Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHfFEİKl '15 Temnraz 1970 CUMHURÎ I K T enis anlamiyle ekoG nominin subjektifiktisadl pnkoteji kisisel taraflannı ve davTamsIan inceler. lhtiyaç, kıymet ve refah psikolojik darnmları; makineler, aletler ve mallar ise genellikle objektif ve dı« etkenleri yansıtır. O halde, iktisadî psikolaji modern tkonominin ve psikolojinin metotlannı ve kavraralarını knllanmak suretiyle sübjektif konnlan ele alır diyebiliriz. Kiâsik ekonomide olduğu gibi, gelirleri artık maksimuma çıkarmak değil, kisilerin psikolojik imkânlarmı yani zihni enerjüerini maksimum seviyeye vardırmak da babis konusu olmaktadır. Esas itibariyle, kiâsik ekonomide daba çok servet kaynaklannın arastınlmasına ve arttınlmasına önem verildiğinden iktisadi psikoloji ihmal edilmişti. Modern ekonomide ise iktisat ilmi beserî faaliyeilere de yönelerek sosyal ekonomiye önem vermektedir. İktisadî psikoloji modern ekonominin geüsip yayılmasına yardıtn edecektir ama iktisat ilmi de teknik ve maddi unsurlar üzerinde etki yapmaktan geri kalmıyacaktır. İKTİSADÎ PSİKOLOJİ I Doç. Dr. Alf ÖZGÜVEN | İKTİSAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜTESİ tepkiler de öylesine hızh ve öylesine knvvetli olacaktır. Meselâ, ekonomide reklftmın etkisi ses, yer, renk, aydınlık ve zaman (tbi öıelliklere göre degişecektir. • Cyaneı faktörlerin basitliği. Bundan, oyancı faktörlerin açıklığı ile talep üzerindeki etkisi anlaşılmaktadır. A Knvvetli bir zihnî enerji veya etkili davranışlar. Knvvetli bir zihnî enerji, kisinin iktisadi davranışıdır. Yani maddi menfaatin ön plâna alınarak iktisadî hesaplar yspması, en az emekle en fazls tatmin imkânlannı arastırmasıdır. Ancak, bn iktisadî davranıs kiâsik iktisatcılann anlayışından farklıdır. Şöyle ki, duşünen kisi, basit maddi avantajlanodan çok diger faktSrlerin etkisiyle hareket eder. Hattâ denilebilir ki, seviye itibariyle en fazla yükselmis kisiler çörüslerini, sosyal ve moral yönlere çevirirler. Bövlece. davranıs seviyesl ve harcanan enerji arttı&ı vakit, kisinin etkisi de daba geniş bir yatılma alanı bulacaktır. Üstelik, davranıg sevi\csi nicelik bakımından oldufu kadar nitelik bakımından da büyiik bir rol oynar. Meselâ, davranıs seviyesi sadece üretimi degn, gelir daŞılımı, mübadele ve tüketim üzerine de etki yapar. Aynı şekilde, ficret sadece emeğin karşılıŞı degil, iktisadî faaliyetlerin derecesine göre de farklı olabilir. KJâsik iktisat ilml ve onnn yarattıgı bflyflk sistemler, meselâ liberaliım, beseri faktörlerden çok maddi realiteler üzerinde dnrmnştnr. Bnnnn içindir ki, klâsik iktisadın tanımladı|ı baslıca prensiplerin mekanik, sert ve maddi bir yönü bulunduğu soylenebilir. Oysa, beseri iiimlerle beraber sistemler yakınlasman bir zarnret halini almış bnlnnmaktadır. Esas itibarivle, her iktisadj faaliyetln kaynafında ihtiyaçlar «aklı oldugundan, iktisadî psikolojinin bn alanda büvük bir önem kazandıgı süphesizdir. tbtivaçların çenisliği, birbirleriyle ikamesi ve birbirlerini tamamlaması gibi konnlar kiâsik problrmlerin içine glrmektedir. Ancak, psikososyolojik metotlan knllanmadan ihtiyaçların sübjektif d«rumn nasıl izab edilecektir? tbtivaçların doğması ve genişlemesiyle ilgili hağlantılsr lyiee bilinmeden kisilerin davranıg seviyesi kesin bir şekilde Slçfilemez, B Kisisel davranışlar "| ktisadî psikoloji teorisinde davranıs ve' ya zihniyet derecesi çok önemli bir nnsur teskil etmektedir. Bu bakımdan, iktisadî modellerin matematikle izabını ihmal eden davranıs faktörü etkili bir değiskendir. Esasen, iktisadi psikoloji de davranıslardakj dereee farkının nasıl meydana geldiçini belirtmekte ve bn farklı seviyelerde görülen yankılan arastırmaktadır. Davranıslan iki grnpa ayırraak m&mkündflr : A Düşük seviyell bir zihnî enerji vey» etkisiz davranışlar. Zihni sevive çok düsük oldnğu zaman, daba açık bir deyişle, kisiler zihnî enerjilerini harekete getiremezler veya getirmek istemezlerse belirli mekanizmalann mBdahalesi var deraektir. Mesclâ, akıl yola ile degil de sırf telkin yola ile bir reklimın alıcılar üzerindeki etkisi inkâr edileraez. Aynca, sosyal çevrenin (dış fsktörlerin) kisi üzerine battâ sinir sistemine bir baskıu oldugnna şüphe yoktur. Bn dıs etkiler de flç noktada toplanablllr : • Cyancı faktSrlerin tekrarlanması. Bundan amaç, nvancı faktörlerin tekrarlana tekrarlana sartlı bir refleksin yaratılmasıdır. Reklâm böyle kannnlara tâbidir. Reklâm programlannda tekrarlanan cümleler mal tatıılarını arttınnaktadır. • Uyancı faktörlerin cesameti. Bn Ite •yaneı faktörlerin knvvetli olnp olmamasıdır. Uyancı faktörler ne ksdar bfiyük ise fîyüme veya kalkmma ile iktisadi psikoloji arasında da yakın bir iliskinin bulnndngu sövlenebilir. Bn nedenle aralarında bir isbirliğinin olması gereklidir. Tapılan psikolojik arastırmalara göre. zihniyet degişmesi ekonomik degismelerden daba bızlıdır. Dfişük bir hayat sevivesinden daha yüksek bir kalkınma seriyesine varıldıfı vakit, kişinin ekonomiye nasredeceÇi zihnî enerji (kisilerin ortalama zihnî seviyeleri) çittikçe artacaktır. Bn zihniyetin jrelismesinde, maddi imkfinlar aneak ikinci derecede etkili bir nnsnr olabilir. tktisadî psikoloji bakımından ekonomi flç safhaya aynlabilir : 0 AZ GELtŞMtŞLtK SAFHASI : GenelUk1 T EFİismis ekonomilerde henüz esaslı bir I ojik değisme rörülraemekte, daha dofr. ısikolojik deftismenin bareket sının asılamjmaktadır. Bo hareket sınınnın asılması çok önemli bir psikososvolojik ola? sayılacaktır. Geleneksel bir ekonomiden modern bir ekonomiye veya veni bir çevreye âni olarak geçilebilir. O zaman ihtiyaçlar yavaş yavas çoğalır, üretim metotlan yenilenir. tste yeni bir sosyal b3nye Hareket sınınnın asılmadıfi dönyanın büyiik bir kısmında, özellikle Asya ve Afrikada ekonomi, sadece maddi irakânlardan de|il, isbirliği satlamağa yardım edecek olan psikolojik faktörlerin de pek gelismemis olmasından dolayı çeleneksel özellifini kaybetmivecektir. Bn bakımdan, tnüesseseler bir parça bflrriyete sabip olmakla birlikte, nispî olarak otoriter karakterdedir. 4* «tasyı T« «ynı flretfm metotlamıı k«llanmsyı arzn ederlerse cmodemlesme e«i|i» •sılabilecektir. Kısaea, kSylü daha avanUjh sektSrlerin hayat seviyesinden istifade etmek bilincine varınca, bn nnıra nlasılnuş olacaktır. Böylece, bn safhada rekabetçi bir Szellik tjSrulmektedir. Gelişmis fllkelerde bile henüz «modernlesme eşifi» asılmamıs sektörler mevcnttnr, ancak bn sektörler hiç süphesiz ki çok dar bir alanı kaplamaktadır. Tan kalkınma safha^ırja Srnek olarak Arjantin, tspanya, Portekiz, Şili, Tfirkiye ve Tnnanistan gösterilebillr. Ba ülkelerin Bsellikle büyük sehirleri «modernlesme esifi> ni kısmen asmıstır denebilir. Bn bakımdan, bfiyük şehirler nyaneı birer kntnp rolfinfi oy namaktadırlar. Büyök bir kısmı itibariyle, Fransa 19. yüzyılda, yan kalkınma safhasını tamamlamıstır. © KALKIN'MA SAFHASI : Artık ekonominin sektörleri «modernlesme esiğini» asnuş bnlnnmaktadır. Tanm sektöründe bir dinamizmi baslamıs ve tanmsal kooperatifler r«lismistir. Bnnnnla beraber, nreticiler üretim metotlannı yeniieme^e devam ederlerse, yeni gflçlnklerle karsılasacaklardır. Çünkö, o vakit büyüme yavaslıyacak, bazı sektdrlerde ise bir bollnk, bir doyçnnlnk görnlecektir. Sonrs, üretim vetiresi nzayıp daha kompleka bir dnrnm alır. Böylece. iktisadi iliskiler giiçİpstiSi zaman. insan baska bir atmosfere rirecektir. Nihayet, hürrivct refahın baslıca nnsnrlarından biri olarak dikkate alınaeaktır. tnsan ne kadar sahsı\f' ; ii knvvetlendirir ve kendi kendine hareketı ne kadar fazla isterse, tekni|in baskılanndan da o dereeo knrtnlmavı arzn edeeek demektir. Bn bakımdan, 3. safhaya organizasyon safhası da denilebilir. HGrriyetin yanında SÜdSmlS bir politika da çok defa aygnlanmaktadır. Meselâ. Ortak Pazar'da ekonomi Içinde hfirriyete dofra vönelmekte. dısa doğrn ise gümrük dnvarları nygnlanmaktadir. ; 3 Susuz ve oturaklı... H'üncü Louis. Versailles sarayını yaptırmak için çagının en iinlü mimar. heykelci, oymacı, bahçtvan ve ustalannı biraraya topladı. Tarihçilerin söyledigine göre, bn is için, zamanın parasıyla 1 milyar harcadı Sarayın dillere destan parkı, ratshnr bahçe mimarı Le Nötre'nn eseridir. Bn adamın eşsiz bir dehası vardı. Görüs acıları birbirine yansıyan koskoca havuzlar, mermer bir mezarlı£ın sayeılı etkisini varatan düzenlı yollar. lüks salon köpekleri «ibi kırpılmıs ajaçlarla Versaillc parkı bir sabeserdir. Saravın plânı da lamanın ünlü mimarı Mansart'm elivle çizildi. Tüzlerce büyük oda ve salon arasın da en göz kamastıncısı «Avnalı salon>dnr. •Günes Kıral» diye anılırdı 14'üncü Louıs.. Versaılles Günes Kıral'a lâyıktı. 1691'de bnraya yerleşti kıral .. Ne var ki bir eksigi vardı koca sarayın... Aptesanesi yoktn. Tüzlerce oda ve salon. aptesaneslz bir mimarlık anlayısının ve vüznumarasız bir költür zevkinin bekleme salonlan gibı birbirine çeçivordn. Sarayın koridorlarında o ça|ın saltanatını tetnsil eden iki ayaklılar, sahâne pernklan ba«lannda. dantelalı römlekleri sırtlarında. türlücesitli koknlar va\ınlıvarak pomatlı suratlanyla birbirlerlne çülümserler, ancak saraT tnuaseretine vakrf tnce aristokratlarm kınrabileeegi reveranslarla birbirlerini selâmiarlardı. Simdi Versailles aptesaneiiz «arav dive bilinir. Zamanın asılzadeleri, Günes Kıral basta olmak üzerr defı hacet etmek icin otnraklarına tünerler, kapıda nöbet hekliyen nsaklar efendiieri gittikten sonra doln kabı, pencereden asafı boea ederlerdi. 17'inci VÜ7VIİ Fransası idi bn... O zaman Osmanlı müikünde i<e bizimkiler knbbeli hamamlarda sakır sakır vıkanır, tas ta« sıcak snyn kafadan aşa£ı ceçirir, keseienir de ke<elenir. defi hacet etmek için ayakvoInna gittikten sonra bir güıel taharetlenirlerdi. Gfinde beş vakit abdest almamn erderolerinde, VersaiUes «ygarlığından nasipsis vasar giderdik. Aradan epey zaman geçti. Şaka degil üç yüz yıla yakın... tnsanhk çok ilerledi. tnsanlıkla birlikte mimarlık ve »ehireilik de çok ilerledi. Sarav kültüründen nraklasıp. nvgar konnt anlayısına vardı mimarlık .. Ev dedin mi; tuyn olacaktı banyosn olacaktı. aptrsanesi olacaktı. Açtın mı mnslnfn. sakır sakır akacaktı sn . Pencereden günes tirmezse. mnslnktan sn akmazsa, ve her soy pislik kanalizasyon volnyla atılmazsa. nasıl yasanırdı o evde? SaJIık kosnlları bnlnnmayan yerde virminci yüzvıl uygarlıçı yok demekti. Dünvanın en ynee mimarı relip plinı çizse, en zengin cüzdandan milyonlar dökülse. ne deçeri vardı kü. . ÇaŞımızda Versaflles bayatını yasayacak adama timarhanelik gözüvle bakarlar. Ne var ki çaÇımırda tstanbnl sehrinln variıklı kisileri boyle vasamaktadırlar. Ntanbnl'un en mntena semtlerinden olan Kadıköv ve dolavlannda evler snsnzdnr, kanaliiMvonsnzdnr Dat ffini apartımanlar birbirinin fistfine yaslanmıs, Kerbelidaki facianın dehsetiyle terlemekte ve: Snnn. diye feryat etmektedirler. Toktnr sn. Kanalizasyon yoktvr. Çnknrlar doldagn zaman «Hacet kamyonlan» geüp çnknrlan bosaltmaktadır. Mnslnğnndan sn akmayan «modern» apartıraanlann kapılan dibinde pislik emen Belediye arabalarını gördflkçe, insan yeryüzünde mimarlık ve sehircilik dive bir ilmln. bir sanatın, bir kültürün olmadıgına yemini billib etmeye hazırlanmaktadır. Caddelere baktıitınızda Rokoko caiının cfllnnçlüklfrine pes ettirecek tabiolar, neorealist bir filmin fotograflan ribi birbiri ardına rozlere çarpmaktadır. MCIere AlfaRomeo'lara. JaruarTara binmiş. kızlı • erkekli moda kalahalıfı vızır vızır islemekte. Elle derrislnden fırlamıs kadın lar. Plavbov derırisinden mOlhem erkekler. lüks «altanat arabalannda birbirleriyle korta reçmekte. renkli bir filmin operrt zenrinlid pencerelerden haldırımlara vansımaktadır. tlh bakısta Batı kapitalizminin eiience merkezlerinden birindf «rvur patlasın. çal o\na«ın. havasında bir bavram kalabalıgıdır bu Mimai'den CSte d'Aznr'e nzanan Hollywood ve Cin£ Citta kültürunnn perdesini yırtmıs bir sfiri} vatandasımız. komprador «ermayecilieinin. kota ticaretinin. kredl vaSmasının serpintilerini caddelere, sokaklara kadar tasırmıslardır . Ne yazık ki snsnz ve lâSımsız sehircilik kflltürünün flstüne tüy diken gülünç bir yasamdır bn... Bin beşyüz. iH bbı. üç bin lira aylık MrS »ererek, oturdutu mnhtesem apartıman katında sn bnlamıyan zavallı vatandasım!. Banyonnn mnsluğanda sn beklersln. aıaba vapnn jskelesindr vapnr beklersin. Ve direksiyonn hırsla sıkıp: Ooof yahn! Şn kSprfi vapılsa diye sabırsızlanırsın Merak etme! «Altın köprü» de yapılacak artık Ve IUSU/ lâgımsız tstanbnl dükalıiinın saltanatlı semtlerinde. komprador kapitalizminin sömür?ecilik tüten hültürflnde, lüks apartımanla nn gölgesindeki pislik kokusunda Tevkü sefa sörereh vasavır öleceksin. Sonuc lerin çözülmesine yardım edebilir ve gelecegi tebdlt eden ciddî tansiyonlann düsfirillmesine imkân verebilir. Bundan ba«ka. ekonomide ffiven devam ettifci sfirece, parayı etkileyen psikolojik davranıslar saflam ve dengeli görülebilir. Eger zihnivet ve anlayıs çemberi kınlırsa, • zaman baska bir zihniyet T« anlayı» ortamına ceçilebilecektlr. ihnt seviyenin Z çok halledilmesiyfikselmesi, bozfln blrtiiç ekonomik mesele @ TARI KALKINMA SAFHASI : Bn safbada hareket sınırları asilmıs ama henhz yeni bir psikososyolojik bir drŞisime gidilememisttr. Bn yeni psikososyolojik defisime «modernlesme esifi» adı verilir. E|er selismiş ülkelerdeki hayat seviyesinin altında kalmak istenmezse ve fireticiler de modern dünvanın üretim malivetlerivie aynı seviye Hayır «Gözlemciyi, fözledifi seyden ayırmak zordur». Paul Valery*nin bir sözü bu. «Tarih Üzerine Söylev» adlı denemesinde taı+ hin bir bilim olmadığuu söyler. «Nasıl ki gözlemciyi, gözlediği şeyden ayırmak zorsa, tarıhl de tarihçinin kişillğlnden ayırmalt öyle zordur». Tarih yazanlar kişiliklerine, eğilimlerine, içgfidülerine, çıkarlarına, kendilerine özgii düşüncelere g6re davranırlar. Bunlar da ayrı ayn yanılmalara götürfir onları, onlann ardı sıra yüriiyen kusaklan . Valery*ye göre tarihçiyi yanılmaya götüren sudur: Geçmişin olaylarım bagünün diisüncesi, görfisü açısmdan ele alıp yargılamak... Tarihe bağlanmak tehlikeli bir tutumdur. Çfinkfl tarihte ne ararsanız her şeyi bolnrsnnnz, istediğinto, ö%ledifirdt örneği seçip gösterebiUrsiniz. Tarih olaylan ve kişileri zaman içinde biçim, anlam ve değer defistlrirler. Ya kazanırlar, ya yitirirler! Okullarda okntulan tarih kitaplan bile knsaklardan kuşaklara yeni kılıklara girer, öz, anlam defistirir. Klişeleşmis yarjcılar yeni belgeler karşısında çöker. ortadan kalkar. Bir süre böyle gider. Sonra bir tarihçi çıkar yeni bir yön verir o tarih olayına ya da Hşisine . Buna bir örnek Neron'dnr. Kan dokücü bir canavar saydığınuz Roraa tmparatoru, Rornayı yakmıs, karşısına geçip sarkı söylemis, binlerce Hıristiyanı aslanlara atmıs, kanlı dögüşler tertip ettirmis, yakınUnnı öldürtmüş: KiUplarda, romanJarda, filimJerde bep böyle tanıdık Neron'u. Ama bir tarihçi çıktı, Georges Rouz, bunun tam terslnl iddla etti. Hiç de öyle kan dökücü biri dcğilmis Neron. Britanicus'ii öldürten o değilmis. Kan dökücü oyunlan hiç sevmezmis, hele »onu öiUmle biten oyunlan seyredemezmis bile! Zorla katıldıgi bu çesit oynnlarda gladyatörlerin birbirlerini öldflrmeierini vasak etmis. Roux'nnn kitabı on yıl önce çıkmıştı. O pünlerde Andre Ronsseauz'nun bu konuda yazdıgı bir yanyı kesip saklartusım. Ronsseanz ne diyor bakın: «Tarih basmakalıp kllşelerle doludur. Neron da bu klişelerden biri. Ama bu klişeleri de bıze tanh yazarlan bıratanadı mı? Ke bıçım, lnsanlardı bu tarihçiler? Neron"un hayatuu yaıanlar Vespasien emrinde çalışan kimselerdi. Vespasien'ın, Tıtus'un çağı erdemin egemen olduğu günlerdır. Bizim erdemli yazarlanmız kaatıllerle, kotülerle yuzde yuz tezad halınde göstenlmekten hoslanırlar nedense! Bu erdemli kisiler, bu dürust hllkümdarlar korkunç facialara son verdikleri için gurur duyarlar. Tarihe öyle geçmek Isterler. Hele bir tablo vardır, unutmak zordır. Sözde Rotna yanarken Neron lırini çaiarak şsrkılar söylemlş. Kimbilir bu yanan yer ortadan kaldınlmak için fırsat kollanan hangi harap mahalleydı!. Bu azıcık vahşıce şehırcılık hareketj karşısında Neron çalgısını çalmışsa ne var bunda o kadar kızacak?» Neron'un tarih sahnesine yüzyıllar sonra değişik bir kisilikle çıkartılacağını düşünür müydünüz? Gerçi siirler yazması, ölürken «Dfinya büyük bir sanatçıyı yitiriyor» deyisi Neron'un içinde bambaşka bir insanın varlığmı gösteriyor, ama tarih kitaplan bizleri o vahşi, zalim Neron hayaliyle öylesine bunaltnus ki! «En büyük hatâsı sahneye çıkıp sarkılar «öylemesiydi» divor Rousseauz. Tarihe ters bir kisilikle geçmesine böyle çocukça davranışlan sebep olmuş. «Yoksa buyuk bir hükümdardı o, Julıus Caesar'dan sonra Imparatorluk Neron çagında yenıden bir büSrüklülî kazanmıştı» diyor. YüzjTİlar sonra bile gerçekler değişiyor böyle. Yargılar altust ohıyor. Valery yanlış düşünmü\or tarihi bilim saymamakla. Böylesine oynak, değişken, kaypak, istendiği biçüne, yoruma uyan bir şey, bilim olamaz. Bugün Neron üzerine yeni yargılar ortaya atılır, yarın bir başkasmın . Demek tarihi okurken dikkatli olmalıyrz, hep bir knşku, bir inaıımazlık duygusnnn içimizde yasatmalıyız. Bize, tarih adına her anlatılana in?nnıanialiFiz. Tarihin tehlikeli çıkmazları, sap. malan, kandırmacalan karşisınUİ4TAI' da nyanık, tetikte dnrmalıyız... Şu tarüi denen $ey AVCILAR Kanununun, yüriirlüğe giımesini «önlemek» için girişilen teşebbüsler, Doğu Anadoluda 3 yıldanberi «atanmalannı» beklemekte olan savcılar arsında üzüntü yaratmıştır. Bu arada, çeçen ay, Savcılar Kanununun son şekliylc kanunlaşmasım engellemek amacıyla Cumhurbaşkanına uyarmada bulunan Batı Anadoluda görevli 120 savcıya da Doğu Anannnnnnn çıkması, hak ve hnkndolu'daki arkadaşlan a ka daha uygun degil midir?.. dına cevap veren AğnHalen çıkarılmıs bulunan Savnın Taşüçay Savcısı cılar Kannnu ile yıllardan beri tâyin bekiiven Doğu'daki Muzaffer Dağlar; <H& savcı arkadaslann haklan genç olan men her günün 23 saa tâyinleri yapılıp ikmalinden tini Savcılar Kantuıu sonra, Anayasaya aykınhgında nun çıkış haberinl ala süpbe olmıjan kanunun iptali bilmek merakı ile rad için gerekli teşebbüse geçilmesinin (..) hak ve nesafet kaldeyosu başında beklemek lerine daha nygun olacafı ka» le geçiren savcılarm da nısında bnlnndugumuzu, 51 ayyoksulvar oldupunu sayın dır Doğu'nun her türlfl bir savluğuna katlanmıs genç meslektaşlanmız dü • cı olarak isaret etmek isterim.» şünmüşler midir?» demektedir... S SAVCILAR KANUNU i layan Batı emperyalizml, çajdaş donem emperyalızminin bss temsıldsı Amerika'mn «Jzından, insancılhk taslıyor. Tek bir anlamı vardır bu yasağın : Amenka'yı ve emperyalızmı yöneten kapıtahst tröstler, çıkarlarına aykırı düştüfü İçin ıstememektedirler Türkıye'dekı afyon ekimini. Türkıye ise, em« peryalızme ve işbırhkçUerıne «Hayır!» diyecek güçten yoksundur. Türk köylüsünün daha yoksul düşmesi pahasına boyun eğmekten, bırtakım safsatalarla gerçegi gızlemekten 6teye bir şey yapamamaktadır. Kredl koparabılmek İçin, Oünya Bankası önünde boynu bükük beklemektedır Evet, emperyalızm 1928 yılında da afyon üreüminin durdurulmasına zorlamıştır TÜTkıve' yi ve başaramamıştır. Evet, o zaman Turkiye'de Mustafa Kemal vardı, Turkiye Mustafa Kemal Turkıyesi idi. lindigi gibi devlet memurlanndan özellikle ust kademede bulunanlann aylığını yükseiten ta«an gerçekleşmek Uzeredlr. Bunun aroında mılletvekillerinın kendi ödenek ve yolluklannı arttırmaiarı olagandar. Ne var ü, bu yoldaki islem hemen yurürlüğe gırecek nitelıkte değlldir. •Turkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin aylık ve ödeneklerine her ne surette olursa olsun yapılacak zam ve ilâveler, ancak bu zam ve üâveleri taUbeden milletvekflleri genel seçimindeo sonra uyçulanırj» Anayasa md 82). Anayasa'run açık nükmunder de aniasılacağı gıbt, «aylık tutan birtnci derecedeki devlet m» murunun aylığını > aşamayacak olan yeni ödenegi alabilmek için mılletvekilleri üç vüı asan süre beklemek zorunda kalacakJar dır. Bu da, süphesiz, gece gün düz çıkartmaya alıştıklan yasa dan kendilerınin vararlanamama 6i. yani haksızlıktır. O halde, miiietveldlleTi kendi ödenek ve volluklan İle tlgıll karan alır. secime giderlerse «cid demokrasl» yl olduju kadar kendi vararlannı da korumus olurlar. Böylece yapılan zamla seçim giderleri de karşılayarak malî zarardan kurtulmus olacaklardır. Mületvekllleri erken seçimı düsünürken. şüphesız, bu yeni durumu da eözonüne alacaklardır Vecdi 8EVİO Bostana tstanbul YENİ YERGİLER VE YÜRÜRLÜKTEKÎ BÜTÜN VERGİLER İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR KAYNAK PROF. DR. KENAN BULüTOfttU İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi EVET HAYIR AFYON S avcılar Kanununun «Anayasaya aykırı oldngnnn» kabul eden, ancak 51 aydan beri bu kanunun yurürlüğe eırmemesi nedenıyle kanunun «hak» tanıdığı yıllık ııinlennı dahı kullanmak olanaklanndan yoksun bulunduklarım da one süren Savcı Dağlar, Batı Anadolu'da gorevlı 120 Savcı acfına Cumhurbaşkanına uyartnada bulunan ÇerkezkBy Savcısı Mehmet Peyyat'a özellikle verdiği cevapta, şöyle demektedir: «Evet, 120 saveı arkadaş. Oogu'nnn ficra köselerinde nöbette bulnnan ve en az fiç yılını bitirmiş olan savcılarm da var oldngnnu gözönüne almak snretiyle mi Sayın Cnmbnrbaskanımıza uyarmada bnlnnmuslardır? ... Savcılar Kannnnnnn rnntlak olarak Anayasaya nygun çıkması istenmektedir. Evet, 120 savcı arkadas. kannn Anayasaya aykırıdır! Bunu bilmeyen ve işitmeyen kimse yoktur Ama diğer tarafta, Dofa'da çesitli sosval olanaklardan yoksun ve 51 aydan beri çeşitli mahrumiyetlerde yılmadan ve nsanmadan mücadele eden, prensiplerinden zerrece kayıp vermeden, kannnnn hak tanıdığı yıllık izinlerini dahi knllanma olanagını elde edemiyen savcılann, haklarını diğer savcılar lehine kaybetmis bnlnnduklarını da nnntmamak gerekmez mi?. Doin'da tâyin tâyin! diye 45 yılını geçiren ve bütün kabahati dünyaya sonradan gelmis olmaktan öteye geçmiyen Doğndaki savcılann, halen çekmekte oidnklan ıstıraplann önlenmesi için, öncelikle Savcılar Ka RAPORU TÜRK VERGİ SİSTEMİ S ayın özeen Acar «Afyon Ra» poru» adlı ıneelemesinde, afyonun dununü, bugununü çok akıcı bir dılle anlatmakta ve onemlı bir olguya parmak basmaktadır : Afyon üretimı yapan Türkiye'de eroınman yok denecek kadar azdır; afyon üretimi yapmıyan Amerika'da ise çoktur.. Sayın Acar'm da belirttığı gıbi, eroinmanhğın nedenı eroin değüdır: ekcnomık, sosyal, psi'ik bunahmların yoğunlaşreasıdır Afyon ureten memleketlenn başında Hindistan gelmektedır. Onu, Sovvetler Birliği ve daha penlerde Türkıve ızlemektedır B.M üyesı olmayan Korounist Çın'm afyon üretim oranı bılınmcmekte, Yugoslavya'dan ?onra, 1955'te afyon üretimme araveren îran'ın döviz saglamak arnacıyda yenlden üretime geçtıği Bğrenilmektedir. övleyse. afyon üreten birçok ülke varken, eroinmanlı^n nedenınin eroin olmadığı bilinirken, neden yasaklanmaya ça'ısılmaktaö*:r Türkiye'de afyon ekimi? Yoksul Türk köylüsünün ve memleketin önemli bir gelir kavnağına el konulmaktadırT Amerika'ya bakarsanız gerekçe açıktır : însanlık adına. Insanlı»ı eroin belâsmdan kurtarmak çibi sovlu bir amaç adına! Koskoca împaratorluk Çinini vüzlerce yıl afyonlayan, afyon ekimini ve satışını ülkesınde vasak eftı diye Çin'Ie «Afyon Savaslan» yapan, «avajı afyon ekimi ve satısmı serbest bırakması kojulu ile durduran, çıkarı uğruna koskoca ülkeyi afyon SONUÇ G erçek eroınman durumuna rfuşurülen Turkiye'dlr : Yabancı sermaye ve ışbirükçılerince afyonlanmaktadır. Ve «kafasını bulmak> için, her gün biraz daha dozunu arttırarak yabancı sermaye afyonunu enr mektedır. öylesine emmektedir kı. ikibini geçkin yılında doğacsk çocuğunun bile bugünkü borcun yuku altında olması, onca, hiçbir anlam tasımamaktadır. Taşıyamamaktadtr. Tetkln ARÖZ KISMI YENtDEN YAZILMIŞ tÇÜNCÜ BASILIŞ • FİNANSMAN KANLNUNÜN GETIRDİ6Î VERGtLERİN VE EMLÂK VERGİSİNİN ACIKLAMA VE YO RUMU • BÜTÜN VERGİLERİN AÇIKLAMASI • SE ÇİLMİŞ DANIŞTAY KARARLARI • KONULARA GÖRE BÜTÜN VERGİ TEBLİGLERÎ • HER BAH SİN SONUNDA ÖZET VE ALIŞTIRMALAR • BE YANNAME DOLDURMA ÖRNEKLERİ • TEST SINAV SORÜLARI VE CEVAPLARI .• AYRINTILI KAV RAMLAR FİHRİSTİ 572 sayfa, 50 lira PEK YAKINDA PİYASADA îsteme sdrPM P K 34R Sırkecı İstsnbul Cumhurıvei, 7131 BfYfK Erfcen seçim Satılık Deniz Motonı 35 LARK tipı marş otomatik, yeni düz teknesiyle satılıktır. T E L : 71 58 73 (Cumhuriyet: 711B1 Kayseri Valiliğinden Bayındırük Bakaniığı Tapı ve Imar Işleri Reisliğinin 1 Develi Uçest 8 derslik Ortaokuluna kaloriTeı tesisatı yapüması işi 2490 sayüı kanun hükumienne göre kapalı zarf usulfl Ue eksıltmeye konulmuştur 2 İşin kegif beaelı (206661.50» iıradîr3 Eksıltme Kaysen'de İl İhale Komısyonunda 27 Temmuz 1970 Pazartesı eünO saat 1600 da yapılacaktır4 Eksıltme şartnamesı »e dıgeı evraklan Baymdırlık Müdürlugünde görulebıür 5 Eksütmeye gtrebümek ıçm ısteklılerın: A) (11589 08) iiralık geçıci temınatım B) 1970 yüına ait Ticaret Odası belgesınl. C) Müracaat dilekçelerı üe birlikte verecekleri (Eksiltme sartnamesinde belirtilen »e usuJüne göre hazırianmış olan) D'an ve teçhizat beyannamesini, Teknik PersoneJ taahhüt beyannamelen ve sermaye ve kredl imkânlannı bildıren malî durum büdirisi ile Baymdırhk BakanliRindan almış olduklan fCl Grupundan bir müyon liralüt ışın eksıltmesine girebileceklerini göstenr mOteahhitlık karnesı1 ni veya 210.000OOf lira tutarlı t«slsat is bitırme belgesini diJekcelerine ekliyerek ıştırak beleesı almalan. alacaklan yeterlik belgesmı teklif mektuplan ile birlikte zarfa koymalan lazımdır6 tstekliler tekliT mektuplannı 27/T1970 Pazartesl günO saat ri5 00< • kadar makbuz karşıiıgında thale Komısyonu Başnanhgma vereceklerdır 7 Yeterlik belpesi ahnması için son tnuracaat tarihi 23 Temmuz 1970 Cumn eflnfl mps«t «adti sonuna kadardırTelgrafla muracaaUar ve postada vftJd geclkmeler kabul edilmez Reyfiyet Uan olunur. (Basm: 17768/7109) S Marmara Bölgesi Liman ve Denizisleri Müdlirlüğünden: 31 Temmuz 1970 Cuma günü saat 10 00 da güverte ve makine lostromoluğu sınavlan yapılacağından, deniz hizmetlerı smava girmeğe müsaıt olanlann 29 Temmuz 1970 Çarşamba gunü akşamına kadar İstanbul Lıman Başkanhğ.na müracaatlan ilân olunur. (Basm: 17441/7122) on günlerde Genel Seçim ftk ri yine ortaya çıktı. Genel seçünin gerekllligi Uzertne çok şeyler söylenmekte. 5 u sıra> larda vapılacak genel seçlmir mületvekilleri İçin de yararlı oldugunu unutmamak gerek. Bi NÎJ4BÜS Turkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi Genel Müdiirlöeünden: İZMİT 1 Milas Yatağan. Muğla. Yılanlı Pethiye, Marmaris ve Köycefîiz Onnan İşletmelerinden mubayaa edilecek kagıtlık Itara ve kızıl çaro odunlannın Dalaman'a nakli lcin 20/7/1970 Pazartesi gönö saat 1700 ye kadar teklif ahnacaktır. 2 Şartnameler, tzmit'te Gene! Mödürlflkten. aynca Dalaman MOessesesi Ue tstanbul AlımSatım Mudurlüğunden, Ankara re tzmir İrtibat Bürolannnzdan ve IIRİH Onnan îaletmelerlnden bedelaiz olarak temin edilebüir. 3 İsletmemiz lhaleyi yapıp ytpmamakta vermekta serbesttir(Basm: 17907/711S) TekHf isteme ilânı