaz içinde, sesini duymadığı bir şarkı so>leıımeye başladı ve o şarkıyla birlikte, geniş caralı pencerelerinden alurainyum rontrinde bir ışığın dolarak içerisini avdınlattığı bir odaya girdi, Hikmet beyin karısı banyodan yeni çıkmıştı ve koltuğun kenannda duran havluyu gös tererek baygın bir seilı. «Beni kurulamıyacak mı«ın? diyordu. (Arkan rar) •4EP ooasıM GARTH Dl'Sl'ME ££ QELE*3> IÇJM AYLÂK MUSA Ne var ki, durum hiç de sanıl dığı gibi değıldir. Yabancı şirketlenn davranışlan, işçiyi ken di arasmda, eylemsel bir dayanışma içıne sokar. Ve 1928 Haziramnda İstanbul Tramvay işçileri grevı patlak verır. Herşey isçilerin karşısına dikilir bir anda.. Vali, polis, parti mufettişi, işletme hemen karşı çıkarlar eyleme. îlkin, grev uygulayanların tümünün işine son verilir. Ardından, polis yasaya aykın davramşlan cezalandırmak için, sopasını işletmeye başlar. Tramvay Işletmesi hemen yeni vatmanlar, biletçiler aradıgının ilânını verir gazetelere. tşçilerin yasaya aykın dav randıklan bildirilir dört bir yana. İlk şaşkınlık geçer geçmez, tramvayların ertesi gün çalışacağı duyurulur. Yabancı şirket, yönetimle elbirliği etmiş, vatmanlık hevesi taşıyan bazı memurlanyla, yükselme özlemindeki greve katılmamış vasıfsız isçilerin, tramvaylan kullanması na izin verilir. Grev kırılsm da. ne olursa olsun. Yaşamında yol culuktan öte, tramvavm ne oldu ğunu bilmeyenler, vatmanlık ya paeaklardır . îşçilerr grevin ikinci günü uy gulanacak bu olumsuz durumu engellemek için, çocukları ve ka dınlarıyla birlikte, Şişli Tramvay Deposunun önüne gelirler Daha sabahın ilk ışıklan açmadan. deponun kapılan açılır. Acemi sürücüler, tramvaylan çalıştırmava çabalamaktadırlar. îşçl temsilcileri, stlrün, durmaym dive buvruklar yağdıran İsletme MUdürtine. Polis vetkililerıne bunlann ehl'vetsiz olsın tramvaylar, ehliyet arkadan . 77 Mary Weaver çantasım açıyor, bir kâgıt çıkanyor ve okumaya başlıyor: «AJ sana işte... İstediğin parayı gönderlyonım.. Boğazmda kalsın.. Bogsun seni bu para . Ve cehennemın dıbıne kadar yolun var.» Bir an susup, Savcıdan yana bakıyor sonra tamamlıyor : «Sevgıye, şeOsate ve benzen şeylere ben keodi hesabıma rastlayamadım bu mesajda Yanıhyor muyum acaba?..» Fletcher'in sesi berbat... Hırstan nasıl da titriyor: «Sıze karşı tutumunun böyle birdenbire degişmesinı nasıl izah ediyorsunuz?..» «Bu konuda fazla bir şey soyleyebüeceeınıı pek sannuyorum.. Ben gitükten sonra amcam otunıp düşunmüş ve karar degiştirmıs olacak... Netice itibariyle bana ait bir parayı ber.den esırgemeye hakkı yoktu herhalde.» «Bu ayrıntay: daha evvel niye açıklamadınız?» «Bana bu ayrıntıyla ilgül olarak bir tek sual sorulmadı ki...» Fletcher'in başı, lki omuzu arasına adetâ gömulup kalmış durumda. Tanığa sırtını dönüp kendi masasına ybneliyor. Salonda yine çıt yok... Jürı üyelerinden yana" bir göa atıyorum BesbeUİ işte... ÖzeUikle kadınlar Başsavcıdan fersah fersah uzaklaşmıs, onu bir kenara itnuş ve Mary Weaver'i bagırlanna basmıs vaziyetteler. Fletcher, kısa bir süre sonra kendinl toparlamağa rouvaffak oluyor. Boynu ve kaiası yme dimiıit Sorgulanna bıraktıgı yerden devam e diyor: «Sımdl tekrardan yirmiyedi Ocak sabahma dönehm.. Arkadaşınızm sessizce çekip gıtıgıni ve dairenizde tek başıruza kaldığınızı far kedınce neler düşündünüz?..» «Meraklanmanm, telâşa kapılmanm gere6ı volrtu Fırsattan içtifade ederek amcamı gö mımv H. L. DUGAL YARINSIZ ADAM ıiay ..» Türkçesi: Adnan TAHİR rebilirdim... Verdiğim ilk karar bu oldu He. men giyindlm... Çıkmak üzereydim . Arabama aıt kontak anahtannm yerinde olmadıgını ancak o zaman farkettım Akşamdan bu anahtan salondaki küçük masanın üs'üne bıraktığımı gayet iyi hatırlıyordum Fakaf fazla düşünmek lüzumruzdu. Liedenski almıs olacak tı » «Saşırtmadı mı sizl böyle m «Hayrr ..»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear