26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT 18 Temmuz 1970 CUMHURÎYET ATATURK UNIVERSITESINDE TEKZİPTÎR Erzurum Suih Ceza HâklmÜgl Bll ile II OLüYOfl! na tevdl etmistir. Sayın Yazannız gazetadzm dördüncü sayfasında Atatürk Üniversitesinde neler oluyor baslıklı y&zısınm lDc sOfcununda komisyooumuzu Demokrat Partl Devrlnln kurduğu tahMkat komisyonunun bir ufaklığı olarak nltelemesl esefle karsılanmıştır. Şöylekl; yukanda da izah edildiğl gibl komdsyonumuzun hiçbır siyasî cephesl ve gayesl yoktur. Universite içerislnde vuku bulan talebe olaylannı lnceleyip gerekli disiplin kovuşturması yapmaktan lbaret olan komisyonumuz siyasi blr komisyon kıUgına büründürülmek istenroektedir. Bu husus tamamen hilâu hakikat beyandan ibaret olup gerçekle hlçblr sekilde alâkası yoktur. 2 Sayın yazannız Flkret Otyam yazısında komisyonumuzu siyasi bir komisyon ve aynı zamanda sıyasî gayelerle teşkll BUD ve hayall olarak uydurmak suretiyle sualler ve cevaplar terttpleyerek komlayonumuh».yiT|^|iTi aomma kadar yaptıgı tebkikatın ber ssfhannda styast blr gST* güddfl«ü Intermektedir. Bu husus tamamen nllâfı hakOcat ve uydurmadan Ibarettir. Şlddet ve nefretle redderim. Yukanda İzah ettiglm busosb n n tahküd için kurulan komlsyonumuz hadiseyl meydana getlren mtlsebbip ve mütecaviz talebelerl bulup meydana çıkırmak <çln birçok sahlt dlnlemis ve tahklkatm icabından olarak itham edilen talebelerl de dinlemistir. Tahkikataı seyrinde dalma çahltlerin beyanlan İle bagh kahnıms ve hiçbir şeMlde ve «urette herhangl bir talebeye siyasi blr partiye üye olup olmadığı veya slyasl bir yönünün bulunup bulunmadığı şeklinde bir sual tevcih edılmemişttr. Ancak, hadiselere gerek eylemleri fle ve gerekse fllllerl ile katılan baa ögTetim Uye yardımcılannın geçmistekl ldeolojik menfi tutumlan dolayısı İle bunlar hakkında da tahkikatın yürütülınesl üniversite yöneüm kurulunca istendiglnden meskur öğretim üye yardımalannın ideolojlk faaliyetlerinin tesbitl gayesi ile lfadelerl alınan şahit ve oğrencılere bazı sualler tevcih edilmiştlr. Bunun dısında ögrencilere siyasi tnahiyet tasıyan hiçbir sual sorulmamıştır. Buna rağmen yazarınızın meseleyi hayali bir sekllr de canlandırmak suretiyle sualli ve cevaph şekle sokarak gazeteye intikal ettirmesl hayret uyandırmıştır. 3 Sayın yazannız aynı yazıda şahsıma hucumlar etmekte ve aslı olmıyan davranıa ve dilsünceleri yakıştırmak çabası sartetmektedır. Sayın yazannız çok lyl bümesl gerekırkı her ne için kurulursa kurulsun tahkıkat komisyonlarının faaliyetleri gizlidlr ve açıklanması mümkun değildlr. Hal boyle iken sayın yazannız tarihinl hatırlıyamadığım bir gün odama gelerek tahkıkat komlsyonu ile ilgill bazı suallannın olduğunu ve bunlara cevap vermemi istedığini bildirdi. Kendlsme tahkıkat komlsyonunun faaliyetlerinin gizli olduğunu, bu hususta herhangl bir beyanatta bulunmaya yetkl ve selâhiyetimin olmadığını söylememe rağmen adı geçen talebinde ısrar etmesi Uzerine, komisyon mevzuu dışında teypi kapatırsanız hasbihâl edebiliriz dedım. Yazannız teypi kapattıktan sonra umumi olarak üniversite meselelerinden konuştuk. Konusmamızda Doğulu vatandaşlan sevip sevmeme hususu ile ilgl11 herhangi bir konuşma geçmediği halde yazannız Doğulu vatandaşlan sevmediğiml beyan etmekle büyük bir hata tçerislne düsmektedır. Şöyleki; kendlm Doğulu olup bütün hayatım Doğu"ya hizmet etmekle geçmiştir. Bu hizmetlerlme halen buyük bir gayretle devam etmekteyım. Doğulu olmaktan aynca büyük bir seref ve haz duymaktayım. Bu itibarla Doğuda yasıyan vataniaşları sevmeme k diye bir husus düşünülemez. Zira ben onlann içerl»inden bir parçayım. Yazannız aynı yazının muhtelif satırlarmda şahsımı manldar bir şekilde zooteknist olarak tanıtmakta ve daha doğruEU tahkıkat komisyomma bir hukukçur.un getınlmesı lâzım ken zooteknistin getirilmesinin doğru olmadığı şeklinde beyanda bulunmak istemekte olduğu anlaşılmıştır. Üniversitemiz bağlı fakültelerinin öğrenci ve disiplin yönet meliğine gore kurulacak komisyonlara bellrli meslek mensuplannın getirileceğine dair bir kayıt mevcut değıldir. Kaldı kl, yukanda da izah edüdiği gibi komisyonumuzda hem hukukçu ve hem de tatbıkatı çok iyl bllen üyelerimiz mevcuttu. Aynca her ne kadar branşım süt teknolojisi profesörü olup zooteknist değil isem de zooteknist olmaktan aynca gurur ve şeref duyanm. Bu hususta .da yazannız tamamen vanılmaktadır. Meselenm esası ve doğru sekll izah ettiğim gibidır. Bu itibarla tekzip yazımın aynı sahife ve sütunlarda ajnı puntolarla buna göre diizeltilerek yaymlanmasını saygı ile dllerim. Atatürk Cniversitesl Eski Tahkıkat Komisvonu Baskanı Prof. Dr. Ahnıet KLRT Bir ] olayın haşîangıcı ••••••••ı 39 • • MU1AFFER BUYRUKÇU «Hepfanls atıyonu» dedl Dofan, «Bflvütmeyin. Değer mi boyle boktan püsür feyler lçin?^ •Yaşar da kefiror, seo de keslyorsnn» dedi Sabahattia. •Dinlerecekaeniı anlatayım, yoksa tidiyoram» dedl Oofan. Sustular. •Derken arkadaslar, yere tneltm dedl. Inelim, sen emret, bodruma bOe lneriı anam dedim. Tabl b6yle demiyornrn. lndik yer*. Yer de yer. Bir halı v>r yerde, insan sankl çayırlıkta yüriiyornıiıs gibi oluyor. tüyleri böyle boyle. Senlnki kapıyı kitledl, perdderi ç*kti, otnrdu yannna, buluznnu çı kardı, arkasmı döodö, »ütyenlml çözer misio? dedl. Ayıp ettin, çozer mistn ne demek parç» parça ederim. Geberlyorum ama, eUerim, avaklamn, »StmL bntnnra, her yanıra çarpilmıj, bu evden nalla H dlkmeden çıkarsam iyl diyornm. Çördiim sütye nl ve çocuk kafası iriliğindeki frbğüslerine diktim rözlerimL Büyülenmiş gibiydim. Öküzün bıçağa bak tığı fibi bakıyordmn. Güldii, ömründe hiç göğü< KÖrmedin ml? dedi, görmedim dedim. Bn sefer kah kahayla güldü, sahl mi söylüyorson, lnanayım mı? dedi. Vallahl billahi, tki gozum önüme aküin kl böy le göğüs gormedün, dedim. Tutsana dedi. tklsini blr den diplerinden kavradım, ovalamaya basladıra. Bak tım seninkl yav»j yavas kıpırdamaya basladı, sononda nzanıverdi. öp dedi. Demescn bile öpecem. Blzfon ij hep emirle. Yat yat, kalk kalk! Derken ar kadas bir yumaldum göğüslerine, Allah açtıyorum !• Doğan, son bölümü anlatrrken solnklanm kes rnlşler. bir tek sozciik kaçırmamaya çalışıyorlardı. Kalbleri küt küt atıyor, bir seyler boğazlanna ka dar çıkıyor, gerisin gerl gidlyordn. Bepsinin ajh>lan açıktı. gözleri gerilmişti. •Bacaklan nah böyle. EUerl nrasıkı lanld o dört çocuğu ben dognrdum.» •Dort çocujhı mo var?» dedi Halkl. «Dört çocuğu var ya... Hepsf de ayn babadan. Bakarsm bizden de olar blr tane.» «Vay, baba Doğan» dedl Yasar, ensesinden tnt tof sersfı. •Zamparayi görfîyor mnsun zamparayı? Bb barda akşama kadar ayuyalım hâlâ?» dedi Halkt, Yajar'ın omuzuna bir yumruk vurdu. •Sen fimdi plssin öyleyse» dedi Yasar, sdyledifi •Szân bnynlü etkisinl duyda lçinde. «Evet» dedl Doğan, •Tursuya dbndüra^ Gerçek ten de yorgundu. Karanlık sokakta Hümeyrayi öperken ırbrdii kendinl. tniltileri kulaklanndaydı. Bn Inlltllete Vaso'nun kıskırticı Inlltileri kan«tı ve o aksi raslantıya sovdii. Yakalanmasalardı hâlââ süt çüde ralıjacak, Vaso'yla yatmaya devam edecekti. Arkadaşlannın yüzlerini onlara belll etmeden incele meye başladı. Dalgındılar. Anlattıklarını düşünüyor. tekrar tekrar yasıyorlardı. Yasann gözleri kısılıp açılıyor, «Demek halıya nzandınız ha?> diyordn. «Ben hayatnnda boyle kadın gormcdim. Vaso da doymak bibniyorda ama bu bambaşka arkadas.» dedl ve Içlnden püldii. «Yalan oldugtmn bilseler be IIMIIIIIIIIIHHmil •••••5 İSTANBUL ^Mudürlüğüne Yazanms Saym Pflcret Otyam'm 20 Hasiran 1970 tarfhll gazetenizde çıkan «At&türk Ümversitesinde Neler OIUJOT» başlıkh yazısı incelendL Mezkur yanda baskanuğım yaptığım tahkikat komlsyonu ile şahsımı alâkadar eden vo gerçeğe uymayan hususlar olduğundan burüann dUzeltUmesixu ve gerçek olan taraOanm umuml efkâra lntikal ettlrmek kanuni hftkkiTnm oldugundan gerçeği ve hâdlselerl aynen açıklıyorum. 20.3.1970 tarihlnde Zlraat Fakültesi öğrencilerinin kimya blnası ımfimnria bir forum dtlzenlemelerl, bu fonıma öğretim Uyelerinl çağırdıkları halde öğretim üyelerının iştirak etmemesi karşısında Zlraat Fakültesl son sınıf öğrencilerinden MUslim Seval'ın üzertne benzln döke Cumhııriyet Gazetesi Yazı Işleri rek «yaşasın sosyalist Türkiye» diyerek kendisinl yakması üzerino fonıma içtlrak eden talebe gurubu toplu olarak önce Ziraat Fakültesl Dekanlık odası ve bazı öğretim üyelerine aıt odalan tahrlp ettlkten sonra Rektörlük binasına gelip özel kalem odası İle Rektörtln odasttu tahrip ederek koltuğu yaktıktan sonra üniversitemiz öğretim Uya ve yardıracılanmn toplu olarak oturduğu lojmanlann 8nüne gellp burada yakışıksız gösterilerde bulunmalannı müteakip Rektörlük ybnetım kurulu karan İle suç lşleyen taîebelerin tesbit edilip gerekli disiplin cezalarının verilmesi mak sadı İle Universiteye bağlı fakültelerin öğretim üyelerinden kurulan tahMkat komisyonu baskanlığına yönetim kurulu tarafından sahsım seçilmıstir. Yukanda izah ettiğim talebe olaylannı disiplin yonünden etmek Tn»if«a^i ıia kurulan komlsyonun Uyeleri bagh fakültelere sarplstirUmis o lup, bu üyelerden birlsl bukukçu olup aynı ramanda doçent ünvanını taşımakta, diğerl senelerce Ticaret Llsesl müdürlüSUnll yapmı? ve eğittaüe ilgili kanun, yönetmellk ve talimatlann tatbikatını başan ile yürütmüs olup halen Üniversitemi*. îsletme Fakültesinin faal öğretim görevhsidır, dlğer üyemlz lse senelerce Tıp Fakültesi Dekanhğuu y&pmıs ve tatbikab bilen değerli bir profesördür. Komisyona seçalen Üyelerden hlçblrlsınia siyasî yönü olmadığı gibi komlsyonumuz Üniversitemizde vuku bulan talebe olaylannı disiplin yöndnden lncelemek Uzere kurulmus olup tam bir tarafsızlık içerlsinde çalışarak idarî görevini basan ile ikmal ettıkten sonra gerekli raporunu Universite yonetim kurulu ;; M ollc oç o ğ I u konu veresim: AYHAN BAŞOGLU CEM SUITAH nlmle sittln sene konusmazlar.» lyi ama nasıl olmuj ru da sadece hayalinde yajattıği. gerçekleşmesinl bütün varhğıyia istedlğl bir seyi hiç kekelemeden, yaşamı? glbi anlatmıştı? Sonra tasvir ettiği, ev ve eşyalar, halı Vaso'nun e\1ydi. Yoksa bu hikâye Va. so'yla geçirdikleri bir günün hlkâyesi miydi? Hü meyrayla aralannda geçenleri neden anlatraaktan çe kinmlşti? Oysa «Öp bu eüerl» dediği zamaıı Hümey rayı anlatmaya karar vermljtL Kafası karmakarısık oldu. «Badl denlze gb de temizlen> dedi Hulki. s s tma vuıdu. «Siz glrmeyecek mlsmlz?» «Girecefiz» gireceğia. dedl Hnlkl, Yaşaria Sa bahattin'e baktı, «Hadi nlan kısmetsiı inekler!» «Sen bizden daha mı kısmrtlisin yani?* dedi Ya 9ar. «Bizim hiç olmazsa dort bes dalganuz var. Olsek de gözlerhniz açık Rİtmez.. dedl Hulkl, Kadriyenin kızıl saçlan arasındakl yuvarlak ve pembe yüzünü getirdl gözlerinin önüne. Bu yüz gülümsedl. sokuldn, gonra asıldı, kaşlan çatıldı ve uzakla^tı. «Bl raz daha burnu sürtünsün bakalnn.. Böyle dü;ünme slne rajfrnen gizli bir güç tarafmdan Kadriyeye dog rn çekiliyor, içl dolup boşalıyor, yaralanan gurorunun yaralandısı gün ve olay aklına gelince duygn lannı bastınynrdu. Soyundular, kosa koja attılar kendilerinl suya ve böçürerek. kahkahayla gülerek yüzmcye başladı lar. Deniz katran rengindeydl. Arada sırada uraktan geçen motorlann küçük lîiklarmı görüvorlardu Sadece gazinolarm bnlundugu yer bol ısıklıydı ve gazinolardan sarkılar geliyordu. Yasarla Sahahattin. üstönden balıklama atladık lan kayava doğru yiirmeye koyaldular birbirleriyle yava» sesle bir seyler konusarak. Kayanın arkanndan gelen hsıltılara kulak ve» ren Hulki, Dosanj dürtrö, «Seninkiler duman olda. lar» dedi, güldü. sonra Doganın yüriine baktı, «De mek böyle ha? Çok sevindlm. tyl yapmıjsuı. Ellne fırsat geçti mi kaçırma arkadaj.» «Yengemlrden ne haber?» dedl Dogan. « Hiiiç, bildiğin gibi, konn«mnyoruz.» «Yeter artık!.. Bn kadar azatma!> dedi Dogaa ve yargilayan bakışlannı doiastırdı östünde. •Danlraa ama sende de keçl gibl inat var^ «Ağlayrp dnrnyor, köpek rlbl yalvanyor ama tmmıyonım.» «Yazıkhr... O «ana böyle yapsa, degil ml? IJneyl kendine çuvaldızı ba»kasma batır.» •Buçün gene bir pusulayı sıkıstırdı ellme. Ç>kalun da okurum» dedl Hullti. «Ben de »ana bajka bir manıara anlataeafım> dedi Doğan. «Anlattıgm fibi ml?> •Onnn glbi bir sey!.. Sonra yazdıgım htkây» vardı ya, onu verdim yanlşlerl müdürüne.. «Yok be!.. Tebrlk ederim, çok güzel. Desen* sen htıgün dört nvak üstüne düsmüjjim.» «Öyle.» dedl Doğan. (Arkan var. 70 Ajın bir menfaatperestlik eeklinde mi yorumlamak lâzımdı genç kadının rutumunu, yoksa bir in.^anm ölüm arifesinde topyekun her şeye bo« verme zorunlufu ile mi İzah etmeliydi? öyle ya, şakası yoktu bu işin. Kurtulu} çaresi kahnamıştı ortada. Son duruşması da tamaml&ndıktan sonra gaz odasını boylayacaklardır. öleceğini kesinlikle bi len bir insandan ügi, jaskınlık ve benzeri feyler) beklemek abesti. Şn anda söz konusu aynntılan blrer bir# hatırlamağa çalışırken Mary'dekl bu hale bir te$his koyma yeteneğinl bulamıyorum. Alınmış, darılmı«, kınlmıs da değilim ona. Çünkü, olaylann bu yönde gelişmesini ben istedim. Plânı ben hazırladım, sonra da isin uygulamasına geçtim. Bildiğlmce ve kendi arzulanma bpatıp ayak uyduraraktan. Evet. yann durusmanın öçüncüsüne bakılacak... Üçüncü ve son duruçma olacak büyük bir ihtlmalle... Karar duruşması... Kesin ve değişmez... BEStNCİ BÖLÜM «Mary Eliıabeth Weaver... Yirml altı yasındayım...» Sesi her zamankl glbi biraz kısık, bıraz kalın, ınsanı hayrette bırakacak kadar da sakin. Tanıklara mahsus koltuğa otururken ne heyecanlanmıs, ne telâşlanmış, ne de r.ormal dışı bir davranısta bulunmuştu.^ Sinirlerini kıyasıya dizginledigi, kendine tepeden brnağa h&kira olduğu besbelliydi. Simdi, ellerı, dızkapaklanna yerleçtırdıği deri çantasının fermuan üzerinde. Sırtında siyah blr tayyör... Biçki dikis bakımından kusursuz, Eldivenleri de sıyah... Kâtip, yalnız ve yalmı gerçefi söyleyeceSi" ne, gerçek dısı en ufak bir açıklamada bile bulunmayacağına dair yemlne davet ettigı sırada sağ elındeki eldiveni çıkarmıştı .. Şimdi tekrar takmış durumda .. Koltukta dimdik oturuyor... Fakat kaskatı değıl... Ve Başsavcınm beklenen sorulan : cNerede oturuyorsunuz*...» «Hilmore Mansions... tki yüz on dört numaralı daıre...» «Oturduğunuz bina... Daha doğrusu blok apartman... Şey mıdir?... Ginp çıkanlann su ya da bu şekilde kontrola tâbi tutulmaksızın rahatça ginp çıktığı bir bina mıdır?...» «Hayır.> «Şu halde sizin dairenlze kadar çıkan biri, kimseye görunmeksızin oraya kadar çıkamaz değil mi?...» Marv Weaver daima daha sakın ve taraftız: «Böyle bir şey demedim ben...» «Nasıl olur... Biraz önce binaya glrenlerln kontrola tâbı tutulduğunu iöyleyen tiı değil miydinizî...» Genç kadın bu sualin cevabını verirken ga YARINSIZ H t, DUGAL Türkçesi: Adnan TAHtR «oğuk . «Haklısınız... Fakat bu kontrolun her za« an İçin faydalı blr «onuç tağladığını ıleri sür* medim...» Başsavcı Fleteher, »erl bir bas hareketlyl* benden yana dönüyor ve benl tepeden tırnağa luzüyor... Ama ne süzüş... Nasıl bir tanığa çattığım çoktan farketmeğ* başlamış olmah... Blraz gonra tekrar ondan yana donuyor : «Söz konusu apartmanda ne vıkltten be> rt oturuyorsunuz?...» «Ortalama bir hesapla be» yıl kadar ohl» yor...» «Daha Bnee de kapıcıdan glzll olarak tl" yaretçi almış mıydmız dairenize?...» «Çok özür dilerim ama bu suall bana değil, dogrurfan doğruya kapıcıya gormanız ger«" kiyor galibaî...» Al lana bir cevap daha... Ne yenlr, ne de yutulur... Ama Fleteher bunu da ister lsteme* ylyor, yutuyor re hazmetmis görünüyor. Şimdi sıra baska bir konuda : «Maktul Stephen Weeaverle bir akraba» üğmız var mıydıT...» v «Evet.» «Nasıl bir akrabalıktl bu?...» «Amcam oluyordu kendisi...» «Diğer bir deylmle babanıı ve maktul karde? oluyorlardı değil mi?...» «Evet.» «Babamz daha mı 6nee Blmüstü?...» «Evet.» yet "*.?fi&™ ^ &£*&*&* TtFFANY JONES ÖZÜR Kanunen yayınlamak zorunda oldugumuz tekzip dolayısiyle 4'uncü sahıfemızde yayınladığımız özgen Acar'ın «AFTON RAPORU' nu koyamadık. «Afyon Raporn» nu yayınlamaya yarın devam edeceğimizi bildirir, özür dilenz. •a»*»* GARTH İ L  N 4 İsSfcf 6r Etibank Genel Müdürlüğünden 1/17A /aA** 40 Adet Takat Açağı Satın Ahnacaktır mSSt AYLÂK MUSA UELE > Jk Maden, EnerM ve Ban&acılıtc BölllmJertnde çalıstınlmak uzere sınavla mufettış muavtnl almacaktır. îsteklilerın: 1 tktısat, Hukuk, S'yasaı BUgller Fakültelerl İle dlgeı ünlversitelerm tdarl tlimler Fakültelert. tktlsadî ve Tlcarl tlln> ler Akademılerl. Robert Ko!e: Yüksek Kısım ts tdaresl ve îktisat Bölümü ile bunlann Mill! Eğittm Bakanlığmca teniTiTTUg Türfcıye ve yabancı ülkelerdekl eşitlertnden mezun olması. 1 Sınav tarihinde 30 yaşını geçmemls bulunması. 3 Askerlığınl vapmış olması veya 1970 yılı soobahaı tf(V nemjnde terhıs olacak yedek subay olması, 4 Etibank Genel Müdürlüğu tle Etibank Müessese îslet. me, Şantiye ve Şubelerinden temln edebllecekleri sartnamede gösterıien belçelerle biriikte en geç 15/8/1970 tarihlne kadar «Etlbapg Teftış Kurulu Başkanlığı. Ankara» adreslne mezun olduklan faküite ihtisas dalı ve hangi bölümden smava glreceğlnl Dildjren bırer dilekçe ile müracaat etmeleri gereur. Yazılı sınavlar Maden Bölümünde Enerii » Bankacılık » 2/9/1970 4/9/1970 9/9/1970 11/9/1970 16/9H970 18/9/1970 eünlerla. Elektrik Havagazî ve Otobus İsîefme Müessesesinden (EGO) 1 Müessesemiz ihtiyacı İçin 40 a d e t az yağlı, u z a k 2 3 4 5 6 de Ankarada Etibanlt Eğittm Slteslnde vapılacaktır. Sınav konulan ve dığer hususlar sartnamede vazılıdır. tan kumandalı, elle açılıp kapanabilen otomatik Takat Açağı (10 kv 500 MVA 3x1250 A. Sekonder rölelerle çalışabüir tlpte) satın alınacaktır. Bu işe ait teknik ve idarî şartnameler Müesesemiz Dış Ticaret tşleri Müdürlügünden ücretsiz olarak temin edilebilir. İlgüilerin hazıriayacaklan tekliflerin en geç 24/ 8/1970 günü saat 17.30 a kadar Müessesemizde olacak şekilde Röndermeleri veya Müessesemiz Yazı İşleri MudOriflğOne teslim etmeleri şarttır Bu iş icin gerekli döviz Möessesemizce temin edilecektir. Postada vâki gedkmeler nazan itibare almmayacaktır. Müessesemiz öıaleyi yapıp. yapmamakta veya siparişi dilediğine vermekte serbesttir
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear